Ertuğrul ÖZGÜL
07-16-2010, 15:05
http://www.bugun.com.tr/newsFiles/1/1/0/1/0/1/1/0/0/0/0/1/0/1/1/1/file/109615.jpg
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim ekonomik krizi aşmak için aldığımız tedbirleri IMF belirlemedi, dikkat edin biz belirledik. Bu ülkede 'IMF'den ne olursan olsun şu borcu alın, şöyle yapın, böyle yapın' diyerek bize akıl verenler, şimdi şapkalarını bir kez daha önlerine koysunlar'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün Nisan ayı işsizlik rakamlarının açıklandığını anımsatarak şunları söyledi:
''Nisan ayında krize rağmen küresel kriz nedeniyle yüzde 14.9 oranına çıkmış olan işsizlik, bu yılın Nisan ayında rekor bir düşüş kaydetti. Tam 2.9 azaldı ve yüzde 12'ye geriledi. Bildiğiniz gibi 2 ay önce bunu söylemiştik. 'Üç, dört ay içerisinde 3-4 puan daha düşeceğini göreceğiz' dedik. Bazıları, alay ettiler ve oraya geldik inşallah daha da düşecek. Bir yıl içinde yaklaşık 600 bin işsiz iş bulurken, dikkat ediniz yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi ilk kez iş aramaya başladı ve bunlar iş sahibi oldular. Yüzyılın en büyük ekonomik krizlerinden birini tüm dünyanın gıpta ile izlediği şekilde en az zararla atlattık, atlatıyoruz, kaldığımız yerden yolumuza devam ediyoruz. Bizim ekonomik krizi aşmak için aldığımız tedbirleri IMF belirlemedi, dikkat edin biz belirledik. Bu ülkede 'IMF'den ne olursan olsun şu borcu alın, şöyle yapın, böyle yapın' diyerek bize akıl verenler, şimdi şapkalarını bir kez daha önlerine koysunlar. Biz neyi ne zaman yapacağımızı gayet iyi değerlendirdik ve müzakerelerimizi yaptık, sonunda Stand-By anlaşmasını karşılıklı bir şekilde, 'Türkiye'nin buna ihtiyacı yok' Onlar da (IMF) bunu söylediler ve böylece imzalamadık işi, bitirdik. Bu aldığımız tedbirleri küçümseyenler, bugün mahcup oldular. Bizim kriz teğet geçecek sözümüzü anlamayanlar bununla dalga geçenler, bugün mahcup oldular. Bizim işsizlikle ilgili tahminlerimizi öngörülerimizi, ciddiyetsiz şekilde yorumlayanlar, bugün mahcup oldular. 7.5 yıldır mahcup oluyorlar. 7.5 yıldır ellerini ovuşturarak kriz duası yapıyorlar. 7.5 yıldır 'yeter ki AK Parti kaybetsin, Türkiye'ye ne olursa olsun' mantığıyla ülkemizin kuyusunu kazmaya gayret ediyorlar. Biz onları mahcup etmeye, üzmeye, hayal kırıklığı yaşatmaya devam edeceğiz. Biz milletimizi sevindirmeye, milletimizin umudunu, emeğini ve ekmeğini çoğaltamaya devam edeceğiz.''
Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında konuşuyor...
''PARTİLERİN BİRBİRİNE KAPILARINI KAPATMASI, LİDERLERİN YÜZ YÜZE BAKAMAYACAKLARI BİR ÜSLUP İÇİNDE OLMALARI DEMOKRATİK OLGUNLUĞUN OLMADIĞINI GÖSTERİR. OYSA, DİYALOG VE TAHAMMÜL, DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör gibi siyaset üstü bir meselede siyasi partilerin bir araya gelmesi ve partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmasının önemli olduğunu belirterek, ''Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, hala gündemdeki yerini koruyan terörle mücadele konusunda sağlıklı teşhisler ortaya koymaya ve çözüm politikaları üretmeye azami hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Türkiye'de terörün bu boyutlara ulaşmasının sorunun en başında teşhisin doğru konulmaması ve çözüm önerilerinin de doğru üretilmemesinden kaynaklandığını belirten Erdoğan, ''Biz hem terör örgütü ve teröristle, hem de terörizmle çok boyutlu bir mücadele ortaya koyuyoruz. Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle yapılamayacağını, terörü doğuran, besleyen şartların da ortadan kaldırılması gerektiğini en başından itibaren samimi bir şekilde vurguladık ve mücadelemizi de bu zemin üzerinde yürüttük'' diye konuştu.
''Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle sonuç getirmeyeceği gibi, salt hükümetin sadece iktidar partilerinin, belli kurum ve kuruluşların gayretleriyle de neticeye ulaşamaz, ulaşamaz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İktidar terörle ve terörü doğuran nedenlerle mücadele ederken, muhalefetin sırf oy kaygısıyla, sırf popülizm uğruna sadece ve sadece şahsi hırslar uğruna süreci baltalaması, iktidar partisine değil, en başta Türkiye'ye zarar verir. AK Parti başarılı olmasın diye Türkiye ekonomisinin krize girmesi için elinden geleni yapanlar var. Aynı şekilde, sırf AK Parti başarılı olmasın diye terörle mücadeleyi, milli birlik ve kardeşlik projesini başarısızlığa mahkum etmek isteyenler de ne yazık ki ülkemizde var.''
''BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM''
Terörle mücadelede askerin, polisin, geçici köy korucularının güvenlik boyutunda yer aldığını, ancak işin bir de sosyolojik, psikolojik, sosyo-ekonomik, diplomatik boyutlarının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, akademisyenleriyle, medyasıyla her kesimin katkı vermesi, iktidara nasıl yardımcı olabilirim düşüncesi içinde bulunması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, ''İktidar başarılı olmasın diye bu konuda her gün kalkar ileri geri beyanlarda bulunulursa bu sadece terör örgütünü güçlendirir, terörle mücadeleyi değil...'' diye konuştu.
Bu mücadeleyi dünyada yürütenlerin de böyle başardığını, Türkiye'nin de bunu başarması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hem hükümetin çalışmalarını aktarmak, hem de siyasi partilerin görüş ve önerilerini almak amacıyla yürüttükleri turu dün tamamladıklarını anımsattı. Bu kapsamda DSP, Saadet Partisi, BBP ve CHP ile görüştüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Öncelikle davetimize olumlu cevap verdikleri için değerli liderlere ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Salı günü partimizin grup toplantısında da ifade ettim. Terörle mücadele gibi milli bir meseleyi görüşmek amacıyla bir araya gelmemiz, istişarede bulunmamız, hiç kuşkusuz, ülkemiz ve milletimiz adına son derece yararlı olmuştur. Benzeri görüşmeleri, benzeri diyalog tablosunu biz her milli meselede, ülkemizin her kronik meselesinde görmek istiyoruz. Bunu samimi şekilde arzuluyoruz.
Siyasi partiler arasında görüşmeler, liderler arasında diyalog ve istişarenin olması demokrasinin en önemli gereklerinden biridir. Terör gibi siyaset üstü bir meselede bir araya gelmemiz ne kadar önemliyse partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmuş olması da bir o kadar önemlidir. Siyasi partiler arasında elbette rekabet, siyasi mücadele olacaktır. Ancak bu durum partilerin bir araya gelmesine, görüş alışverişinde bulunmasına, milli meselelerde ortak hareket etmesine mani değildir, olmamalıdır. Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir. Oysa, diyalog ve tahammül, demokrasinin olmazsa olmazıdır.
''ASGARİ ÜCRETİ 3 BİN LİRAYA ÇIKARACAĞINI, 73 MİLYONUN TAMAMINA DA ASGARİ ÜCRETTEN MAAŞ BAĞLAYACAĞINI SÖYLEYENLERİ MİLLETİM NASIL İSTİHZA İLE İZLİYORSA, EMİN OLUN HER AİLEYE MAAŞ BAĞLAYACAĞINI, MAAŞI KADINA ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEYENLERİ DE MİLLETİM İSTİHZA İLE ACI BİR GÜLÜMSEME İLE İZLİYOR''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Asgari ücreti 3 bin liraya çıkaracağını, 73 milyonun tamamına da asgari ücretten maaş bağlayacağını söyleyenleri milletim nasıl istihza ile izliyorsa, emin olun her aileye maaş bağlayacağını, maaşı kadına ödeyeceğini söyleyenleri de milletim istihza ile acı bir gülümseme ile izliyor'' dedi.
Erdoğan, ''AK Parti'nin ve AK Parti gerçekçi politikalarının taklit edilmesinden biz gurur duyarız ama bizim ayaklarımız yere basıyor hem de sağlam basıyor. Biz uçmuyoruz, uçuruyoruz. Bizi taklit edenler de bir an önce yere inmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada 7.5 yılda Türkiye'de 78 üniversite kurduklarını ve üniversite sayısını 154'e ulaştırdıklarını söyledi.
Erdoğan, 7.5 yılda yaptıkları çalışmalara ilişkin rakamlar da vererek şunları söyledi:
''Kriz tellallığı yapanlara, karamsarlık yayanlara, milletin moralini bozmak için her yola başvuranlara ben bu rakamları doğrusu ithaf ediyorum. Önceki gün de söyledim. AK Parti'nin ulaşabildiği seviyelere onların hayalleri dahi ulaşamaz. Bu iş popülizmle olmuyor, fakirlik edebiyatı yaparak olmuyor, kuru sıkı atarak, bol keseden atarak olmuyor. Planınız, projeniz, ekibiniz olacak. Her şeyden önemlisi damdan düşmüş olacaksınız. Yoksulun, yolda kalmışın, garip gurebanın sızısını yüreğinizde hissediyor olacaksınız. Bu sızıyı yüreğinde hissetmeyenler, yoksulluğa çare üretemezler, üretseler üretseler yoksulluğun edebiyatını üretip kendi dönemlerinde büyüttükleri yoksulluğu istismar ederler.
Miting meydanlarında döner ekmek dağıtarak milleti kandırmaya kalkışanların bu gün nerelerde olduğunu görüyoruz. İki anahtar dağıtanların bugün millet nezdindeki kredilerini görüyorsunuz. Asgari ücreti 3 bin liraya çıkaracağını, 73 milyonun tamamına da asgari ücretten maaş bağlayacağını söyleyenleri milletim nasıl istihza ile izliyorsa, emin olun her aileye maaş bağlayacağını, maaşı kadına ödeyeceğini söyleyenleri de milletim istihza ile acı bir gülümseme ile izliyor.
AK Parti'nin ve AK Parti gerçekçi politikalarının taklit edilmesinden biz gurur duyarız ama bizim ayaklarımız yere basıyor hem de sağlam basıyor biz uçmuyoruz, uçuruyoruz. Bizi taklit edenler de bir an önce yere inmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz.''
''ÇALINMADIK KAPI BIRAKMAYACAĞIZ''
''Bu rakamları tek tek her bir vatandaşımıza ulaştıracağız'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''2002 yılında hangi şartlarda yaşıyorlardı, şimdi hangi şartlarda yaşıyorlar? Bunun kıyaslamasını yapacak, kıyaslamasını yapmalarını sağlayacağız. Enflasyonun hayatımızı nasıl etkilediğini, fiyatların her ay nasıl değiştiğini, arttığını, bugün fiyatların nasıl çok küçük oranlarda arttığını, yerinde saydığını anlatacağız.
Unutmayın 7.5 yıl önce göreve geldiğimizde ülkemizde enflasyon yüzde 30'du, ama şimdi bakın yüzde 8.7 buraya düştük. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü, şimdi 8-9, o aralıkta. IMF'ye bu milletin borcu biz geldiğimizde 23.5 milyar dolardı, öde öde öde şimdi 7.5 milyar dolar. Bizden önceki iktidar borçlandı MHP-DSP-ANAP iktidarı, biz ise ödedik, ödüyoruz. Merkez Bankası'nın kasasındaki rezervi 26 milyar dolardı, şimdi altını filan da katarsak, 75 milyar doların üzerinde. Bakınız nereden nereye, bu güçlenen bir ekonominin, güçlenen bir Türkiye'nin rakamlarla ifadesidir. Alım gücünün 2002'ye göre nasıl yükseldiğini, dün lüks gibi görünen harcamaların bugün nasıl günlük hayatın bir parçası haline dönüştüğünü anlatacağız.
Hep beraber anlatacağız, tüm Anadolu'nun yollarında anlatacağız. Gidilmedik köy, ilçe, belde bırakmayacağız. Çalınmadık kapı bırakmayacağız. Şunu da söyleyeceğiz; 'İşimiz bitmedi' diyeceğiz. 'Yoksullukla, yolsuzlukla, işsizlikle, mücadelemiz son ermedi' diyeceğiz. Kararlılıkla, cesaretle yolumuza devam edecek, Türkiye'ye yaşattığımız başarılara inşallah çok daha fazlasını ilave edeceğiz.''
(AA)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim ekonomik krizi aşmak için aldığımız tedbirleri IMF belirlemedi, dikkat edin biz belirledik. Bu ülkede 'IMF'den ne olursan olsun şu borcu alın, şöyle yapın, böyle yapın' diyerek bize akıl verenler, şimdi şapkalarını bir kez daha önlerine koysunlar'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün Nisan ayı işsizlik rakamlarının açıklandığını anımsatarak şunları söyledi:
''Nisan ayında krize rağmen küresel kriz nedeniyle yüzde 14.9 oranına çıkmış olan işsizlik, bu yılın Nisan ayında rekor bir düşüş kaydetti. Tam 2.9 azaldı ve yüzde 12'ye geriledi. Bildiğiniz gibi 2 ay önce bunu söylemiştik. 'Üç, dört ay içerisinde 3-4 puan daha düşeceğini göreceğiz' dedik. Bazıları, alay ettiler ve oraya geldik inşallah daha da düşecek. Bir yıl içinde yaklaşık 600 bin işsiz iş bulurken, dikkat ediniz yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi ilk kez iş aramaya başladı ve bunlar iş sahibi oldular. Yüzyılın en büyük ekonomik krizlerinden birini tüm dünyanın gıpta ile izlediği şekilde en az zararla atlattık, atlatıyoruz, kaldığımız yerden yolumuza devam ediyoruz. Bizim ekonomik krizi aşmak için aldığımız tedbirleri IMF belirlemedi, dikkat edin biz belirledik. Bu ülkede 'IMF'den ne olursan olsun şu borcu alın, şöyle yapın, böyle yapın' diyerek bize akıl verenler, şimdi şapkalarını bir kez daha önlerine koysunlar. Biz neyi ne zaman yapacağımızı gayet iyi değerlendirdik ve müzakerelerimizi yaptık, sonunda Stand-By anlaşmasını karşılıklı bir şekilde, 'Türkiye'nin buna ihtiyacı yok' Onlar da (IMF) bunu söylediler ve böylece imzalamadık işi, bitirdik. Bu aldığımız tedbirleri küçümseyenler, bugün mahcup oldular. Bizim kriz teğet geçecek sözümüzü anlamayanlar bununla dalga geçenler, bugün mahcup oldular. Bizim işsizlikle ilgili tahminlerimizi öngörülerimizi, ciddiyetsiz şekilde yorumlayanlar, bugün mahcup oldular. 7.5 yıldır mahcup oluyorlar. 7.5 yıldır ellerini ovuşturarak kriz duası yapıyorlar. 7.5 yıldır 'yeter ki AK Parti kaybetsin, Türkiye'ye ne olursa olsun' mantığıyla ülkemizin kuyusunu kazmaya gayret ediyorlar. Biz onları mahcup etmeye, üzmeye, hayal kırıklığı yaşatmaya devam edeceğiz. Biz milletimizi sevindirmeye, milletimizin umudunu, emeğini ve ekmeğini çoğaltamaya devam edeceğiz.''
Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında konuşuyor...
''PARTİLERİN BİRBİRİNE KAPILARINI KAPATMASI, LİDERLERİN YÜZ YÜZE BAKAMAYACAKLARI BİR ÜSLUP İÇİNDE OLMALARI DEMOKRATİK OLGUNLUĞUN OLMADIĞINI GÖSTERİR. OYSA, DİYALOG VE TAHAMMÜL, DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör gibi siyaset üstü bir meselede siyasi partilerin bir araya gelmesi ve partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmasının önemli olduğunu belirterek, ''Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, hala gündemdeki yerini koruyan terörle mücadele konusunda sağlıklı teşhisler ortaya koymaya ve çözüm politikaları üretmeye azami hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Türkiye'de terörün bu boyutlara ulaşmasının sorunun en başında teşhisin doğru konulmaması ve çözüm önerilerinin de doğru üretilmemesinden kaynaklandığını belirten Erdoğan, ''Biz hem terör örgütü ve teröristle, hem de terörizmle çok boyutlu bir mücadele ortaya koyuyoruz. Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle yapılamayacağını, terörü doğuran, besleyen şartların da ortadan kaldırılması gerektiğini en başından itibaren samimi bir şekilde vurguladık ve mücadelemizi de bu zemin üzerinde yürüttük'' diye konuştu.
''Terörle mücadelenin salt güvenlik tedbirleriyle sonuç getirmeyeceği gibi, salt hükümetin sadece iktidar partilerinin, belli kurum ve kuruluşların gayretleriyle de neticeye ulaşamaz, ulaşamaz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İktidar terörle ve terörü doğuran nedenlerle mücadele ederken, muhalefetin sırf oy kaygısıyla, sırf popülizm uğruna sadece ve sadece şahsi hırslar uğruna süreci baltalaması, iktidar partisine değil, en başta Türkiye'ye zarar verir. AK Parti başarılı olmasın diye Türkiye ekonomisinin krize girmesi için elinden geleni yapanlar var. Aynı şekilde, sırf AK Parti başarılı olmasın diye terörle mücadeleyi, milli birlik ve kardeşlik projesini başarısızlığa mahkum etmek isteyenler de ne yazık ki ülkemizde var.''
''BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM''
Terörle mücadelede askerin, polisin, geçici köy korucularının güvenlik boyutunda yer aldığını, ancak işin bir de sosyolojik, psikolojik, sosyo-ekonomik, diplomatik boyutlarının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, akademisyenleriyle, medyasıyla her kesimin katkı vermesi, iktidara nasıl yardımcı olabilirim düşüncesi içinde bulunması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, ''İktidar başarılı olmasın diye bu konuda her gün kalkar ileri geri beyanlarda bulunulursa bu sadece terör örgütünü güçlendirir, terörle mücadeleyi değil...'' diye konuştu.
Bu mücadeleyi dünyada yürütenlerin de böyle başardığını, Türkiye'nin de bunu başarması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hem hükümetin çalışmalarını aktarmak, hem de siyasi partilerin görüş ve önerilerini almak amacıyla yürüttükleri turu dün tamamladıklarını anımsattı. Bu kapsamda DSP, Saadet Partisi, BBP ve CHP ile görüştüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Öncelikle davetimize olumlu cevap verdikleri için değerli liderlere ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Salı günü partimizin grup toplantısında da ifade ettim. Terörle mücadele gibi milli bir meseleyi görüşmek amacıyla bir araya gelmemiz, istişarede bulunmamız, hiç kuşkusuz, ülkemiz ve milletimiz adına son derece yararlı olmuştur. Benzeri görüşmeleri, benzeri diyalog tablosunu biz her milli meselede, ülkemizin her kronik meselesinde görmek istiyoruz. Bunu samimi şekilde arzuluyoruz.
Siyasi partiler arasında görüşmeler, liderler arasında diyalog ve istişarenin olması demokrasinin en önemli gereklerinden biridir. Terör gibi siyaset üstü bir meselede bir araya gelmemiz ne kadar önemliyse partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmuş olması da bir o kadar önemlidir. Siyasi partiler arasında elbette rekabet, siyasi mücadele olacaktır. Ancak bu durum partilerin bir araya gelmesine, görüş alışverişinde bulunmasına, milli meselelerde ortak hareket etmesine mani değildir, olmamalıdır. Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir. Oysa, diyalog ve tahammül, demokrasinin olmazsa olmazıdır.
''ASGARİ ÜCRETİ 3 BİN LİRAYA ÇIKARACAĞINI, 73 MİLYONUN TAMAMINA DA ASGARİ ÜCRETTEN MAAŞ BAĞLAYACAĞINI SÖYLEYENLERİ MİLLETİM NASIL İSTİHZA İLE İZLİYORSA, EMİN OLUN HER AİLEYE MAAŞ BAĞLAYACAĞINI, MAAŞI KADINA ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEYENLERİ DE MİLLETİM İSTİHZA İLE ACI BİR GÜLÜMSEME İLE İZLİYOR''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Asgari ücreti 3 bin liraya çıkaracağını, 73 milyonun tamamına da asgari ücretten maaş bağlayacağını söyleyenleri milletim nasıl istihza ile izliyorsa, emin olun her aileye maaş bağlayacağını, maaşı kadına ödeyeceğini söyleyenleri de milletim istihza ile acı bir gülümseme ile izliyor'' dedi.
Erdoğan, ''AK Parti'nin ve AK Parti gerçekçi politikalarının taklit edilmesinden biz gurur duyarız ama bizim ayaklarımız yere basıyor hem de sağlam basıyor. Biz uçmuyoruz, uçuruyoruz. Bizi taklit edenler de bir an önce yere inmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada 7.5 yılda Türkiye'de 78 üniversite kurduklarını ve üniversite sayısını 154'e ulaştırdıklarını söyledi.
Erdoğan, 7.5 yılda yaptıkları çalışmalara ilişkin rakamlar da vererek şunları söyledi:
''Kriz tellallığı yapanlara, karamsarlık yayanlara, milletin moralini bozmak için her yola başvuranlara ben bu rakamları doğrusu ithaf ediyorum. Önceki gün de söyledim. AK Parti'nin ulaşabildiği seviyelere onların hayalleri dahi ulaşamaz. Bu iş popülizmle olmuyor, fakirlik edebiyatı yaparak olmuyor, kuru sıkı atarak, bol keseden atarak olmuyor. Planınız, projeniz, ekibiniz olacak. Her şeyden önemlisi damdan düşmüş olacaksınız. Yoksulun, yolda kalmışın, garip gurebanın sızısını yüreğinizde hissediyor olacaksınız. Bu sızıyı yüreğinde hissetmeyenler, yoksulluğa çare üretemezler, üretseler üretseler yoksulluğun edebiyatını üretip kendi dönemlerinde büyüttükleri yoksulluğu istismar ederler.
Miting meydanlarında döner ekmek dağıtarak milleti kandırmaya kalkışanların bu gün nerelerde olduğunu görüyoruz. İki anahtar dağıtanların bugün millet nezdindeki kredilerini görüyorsunuz. Asgari ücreti 3 bin liraya çıkaracağını, 73 milyonun tamamına da asgari ücretten maaş bağlayacağını söyleyenleri milletim nasıl istihza ile izliyorsa, emin olun her aileye maaş bağlayacağını, maaşı kadına ödeyeceğini söyleyenleri de milletim istihza ile acı bir gülümseme ile izliyor.
AK Parti'nin ve AK Parti gerçekçi politikalarının taklit edilmesinden biz gurur duyarız ama bizim ayaklarımız yere basıyor hem de sağlam basıyor biz uçmuyoruz, uçuruyoruz. Bizi taklit edenler de bir an önce yere inmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz.''
''ÇALINMADIK KAPI BIRAKMAYACAĞIZ''
''Bu rakamları tek tek her bir vatandaşımıza ulaştıracağız'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''2002 yılında hangi şartlarda yaşıyorlardı, şimdi hangi şartlarda yaşıyorlar? Bunun kıyaslamasını yapacak, kıyaslamasını yapmalarını sağlayacağız. Enflasyonun hayatımızı nasıl etkilediğini, fiyatların her ay nasıl değiştiğini, arttığını, bugün fiyatların nasıl çok küçük oranlarda arttığını, yerinde saydığını anlatacağız.
Unutmayın 7.5 yıl önce göreve geldiğimizde ülkemizde enflasyon yüzde 30'du, ama şimdi bakın yüzde 8.7 buraya düştük. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü, şimdi 8-9, o aralıkta. IMF'ye bu milletin borcu biz geldiğimizde 23.5 milyar dolardı, öde öde öde şimdi 7.5 milyar dolar. Bizden önceki iktidar borçlandı MHP-DSP-ANAP iktidarı, biz ise ödedik, ödüyoruz. Merkez Bankası'nın kasasındaki rezervi 26 milyar dolardı, şimdi altını filan da katarsak, 75 milyar doların üzerinde. Bakınız nereden nereye, bu güçlenen bir ekonominin, güçlenen bir Türkiye'nin rakamlarla ifadesidir. Alım gücünün 2002'ye göre nasıl yükseldiğini, dün lüks gibi görünen harcamaların bugün nasıl günlük hayatın bir parçası haline dönüştüğünü anlatacağız.
Hep beraber anlatacağız, tüm Anadolu'nun yollarında anlatacağız. Gidilmedik köy, ilçe, belde bırakmayacağız. Çalınmadık kapı bırakmayacağız. Şunu da söyleyeceğiz; 'İşimiz bitmedi' diyeceğiz. 'Yoksullukla, yolsuzlukla, işsizlikle, mücadelemiz son ermedi' diyeceğiz. Kararlılıkla, cesaretle yolumuza devam edecek, Türkiye'ye yaşattığımız başarılara inşallah çok daha fazlasını ilave edeceğiz.''
(AA)