fatih kısaparmak balon baskılı balon Cumhuriyet ve CHP neden muhalefet yapamıyor? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Cumhuriyet ve CHP neden muhalefet yapamıyor?


Ak_Kelebek
03-13-2008, 18:36
"Cumhuriyet gazetesinin ‘reklâmları’ yayın hayatıyla uyumlu bir noktada. Ancak bu çizgiden muhalefet sadır olamıyor?" diyen Suavi Kemal Yazgıç CHP ve Cumhuriyet Gazetesi'nin neden muhalif olamadığını yazdı.


Türkiye’de şu an kendini iktidara “muhalif” olarak tanımlayan pek çok hareket var. Ancak bunca “ses”ten bereket değil gürültü hâsıl oluyor. Mesela Cumhuriyet gazetesinin ‘reklâmları’ yayın hayatıyla uyumlu bir noktada. Ancak bu çizgiden muhalefet sadır olamıyor? Niçin mi? Deniz Baykal ya da Tuncay Özkan niçin muhalefet yapamıyorsa onun için elbette.

Bu saydığım isimlerin yanlarına daha niceleri de eklenebilir. Ancak sonuç değişmez. Çünkü bu çevreler AKP’nin icraatlarını “hedef” alan bir muhalefet yapmıyor tam tersine bu partiye oy verenlere “siz orada kalın” mesajı veren bir söylem tutturuyorlar. AKP’nin “eleştirilecek” nice yönü ise bu çevrelerin sahip çıktıkları söylem yüzünden kolayca “söylem”in dışına itiliveriyor. Nasıl Cumhuriyet Gazetesi reklâmlarında kullandığı “tehlike” vurgusu ile AKP’yi değil İslami endişe taşıyan herkesi hedef alıyor ve hepsini “tehlike” potasında eriterek amacının üzüm yemek olmadığını göstermekte ise Baykal’ın konuşmaları da benzer bir noktaya kaydığı için “muhatap” bulma imkânını baştan kaybediyor. Bu arada söz konusu çevreler “muhalefet” yapıyoruz derken hiç düşünmedikleri değirmenlere su taşıyorlar. Türkiye’de kendini muhalif olarak tanımlayan bu çevrelerin basiretsiz tutumlarının bedelini ise hepimiz birden ödüyoruz.
Sayın Necmettin Erbakan’ın Al Şark al Awsat gazetesine verdiği demece dikkat etmekte fayda var: “Ana Muhalefet Partisi CHP ve başkanı Deniz Baykal'ın laiklik konusunda AKP'ye karşı ağır bir kampanyası söz konusu idi. AKP'yi sürekli olarak laiklik karşıtı bir parti olarak suçluyordu. Bu da halkın hükümet partisine daha çok sempati göstermesine yol açtı. Halk arasında şöyle bir kanaat oluştu: Eğer CHP hükümete gelecek olursa halkın üzerindeki baskılarını artıracak. Seçimler öncesinde muhalefet partisi milyonlarca kişinin katılımlarıyla, laikliğin tehdit altında olduğu iddiasıyla mitingler düzenlenmesine ön ayak oldu. Öyle ki, bu mitinge katılanların bazıları “kahrolsun şeriat” diye slogan atıyordu. Türk halkının büyük bir kısmı AKP'ye yönelik bu gösterilerin İslam'a ve Müslümanlara karşı bir tusunamiye yol açacağını düşündü. Türk halkı da muhalefet partisinin öncülük ettiği bu kampanyalara karşı İslam'ı savunma kaygısıyla AKP'ye yöneldi. Türk halkının bu tehdide karşı durması için başka seçeneği neydi? Saadet Partisi'nin içinde olduğu az bir seçenek söz konusuydu. Saadet Partisi'nin son seçimlerde aldığı oy da % 3 kadardı. Bundan dolayı Saadet Partisi seçimlerde gerçek gücünü ortaya çıkaramadı. Sonuçta AKP oyların büyük bir kısmını almış oldu. Bu sonuç, AKP'nin siyasetlerinden ziyade seçim öncesi süreçte ülkede otaya çıkan istisnai durum ve koşulların etkisiyle oldu.”
Türkiye’yi en çok ihtiyaç duyduğu günlerde niçin “mış gibi yapan muhaliflerle” karşı karşıya olduğunu Murat Karayalçın’dan okuyabiliriz: “CHP muhalefeti 09.00-17.00 muhalefeti. Mesai saatleri ve TBMM ile sınırlı. CHP sokağa çıkmıyor, çıkmayı tercih etmiyor. Çok önemli bir başka neden partilerin gündemiyle toplumun gündeminin örtüşmemesidir. Toplumun gündeminde yoksulluk, işsizlik var. Üçüncü neden de sol siyasi partilerin sol düşünce üzerinde yeterince yoğunlaşamamaları, örneğin yoksulluk ve işsizlik üzerine projeler geliştirememesi.” Karayalçın’ın bu sözlerinde yer alan CHP yerine kolayca Cumhuriyet gazetesi yazarak aynı metni okuyabiliriz. Tıpkı Zülfü Livaneli’nin sözlerini okuyabileceğimiz gibi: “CHP Türkiye'nin önüne proje koymak yerine garip bir muhafazakârlığa kayarak AKP'nin gündeminin peşine takıldı, onların yaptıklarına itiraz etmekten başka bir fonksiyon işleyemedi. Çok önemli olaylara karşın CHP'nin sesi hiç çıkmıyor. Meclis dışında muhalefet etmiyor. Kadınlarla, emekçilerle, sendikalarla, aydınlarla bir araya gelip bildiğimiz sol parti kimliğini taşıması gerekirken, tersine kendini Meclis Genel Kurulu'na kapamış parti görünümü veriyor, kitlelerin umudu olamıyor. Herkesin gördüğü gerçek şu ki; CHP, solu da, muhalefeti de temsil etmiyor.”
Sözün özü şu: Türkiye’de “ulusalcı” anlayışın, milletin değerlerine yabancı çizginin kendini muhalif olarak tanımlamasının zemini yok. Türkiye’de muhalefet yapılacaksa -ki yapılmasının şart olduğunu düşünüyorum- onu da biz yaparız. Uzaklarda aramaya da gerek yok. Nitekim yapıyoruz da…

Suavi Kemal Yazgıç
Milli Gazete

tayyipleyiz
03-13-2008, 18:42
seviyeli muhalefet ihtiyacı hiç özlenmediği kadar revaçta hissedilir olmuş durumda. Tespitler de çok yerinde geldi bana ama seviyeli muhalefetin şimdiki talipleri bunları pek dikkate alır görünmüyor...
Bir kuşak atlamadan bu anlayışa sahip bir anamuhalefet gelse, kalitenin de artması adına daha iyi olur sanırım...
Paylaşımınıza teşşekkürler...