Camiyi yıkıp yerine düğün salonu yapmışlar
03.05.2012 - 10:52
http://medya.zaman.com.tr/2012/05/03/m_cami_k.jpg


Tek parti döneminde satılan ya da başka amaçlarla kullanılan camilerin gündeme gelmesi tarihçileri harekete geçirdi.
Bu konuda detaylı araştırma yapan Tarihçi Mustafa Armağan, Sirkeci Garı'nın arkasında bulunan Merzifonlu Karamustafa Paşa Camii'nin yıkılarak yerine gazino yapıldığını söyledi. Armağan, Sofular Camii'nin düğün salonu, Sultanahmet Camii'nin de asker alma dairesi yapıldığını belirtti. Armağan, günümüzde minare kalıntıları bulunan Yedikule'deki İlyas Çelebi Camii'nin ise satılığa çıkarıldığını belgelerle ortaya koydu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bir dönem Türkiye'de camilerin satılmasıyla ilgili yaptığı açıklamalar tarihçileri harekete geçirdi. Yıkılan, satılan ya da başka amaçla kullanılan camiler hakkında araştırma yapan Mustafa Armağan, Cihan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.
1925 ile 1950 yılları arasında, tek parti döneminde cami satışı gibi uygulamaların hayata geçirildiğini anlatan Armağan, "Başbakan, tek parti devrinde yıkılan, satılan, devredilen ya da başka amaçla kullanılan cami, mescit, türbe, medrese bunların toplamını 3 bin 500 olarak açıkladı. Bu rakamın içinde yıkılanlar yok. Bugün artık izi belli olmayan eserler buna dahil değil. Bunun esası 1932 yılında çıkarılan bir kanuna dayanıyor. Bu kanun şunu getiriyor; bir caminin çevresinde, bir mahallede 500 metreye yakın camiler varsa bunlar iptal edilecek, bir cami bir mahalleye yeterli. Dolayısıyla sur içinde birbirine yakın camiler kapatılıyor. Kapatılanlar ne olacak meselesi gündeme geliyor. Milli servet denilerek kiraya veriliyor, satılıyor, parti çevresinde bir takım kodamanlara tahsis ediliyor. Ya da Cumhuriyet Halk Partisi il binası yapılan, halkevi yapılan pek çok cami örneğini biliyoruz." diye konuştu.
Bazı camilerin ahır olarak da kullanıldığını dile getiren Armağan, "Silivrikapı'da Sitti Hatun Mescidi kiraya verilmiş ve kiracı burayı ahır olarak kullanmış. İzmir Seferihisar'da Kasım Çelebi Camii yine ahır olarak kullanılmış. Adana'da Yeşil Mescid'in de ahır olarak kullanıldığını biliyoruz. Bursa'da Molla Arap Camii askeriyeye tahsis ediliyor. Askeriye atlarını bağlamak için cemaate kapatarak etrafını çeviriyor." dedi.
'CAMİYİ İÇKİLİ GAZİNO YAPIP 'ANADOLU SAZEVİ' İSMİNİ VERMİŞLER'
Fatih'te Sofular Camii'nin bir zamanlar düğün salonu olarak kullanıldığını anlatan Armağan, "Yaşlı bir insan ile konuştum. Kendisi o caminin içinde düğüne gittiğini söyledi. Düğün salonu nerede, cami nerede? İçinde oynanılan, davul zurna çalınan bir mekan. Sirkeci Garı'nın üzerinde bir cami var. Eskiden 'Vezir Camii' diye bilinir. Merzifonlu Karamustafa Paşa Camii bugün. Bu 80'lerden önce yoktu. Orası içkili bir gazino yapılmıştı. 'Anadolu Sazevi' diye bir ismi de vardı. Cami yıkıldı buraya içkili gazino yapıldı. Rahmetli Özal bunu öğrenince hemen talimat veriyor. Bunun yıkılması ve yerine Aydın Yüksel'in mimarisi ile geleneksel Osmanlı mimarisi tarzında bir eser ortaya konuldu." ifadelerini kullandı.
'SULTANAHMET CAMİİ'Nİ KAPATIP, ASKER ALMA DAİRESİ YAPTILAR'
Sultanahmet Camii'nin 1940-46 yılları arasında kapalı kaldığını dile getiren Armağan, "İçerisi asker alma dairesi yapıldı. Oraya gitmiş olan insanlarla görüştüm. Şunu söylüyorlar; 'Biz gittik, bizi dışarıya bırakmıyorlar, tuvaletimizi dahi caminin içine yapmak durumunda kaldık.' 3-4 gün orada kalıyorlar ve sevkıyat oluyor. Burada sanat eserinin tahribi söz konusu. Aynı zamanda sanata hakaret söz konusu." dedi.
'FRANSIZLAR'IN YIKMADIĞI CAMİYİ BİZİM YÖNETİMİMİZ YIKMIŞ'
Hatay'da da geçmişte benzer uygulamaların yaşandığını kaydeden Armağan şöyle konuştu: "Fransızlar bunu yapmamışlar. Camileri yıkıp satmamışlar. Türk askeri giriyor ve Hatay'ı anavatana bağlıyoruz. Önce ezanı yasaklıyoruz. Fransızların yasaklamadığı 'Allahuekber'i bizim yönetimimiz yasaklıyor. Fransızların yıkmadığı camileri bizimkiler yıkıyor, onların yok etmediği Osmanlı mezarlarını bizim Türk yöneticiler yok ediyor. Gazete ilanlarına bakıyoruz. 300 liraya camiler satılığa çıkarılıyor."
DÖNEMİN GÖRGÜ TANIĞI: BURADA HER MELANET VARDI
Sirkeci'de yaşayan ve çocukluk döneminde Merzifonlu Koca Mustafa Paşa Camii'nin bulunduğu yeri hatırladığını söyleyen Murat Şengöçen, "Bu caminin yerinde 'Anadolu Saz' diye bir batakhane vardı. Kadınlar içki içiyordu. Satış oluyordu. Özal döneminde eski haline çevrildi. Burada içki içiliyordu, kadın pazarlanıyordu; her melanet vardı." ifadelerini kullandı.



(CİHAN)

http://img1.zaman.com.tr/2012/05/03/cami5.jpg
http://img1.zaman.com.tr/2012/05/03/cami4.jpg
http://img1.zaman.com.tr/2012/05/03/cami3.jpg
http://img1.zaman.com.tr/2012/05/03/cami2.jpg
http://img1.zaman.com.tr/2012/05/03/cami.jpg

http://cdn.stargazete.com/dosya/561539-cut-540x330.jpg

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) tek parti iktidarı döneminde bir kısmını sattığı camileri sadece ahır ve depo olarak kullanmadığı ortaya çıktı. CHP, 1750'de yapılan Beykoz'daki Küçüksu Camii'nin önce minaresini yıkıp yerine 6 okunu dikti, ardından burayı Halkevi'ne dönüştürdü.

MENDERES YIKTI DEDi AMA...
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in 'CHP camileri kapattı" ifadesine tepki gösteren Kemal Kılıçdadroğlu'nun "Onurluysan o camileri açıkla" şeklindeki sözleri tek parti döneminde satılan, ahıra veya depoya çevrilen camileri gündeme getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında 9 belgeyle 'CHP geçmişte bazı camileri satmış ya da ahır olarak kullanmıştır' demişti. Kemal Kılıçdaroğlu ise Menderes döneminde yıkılan camilere Küçüksu Camii'ni örnek vermişti. Ancak söz konusu camiyi CHP'nin kumarhaneye çevirdiği, daha sonra ise yapının Celal Bayar tarafından çevresindeki gazinolarla birlikte yıkıldığı ortaya çıktı.
MİNARENİN YERİNE 6 OK
1750'lerde yapılan Küçüksu Camii, Padişah I. Mahmut'un fermanı ile 1835'te restore edildi. 1930'larda ise caminin hemen yanında bulunan Küçüksu Kasrı devlet büyüklerine tahsis edildi. Bu süreçte caminin minaresi anlaşılamayan bir sebeple yıkıldı. Bu gelişmelerin ardından bir süre CHP Halkevi olarak kullanılan cami daha sonra da parti tarafından lokale dönüştürüldü. Halkevi ve lokal olarak kullanılırken caminin yıkılan minaresinin yerine ise CHP'nin parti amblemi olan 6 ok yerleştirildi. CHP, geçmişte de bir başka camiyi parti binasına çevirip, çatısına da parti sembolü 6 demir kazık yerleştirmişti.
CAMİDE LANGIRT OYNADILAR
Küçüksu Kasrı'nın karşısında bulunan cami, Halkevi ve lokale dönüştürülürken dönemin CHP lideri İsmet İnönü'nün yakın arkadaşı Şakir Uzunhasanoğlu'nun burada bir gazino açtığı ortaya çıktı. Piknik ve ibadet yeri olan Küçüksu Kasrı'nın bulunduğu bölge CHP'nin ve eğlencenin merkezi oldu. O dönemi anlatan görgü tanıkları, Halkevi'nden sonra lokale çevrilen camide kağıt oyunu ve langırt oynatıldığını anlattı. Konu hakkında araştırmalarda bulunan Tarih ve Kültür yazarı Eyüp Ensar Uğur, 'Halkevi'ne çevrilen cami daha sonra da lokal yapılmış ve burada kağıt ve langırt oynatılmış' dedi. Bir dönem CHP'lilerin eğlence merkezi haline getirilen caminin yerinde şimdilerde otopark bulunuyor.
Satamadıklarını ahır yaptı
CHP'nin tek parti iktidarı dönemine denk gelen 1926-1950 yılları arasında 513 cami satıldı. 327 cami arsası da CHP tarafından satışa çıkarıldı. Aynı dönemde camilerin yanısıra mescitler de satışa çıkarıldı. Satılan mescit sayısı 1070 olarak tespit edildi. Başta İstanbul'daki Osmanlı yapıları olmak üzere satılamayan çok sayıda cami ise ahır ya da depoya çevrildi. (Yeni Şafak)

Ancak bu işi bu zihniyet yapar , Allah ısla etsin

Savaş şartlarından ötürü bu tür şeylerin yaşandığını aşırı dillendiriyorlar . bir yönü ile kabullenmek istemiyorlar yani. Bugün CHP ye gönül vermişler bunları maksatlı görsede yaşanmış canlı şahitlerin CHP nin geçmişi hakkında epey birikim sızdırıyor haberlerin doğruluğunda.

Artık bu haberlere bir dur deyin,
Farklı politikalar uygulayın...
Bunları okullarda okutulan tarih kitaplarına koyabiliyor musunuz ?
Hayır..!
Eeee o zaman...

Artık bu haberlere bir dur deyin,
Farklı politikalar uygulayın...
Bunları okullarda okutulan tarih kitaplarına koyabiliyor musunuz ?
Hayır..!
Eeee o zaman...


Ben bu tür haberlerin yaygın şekilde toplumda tartışılmasını çok anlamlı ve gerekli buluyorum . CHP tabanının kendi partisinin geçmişteki ve bugünki misyonu hakkında yeteri kadar bilgi sahip olmadığına inanıyhorum. Siyasetin istenilen kıvama gelmesi ortak değerlerin bütün partilerin tüzüğünde aynı oranda temsil edilmesi hep bu tartışmaların ardından şekillecenğine inanıyorum.

Bu bölümde yer alan bir önceki konunun başlığı şu: "Halkı Çoluk Çocuk Demeden Kurşuna Dizdiler."

Halkı Çoluk Çocuk Demeden Kurşuna Dizdiler (http://www.akpartiforum.com/halki-coluk-cocuk-demeden-kursuna-dizdiler-t162374.html)

Halkı çoluk çocuk demeden kurşuna dizenler, camileri yıkıp düğün salonu yapmışlar. Yazıklar olsun böyle kötülükleri yapan CHP'lilere ve CHP Zihniyetine!

Ben maalesef ki inanmıyorum, Tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkması için değil, rant elde etmek için uygulanan, son iki yıldır iktidar kanadında egemen olan politik oyunlardır bunlar...

Chp geçmişti dersim katliamını yaptı,Camiyi ahır yaptı, düğün salonu yaptı

Gündem oluşturmakta zorlanan, anayasa çalışmalarını ağırdan alan, bu konuda uzun bir süre geçmesine rağmen ortaya taslak sunamayan iktidar, kendi başarısızlığını ve gündem oluşturmaktaki yeteneksizliğini, Chp'nin geçmişteki politikalarını öne sürerek ve bu noktadaki belgeleri gün yüzüne çıkararak, çok basit ve afedersiniz aşağılık bir siyasi politika uygulamaktadır.

Ben maalesef ki inanmıyorum, Tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkması için değil, rant elde etmek için uygulanan, son iki yıldır iktidar kanadında egemen olan politik oyunlardır bunlar...

Chp geçmişti dersim katliamını yaptı,Camiyi ahır yaptı, düğün salonu yaptı

Gündem oluşturmakta zorlanan, anayasa çalışmalarını ağırdan alan, bu konuda uzun bir süre geçmesine rağmen ortaya taslak sunamayan iktidar, kendi başarısızlığını ve gündem oluşturmaktaki yeteneksizliğini, Chp'nin geçmişteki politikalarını öne sürerek ve bu noktadaki belgeleri gün yüzüne çıkararak, çok basit ve afedersiniz aşağılık bir siyasi politika uygulamaktadır.


Siyaset bundan elbette nasibini alacaktır. Sonuç olarak geçmişe dair büyük ışık tutan süreci yaşıyoruz. Siyaset bu noktadan besleniyor diye bizlerin bu manada aydınlanmasına mani olmak pek sağlıklı değil.

Anayasal çalışmaların iktidar tarafından donduruludğunu sanmıyorum. Bu dondurma olsa olsa sözde muhalif çevrenin kaçak oynamasından kaynaklanıyor. Postalın gölgesinde siyaset yapmaya alışanların varlıklarını borçlu oldukları sisteme olan aidiyetleri iktidarı sadece zorluyordur.

Ben maalesef ki inanmıyorum, Tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkması için değil, rant elde etmek için uygulanan, son iki yıldır iktidar kanadında egemen olan politik oyunlardır bunlar...

Chp geçmişti dersim katliamını yaptı,Camiyi ahır yaptı, düğün salonu yaptı

Gündem oluşturmakta zorlanan, anayasa çalışmalarını ağırdan alan, bu konuda uzun bir süre geçmesine rağmen ortaya taslak sunamayan iktidar, kendi başarısızlığını ve gündem oluşturmaktaki yeteneksizliğini, Chp'nin geçmişteki politikalarını öne sürerek ve bu noktadaki belgeleri gün yüzüne çıkararak, çok basit ve afedersiniz aşağılık bir siyasi politika uygulamaktadır.

Seçimden bu zamana üniversite ve Stk'lardan taslaklar ve öneriler alınıyordu.Haberiniz varsa Komisyonda yeni Anayasa Taslağının yazımına başlandı.
Burada aşağılık bir politika güden biri varsa oda Chp'dir.Hem halkla alakası yoktur hemde isminde Halk ibaresi vardır.Bu gerçekleri milletimizin bilmeye hakkı var.Gerçeklerin su yüzüne çıkmasından neden rahatsız oluyorsunuz anlamadım.
Başbakan bu cami mevzusunu bir kere söyledi.Sizinde bildiğiniz gibi Kılıçtaroğlu'da yalan söylüyor dedi ve ispata davet etti değilmi?
Sizce kaşınanı kaşımamak olurmu hemde siyasette:)
Gerçekler acıdır.Chp'de ise gram değilme yok.1940'larda neyse şimdide o.Sadece eskisi gibi güçü yok o kadar.

Ben maalesef ki inanmıyorum, Tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkması için değil, rant elde etmek için uygulanan, son iki yıldır iktidar kanadında egemen olan politik oyunlardır bunlar...

Chp geçmişti dersim katliamını yaptı,Camiyi ahır yaptı, düğün salonu yaptı

Gündem oluşturmakta zorlanan, anayasa çalışmalarını ağırdan alan, bu konuda uzun bir süre geçmesine rağmen ortaya taslak sunamayan iktidar, kendi başarısızlığını ve gündem oluşturmaktaki yeteneksizliğini, Chp'nin geçmişteki politikalarını öne sürerek ve bu noktadaki belgeleri gün yüzüne çıkararak, çok basit ve afedersiniz aşağılık bir siyasi politika uygulamaktadır.

AK Parti'nin halktaki karşılığından habersizsiniz galiba. AK Parti, 2011 Genel Seçiminde % 50 oranında oy almıştır ve AK Parti'nin oy oranı kamuoyu araştırmalarına göre hâlâ % 50'ler civarındadır. AK Parti'nin politik oyunlar kurarak CHP üzerinden rant elde etmek gibi bir derdi yoktur.

Anayasa çalışmaları gerektiği gibi yürümektedir. Anayasa taslağı sunmak mesele değildir. Elde hazır taslaklar da var. AK Parti, yeni anayasayı diğer siyasi partilerle ortak olarak hazırlama gayreti içindedir.

Gerçekleri söylemek hiç de aşağılık bir siyasi politika değildir. Asıl aşağılık olan şey, CHP'nin tarihî boyunca yapmış olduğu; haksızlıkları, zulümleri, kötülükleri, katliamları gizlemeye ve unutturmaya çalışmaktır.

Bu gerçekler ilk defa ortaya atıldığı ve gün yüzüne çıkarıldığı zaman büyük bir memnuniyet duydum. Artık dogmalaşmış fikirlerin tenkit edilebildiği bir seviye ve düzeye ulaştığımız için de mutlu oldum. Neden realitenin ortaya çıkmasından rahatsızlık duyayim ki...

Fakat nasıl ki Chp'nin bu gerçekleri saklaması ve gün yüzüne çıkartmaması aşağılık bir politik oyun ise, bu gerçekleri periyodik bir şekilde neşir edilmesi de o derece aşağılık bir politik oyundur.

Uzun süreden beri iktidar nezninde egemen olmasından kaynaklanan büyük bir rahatsızlığım var. İktidar bu gerçekleri büyük bir adımı olan, Lozan antlaşması zafer değil, hezimetimizdir. Tarihimizde yazılı bulunan büyük kahramanlıklarımız yoktur, sadece antlaşmalarımız vardır diyebiliyor mu ? Tarih kitaplarında var olan bilgileri tasfiye edebiliyor mu ?

Şu realiteyi artık kabullenin. Ak Parti %50 oy alması onun başarısı değil. Muhalefet partilerinin başarısızlığıdır. Ve hitabetiyle, diksiyonu ve fiziğiyle güçlü, sağlam bir siyasi geçmişi bulunan bir liderin var olması ve kurmaylarının sağlam bir eğitimle donatılmış olmasıdır. Muhalefet partileri gerek liderlerinde gerekse kurmaylarında bu meziyetleri sahip olan bireylerin eksikliğinden kaynaklanan zaaflar iktidar kanadının güçlenmesine sahip olmuştur.

Ve böyle güçlü, donanımlı bir ekiple müteşekkil olan bir partinin, bir muhalefet partisinin geçmişi ile ilgili periyodik bir şekilde neşir edilmesini, hangi pozitif kurallar ve uygulamalar rant dışında başka ilke ve hüviyetler için yapıldığını anlatabilir.

Bu tarihi gercekleri henüz birkac yil öncesine kadar degil tartismak ifade edebilmek bile cok güctü.

Bugün bu gerceklerin bircogu hükümet tarafindan degil...bilakis tarihci yazarlar ve arastirmacilar tarafindan tartismaya aciliyor.
velevki hükümet destekli olarak gümdeme getirilmis olsalar bile...amenna, öper basima koyarim.

Bu hakikatlerin bugün konusulabilir olmasi,
yarin bunlarin sorgulanacak olmasinin alametidir....

Bugün bu gerceklerin bircogu hükümet tarafindan degil...bilakis tarihci yazarlar ve arastirmacilar tarafindan tartismaya aciliyor.


Nedense ne zaman gündemde bir boşluk olur, baya bir hal alır. O zaman tarihçi ve yazarlar yastık altında bu hakikatleri çıkartırlar..!! Hiç mi dikkatinizi çekmiyor...

Forumda en azında iki üç konu bu realiteler üzerine açılmış konular..

Bazen gündem o kadar yogun olabiliyorki...ic siyaset ve dis siyaset biribiri ile yarisircasina...o hengamede toplum olarak bu tür haberlerin farkinda olmayabiliyoruz bazen.

Gündem durgunlasinca haliyle bu tür haberler özellikle servis edilmis havasi olusturabilir bu dogaldir...lakin bu tarz haberler son yillarda hep mevcuttu velakin gündemin yogunluk oranina bagli olarak biz farkinda olmayabiliyoruz.

Nedense ne zaman gündemde bir boşluk olur, baya bir hal alır. O zaman tarihçi ve yazarlar yastık altında bu hakikatleri çıkartırlar..!! Hiç mi dikkatinizi çekmiyor...

Forumda en azında iki üç konu bu realiteler üzerine açılmış konular..

Kendi adıma bir değerlendirme yapmak istiyorum: AK Parti Forum'da var olmamın temel nedeni, AK Parti'nin zihniyet, fikriyat ve dünya görüşü olarak en iyi ve en doğru siyasi parti olduğu ve AK Parti'nin 10 yıla yaklaşan iktidarı boyunca yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetleriyle Türk Siyasi Tarihi'nde 1908 yılından 2012 yılına kadar iktidar olmuş tüm siyasi partiler arasında Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne tarihte en çok hizmet etmiş olan en iyi ve en başarılı siyasi parti olduğu apaçık ve reddedilemez gerçeğine dair paylaşımlarda bulunmak.

AK Parti Forum'da var olmamın nedenlerinden biri de, CHP'nin zihniyet, fikriyat ve dünya görüşü olarak kötü, yanlış ve bozuk bir siyasi parti olduğu ve CHP'nin tarihi boyunca yapmış olduğu; zulümleri, kötülükleri, haksızlıkları ve katliamlarıyla Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne tarihte İttihat ve Terakki Partisi'yle birlikte en çok kötülük, haksızlık ve zulüm yapmış olan siyasi parti olduğu apaçık ve reddedilemez gerçeğine dair paylaşımlarda bulunmak.

İktidar bu gerçekleri büyük bir adımı olan, Lozan antlaşması zafer değil, hezimetimizdir. Tarihimizde yazılı bulunan büyük kahramanlıklarımız yoktur, sadece antlaşmalarımız vardır diyebiliyor mu ? Tarih kitaplarında var olan bilgileri tasfiye edebiliyor mu ?

Ve böyle güçlü, donanımlı bir ekiple müteşekkil olan bir partinin, bir muhalefet partisinin geçmişi ile ilgili periyodik bir şekilde neşir edilmesini, hangi pozitif kurallar ve uygulamalar rant dışında başka ilke ve hüviyetler için yapıldığını anlatabilir.

Tarihimizde antlaşmalarımız olduğu kadar büyük kahramanlıklarımız da vardır Allah'a şükürler olsun.

CHP iktidara gelirse ülkemize ve milletimize tarihte yapmış olduğu gibi yine pek çok; zulümler, kötülükler ve haksızlıklar yapabilir Allah korusun. CHP'nin geçmişinin ne kadar berbat ve rezil olduğunu ve CHP'nin ülkemize ve milletimize yapmış olduğu; zulümleri, kötülükleri ve haksızlıkları anlatarak halkımızı uyarmakta hiçbir yanlışlık yoktur.