fatih kısaparmak balon baskılı balon ERMENİLER'İN OSMANLI DEVLETİ YÖNETİMİ'NE SIZMA ÇABALARI... - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ERMENİLER'İN OSMANLI DEVLETİ YÖNETİMİ'NE SIZMA ÇABALARI...


fazlrahmet
05-27-2008, 23:17
Ermeniler ’in Osmanlı yönetimine sızma ve bürokraside bir takım kilit noktalarını ele geçirme çabaları 1700’lü yıllarda başlamış, giderek belirginleşmiş, fazlalaşmıştır. Zamanla Ermeniler ekonomik siyasi ve kültürel alanda Osmanlı Devleti’nde etkin bir konuma gelmiştir. Bu durum ise uzun vadede Ermeniler’den çok yabancı güçlerin işine yaramıştır…

Ermeniler ’in Osmanlı yönetimine sızma ve bürokraside bir takım kilit noktalarını ele geçirme çabaları 1700’lü yıllarda başlamış, giderek belirginleşmiş, fazlalaşmıştır. Zamanla Ermeniler ekonomik siyasi ve kültürel alanda Osmanlı Devleti’nde etkin bir konuma gelmiştir. Bu durum ise uzun vadede Ermeniler’den çok yabancı güçlerin işine yaramıştır…

Ermeniler kâh hizmet görünümü, kâh sinsi faaliyetler sonucunda Osmanlı Devleti’nin ‘kilit noktaları’ sayılabilecek (Bezirganbaşılık, Darphane Nazırlığı, Harp Sanayii, Baruthane, Hazine Sorumluluğu, Harem-i Hümayun’un alış veriş işleri, Padişahın kilercibaşılığı, tablakârlık, Harem-i Hümayun’un terziliği, Saray-ı Hümayun’un inşaat memurluğu, sonraları, mesela tanzimatla birlikte (1839 ve sonrasında) Sadrazam (başbakan) yardımcılığı ve müsteşarlığı, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği, Hariciye Nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı), İstihbarat ve Posta Bakanlığı, Şura’yı Devlet Hukuk Şubesi Üyeliği, Tercümanlık, Konsolosluk Gazete Sahipliği, Büyükelçilik, Enderun-u Hümayun’da müzik hocalığı, 1. ve 2. Osmanlı Millet Meclisi’nde millet vekilliği vb.) önemli makam ve görevleri işgal etmiş, belli bir zaman sonra Osmanlı’da güçlü bir lobi haline gelmiş, kendilerine teslim edilen makamları ve görevleri Osmanlı Devleti’nin aleyhine, bahsettiğimiz emperyalist güçlerin lehine kullanmak suretiyle, Osmanlı İslâm Devleti’nin giderek zayıflamasına ve İslâm düşmanı dış güçlerin işgaline uğrayarak parçalanmasına sebep olmuşlardır.

Şimdi ibretle bakalım ve düşünelim:

1) Tanzimatın bir numaralı ismi mason Mustafa Reşit Paşa’nın yardımcısı ve baş müşavirinin bir Ermeni (Agop GİRCİKYAN) olması tesadüf müdür?

2) Tanzimat ve batılaşmanın öncülerinden Mason Ali Paşa’nın danışmanı fikir babası bir Ermeni (Sahak ABRO) olması tesadüf müdür?

3) Meşrutiyet mimarı, batılılaşma sevdalısı Mithat Paşa’nın başdanışmanı ve fikir babasının bir Ermeni (Kirkor ODYAN) olması tesadüf müdür?

4) M. Şevket Paşa kabinesinde posta telgraf başkanlığı yapan bir Ermeni (Osgan MADIKYAN) olması tesadüf müdür?

5) Köprülü Fazıl Mustafa Paşa’nın bezirgânbaşısının Ermeni (Abro ÇELEBİ) olması (1664), 1847’de Darphane Nazırlığı’na bir Ermeninin (Mihran DÜZ) getirilmesi, II. Selim zamanında devletin harp sanayinin bir Ermeni olan ARAKEL’in emrine verilmesi bir tesadüf müdür?

6) Abdülmecid’in padişahlığı zamanında Osmanlı sarayında cirit atan, padişahın şahsî hazinesine bakan şahsın zevkperest bir Ermeni (Bağos Efendi) olması yine Abdülmecid ve II. Mahmud zamanında birer Ermeni olan Simon’ların, Ayoşlar’ın, Agoplar’ın, Bezciyan’ların, Osmanlı sarayında ‘kilit noktaları’ ele geçirmeleri ve kısa sürede zengin olmaları birer tesadüf müdür?

7) Osmanlı Devleti’nin en büyük gücü olan yasama meclisinde: 1.Osmanlı Meclis-i Mebusan’da Yazıcıyan, Maksutyan, Mamıkyan, Karayan, Karacıyan gibi on tane milletvekilinin Ermeni oluşu bir tesadüf müdür?

8-2.Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında Hallaçyan, Agop Boyacıyan, İstepan, Ispartalıyan, Karekin, Pastırmacıyan, Kegam, Dergarabetyan, Vahan Papazyan gibi on bir milletvekilinin Ermeni olması hatta bunlardan bazılarının batlılılaşma ve laiklik yanlısı İttihat ve Terakki Partisi’nden olması bir tesadüf müdür?

9) 1867’de Gedikpaşa İstanbul’da ilk Osmanlı tiyatrosunun temelini atan kişinin bir Ermeni (Agop VARTOVYAN) Endurun-u Hümayun’un müzik hocası bir başka Ermeni (Nikagoss AĞA) olması: Bu Ermenilerin bir yandan Osmanlı ülkesinde tiyatro, müzik, sanat, eğlence. vb. yollarla Müslüman halkın gençlerini, İslâm’dan koparıp, dejenere ederken, öte yandan kısa sürede devletin sırtından kazandığı büyük paralarla, Osmanlı’nın çeşitli bölgelerinde hızla kilise ve okullar inşa etmeleri ve misyonerlik faaliyetlerine ağırlık vermeleri acaba bir tesadüf müdür?

10) 1877-1878 (1293) Osmanlı-Rus Harbi sırasında Türkiye’nin doğusunu işgal eden komünist Rus ordusunun başında bir Ermeni general Loris MELİKOF ve önemli ölçüde ermeni komiteci olması Türkiye’nin doğu vilayetlerinde sadık ve mutlu bir biçimde yaşamış Ermenilerin, ‘fırsat bu fırsattır’ deyip Osmanlı’yı içeriden vurmaları, onbinlerce masum Müslümanı kadın, çocuk, yaşlı demeden, bugün Karabağ’da olduğu gibi şehit etmeleri, bu komitecilik, isyan, talan ve katliamlarda patrikhane piskopos ve Ermeni papazların başrolde olmaları ve Ruslar’la işbirliği yapmaları acaba bir tesadüf müdür?

11) Osmanlı’yı, Türkiye’yi batılılaştırmak, çağdaşlaştırmak, ilerletmek bahanesiyle 1840’lı yıllardan itibaren İngiliz, Fransız ve Amerikan misyonerlerin fikri, sosyal, kültürel çalışmalarına hız vermeleri bu amaçla başta Osmanlı’nın başkenti ve yönetim merkezi olan İstanbul’da olmak üzere, orta ve doğu Anadolu’nun bir çok bölgesinde kiliseler ve misyoner okulları (kolejler) inşa etmeleri (Robert Koleji, Isparta, Van, Erzurum Ermeni kolejleri vb.) bu okullarda eğitilen gençlere Türk-İslâm düşmanlığı ve Büyük Ermenistan fikrinin aşılanması bir tesadüf müdür?

14) Ermenilerin “Bağımsız Büyük Ermenistan” fikrini kuvveden fiile yürürlüğe koymak için bugün Türkiye’de hayır kurumu diye kurulan Lions, Rotary kulüpleri gibi, hayır cemiyetleri adı altında (Türkiye’nin özellikle doğu ve güneydoğu illerinde) Araltı, Şarklı, Kilikya, Fedakârlar Cemiyetleri, Milliyetperver Kadınlar Cemiyeti, Birleşik Ermeni Cemiyeti, Hayırseverler Cemiyeti, Ermenistan’a Doğu Cemiyeti, Karahaç (isimlere dikkat) gibi cemiyetlerin kurulması ve bu fitne yuvalarının özellikle Londra, Paris ve Tiflis ile koordineli bir şekilde çalışmaları, bu faaliyetleri (İstanbul ve Rusya’daki Ermeni papazları örgütlemesi), 1856 Islahat Fermanı gereğince Ermeniler için bir nevi imtiyaz hüviyetinde “Nizamname-i Millet-i Ermenistan” adlı Ermeni Anayasası’nın geniş yetkilerle Osmanlı’nın Dışişleri Bakanı Mason Ali Paşa tarafından onaylanarak yürürlüğe konması, bu imtiyazlarla birlikte Türkiye’deki Ermenilerin basın yoluyla (Avrupa desteğinde) isyan, ihtilal ve büyük Ermenistan için açıkça hazırlıklara girişmeleri birer tesadüf müdür?

15 ) Doğu Anadolu’nun Hazar Denizi’ne, İran’dan Azarbeycan’a kadar uzanan topraklarda bağımsız Büyük Ermenistan Devleti kurmak, bunun için her türlü silahlı mücadelede bulunmak amacıyla 1890’da Ermenice ‘bayrak’ anlamına gelen ‘taşnak’ ve ‘haç’ anlamına gelen Hınçak İhtilal komitelerinin kurulması, bu komitelerin daha çok Marksist-sosyalist bir programa sahip olması, İstanbul’dan Erzurum’a, Kars’dan Karabağ’a kadar kanlı eylemler yapmaları, Ermeni terörü’nün kaynağında patrikhane ve Ermeni papazların olması birer tesadüf müdür?

16) 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi’nden 1 Mayıs 1915’e (Ermenilerin asayiş sebebiyle tehcire tâbi tuttukları tarih) ve oradan 1920’ye kadar İstanbul’dan Maraş’a (Zeytin isyanı) Adana’dan Erzurum’a, Kayseri’den Kars’a, Diyarbakır’dan Van’a kadar pek çok bölgede yaptıkları isyan, gerçekleştirdikleri katliamlarla kadın, çocuk, yaşlı demeden, bir buçuk milyon Müslüman Türk’ü (Kürtler ve Araplar dahil) şehit etmeleri (terörislik yapıp Osmanlı’yı parçalamak istemelerinin önlenmesi, asayişin sağlanması amacıyla, kendilerinin sinsi dehası ile engel olduğu için Ermeni komitacılarının Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid Han’ı 21 Temmuz 1905’te Beşiktaş-Yıldız’da (cuma namazı çıkışında) arabasına bomba koyarak öldürmek istemeleri (Padişah Şeyhülislâm’la birkaç dakika konuşmaya durmuş, Ermenilerin hevesleri kursaklarında kalmış, ancak 52 Müslüman şehit olmuştur.), 1909 yılında II. Abdülhamid Han’ı tahttan indirmek için giden komitenin üyelerinden birinin de komiteci Ermeni Aram olması birer tesadüf müdür? II. Abdülhamid’e “Le Sultan Rouge” (kızıl sultan) diyen ve bunu Türk maarifine sokan şahsın bir Ermeni, Albert Vandalyan olması bir tesadüf müdür?

Liberal_Demokrat
05-27-2008, 23:19
Çok faşist bir yazı. Yazan ya MHP li ya da sonradan AKP li.

fazlrahmet
05-27-2008, 23:20
Biz kimseye kin tutmayız
Ağyar dahi dosttur bize
Kanda ıssızlık var ise
Mahalle vü şardır bize

Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu âlem birdir bize

tayyipleyiz
05-27-2008, 23:20
Çok faşist bir yazı. Yazan ya MHP li ya da sonradan AKP li.


Seviyeli yaz ki okunsun ... ;)

Hıfz-ı lisan
05-27-2008, 23:20
tabi canım nerde faşistlik orda biz..cidden siz fazla kalmazsınız.. =)