fatih kısaparmak balon baskılı balon Denizcinin oğluyla demircinin oğlu - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Denizcinin oğluyla demircinin oğlu


LâHuTî
10-31-2012, 20:16
Rahim Er

Bu yılki 29 Ekim merasiminde ilkler yaşandı.
Haberler, bunu sayıp-sıraladı.
Cumhurbaşkanı, resmi kabulü ilk defa Çankaya’da yaptı, ilk defa mesture eşiyle beraber misafirleri kabul etti. Başbakan ve bakanlar mesture eşleriyle beraber Çankaya’ya çıktılar. Kuvvet komutanları eşleriyle birlikte tam kadro hazır bulundular vs.
Fakat, kimse kimseden rahatsız olmadı.
Hadise işte bu kadar basitti...
Ama bu basit hadise yaşanmasın diye Türkiye, hangi badireleri atlatmadı ki! Ne darbelerin eşiğinden dönmedi ki! Ne kayıp zamanlar yaşanmadı ki! Hangi istikballer, hangi hayatlar sönmedi ki!..
Eyvah katledilen zamanlarımıza!
Eyvah yıkılan hayatlarımıza!..
Bu netice normalleşmedir, barıştır, huzurun galip gelmesidir.
89 sene sonra halkın zaferi gerçekleşti.
Bu normalleşmeyi temin eden kimdir, kimlerdir?
Bir denizcinin oğluyla bir demircinin oğlu.
İki dindar babanın iki dindar çocuğu.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül.
Onlar bakan oldular, başbakan oldular, cumhurbaşkanı oldular fakat eşlerini yanlarında hazır bulunduramadılar. Tüfekli faşistlerle, laikçi siviller buna engeldi. Gürlediler mi ortalık çınlar, şehvet tezgâhlarında sindirici manşetler atılırdı.
Denizcinin oğluyla demircinin oğlu ve onlara inanmış samimi kadrolar, bu kuru gürültülere, bu sipariş manşetlere, vahşi kapitalizme karşı dik durdular, kan kustular fakat “kızılcık şerbeti içtik!” dediler. Sabrettiler, yılmadılar, yorulmadılar, imânlarından, dâvalarından, ahlâklarından, hizmetlerinden taviz vermediler.
Sonunda kazanan kendileri oldu.
Kazanan millet oldu.
Kaybedense sırça köşkün beyaz Türkleriydi.
Eğer cumhuriyet rejimi, bir halk idaresi ise ilk defa halk idaresi kurulmakta, halk ilk defa, Çankaya’ya girebiliyor. Bizde uzun yıllar bir politik sihirbazlıkla cumhuriyet, demokrasi olarak gösterildi. 1945’te dışarıdan Tek Parti faşizan diktatoryasına verilen örtülü muhtıra ile demokrasi süreci başlayıp ilk defa 1950’de işlemesiyle bugünlere gelindi.
Elinde, sandığa emanet edeceği bir kâğıt parçasından başka kuvveti olmayan vatandaş, elinde tüfek, elinde kalem, cebinde para olan fakat bunları düşman diye halka doğrultanlara karşı büyük bir mücadele kazanmıştır.
60 yıl sonra demokratik mekanizma düzenli çalışmaya başlayarak cumhuriyeti yerli yerine oturtmuştur.
Yeni bir döneme giriliyor.
Devlet-i Ebed Müddet fikri idrak edilsin isteriz.