fatih kısaparmak balon baskılı balon Dersim Mağduru Hanife Özbatal: Mahkeme Yoluna Gitmeyip Hesabımızı Mahşere Bıraktık - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dersim Mağduru Hanife Özbatal: Mahkeme Yoluna Gitmeyip Hesabımızı Mahşere Bıraktık


Cihannur
03-27-2012, 13:14
Dersim mağduru Hanife Özbatal: Mahkeme yoluna gitmeyip hesabımızı mahşere bıraktık

1938 yılında Dersim'de yaşanan acı olaylar, Meclis'te kurulan alt komisyon vesilesiyle yeniden gündemde.

Olayların canlı mağdurları, Meclis'e gönderdikleri dilekçelerde hem o günleri anlatıyor hem de mağduriyetlerinin bir nebze giderilmesini istiyorlar. Hanife Özbatal (87) da Dersim mağdurlarından biri. O dönemde Hozat ilçesine bağlı Karataş köyünde yaşadıklarını söyleyen Özbatal, bir anda isyancı konumuna düştüklerini belirtiyor: "Ailemden dedem Koç Ağa ve efradı Hozat'ın deresinde silah tertibatı olmadıkları halde kurşuna dizildi. Annem Sultan Hatun ve kız kardeşim Yıldız'la beraber Segedik köyüne sığındık. Sığındığımız köyde asker tarafından bulunduk, vicdanlı bir çavuşun ikazıyla ormana saklanarak canımızı kurtardık." Askerî harekâtın sonuna doğru 'sadece sürgün var' haberiyle teslim olan Özbatal, sonrasında yaşadıkları günleri ise şöyle anlatıyor: "Bizi teslim alarak Elazığ'a götürdüler. Bilahare Kınık, Bergama, Nazilli, Kütahya vs. tevzi olduk. Sahipsiz kaldık; yaşadığımız zulmü biraz da siz tasavvur edin. O zamanlar 13 yaşındaydım. Türkçeyi sürgünde öğrendim. Küçük yaşta evlenmek zorunda kaldım. Devlet neticede de bizim devletimizdir. Mahkeme yoluna gitmeyip hesabımızı mahşere bıraktık."

Kaynak (http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1264545&title=dersim-magduru-hanife-ozbatal-mahkeme-yoluna-gitmeyip-hesabimizi-mahsere-biraktik)

Zaman 27.03.2012

Ahmet Yasin
03-27-2012, 13:24
:Dünden bugüne kişilerim kurumlaın yaptıkları hep Devlete mal edildi artık bunun önüne geçilip telafi etme zamanı gelmiştir...

Garibüzzaman
03-27-2012, 13:33
Dersim mağdurlarını büyük bir olgunluğu, erdemliğe sahip bireyler olarak tasavvur ediyorum. Çünkü mağduriyetlerin bir gereği olan karşı direniş bile söz konusu değil. Acıyı, trajediyi büyük hasletlerinin gereği olarak sırtında taşıyorlar. Kırıp dökme yok, isyan yok. Mağduriyet naraları ile nifak tohumları serpmek diye bir şey yok.

Dersimin kayıp kızları adlı program yaşanan trajedinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bence bir açılım yapılacaksa bu sadece size yönelik bir tasarı olmalıydı. Sendrom gibi tasvir ve betimlemelerle sizin savunmuş olduğunuz ideolojiyi mimleyenler, aslında size yönelik, acılarınıza hafifletmeye yönelik herhangi bir siyasi söylem, politika, tasarı, gensoru gibi parlementoda hiç bir fiili harekette bulunmadıklarının farkında değiller.