FarukARSLAN.
11-13-2008, 05:28
Türkiye’deki bürokrasi hantallığını görüyor musunuz? Çok net, çok somut olaylar bile, zamana yayılan sorgulamalarla unutturulmak isteniyor.
Nedir çok somut olay?
CHP İstanbul İl Teşkilatı’nın, geçen hafta gazetemiz önünde yaptığı gösteride, belediyelere ait resmi araçların kullanılması vakası!
Konuyu; bir tahmin, bir iddia olarak mı sunuyoruz kamuoyuna?
Hayır.
Plakalar tek tek alınmış, haberimizde de kullanılmış..
Olay mahallindeki resmi araçların plakaları not alınıp, tek tek belirtilmesi ile yetinilmemiş, ayrıca araçların olay mahallinde bulunduğunu gösteren, plakalarını okuyabileceğiniz şekilde resimleri de çekilmiş, haberlerimizde kullanılmış.
İşlenen suçun tüm delilleri, ortada.. Söylenecek hiçbir şey yok. Savunulacak hiçbir şey yok.
Valilik açtığı soruşturmada, savunmayı usûlen alacak ve gerekli kararı verecek. İçişleri Bakanlığı, belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi için müfettişlerini gönderecek, gazetedeki haberlerin anlatımı çok somut da olsa, bir de konuyu ilgili üç belediyeden soracak ve gerekli karar hemen alınıp, tebligatları yapılacak.
Ama uygulama nasıl yürüyor?
Bir hafta oldu, ortada tek bir somut gelişme yok.
Bir belediye başkanı, fıkra anlatsa, hemen Türkiye ayağa kalkıyor. Sadece karşıtları değil, kendi partisinin mensupları bile adamı yargısız infazla linç ediyorlar.
Ama burada, üç tane belediye başkanı; kamuya ait araçları, maaşlarını kamunun ödediği şöförler vasıtası ile kamuyu hiç ilgilendirmeyen bir sebeble, bir siyasi partinin etkinliğinde kullandırıyor. Resmen görevi suîstimal suçu işleniyor. Ama valilik de, İçişleri Bakanlığı da, olayı ağırdan almaya devam ediyorlar.
Oysa; siyasi partinin etkinliğine katılan resmi araçları ve devlet memurlarının tesbitini bizim değil, yine devletin görevlilerinin yapması gerekirdi. Olay mahalline gelen resmi araçları görür görmez, hemen o araçlar trafikten men edilip, “Bu araçlar sizin babanızın malı mı? Ne işi var bunların burada?” diye sorgulamaları gerekirdi.
Yine belediyeden maaş aldığı halde, partili vatandaşları, bir gazete önündeki gösteriye taşıyan kamu görevlisi statüsündeki şöförleri de oradan alıp, derhal karakola götürmeleri ve ifadelerini almaları gerekirdi: “Siz mesai saati içinde, devletin resmi aracı ile görev mahalli dışında bir yerde ne arıyorsunuz? Devletten maaş alıp, CHP’nin gösterilerine adam mı taşıyorsunuz? Üstelik devletin benzini ile!”
Ama bunlar yapılmadı. Soruşturmalar da, kaplumbağa hızı ile ilerliyor. İlerliyor ise!
CHP’lilere de buradan seslenmek istiyorum.
Nerede sizin sosyal demokratlığınız?
Gösteri için gazete önüne gelenlerin kıyafetleri, hepsinin belli bir gelir seviyesinde olduklarını gösteriyordu. Marka elbiseler, marka ayakkabılar, marka aksesuarlar..
İyi de, sizde hiç insaf yok mu, kendi araçlarınızla veya en azından kendi siyasi partinizin aracı ile gösteri alanına gelmeniz gerekirken, niçin fakir-fukaranın vergileri ile alınmış resmi aracı kullanarak gazete önüne geliyorsunuz?
Niçin kendi cebinizdeki para ile aldığınız benzinle değil de, devletin benzini ile gösteri yapmaya geliyorsunuz?
Sosyal demokrat iddiasındaki insanlara yakışıyor mu bu hortumcu anlayış!
Kusura bakmayın, hiç kızmayın.
Bankanın kasasından paraları hortumlayıp, kendi özel şirketlerine aktaranların eylemi ne ise, devletin aracı ile, devletin benzini ile, siyasi parti gösterisine gelenlerin eylemi de aynıdır.
İkisi de, devletin malına el uzatmıştır. İkisi de, devletin imkânlarını kendi şahsi amaçları için kullanmışlardır.
CHP böyle mi vatandaştan oy isteyecek?
Mahalli yönetimlerde, seçmenlerin oylarını kendilerine vermesini, bu icraatlarla mı isteyecek?
Nedir çok somut olay?
CHP İstanbul İl Teşkilatı’nın, geçen hafta gazetemiz önünde yaptığı gösteride, belediyelere ait resmi araçların kullanılması vakası!
Konuyu; bir tahmin, bir iddia olarak mı sunuyoruz kamuoyuna?
Hayır.
Plakalar tek tek alınmış, haberimizde de kullanılmış..
Olay mahallindeki resmi araçların plakaları not alınıp, tek tek belirtilmesi ile yetinilmemiş, ayrıca araçların olay mahallinde bulunduğunu gösteren, plakalarını okuyabileceğiniz şekilde resimleri de çekilmiş, haberlerimizde kullanılmış.
İşlenen suçun tüm delilleri, ortada.. Söylenecek hiçbir şey yok. Savunulacak hiçbir şey yok.
Valilik açtığı soruşturmada, savunmayı usûlen alacak ve gerekli kararı verecek. İçişleri Bakanlığı, belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi için müfettişlerini gönderecek, gazetedeki haberlerin anlatımı çok somut da olsa, bir de konuyu ilgili üç belediyeden soracak ve gerekli karar hemen alınıp, tebligatları yapılacak.
Ama uygulama nasıl yürüyor?
Bir hafta oldu, ortada tek bir somut gelişme yok.
Bir belediye başkanı, fıkra anlatsa, hemen Türkiye ayağa kalkıyor. Sadece karşıtları değil, kendi partisinin mensupları bile adamı yargısız infazla linç ediyorlar.
Ama burada, üç tane belediye başkanı; kamuya ait araçları, maaşlarını kamunun ödediği şöförler vasıtası ile kamuyu hiç ilgilendirmeyen bir sebeble, bir siyasi partinin etkinliğinde kullandırıyor. Resmen görevi suîstimal suçu işleniyor. Ama valilik de, İçişleri Bakanlığı da, olayı ağırdan almaya devam ediyorlar.
Oysa; siyasi partinin etkinliğine katılan resmi araçları ve devlet memurlarının tesbitini bizim değil, yine devletin görevlilerinin yapması gerekirdi. Olay mahalline gelen resmi araçları görür görmez, hemen o araçlar trafikten men edilip, “Bu araçlar sizin babanızın malı mı? Ne işi var bunların burada?” diye sorgulamaları gerekirdi.
Yine belediyeden maaş aldığı halde, partili vatandaşları, bir gazete önündeki gösteriye taşıyan kamu görevlisi statüsündeki şöförleri de oradan alıp, derhal karakola götürmeleri ve ifadelerini almaları gerekirdi: “Siz mesai saati içinde, devletin resmi aracı ile görev mahalli dışında bir yerde ne arıyorsunuz? Devletten maaş alıp, CHP’nin gösterilerine adam mı taşıyorsunuz? Üstelik devletin benzini ile!”
Ama bunlar yapılmadı. Soruşturmalar da, kaplumbağa hızı ile ilerliyor. İlerliyor ise!
CHP’lilere de buradan seslenmek istiyorum.
Nerede sizin sosyal demokratlığınız?
Gösteri için gazete önüne gelenlerin kıyafetleri, hepsinin belli bir gelir seviyesinde olduklarını gösteriyordu. Marka elbiseler, marka ayakkabılar, marka aksesuarlar..
İyi de, sizde hiç insaf yok mu, kendi araçlarınızla veya en azından kendi siyasi partinizin aracı ile gösteri alanına gelmeniz gerekirken, niçin fakir-fukaranın vergileri ile alınmış resmi aracı kullanarak gazete önüne geliyorsunuz?
Niçin kendi cebinizdeki para ile aldığınız benzinle değil de, devletin benzini ile gösteri yapmaya geliyorsunuz?
Sosyal demokrat iddiasındaki insanlara yakışıyor mu bu hortumcu anlayış!
Kusura bakmayın, hiç kızmayın.
Bankanın kasasından paraları hortumlayıp, kendi özel şirketlerine aktaranların eylemi ne ise, devletin aracı ile, devletin benzini ile, siyasi parti gösterisine gelenlerin eylemi de aynıdır.
İkisi de, devletin malına el uzatmıştır. İkisi de, devletin imkânlarını kendi şahsi amaçları için kullanmışlardır.
CHP böyle mi vatandaştan oy isteyecek?
Mahalli yönetimlerde, seçmenlerin oylarını kendilerine vermesini, bu icraatlarla mı isteyecek?