Gönülden
08-28-2008, 18:04
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görevdeki bir yılını değerlendirdiği açıklamasına cevap verdi. CHP'nin, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala Gül'ün peşini bırakmaması ise 'kuyruk acısı sendromu' olarak nitelendiriliyor.
Okay, "Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararlarına altına imza atan bir kişinin, hala vicdanının rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirine birakıyoruz" diye konuştu.
TBMM'de yazılı bir açıklama yapan Hakkı Suha Okay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir televiyon kanalının canlı yayınına katılarak görevdeki bir yılını değerlendirdiğini hatırlatarak, bu değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Gül'ün hala eski ideolojik yaklaşımını koruduğunun, geçmişte yer aldığı siyasi hareketin kolu gibi rol üstlendiğinin kamuoyunca görüldüğünü savundu. Cumhurbaşkanı Gül'ün Türkiye'de yaşanan ve kendisinin de bir aktör olarak rol aldığı çalkantılardaki sorumluluğunu kabul etmediğini ifade eden Okay, "Özeleştiri noktasına gelmeyen bu anlayış, gelecek dönemde Türkiye'de sosyal barışın korunması ve kutuplaşmaların yaşanmaması noktasında umut vrememiştir, karamsar beklentileri arttırmıştır" dedi.
Hakkı Suha Okal, Abdullah Gül'ün ilk yılında, yasaları Meclis'e iade etme ve atama kararnamelerine ilişkin yaptığı işlemleri, Ahmet Necdet Sezer ile karşılaştırmasına yönelik sözlerinin her türlü dayanaktan yoksun olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanı Gül'ü, bu tür içerikten uzak, sayısal bir yaklaşıma iten açıklamanın, hedef saptırmak amaçlı olduğunu savunan Okay, "Eğer bir karşılaştırma yapılmak isteniyorsa, her iki cumhurbaşkanını ilk yallarında AKP iktidarına ilişkin yaklaşımlarına bakmak gerekir" dedi.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in AK Parti iktidarının ilk yılında Vergi Barışı Yasası'nı, Albayrakları vergi borçlarından kurtaran yasayı, ormanların yok edilmesini öngören Anayasa değişikliğini, tarikat okullarına destek vermeyi amaçlayan yasayı, kodralaşma amaçlı 61 yaşta emeklilik getiren yasayı veto ettiğini söyleyen Hakkı Suha Okay, "Şimdi Sayın Gül'e sormak istiyorum, kendisi o dönemde Cumhurbsaşkanı olsa bu yasaları onaylar mıydı ? Hiç kuşkunuz olmasın, tereddütsüz onaylardı" diye konştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün son bir yılda onayladığı yasalardan örnekler veren Okay, Gül'ün onayladığı başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği ile yurt dışında oy kullanmaya ilişkin yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın, Cumhurbaşkanı Gül'ün devletin nitelikleriyle ne kadar barışık olduğunu gösterdiğini ifade eden Okay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Parti referansı ile hareket edenlerin hala yaşananlardan ders çıkarmamış olması, geleceğe dönük umutları söndürmektedir. Sayın Ahmet Necdet Sezer, hukukun üstünlüğüne inanan, Cumhuriyetin değerlerini sonuna kadar savunan, ettiği yemine sadık bir cumhurbaşkanıdır. O bakımdan kaçamak sayısal değerlendirmelerle, iki cumhurbaşkanı arasında bağ kurmak, yurttaşların gözünün içine baka baka onları yanıltmak anlamına gelir. Niceliğin ötesinde nitelik önemlidir.
Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararlarına altına imza atan bir kişinin hala vicdanını rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirine birakıyoruz."
Okay, "Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararlarına altına imza atan bir kişinin, hala vicdanının rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirine birakıyoruz" diye konuştu.
TBMM'de yazılı bir açıklama yapan Hakkı Suha Okay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir televiyon kanalının canlı yayınına katılarak görevdeki bir yılını değerlendirdiğini hatırlatarak, bu değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Gül'ün hala eski ideolojik yaklaşımını koruduğunun, geçmişte yer aldığı siyasi hareketin kolu gibi rol üstlendiğinin kamuoyunca görüldüğünü savundu. Cumhurbaşkanı Gül'ün Türkiye'de yaşanan ve kendisinin de bir aktör olarak rol aldığı çalkantılardaki sorumluluğunu kabul etmediğini ifade eden Okay, "Özeleştiri noktasına gelmeyen bu anlayış, gelecek dönemde Türkiye'de sosyal barışın korunması ve kutuplaşmaların yaşanmaması noktasında umut vrememiştir, karamsar beklentileri arttırmıştır" dedi.
Hakkı Suha Okal, Abdullah Gül'ün ilk yılında, yasaları Meclis'e iade etme ve atama kararnamelerine ilişkin yaptığı işlemleri, Ahmet Necdet Sezer ile karşılaştırmasına yönelik sözlerinin her türlü dayanaktan yoksun olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanı Gül'ü, bu tür içerikten uzak, sayısal bir yaklaşıma iten açıklamanın, hedef saptırmak amaçlı olduğunu savunan Okay, "Eğer bir karşılaştırma yapılmak isteniyorsa, her iki cumhurbaşkanını ilk yallarında AKP iktidarına ilişkin yaklaşımlarına bakmak gerekir" dedi.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in AK Parti iktidarının ilk yılında Vergi Barışı Yasası'nı, Albayrakları vergi borçlarından kurtaran yasayı, ormanların yok edilmesini öngören Anayasa değişikliğini, tarikat okullarına destek vermeyi amaçlayan yasayı, kodralaşma amaçlı 61 yaşta emeklilik getiren yasayı veto ettiğini söyleyen Hakkı Suha Okay, "Şimdi Sayın Gül'e sormak istiyorum, kendisi o dönemde Cumhurbsaşkanı olsa bu yasaları onaylar mıydı ? Hiç kuşkunuz olmasın, tereddütsüz onaylardı" diye konştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün son bir yılda onayladığı yasalardan örnekler veren Okay, Gül'ün onayladığı başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği ile yurt dışında oy kullanmaya ilişkin yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın, Cumhurbaşkanı Gül'ün devletin nitelikleriyle ne kadar barışık olduğunu gösterdiğini ifade eden Okay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Parti referansı ile hareket edenlerin hala yaşananlardan ders çıkarmamış olması, geleceğe dönük umutları söndürmektedir. Sayın Ahmet Necdet Sezer, hukukun üstünlüğüne inanan, Cumhuriyetin değerlerini sonuna kadar savunan, ettiği yemine sadık bir cumhurbaşkanıdır. O bakımdan kaçamak sayısal değerlendirmelerle, iki cumhurbaşkanı arasında bağ kurmak, yurttaşların gözünün içine baka baka onları yanıltmak anlamına gelir. Niceliğin ötesinde nitelik önemlidir.
Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararlarına altına imza atan bir kişinin hala vicdanını rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirine birakıyoruz."