fatih kısaparmak balon baskılı balon CHP'li Tanrıkulu: İmralı'da tecrit kaldırılsın! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : CHP'li Tanrıkulu: İmralı'da tecrit kaldırılsın!


Necip Fazıl
10-24-2012, 15:38
http://www.habervaktim.com/resim/resim269693_1.jpg?t= (http://www.habervaktim.com/haber/269693/chpden-ocalan-icin-bdpye-destek.html)



CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Hiç kimse 14 ay boyunca kendi iradesi olsa bile tecrit koşullarında bırakılamaz. O koşulların ortadan kaldırılması lazım" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, cezaevlerindeki açlık grevlerinin gerekçeleri arasında yer alan Abdullah Öcalan'ın yaşam koşullarıyla ilgili olarak, "Hiç kimse 14 ay boyunca kendi iradesi olsa bile tecrit koşullarında bırakılamaz. O koşulların ortadan kaldırılması lazım" dedi.

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde bulunan 11 kadın tutuklu ve hükümlüyü ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ölüm oruçlarına dönüşen cezaevlerindeki açlık grevlerinin, vicdanları sızlatacak bir duruma gelmeden önce sonlanması gerektiğini, bu konuda da kamuoyunun duyarlı olmasını istedi. Açlık grevindeki tutukluların Öcalan’ın üzerindeki tecrite son verilmesiyle ilgili taleplerini değerlendiren Tanrıkulu, "Hiç kimse 14 ay boyunca tecrit koşullarında bırakılamaz. Tecrit koşulları kaldırılmalı" dedi.
Türkiye genelindeki cezaevlerinde PKK / KCK davalarından 488 tutuklu ve hükümlünün İmralı ’da Abdullah Öcalan ’ın tecrit koşullarının kaldırılması ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi ile ana dilde eğitim hakkının verilmesiyle ilgili başlattığı açlık grevi 43’üncü gününe girerken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ndeki açlık grevinde bulunan kadın tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etti. Açlık grevinde bulunan 11 kadın tutuklu ve mahkum ile görüşen Sezgin Tanrıkulu, cezaevi çıkışında açlık greviyle ilgili basın açıklaması yaptı.
Cezaevi önünde basın açıklaması yapmasına karşı çıkan polis ile tartışan Tanrıkulu, "Sadece 2 dakika açıklama yapacağım" dedi. Polis memurunun, "Efendim karşı tarafta yapabilir misiniz?" uyarılarını dikkate almayan Tanrıkulu kapının önünde cezaevlerinde açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin durumunu anlattı. Cezaevinde 11 kadın tutuklu ve hükümlünün 12 Eylül ’den beri açlık grevinde bulunduğunu belirten Tanrıkulu, "Milletvekili Selma Irmak ile görüştüm. Sağlık durumları hakkında bilgi almaya çalıştım. Dünden beri içeride 112 acil servis ambulansları bekliyor. Sağlık durumları genel olarak iyi, ancak göz kararması, tansiyon düşüklüğü gibi şikayetleri olmuş" dedi.


30 YIL SONA BU CEZAEVİNDE YENİ ÖLÜMLER OLMAMALI
1980’li yıllarda E Tipi Cezaevi’nde birçok ölüme tanıklık ettiklerini belirten Tanrıkulu, aradan geçen 30 yıl sonra aynı cezaevinde yeni ölümlerin olmaması gerektiğini söyledi. İnsan hakları savunucusu olarak bir insanın bedenini ölümle sonuçlanacak bir eyleme yatırılmaması gerektiğini belirten Tanrıkulu, "Hiçbir biçimde ölüm sonucunu ortaya çıkaracak bir eylemin yapılmaması gerektiği görüşündeyim. Ama şimdi bunun yanlışlığını doğruluğunu tartışma zamanı değil. Bu ölüm oruçlarının, bu açlık grevlerin sonlanması lazım. Bu nedenle de Adalet Bakanlığı ’nın, Başbakanlığın devreye girmesi lazım. Bir siyasi irade ve kararlılık ortaya koyması lazım. Bugüne kadar bu gerçekleşmedi. Önümüzde bayram var. Umarım bu 4,5 günlük bayram süresi içerisinde hepimizin üzüleceği, kahrolacağı, vicdanlarımızın sızlayacağı bir olay gerçekleşmez" diye konuştu.
Tanrıkulu, cezaevindeki 11 kadın tutuklunun açlık grevini devam ettireceklerini söylediğini belirterek, "Ben geçen hafta itibariyle Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na Ankara ’da başvuru yaptım. Cezaevi alt komisyonun bu cezaevlerinde inceleme yapmasını istedim. Fakat maalesef oradan da bugüne kadar bir adım atılmadı. Kamuoyunun duyarlı olması lazım. Bu sorun insani bir meseledir. Bir vicdan meselesidir. Olaya bu şekilde bakmak lazım. Ve bir an önce geri dönülmez sonuçlar çıkmadan sonlanması lazım" dedi.


İMRALI’DAKİ TECRİT
Açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin iki talebinden birinin İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevi koşullarının düzeltilmesiyle ile ana dilde eğitim hakının verilmesiyle ilgili taleplerini değerlendiren Tanrıkulu şunları söyledi, "Bunlar siyasi talepler. Ana dil meselesi Meclis’te Anayasa Komisyonu’nda görüşülen meseleler. Bugünden yarına bir mesafe almayacak sorun. Ancak bir durum var. 2011 Temmuz ayından bu yana bir görüşme yapılamıyor İmralı’da. Görüşülen kişinin sıfatı, aldığı ceza ne olursa olsun hiç kimse 14 ay boyunca kendi iradesi olsa bile tecrit koşullarında bırakılamaz. Kendi iradesi olsa bile bırakılamaz. O koşulların ortadan kaldırılması lazım. Avrupa İşkence Önleme Komitesi’nin 1 Kasım da sanırım toplantısı var. Orada gündeme gelecek bu olaylar. Oradan bir eleştiri gelmeden bu tecrit koşullarının kaldırılması lazım. Görüşme olanaklarının yakınlarıyla, avukatlarıyla yapılması lazım. Bu insani bir meseledir. Tutulan kişi kim olursa olsun, sıfatı ne olursa olsun, aldığı ceza ne olursa olsun hukukun ve uluslararası hukukun güvencesi altında olmak zorundadır. Böyle olması gerekir. Ancak öyle anlaşılıyor ki bu tutulma koşulları İnsan Haklarına ve hukuka uygun değil. Bu kadar uzun süredir görüşme yapılmaması da bunun kanıtı."

DHA

Necip Fazıl
10-24-2012, 15:48
Sezgin Tanrıkulu'nu bir tanıyalım!!!

uow6Zt_AY0E

bU7IxJ9T0a4


Habur teröristinin avukatı CHP'de

CHP kurultayı toplandı ve bitti. Kurultay'ın CHP için en büyük "kazanımı"http://forum.vatan.tc/Smileys/default/forumvatantc.gif yıllarını CHP'ye veren isimlerin, CHP yöneticilerinin dışlanırken, geçtiğimiz ay partiye yeni üye olan bir isminhttp://forum.vatan.tc/Smileys/default/forumvatantc.gif Parti Meclisi'ne girmesi oldu! Bu isim Diyarbakır Barosu'nun eski başkanlarından Sezgin Tanrıkulu. Sezgin Tanrıkulu'nun yönetici olarak girdiği CHP, elbette bundan önceki CHP'den çok daha farklı olacaktır.


Apo da CHP'ye girecek mi?

CHP içinde uzun süren bir Kürtçü darbe tezgahı vardı. İlk önemli adım Gürsel Tekin'in İstanbul İl Başkanlığı'na getirilmesi ile atılmıştı. Ama Kürtçülere bu yetmedi ki Gürsel Tekin'i partinin ikinci adamlığına kadar yükselttiler. Bu da yetmedi Diyarbakırlı Kürtçü Mesut Değer'i parti yönetimine taşıdılar, onu da genel başkan yardımcısı yaptılar. Ama bu bile yetmedi ki Sezgin Tanrıkulu gibi bir terörist avukatını da Parti Meclisi'ne soktular. İnsan ister istemez sormak ihtiyacı hissediyor: Sırada kim var?


Bir sonraki adım Apo'yu CHP'ye sokmak mı?

Olmaz olmaz demeyin. Bugün Apo'nun piyonluğunu üstlenen BDP'li önemli isimler eskiden SHP'nin milletvekili değil miydi sanki! Ahmet Türk'ler ve Leyla Zana'lar hangi parti sayesinde siyasete girdiler? Onlar varken yanlarında Mesut Değer de vardı. Bir süreliğine ayrılan yollar anlaşılan yeniden CHP'de buluşuyor. Celal Doğan gibi Antep'i, Fikri Sağlar gibi Mersin'i Kürtçülerin şehri haline getiren isimler CHP'ye geri döndüğüne göre, eski dostlar CHP'de buluşacak demektir!

TÜRKSOLU Dergisi

onurcan
10-24-2012, 16:25
bu belgeler CHP nin PKK içinde olduğunu yardım ve yataklık yaptığının bariz bir kanıtıdır.
savcılar bunları görüyordur herhalde...

Muhammed Esed
10-24-2012, 17:31
Türk Solu dergisini referans alan ak partili arkadaş bu neyin kafası :)

Necip Fazıl
10-24-2012, 17:36
Türk Solu dergisini referans alan ak partili arkadaş bu neyin kafası :)


Sağcı bir gazeteyi referans alsam zaten solculara düşman deyip buna inanmayan olabilir ama kendi gazeteleri bunu haber yapıyorsa ellerinde savunacak bişey kalmıyor sanırım...

Bu bunun kafası vesselam... :güzel:

Yıldırım
10-24-2012, 17:46
bu belgeler CHP nin PKK içinde olduğunu yardım ve yataklık yaptığının bariz bir kanıtıdır.
savcılar bunları görüyordur herhalde...

Devletin savcısını meşgul etmeye gerek yok vatandaş görüyor, sandıkta keseriz hesabını :)

Muhammed Esed
10-24-2012, 18:13
Sağcı bir gazeteyi referans alsam zaten solculara düşman deyip buna inanmayan olabilir ama kendi gazeteleri bunu haber yapıyorsa ellerinde savunacak bişey kalmıyor sanırım...

Bu bunun kafası vesselam... :güzel:

Türk Solu dergisinin içeriği hakkında bilgili olmadığın belli. Türkiye'nin belkide en sağcı en faşist en yasakçı dergisidir.

Necip Fazıl
10-24-2012, 18:22
Türk Solu dergisinin içeriği hakkında bilgili olmadığın belli. Türkiye'nin belkide en sağcı en faşist en yasakçı dergisidir.


;ı: ;ı: ;ı:

Necip Fazıl
10-24-2012, 18:32
Sen dergiyi vs. bırakda hangi taraftasın onu söyle... Bu adamın terörist olduğuna inanmıyormusun... Spli kardeşim...

EpiVaTeS
10-24-2012, 19:38
sonra aynı b.kun lacivertisiniz diyince kızıyorlar...;D

Necip Fazıl
10-24-2012, 23:05
sonra aynı b.kun lacivertisiniz diyince kızıyorlar...;D


Aynen... :saygılar:

Boşuna demiyoruz Chpli = Bdpli... ;;)

Necip Fazıl
10-24-2012, 23:25
Bu adamlara nasıl güveneceğiz yaa...

Bir milletvekili gider Salih Mirzabeyoğlu'na özgürlük ister diğeri gider Apo'ya tecritin kaldırılmasını ister... Böyle bir zihniyet dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız...