Ertuğrul ÖZGÜL
01-25-2010, 12:16
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, darbe planlarını bir senaryo olarak değerlendirirken, Silivri Cezaevini ise Bekir Ağa Bölüğü'ne benzetti. TSK'nın aranmasını da eleştiren Cindoruk, yeni bir Anayasa istediklerini belirterek, "Devlet devleti hiç arar mı? Bekir Ağa Bölüğü gibi toplama kampı kurdunuz. İnsanları oraya topluyorsunuz. Her sabah kalktığınızda değişik senaryolarla, belgelerle karşılaşıyorsunuz." dedi.
Cindoruk, hanımının memleketi olan Eskişehir'de partisinin 1. bölgesel divan toplantısına katıldı. Gar düğün salonundaki toplantıya, kapatılan ANAP Genel Başkanı Salih Uzun, Namık Kemal Zeybek, Celal Doğan da katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Cindoruk, Türkiye'nin sorunlarının çözümü için yola çıktıklarını belirterek, "DP, büyük bir köktür, birikimdir, var oluştur. DP'nin temelinde her şey vardır, her şey olmuştur. Ama memleketine ihanet, vatan bölücülüğü millet ayrımcılığı olmamıştır. DP, tek yürek sloganı altında Türkiye'nin her kesimini kucaklıyor." diye konuştu.
Siyasiler arasında yaşanan sözlü tartışmaları ağız dalaşı olarak nitelendiren Cindoruk, "Siyasiler arasında bir ağız dalaşı, bir kavga gidiyor. Birbirlerini eleştirirken ağır üslupları var. Bu üslupların içinde fikir yok, argo var. Bu konuşmaların içinde halkı ilgilendiren, çare getirecek bir şey yok. Bir şey söylüyoruz. Barışalım artık. Bizim sloganımız iç barış. Bu kadar kavgaya ne gerek var?" diye konuştu.
"DARBE PLANLARI SENARYO, SİLİVRİ BEKİR AĞA BÖLÜĞÜ"
Cindoruk, konuşmasında, ortaya çıkan darbe planları ile terör örgütü Ergenekon zanlılarının yattığı Silivri Cezaevi'ne de değinerek ilginç benzetmelerde bulundu. Cindoruk, şöyle konuştu:
"Her gün gazetelerin sayfalarını açtığınızda bir senaryo, bir kriz sizi korkutuyor. Bir takım evraklar, belgeler 5 bin sayfalık dosyalar ortaya atılıyor. Bütün bunların karşısında çaresiz seyreden halk var. İnsanları perakendeci gibi değil, Toptancı gibi tutukluyorsunuz. Sonra perakende tahliye ediyorsunuz. Bekir Ağa Bölüğü gibi bir toplama kampı ortaya çıkarıyorsunuz. İçine bir mahkeme kuruyorsunuz. Orada ıstıraplar ortaya çıkıyor. Türkiye'nin en tanınmış hekimi babasının cenazesine gidemiyor. Sebebi bilmediği bir tutuklama ile o Bekir Ağa bölüğünde. Bunlar Türkiye'nin çarpıcı yanlışları."
"TÜRKİYE'DE ADALETİ TEMSİL EDEN KURUMLAR ARASINDA İKİLEM VAR"
Konuşmasında, Türkiye'deki hukukun durumunu ve TSK'da yapılan aramalara da değinen Cindoruk, yapılanların yanlış olduğunu ve kurumların birbirleriyle karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Türkiye'de adaleti temsil eden kurumlar arasında ikilem olduğunu ifade eden Cindoruk, "Hakimler, savcılar, yargıçlar birbiri ile tartışır hale geldiler. Bu sadece devletin değil, hepimizin sıkıntısı. Hepimizin işi adliyeye yargıya düşüyor. Yargının tarafsız, güçlü, tek yargı olarak durması gerekir. Bunu bozan bir iktidarın siyasette (varım) demesi, sadece milli idareden bahsetmesini çok ayıplıyorum. Yanlış buluyorum." şeklinde konuştu.
"DEVLET DEVLETİ HİÇ ARAR MI?"
"Türkiye için, Başbakan için diktatördür demiyorum. Hiç de demedim." ifadesini kullanan Cindoruk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama bu eğilimleri taşımak bile bir demokraside, bir iktidarın, başbakanın sakınması gereken hadisedir. Böylesine giderseniz, her şeyden kuşku duyarsınız, her yeri aramaya kalkışırsanız, ortaya çıkacak manzara budur. Birbirine güven duygusunu kaybetmiş basın, yargı, devletin en önemli organları. Devletin en önemli kurumu olan TSK ile ihtilaf ortaya çıkaran bir iktidar olamaz. Ne arıyorsunuz devletin kasalarında? Devlet, devleti arar mı? Bakın, devlet devleti arıyor. Devlet dediğin kim yargı, silahlı kuvvetlerdir. Silahlı kuvvetlerine bir yazı yazarsınız. İstediğiniz bilgileri alırsınız. Silahlı kuvvetlerin karargahında arama yaparsanız, onu küçük düşürmeye kalkarsınız. Bu milleti endişeye sevk edersiniz, Ankara'da birbiri ile barışmayan bir devlet, vatandaşı ile barışmayı nasıl ister. Terörü, teröristi nasıl durdurur? Terörle mücadele eden orduyu nasıl yanında bulundurur."
"YENİ ANAYASA İSTİYORUZ"
Yeni bir Anayasa istediklerini de konuşmasında vurgulayan Cindoruk, " Ayrımcılığa bir son vereceğiz. Yarı başkanlık sistemini tavsiye ediyoruz. Senato tavsiye ediyoruz. Denge tavsiye ediyoruz. Yeni bir Anayasa istiyoruz. Bu Anayasa için bizden istiyorlarsa, tam metin bir Anayasayı milletin huzuruna ve onlara sunmak istiyoruz. Çalışıyoruz. Bir de geçmiş tecrübelere bakıyoruz. Bize yakışan da budur" şeklinde konuştu.
(CİHAN)
Cindoruk, hanımının memleketi olan Eskişehir'de partisinin 1. bölgesel divan toplantısına katıldı. Gar düğün salonundaki toplantıya, kapatılan ANAP Genel Başkanı Salih Uzun, Namık Kemal Zeybek, Celal Doğan da katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Cindoruk, Türkiye'nin sorunlarının çözümü için yola çıktıklarını belirterek, "DP, büyük bir köktür, birikimdir, var oluştur. DP'nin temelinde her şey vardır, her şey olmuştur. Ama memleketine ihanet, vatan bölücülüğü millet ayrımcılığı olmamıştır. DP, tek yürek sloganı altında Türkiye'nin her kesimini kucaklıyor." diye konuştu.
Siyasiler arasında yaşanan sözlü tartışmaları ağız dalaşı olarak nitelendiren Cindoruk, "Siyasiler arasında bir ağız dalaşı, bir kavga gidiyor. Birbirlerini eleştirirken ağır üslupları var. Bu üslupların içinde fikir yok, argo var. Bu konuşmaların içinde halkı ilgilendiren, çare getirecek bir şey yok. Bir şey söylüyoruz. Barışalım artık. Bizim sloganımız iç barış. Bu kadar kavgaya ne gerek var?" diye konuştu.
"DARBE PLANLARI SENARYO, SİLİVRİ BEKİR AĞA BÖLÜĞÜ"
Cindoruk, konuşmasında, ortaya çıkan darbe planları ile terör örgütü Ergenekon zanlılarının yattığı Silivri Cezaevi'ne de değinerek ilginç benzetmelerde bulundu. Cindoruk, şöyle konuştu:
"Her gün gazetelerin sayfalarını açtığınızda bir senaryo, bir kriz sizi korkutuyor. Bir takım evraklar, belgeler 5 bin sayfalık dosyalar ortaya atılıyor. Bütün bunların karşısında çaresiz seyreden halk var. İnsanları perakendeci gibi değil, Toptancı gibi tutukluyorsunuz. Sonra perakende tahliye ediyorsunuz. Bekir Ağa Bölüğü gibi bir toplama kampı ortaya çıkarıyorsunuz. İçine bir mahkeme kuruyorsunuz. Orada ıstıraplar ortaya çıkıyor. Türkiye'nin en tanınmış hekimi babasının cenazesine gidemiyor. Sebebi bilmediği bir tutuklama ile o Bekir Ağa bölüğünde. Bunlar Türkiye'nin çarpıcı yanlışları."
"TÜRKİYE'DE ADALETİ TEMSİL EDEN KURUMLAR ARASINDA İKİLEM VAR"
Konuşmasında, Türkiye'deki hukukun durumunu ve TSK'da yapılan aramalara da değinen Cindoruk, yapılanların yanlış olduğunu ve kurumların birbirleriyle karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Türkiye'de adaleti temsil eden kurumlar arasında ikilem olduğunu ifade eden Cindoruk, "Hakimler, savcılar, yargıçlar birbiri ile tartışır hale geldiler. Bu sadece devletin değil, hepimizin sıkıntısı. Hepimizin işi adliyeye yargıya düşüyor. Yargının tarafsız, güçlü, tek yargı olarak durması gerekir. Bunu bozan bir iktidarın siyasette (varım) demesi, sadece milli idareden bahsetmesini çok ayıplıyorum. Yanlış buluyorum." şeklinde konuştu.
"DEVLET DEVLETİ HİÇ ARAR MI?"
"Türkiye için, Başbakan için diktatördür demiyorum. Hiç de demedim." ifadesini kullanan Cindoruk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama bu eğilimleri taşımak bile bir demokraside, bir iktidarın, başbakanın sakınması gereken hadisedir. Böylesine giderseniz, her şeyden kuşku duyarsınız, her yeri aramaya kalkışırsanız, ortaya çıkacak manzara budur. Birbirine güven duygusunu kaybetmiş basın, yargı, devletin en önemli organları. Devletin en önemli kurumu olan TSK ile ihtilaf ortaya çıkaran bir iktidar olamaz. Ne arıyorsunuz devletin kasalarında? Devlet, devleti arar mı? Bakın, devlet devleti arıyor. Devlet dediğin kim yargı, silahlı kuvvetlerdir. Silahlı kuvvetlerine bir yazı yazarsınız. İstediğiniz bilgileri alırsınız. Silahlı kuvvetlerin karargahında arama yaparsanız, onu küçük düşürmeye kalkarsınız. Bu milleti endişeye sevk edersiniz, Ankara'da birbiri ile barışmayan bir devlet, vatandaşı ile barışmayı nasıl ister. Terörü, teröristi nasıl durdurur? Terörle mücadele eden orduyu nasıl yanında bulundurur."
"YENİ ANAYASA İSTİYORUZ"
Yeni bir Anayasa istediklerini de konuşmasında vurgulayan Cindoruk, " Ayrımcılığa bir son vereceğiz. Yarı başkanlık sistemini tavsiye ediyoruz. Senato tavsiye ediyoruz. Denge tavsiye ediyoruz. Yeni bir Anayasa istiyoruz. Bu Anayasa için bizden istiyorlarsa, tam metin bir Anayasayı milletin huzuruna ve onlara sunmak istiyoruz. Çalışıyoruz. Bir de geçmiş tecrübelere bakıyoruz. Bize yakışan da budur" şeklinde konuştu.
(CİHAN)