Hollanda denince aklıma Rijkaard gelir, Cruyff gelir, portakal rengi gelir...
Lale hiç gelmez!
Bir de Kopenhag gelir; Sarı-kırmızı... Lale gibi açmıştı orada ateş kırmızısı Galatasaray...
Tamam; Lalenin de sarısı kırmızısı var ama ille de bizimkiler...
Emirgan'dakiler, Hidiv Kasrı'ndakiler, Florya, Sultanahmet, Çamlıca'dakiler...
Renk cümbüşü içinde bugünlerde İstanbul...
Caddeleri, parkları, büyük meydanları Türk lalesi süslüyor...
Ne muhteşem görüntüdür öyle...
Unutmayın; çiçek ruha dolan mutluluk, yürüyüş kolestrol düşüren en önemli seyahat, deniz havası ve bol oksijen de uzun ömrün reçetesi... Hangi ülkede var bu nimetler.
Gezin İstanbul'u a dostlar.
Lale devri işte bu devir; nisan-mayıs İstanbul'da gezinmenin tam mevsimi...
Tutşun el ele dolaşın, seyreyleyin çiçeklerin güzelliğini.
Kim ne derse desin benim gönlüm lalede. Az ömürlü oluşu keyfe keder ama verdiği sefa sultanlarda yok...

***
İstanbul'a bu güzellikleri katmayı kim akıl ettiyse Allah razı olsun... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a her sabah yürüyüşümde dua ediyorum. Çocukluğumdaki çayırlar ve yeşillikler geliyor aklıma. Gözün alabildiğine... Şehrin içine girdin mi biterdi yeşillik... Şimdi öyle mi ya... Lale cenneti oldu koca şehir. Yeşile boğuldu Asitane... Bir milyon iki yüz bin tane de ağaç dikilmiş kente, çiçeğin ötesinde...
2000 yılında kurulmuş olan Ağaç A.Ş.'nin Alibeyköy'deki fidanlığına gidiyorum ara sıra... Hele bu mevsimde... Başında Fenerbahçeli dostum Eyyüp Karahan var. Mustafa Kalender, Yaşar Bey oturduk mu çiçeklerin arasına; demli çay, çıtır simit eşliğinde koyu bir futbol sohbeti başlıyor dillerde... Eee ne de olsa etrfata her renkten çiçek var. Siyahı pek yok ama beyazdan nasibini alan epey de çiçek var... Beşiktaş adına söylüyorum bunları...
Kim şampiyon olur diyorlar bana...
Çayımdan bir yudum alıp geriye doğru yaslanıyor, iç geçiriyorum lalelere bakaraktan...
Şampiyon İstanbul olur diyorum!
İstanbul Ağaç A.Ş.
Bu yıl dikilen ve dağıtılan 10 milyona yakın lalenin tamamı Türkiye'de üretildiği için...

***
Sizleri bilmem ama ben laleye hayranım...
Sarı-laciverti daha çok olmasına rağmen menekeşeye de hayranım...
Leylak da favorilerim arasında...
Rengi seviyorum ben...
İnsanın da renklisini...
Sözün de.
Gözün de...
Fikrin de...
Ağaç ve Peyzaj A.Ş. bir de Sosyal Sorumluluk Projesi başlatmış. Anlattılar bayıldım. Orman köylülerine 'Alım garantili' bedava lale soğanı veriyorlar, o soğanları alan köylü sekiz ay bakımını yapıyor ve Ağaç A.Ş. yetişen laleleri verilen emeğin üç dört katı bir bedelle köylüden satın alıyor. Hem köylü kazanıyor hem şehirli...
Bundan daha güzel kazanç olur mu...İlk uygulama Silivri'deki köylerde yapılmış. İstanbul lale deposu olmuş.
Söylüyorum size gezin İstanbul'u. Arabayla değil ama, yayan...
Oturun bir parkta seyreyleyin dünyayı...
Çiçek istiyorsanız; Florya'da, Emirgan,Göztepe, Çamlıca, Hidiv Kasrı, Sultanahmet ve Feshane'de Ağaç A.Ş.'nin şubeleri var. Üşenmeyin bir gidin...Ben ufaktan beri bahçeli evde büyüdüğümden çiçeğin böceğin keyfini bilirim...
İstanbul'da gezerken çocukluk bahçemi anıımsıyorum hep...Sizlere de tavsiye ederim. Dolaşın İstabul'u.

***
Lale mevsiminde her yerde etkinlikler var; Emirgan parkında, Taksim meydanında, Hidiv kasrında...
Daha çok yetenekli ama isimsiz sanatçılara imkanlar tanınıyor. Ressamlar, heykeltraşlar, fotoğraf sanatçıları, müzisyenler için sergiler, konserler düzenleniyor... Mayıs sonuna kadar da İstanbul'un çeşitli yerlerinde sürecek...
Tek profesyonel isim olan Ressam İsmail Acar'ın 'Lale Temalı Resim Sergisi' Harbiye Cemal Reşit Rey'de sergileniyor... 9 Mayıs'a kadar görme şansınız var...
8 Mayıs'ta da Emirgan Korusu Beyaz Köşk Bahçesi'nde en güzel 50 fotoğrafa 'Lale Fotoğrafı Ödülleri' verilecek.

***
Yedikule'deki lale bahçesinin Dünya Barış Bahçeleri Vakfı tarafından "Dünya Barış Bahçesi" seçildiğini biliyor muydunuz?
İnsanların bu tür bahçelerde bir araya geldikleri ve kaynaştıkları söyleniyor. Yedikule Lale Bahçesi 22 Nisan'da düzenlenecek törenle "Dünya Barış Bahçesi" ilan edilecek.
Lale Festivali kapsamında düzenlenen bütün etkinlikler için binlerce teşekkür.
Yetişebildiğime koşuyorum...
Hele dostlarla beraber çiçeklerin ortasındaki muhabbet bir ömre bedel...
Mest ediyor insanı bu hararet,
Dili kullanmak da bir maharet,
İşte o zman; Ne gam kalıyor ne kasavet!

http://yenisafak.com.tr/resim/site/osman_tamburaci1_b.jpg
Osman Tanburacı - Cumartesi
yenişafak