Necip Fazıl
05-07-2009, 15:42
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'in Bilge Köyünde yaşanan 44 kişinin katledildiği olayla ilgili olarak, ''Eğitim şart, ancak yeterli değil. Alim olursunuz, arif olamazsınız" dedi.
http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/645420090408111518623.jpg
07 Mayıs 2009 14:22 (http://www.haber7.com/gunun-haberleri.php?date1=07&month1=05&year1=2009&cmd=GIT)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'in Bilge Köyünde yaşanan olayla ilgili olarak, ''Eğitim şart, ancak yeterli değil. Yapmamız gereken, tabii ki formel eğitim bir yere kadar çok önemli, ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Yunus Emre Vakfı Yeni Hizmet Binası'nı açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu vakfın Türkiye ve Türk kültürünün dünyaya tanıtımı noktasında bir sıçrama teşkil edeceğine olan inancını dile getirdi.
Türkiye'nin, böyle bir vakfın kurulması noktasında çok geç kaldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, ''On yıllar öncesinde kurulması gereken, buna ciddi şekilde ihtiyaç duyulan bu vakfın, bu dönemde kurulmasından ve bugün açılışının yapılıyor olmasından ayrıca büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz''dedi.
Dünyadaki bir çok ülkenin, yüzyıllar öncesinden bu tür vakıfları kurduğunu belirten Erdoğan, ''gerçekten biz çok geri kaldık'' dedi.
Bulundukları ülkelerde kendilerini tanıtmak, kültürlerini aktarmak ve lobi yapmak adına faaliyette bulunduklarını anlatan Erdoğan, yıllarca Cervantes, Gotthe, Britsh Concil gibi kuruluşlara ''gıpta ile bakıldığını'' kaydetti.
Çok zengin kültürel bir mirası devralınmasına rağmen, geniş bir coğrafyaya hitap edilmesine rağmen, kültürü, dili dünyaya tanıtmak noktasında tatmin edici bir seviyeye ulaşılamadığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''İşte bugün açılışını yapacağımız bu vakıf ve enstitü sayesinde, bu hedefe yönelik adım attığımıza inanıyorum...
Vakfımız kısa süre içinde on yılların gecikmişliğini telafi edecek ve Türkiye'nin yurt dışındaki adeta vitrini haline gelecektir. Dışişleri, Milli Eğitim, Kültür ve Turizm bakanlıkları ile TİKA'nın yürüttüğü tanıtım ve kültür faaliyetleri böylece tek bir merkezden yürütülecektir.
Türkiye, çok farklı bir dönemi yaşıyor. Türkiye'nin yurt dışındaki tanıtımında, bu ve benzer eserlerin çok faydası var. Özellikle Türkçe dil eğitimi verme noktasında, burası önemli bir merkez olacak. Kültürümüzü gerçekten dışarıya tanıtmada ve taşımada burası önemli bir merkez olacak. Bundan dolayı atılan adımı çok önemsiyorum.
Türkiye, Antalya'daki denizden, İstanbul'daki müzeden, sadece Mevlana gibi bir gönül dostundan ibaret bir ülke değildir. Türkiye, ekonomik krizlerle, terör saldırılarıyla, cinayetlerle anılan, bu şekilde tanınmayı hak eden bir ülke de değildir. Bizi bu şekilde tanıtmaya gayret edenlere en güzel cevabı, bunun gibi vakıflar verecektir.''
-''TÜRKÇE''-
Kendi kültürüyle birlikte, farklı kültür ve medeniyetleri potasında yoğurmuş, harmanlamış bir ülkenin, bir tarihin ve bir mirasın taşıyıcısı olduklarını kaydeden Erdoğan, Türkçe'nin sadece bu ülkede yaşayanların iletişim dili olmadığını, aynı zamanda Türkçe'nin, bir bilim, sanat ve edebiyat dili olduğunu belirtti.
Erdoğan, ''Türkçe, Yunus Emre'nin, Pir Sultan Abdal'ın, Karacaoğlan'ın, Fuzuli'nin, Baki'nin, Nazım Hikmet'in, Necip Fazıl'ın dili'' dedi.
Bu topraklarda şekil bulan mimarinin, Yemen'den Kırım'a, Pekin'den Viyana'ya kadar geniş bir coğrafyaya eserler ve izler bıraktığını anlatan Erdoğan, sanat dalları, mutfak kültürü ve musikinin de geniş bir coğrafyaya hitap ettiğini anlattı.
Böyle zengin bir mirasın varisleri olarak, bunları ayağa kaldırmanın kendileri için büyük bir sorumluluk olduğuna işaret eden Erdoğan, bunun gayreti içinde olduklarını söyledi.
-''DÜNYAYA AÇILIYORUZ''-
Türkiye'nin, TRT-6, TRT-Avaz ve yarın açılacak TRT Türk ile tüm dünyaya açıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, bunları tüm dünyaya anlatabilecek bu tür kurumlara ihtiyaç duyulduğunu ve bu ihtiyacın da giderildiğini belirtti.
-YUNUS EMRE, GÖNÜL KÖPRÜSÜ-
Yunus Emre Haftası dolayısıyla Yunus Emre'ye Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yunus Emre, 700 yıl öncesinde bugüne uzanan bir gönül köprüsü. Yunus Emre, milletçe her birimizin gönüllerinin sultanı. Yunus Emre, şu anlamla bir şekilde ifade ediyor; 'Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede. Ben gelmedim dava için, benim işin sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.'
İşte böyle bir gönül üstadını bir kez daha rahmet ve minnet ile anıyoruz.''
-MARDİN'DEKİ VAHŞET-
''Mardin'in Mazıdağı Bilge Köyünde yaşanan insanlık dışı bir vahşette ölen 44 vatandaşa rahmet, ailelerine sabırlar dileyen'' Erdoğan, şöyle konuştu:
''Milletimizin tekrar başı sağ olsun. Şunun altını tekrar çiziyorum, eğitim şart, ancak yeterli değil. Yapmamız gereken, tabii ki formel eğitim bir yere kadar çok önemli, ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bunu bir çok şöyle suç dosyalarını karıştırdığımızda görmek mümkün.
Bugün okullarımızda Yunus Emre de Mevlana da öğretiliyor ama bunu hazmetmek önemli. Yani eskilerin deyimiyle 'onunla amel etmek' çok önemli.
Alim olursunuz, arif olamazsınız, aslolan arif olmaktır. Alim olmakla iş bitmiyor. 'İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır'... Buna benzer bir çok edibimiz çok güzel şeyler söylemişler.
Ama arif olmak, işte o çok önemli, kamil olmak işte çok önemli. Biz, ilimi bununla zenginleştirmenin mücadelesini hep birlikte vermeliyiz diye inanıyorum, böyle düşünüyorum.''
''Türkiye'nin yeni yüzü ve dünyaya açılan kapısı'' diye nitelendirdiği Yunus Emre Vakfı'nın açılışını kutlayan Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, açılışın ardından, Ziraat Bankasının tarihi binasını da ziyaret etti. Erdoğan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar'dan bilgi aldı.
-ATALAY: ''DÜN SÖYLEDİM SÖYLEYECEĞİMİ''-
Öte yandan açılışa katılan ve Başbakan Erdoğan ile birlikte Ziraat Bankası binasına gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, gazetecilerin Mardin'de önceki gün meydana gelen olay ve koruculuk sistemine ilişkin sorularına ''Ben dün söyledim söyleyeceğimi'' karşılığını verdi.
aa
http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/645420090408111518623.jpg
07 Mayıs 2009 14:22 (http://www.haber7.com/gunun-haberleri.php?date1=07&month1=05&year1=2009&cmd=GIT)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'in Bilge Köyünde yaşanan olayla ilgili olarak, ''Eğitim şart, ancak yeterli değil. Yapmamız gereken, tabii ki formel eğitim bir yere kadar çok önemli, ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Yunus Emre Vakfı Yeni Hizmet Binası'nı açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu vakfın Türkiye ve Türk kültürünün dünyaya tanıtımı noktasında bir sıçrama teşkil edeceğine olan inancını dile getirdi.
Türkiye'nin, böyle bir vakfın kurulması noktasında çok geç kaldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, ''On yıllar öncesinde kurulması gereken, buna ciddi şekilde ihtiyaç duyulan bu vakfın, bu dönemde kurulmasından ve bugün açılışının yapılıyor olmasından ayrıca büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz''dedi.
Dünyadaki bir çok ülkenin, yüzyıllar öncesinden bu tür vakıfları kurduğunu belirten Erdoğan, ''gerçekten biz çok geri kaldık'' dedi.
Bulundukları ülkelerde kendilerini tanıtmak, kültürlerini aktarmak ve lobi yapmak adına faaliyette bulunduklarını anlatan Erdoğan, yıllarca Cervantes, Gotthe, Britsh Concil gibi kuruluşlara ''gıpta ile bakıldığını'' kaydetti.
Çok zengin kültürel bir mirası devralınmasına rağmen, geniş bir coğrafyaya hitap edilmesine rağmen, kültürü, dili dünyaya tanıtmak noktasında tatmin edici bir seviyeye ulaşılamadığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''İşte bugün açılışını yapacağımız bu vakıf ve enstitü sayesinde, bu hedefe yönelik adım attığımıza inanıyorum...
Vakfımız kısa süre içinde on yılların gecikmişliğini telafi edecek ve Türkiye'nin yurt dışındaki adeta vitrini haline gelecektir. Dışişleri, Milli Eğitim, Kültür ve Turizm bakanlıkları ile TİKA'nın yürüttüğü tanıtım ve kültür faaliyetleri böylece tek bir merkezden yürütülecektir.
Türkiye, çok farklı bir dönemi yaşıyor. Türkiye'nin yurt dışındaki tanıtımında, bu ve benzer eserlerin çok faydası var. Özellikle Türkçe dil eğitimi verme noktasında, burası önemli bir merkez olacak. Kültürümüzü gerçekten dışarıya tanıtmada ve taşımada burası önemli bir merkez olacak. Bundan dolayı atılan adımı çok önemsiyorum.
Türkiye, Antalya'daki denizden, İstanbul'daki müzeden, sadece Mevlana gibi bir gönül dostundan ibaret bir ülke değildir. Türkiye, ekonomik krizlerle, terör saldırılarıyla, cinayetlerle anılan, bu şekilde tanınmayı hak eden bir ülke de değildir. Bizi bu şekilde tanıtmaya gayret edenlere en güzel cevabı, bunun gibi vakıflar verecektir.''
-''TÜRKÇE''-
Kendi kültürüyle birlikte, farklı kültür ve medeniyetleri potasında yoğurmuş, harmanlamış bir ülkenin, bir tarihin ve bir mirasın taşıyıcısı olduklarını kaydeden Erdoğan, Türkçe'nin sadece bu ülkede yaşayanların iletişim dili olmadığını, aynı zamanda Türkçe'nin, bir bilim, sanat ve edebiyat dili olduğunu belirtti.
Erdoğan, ''Türkçe, Yunus Emre'nin, Pir Sultan Abdal'ın, Karacaoğlan'ın, Fuzuli'nin, Baki'nin, Nazım Hikmet'in, Necip Fazıl'ın dili'' dedi.
Bu topraklarda şekil bulan mimarinin, Yemen'den Kırım'a, Pekin'den Viyana'ya kadar geniş bir coğrafyaya eserler ve izler bıraktığını anlatan Erdoğan, sanat dalları, mutfak kültürü ve musikinin de geniş bir coğrafyaya hitap ettiğini anlattı.
Böyle zengin bir mirasın varisleri olarak, bunları ayağa kaldırmanın kendileri için büyük bir sorumluluk olduğuna işaret eden Erdoğan, bunun gayreti içinde olduklarını söyledi.
-''DÜNYAYA AÇILIYORUZ''-
Türkiye'nin, TRT-6, TRT-Avaz ve yarın açılacak TRT Türk ile tüm dünyaya açıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, bunları tüm dünyaya anlatabilecek bu tür kurumlara ihtiyaç duyulduğunu ve bu ihtiyacın da giderildiğini belirtti.
-YUNUS EMRE, GÖNÜL KÖPRÜSÜ-
Yunus Emre Haftası dolayısıyla Yunus Emre'ye Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yunus Emre, 700 yıl öncesinde bugüne uzanan bir gönül köprüsü. Yunus Emre, milletçe her birimizin gönüllerinin sultanı. Yunus Emre, şu anlamla bir şekilde ifade ediyor; 'Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede. Ben gelmedim dava için, benim işin sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.'
İşte böyle bir gönül üstadını bir kez daha rahmet ve minnet ile anıyoruz.''
-MARDİN'DEKİ VAHŞET-
''Mardin'in Mazıdağı Bilge Köyünde yaşanan insanlık dışı bir vahşette ölen 44 vatandaşa rahmet, ailelerine sabırlar dileyen'' Erdoğan, şöyle konuştu:
''Milletimizin tekrar başı sağ olsun. Şunun altını tekrar çiziyorum, eğitim şart, ancak yeterli değil. Yapmamız gereken, tabii ki formel eğitim bir yere kadar çok önemli, ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bunu bir çok şöyle suç dosyalarını karıştırdığımızda görmek mümkün.
Bugün okullarımızda Yunus Emre de Mevlana da öğretiliyor ama bunu hazmetmek önemli. Yani eskilerin deyimiyle 'onunla amel etmek' çok önemli.
Alim olursunuz, arif olamazsınız, aslolan arif olmaktır. Alim olmakla iş bitmiyor. 'İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır'... Buna benzer bir çok edibimiz çok güzel şeyler söylemişler.
Ama arif olmak, işte o çok önemli, kamil olmak işte çok önemli. Biz, ilimi bununla zenginleştirmenin mücadelesini hep birlikte vermeliyiz diye inanıyorum, böyle düşünüyorum.''
''Türkiye'nin yeni yüzü ve dünyaya açılan kapısı'' diye nitelendirdiği Yunus Emre Vakfı'nın açılışını kutlayan Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, açılışın ardından, Ziraat Bankasının tarihi binasını da ziyaret etti. Erdoğan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar'dan bilgi aldı.
-ATALAY: ''DÜN SÖYLEDİM SÖYLEYECEĞİMİ''-
Öte yandan açılışa katılan ve Başbakan Erdoğan ile birlikte Ziraat Bankası binasına gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, gazetecilerin Mardin'de önceki gün meydana gelen olay ve koruculuk sistemine ilişkin sorularına ''Ben dün söyledim söyleyeceğimi'' karşılığını verdi.
aa