Kur'ânTalebesi
03-24-2010, 17:00
http://minikkelebek.files.wordpress.com/2010/03/ev-islerinde-yardim-kilibiklik-midir1.jpg?w=472&h=311
“Erkekler ev işi yapmalı mı?” sorusuna “Evet, kesinlikle yapmak zorunda” diyenlerimiz olabileceği gibi, “Hayır, ev işi kadın işidir. Ev işi yapan erkek kılıbıktır” cevabını verenlerimiz de çıkabilir. Ne yazık ki iki yaklaşım da yuvadaki mutluluğa katkı sağlamaz, eşleri birbirlerine karşı cephe almaya sevk eder. Gerektiğinde eşlerin birbirlerine yardımcı olması en başta kendi ilişkilerine fayda sağlar. O evde yetişen çocukların kişilik gelişimine bu dayanışmanın olumlu katkısı ise oldukça fazladır. Annesi yorgun veya hasta olduğunda babasının ona nasıl şefkatle yaklaştığını gören çocuk, hem annesine karşı daha merhametli olur hem de ileride evleneceği eşiyle hayatı her alanda paylaşmayı kavrar. Babası yardıma ihtiyaç duyduğunda elinden gelen desteği veren annesine ise hayranlığı artar; yardımlaşmayı, dayanışmayı, dostluğu ve vefayı “ilk okulu” olan baba evinde öğrenir.
Ailede rol dağılımı ve işbölümü önemli
Erkeğin hanımına yardımcı olması nedense çoğunlukla garipsenir. Babanın evde anneye yardımcı olması elbette pısırıklık değildir ve aslında olması gereken de eşlerin güzel niyetlerle yardımlaşmasıdır. Ancak dengeyi korumada fayda var.
Pedagog Ali Çankırılı silik baba ve otoriter anneden oluşan yuvayı da; otoriter baba ile silik anneden müteşekkil yuvayı da sağlıksız buluyor. “Ailede rol dağılımı ve iş bölümü önemli. Kadının fıtratı ev işlerine erkeğin fıtratı ise dışarı işlerine daha yatkındır. Roller birbirine geçmemeli. Önemli olan erkeğin, hanımı yardıma ihtiyaç duyduğunda desteğini esirgememesidir. Hanım ister çalışıyor olsun isterse evde bulunsun erkeğin ev işlerine yardımcı olması gayet doğal bir haldir; asla kılıbıklık sayılamaz. Fakat hanımı uyusun diye erkeğin kahvaltısız işe gitmesi veya hiçbir maruzat yokken hanımın yerine erkeğin ev işlerini yapması erkeği sinik, hanımı otoriter kılar. Bu durum çocuklarda cinsel kimlik bunalımına kadar gidebilen anormal davranışlara sebebiyet verebilir. Hanımlar suiistimalden sakınmalı erkekler ise ‘Ben kazak erkeğim; ev işi falan yapamam. Zaten yorgun geliyorum’ gibi mazeretlerle hanımı tüm ev işleri ve çocuk eğitimi ile baş başa bırakmamalıdır. Özgüven eksikliği olmayan, olgun erkek ‘Başkaları ne der?’ kaygısı taşımaz. Erkekliğini ispat etmeye de ihtiyacı yoktur zaten” diyen Çankırılı yanlış tutumların kökeninde aile kültürünün ve olumsuz baba modelinin bulunduğunu bildiriyor.
Ev işlerinde yardım paylaşmaktır
Erkeğin hanımına yardımcı olması; hastalık, çalışma vb nedenlerle mecburi hale geldiğinde dahi hanımlar üsluba dikkat etmeli. Kendini ev işlerine yardımda zorunlu hisseden erkek çok fazla istekli davranmayacağı gibi onu bu duruma sokan şartlara da isyan edebilecektir. Oysa hanım üslubunu bildiğinde ve kadınlık nezaketi ile eşinden ricada bulunduğunda yardımlaşma anları aralarında bir muhabbet ve paylaşım fırsatı oluşturabilir.
Hanımlar mükemmeliyetçiliği bırakmalı
Çalışan hanımlar da ev hanımları da mükemmeliyetçiliği bırakıp eşinin desteğine imkan vermeli. Yeni evlenmiş bir hanım eşine ve çevresine ne kadar iyi ve başarılı bir ev hanımı olduğunu göstermek ister. Bu nedenle bazı hanımlar eşini mutfağa sokmaz, ev işlerinde yardım istemeyi onuruna yediremez. Beceriksiz olarak nitelendirilmekten kaçınır. Doğal olarak erkek bu düzene alışır ve artık hanımı yardıma mecburen ihtiyaç duyduğunda dahi elinden bir şey gelmez. Erkeği ev işlerinden ve mutfaktan bu denli uzak tutmuş ev hanımları bu defa ya eşini düşüncesizlikle, anlayışsızlıkla suçlamaya başlar ya da “Ben nerede hata yaptım?” diye düşüncelere dalar. En güzeli evliliğin ilk günlerinden itibaren eşle hoş paylaşım ve yardımlaşma anları oluşturmaktır. Aksi takdirde hanım başka bir odada işlerin peşinden koşuştururken birbirlerini görmeye, karşılıklı konuşmaya imkan bulamaz hale dahi gelinebilir.
Çalışan hanım suçluluk duygusuna kapılıyor
Hanımlar bir vesile ile çalışmak durumunda bulunduğunda veya hizmet için koşuşturduğunda “Ev hanımlığımı ihmal ettim. Ben iyi bir anne, iyi bir hanım değilim” türünden düşüncelere kapılabiliyor. Oysa her konuda olduğu gibi eşle üslubunca güzelce konuşulduğunda bu durum sorun olmayacaktır. Pedagog Ali Çankırılı’ya göre eve yorgun argın gelen hanım, yemek yapmaya uğraşırken; eşi elinde kumanda ile rahatça oturabiliyorsa hanım kendisine haksızlık ediyor demektir. “Çalışan hanım suçluluk duygusu ile çocuğuna yaklaşımda da disiplin hataları yapabiliyor, onu aşırı ödüllendirebiliyor veya aşırı hoşgörülü davranabiliyor. Neyin yanlış olduğunu kavrayamayan çocukta davranış bozuklukları baş gösteriyor. Ev işleri konusunda da aşırı fedakarlık yapmak isteyince daha kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor” diyen Çankırılı, hanımların güzel ve tatlı bir üslupla eşlerinin desteğini almalarını öneriyor.
Eşiniz yardım etmek istemiyorsa
• Keyifli bir anında eşinizle duygularınızı paylaşın. Suçlayıcı olmadan, desteğine ihtiyaç duyduğunuzu; o yanınızda iken kendinizi daha güvende hissettiğinizi belirtin.
• Size yaptığı küçük yardımlar için dahi memnuniyet ve takdir duygularınızı hissettirin.
• Ne kadar yardımsever olduğunu farklı ortamlarda da dile getirin.
• Eşine yardım etmekten hoşlanan, saygı duyulan büyükleri, özellikle de Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) örnek alacağı ortamlar oluşturun.
• Hatırı sayılan, güvenilir ve ehil aile büyüklerinden destek isteyin. (Hakemlik vasfına sahip kimseler)
Hanımı mutfakta iken ona eşlik etmeye özen göstermişti
Emre Bey evlenmek niyetiyle tanıştırıldığı genç kıza kendinden bahsediyordu. Gerçekten bu hanım onun aradığı, hayat arkadaşı olmasını arzu ettiği kimseydi. Kendini ona içtenlikle ve güzelce ifade edebilmeliydi. “Bence” dedi “erkeğin mutfakta hanımına yardımcı olması kılıbıklık değildir. Mutfakta birlikte bir şeyler hazırlamak çok güzel paylaşım anlarıdır.” Genç hanım Emre Bey’in bu sözlerinden oldukça etkilenmiş bulunmalı ki yıllar geçmesine rağmen bu sözleri hep hatırlardı. İşin güzel yanı, Emre Bey’in bahsettiği fikirleri uyguluyor olmasıydı. Hakikaten, evlendikleri günden bu yana Emre Bey, hanımı mutfakta iken ona mümkün mertebe eşlik etmeye özen göstermişti. Bu anları sohbetle ve ara sıra yaptığı yardımlarla süslemeyi ise ihmal etmiyordu.
Neslihan Beyhan
Semerkand Aile
“Erkekler ev işi yapmalı mı?” sorusuna “Evet, kesinlikle yapmak zorunda” diyenlerimiz olabileceği gibi, “Hayır, ev işi kadın işidir. Ev işi yapan erkek kılıbıktır” cevabını verenlerimiz de çıkabilir. Ne yazık ki iki yaklaşım da yuvadaki mutluluğa katkı sağlamaz, eşleri birbirlerine karşı cephe almaya sevk eder. Gerektiğinde eşlerin birbirlerine yardımcı olması en başta kendi ilişkilerine fayda sağlar. O evde yetişen çocukların kişilik gelişimine bu dayanışmanın olumlu katkısı ise oldukça fazladır. Annesi yorgun veya hasta olduğunda babasının ona nasıl şefkatle yaklaştığını gören çocuk, hem annesine karşı daha merhametli olur hem de ileride evleneceği eşiyle hayatı her alanda paylaşmayı kavrar. Babası yardıma ihtiyaç duyduğunda elinden gelen desteği veren annesine ise hayranlığı artar; yardımlaşmayı, dayanışmayı, dostluğu ve vefayı “ilk okulu” olan baba evinde öğrenir.
Ailede rol dağılımı ve işbölümü önemli
Erkeğin hanımına yardımcı olması nedense çoğunlukla garipsenir. Babanın evde anneye yardımcı olması elbette pısırıklık değildir ve aslında olması gereken de eşlerin güzel niyetlerle yardımlaşmasıdır. Ancak dengeyi korumada fayda var.
Pedagog Ali Çankırılı silik baba ve otoriter anneden oluşan yuvayı da; otoriter baba ile silik anneden müteşekkil yuvayı da sağlıksız buluyor. “Ailede rol dağılımı ve iş bölümü önemli. Kadının fıtratı ev işlerine erkeğin fıtratı ise dışarı işlerine daha yatkındır. Roller birbirine geçmemeli. Önemli olan erkeğin, hanımı yardıma ihtiyaç duyduğunda desteğini esirgememesidir. Hanım ister çalışıyor olsun isterse evde bulunsun erkeğin ev işlerine yardımcı olması gayet doğal bir haldir; asla kılıbıklık sayılamaz. Fakat hanımı uyusun diye erkeğin kahvaltısız işe gitmesi veya hiçbir maruzat yokken hanımın yerine erkeğin ev işlerini yapması erkeği sinik, hanımı otoriter kılar. Bu durum çocuklarda cinsel kimlik bunalımına kadar gidebilen anormal davranışlara sebebiyet verebilir. Hanımlar suiistimalden sakınmalı erkekler ise ‘Ben kazak erkeğim; ev işi falan yapamam. Zaten yorgun geliyorum’ gibi mazeretlerle hanımı tüm ev işleri ve çocuk eğitimi ile baş başa bırakmamalıdır. Özgüven eksikliği olmayan, olgun erkek ‘Başkaları ne der?’ kaygısı taşımaz. Erkekliğini ispat etmeye de ihtiyacı yoktur zaten” diyen Çankırılı yanlış tutumların kökeninde aile kültürünün ve olumsuz baba modelinin bulunduğunu bildiriyor.
Ev işlerinde yardım paylaşmaktır
Erkeğin hanımına yardımcı olması; hastalık, çalışma vb nedenlerle mecburi hale geldiğinde dahi hanımlar üsluba dikkat etmeli. Kendini ev işlerine yardımda zorunlu hisseden erkek çok fazla istekli davranmayacağı gibi onu bu duruma sokan şartlara da isyan edebilecektir. Oysa hanım üslubunu bildiğinde ve kadınlık nezaketi ile eşinden ricada bulunduğunda yardımlaşma anları aralarında bir muhabbet ve paylaşım fırsatı oluşturabilir.
Hanımlar mükemmeliyetçiliği bırakmalı
Çalışan hanımlar da ev hanımları da mükemmeliyetçiliği bırakıp eşinin desteğine imkan vermeli. Yeni evlenmiş bir hanım eşine ve çevresine ne kadar iyi ve başarılı bir ev hanımı olduğunu göstermek ister. Bu nedenle bazı hanımlar eşini mutfağa sokmaz, ev işlerinde yardım istemeyi onuruna yediremez. Beceriksiz olarak nitelendirilmekten kaçınır. Doğal olarak erkek bu düzene alışır ve artık hanımı yardıma mecburen ihtiyaç duyduğunda dahi elinden bir şey gelmez. Erkeği ev işlerinden ve mutfaktan bu denli uzak tutmuş ev hanımları bu defa ya eşini düşüncesizlikle, anlayışsızlıkla suçlamaya başlar ya da “Ben nerede hata yaptım?” diye düşüncelere dalar. En güzeli evliliğin ilk günlerinden itibaren eşle hoş paylaşım ve yardımlaşma anları oluşturmaktır. Aksi takdirde hanım başka bir odada işlerin peşinden koşuştururken birbirlerini görmeye, karşılıklı konuşmaya imkan bulamaz hale dahi gelinebilir.
Çalışan hanım suçluluk duygusuna kapılıyor
Hanımlar bir vesile ile çalışmak durumunda bulunduğunda veya hizmet için koşuşturduğunda “Ev hanımlığımı ihmal ettim. Ben iyi bir anne, iyi bir hanım değilim” türünden düşüncelere kapılabiliyor. Oysa her konuda olduğu gibi eşle üslubunca güzelce konuşulduğunda bu durum sorun olmayacaktır. Pedagog Ali Çankırılı’ya göre eve yorgun argın gelen hanım, yemek yapmaya uğraşırken; eşi elinde kumanda ile rahatça oturabiliyorsa hanım kendisine haksızlık ediyor demektir. “Çalışan hanım suçluluk duygusu ile çocuğuna yaklaşımda da disiplin hataları yapabiliyor, onu aşırı ödüllendirebiliyor veya aşırı hoşgörülü davranabiliyor. Neyin yanlış olduğunu kavrayamayan çocukta davranış bozuklukları baş gösteriyor. Ev işleri konusunda da aşırı fedakarlık yapmak isteyince daha kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor” diyen Çankırılı, hanımların güzel ve tatlı bir üslupla eşlerinin desteğini almalarını öneriyor.
Eşiniz yardım etmek istemiyorsa
• Keyifli bir anında eşinizle duygularınızı paylaşın. Suçlayıcı olmadan, desteğine ihtiyaç duyduğunuzu; o yanınızda iken kendinizi daha güvende hissettiğinizi belirtin.
• Size yaptığı küçük yardımlar için dahi memnuniyet ve takdir duygularınızı hissettirin.
• Ne kadar yardımsever olduğunu farklı ortamlarda da dile getirin.
• Eşine yardım etmekten hoşlanan, saygı duyulan büyükleri, özellikle de Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) örnek alacağı ortamlar oluşturun.
• Hatırı sayılan, güvenilir ve ehil aile büyüklerinden destek isteyin. (Hakemlik vasfına sahip kimseler)
Hanımı mutfakta iken ona eşlik etmeye özen göstermişti
Emre Bey evlenmek niyetiyle tanıştırıldığı genç kıza kendinden bahsediyordu. Gerçekten bu hanım onun aradığı, hayat arkadaşı olmasını arzu ettiği kimseydi. Kendini ona içtenlikle ve güzelce ifade edebilmeliydi. “Bence” dedi “erkeğin mutfakta hanımına yardımcı olması kılıbıklık değildir. Mutfakta birlikte bir şeyler hazırlamak çok güzel paylaşım anlarıdır.” Genç hanım Emre Bey’in bu sözlerinden oldukça etkilenmiş bulunmalı ki yıllar geçmesine rağmen bu sözleri hep hatırlardı. İşin güzel yanı, Emre Bey’in bahsettiği fikirleri uyguluyor olmasıydı. Hakikaten, evlendikleri günden bu yana Emre Bey, hanımı mutfakta iken ona mümkün mertebe eşlik etmeye özen göstermişti. Bu anları sohbetle ve ara sıra yaptığı yardımlarla süslemeyi ise ihmal etmiyordu.
Neslihan Beyhan
Semerkand Aile