Orijinalini görmek için tıklayınız : Bu Sorulara Kim Cevap Verecek.
Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, İsrail saldırısıyla ilgili çok sayıda soru işaretleri bulunduğunu belirterek, hükümete seslendi:
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı karşısında milletin tek vücut olarak ölçülü bir şekilde tepkisini gösterdiğini söyledi.
Mavi Marmara turnusol kağıdı
Mavi Marmara katliamının turnusol kağıdı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bu katliama göstermiş olduğu tepkiler nedeniyle insanlık alemi neredeyse ikiye ayrılmıştır. Bir tarafta, haktan, hukuktan, adaletten ve insanlıktan yana olan çok büyük bir insanlık cephesi oluşmuş, diğer tarafta, hâlâ İsrail`in yaptığı bu büyük vahşeti, görmezden gelen veya meşru görmeye çalışan çok az sayıda bir zulüm cephesi ortaya çıkmıştır. Milletimiz bütünüyle, hakkaniyet cephesi içinde yer almıştır" diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, iktidar muhalefetin Tevrat`tan alıntılar ve İngilizce cümleler üzerinde yapmaya başladığı atışmaları, seviyesiz ve anlamsız bularak, "Türkiye`nin böylesine zor bir süreçte geldiği noktada, eğer illa bir kutsal kitaptan ve metinden alıntı yapılacaksa, bizim kutsal metinlerimizden alıntı yapmak herhalde çok daha doğru olurdu" diye konuştu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Kurtulmuş, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı karşısında milletin tek vücut olarak ölçülü bir şekilde tepkisini gösterdiğini söyleyerek, "Toplumun çok farklı kesimleri tek yumruk halinde, tepkisini ortaya koymuştur. Bu her türlü övgünün üstündedir" dedi.
Millete teşekkür
Bu protestonun en yüksek seviyeye 5 Haziran`da Çağlayan`daki Saadet Partisi mitinginde ulaştığını söyleyen Kurtulmuş, 300`e yakın farklı görüşteki sivil toplum kuruluşunun bu mitinge destek verdiğini kaydetti. Kurtulmuş, "Mavi Marmara katliamı bir turnusal kağıdı olmuş, bu katlima karşı göstermiş olduğu tepkiler nedeniyle insanlık alemi neredeyse ikiye ayrılmıştır. Bir tarafta, haktan, hukuktan, adaletten ve insanlıktan yana olan çok büyük bir hakkaniyet ve insanlık cephesi oluşmuş. Diğer tarafta, hâlâ İsrail`in yaptığı bu büyük vahşeti, görmezden gelen veya meşru görmeye çalışan çok az sayıda bir zulüm cephesi ortaya çıkmıştır. Milletimiz bütünüyle, hakkaniyet cephesi içinde yer almıştır" diye konuştu.
Mavi Marmara saldırısının kıyamete kadar asla unutulmayacağını söyleyen Kurtulmuş, yaralıların tedavisinde ortaya çıkan bazı ilginçliklere dikkat çekerek, "İsrailliler, ilk defa bazı mermileri bu insanlık dışı saldırıda kullanmıştır. Adli Tıp Kurumu başkanının ortaya koyduğu görüşler, manidardır. Hiç görülmemiş ve enteresan yaralar tespit edilmiştir. Bunların BM araştırma komisyonu tarafından, araştırılması zaruridir" dedi.
İktidar ve muhalefete uyarı
Sıcak günlerin geride kaldığını bundan sonra izlenecek stratejinin aklıselimle ve soğuk kanlıkla belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, bu yapılırken saldırının iç politika malzemesi haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulundu. "Bu konuyla ilgili, Türkiye`nin hataları ve ihmalleri var mıdır? Bundan sonra ne yapılmalıdır? İsrail`e karşı sıfır hata ile politika nasıl geliştirilir?" sorularına cevap aranması gerektiğini belirten Kurtulmuş, iktidar ve muhalefeti şöyle uyardı: "Ne iktidar partisi, Mavi Marmara katliamından kendisine toplumsal destek devşirmeye çalışsın. Ne de bu konuyu, iç politik tartışmanın malzemesi haline getirmesin"
Ne yapmalı?
Bundan sonra yapılacaklar hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, öncelikle gemilerin Aştod Limanı`na götürüldükten sonra yaralıların ve şehitlerin kısa bir süre içinde Türkiye`ye getirilmesi konusundaki açıklama ve çabaları nedeniyle Başbakan ve hükümete teşekkür etti.
Kurtulmuş, ancak süreçte yapılan açıklamalar ve izlenen politikalarda cevap bekleyen hususları ise şöyle özetledi:
*İsrail limanında tutulan yardım filosundaki gemiler, hâlâ niçin orada tutulmaktadır? Türkiye`nin gücü, bu gemileri en azından üçüncü bir ülkenin limanına çekmeye yetmemekte midir?
* Başbakan yardımcısının olay anında bütün dünya sıcak bir tepki vermesi beklerken `Hiç kimse bizden savaş beklemesin` diye açıklama yapıp `İsrail ile olan var olan üç askeri tatbikatın durdurulduğunu` duyurması, Savunma Bakanın `Askeri anlaşmaların iptalinin kendi elinde olmadığı`, Dışişleri Bakanlığı`nın bu yönde bir talep gelmediği şeklindeki çok farklı görüşlerin ne manaya geldiğini hükümet net bir şekilde açıklamalıdır. Neden üç değerli hükümet üyesi arasında bu kadar büyük çelişki vardır?
*Savunma Bakanı Sayın Gönül `İsrail ile askeri anlaşmaların sayısı ne kadar? ` sorusuna `Çok, sayısız` cevabı ne manaya geliyor? Bu anlaşmaların, sayısı kaçtır, kapsamı ne kadardır, hangi hükümet zamanında imzalanmıştır, ne kadar süre geçerlidir?
*2008`deki Gazze katliamından sonra askeri tatbikatların iptal edildiği duyurulmuştu. Bu üç askeri tatbikat anlaşması ne zaman imzalanmıştır?
* `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri İsrail`in tavrına bağlıdır` açıklaması yapıldı. İsrail`in hem fiziki, hem de askeri ve siyasi tavrı ortada. İsrail`in tavrı ortada iken böyle bir açıklamanın diplomatik izahı nedir?
* Mavi Marmara`ya saldırıyı uydudan izledik. İsrail`in ilk tacizinden fiziki müdahale yaptığı ana kadar 5-6 saatlik süre geçmiştir. Bu süre içinde, gemide bulunan insanların imdat çığlıklarına karşı, Türkiye`den hiçbir yetkiliden ses çıkmamıştır. Acaba İsrail`in bu kadar büyük katliam yapacağı tahmin edilmiyor muydu? Yoksa bir ihmal mi var?
*Bu 6 saatlik sürede dünyada ve Türkiye`de protestolar başlamışken, en sıcak saatlerde Türkiye`nin uluslar arası alanda hiçbir diplomatik çabayı yapmadan beklemiş olması kabul edilebilir bir duyarlılık mıdır?
*Katliam sonrası Sayın Başbakan Yardımcısının somut diplomatik çıkış yapması beklenirken `Hiç kimse İsrail ile savaş ilan etmemizi beklemesin` açıklamasının izahı nedir?
*İsrail`in Ankara büyükelçisinin Persona non grata ilan edilmesi çağrımıza karşı hükümetten `Bekara karı boşamak kolaydır` lafının söylenmiş olmasını anlayabilmiş değiliz. Türkiye ile İsrail, evli değildir. Türkiye ile İsrail arasında, 28 Şubat`ta derinleştirilen gayri meşru bir ilişki vardır. Ve bu ilişki artık, bu şekliyle taşınamaz hale gelmiştir.
*Hükümet içinde Başbakan ile Başbakan yardımcısının görüşleri başından beri yüz seksen derece taban tabana zıttır. Merak ettiğimiz şey şu. Gerçekten ikisinin arasında bir siyasi anlaşmazlık veya uyuşmazlık mı vardır? Yoksa bir görev dağılımı mı vardır?
*TBMM`de İsrail`e karşı askeri ve ekonomik tedbirler alınmalıdır` şeklinde muhalefet milletvekillerinin ortaya koyduğu cümlenin yaklaşık 2 saat boyunca Ak Parti grubunda imzalanmamasının gerçek nedeni nedir?
* Hükümet `İsrail, bölgede tek dostunu kaybetmek üzeredir` ve `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri, İsrail`in tavrına bağlıdır` ifadelerini nasıl izah edeceksiniz?
Alıntıyı bizim Kutsal Kitabımızdan yapın
Son günlerde iktidar ve anamuhalefet partilerinin Tevrat`tan yapılan alıntılar ve İngilizce cümleler üzerinden yaptıkları tartışmaları da eleştiren Kurtulmuş, bu atışmaları `Seviyesiz` ve `Anlamsız polemik` olarak değerlendirdi. Kurtulmuş, "Türkiye`nin böylesine zor bir süreçten geldiği noktada, eğer illa bir kutsal kitaptan ve metinden alıntı yapılacaksa, bizim kutsal metinlerimizden alıntı yapmak herhalde çok daha doğru olurdu" diye konuştu.
"Biz Tevrat`ı ve İngilizce`yi bunu konuşan arkadaşlardan daha iyi biliriz" diyen Kurtulmuş, "Ama mesele, İngilizce ya da Tevrat`tan konuşmak değil, milletin ihtiyaçlarını cevap verecek şekilde Türkçe konuşmaktır" dedi.
Kur`an`da Maide Suresi`ndeki `Bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmüş gibidir` ayetin mealini hatırlatan Kurtulmuş, "Bu anlamda baktığınız zaman bizim kutsal kitabımızda ifade edilen bu düstur, İsrail`in bütün insanlığı öldürmüş gibi bir insanlık suçu işlediğini ortaya koymaktadır" dedi.
Yine `Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle düzeltin. Elinizle düzeltemiyorsanız dilinizle düzeltin. Dilinizle de düzeltemiyorsanız içinizden buğz edin` şeklindeki Hadisi Şerife atıfta bulunan Numan Kurtulmuş, "Böylesine büyük bir kötülüğü eliyle düzeltmek konumunda olan hükümetlerdir. Milletimiz, diliyle bunu düzeltmek için bütün tepkisini ortaya koymuştur" dedi.
Mavi Marmara saldırısıyla iki gerçeğin ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, ilk defa Türkiye`nin İsrail ile karşı karşıya geldiğini ve son yıllarda izlenen aktif dış politikanın Akdeniz`in soğuk sularına atılmasına neden olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, bundan sonra üç temel meselenin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirerek, "İçeride milletiyle kaynaşmış tam demokratik bir Türkiye`nin kurulması. Çok taraflı, aktif ve şahsiyetli bir dış politika. Dış politikadaki bu adımı destekleyecek güçlü bir savunma ve ordu" diye konuştu.
CHP`ye OECD tepkisi
İstanbul`da yapılan Asya zirvesinde İsrail`in oybirliği çıkarılacak kınama kararını veto ettiğini hatırlatan Kurtulmuş, "Aylardır söylüyoruz, dilimizde tüy bitti. Türkiye`nin, İsrail`in OECD üyeliğini veto etmesi gerekirdi. Ama maalesef Türkiye`nin onayıyla İsrail`in OECD üyeliği kabul edilmiştir. İsrail`in kendisinden sonra üye olacaklara veto hakkı verilmiştir. Bunun ne manaya geldiği ve pratik uygulamasını, Asya zirvesinde bir kez daha gördük. İsrail, kendisi aleyhine çıkarılmış bir karara mani olmuştur" diye konuştu.
İktidarın İsrail`in OECD üyeliğine evet diyerek tarihi bir vebal altına girdiğini söyleyen Kurtulmuş, "CHP`nin ise şimdiye kadar ilk sözünü önceki gün söylemesi manidardır. Adama demezler mi, Üsküdar`da akşam oldu. Biz günlerdir üyeliğe karşı çıkılması için çaba gösterirken, ana muhalefet partisi neredeydi?" diye konuştu.
İran`a yönelik BM yaptırımlarının oylaması öncesi hükümeti de son kez uyaran Kurtulmuş, Brezilya ve Türkiye`nin uranyum takası anlaşması olumlu bir adım olduğunu belirterek, "Ne yazık ki, ABD, İsrail lobisinin etkisinde kalarak, özellikle İran`a karşı müeyyideler ve fiziki müdahaleler içerisindedir" dedi. BM`deki oylamanın hayati önem taşıdığını söyleyen Kurtulmuş, hükümetin Brezilya ile yapılan takas anlaşmasındaki tavrı ile tutarlı olması için BM`de yapılacak oylamada `ret` oyu vermesi gerektiğini söyledi.
Paketi referanduma `Bırakın`
Referanduma gidecek Anayasa değişikliği paketini görüşmeyi kabul eden Anayasa Mahkemesi`nin ancak şeklen inceleme yapabileceğinin altını çizen Numan Kurtulmuş, "Anayasa Mahkemesi, şeklen incelemede kalmayıp, Anayasa`nın ifadelerini, hukuku arkadan dolanarak, şekil bakımından yaptığı incelemeyi muhteva ve esasa dönüştürür ve Anayasa değişikliğini iptali yönünde bir karar verirse, bu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugünkü geçerli Anayasası bakımından da, kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye, yeni bir 367 garabeti ile karşı karşıya kalabilir" diye konuştu.
Mahkemenin kısmen dahi iptal etmesi halinde `Bu millet iradesinin, bürokratik oligarşi tarafından engellenmesi` anlamına geleceğini söyleyen Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi`nin diğer bütün mahkemeler gibi millet adına karar verdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Türk milleti adına karar verilecekse, zaten milletin vekilleri bu konuda Mecliste bir karar vermişler. Şimdi de vekillerden, milletin aslına sorulmak üzere iş yola çıkmıştır. Bırakın, referandum zaten yoldadır. Milletin aslı, bu sefer milletin vekillerinin oylamış olduğu maddeler üzerinde kararını versin. Kabul ederse etsin, etmezse etmesin".
Kılıçdaroğlu`na Geri çek` çağrısı
Kurtulmuş, CHP`deki yönetim değişikliği ile birlikte söylemdeki olumlu gelişmeye de dikkat çekerek, `Cumhuriyet elden gidiyor, çünkü 6 milyon işsiz var` ve `Halkın avukatıyız` diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`na şu çağrıyı yaptı:
"Eğer Sayın Kılıçdaroğlu halkın avukatlığını yapan bir parti başkanıysa, avukatlıkta temelde asıl-vekil ilişkisidir. Siz demek ki, vekil olduğunuzu kabul ediyorsunuz. O zaman Sayın Kılıçdaroğlu`na dostça, şu tavsiyede bulunuyorum: Yeni dönemin siyaset tarzının test edilmesi bakımından da, bırakın nasılsa bir müddet sonra asıl olan millete referandumda sorulacak bu değişikliği, derhal bugün Anayasa Mahkemesi`ne dilekçe vererek, başvurunuzu geri çekin. Ve milletin gerçekten vekili olduğunuzu ortaya koyun"
Gülen`in sözlerine değerlendirme
Toplantı sonunda bir gazetecinin Fethullah Gülen`in yardım gemilerinin İsrail`den izin alması gerektiği yönündeki açıklamalarına ilişkin düşüncelerini sorması üzerine konuşan Kurtulmuş, "Şimdi öyle bir noktadayız ki, herkesin zalimin karşısında mazlumun yanında yer alması lazım" dedi.
Cevap bekleyen sorular
* İsrail limanında tutulan yardım filosundaki gemiler, hâlâ niçin orada tutulmaktadır?
* Başbakan yardımcısının olay anında bütün dünyaya sıcak bir tepki vermesi beklerken `Hiç kimse bizden savaş beklemesin` diye açıklama yapıp `İsrail ile olan var olan üç askeri tatbikatın durdurulduğunu` duyurması, Savunma Bakanın `Askeri anlaşmaların iptalinin kendi elinde olmadığı`, Dışişleri Bakanlığı`nın bu yönde bir talep gelmediği şeklindeki çok farklı görüşlerin ne manaya geldiğini hükümet net bir şekilde açıklamalıdır. Neden üç değerli hükümet üyesi arasında bu kadar büyük çelişki vardır?
*Savunma Bakanı Sayın Gönül `İsrail ile askeri anlaşmaların sayısı ne kadar? `Sorusuna `Çok, sayısız` cevabı ne manaya geliyor? Bu anlaşmaların, sayısı kaçtır, kapsamı ne kadardır, hangi hükümet zamanında imzalanmıştır, ne kadar süre geçerlidir?
*2008`deki Gazze katliamından sonra askeri tatbikatların iptal edildiği duyurulmuştu. Bu üç askeri tatbikat anlaşması ne zaman imzalanmıştır?
* `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri İsrail`in tavrına bağlıdır` açıklaması yapıldı. İsrail`in hem fiziki, hem de askeri ve siyasi tavrı ortada. İsrail`in tavrı ortada iken böyle bir açıklamanın diplomatik izahı nedir?
*İmdat çığlığının geldiği ilk 6 saatlik sürede dünyada ve Türkiye`de protestolar başlamışken, en sıcak saatlerde Türkiye`nin uluslar arası alanda hiçbir diplomatik çabayı yapmadan beklemiş olması kabul edilebilir bir duyarlılık mıdır?
*Katliam sonrası Sayın Başbakan Yardımcısının somut diplomatik çıkış yapması beklenirken `Hiç kimse İsrail ile savaş ilan etmemizi beklemesin` açıklamasının izahı nedir?
*Hükümet içinde Başbakan ile Başbakan yardımcısının görüşleri başından beri yüz seksen derece taban tabana zıttır. Merak ettiğimiz şey şu. Gerçekten ikisinin arasında bir siyasi anlaşmazlık veya uyuşmazlık mı vardır? Yoksa bir görev dağılımı mı vardır?
* Hükümet `İsrail, bölgede tek dostunu kaybetmek üzeredir` ve `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri, İsrail`in tavrına bağlıdır` ifadelerini nasıl izah edeceksiniz?
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, iktidar muhalefetin Tevrat`tan alıntılar ve İngilizce cümleler üzerinde yapmaya başladığı atışmaları, seviyesiz ve anlamsız bularak, "Türkiye`nin böylesine zor bir süreçte geldiği noktada, eğer illa bir kutsal kitaptan ve metinden alıntı yapılacaksa, bizim kutsal metinlerimizden alıntı yapmak herhalde çok daha doğru olurdu" diye konuştu.
Bu yazıyı foruma eklemem de özellikle şu cumleler sebep oldu.
Syn Kurtulmuş , Tevrattan alıntı yapmayın diyor.
Peki muhattabımız kim? YAHUDİLER.
Onlara Kur'an dan mı örnek verseydi Başbakanımız?
Tabiki de inandıkları kitaptan , Tevrattan verecek cevabını.
Böyle saçma bir yorum mu olur?
Ayrıca ortada bir sataşma vs de yoktu Başbakanımız tarafından.
Kendisi malum yere seslendi , cevap başka yerden ve başka kişiden geldi.
Kim kime sataşmış görünüyor oradan?
Sp aklı basında siyaset yapan bir iki partiden biri.
Bu şekilde sırf muhalefetlik olsun diye , sırf gündem oluşturayım diye (chp , mhp gibi) zaman zaman açıklama yapması hem syn. Kurtulmusu hem de partisini zor sokar.
Böyle devam ederse barajı hiçbir zaman aşamaz.
Madem elimizde aklı selim siyaset yapan çok az sayıda parti var.
O zaman bunun kıymetini bilelim.
Makul eleştiriler yapalım.
Hüdaverdi
06-10-2010, 11:33
Bazen çok akıllıca konuşuyor bazen susması gerekiyor.O kırmızı yazıdakisöylediklerini düşünmeden söylemiştir,akıllı birisidir kendisi düşünmeden söylemiş olma ihtimali eminim fazladır.
Bazı soruların yanıtını bende çok merak ediyorum.Umarım açıklama gelir bir an önce.
Ertuğrul ÖZGÜL
06-10-2010, 11:38
Kendi halinde eyleniyor işte.... yahu bir defada yapıcı konuşun bir konudada destek verin... ha kendilerine sorsanız desteklidik derler... destek cümlesini söylerler arkasın koskocaman bir AMA... bizim hocamız amadan sonraki söylenecek cümleler öncekileri siler derdi... bunlarda öyle yapıyor bir tane destek cümlesi ve ardından amayla bir yığın hakaret... sonrada adı destek oluyor....
redyellow
06-10-2010, 12:08
bu konu başka bir başlıkta tartışılmıştı.
Niye sadece tevrattan alıntı konusuna takılınıyor anlamıyorum. Başka konularda söylemiş sayın kurtulmuş ve dikkate alınması gereken uyarılar yapıyor.
alıntı konusundaki konuşmasına katılmıyorum kurtulmuşum ama diğer konuşmalarının, uyarılarının dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
Ertuğrul özgül "kendi halinde eğleniyor işte", "bi defa da yapıcı konuşun" demiş.
Hiç bir cevap vermiyorum, sadece bu yazıyı yazarken acaba elini vicdanına koyarak mı yazmış merak ediyorum.
rizzelli
06-10-2010, 15:11
bu konu başka bir başlıkta tartışılmıştı.
Niye sadece tevrattan alıntı konusuna takılınıyor anlamıyorum. Başka konularda söylemiş sayın kurtulmuş ve dikkate alınması gereken uyarılar yapıyor.
alıntı konusundaki konuşmasına katılmıyorum kurtulmuşum ama diğer konuşmalarının, uyarılarının dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
Ertuğrul özgül "kendi halinde eğleniyor işte", "bi defa da yapıcı konuşun" demiş.
Hiç bir cevap vermiyorum, sadece bu yazıyı yazarken acaba elini vicdanına koyarak mı yazmış merak ediyorum.
ALmi nin alıntı yaptığı konuşmayı es geçmememizi yadırgamayın fazla.
Kurtulmuş'ta muhalefetini zaman zaman diğer partideki çıkan eleştirilerle mantalitesini aynı zeminde yapıyor.
Başbakanın ne demek istediği açık açık anlaşılıyorken Kurtulmuş gereksiz yere harakiri yapıyor.
elif zeynep
06-10-2010, 15:24
MaşaAllah güzel konuşmuş.. Bazılarının yanıtını ben de çok merak ediyorum..
Ben artik bunları muhatap olarak kabul etmiyorum, çünkü çoğu laftan anlamiyor...
Bu adamların kendi yaptıklarından başka, kimsenin yaptğını doğru bulmayan bir zihniyeti var...
Dün zaten bu konu tartışılmiştı, tekrardan aynı polemik dogmasın....
montenegro
06-10-2010, 15:37
birileri Türkiyedeki hükümeti eksen kaymasıyla suçlarken İsrail müttefikliğinini bittiğini söylerken
birileride hala Türkiyedeki Hükümeti İsrail üzerinden yanlış yaptığına dair sürekli sorguluyor eleştiriyor ilginç
hemen aklıma şu geldi
Kürt açılımı sürecinde MHP hükümeti PKK ile işbirliğiyle suçlarken DTP nin Hükümeti pkk yı tasviye etmekle suçlaması gibi bir şey
hiçbir şey orta reel gerçekçi akılcı olmayacak illa duygusal olacaksın ya siyah olacaksın yada beyaz
ilginç
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Kasım 2009'da, ABD'de Defense News tarafından yayımlanan söyleşide, "Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesini İsrail ile ortaklıktan uzaklaştırarak, radikal İslam'a doğru götürüyor mu?" yönündeki soru üzerine şunları söylemişti:
"Türkiye, dünyada, demokratik olmayan bir kurumun, yani ordunun demokrasinin korunmasıyla görevlendirildiği tek ülkedir. Ve bunu yaptılar. Şimdi ordunun rolü değişti ve mesele; Erdoğan'ın, bu Müslüman halkını demokrasiye götürüp götürmeyeceği, ya da demokratik güçlerin, daha İslami bir devleti talep edip etmeyeceğidir..."
şimdi Amerikadaki yahudi lobisi Obamaya baskı yapmaya başladı ABD gazeteleri yahudi think thank kuruluşları Başbakan aleyhinde demeçler vermeye başladı
ama yok amaç illa eleştirmekse illa ki bir şeyler bulunur yani düşünün yorum sizin
İntifada
06-10-2010, 15:38
http://www.akpartiforum.com/kurtulmustan-alinti-tepkisi-t129621.html?t=129621
konu buradada tartışılmıştı birleştirilmesini talep ediyorum...
Bu başlıkta ilk yazımı burayada aynen kopyalıyorum ...
Numan Kurtulmuş kendince bir şov denemiş ama olmamış...
Başbakanımızın Kuranı Kerimden vereceği örnek yahudi için ne ifade eder?
Ama tevrattan yapınca ne oldu?Kendi silahıyla vurduk.Dünyaya kendi kitabında yazanın aksine davranıyor mesajı verildi...
Emin olun böylesi siyonistin dahada zoruna gitmiştir...
MaşaAllah güzel konuşmuş.. Bazılarının yanıtını ben de çok merak ediyorum..
Bak sennn ..
MaşaAllah güzel konuşmuş.. Bazılarının yanıtını ben de çok merak ediyorum..
Saadetin forumuna git, orda vardir....:@:@
manifesto
06-10-2010, 16:20
Bu yazıyı foruma eklemem de özellikle şu cumleler sebep oldu.
Syn Kurtulmuş , Tevrattan alıntı yapmayın diyor.
Peki muhattabımız kim? YAHUDİLER.
Onlara Kur'an dan mı örnek verseydi Başbakanımız?
Tabiki de inandıkları kitaptan , Tevrattan verecek cevabını.
Böyle saçma bir yorum mu olur?
Kur'anda örnek vereceksin demek yersiz gereksiz ve polemik amaçlı.
Hükümet sağ duyulu ve yerinde adımlar atmıştır.
BM nezdinde kınama kararı çıkartmış
Soruşturma açılması için baskı yapmış
Aktivistklerin TAMAMI sağ salim geri getirilmiş.
İlişkiler donma noktasına gelmiş..
Daha ne yapsın hükümet,eleştiriler GAZZE den yemlenmeye çalışmakla alakalı..
redyellow
06-11-2010, 01:15
ALmi nin alıntı yaptığı konuşmayı es geçmememizi yadırgamayın fazla.
Kurtulmuş'ta muhalefetini zaman zaman diğer partideki çıkan eleştirilerle mantalitesini aynı zeminde yapıyor.
Başbakanın ne demek istediği açık açık anlaşılıyorken Kurtulmuş gereksiz yere harakiri yapıyor.
:)
Kurtulmuş konuşmasında sadece tevrat konusunu mu işlemiş?
Niye sadece oraya takılıyorsunuz?
"Diğer partideki çıkan eleştirilerle aynı zeminde..." demişsiniz, peki sizin bu yapıtğınız ne? kurtulmuş bir sürü şey söylemiş taktınız tevrattan alıntı bölümüne. Başka bir şey söylememiş mi?
Dİğer partilerin başbakanın bazı sözlerini alıp (ananı da al git, gemicik vs.vs. gibi) muhalefet etmelerinden şikayetçi iseniz siz niye aynısını yapıyorsunuz?
Ben tevrattan alıntı ile ilgili sözlerine katılmadığımı yazdım daha önce ama sayın kurtulmuşun konuşmasının diğer bölümlerinde önemli uyarılar var hükümete.
Konuyu alıntıya odaklandırıp diğerlerini görmezseniz muhalefetin kızdığınız politikalarının aynısını siz yapmış olursunuz.
redyellow
06-11-2010, 01:19
Kur'anda örnek vereceksin demek yersiz gereksiz ve polemik amaçlı.
Hükümet sağ duyulu ve yerinde adımlar atmıştır.
BM nezdinde kınama kararı çıkartmış
Soruşturma açılması için baskı yapmış
Aktivistklerin TAMAMI sağ salim geri getirilmiş.
İlişkiler donma noktasına gelmiş..
Daha ne yapsın hükümet,eleştiriler GAZZE den yemlenmeye çalışmakla alakalı..
Bu kafanın, bu düşüncenin chp zihniyetinden ne farkı var?
Onlar size diyor gazzeden yemleniyor diye siz de başkasına!
Onların aklına iktidardakilerin oy kaygısı da olmasan zulme hayır diyebilecekleri, sizin aklınıza da eleştiri yapanların oy kaygısı olmadan YEMLENMEDEN eleştiri yapabilcekler gelmiyor bir türlü.
her iki zihniyete de yazıklar olsun.
rizzelli
06-11-2010, 01:31
:)
Kurtulmuş konuşmasında sadece tevrat konusunu mu işlemiş?
Niye sadece oraya takılıyorsunuz?
"Diğer partideki çıkan eleştirilerle aynı zeminde..." demişsiniz, peki sizin bu yapıtğınız ne? kurtulmuş bir sürü şey söylemiş taktınız tevrattan alıntı bölümüne. Başka bir şey söylememiş mi?
Dİğer partilerin başbakanın bazı sözlerini alıp (ananı da al git, gemicik vs.vs. gibi) muhalefet etmelerinden şikayetçi iseniz siz niye aynısını yapıyorsunuz?
Ben tevrattan alıntı ile ilgili sözlerine katılmadığımı yazdım daha önce ama sayın kurtulmuşun konuşmasının diğer bölümlerinde önemli uyarılar var hükümete.
Konuyu alıntıya odaklandırıp diğerlerini görmezseniz muhalefetin kızdığınız politikalarının aynısını siz yapmış olursunuz.
tevrattaki alıntıyı bu kadar sığ bir açıklamayla Kurtulmuş basitliğe kaçıyor.
yani insanların zekasıyla alay ediyor bence.
siz katılmayabilirsiniz eyvAllah ama sonuçta Numan beyi eleştiriyoruz.
sadece oraya takılıp kalma meselesi değil.mevzuya baktığı noktanın yanlışlığı diğer tavsiye veya eleştirilerini gölgede bırakıyor.
baştan 1-0 yenik başlamış konuşmaya.
redyellow
06-11-2010, 01:38
tevrattaki alıntıyı bu kadar sığ bir açıklamayla Kurtulmuş basitliğe kaçıyor.
yani insanların zekasıyla alay ediyor bence.
siz katılmayabilirsiniz eyvAllah ama sonuçta Numan beyi eleştiriyoruz.
sadece oraya takılıp kalma meselesi değil.mevzuya baktığı noktanın yanlışlığı diğer tavsiye veya eleştirilerini gölgede bırakıyor.
baştan 1-0 yenik başlamış konuşmaya.
Numan beyi eleştirmeyin demiyorum ki, niye sadece o bölüme takılıp kalıyorsunuz diyorum.
Sırf tevrat alıntı eleştirisi içni foruda iki defa konu açıldı.
Niye başka eleştirelere haklı diyemiyorsunuz?
bakın ben tevrat konusundaki eleştirisine yanlış haksız diyebiliyorum saadetci olarak.
o gemiler hala israilde diyor mesela, niye kimse buna bir şey demiyor, niye hükümet bu konuda çalışmalıdır kurtulmuş güzel söylemiş demiyor?
Eğer bu konuşmayı sizin usulunuzle maça çevireceksek ve sizin dediğiniz gibi gol sayısına bakacaksak doğru 1-0 yenik başlamış konuşmaya ama sonra 5-6 tane gol atmış bunları da görün:)
rizzelli
06-11-2010, 01:53
Numan beyi eleştirmeyin demiyorum ki, niye sadece o bölüme takılıp kalıyorsunuz diyorum.
Sırf tevrat alıntı eleştirisi içni foruda iki defa konu açıldı.
Niye başka eleştirelere haklı diyemiyorsunuz?
bakın ben tevrat konusundaki eleştirisine yanlış haksız diyebiliyorum saadetci olarak.
o gemiler hala israilde diyor mesela, niye kimse buna bir şey demiyor, niye hükümet bu konuda çalışmalıdır kurtulmuş güzel söylemiş demiyor?
Eğer bu konuşmayı sizin usulunuzle maça çevireceksek ve sizin dediğiniz gibi gol sayısına bakacaksak doğru 1-0 yenik başlamış konuşmaya ama sonra 5-6 tane gol atmış bunları da görün:)
Tahran anlaşmasıyla Türkiye nasıl İran için geri adım atmamışsa,kendi meselesi olan israil e yaptırım yapmayacak,ilişkileri kesmeyecek demek aklı selim insanın ağzından çıkmayacak şeyler.
Saadet süper ligde oynuyor,hükümetimiz milli takım,o yüzden gol atmanız mümkün değil :)
redyellow
06-11-2010, 02:12
Tahran anlaşmasıyla Türkiye nasıl İran için geri adım atmamışsa,kendi meselesi olan israil e yaptırım yapmayacak,ilişkileri kesmeyecek demek aklı selim insanın ağzından çıkmayacak şeyler.
Hadi bana HÜKÜMET İSRAİLE YAPTIRIM YAPMAYACAK, İLİŞKİLERİ KESMEYECEK dediğimi veya kurtulmuşun dediğini ispatla bende senin gibi hükümet partisinden taraf olacağım hemen!
Yapmalı diyorum iyi okuyun, yapsın diyoruz iyi okuyun.
Yapmalı, yapsın demek ayrıdır yapmayacak demek ayrıdır.
Çok önyargılısınız söylenmemiş sözü söylenmiş gibi davranıyorsunuz.
Saadet süper ligde oynuyor,hükümetimiz milli takım,o yüzden gol atmanız mümkün değil :)
Süper lig vs. olmadan milli takım olmayacağını mutlaka biliyorsunuzdur:)
redyellow
06-11-2010, 02:29
http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/2009/533320090205113801815.jpg
Numan Kurtulmuş'tan hükümete tebrik
BM Güvenlik Konseyi'nde alınan İran'a yaptırım kararı ve Türkiye'nin ABD'ye rağmen red oyu vermesi Ankara'da gündemin ilk konusu oldu.. Saadet lideri Kurtulmuş, hükümetin kararını kutladı.
http://www.haber7.com/haber/20100610/Numan-Kurtulmustan-hukumete-tebrik.php
Sayın Numan Kurtulmuşu sırf tevrat örneği konusunda farklı düşündüğü için yerden yere vuranlara, diğer muhalefet partilerine benzetenlere ithaf olunur!
İntifada
06-11-2010, 02:35
Numan Kurtulmuş bu konuda ekstra birşey söylemedi ki doğru olanı söyledi..
Çıkıp konuda aksi bir şey söyliyecek değil ya...
Hükümetimiz doğru politika izlemiştir bu konuda...
Tabanını islami kesimin oluşturduğu bir partinin lideride çıkıp irana destek vermek yanlıştı diyecek değil ya...
redyellow
06-11-2010, 02:48
Numan Kurtulmuş bu konuda ekstra birşey söylemedi ki doğru olanı söyledi..
Çıkıp konuda aksi bir şey söyliyecek değil ya...
Hükümetimiz doğru politika izlemiştir bu konuda...
Tabanını islami kesimin oluşturduğu bir partinin lideride çıkıp irana destek vermek yanlıştı diyecek değil ya...
en azından sessiz kalabilirdi değil mi? ama o çıkıp hükümeti tebrik ediyor.
demek ki tevrat alıntısı konusundaki eleştiri kötü niyetli değilmiş.
İntifada
06-11-2010, 02:54
en azından sessiz kalabilirdi değil mi? ama o çıkıp hükümeti tebrik ediyor.
demek ki tevrat alıntısı konusundaki eleştiri kötü niyetli değilmiş.
Sessiz kalamazdı bu şartlar altında...
Tevrat meselesinde saçma bir eleştiri yaptığının kendiside farkında...
Şimdi böyle yaparak doğru olanı zaten bir takdir ediyoruz tevrat alıntısı yanlıştı demeye çalışıyor...
Ama yinede sağolsun isterse kanlı bıçaklı düşmanım olsun bir doğruya doğru diyorsa bravo...
redyellow
06-11-2010, 02:59
Sessiz kalamazdı bu şartlar altında...
Tevrat meselesinde saçma bir eleştiri yaptığının kendiside farkında...
Şimdi böyle yaparak doğru olanı zaten bir takdir ediyoruz tevrat alıntısı yanlıştı demeye çalışıyor...
Ama yinede sağolsun isterse kanlı bıçaklı düşmanım olsun bir doğruya doğru diyorsa bravo...
:)
Niye sessiz kalamasın?
Bunlar siyasetci arkadaşım. Siyasiler eleştiri yaptım hata ettim o zaman rakibim siyasi partiyi hükümeti tebrik edeyim demezler!!!
Eğer gerçekten tebrik etmeyecekse asla hata ettim tebrik edeyim gibi bir davranış sergilemezler.
hadi göster mhpden böyle bir şey? onlar hiç mi yanlış eleştiri yapmıyorlar?
hadi göster chpden.
Gösteremezsin.
Numan bey samimi bir siyaset yürütüyor şu an kim ne derse desin.
Kendisine göre doğruları söylüyor.
kendisine göre yanlışları da söylüyor. Bunların bazılarına katılırız bazılarına katılmayız ama ben samimi olduğunu düşünüyorum.
Hükümet de bu tebriğe bir teşekkür eder herhalde:)
İntifada
06-11-2010, 03:08
:)
Niye sessiz kalamasın?
Bunlar siyasetci arkadaşım. Siyasiler eleştiri yaptım hata ettim o zaman rakibim siyasi partiyi hükümeti tebrik edeyim demezler!!!
Eğer gerçekten tebrik etmeyecekse asla hata ettim tebrik edeyim gibi bir davranış sergilemezler.
hadi göster mhpden böyle bir şey? onlar hiç mi yanlış eleştiri yapmıyorlar?
hadi göster chpden.
Gösteremezsin.
Numan bey samimi bir siyaset yürütüyor şu an kim ne derse desin.
Kendisine göre doğruları söylüyor.
kendisine göre yanlışları da söylüyor. Bunların bazılarına katılırız bazılarına katılmayız ama ben samimi olduğunu düşünüyorum.
Hükümet de bu tebriğe bir teşekkür eder herhalde:)
işte bende diyorum bakın bunlar siyasetçi...
sizi hemen nasıl savunmaya getirdi bir demeciyle
tabanına hemen biz doğru olanı zaten söylüyoruz diğeri yanlıştı mesajını aşılıyor...
mhp ve chpden bir farkı olmalı herhalde değil mi sp nin...
mhp chp bdp gözümde sıfırdırlar..hiç bir doğru eleştiririleriyle karşılaşmadık ki şimdiye kadar şu yanlıştı bu doğruydu diyeyim..
filistin mitinglerine anlam veremiyorum diyen ve ismet inönünün izinden gidiyoruz diyen partileri saadetle birmi tutalım...
açıkçası numan kurtulmuşun siyasetini pek samimi bulamıyorum...şahsi yorumum böyle..
zaten sp içinde bile kurtulmuşa karşı ikiye bölünme var...
anlaşılan teşkilatlarda sözünü dinlemiyor...
bilmiyorum nasıl oalcak...
redyellow
06-11-2010, 03:11
işte bende diyorum bakın bunlar siyasetçi...
sizi hemen nasıl savunmaya getirdi bir demeciyle
tabanına hemen biz doğru olanı zaten söylüyoruz diğeri yanlıştı mesajını aşılıyor...
mhp ve chpden bir farkı olmalı herhalde değil mi sp nin...
mhp chp bdp gözümde sıfırdırlar..hiç bir doğru eleştiririleriyle karşılaşmadık ki şimdiye kadar şu yanlıştı bu doğruydu diyeyim..
filistin mitinglerine anlam veremiyorum diyen ve ismet inönünün izinden gidiyoruz diyen partileri saadetle birmi tutalım...
açıkçası numan kurtulmuşun siyasetini pek samimi bulamıyorum...şahsi yorumum böyle..
zaten sp içinde bile kurtulmuşa karşı ikiye bölünme var...
anlaşılan teşkilatlarda sözünü dinlemiyor...
bilmiyorum nasıl oalcak...
Beni bir konuşmasıyla savunmaya getirdiği yok nerden çıkardın sevgili akıncı.
ben zaten savunuyorum onu ve siyasetini. Şu anki siyasetine yürütürse hep de savunacağım.
biz doğru olanı söylüyoruz tavrı çoktandır var yeni değil ki, hatırlayın davos olayını yine aynı şekilde çıkıp tebrik etmedi mi?
Samimiyet konusunda önyargınızı yenin, acizane sadece size bunu tavsiye ediyorum.
İntifada
06-11-2010, 03:24
Beni bir konuşmasıyla savunmaya getirdiği yok nerden çıkardın sevgili akıncı.
ben zaten savunuyorum onu ve siyasetini. Şu anki siyasetine yürütürse hep de savunacağım.
biz doğru olanı söylüyoruz tavrı çoktandır var yeni değil ki, hatırlayın davos olayını yine aynı şekilde çıkıp tebrik etmedi mi?
Samimiyet konusunda önyargınızı yenin, acizane sadece size bunu tavsiye ediyorum.
Numan kurtulmuşun davosa desteğini hatırlayınca aklıma bir iki şeyde geliyor...
Mesela şu cümlesi aklıma geliyor...
''Hatırlayacaksınız, Saadet Partisi'nin 1 milyon kişilik kalabalıkla miting yapması, Türkiye'nin dört bir yanında insanlarımızın toplanarak mitingler yaparak İsrail'in vahşetine 'dur' diyen kararlılığı ortaya koyması, Türkiye'deki siyasi fikriyatları aynı noktada toplamıştır''
sonra abbas güçlü ile genç bakıştaki biz one minute değil bir dakika kardeşim deriz lafı geliyor aklıma...
ne yazık ki saadet partisinin gidişini hiç hayırlı görmüyorum...özellikle 19 mayısta taksimdeki atatürk anıtına konulan saadet partisi çelenkleri ve atatürke minnet açıklamaları beni çok şaşırttı.
numan kurtulmuşa karşı önyargılarımı yenemiyorum hele şu son mitingle ilgili öğrendiklerimden sonra...
FarukARSLAN.
06-11-2010, 03:58
Şu gibi konuları Diğer Partiler (http://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=127) kısmına açalım lütfen.
O bölümümüz de mevcut çünkü; bunların yeri de orası..
redyellow
06-11-2010, 11:44
Numan kurtulmuşun davosa desteğini hatırlayınca aklıma bir iki şeyde geliyor...
Mesela şu cümlesi aklıma geliyor...
''Hatırlayacaksınız, Saadet Partisi'nin 1 milyon kişilik kalabalıkla miting yapması, Türkiye'nin dört bir yanında insanlarımızın toplanarak mitingler yaparak İsrail'in vahşetine 'dur' diyen kararlılığı ortaya koyması, Türkiye'deki siyasi fikriyatları aynı noktada toplamıştır''
sonra abbas güçlü ile genç bakıştaki biz one minute değil bir dakika kardeşim deriz lafı geliyor aklıma...
Yani gönlünüz istiyorki saadet, numan bey sizin partinin kölesi olsun,hık deyicisi olsun, hiç ters bir şey söylemesin.
Sizin parti ne yaparsa ne söylerse ne derse hemen saadet doğruuuu desin, bizim başka bir söylemimim olamaz desin, tebrik ederiz ama biz olsaydık şöyle de yapardık felan demesin.... iyi de hocam bunlar ayrı bir parti be kardeş, bunun bir farkına varın artık.
Bunlar ayrı bir parti sizin hık deyiciniz değiller.
ne yazık ki saadet partisinin gidişini hiç hayırlı görmüyorum...özellikle 19 mayısta taksimdeki atatürk anıtına konulan saadet partisi çelenkleri ve atatürke minnet açıklamaları beni çok şaşırttı.
:)
Eğer sizin partinin atatürk ile ilgili çelenklerini sayarsak 3.boğaz köprüsünü bir iki defa inşaa eder:)
Yani başkaları yazsa bu sözü tamam derim ama sana yakıştıramadım.
demek 19 mayısda Atatürk çelengi çok şaşırttı seni:)
Sırf saadet atatürk anıtına çelenk koydu, atatürk ile ilgili bir şeyler söyledi diye saadetin gidişatını hiç iyi görmüyorun?
:)
numan kurtulmuşa karşı önyargılarımı yenemiyorum hele şu son mitingle ilgili öğrendiklerimden sonra...
Hayırdır nedir o öğrendiğin?
İntifada
06-11-2010, 14:54
Hayırdır nedir o öğrendiğin?
Mitingden bir gün önce bayrak getirmeyin deyip mitingde bayrak dağıtılması olayı...
Bu başlı başına bir sorundur....
İntifada
06-11-2010, 14:58
Eğer sizin partinin atatürk ile ilgili çelenklerini sayarsak 3.boğaz köprüsünü bir iki defa inşaa eder:)
Yani başkaları yazsa bu sözü tamam derim ama sana yakıştıramadım.
demek 19 mayısda Atatürk çelengi çok şaşırttı seni:)
Sırf saadet atatürk anıtına çelenk koydu, atatürk ile ilgili bir şeyler söyledi diye saadetin gidişatını hiç iyi görmüyorun?
:)
Ben partilerin törenler için hazırlattığı çelenklerden bahsetmiyorum...
Taksimdeki atatürk heykeline başörtüleri ve çarşaflarıyla gidip saadet partisi adına atatürke methiyeler düzen saadet partisi il kadın kolları üyelerinde bahsediyorum...
FarukARSLAN.
06-11-2010, 15:19
Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, İsrail saldırısıyla ilgili çok sayıda soru işaretleri bulunduğunu belirterek, hükümete seslendi:
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı karşısında milletin tek vücut olarak ölçülü bir şekilde tepkisini gösterdiğini söyledi.
Mavi Marmara turnusol kağıdı
Mavi Marmara katliamının turnusol kağıdı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bu katliama göstermiş olduğu tepkiler nedeniyle insanlık alemi neredeyse ikiye ayrılmıştır. Bir tarafta, haktan, hukuktan, adaletten ve insanlıktan yana olan çok büyük bir insanlık cephesi oluşmuş, diğer tarafta, hâlâ İsrail`in yaptığı bu büyük vahşeti, görmezden gelen veya meşru görmeye çalışan çok az sayıda bir zulüm cephesi ortaya çıkmıştır. Milletimiz bütünüyle, hakkaniyet cephesi içinde yer almıştır" diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, iktidar muhalefetin Tevrat`tan alıntılar ve İngilizce cümleler üzerinde yapmaya başladığı atışmaları, seviyesiz ve anlamsız bularak, "Türkiye`nin böylesine zor bir süreçte geldiği noktada, eğer illa bir kutsal kitaptan ve metinden alıntı yapılacaksa, bizim kutsal metinlerimizden alıntı yapmak herhalde çok daha doğru olurdu" diye konuştu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Kurtulmuş, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı karşısında milletin tek vücut olarak ölçülü bir şekilde tepkisini gösterdiğini söyleyerek, "Toplumun çok farklı kesimleri tek yumruk halinde, tepkisini ortaya koymuştur. Bu her türlü övgünün üstündedir" dedi.
Millete teşekkür
Bu protestonun en yüksek seviyeye 5 Haziran`da Çağlayan`daki Saadet Partisi mitinginde ulaştığını söyleyen Kurtulmuş, 300`e yakın farklı görüşteki sivil toplum kuruluşunun bu mitinge destek verdiğini kaydetti. Kurtulmuş, "Mavi Marmara katliamı bir turnusal kağıdı olmuş, bu katlima karşı göstermiş olduğu tepkiler nedeniyle insanlık alemi neredeyse ikiye ayrılmıştır. Bir tarafta, haktan, hukuktan, adaletten ve insanlıktan yana olan çok büyük bir hakkaniyet ve insanlık cephesi oluşmuş. Diğer tarafta, hâlâ İsrail`in yaptığı bu büyük vahşeti, görmezden gelen veya meşru görmeye çalışan çok az sayıda bir zulüm cephesi ortaya çıkmıştır. Milletimiz bütünüyle, hakkaniyet cephesi içinde yer almıştır" diye konuştu.
Mavi Marmara saldırısının kıyamete kadar asla unutulmayacağını söyleyen Kurtulmuş, yaralıların tedavisinde ortaya çıkan bazı ilginçliklere dikkat çekerek, "İsrailliler, ilk defa bazı mermileri bu insanlık dışı saldırıda kullanmıştır. Adli Tıp Kurumu başkanının ortaya koyduğu görüşler, manidardır. Hiç görülmemiş ve enteresan yaralar tespit edilmiştir. Bunların BM araştırma komisyonu tarafından, araştırılması zaruridir" dedi.
İktidar ve muhalefete uyarı
Sıcak günlerin geride kaldığını bundan sonra izlenecek stratejinin aklıselimle ve soğuk kanlıkla belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, bu yapılırken saldırının iç politika malzemesi haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulundu. "Bu konuyla ilgili, Türkiye`nin hataları ve ihmalleri var mıdır? Bundan sonra ne yapılmalıdır? İsrail`e karşı sıfır hata ile politika nasıl geliştirilir?" sorularına cevap aranması gerektiğini belirten Kurtulmuş, iktidar ve muhalefeti şöyle uyardı: "Ne iktidar partisi, Mavi Marmara katliamından kendisine toplumsal destek devşirmeye çalışsın. Ne de bu konuyu, iç politik tartışmanın malzemesi haline getirmesin"
Ne yapmalı?
Bundan sonra yapılacaklar hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, öncelikle gemilerin Aştod Limanı`na götürüldükten sonra yaralıların ve şehitlerin kısa bir süre içinde Türkiye`ye getirilmesi konusundaki açıklama ve çabaları nedeniyle Başbakan ve hükümete teşekkür etti.
Kurtulmuş, ancak süreçte yapılan açıklamalar ve izlenen politikalarda cevap bekleyen hususları ise şöyle özetledi:
*İsrail limanında tutulan yardım filosundaki gemiler, hâlâ niçin orada tutulmaktadır? Türkiye`nin gücü, bu gemileri en azından üçüncü bir ülkenin limanına çekmeye yetmemekte midir?
* Başbakan yardımcısının olay anında bütün dünya sıcak bir tepki vermesi beklerken `Hiç kimse bizden savaş beklemesin` diye açıklama yapıp `İsrail ile olan var olan üç askeri tatbikatın durdurulduğunu` duyurması, Savunma Bakanın `Askeri anlaşmaların iptalinin kendi elinde olmadığı`, Dışişleri Bakanlığı`nın bu yönde bir talep gelmediği şeklindeki çok farklı görüşlerin ne manaya geldiğini hükümet net bir şekilde açıklamalıdır. Neden üç değerli hükümet üyesi arasında bu kadar büyük çelişki vardır?
*Savunma Bakanı Sayın Gönül `İsrail ile askeri anlaşmaların sayısı ne kadar? ` sorusuna `Çok, sayısız` cevabı ne manaya geliyor? Bu anlaşmaların, sayısı kaçtır, kapsamı ne kadardır, hangi hükümet zamanında imzalanmıştır, ne kadar süre geçerlidir?
*2008`deki Gazze katliamından sonra askeri tatbikatların iptal edildiği duyurulmuştu. Bu üç askeri tatbikat anlaşması ne zaman imzalanmıştır?
* `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri İsrail`in tavrına bağlıdır` açıklaması yapıldı. İsrail`in hem fiziki, hem de askeri ve siyasi tavrı ortada. İsrail`in tavrı ortada iken böyle bir açıklamanın diplomatik izahı nedir?
* Mavi Marmara`ya saldırıyı uydudan izledik. İsrail`in ilk tacizinden fiziki müdahale yaptığı ana kadar 5-6 saatlik süre geçmiştir. Bu süre içinde, gemide bulunan insanların imdat çığlıklarına karşı, Türkiye`den hiçbir yetkiliden ses çıkmamıştır. Acaba İsrail`in bu kadar büyük katliam yapacağı tahmin edilmiyor muydu? Yoksa bir ihmal mi var?
*Bu 6 saatlik sürede dünyada ve Türkiye`de protestolar başlamışken, en sıcak saatlerde Türkiye`nin uluslar arası alanda hiçbir diplomatik çabayı yapmadan beklemiş olması kabul edilebilir bir duyarlılık mıdır?
*Katliam sonrası Sayın Başbakan Yardımcısının somut diplomatik çıkış yapması beklenirken `Hiç kimse İsrail ile savaş ilan etmemizi beklemesin` açıklamasının izahı nedir?
*İsrail`in Ankara büyükelçisinin Persona non grata ilan edilmesi çağrımıza karşı hükümetten `Bekara karı boşamak kolaydır` lafının söylenmiş olmasını anlayabilmiş değiliz. Türkiye ile İsrail, evli değildir. Türkiye ile İsrail arasında, 28 Şubat`ta derinleştirilen gayri meşru bir ilişki vardır. Ve bu ilişki artık, bu şekliyle taşınamaz hale gelmiştir.
*Hükümet içinde Başbakan ile Başbakan yardımcısının görüşleri başından beri yüz seksen derece taban tabana zıttır. Merak ettiğimiz şey şu. Gerçekten ikisinin arasında bir siyasi anlaşmazlık veya uyuşmazlık mı vardır? Yoksa bir görev dağılımı mı vardır?
*TBMM`de İsrail`e karşı askeri ve ekonomik tedbirler alınmalıdır` şeklinde muhalefet milletvekillerinin ortaya koyduğu cümlenin yaklaşık 2 saat boyunca Ak Parti grubunda imzalanmamasının gerçek nedeni nedir?
* Hükümet `İsrail, bölgede tek dostunu kaybetmek üzeredir` ve `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri, İsrail`in tavrına bağlıdır` ifadelerini nasıl izah edeceksiniz?
Alıntıyı bizim Kutsal Kitabımızdan yapın
Son günlerde iktidar ve anamuhalefet partilerinin Tevrat`tan yapılan alıntılar ve İngilizce cümleler üzerinden yaptıkları tartışmaları da eleştiren Kurtulmuş, bu atışmaları `Seviyesiz` ve `Anlamsız polemik` olarak değerlendirdi. Kurtulmuş, "Türkiye`nin böylesine zor bir süreçten geldiği noktada, eğer illa bir kutsal kitaptan ve metinden alıntı yapılacaksa, bizim kutsal metinlerimizden alıntı yapmak herhalde çok daha doğru olurdu" diye konuştu.
"Biz Tevrat`ı ve İngilizce`yi bunu konuşan arkadaşlardan daha iyi biliriz" diyen Kurtulmuş, "Ama mesele, İngilizce ya da Tevrat`tan konuşmak değil, milletin ihtiyaçlarını cevap verecek şekilde Türkçe konuşmaktır" dedi.
Kur`an`da Maide Suresi`ndeki `Bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmüş gibidir` ayetin mealini hatırlatan Kurtulmuş, "Bu anlamda baktığınız zaman bizim kutsal kitabımızda ifade edilen bu düstur, İsrail`in bütün insanlığı öldürmüş gibi bir insanlık suçu işlediğini ortaya koymaktadır" dedi.
Yine `Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle düzeltin. Elinizle düzeltemiyorsanız dilinizle düzeltin. Dilinizle de düzeltemiyorsanız içinizden buğz edin` şeklindeki Hadisi Şerife atıfta bulunan Numan Kurtulmuş, "Böylesine büyük bir kötülüğü eliyle düzeltmek konumunda olan hükümetlerdir. Milletimiz, diliyle bunu düzeltmek için bütün tepkisini ortaya koymuştur" dedi.
Mavi Marmara saldırısıyla iki gerçeğin ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, ilk defa Türkiye`nin İsrail ile karşı karşıya geldiğini ve son yıllarda izlenen aktif dış politikanın Akdeniz`in soğuk sularına atılmasına neden olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, bundan sonra üç temel meselenin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirerek, "İçeride milletiyle kaynaşmış tam demokratik bir Türkiye`nin kurulması. Çok taraflı, aktif ve şahsiyetli bir dış politika. Dış politikadaki bu adımı destekleyecek güçlü bir savunma ve ordu" diye konuştu.
CHP`ye OECD tepkisi
İstanbul`da yapılan Asya zirvesinde İsrail`in oybirliği çıkarılacak kınama kararını veto ettiğini hatırlatan Kurtulmuş, "Aylardır söylüyoruz, dilimizde tüy bitti. Türkiye`nin, İsrail`in OECD üyeliğini veto etmesi gerekirdi. Ama maalesef Türkiye`nin onayıyla İsrail`in OECD üyeliği kabul edilmiştir. İsrail`in kendisinden sonra üye olacaklara veto hakkı verilmiştir. Bunun ne manaya geldiği ve pratik uygulamasını, Asya zirvesinde bir kez daha gördük. İsrail, kendisi aleyhine çıkarılmış bir karara mani olmuştur" diye konuştu.
İktidarın İsrail`in OECD üyeliğine evet diyerek tarihi bir vebal altına girdiğini söyleyen Kurtulmuş, "CHP`nin ise şimdiye kadar ilk sözünü önceki gün söylemesi manidardır. Adama demezler mi, Üsküdar`da akşam oldu. Biz günlerdir üyeliğe karşı çıkılması için çaba gösterirken, ana muhalefet partisi neredeydi?" diye konuştu.
İran`a yönelik BM yaptırımlarının oylaması öncesi hükümeti de son kez uyaran Kurtulmuş, Brezilya ve Türkiye`nin uranyum takası anlaşması olumlu bir adım olduğunu belirterek, "Ne yazık ki, ABD, İsrail lobisinin etkisinde kalarak, özellikle İran`a karşı müeyyideler ve fiziki müdahaleler içerisindedir" dedi. BM`deki oylamanın hayati önem taşıdığını söyleyen Kurtulmuş, hükümetin Brezilya ile yapılan takas anlaşmasındaki tavrı ile tutarlı olması için BM`de yapılacak oylamada `ret` oyu vermesi gerektiğini söyledi.
Paketi referanduma `Bırakın`
Referanduma gidecek Anayasa değişikliği paketini görüşmeyi kabul eden Anayasa Mahkemesi`nin ancak şeklen inceleme yapabileceğinin altını çizen Numan Kurtulmuş, "Anayasa Mahkemesi, şeklen incelemede kalmayıp, Anayasa`nın ifadelerini, hukuku arkadan dolanarak, şekil bakımından yaptığı incelemeyi muhteva ve esasa dönüştürür ve Anayasa değişikliğini iptali yönünde bir karar verirse, bu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugünkü geçerli Anayasası bakımından da, kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye, yeni bir 367 garabeti ile karşı karşıya kalabilir" diye konuştu.
Mahkemenin kısmen dahi iptal etmesi halinde `Bu millet iradesinin, bürokratik oligarşi tarafından engellenmesi` anlamına geleceğini söyleyen Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi`nin diğer bütün mahkemeler gibi millet adına karar verdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Türk milleti adına karar verilecekse, zaten milletin vekilleri bu konuda Mecliste bir karar vermişler. Şimdi de vekillerden, milletin aslına sorulmak üzere iş yola çıkmıştır. Bırakın, referandum zaten yoldadır. Milletin aslı, bu sefer milletin vekillerinin oylamış olduğu maddeler üzerinde kararını versin. Kabul ederse etsin, etmezse etmesin".
Kılıçdaroğlu`na Geri çek` çağrısı
Kurtulmuş, CHP`deki yönetim değişikliği ile birlikte söylemdeki olumlu gelişmeye de dikkat çekerek, `Cumhuriyet elden gidiyor, çünkü 6 milyon işsiz var` ve `Halkın avukatıyız` diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`na şu çağrıyı yaptı:
"Eğer Sayın Kılıçdaroğlu halkın avukatlığını yapan bir parti başkanıysa, avukatlıkta temelde asıl-vekil ilişkisidir. Siz demek ki, vekil olduğunuzu kabul ediyorsunuz. O zaman Sayın Kılıçdaroğlu`na dostça, şu tavsiyede bulunuyorum: Yeni dönemin siyaset tarzının test edilmesi bakımından da, bırakın nasılsa bir müddet sonra asıl olan millete referandumda sorulacak bu değişikliği, derhal bugün Anayasa Mahkemesi`ne dilekçe vererek, başvurunuzu geri çekin. Ve milletin gerçekten vekili olduğunuzu ortaya koyun"
Gülen`in sözlerine değerlendirme
Toplantı sonunda bir gazetecinin Fethullah Gülen`in yardım gemilerinin İsrail`den izin alması gerektiği yönündeki açıklamalarına ilişkin düşüncelerini sorması üzerine konuşan Kurtulmuş, "Şimdi öyle bir noktadayız ki, herkesin zalimin karşısında mazlumun yanında yer alması lazım" dedi.
Cevap bekleyen sorular
* İsrail limanında tutulan yardım filosundaki gemiler, hâlâ niçin orada tutulmaktadır?
* Başbakan yardımcısının olay anında bütün dünyaya sıcak bir tepki vermesi beklerken `Hiç kimse bizden savaş beklemesin` diye açıklama yapıp `İsrail ile olan var olan üç askeri tatbikatın durdurulduğunu` duyurması, Savunma Bakanın `Askeri anlaşmaların iptalinin kendi elinde olmadığı`, Dışişleri Bakanlığı`nın bu yönde bir talep gelmediği şeklindeki çok farklı görüşlerin ne manaya geldiğini hükümet net bir şekilde açıklamalıdır. Neden üç değerli hükümet üyesi arasında bu kadar büyük çelişki vardır?
*Savunma Bakanı Sayın Gönül `İsrail ile askeri anlaşmaların sayısı ne kadar? `Sorusuna `Çok, sayısız` cevabı ne manaya geliyor? Bu anlaşmaların, sayısı kaçtır, kapsamı ne kadardır, hangi hükümet zamanında imzalanmıştır, ne kadar süre geçerlidir?
*2008`deki Gazze katliamından sonra askeri tatbikatların iptal edildiği duyurulmuştu. Bu üç askeri tatbikat anlaşması ne zaman imzalanmıştır?
* `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri İsrail`in tavrına bağlıdır` açıklaması yapıldı. İsrail`in hem fiziki, hem de askeri ve siyasi tavrı ortada. İsrail`in tavrı ortada iken böyle bir açıklamanın diplomatik izahı nedir?
*İmdat çığlığının geldiği ilk 6 saatlik sürede dünyada ve Türkiye`de protestolar başlamışken, en sıcak saatlerde Türkiye`nin uluslar arası alanda hiçbir diplomatik çabayı yapmadan beklemiş olması kabul edilebilir bir duyarlılık mıdır?
*Katliam sonrası Sayın Başbakan Yardımcısının somut diplomatik çıkış yapması beklenirken `Hiç kimse İsrail ile savaş ilan etmemizi beklemesin` açıklamasının izahı nedir?
*Hükümet içinde Başbakan ile Başbakan yardımcısının görüşleri başından beri yüz seksen derece taban tabana zıttır. Merak ettiğimiz şey şu. Gerçekten ikisinin arasında bir siyasi anlaşmazlık veya uyuşmazlık mı vardır? Yoksa bir görev dağılımı mı vardır?
* Hükümet `İsrail, bölgede tek dostunu kaybetmek üzeredir` ve `Bundan sonraki ilişkilerimizin seyri, İsrail`in tavrına bağlıdır` ifadelerini nasıl izah edeceksiniz?
Konularımıza mutlaka haberin KAYNAĞINI ekleyelim arkadaşlar.
Haberler Bölümü Kuralları (http://www.akpartiforum.com/haberler-bolumu-kurallari-t102015.html)
redyellow
06-11-2010, 19:39
Ben partilerin törenler için hazırlattığı çelenklerden bahsetmiyorum...
Taksimdeki atatürk heykeline başörtüleri ve çarşaflarıyla gidip saadet partisi adına atatürke methiyeler düzen saadet partisi il kadın kolları üyelerinde bahsediyorum...
Sizin partiden kimse çelenk koymamıştır ve atatürke methiyeler düzmemiştir.
Haklısınız!
HATAY KADIN KOLLARI’NDAN ATATÜRK ANITINA ÇELENK…
Hatay – AK parti Hatay İl Kadın Kolları, “5 Aralık: Türk Kadınına Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesinin Yıldönümü” olması sebebiyle Hatay’daki Atatürk Anıtı’na çelenk koydular
http://kadinkollari.akparti.org.tr/turkce/haber.asp?id=827
ESKİŞEHİR KADIN KOLLARI, “SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ VERİLİŞİNİN 75. YILI” NI KUTLADI…
Eskişehir – AK Parti Eskişehir İl Kadın Kolu Başkanlığı Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 75. yıldönümü dolayısı ile AK Parti İl Teşkilatı Kadın Kolları mensupları valilik meydanında anıta çelenk koydu. Valilik meydanına konulan çelengin ardından heyet AK Parti İl Binası’nda pasta keserek Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 75. yıl dönümünü kutladı.
Valilik alanında yapılan tören sonrası AK Parti İl Binasında AK Parti İl Başkanı Salih Koca, Odunpazarı ilçe Başkanı Coşkun Şengün, ilçe Kadın Kolları Başkanı Nazmiye Erdem, Tepebaşı ilçe Başkanı Ahmet Sivri, İlçe Kadın Kolları Başkanı Türkan Polatoğlu ve partili kadınların katıldığı toplantı düzenlendi.
http://kadinkollari.akparti.org.tr/turkce/haber.asp?id=822
Bu saadetci kadınlar var ya hakkaten ayıp etmişler, iktidar partisi kadınları hiç Atatürk anıtına çelenk koymamışken bunu yapmaları çok ayıp!
Saadet Gençliği 19 Mayıs’ta Taksim’de gençliğin sorunlarına dikkat çekti
Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Gençlik Komisyonu üyeleri, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında Taksim’de bir araya geldi. Atatürk anıtı önünde basın açıklaması yapan kadınlar, gençliğin sorunlarına dikkat çekti.
Bilgili, “biz kimiz, bu hal neyin nesi?”
Grup adına bir basın açıklaması yapan Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Gençlik Komisyonu Başkan Sabriye Bilgili, 19 Mayıs 1919 öncesi ve sonrasında yaşananları, 19 Mayıs’ın tarihsel önemini anlattı. Günümüz Türkiye’sine geçiş yapan Bilgili, “Milli ve Manevi günlerimizi klişeleşmiş, içi boşaltılmış günler olarak görme yanlışına düşmeden bu tarihi yıl dönümlerimizi etraflı bir muhasebe için fırsat telakki etmeli ve Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi “Biz kimiz ve bu hal neyin nesi?” sorusunu sormalıyız.” dedi.
Sabriye Bilgili konuşmasında, “Malum olduğu üzere bu günün tarihi 19 Mayıs 2010. Bu tarihin Milletimiz için ifade ettiği manayı kavramak ekmek, su kadar önemlidir. Kültürel, askeri ve ekonomik olarak emperyalist bir işgal yaşayan coğrafyamız yedi düvele karşı kendi gücüyle direnmeye karar verdiği bir iradenin tarihidir 19 Mayıs 1919. En umutsuz şartlarda “yapacak bir şey kalmadı” nidalarının ortasında “daha yapacağımız koca bir İstiklal Harbimiz var” haykırışıdır 19 Mayıs. Gazi Mustafa Kemal ve Yüce Meclis’imizin bu günü biz gençlere adamaları 19 Mayıs’ı, İstiklali, Hürriyeti ve Yeniden Büyük Türkiye idealini herkesten çok bu milletin gençlerinin anlamasının ne kadar önemli olduğunu bizlere her 19 Mayıs’ta bir kez daha hatırlatıyor.
Milli ve Manevi günlerimizi klişeleşmiş, içi boşaltılmış günler olarak görme yanlışına düşmeden bu tarihi yıl dönümlerimizi etraflı bir muhasebe için fırsat telakki etmeli ve Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi “Biz kimiz ve bu hal neyin nesi?” sorusunu sormalıyız.
Ülkemizde nüfusun %43’ü 40 yaşın altında, 15–19 yaş gurubu ülke nüfusumuzun %30’unu oluşturuyor. Bu muazzam bir güçtür. Tabi ki kıymeti bilinirse! Ülkemizin hiçbir kaynağının heba olmasına, har vurulup harman savrulmasına razı olamayız, fakat insan unsuru-gençlerin, gençliğimizin israfına ve heba edilmesine asla sessiz kalamayız, sineye çekemeyiz, çekmemeliyiz.
Maalesef ülkemizde genç nüfusun işsizlik oranı %28,6 Gençlerin %36’sı üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulabileceğine inanmıyor.15 yaşındaki gençlerin %32’si okuduğu bir metni anlayamıyor, %52’si basit matematik problemlerini çözemiyor. 30 bin öğrenci üniversite giriş sınavlarında “0” çekiyor. 15–19 yaş gurubunda 6,3 milyon gençten 940 Bin’i yani %15’i hala ilkokul diplomasına sahip değil. Öğrencilerimizin %50’si kitap alabilecek güce sahip değil. Sadece başörtüsü kullandığı için milyonlarca genç kız hala okullara alınmıyor.
Devlet kurumlarımızdan temin ettiğimiz bu istatistik bilgiler Hükümeti tedbir almaya zorlamalı. Bu bilgiler toplanıp dosyalarda raflara kaldırılarak unutulmamalı.
AB ülkelerinde gençlerin %75’i meslek liselerinden mezun edilirken ülkemizde meslek liseleri özendirici olmaktan çıkarılıyor, katsayı adaletsizliğinde olduğu gibi adeta cezalandırılıyor. 22 Bin genç ve çocuk hükümlümüz cezaevlerimizde. Genç nüfusun %40’ı geleceğimizi şekillendiren Siyaset kurumuna ve siyasi meselelere ilgisiz,
Ve en önemlisi nüfusunun %43’ü 40 yaşın altında olan ülkemizin herhangi bir gençlik politikası bulunmuyor. 15 yıl içinde Türkiye, gençleri için ciddi ciddi düşünmeye başlamazsa büyük bir nimet olarak karşısında duran genç nüfusunu büyük bir sorun olarak karşısında bulacak ve maalesef bugün uzaktan hayretle seyrettiğimiz Avrupa ve Amerika toplumlarında yaşanan sosyal çöküşler koruyucu tedbirler alınmazsa ülkemizde de yaşanmaya başlanacak.
İnsan ömrünün en verimli dönemi olan gençlik çağı, popüler-kapitalist kültür tarafından “oyun ve eğlence çağı” olarak empoze edilmekte. Hâlbuki Gençlik; büyük idealler, insanlık değerleri, ülke ve millet için en verimli ve en güzel işlerin yapılabildiği dönemdir. Bu dönemlerde hayatımıza kattığımız iyi ve güzel şeyler bütün hayatımız boyunca yolumuzu aydınlatacak, bu dönemde hayatımıza kattığımız batıl ve anlamsız şeyler ise hayatımız boyunca yolumuza engeller olarak çıkacaktır.
Gençlerine sahip çıkamayan bir ülke, hükümet varlık sebebini sorgulamalıdır. Saadet Partisi olarak Genç nüfusun en büyük sorunlarının manevi temellere dayandırılması gereken kaliteli eğitim ve acilen çözülmesi gereken işsizlik olduğunu görüyoruz. Eğitimin sadece imkânı olan ve üstün başarı sağlayabilen çocuk ve gençlerin değil bütün genç ve çocuklarımızın hakkı olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz.
Mevcut Hükümet gençleri, küresel patronların mallarını almak için peşkeş çekilen tüketim unsuru olarak görmekten vazgeçip, bu büyük potansiyeli Yüce Allah’ın ülkemiz için bir lûtfu olduğunu görerek ülkemiz ve bütün dünyanın hayrı için çalışan büyük bir üretim unsuru haline dönüştürmenin yollarını aramalıdır.
Manen ve maddeten güçlü, 18 yaşını bitirmiş bütün gençlerin bir meslek ve iş sahibi olabildiği, istikbale umutla bakan, sadece kendini kurtarmaya çalışan değil başkalarının kurtuluşu içinde uğraşan gençlerle dolu Saadetli bir Türkiye temenni ediyor 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nın Kutlu ve mümkünse Mutlu olmasını diliyoruz” dedi.
http://www.kadikoygazetesi.com/5550-saadet-gencligi-19-mayista-taksimde-gencligin-sorunlarina-dikkat-cekti/
Olay bu.
İki gündür ağzınıza doladınız, ne var bunda?
Sizin partiden kimse bunu yapmıyor mu?
Yahu allah aşkına yapma, sıfr eleştireyim diye şu yazdıklarını hakkaten beğeniyormusun bi otur ve düşün.
Duyan da sanacak ki sizin parti ahmedinejat gibi, hiç bir zaman atatürk heykeline gitmemiş, tören yapmamış, çelenk koymamış!!!!
Mitingden bir gün önce bayrak getirmeyin deyip mitingde bayrak dağıtılması olayı...
Bu başlı başına bir sorundur....
Bu mudur öğrendiğin şey?
:)
Hakkaten müthiş bir suç işlemişler, bence saadetin hemen kapatılması lazım!
İntifada
06-11-2010, 23:41
Eee sizce normal bir olaymı bu?genel başkan mitingden bir gün önce bayrak getirmeyin diyor ve mitingden önce bayrak dağıtılıyor...
Bu iki anlama gelir ya genel başkanınız yalan söylüyor kameraların önünde halkı kandırıyor yada teşkilatlarınız genel başkanı dinlemiyor...
Ben yanlışa yanlış derim bizimkilerin yaptığınıda doğru karşılayacak değilim.zaten teşkilatlanmamızın bozuk olduğunu her yerde söylerim forumda çoğu arkadaşım bunu benim ağzımdan duymuştur...Bunların hepsi doğru olabilir ama haberlere çıkacak kadar garipsenicek değil galiba...
Taksim meydanıylada eskişehir hatay bir değil bence...
redyellow
06-12-2010, 12:53
Eee sizce normal bir olaymı bu?genel başkan mitingden bir gün önce bayrak getirmeyin diyor ve mitingden önce bayrak dağıtılıyor...
Bu iki anlama gelir ya genel başkanınız yalan söylüyor kameraların önünde halkı kandırıyor yada teşkilatlarınız genel başkanı dinlemiyor...
Evet bence normal bir olay.
Genel başkan öyle demiş bir iki parti teşkilatı vs. dinlememiş.
Saadet partisine o teşkilatların isimlerini yazın mail gönderin onlar hakkında gereğini yapsınlar, bunu buralarda allayıp pullayıp yazmaya gerek yok. Her partide olur.
Ben yanlışa yanlış derim bizimkilerin yaptığınıda doğru karşılayacak değilim.zaten teşkilatlanmamızın bozuk olduğunu her yerde söylerim forumda çoğu arkadaşım bunu benim ağzımdan duymuştur...Bunların hepsi doğru olabilir ama haberlere çıkacak kadar garipsenicek değil galiba...
Taksim meydanıylada eskişehir hatay bir değil bence...
Saadetci kadınlar atatürk anıtına çelenk koydular diye "ne yazık ki saadet partisinin gidişini hiç hayırlı görmüyorum...özellikle 19 mayısta taksimdeki atatürk anıtına konulan saadet partisi çelenkleri ve atatürke minnet açıklamaları beni çok şaşırttı." demiştin.
peki sizinkilerde çelenk koymuşlar bak onları ispatladım.
Bak sizinkilerin de atatürk anıtına çelenkler koyduklarını ispatladım.
Sende doğru olabilir demişsin.
peki şimdi bunları okuyunca "ne yazık ki AKPARTİNİN gidişini hiç hayırlı görmüyorum...özellikle felan felan yerlerdeki atatürk anıtına konulan AKPARTİ çelenkleri ve atatürke minnet açıklamaları beni çok şaşırttı." diyebilir misin?
:)
İntifada
06-12-2010, 14:01
Evet bence normal bir olay.
Genel başkan öyle demiş bir iki parti teşkilatı vs. dinlememiş.
Saadet partisine o teşkilatların isimlerini yazın mail gönderin onlar hakkında gereğini yapsınlar, bunu buralarda allayıp pullayıp yazmaya gerek yok. Her partide olur.
Rahatsız olmayınız bunlar gerçekler...
Hem bu hareketi yapan bir partinin bu teşkilatlara bir yaptırım uygulayacağını sanmıyorum...
İkinci sorunuzdada yukarıda söyledim zaten ben ak parti teşkilatlarını zaten beğenmiyorum ki...
Bunlar benim her zaman söylediğim şeyler...
Ama en azından taksim meydanındaki olaylada bir tutacak değilim...
elif zeynep
06-12-2010, 23:44
Saadetin forumuna git, orda vardir....:@:@
Gereken istişarelerden sonra ayrılıyoruz zaten, foruma kapak atan yok (:
Yine de tavsiyeniz için teşekkür ederiz.
redyellow
06-13-2010, 11:55
Rahatsız olmayınız bunlar gerçekler...
Hem bu hareketi yapan bir partinin bu teşkilatlara bir yaptırım uygulayacağını sanmıyorum...
İkinci sorunuzdada yukarıda söyledim zaten ben ak parti teşkilatlarını zaten beğenmiyorum ki...
Bunlar benim her zaman söylediğim şeyler...
Ama en azından taksim meydanındaki olaylada bir tutacak değilim...
Ya hocam şunu anlatamıyorum, sizinkilere gelince ben teşkilatları zaten beğenmiyorum deyip yönetime, genel başkana laf söylemiyorsun, ama saadet olunca teşkilata laf söylemek yerine yönetime laf söylüyorsun.
BUrda çelişki içindesin be hocam.
ya bizimkilerin de teşkilatına söyle ya sizinkilerin de genel başkanınıza laf söyle ki eşitlik olsun:)
Taksimde atatürk heykeline çelenk koymakla başka bir yerdeki atatürk anıtına çelenk koyma arasında ne fark var?
Aradaki fark bence şu:
Birisi saadet, saadet olunca laf söylemek için bin türlü bahane hazırdır, diğeri sizin parti, onlara laf söylememek için bin türlü bahane hazırdır!!
rizzelli
06-13-2010, 11:59
Birisi saadet, saadet olunca laf söylemek için bin türlü bahane hazırdır, diğeri sizin parti, onlara laf söylememek için bin türlü bahane hazırdır!!
abi,atasözü gibi olmuş:)
Hasan ERBEK
06-15-2010, 00:35
Bu yazıyı foruma eklemem de özellikle şu cumleler sebep oldu.
Syn Kurtulmuş , Tevrattan alıntı yapmayın diyor.
Peki muhattabımız kim? YAHUDİLER.
Onlara Kur'an dan mı örnek verseydi Başbakanımız?
Tabiki de inandıkları kitaptan , Tevrattan verecek cevabını.
Böyle saçma bir yorum mu olur?
Ayrıca ortada bir sataşma vs de yoktu Başbakanımız tarafından.
Kendisi malum yere seslendi , cevap başka yerden ve başka kişiden geldi.
Kim kime sataşmış görünüyor oradan?
Sp aklı basında siyaset yapan bir iki partiden biri.
Bu şekilde sırf muhalefetlik olsun diye , sırf gündem oluşturayım diye (chp , mhp gibi) zaman zaman açıklama yapması hem syn. Kurtulmusu hem de partisini zor sokar.
Böyle devam ederse barajı hiçbir zaman aşamaz.
Madem elimizde aklı selim siyaset yapan çok az sayıda parti var.
O zaman bunun kıymetini bilelim.
Makul eleştiriler yapalım.
Ustadim onlar kendilerine Yahudi.Yarin on emiri siler 9 emir var der.yapmadiklari bir seymi kutsal kitabi degistirmek.Bunuda herkes kabul eder.Iste boyle bir durum.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2024, Jelsoft Enterprises Ltd.