ergin
08-15-2007, 16:24
AKP'nin ÇİÇEK ve AKSU ile İMTİHANI
Başbakan Tayip Erdoğan'a açık mektup
Sayın Başbakan,
Genç Siviller'in kim olduğunu bilmiyorsanız, mutlaka yaptıklarımızdan birini duymuşsunuzdur.
2004'te 19 Mayısların stadyumlardan kurtarılmasını istemiştik,
2006'da Kürt Sorunu'nda tüm politikaların iflas ettiğini söylemiştik,
Hrant Dink'in gerçek katillerinin bulunması için yürümüştük,
Emniyet Genel Müdürünüz Nokta Dergisi'ne baskın yaparken de oradaydık.
Emekli askerler Tandoğan'da 'koro' ya milliyetçi-otoriter sloganlar attırırken biz Miniaturk Anıtkabir'de "Tehlikenin Farkında mısınız , halk plajları doldurdu vatandaş denize giremedi" demekteydik,
Sonra kim cumhurbaşkanı olamaz tanımlamaları arasında ortaya çıkan adayımız Aliye Öztürk'ü görmüşsünüzdür.
Hiç birinden haberiniz yoksa bile; 28 Nisan günü daha siz vereceğiniz cevabı düşünürken muhtıraya karşı yaptığımız gösteriyi, okuduğumuz karşı muhtırayı mutlaka duymuşsunuzdur.
Son olarak da kurmaylarınızdan uzlaşalım kaynaşalım sesleri yükselirken, geçmişte Ali Fuad Başgil'e sahip çıkmayanların durumuna düşmemek için Abdullah Gül'ün adaylığına verdiğimiz desteği biliyorsunuzdur.
Tüm bu yaptıklarımız için en başta ailelerimizden, çevremizden, içinde bulunduğumuz sivil toplum camiasından yoğun eleştiriler ve tepkiler aldık. Türkiye'de kafaların konforları bozulmadan hiç bir şeyin değişmeyeceğini bildiğimiz için doğru bildiğimizi yapmaya, vicdanımız ne tarafta olmamızı gerektiriyorsa o tarafta olmaya devam edeceğiz.
Hepimizin ciddi bir demokrasi sınavı verdiği bu süreçte, zaman zaman yollarımız kesişti. Şimdi ise, bu sınavın en çetin boşluk doldurma kısmına sıra geldi. Bu sınav sizin. Boşlukları yanlış doldurmanız yeni ve sivil anayasa başta olmak üzere demokratik bir Türkiye hedefini doğrudan etkileyecektir.
Bakanlar Kurulu listesindeki herhangi bir boşluğa; Ermeni Konferansı sırasında yaptığı açıklamalar, 301'i cansiperane savunması, Şemdinli savcısının kurban edilmesine göz yumması ile hepimizin adalet duygularını sarsan Cemil Çiçek'in yer alması sınavın baştan geçersiz sayılacağı türden bir hata olacaktır.
Görev başında olduğu her dönem fail-i meçhul cinayetler olan, Hrant Dink'in öldürülmesi sonrasında sorumlu valileri ve emniyet müdürlerini görevden alamayan, döneminde linç olayları tırmanışa geçen, çetelerle mücadeleyi sonuna kadar götürebileceği konusunda şüpheler uyandıran, son olarak da 1 Mayıs'ta İstanbul'un ortasında insanları coplatan her devrin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun ismi yine İçişleri Bakanı boşluğunda yer alırsa kopya muamelesi göreceksiniz.
Herkesin sürekli adı üzerinde uzlaştığı, idare-i maslahat gerektiren her türlü makam için adı geçen, her hangi bir siyasi pozisyonu olmayan renksiz kokusuz insanları da bakan yaparsanız sınavdan geçer not alamazsınız.
Bu sınavda herkese demokrasi dersi veren toplum; sivil demokratik bir anayasa yapılsın, Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulunsun, vaziyeti kurtarma devri bitsin, radikal reformlar yapılsın diye oy verdi. Türkiye'deki her iki kişiden biri; derin devlet ortaya çıkarılsın, tüm bu karanlık cinayetler aydınlatılsın diye size oy verdi.
Sizden toplumun tüm beklentilerini karşılayacak cesur bir hükümet bekliyoruz.
Saygılarımızla,
GENÇ SİVİLLER
Kaynak:http://www.habervakti.com/detay.asp?id=36830&kat=Özel
Başbakan Tayip Erdoğan'a açık mektup
Sayın Başbakan,
Genç Siviller'in kim olduğunu bilmiyorsanız, mutlaka yaptıklarımızdan birini duymuşsunuzdur.
2004'te 19 Mayısların stadyumlardan kurtarılmasını istemiştik,
2006'da Kürt Sorunu'nda tüm politikaların iflas ettiğini söylemiştik,
Hrant Dink'in gerçek katillerinin bulunması için yürümüştük,
Emniyet Genel Müdürünüz Nokta Dergisi'ne baskın yaparken de oradaydık.
Emekli askerler Tandoğan'da 'koro' ya milliyetçi-otoriter sloganlar attırırken biz Miniaturk Anıtkabir'de "Tehlikenin Farkında mısınız , halk plajları doldurdu vatandaş denize giremedi" demekteydik,
Sonra kim cumhurbaşkanı olamaz tanımlamaları arasında ortaya çıkan adayımız Aliye Öztürk'ü görmüşsünüzdür.
Hiç birinden haberiniz yoksa bile; 28 Nisan günü daha siz vereceğiniz cevabı düşünürken muhtıraya karşı yaptığımız gösteriyi, okuduğumuz karşı muhtırayı mutlaka duymuşsunuzdur.
Son olarak da kurmaylarınızdan uzlaşalım kaynaşalım sesleri yükselirken, geçmişte Ali Fuad Başgil'e sahip çıkmayanların durumuna düşmemek için Abdullah Gül'ün adaylığına verdiğimiz desteği biliyorsunuzdur.
Tüm bu yaptıklarımız için en başta ailelerimizden, çevremizden, içinde bulunduğumuz sivil toplum camiasından yoğun eleştiriler ve tepkiler aldık. Türkiye'de kafaların konforları bozulmadan hiç bir şeyin değişmeyeceğini bildiğimiz için doğru bildiğimizi yapmaya, vicdanımız ne tarafta olmamızı gerektiriyorsa o tarafta olmaya devam edeceğiz.
Hepimizin ciddi bir demokrasi sınavı verdiği bu süreçte, zaman zaman yollarımız kesişti. Şimdi ise, bu sınavın en çetin boşluk doldurma kısmına sıra geldi. Bu sınav sizin. Boşlukları yanlış doldurmanız yeni ve sivil anayasa başta olmak üzere demokratik bir Türkiye hedefini doğrudan etkileyecektir.
Bakanlar Kurulu listesindeki herhangi bir boşluğa; Ermeni Konferansı sırasında yaptığı açıklamalar, 301'i cansiperane savunması, Şemdinli savcısının kurban edilmesine göz yumması ile hepimizin adalet duygularını sarsan Cemil Çiçek'in yer alması sınavın baştan geçersiz sayılacağı türden bir hata olacaktır.
Görev başında olduğu her dönem fail-i meçhul cinayetler olan, Hrant Dink'in öldürülmesi sonrasında sorumlu valileri ve emniyet müdürlerini görevden alamayan, döneminde linç olayları tırmanışa geçen, çetelerle mücadeleyi sonuna kadar götürebileceği konusunda şüpheler uyandıran, son olarak da 1 Mayıs'ta İstanbul'un ortasında insanları coplatan her devrin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun ismi yine İçişleri Bakanı boşluğunda yer alırsa kopya muamelesi göreceksiniz.
Herkesin sürekli adı üzerinde uzlaştığı, idare-i maslahat gerektiren her türlü makam için adı geçen, her hangi bir siyasi pozisyonu olmayan renksiz kokusuz insanları da bakan yaparsanız sınavdan geçer not alamazsınız.
Bu sınavda herkese demokrasi dersi veren toplum; sivil demokratik bir anayasa yapılsın, Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulunsun, vaziyeti kurtarma devri bitsin, radikal reformlar yapılsın diye oy verdi. Türkiye'deki her iki kişiden biri; derin devlet ortaya çıkarılsın, tüm bu karanlık cinayetler aydınlatılsın diye size oy verdi.
Sizden toplumun tüm beklentilerini karşılayacak cesur bir hükümet bekliyoruz.
Saygılarımızla,
GENÇ SİVİLLER
Kaynak:http://www.habervakti.com/detay.asp?id=36830&kat=Özel