Üç mevsim
07-14-2008, 02:45
http://www.resimyuklet.net/yuklenenresimler/283781215988706.jpg
BMN olarak Gerede Görevimizi yerine getirdik yine. Senede bir, Gerede havası almasak rahat edemiyoruz belki de.
Sezon bitti, yeni sezonun programının yapılıp açıklandığı o Haziran ayının başlarında tatlı bir telaşla bugünün programını yapmaya başladık beraberce.
Organizasyon öncesi yapılan onlarca telefon görüşmesi, kulüp yetkilileri ile, otel yetkilileri ile yapılan görüşmeler, BMN Yöneticileri’nin aralarında mütalaaları, tek tek şehirlerin koordinasyonu derken gün geldi çattı.
Sabahın bir körü biz İstanbul’dan, diğer arkadaşlarımız da bulundukları şehirlerden çıktılar yollara.
Bu organizasyon öyle kolay yazılır bir şey değildi. Hiçbir zaman da tam olarak anlatılamayacak. Kadrajların içinde, dışında öyle çok şey oldu ki.
Pek çoğunuz fotoğraf karelerinin içindeyken, dışarıda kalan pek çok detayı kaçırdınız aslında. Herkes çok keyifliydi; ama herkes. Yani bunun içinde sadece BMN Üyeleri yoktu. Orada bulunan Trabzonspor Muhabiri olan Trabzonspor emekçileri, otel görevlileri, futbolcular, teknik ekip, yöneticilerimiz, hatta bizimle beraber oraya gitmese de hemen aramıza karışan taraftarlarımız.
Herkes çok keyifliydi ve herkes kendi havasındaydı. İşte bu keyif içinde gözlerimizi nemlendiren, keyfimizi katlayan pek çok görüntü de oluştu Gerede’de. “BMN’den önce ve sonra” diye ayırabilinecek kadar bir moral farklı oluştu kamp yerinde. ŞAMPİYONLUK SÜRECİ BAŞLADI.
BMN: Gerçekten de farklı. Hem de sadece kendi taraftarımız içinde değil, Türkiye’de farklı.
Biz bir şiar edindik ve dedik ki:
TEMİZ FUTBOL
AHLAKLI TARAFTARLIK
AKILLI TARAFTARLIK
SAMİMİ FEDAKARLIK
GÖNÜLDEN DESTEK
BİZ TRABZONSPOR’un GÜCÜYÜZ
Bu yukarıda anlatmaya çalıştığımız her şeyin birer örneği oluştu Gerede’de. Pankartımız vardı, şöyle diyordu: “Şampiyonluk Önemli Değil, Senin Bu Adaletsiz Arena’da Verdiğin Onurlu Mücadelen Yeter”. Temiz futbol hasretimizi anlattık. 300 civarı BMN üyesi Trabzonspor Taraftarı’nın olduğu yerde, tek kelime küfür/argo yoktu. Çünkü gelen herkes “Ahlaklı Taraftarlık”tan yanaydı.
Müthiş bir koordinasyon ile, müthiş bir örgütlenme ile oradaydık. İsteğimiz olan “Trabzonsporla iç içe olmak” konusunda istediğimizi alırken, tek bir kişinin bile dudağı bükülmedi. İstediklerimizi aldık ama rahatsızlık vermeden. Çünkü herkes, giden tüm arkadaşlarımız “Akıllı Taraftar Modeli”nin bir ütopya olmadığını sergiliyordu.
Oraya gelen hemen herkes iş gününü harcamış, yüzlerce kilometre yoldan gelmiştik. Organizasyon boyunca bunun tek kelimesi edilmedi. Zira, "Samimi Fedakarlık” konusunda daha baştan anlaşmıştık.
Çeşit çeşit şehirlerden, bir bir otobüsler otelin önüne geldiğinde daha kapılar yarım açılmışken herkes atladı aşağıya, hem de avazı çıktığı kadar bağıra bağıra: “Bize her yer Trabzon”. Sanki kilometreler aşıldıkça hasret de katlanmıştı. Okun yaydan fırladığı gibi fırladı herkes otobüslerin basamaklarından. GÖNÜLDEN olmasa bu DESTEK, akıl karı iş değildi yapılan.
Hocamız bu yorgun ama kalabalık ve sevgi dolu günün ardından, bizim ardımızdan topladığı basın mensuplarına şöyle diyordu, : “Şampiyonluk Süreci Başlamıştır”. Biz dememiş miydik: Biz Trabzonspor’un Gücüyüz”.
Yaşanılan anekdotlar zaman geçince unutulabilir. Geri dönüp de “neler yaşamıştık acaba” diye hatırlamak istediğinizde, her gittiğimiz yere götürdüğümüz, yukarıda yazdığımız bu değerlere dönün bakın. Tüm yaşadıklarınız, hafızalarınızdaki yerlerine yeniden oturacaktır.
Bu anlamda çevremize, camiamıza verdiğimiz moral için gururluyuz.
Görev tamamlandı.
Tunga LİMAN
BordoMavi.Net
BMN olarak Gerede Görevimizi yerine getirdik yine. Senede bir, Gerede havası almasak rahat edemiyoruz belki de.
Sezon bitti, yeni sezonun programının yapılıp açıklandığı o Haziran ayının başlarında tatlı bir telaşla bugünün programını yapmaya başladık beraberce.
Organizasyon öncesi yapılan onlarca telefon görüşmesi, kulüp yetkilileri ile, otel yetkilileri ile yapılan görüşmeler, BMN Yöneticileri’nin aralarında mütalaaları, tek tek şehirlerin koordinasyonu derken gün geldi çattı.
Sabahın bir körü biz İstanbul’dan, diğer arkadaşlarımız da bulundukları şehirlerden çıktılar yollara.
Bu organizasyon öyle kolay yazılır bir şey değildi. Hiçbir zaman da tam olarak anlatılamayacak. Kadrajların içinde, dışında öyle çok şey oldu ki.
Pek çoğunuz fotoğraf karelerinin içindeyken, dışarıda kalan pek çok detayı kaçırdınız aslında. Herkes çok keyifliydi; ama herkes. Yani bunun içinde sadece BMN Üyeleri yoktu. Orada bulunan Trabzonspor Muhabiri olan Trabzonspor emekçileri, otel görevlileri, futbolcular, teknik ekip, yöneticilerimiz, hatta bizimle beraber oraya gitmese de hemen aramıza karışan taraftarlarımız.
Herkes çok keyifliydi ve herkes kendi havasındaydı. İşte bu keyif içinde gözlerimizi nemlendiren, keyfimizi katlayan pek çok görüntü de oluştu Gerede’de. “BMN’den önce ve sonra” diye ayırabilinecek kadar bir moral farklı oluştu kamp yerinde. ŞAMPİYONLUK SÜRECİ BAŞLADI.
BMN: Gerçekten de farklı. Hem de sadece kendi taraftarımız içinde değil, Türkiye’de farklı.
Biz bir şiar edindik ve dedik ki:
TEMİZ FUTBOL
AHLAKLI TARAFTARLIK
AKILLI TARAFTARLIK
SAMİMİ FEDAKARLIK
GÖNÜLDEN DESTEK
BİZ TRABZONSPOR’un GÜCÜYÜZ
Bu yukarıda anlatmaya çalıştığımız her şeyin birer örneği oluştu Gerede’de. Pankartımız vardı, şöyle diyordu: “Şampiyonluk Önemli Değil, Senin Bu Adaletsiz Arena’da Verdiğin Onurlu Mücadelen Yeter”. Temiz futbol hasretimizi anlattık. 300 civarı BMN üyesi Trabzonspor Taraftarı’nın olduğu yerde, tek kelime küfür/argo yoktu. Çünkü gelen herkes “Ahlaklı Taraftarlık”tan yanaydı.
Müthiş bir koordinasyon ile, müthiş bir örgütlenme ile oradaydık. İsteğimiz olan “Trabzonsporla iç içe olmak” konusunda istediğimizi alırken, tek bir kişinin bile dudağı bükülmedi. İstediklerimizi aldık ama rahatsızlık vermeden. Çünkü herkes, giden tüm arkadaşlarımız “Akıllı Taraftar Modeli”nin bir ütopya olmadığını sergiliyordu.
Oraya gelen hemen herkes iş gününü harcamış, yüzlerce kilometre yoldan gelmiştik. Organizasyon boyunca bunun tek kelimesi edilmedi. Zira, "Samimi Fedakarlık” konusunda daha baştan anlaşmıştık.
Çeşit çeşit şehirlerden, bir bir otobüsler otelin önüne geldiğinde daha kapılar yarım açılmışken herkes atladı aşağıya, hem de avazı çıktığı kadar bağıra bağıra: “Bize her yer Trabzon”. Sanki kilometreler aşıldıkça hasret de katlanmıştı. Okun yaydan fırladığı gibi fırladı herkes otobüslerin basamaklarından. GÖNÜLDEN olmasa bu DESTEK, akıl karı iş değildi yapılan.
Hocamız bu yorgun ama kalabalık ve sevgi dolu günün ardından, bizim ardımızdan topladığı basın mensuplarına şöyle diyordu, : “Şampiyonluk Süreci Başlamıştır”. Biz dememiş miydik: Biz Trabzonspor’un Gücüyüz”.
Yaşanılan anekdotlar zaman geçince unutulabilir. Geri dönüp de “neler yaşamıştık acaba” diye hatırlamak istediğinizde, her gittiğimiz yere götürdüğümüz, yukarıda yazdığımız bu değerlere dönün bakın. Tüm yaşadıklarınız, hafızalarınızdaki yerlerine yeniden oturacaktır.
Bu anlamda çevremize, camiamıza verdiğimiz moral için gururluyuz.
Görev tamamlandı.
Tunga LİMAN
BordoMavi.Net