LâHuTî
10-31-2012, 11:25
AKİF BEKİ
30 Ekim Salı
Ortaya çıktı ki bu ülkeyi Erdoğan'ın ülkesi yapan CHP'dir. CHP'nin üçüncü dünyacılığıdır.
CHP’nin dâhiyane muhalefet planı sayesinde, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bin parçaya bölündü. Size düşen hangisi? Kimin Cumhuriyet Bayramı; Gül’ün mü, Erdoğan’ın mı, Kılıçdaroğlu’nun mu, İsmet Paşa’nın mı yoksa Atatürk’ün mü?
Ortaya çıktı ki bu ülkeyi Erdoğan’ın ülkesi yapan CHP’dir. CHP’nin üçüncü dünyacılığıdır, Türkiye’yi bölme pahasına ayrı baş çekme inadıdır.
Alternatif tören düzenlemek, paralel devlet yaratma hevesinden. Artık Kılıçdaroğlu’nun da ayrı bir ülkesi, ayrı bir Türkiye’si var.
İnönü’ye atfedilen sözdür. Bizdeki üçüncü dünyacıların şiarı haline gelmiştir zamanla. Başkan Lyndon Johnson’ın meşhur mektubuna tepki olarak “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır” dediği söylenir.
Üçüncü dünyacılarımız, ABD ve NATO blokundan ayrılma tehdidini, yani saf değiştirme ihtimalini severler aslen. Bütün anti-emperyalist söylemlerine, Batı ve bilhassa Amerikan karşıtı çıkışlarına rağmen bir yere gittikleri de görülmemiştir daha.
Cumhuriyet’in temel felsefesi, Batılılaşma. Mustafa Kemal’in yüzü Batı’ya dönük. Atatürk devrimleri, çağdaşlaşmayı amaçlıyor. Muasır medeniyeti temsil eden de Batı. Ama Kemalistlerimiz lafta üçüncü dünyacı. Sorsanız, Batı blokunda yer almaktan yana değiller.
Dünkü alternatif bayram kutlamalarında ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganına sarılanlar, teoride emperyalist Batı’ya düşman, pratikte ise mukallit derecesinde Batı hayranı.
Üçüncü dünyacılık ruhu, yeni CHP’nin de başına musallat demek. Bu siyasi damar bir uçta CHP’den giriyor, DSP ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nden geçip diğer uçta İşçi Partisi’nden çıkıyor. AK Parti mevzubahis olunca iç ihtilaflarını unutup cephe mantığına dayalı ortak blok oluşturmayı mübah görüyorlar.
Amerikan Genelkurmay Başkanı Dempsey, bir vesileyle Türkiye’den “Orası Erdoğan’ın ülkesi” diye bahsetti ya, buradaki üçüncü dünyacıları acayip heyecanlandırdı. Çünkü onlara “Yeni bir Türkiye kurulur, biz de orada yerimizi alırız” deme fırsatı verdi.
Bizim üçüncü dünyacılar koalisyonu, alternatif 29 Ekim kutlamalarına böyle motive oldu.
Ankara Valiliği’nin, Anıtkabir yürüyüşünü provokasyon istihbaratı gerekçesiyle engelleme girişimi hataydı. Dünkü müdahaleler de yok yere ortamı germekten başka bir amaca hizmet etmedi. Sertleşme onların istediği şeydi, üçüncü dünyacılara yaradı neticede.
Fakat Kemal Kılıçdaroğlu ve üçüncü dünyacı koalisyon ortaklarının alternatif kutlama ısrarı, bayramı bölen daha da vahim bir hata.
Amerikalı bir asker lafın gelişi öyle dediği için Türkiye, kastedilen manada ‘Erdoğan’ın ülkesi’ olmaz. Ama üçüncü dünyacıların aramıza soktuğu nifak sayesinde, artık devletin müşterek kutlama törenlerinden ayrışan bir Kılıçdaroğlu cumhuriyet yürüyüşü var. Bayramlarda da, Atatürk’te de, Anıtkabir’de de birleşemiyoruz yani, hayrını görelim.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, bölük bölük bölünmüş bütün merasim kıtalarına ayrı ayrı kutlu olsun!
30 Ekim Salı
Ortaya çıktı ki bu ülkeyi Erdoğan'ın ülkesi yapan CHP'dir. CHP'nin üçüncü dünyacılığıdır.
CHP’nin dâhiyane muhalefet planı sayesinde, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bin parçaya bölündü. Size düşen hangisi? Kimin Cumhuriyet Bayramı; Gül’ün mü, Erdoğan’ın mı, Kılıçdaroğlu’nun mu, İsmet Paşa’nın mı yoksa Atatürk’ün mü?
Ortaya çıktı ki bu ülkeyi Erdoğan’ın ülkesi yapan CHP’dir. CHP’nin üçüncü dünyacılığıdır, Türkiye’yi bölme pahasına ayrı baş çekme inadıdır.
Alternatif tören düzenlemek, paralel devlet yaratma hevesinden. Artık Kılıçdaroğlu’nun da ayrı bir ülkesi, ayrı bir Türkiye’si var.
İnönü’ye atfedilen sözdür. Bizdeki üçüncü dünyacıların şiarı haline gelmiştir zamanla. Başkan Lyndon Johnson’ın meşhur mektubuna tepki olarak “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır” dediği söylenir.
Üçüncü dünyacılarımız, ABD ve NATO blokundan ayrılma tehdidini, yani saf değiştirme ihtimalini severler aslen. Bütün anti-emperyalist söylemlerine, Batı ve bilhassa Amerikan karşıtı çıkışlarına rağmen bir yere gittikleri de görülmemiştir daha.
Cumhuriyet’in temel felsefesi, Batılılaşma. Mustafa Kemal’in yüzü Batı’ya dönük. Atatürk devrimleri, çağdaşlaşmayı amaçlıyor. Muasır medeniyeti temsil eden de Batı. Ama Kemalistlerimiz lafta üçüncü dünyacı. Sorsanız, Batı blokunda yer almaktan yana değiller.
Dünkü alternatif bayram kutlamalarında ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganına sarılanlar, teoride emperyalist Batı’ya düşman, pratikte ise mukallit derecesinde Batı hayranı.
Üçüncü dünyacılık ruhu, yeni CHP’nin de başına musallat demek. Bu siyasi damar bir uçta CHP’den giriyor, DSP ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nden geçip diğer uçta İşçi Partisi’nden çıkıyor. AK Parti mevzubahis olunca iç ihtilaflarını unutup cephe mantığına dayalı ortak blok oluşturmayı mübah görüyorlar.
Amerikan Genelkurmay Başkanı Dempsey, bir vesileyle Türkiye’den “Orası Erdoğan’ın ülkesi” diye bahsetti ya, buradaki üçüncü dünyacıları acayip heyecanlandırdı. Çünkü onlara “Yeni bir Türkiye kurulur, biz de orada yerimizi alırız” deme fırsatı verdi.
Bizim üçüncü dünyacılar koalisyonu, alternatif 29 Ekim kutlamalarına böyle motive oldu.
Ankara Valiliği’nin, Anıtkabir yürüyüşünü provokasyon istihbaratı gerekçesiyle engelleme girişimi hataydı. Dünkü müdahaleler de yok yere ortamı germekten başka bir amaca hizmet etmedi. Sertleşme onların istediği şeydi, üçüncü dünyacılara yaradı neticede.
Fakat Kemal Kılıçdaroğlu ve üçüncü dünyacı koalisyon ortaklarının alternatif kutlama ısrarı, bayramı bölen daha da vahim bir hata.
Amerikalı bir asker lafın gelişi öyle dediği için Türkiye, kastedilen manada ‘Erdoğan’ın ülkesi’ olmaz. Ama üçüncü dünyacıların aramıza soktuğu nifak sayesinde, artık devletin müşterek kutlama törenlerinden ayrışan bir Kılıçdaroğlu cumhuriyet yürüyüşü var. Bayramlarda da, Atatürk’te de, Anıtkabir’de de birleşemiyoruz yani, hayrını görelim.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, bölük bölük bölünmüş bütün merasim kıtalarına ayrı ayrı kutlu olsun!