Ertuğrul ÖZGÜL
06-11-2009, 22:52
Erdoğan, Zahit Akman konusunda Bülent Arınç'ın tavrının şahsi görüşü olduğunu, hükümeti bağlamayacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Yardımcısı Bülent Arınç'ın Zahid Akman konusundaki tavrının hükümeti bağlamayacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, NTV'de yayınlanan bir programda Murat Yetkin'in sorularını cevapladı. Zahit Akman üzerinden AK Parti'de bir çatlak oluşturma gayretinin çok insaflı olmadığını söyleyen Erdoğan, "Zaten Akman'a yönelik eleştiriler AK Parti ile ilgili değil. Sayın Akman hakkındaki iddialar mahkemededir. Bir de benim rahatsız olduğum nokta Alman yargısının Türk yargısını küçümsemedir" diye konuştu. Erdoğan, Arınç'ın görüşünün hükümeti bağlamayacağını, kişisel görüşü olduğunu da kaydetti.
İşte Başbakan'ın Deniz Feneri, Zahid Akman, Kürt sorunu, DTP'ye randevu, mayınlı araziler ve gündemdeki diğer konular hakkında söyledikleri...
DENİZ FENERİ
Zahit Bey ile ilgili olan konular AK Parti ile ilgili değildir. Akman'ı partimle ilintili hale getirmek namertliktir. Arınç'ın görüşü hükümeti bağlamaz, kişisel görüşüdür. Zaten aday olmayacağını çok net söyledi. Burada fırtınalar koparmak doğru değil. Alman yargısı Türk yargısına yanıt vermiyor. Marco olayını biliyorsunuz. Neler yaptılar neler. Ülkeme karşı saygı beklerim. Sayın Merkel'e de söyledim.
Zahid Bey üzerinden partimi vurmaya çalışmak çok büyük bir haksızlıktır. O konuyla ilgili partimi ilintili hale getirmek namertliktir. Benim partimin hiçbir zaman kasasına, hiçbiryerden kayıt dışı girmemiştir, girmez. Biz bu arkadaşımızı şu ana kadar tanıdığımız bildiğimiz kadarıyla temiz bir arkadaşımız olarak bildik biliyoruz. Adaylar arasında koyduk şu anda RTÜK üyesi.
Bir defa Zahid Bey üzerinden bir çatlak oluşturma gayreti içerisine girmek çok yanlış. Bu Bülent beyin kişisel kanaatidir. Zahid bey de açıklamasını yapmıştır. Görev süresi dolduktan sonra aday olmayacağını söyledi.
Alman mahkemeleri kalkıp Türkiye'den talepte bulunuyorlar. Anında buradan tabi bir karar çıkıyor ve bu kararın alman mahkemesi'nin talebi üzerine. Fakat Türk yargısı Alman yargısından talepte bulunuyor, alman yargısı hale cevap vermiyor."
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ
Erdoğan Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili olarak yöneltilen soruya da "Sayın Büyükanıt açıklarsa, ben de görüşmeyi açıklarım" yanıtını verdi.
KÜRT SORUNU
2005 yılında Diyarbakır seyahatinde Kürt vatandaşların meselesinin benim meselem olduğunu söylemiştim. A'dan Z'ye tüm yönleriyle bu meseleyi ele aldık. Kürt kökenli vatandaşların baskı altında olduklarını gördük. Üst kimlik olarak TC kimliğini benimseyeceğiz çatıda birleşeceğiz dedik. Yaradılanı yaradandan ötürü severiz anlayışı Yunus Emre'den gelen bir kültürle hareket ederiz. Kürtçe kursların açılması, TRT Şeş'in açılması, cezaevinde ana dilde konuşabiliyorlar. Onların meselesi benim meselem. Acaba bu uğurda DTP'liler Kürt kökenli vatandaşlar için neler yaptılar Biz laf üretmek yerine iş üreterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İktidara Kürt sorunu konusunda yardım etmemeliler. Mototof kokteylinden barış çiçeği olur mu? DTP ile görüşme gündemden düşmedi. Kendimizi bu noktada görüşmeye hazırladığımız esnada şehit haberleri alıyorsunuz. Tekrar altı şehit haberi geliyor. Kınarken bir şeyi söylemiyorlar. Taraflar silah bırakmalı diyor. Güvenlik gücü silah bırakabilir mi? Eve dönüş yasası mevcut. Üzerinde oymalar yapılabilir. Şu anda yeterli diyoruz.
Bir köşe yazarı var yazılarının yüzde doksanında bana hakaret etmiş. Ben şunu soruyorum, biz bu güne kadar hiç mi iyi bir şey yapmadık Allah aşkına, 81 il şantiye halinde.
Murat Yetkin: Berlusconi de eleştiriliyor...
- Berlisconi benim dostumdur, ancak onun ve benim hangi sebeplerle eleştirildiği ortadadır. Bana 'tavırları sert' diye eleştiriler yöneltiliyor. Ben üslubumu sert olarak nitelendirmiyorum, çevremdeki beni tanıyanlar da bu şekilde düşünüyor. Zaten vatandaşlarımız da bizim bu üslubumuzu kabul etmişlerdir. Duruşumun sebebi ortadadır. Yumuşak başlı olup milletin değerlerini ayaklar altına alsak daha mı iyi olacaktı?
AF KONUSU
"Bu konunu af boyutu var mı? Hani adı af olmasa bile..." sözleri üzerine Başbakan Erdoğan, göreve geldikten sonra "Eve Dönüş Yasası"nı
hazırladıklarını ve bu yasanın yürürlükte olduğunu hatırlattı. Bu yasanın önünü de yine "kendilerinin kestiğini" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bunu teşvik etmiş olsalar. Belki binlerce şu anda bu konuda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu insanlar, bundan istifade edecekler. Ama bunu da istemiyorlar. Çünkü böyle bir şey başladığında, bir yerde terör örgütünü nemalanma yolları kapanmış olacak" diye konuştu.
Bir soru üzerine, "Eve Dönüş Yasası" üzerinde "oynamalar yapılabileceğini" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ne bileyim daha faydalı hale
getirilebilir. Ama biz şu anda yeterlidir' diyoruz" dedi. Terörle mücadelede kurulacak yeni müsteşarlığın başına bir valinin geleceğinin ifade edildiğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, "Şu anda şudur, demem yanlış olur. Gerek İçişleri Bakanımız, gerek bu konuyla ilgili çalışmayı
yapan arkadaşlarımızın üzerinde düşündükleri bazı isimler var. Onlar bir havuz olarak değerlendiriliyor. Sonra bana takdim edilecek sonra kararımızı vereceğiz" diye konuştu.
"MECLİS TEMMUZ AYINDA ÇALIŞABİLİR"-
Bir başka soru üzerine, "muhalefetin TBMM'yi çalıştırmadığını" ifade eden Erdoğan, bundan dolayı da belki Meclis'i Temmuz ayında kapattırmayacaklarını söyledi. Erdoğan, "Ağustos ayına sarkabilir. Çıkarmamız gereken yasalar var. Mücadelemizi bu noktada veriyoruz. Muhalefet yasama organını çalıştırmamak için gayret ediyor, biz de çalıştırmak için... Önergelerle sürekli ön tıkıyorlar. Çalıştıracağız" diye konuştu.
BAYKAL KONUSU
"Baykal sen kelimesini samimityetinden söylediğini söylüyor. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin en kaba başbakanı derken bunu da mı samimiyetinden söylüyor. Ben bu makamdayken benden Sayın Baykal'a yönelik hakaret duymayacaksınız. Seçim kampanyaları bile hep hakaret dolu. Ben siz demeye devam edeceğim. Benim aldığım edep buna yakışmaz. Arada belki sen diye ağzımdan kaçırmış olabilirim. Saygısızlığına devam etsin. Ben saygı göstermeye devam edeceğim. Ben zihniyeti eleştirdim."
ALMANYA VE FRANSA'NIN ÇIKIŞLARINA ANLAM VEREMİYORUM
Alman yetkilileri, bir Akman'ın Türkiye'de işlediği suç sebebi ile verilen kararı nasıl istismar ettiler hepimiz gördük, küçük yaştaki bir kıza tecavüzle suçlanan Marko olayında hepimiz buna gördük.
Almanya ve Fransa'nın Türkiye karşıtı çıkışlarına bir anlam veremiyorum. Merkel'in ne yapmak istediğini kabinesindeki bakanlar bile anlayamıyor. Sarkozy'nin tavrına karşılık ta Fransa'daki Türk gününe gitmeyebilirim.
AB konusunu önemsiyoruz. AB için tam zamanlı çalışacak bir arkadaşımız bakanlığa getirdik. Brüksel'de bir daimi temsilcilik binası satın aldık. Brüksel'in tam merkezindeki bu büyük binada iyi bir ekiple çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Türkiye, Rum kesimine uyguladığı vizeyi kaldırdık, Lokmacı kapısını açtık peki hep biz mi jest yapacağız, bunun bir karşılığı olmayacak mı?
Yunanistan hala Batı Trakya'da vatandaşların seçtiği müftüyü tanımıyorsa yerine kendi atadığı müftüyü diretiyorsa burada bir terslik var... Gerek Karamanlis, gerekse de bakan Bakoyanni bu konuda kendilerini savunamıyorlar.
AİHM'nin kararını utanç verici olarak değerlendiriyorum ama bu tür olaylar dünyanın her ülkesinde var. Tekil bir olayı bir ülkeye mal edemezsiniz.
Şiddet olaylarında basının akil reaksiyonuna ihtiyacımız var. Cinayetleri hergün allayıp pullayıp her gün manşetlere taşınmasını doğru bulmuyorum. Mardin'de yaşanan vahşet akıl dışı bir olay, karşılığını bulacak.
100 gün önce bir olay oldu biliyorsunuz, hala kurbanın annesi babası kanal kanal televizyonları geziyor. Olay İnterpol tarafından takip ediliyor. Her gün ekrenlarda bunu yayınlarsan toplumsal travmaya sebep oluruz.
MAYINLI ARAZİLER
Sayın Cumhurbaşkanının kanunu onaylamaması gibi bir endişemiz yok. Deniyor ki buralardaki yeraltı kaynakları peşkeş çekiliyor. Zaten seneler önce bu bölgedeki yeraltı kaynakları yapılan anlaşmalarla şirketlere verilmiş, çıkartıyorlar.
Şimdi de söylüyoruz, 'Gel kardeşim aramanı yap, çıkardığının yarısı senin yarısı benim' bu şekilde yapılmış anlaşmalarımız var.
DERTLİYİM BEN DERTLİ
Ülkem için iyi olan neyse biz onu yapıyoruz. Bu çalışmalardan rahatsız olan birileri de kargaşa çıkatıyorlar cevap verince de 'başbakan sinirli diyorlar, ben sinirli değilim dertliyim dertli.
IMF
Ülkemizin menfaatinin olmadığı bir anlaşmaya imza atmayız. Sonuçta IMF olmazsa biz ülke olarak ölecek değiliz. Biz IMF'ye anlaşma yapmıyoruz kardeşim diyebiliriz. Görüşmeler sürüyor, gelinen noktayı değerlendirelim, yakın gelecekte tüm tartışmalara noktayı koyacak bir sonuca varacağız, müspet ya da menfi... Önümüzdeki sonbahara kadar her şey netleşmiş olur...
TÜRKÇE
Ben Türkçe Olimpiyatları'nın başlangıcına yetişemediğim için Kongo'lu minikleri dinleyememiştim. Kayseri programı sırasında karşılaştık, hemen otobüse çağırdım, kucaklayıp İstiklal Marşımızı tekrar okuttum. Duygulanmamak elde değil.
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Başbakan Erdoğan, Yardımcısı Bülent Arınç'ın Zahid Akman konusundaki tavrının hükümeti bağlamayacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, NTV'de yayınlanan bir programda Murat Yetkin'in sorularını cevapladı. Zahit Akman üzerinden AK Parti'de bir çatlak oluşturma gayretinin çok insaflı olmadığını söyleyen Erdoğan, "Zaten Akman'a yönelik eleştiriler AK Parti ile ilgili değil. Sayın Akman hakkındaki iddialar mahkemededir. Bir de benim rahatsız olduğum nokta Alman yargısının Türk yargısını küçümsemedir" diye konuştu. Erdoğan, Arınç'ın görüşünün hükümeti bağlamayacağını, kişisel görüşü olduğunu da kaydetti.
İşte Başbakan'ın Deniz Feneri, Zahid Akman, Kürt sorunu, DTP'ye randevu, mayınlı araziler ve gündemdeki diğer konular hakkında söyledikleri...
DENİZ FENERİ
Zahit Bey ile ilgili olan konular AK Parti ile ilgili değildir. Akman'ı partimle ilintili hale getirmek namertliktir. Arınç'ın görüşü hükümeti bağlamaz, kişisel görüşüdür. Zaten aday olmayacağını çok net söyledi. Burada fırtınalar koparmak doğru değil. Alman yargısı Türk yargısına yanıt vermiyor. Marco olayını biliyorsunuz. Neler yaptılar neler. Ülkeme karşı saygı beklerim. Sayın Merkel'e de söyledim.
Zahid Bey üzerinden partimi vurmaya çalışmak çok büyük bir haksızlıktır. O konuyla ilgili partimi ilintili hale getirmek namertliktir. Benim partimin hiçbir zaman kasasına, hiçbiryerden kayıt dışı girmemiştir, girmez. Biz bu arkadaşımızı şu ana kadar tanıdığımız bildiğimiz kadarıyla temiz bir arkadaşımız olarak bildik biliyoruz. Adaylar arasında koyduk şu anda RTÜK üyesi.
Bir defa Zahid Bey üzerinden bir çatlak oluşturma gayreti içerisine girmek çok yanlış. Bu Bülent beyin kişisel kanaatidir. Zahid bey de açıklamasını yapmıştır. Görev süresi dolduktan sonra aday olmayacağını söyledi.
Alman mahkemeleri kalkıp Türkiye'den talepte bulunuyorlar. Anında buradan tabi bir karar çıkıyor ve bu kararın alman mahkemesi'nin talebi üzerine. Fakat Türk yargısı Alman yargısından talepte bulunuyor, alman yargısı hale cevap vermiyor."
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ
Erdoğan Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili olarak yöneltilen soruya da "Sayın Büyükanıt açıklarsa, ben de görüşmeyi açıklarım" yanıtını verdi.
KÜRT SORUNU
2005 yılında Diyarbakır seyahatinde Kürt vatandaşların meselesinin benim meselem olduğunu söylemiştim. A'dan Z'ye tüm yönleriyle bu meseleyi ele aldık. Kürt kökenli vatandaşların baskı altında olduklarını gördük. Üst kimlik olarak TC kimliğini benimseyeceğiz çatıda birleşeceğiz dedik. Yaradılanı yaradandan ötürü severiz anlayışı Yunus Emre'den gelen bir kültürle hareket ederiz. Kürtçe kursların açılması, TRT Şeş'in açılması, cezaevinde ana dilde konuşabiliyorlar. Onların meselesi benim meselem. Acaba bu uğurda DTP'liler Kürt kökenli vatandaşlar için neler yaptılar Biz laf üretmek yerine iş üreterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İktidara Kürt sorunu konusunda yardım etmemeliler. Mototof kokteylinden barış çiçeği olur mu? DTP ile görüşme gündemden düşmedi. Kendimizi bu noktada görüşmeye hazırladığımız esnada şehit haberleri alıyorsunuz. Tekrar altı şehit haberi geliyor. Kınarken bir şeyi söylemiyorlar. Taraflar silah bırakmalı diyor. Güvenlik gücü silah bırakabilir mi? Eve dönüş yasası mevcut. Üzerinde oymalar yapılabilir. Şu anda yeterli diyoruz.
Bir köşe yazarı var yazılarının yüzde doksanında bana hakaret etmiş. Ben şunu soruyorum, biz bu güne kadar hiç mi iyi bir şey yapmadık Allah aşkına, 81 il şantiye halinde.
Murat Yetkin: Berlusconi de eleştiriliyor...
- Berlisconi benim dostumdur, ancak onun ve benim hangi sebeplerle eleştirildiği ortadadır. Bana 'tavırları sert' diye eleştiriler yöneltiliyor. Ben üslubumu sert olarak nitelendirmiyorum, çevremdeki beni tanıyanlar da bu şekilde düşünüyor. Zaten vatandaşlarımız da bizim bu üslubumuzu kabul etmişlerdir. Duruşumun sebebi ortadadır. Yumuşak başlı olup milletin değerlerini ayaklar altına alsak daha mı iyi olacaktı?
AF KONUSU
"Bu konunu af boyutu var mı? Hani adı af olmasa bile..." sözleri üzerine Başbakan Erdoğan, göreve geldikten sonra "Eve Dönüş Yasası"nı
hazırladıklarını ve bu yasanın yürürlükte olduğunu hatırlattı. Bu yasanın önünü de yine "kendilerinin kestiğini" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bunu teşvik etmiş olsalar. Belki binlerce şu anda bu konuda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu insanlar, bundan istifade edecekler. Ama bunu da istemiyorlar. Çünkü böyle bir şey başladığında, bir yerde terör örgütünü nemalanma yolları kapanmış olacak" diye konuştu.
Bir soru üzerine, "Eve Dönüş Yasası" üzerinde "oynamalar yapılabileceğini" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ne bileyim daha faydalı hale
getirilebilir. Ama biz şu anda yeterlidir' diyoruz" dedi. Terörle mücadelede kurulacak yeni müsteşarlığın başına bir valinin geleceğinin ifade edildiğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, "Şu anda şudur, demem yanlış olur. Gerek İçişleri Bakanımız, gerek bu konuyla ilgili çalışmayı
yapan arkadaşlarımızın üzerinde düşündükleri bazı isimler var. Onlar bir havuz olarak değerlendiriliyor. Sonra bana takdim edilecek sonra kararımızı vereceğiz" diye konuştu.
"MECLİS TEMMUZ AYINDA ÇALIŞABİLİR"-
Bir başka soru üzerine, "muhalefetin TBMM'yi çalıştırmadığını" ifade eden Erdoğan, bundan dolayı da belki Meclis'i Temmuz ayında kapattırmayacaklarını söyledi. Erdoğan, "Ağustos ayına sarkabilir. Çıkarmamız gereken yasalar var. Mücadelemizi bu noktada veriyoruz. Muhalefet yasama organını çalıştırmamak için gayret ediyor, biz de çalıştırmak için... Önergelerle sürekli ön tıkıyorlar. Çalıştıracağız" diye konuştu.
BAYKAL KONUSU
"Baykal sen kelimesini samimityetinden söylediğini söylüyor. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin en kaba başbakanı derken bunu da mı samimiyetinden söylüyor. Ben bu makamdayken benden Sayın Baykal'a yönelik hakaret duymayacaksınız. Seçim kampanyaları bile hep hakaret dolu. Ben siz demeye devam edeceğim. Benim aldığım edep buna yakışmaz. Arada belki sen diye ağzımdan kaçırmış olabilirim. Saygısızlığına devam etsin. Ben saygı göstermeye devam edeceğim. Ben zihniyeti eleştirdim."
ALMANYA VE FRANSA'NIN ÇIKIŞLARINA ANLAM VEREMİYORUM
Alman yetkilileri, bir Akman'ın Türkiye'de işlediği suç sebebi ile verilen kararı nasıl istismar ettiler hepimiz gördük, küçük yaştaki bir kıza tecavüzle suçlanan Marko olayında hepimiz buna gördük.
Almanya ve Fransa'nın Türkiye karşıtı çıkışlarına bir anlam veremiyorum. Merkel'in ne yapmak istediğini kabinesindeki bakanlar bile anlayamıyor. Sarkozy'nin tavrına karşılık ta Fransa'daki Türk gününe gitmeyebilirim.
AB konusunu önemsiyoruz. AB için tam zamanlı çalışacak bir arkadaşımız bakanlığa getirdik. Brüksel'de bir daimi temsilcilik binası satın aldık. Brüksel'in tam merkezindeki bu büyük binada iyi bir ekiple çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Türkiye, Rum kesimine uyguladığı vizeyi kaldırdık, Lokmacı kapısını açtık peki hep biz mi jest yapacağız, bunun bir karşılığı olmayacak mı?
Yunanistan hala Batı Trakya'da vatandaşların seçtiği müftüyü tanımıyorsa yerine kendi atadığı müftüyü diretiyorsa burada bir terslik var... Gerek Karamanlis, gerekse de bakan Bakoyanni bu konuda kendilerini savunamıyorlar.
AİHM'nin kararını utanç verici olarak değerlendiriyorum ama bu tür olaylar dünyanın her ülkesinde var. Tekil bir olayı bir ülkeye mal edemezsiniz.
Şiddet olaylarında basının akil reaksiyonuna ihtiyacımız var. Cinayetleri hergün allayıp pullayıp her gün manşetlere taşınmasını doğru bulmuyorum. Mardin'de yaşanan vahşet akıl dışı bir olay, karşılığını bulacak.
100 gün önce bir olay oldu biliyorsunuz, hala kurbanın annesi babası kanal kanal televizyonları geziyor. Olay İnterpol tarafından takip ediliyor. Her gün ekrenlarda bunu yayınlarsan toplumsal travmaya sebep oluruz.
MAYINLI ARAZİLER
Sayın Cumhurbaşkanının kanunu onaylamaması gibi bir endişemiz yok. Deniyor ki buralardaki yeraltı kaynakları peşkeş çekiliyor. Zaten seneler önce bu bölgedeki yeraltı kaynakları yapılan anlaşmalarla şirketlere verilmiş, çıkartıyorlar.
Şimdi de söylüyoruz, 'Gel kardeşim aramanı yap, çıkardığının yarısı senin yarısı benim' bu şekilde yapılmış anlaşmalarımız var.
DERTLİYİM BEN DERTLİ
Ülkem için iyi olan neyse biz onu yapıyoruz. Bu çalışmalardan rahatsız olan birileri de kargaşa çıkatıyorlar cevap verince de 'başbakan sinirli diyorlar, ben sinirli değilim dertliyim dertli.
IMF
Ülkemizin menfaatinin olmadığı bir anlaşmaya imza atmayız. Sonuçta IMF olmazsa biz ülke olarak ölecek değiliz. Biz IMF'ye anlaşma yapmıyoruz kardeşim diyebiliriz. Görüşmeler sürüyor, gelinen noktayı değerlendirelim, yakın gelecekte tüm tartışmalara noktayı koyacak bir sonuca varacağız, müspet ya da menfi... Önümüzdeki sonbahara kadar her şey netleşmiş olur...
TÜRKÇE
Ben Türkçe Olimpiyatları'nın başlangıcına yetişemediğim için Kongo'lu minikleri dinleyememiştim. Kayseri programı sırasında karşılaştık, hemen otobüse çağırdım, kucaklayıp İstiklal Marşımızı tekrar okuttum. Duygulanmamak elde değil.
Dünya Bülteni / Haber Merkezi