El Emin
02-05-2010, 12:06
Meclis'te kavgaya neden olan MHP'li Osman Durmuş'un sözlerine tepkiler sürüyor. Emine Erdoğan'ın başörtüsü nedeniyle GATA'ya alınmamasını alaycı bir tavırla savunan Durmuş'u kınayan Saadet Partisi lideri Numan Kurtulmuş, "Sayın Durmuş, çok haksız olan bir uygulamaya karşı çıkmalıydı." dedi.
Durmuş'un sözleri ve sonrasında yaşananların Türkiye'nin geldiği seviyeye ve demokrasiye yakışmadığını belirten Kurtulmuş, "Ben bunu TBMM'yi tamamen fonksiyonsuz bir hale getirmeye yönelik bir davranış olarak değerlendiriyorum. Meclis'in çalışmasını aksatmaya yönelik bir girişim olabilir.'' ifadelerini kullandı. SP lideri, şöyle devam etti: "Ben Osman Durmuş'a şunu söylemek isterim: Halkın dini değerlerine yönelik birtakım şeyler dile getirmek halkın tepkisini çeker. Bunun en açık örneğini 27 Nisan bildirisinin ardından 22 Temmuz'da yaşadık. Millet, değerlerine müdahale edilince tepkisini sandıkta gösterdi. Durmuş'u, Meclis'te sergilediği tavırdan ötürü kınıyorum."
Durmuş'un sözlerine insan hakları derneklerinden de tepki geldi. Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkanı Dr. Refia Kızılhan, insan onurunun korunmasının teminatı olması gereken Meclis'te basit hesapların yapılmasının düşündürücü olduğunu belirtti. MHP'li vekili özür dilemeye çağıran Kızılhan, "Durmuş'un tüm kadınları inciten bu beyanatı nedeniyle tüm Türk halkından özür dilemek için, kendi anneleri, kendi eşleri ve kendi kardeşlerinin herhangi bir kapıdan geri çevrilmesini beklememelidir." diye konuştu. Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise Durmuş'un sözlerinin bir kadına yapılan saygısızlığın yanında Başbakan'a da saygısızlık olduğunu dile getirdi. Ünsal, MHP'lilerin de Osman Durmuş'u eleştirmeleri gerektiğine işaret etti.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da ayrımcılığın toplumda kültür haline gelmiş olduğunu savundu. İnsanların kıyafetlerini bahane göstererek kamu kuruluşlarına girişlerinin engellenmesinin tamamen bir hak ihlali olduğunu belirten Türkdoğan, şöyle devam etti: "Sonuçta bir hastanede hasta ziyareti, bu konuda bile farklı tutumlar belirleniyorsa bu durum artık hak ve özgürlüklere dayalı yeni bir anayasanın yapılması gerektiğini gösterir." Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise yaşanan olayı şu sözlerle eleştirdi: "Başörtüsünün zamanında savunucusu konumunda olan insanların böylesi bir söylemden dolayı utanmaları gerekirken sanki süreçten gurur duyar gibi konuşmaları, utanç vericidir. Başörtüsü Türkiye'nin kanayan yarasıdır, bu sorun birileri tarafından halının altına süpürülmeye çalıyor. Sürekli olarak lafı dolandırıp birilerini suçlamanın, başörtüsü meselesini küçültmeye çalışmanın, bunu basitleştirmenin, yasağın arkasında başka sebepler aramanın hiçbir şekilde samimiyetle bağdaşmayacağı muhakkaktır."
ZAMAN
Durmuş'un sözleri ve sonrasında yaşananların Türkiye'nin geldiği seviyeye ve demokrasiye yakışmadığını belirten Kurtulmuş, "Ben bunu TBMM'yi tamamen fonksiyonsuz bir hale getirmeye yönelik bir davranış olarak değerlendiriyorum. Meclis'in çalışmasını aksatmaya yönelik bir girişim olabilir.'' ifadelerini kullandı. SP lideri, şöyle devam etti: "Ben Osman Durmuş'a şunu söylemek isterim: Halkın dini değerlerine yönelik birtakım şeyler dile getirmek halkın tepkisini çeker. Bunun en açık örneğini 27 Nisan bildirisinin ardından 22 Temmuz'da yaşadık. Millet, değerlerine müdahale edilince tepkisini sandıkta gösterdi. Durmuş'u, Meclis'te sergilediği tavırdan ötürü kınıyorum."
Durmuş'un sözlerine insan hakları derneklerinden de tepki geldi. Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkanı Dr. Refia Kızılhan, insan onurunun korunmasının teminatı olması gereken Meclis'te basit hesapların yapılmasının düşündürücü olduğunu belirtti. MHP'li vekili özür dilemeye çağıran Kızılhan, "Durmuş'un tüm kadınları inciten bu beyanatı nedeniyle tüm Türk halkından özür dilemek için, kendi anneleri, kendi eşleri ve kendi kardeşlerinin herhangi bir kapıdan geri çevrilmesini beklememelidir." diye konuştu. Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise Durmuş'un sözlerinin bir kadına yapılan saygısızlığın yanında Başbakan'a da saygısızlık olduğunu dile getirdi. Ünsal, MHP'lilerin de Osman Durmuş'u eleştirmeleri gerektiğine işaret etti.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da ayrımcılığın toplumda kültür haline gelmiş olduğunu savundu. İnsanların kıyafetlerini bahane göstererek kamu kuruluşlarına girişlerinin engellenmesinin tamamen bir hak ihlali olduğunu belirten Türkdoğan, şöyle devam etti: "Sonuçta bir hastanede hasta ziyareti, bu konuda bile farklı tutumlar belirleniyorsa bu durum artık hak ve özgürlüklere dayalı yeni bir anayasanın yapılması gerektiğini gösterir." Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise yaşanan olayı şu sözlerle eleştirdi: "Başörtüsünün zamanında savunucusu konumunda olan insanların böylesi bir söylemden dolayı utanmaları gerekirken sanki süreçten gurur duyar gibi konuşmaları, utanç vericidir. Başörtüsü Türkiye'nin kanayan yarasıdır, bu sorun birileri tarafından halının altına süpürülmeye çalıyor. Sürekli olarak lafı dolandırıp birilerini suçlamanın, başörtüsü meselesini küçültmeye çalışmanın, bunu basitleştirmenin, yasağın arkasında başka sebepler aramanın hiçbir şekilde samimiyetle bağdaşmayacağı muhakkaktır."
ZAMAN