Yunus_Emre
01-15-2008, 21:01
Terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği iddialarıyla ilgili ortak basın açıklaması yapan DTP’li 54 belediye başkanı hakında ‘suçu ve suçluyu övmek’ten 2’şer yıl hapis cezası istemiyle açılan dava, görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderildi.
Diyarbakır’da teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği iddialarıyla ilgili 54 belediye başkanı adına ortak basın açıklaması yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de aralarında bulunduğu DTP’li belediye başkanları hakkında Diyarbakır 2'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davadan görevsizlik kararı çıktı. Kararda, işlenen suçun, ‘suçu ve suçluyu övmek’ kapsamında olmadığı, ‘doğrudan yasa dışı örgüt propagandası yapmak’ olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
“Sanıklar hakkında her ne kadar suçu ve suçluyu övmek suçundan cezalandırılmaları amacıyla dava açılmış ise de gerek iddianamenin anlatımından, gerekse dosya kapsamından sanıkların yapmış olduğu basın açıklamasında açıkça PKK terör örgütünün propagandasını yaptıkları ve eylemin bu şekliyle, yargılama yapma görevinin terör davalarına bakmakla görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verildi.”
2’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanıp mahkum olmaları halinde 2 yıl hapis cezası alacakları belirtilen belediye başkanlarının, ağır ceza mahkemesinde belirtilen sevk maddelerinden mahkum olmaları halinde 7.5 yıl ceza alabilecekleri kaydedildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Demokratik Toplum Partisi (DTP) üyesi sanık 54 belediye başkanı adına suça konu olan metni, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olan sanık Osman Baydemir’in basına açıkladığı belirtildi. İddianemede, basın açıklamasının Abdullah Öcalan’ı övücü ve işlenen suçları methedecek unsurlar taşıdığı, bu açıklamanın suçu ve suçluyu övmek kapsamında kalması nedeniyle tüm sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
‘ZEHİRLENME İLE GERİLİM BAŞKA BOYUTA ULAŞMIŞTIR’
Belediye başkanları adına Osman Baydemir tarafından okunan ve suç unsuru taşıdığı gerekçesiyle dava konusu olan basın açıklamasında şu cümleler yer almıştı:
“Ateşkes sürerken ortaya çıkan iddiaların doğru çıkması durumunda, var olan gerilimi bambaşka boyutlara taşımıştır. Bağımsız kurul iddiaları araştırsın. 2007 yılının ağır gündeminin aşılması için ‘Kürt muhalefeti’ (PKK’yı kastediyor) ile demokratik kamuoyunun silahların susmasına yönelik harcadığı çabalar bilinmektedir. Tek taraflı ateşkesin halen sürdüğü bir dönemde Öcalan’ın uzun vadeye yayılacak şekilde zehirlendiğine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler, bölgede ve ülkemizde var olan gerilimi bambaşka bir boyuta taşımıştır. Kuşkusuz böyle bir teşebbüste bulunulmuşsa, durum can güvenliği devletin sorumluluğu altında olan bir kişinin yaşam hakkı ihlalinin yanı sıra başka bir anlam daha ifade edecektir. Böylesi bir durum sonuçları itibariyle Türkiye’nin iç barışına, toplumun huzuruna yapılmış tehlikeli bir müdahale anlamı taşıyacaktır. Zehirlenmeye dair bilgilerle iyice tırmanan gerilimin ortadan kaldırılması gerekir. İvedilikle Türk Tabipleri Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi bağımsız kurumlardan oluşan bir kurulun mevcut iddialar hakkında acilen bir araştırma yapıp sonuçlarını kamuoyuna açıklaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde demokratik akıl ve mantığın hakim olduğu bir ortam yaratılarak sorunlar barış içinde çözülebilir. Birileri ülkemizi, toplumumuzu karanlığa sürüklemeye çalışmaktadır.”
Not:PKK yanlisi herkes er yada gec cezalasini cekecektir. ;)
Kaynak:AA
Diyarbakır’da teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği iddialarıyla ilgili 54 belediye başkanı adına ortak basın açıklaması yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de aralarında bulunduğu DTP’li belediye başkanları hakkında Diyarbakır 2'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davadan görevsizlik kararı çıktı. Kararda, işlenen suçun, ‘suçu ve suçluyu övmek’ kapsamında olmadığı, ‘doğrudan yasa dışı örgüt propagandası yapmak’ olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
“Sanıklar hakkında her ne kadar suçu ve suçluyu övmek suçundan cezalandırılmaları amacıyla dava açılmış ise de gerek iddianamenin anlatımından, gerekse dosya kapsamından sanıkların yapmış olduğu basın açıklamasında açıkça PKK terör örgütünün propagandasını yaptıkları ve eylemin bu şekliyle, yargılama yapma görevinin terör davalarına bakmakla görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verildi.”
2’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanıp mahkum olmaları halinde 2 yıl hapis cezası alacakları belirtilen belediye başkanlarının, ağır ceza mahkemesinde belirtilen sevk maddelerinden mahkum olmaları halinde 7.5 yıl ceza alabilecekleri kaydedildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Demokratik Toplum Partisi (DTP) üyesi sanık 54 belediye başkanı adına suça konu olan metni, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olan sanık Osman Baydemir’in basına açıkladığı belirtildi. İddianemede, basın açıklamasının Abdullah Öcalan’ı övücü ve işlenen suçları methedecek unsurlar taşıdığı, bu açıklamanın suçu ve suçluyu övmek kapsamında kalması nedeniyle tüm sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
‘ZEHİRLENME İLE GERİLİM BAŞKA BOYUTA ULAŞMIŞTIR’
Belediye başkanları adına Osman Baydemir tarafından okunan ve suç unsuru taşıdığı gerekçesiyle dava konusu olan basın açıklamasında şu cümleler yer almıştı:
“Ateşkes sürerken ortaya çıkan iddiaların doğru çıkması durumunda, var olan gerilimi bambaşka boyutlara taşımıştır. Bağımsız kurul iddiaları araştırsın. 2007 yılının ağır gündeminin aşılması için ‘Kürt muhalefeti’ (PKK’yı kastediyor) ile demokratik kamuoyunun silahların susmasına yönelik harcadığı çabalar bilinmektedir. Tek taraflı ateşkesin halen sürdüğü bir dönemde Öcalan’ın uzun vadeye yayılacak şekilde zehirlendiğine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler, bölgede ve ülkemizde var olan gerilimi bambaşka bir boyuta taşımıştır. Kuşkusuz böyle bir teşebbüste bulunulmuşsa, durum can güvenliği devletin sorumluluğu altında olan bir kişinin yaşam hakkı ihlalinin yanı sıra başka bir anlam daha ifade edecektir. Böylesi bir durum sonuçları itibariyle Türkiye’nin iç barışına, toplumun huzuruna yapılmış tehlikeli bir müdahale anlamı taşıyacaktır. Zehirlenmeye dair bilgilerle iyice tırmanan gerilimin ortadan kaldırılması gerekir. İvedilikle Türk Tabipleri Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi bağımsız kurumlardan oluşan bir kurulun mevcut iddialar hakkında acilen bir araştırma yapıp sonuçlarını kamuoyuna açıklaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde demokratik akıl ve mantığın hakim olduğu bir ortam yaratılarak sorunlar barış içinde çözülebilir. Birileri ülkemizi, toplumumuzu karanlığa sürüklemeye çalışmaktadır.”
Not:PKK yanlisi herkes er yada gec cezalasini cekecektir. ;)
Kaynak:AA