CeVHeR
05-29-2008, 03:02
Önder Sav isyan ediyor:
Devlet içinde örgütlenmiş bir şebeke tarafından izleniyormuş!..
VAKİT, Vali ile sohbetinin bir bölümünü neşredince bir acayip olmuş…
Bir telaş ki…
Olmaz böyle komik dava!..
Hâle bak.
Koca CHP’nin altını üstüne getirtip, “böcek” aratıyor, adamlar!..
Sadece genel merkez binasını değil, partiye hizmet veren bütün araçları didik didik ediyor…
Böcek möcek yok ortada!..
Var olan,
Feryat figan!..
Gazeteleri televizyonlara haber salıp diyor ki, Baykal-Sav ikilisi:
“Hükümet bizi dinletiyor…
Bu büyük bir skandaldır.
Osman Paksüt’ten sonra bizim de peşimize düştüler!..
Hükümet ya CHP’yi tatmin edici bir açıklama yapmalı…
Ya da derhal istifa etmelidir!..”
Haydaaa!..
Haberle bunların ne alâkası var…
İşin özeti:
Bir vali, CHP’nin kısa bir süre önce Hac ibadetini, Hz. Peygamber’i aklınca alaya almasından dolayı tepki toplayan Genel Sekreteri’ni ziyaret ediyor…
Devletin Valisi…
Mesela, emrinde olduğu İçişleri Bakanı’nın “Fethullah Gülen’e yakınlık derecesini” tartışabilir mi?..
Başbakan’ın “kafa dinlemek” için habersizce çıktığı bir kısa tatili, diline dolayabilir;
Olmadık laflar edebilir mi?..
Ya da eski İçişleri Bakanı’nın etnik durumunu öne sürerek; “Kürtçüdür” filan diyebilir mi?
Bütün bunlar kadar vahim olanı…
Bir vali, görevinden dolayı birçok bilgisine sahip olduğu ilde, “Anamuhalefet partisinin yerel seçimleri nasıl kazanabileceğine” dair taktikler verebilir mi?..
“Faydalanılması gereken personel”den filan bahsedebilir mi?..
Hani, tek şef döneminde CHP’nin il başkanı aynı zamanda valiydi…
O “iğrenç” günlere mi döndük yoksa!..
Vali, CHP’nin fahri il başkanı olarak mı görev yapıyor?!.
Ya da…
Valilikler, CHP’nin arka bahçesi mi?
İşin o boyutu böyle.
Diğer tarafa gelince...
Önder Sav’a yani.
O da,
Dinin kutsallarına saygı duymadığını açıkça ortaya koymuştu ya…
Devlete de mi saygısı yok?!.
Bunları söyleyen valiye, “Ya arkadaş, sen buraya gelip hükümet üyelerini çekiştiriyorsun. Eğer rahatsızsan, istifa et, gel burada siyaset yap…
Hem o görevde kalıp hem de bağlı bulunduğun insanlar aleyhinde atıp tutmak, devlet adabına yakışmaz” diyemez miydi?
Bu tavrı ortaya koymak yerine, Vali’yi konuşturmak için yem uzatıp durması, tahrik etmesi ayıp olmadı mı?
Evet…
Bütün bunların konuşulması gerekirken…
Tıpkı, Ertuğrul Özkök’ün zamanın ilgili bakanı Güneş Taner’le “küfürlü, tehditli” teşvik görüşmesinin içeriğinin, basit bir “etik” tartışmasının gölgesinde kalışı gibi…
Bugün de “dinlendi-dinlenmedi” tartışması yapılıyor…
CHP Genel Başkanı’nın basın toplantısında da, “içerikten” haber yoktu!..
Oysa…
İçerik tam manasıyla facia!..
Hele bir baksanıza,
Önder Sav çıkıyor ve birilerinin Vali ile görüşmesini dinlettiğini öne sürüyor!..
Yani…
Vali ile bu dehşet konuşmaları yaptığını doğruluyor!..
Peki ya Vali?
O ne diyor?
Doğrusu, çok zor durumda…
Ne diyebilir ki!
Önder Sav, bir anlamda satmış
Serdar ARSEVEN / VAKİT 29/05/2008
Devlet içinde örgütlenmiş bir şebeke tarafından izleniyormuş!..
VAKİT, Vali ile sohbetinin bir bölümünü neşredince bir acayip olmuş…
Bir telaş ki…
Olmaz böyle komik dava!..
Hâle bak.
Koca CHP’nin altını üstüne getirtip, “böcek” aratıyor, adamlar!..
Sadece genel merkez binasını değil, partiye hizmet veren bütün araçları didik didik ediyor…
Böcek möcek yok ortada!..
Var olan,
Feryat figan!..
Gazeteleri televizyonlara haber salıp diyor ki, Baykal-Sav ikilisi:
“Hükümet bizi dinletiyor…
Bu büyük bir skandaldır.
Osman Paksüt’ten sonra bizim de peşimize düştüler!..
Hükümet ya CHP’yi tatmin edici bir açıklama yapmalı…
Ya da derhal istifa etmelidir!..”
Haydaaa!..
Haberle bunların ne alâkası var…
İşin özeti:
Bir vali, CHP’nin kısa bir süre önce Hac ibadetini, Hz. Peygamber’i aklınca alaya almasından dolayı tepki toplayan Genel Sekreteri’ni ziyaret ediyor…
Devletin Valisi…
Mesela, emrinde olduğu İçişleri Bakanı’nın “Fethullah Gülen’e yakınlık derecesini” tartışabilir mi?..
Başbakan’ın “kafa dinlemek” için habersizce çıktığı bir kısa tatili, diline dolayabilir;
Olmadık laflar edebilir mi?..
Ya da eski İçişleri Bakanı’nın etnik durumunu öne sürerek; “Kürtçüdür” filan diyebilir mi?
Bütün bunlar kadar vahim olanı…
Bir vali, görevinden dolayı birçok bilgisine sahip olduğu ilde, “Anamuhalefet partisinin yerel seçimleri nasıl kazanabileceğine” dair taktikler verebilir mi?..
“Faydalanılması gereken personel”den filan bahsedebilir mi?..
Hani, tek şef döneminde CHP’nin il başkanı aynı zamanda valiydi…
O “iğrenç” günlere mi döndük yoksa!..
Vali, CHP’nin fahri il başkanı olarak mı görev yapıyor?!.
Ya da…
Valilikler, CHP’nin arka bahçesi mi?
İşin o boyutu böyle.
Diğer tarafa gelince...
Önder Sav’a yani.
O da,
Dinin kutsallarına saygı duymadığını açıkça ortaya koymuştu ya…
Devlete de mi saygısı yok?!.
Bunları söyleyen valiye, “Ya arkadaş, sen buraya gelip hükümet üyelerini çekiştiriyorsun. Eğer rahatsızsan, istifa et, gel burada siyaset yap…
Hem o görevde kalıp hem de bağlı bulunduğun insanlar aleyhinde atıp tutmak, devlet adabına yakışmaz” diyemez miydi?
Bu tavrı ortaya koymak yerine, Vali’yi konuşturmak için yem uzatıp durması, tahrik etmesi ayıp olmadı mı?
Evet…
Bütün bunların konuşulması gerekirken…
Tıpkı, Ertuğrul Özkök’ün zamanın ilgili bakanı Güneş Taner’le “küfürlü, tehditli” teşvik görüşmesinin içeriğinin, basit bir “etik” tartışmasının gölgesinde kalışı gibi…
Bugün de “dinlendi-dinlenmedi” tartışması yapılıyor…
CHP Genel Başkanı’nın basın toplantısında da, “içerikten” haber yoktu!..
Oysa…
İçerik tam manasıyla facia!..
Hele bir baksanıza,
Önder Sav çıkıyor ve birilerinin Vali ile görüşmesini dinlettiğini öne sürüyor!..
Yani…
Vali ile bu dehşet konuşmaları yaptığını doğruluyor!..
Peki ya Vali?
O ne diyor?
Doğrusu, çok zor durumda…
Ne diyebilir ki!
Önder Sav, bir anlamda satmış
Serdar ARSEVEN / VAKİT 29/05/2008