Yâren
01-20-2008, 00:49
Kızıl elma kan ağlıyor
BÜYÜK koalisyon. CHP-MHP koalisyonu.
Seçimden önce anlı-şanlı devrimcilerin, usta solcuların önerdikleri ittifak bu. "CHP’ye ya da MHP’ye oy verin" öğütleri. Bu öğüt sosyal demokratlar arasında öyle tutuyor ki, bir de bakıyorum, kırk yıllık solcu bildiğim biri, "benim oyum MHP’ye" teranesinde.
Gerçi, bazı politikalarına bakıldığında, doğruluk payı yok değil, ha MHP, ha CHP. Ama, o bugün için, geçici bir talihsiz kesişme. Yoksa, ne ilgisi var.
Bu palavranın yedi-sekiz yıllık tarihi var. En devrimci, en solcu kesim en militan milliyetçilerle iş tutuyor. Marksist solun bir bölümü, ırkçılığın simgesi kızıl elmada buluşuyor. Ortak dergileri bile var.
FATİH’İN YORUMU
Fatih İstanbul’u fethettiği sırada, Ayasofya karşısında Bizans İmparatoru Justinianus’un heykeli dikili. İmparator elinde bir elma tutuyor, kızıl elma. O elma Batı’yı gösteriyor. Fatih öyle yorumluyor. Bizim Türkçüler "o kızıl elma, Orta Asya’yı gösteriyor" diye tutturuyor. Yanılgı orada başlıyor.
Günümüzde o elma nereyi gösteriyor?
Hazar Denizi’ni mi, Hindikuş Dağları’nı mı, Gobi Çölü’nü mü, sosyalist enternasyonali mi derken, ortaya çıkıyor ki, kızıl elma AKP’yi gösteriyor. En sıkışık zamanda, AKP Anayasal çoğunluğu MHP’ye borçlu.
BAHÇELİ ARKA BAHÇE
Devlet Bahçeli’nin unutulmaz üç vukuatı var.
1- MHP 2002’de erken seçimde AKP’nin iktidar yoluna ipek halı döşüyor.
2- 22 Temmuz seçimlerinden sonra, Meclis açılmadan, MHP açılıyor. Gül’ün Cumhurbaşkanlığı turuna başlaması için, gerekli "367’yi ben sağlarım" diyor.
3- Şimdi, türban tartışmasında en büyük kolaylık yine MHP’den.
Bu MHP, yoksa örtülü AKP mi? Bahçeli, AKP’nin arka bahçesi mi? Kritik kararlarda, AKP yalnız kaldığı anda, kırmızı alarma ilk koşan Bahçeli.
CHP-MHP ittifakı için, MHP’ye oy verenler, aslında AKP’ye oy verdiklerini görüyor. Son sızlanma için vakit çok geç.
Tarihsel yanılgıda kızıl elma nereyi gösterdiğini, kendisi de şaşırıyor.
(Hürriyet)
BÜYÜK koalisyon. CHP-MHP koalisyonu.
Seçimden önce anlı-şanlı devrimcilerin, usta solcuların önerdikleri ittifak bu. "CHP’ye ya da MHP’ye oy verin" öğütleri. Bu öğüt sosyal demokratlar arasında öyle tutuyor ki, bir de bakıyorum, kırk yıllık solcu bildiğim biri, "benim oyum MHP’ye" teranesinde.
Gerçi, bazı politikalarına bakıldığında, doğruluk payı yok değil, ha MHP, ha CHP. Ama, o bugün için, geçici bir talihsiz kesişme. Yoksa, ne ilgisi var.
Bu palavranın yedi-sekiz yıllık tarihi var. En devrimci, en solcu kesim en militan milliyetçilerle iş tutuyor. Marksist solun bir bölümü, ırkçılığın simgesi kızıl elmada buluşuyor. Ortak dergileri bile var.
FATİH’İN YORUMU
Fatih İstanbul’u fethettiği sırada, Ayasofya karşısında Bizans İmparatoru Justinianus’un heykeli dikili. İmparator elinde bir elma tutuyor, kızıl elma. O elma Batı’yı gösteriyor. Fatih öyle yorumluyor. Bizim Türkçüler "o kızıl elma, Orta Asya’yı gösteriyor" diye tutturuyor. Yanılgı orada başlıyor.
Günümüzde o elma nereyi gösteriyor?
Hazar Denizi’ni mi, Hindikuş Dağları’nı mı, Gobi Çölü’nü mü, sosyalist enternasyonali mi derken, ortaya çıkıyor ki, kızıl elma AKP’yi gösteriyor. En sıkışık zamanda, AKP Anayasal çoğunluğu MHP’ye borçlu.
BAHÇELİ ARKA BAHÇE
Devlet Bahçeli’nin unutulmaz üç vukuatı var.
1- MHP 2002’de erken seçimde AKP’nin iktidar yoluna ipek halı döşüyor.
2- 22 Temmuz seçimlerinden sonra, Meclis açılmadan, MHP açılıyor. Gül’ün Cumhurbaşkanlığı turuna başlaması için, gerekli "367’yi ben sağlarım" diyor.
3- Şimdi, türban tartışmasında en büyük kolaylık yine MHP’den.
Bu MHP, yoksa örtülü AKP mi? Bahçeli, AKP’nin arka bahçesi mi? Kritik kararlarda, AKP yalnız kaldığı anda, kırmızı alarma ilk koşan Bahçeli.
CHP-MHP ittifakı için, MHP’ye oy verenler, aslında AKP’ye oy verdiklerini görüyor. Son sızlanma için vakit çok geç.
Tarihsel yanılgıda kızıl elma nereyi gösterdiğini, kendisi de şaşırıyor.
(Hürriyet)