Gölge
05-16-2009, 02:18
HAYDİ ERGENEKON MİTİNGİNE
http://www.samanyoluhaber.com/images/yazar/blok/417.jpg
“Demokratik hakkını kullan mitinge katıl” diyerek darbecilere destek arıyorlar.
Bazı köşe yazarlarının son günlerde tek derdi bu. Hafta sonu ADD’nin Ankara’da yapmayı planladığı Ergenekon mitingine adam toplamak. Bunu yaparken de milletin ağzına bir parmak bal çalmayı iyi biliyorlar.
“Demokratik hakkını kullan, özgür olduğunu göster ve meydanlara in.” Niçin ineceğiz meydanlara? Millete namlu doğrultmaya yeltenen Ergenekon sanıklarına destek için. Ne güzel teknik ama değil mi?
Ergenekon iddianamesi ADD’nin önderliğinde yapılan bu mitinglere “darbe faaliyeti” diyor. Türkiye’deki birçok aydın ve yazar da bu iddianın doğruluğunu destekliyor. Mitingler Şener Eruygur ve ekibinin “bakın millet de bizim arkamızda” imajı vermek için icat ettiği bir illüzyon yani.
Dolayısıyla Ergenekon soruşturması dışında, hiçbir sebep yokken yapılan bu mitingleri, demokratik bir hak olarak görmek mümkün olmasa gerek. Ayrıca mitingin, Ergenekon işi olduğuna hükmedilen Danıştay saldırısının yıl dönümüne denk gelmesi de tesadüf olamayacak kadar manidar.
Ama en başından beri Ergenekon soruşturmasının karşısında duran köşe yazarları için, Türkiye Cumhuriyeti Savcılarının ne dediği önemli değil tabi. Onlar mitingi allayıp pullayıp halkı Tandoğan’a çağırıyor.
Kimisi vatandaşa övgüler yağdırarak hatta yalvararak Tandoğan’a gelin diyor.
Kimi köşe yazarlarının durumu ise çok daha ilginç. Onlar Cumhuriyet elbisesi giydirilmiş mitingin, aslında Ergenekon ürünü olduğunu biliyor. Ama ya birilerine şirin görünmek ya da birilerine inat “Tandoğan’a gidin” çağrısı yapıyor.
Anlaşılan o ki bu yazarlar Ergenekoncuların deyimiyle milleti hala “cahil”, “çabuk gaza gelen”, insanlar topluluğu zannediyor. Ancak kamuoyu sözde Cumhuriyet Mitingleri’nin özde;
-İcat edeni terör örgütü kurup yönetmekten ve darbe girişiminde bulunmaktan yargılanan darbe mitingleri olduğunu,
-Organizatörlerinin, destekleyenlerinin, finansörlerinin, konuşmacılarının, Ergenekon’un has adamları olduğunu,
-Demokrat subayların “cuntaya hayır” demesinden sonra hayata geçirilen, darbenin “B planı”, olduğunu,
- En masum haliyle millet iradesini işlemez hale getirerek Cumhurbaşkanı seçtirmemek için yapıldığını
- Bu mitingler için sendika üyesi işçilerin, bir yerlerden burs alan öğrencilerin, belli sivil toplum örgütlerine mensup insanların kandırılarak ya da zoraki olarak meydanlara itildiğini iyi biliyor.
Çünkü artık vatandaş gazete okuyor, televizyon seyrediyor. Kendisinin ve ailesinin selametini, çocuğunun istikbalini, ülkesinin ve devletinin bekasını ilgilendiren Ergenekon Davasını yakından takip ediyor.
Hafta sonu yine Eruygur’un ADD’si tarafından yapılacak mitingin de
- Silahlı terör örgütü kurmak, Türkiye’nin altına bomba döşemek, kaos ve suikast planları yapmak ve darbeye teşebbüs etmekle suçlanan
-Hastalık bahaneleriyle gittikleri hastanelerde istediğini alamayan
- Bütün sulandırma, engelleme ve acındırma çabalarına rağmen kurtarılamayan Ergenekon sanıklarına destek için yapıldığını anlıyor.
Dahası kendisini yaldızlı laflarla bu mitinglere çağıranların;
-Türkiye’nin büyük bir kesimine “terörist” iftirası atmak için kurgulanan Danıştay baskınına suç ortağı olmaya
-Devam eden bir dava üzerinde baskı kurmaya
-Darbe günlüklerinin, ölüm kuyularının, faili meçhullerin, Türkiye’yi karıştırmak için işlenen cinayet ve provokasyonların üstünü örtmeye
-Halkın yüzüne “Vatan-Millet-Sakarya” nutukları atıp, terör örgütleriyle al gülü ver gülü yapanların ihanetlerini unutmaya ve unutturmaya
-İşi gücü provokasyon olduğu belirlenen bir örgüte yardım ve yataklık yapmaya
-Provokasyon olma ihtimaline karşı güvenlik güçlerinin, kimlerin gelip gittiğini tek tek takip ederek kayıt altına alacağı aşikar olan bir eyleme zorladığını görebiliyor.
Görünen o ki ADD mitingine adam toplamayı vazife edinenler, “hadi Ergenekonculara destek verelim” dediği insanların, Ergenekoncularca;
-“Cahil ve çabuk gaza gelen” bir millet olarak görüldüğünü
-Birbirine düşürülmeye, suikastlarla vurulmaya, iradesine engel olunmaya çalışıldığını,
-Demokrasi çok görüldüğü için namlunun ucuna konulduğunu
-“Darbe sonrasının Türkiye’sinde yer verilmeyen, bu ülkenin gerçek sahibi millet olduğunu” unutmuş görünüyor.
Kimse kusura bakmasın. Koskoca Ergenekon mitinglerinden Cumhuriyet tavşanı çıkarmaya çalıştığınızı, iftira ve paranoya üfleyerek darbe günlüklerini, cephaneleri, suikast planlarını görünmez yapmaya uğraştığınızı bu millet iyi biliyor. Dahası bugün “meydanlara çıkın” diyenlerin, en küçük bir olumsuzlukta “ben gazeteci kimliğimle oradaydım” diyerek, bu halkı yine satacağını da öğrendiler artık.
http://www.samanyoluhaber.com/images/yazar/blok/417.jpg
“Demokratik hakkını kullan mitinge katıl” diyerek darbecilere destek arıyorlar.
Bazı köşe yazarlarının son günlerde tek derdi bu. Hafta sonu ADD’nin Ankara’da yapmayı planladığı Ergenekon mitingine adam toplamak. Bunu yaparken de milletin ağzına bir parmak bal çalmayı iyi biliyorlar.
“Demokratik hakkını kullan, özgür olduğunu göster ve meydanlara in.” Niçin ineceğiz meydanlara? Millete namlu doğrultmaya yeltenen Ergenekon sanıklarına destek için. Ne güzel teknik ama değil mi?
Ergenekon iddianamesi ADD’nin önderliğinde yapılan bu mitinglere “darbe faaliyeti” diyor. Türkiye’deki birçok aydın ve yazar da bu iddianın doğruluğunu destekliyor. Mitingler Şener Eruygur ve ekibinin “bakın millet de bizim arkamızda” imajı vermek için icat ettiği bir illüzyon yani.
Dolayısıyla Ergenekon soruşturması dışında, hiçbir sebep yokken yapılan bu mitingleri, demokratik bir hak olarak görmek mümkün olmasa gerek. Ayrıca mitingin, Ergenekon işi olduğuna hükmedilen Danıştay saldırısının yıl dönümüne denk gelmesi de tesadüf olamayacak kadar manidar.
Ama en başından beri Ergenekon soruşturmasının karşısında duran köşe yazarları için, Türkiye Cumhuriyeti Savcılarının ne dediği önemli değil tabi. Onlar mitingi allayıp pullayıp halkı Tandoğan’a çağırıyor.
Kimisi vatandaşa övgüler yağdırarak hatta yalvararak Tandoğan’a gelin diyor.
Kimi köşe yazarlarının durumu ise çok daha ilginç. Onlar Cumhuriyet elbisesi giydirilmiş mitingin, aslında Ergenekon ürünü olduğunu biliyor. Ama ya birilerine şirin görünmek ya da birilerine inat “Tandoğan’a gidin” çağrısı yapıyor.
Anlaşılan o ki bu yazarlar Ergenekoncuların deyimiyle milleti hala “cahil”, “çabuk gaza gelen”, insanlar topluluğu zannediyor. Ancak kamuoyu sözde Cumhuriyet Mitingleri’nin özde;
-İcat edeni terör örgütü kurup yönetmekten ve darbe girişiminde bulunmaktan yargılanan darbe mitingleri olduğunu,
-Organizatörlerinin, destekleyenlerinin, finansörlerinin, konuşmacılarının, Ergenekon’un has adamları olduğunu,
-Demokrat subayların “cuntaya hayır” demesinden sonra hayata geçirilen, darbenin “B planı”, olduğunu,
- En masum haliyle millet iradesini işlemez hale getirerek Cumhurbaşkanı seçtirmemek için yapıldığını
- Bu mitingler için sendika üyesi işçilerin, bir yerlerden burs alan öğrencilerin, belli sivil toplum örgütlerine mensup insanların kandırılarak ya da zoraki olarak meydanlara itildiğini iyi biliyor.
Çünkü artık vatandaş gazete okuyor, televizyon seyrediyor. Kendisinin ve ailesinin selametini, çocuğunun istikbalini, ülkesinin ve devletinin bekasını ilgilendiren Ergenekon Davasını yakından takip ediyor.
Hafta sonu yine Eruygur’un ADD’si tarafından yapılacak mitingin de
- Silahlı terör örgütü kurmak, Türkiye’nin altına bomba döşemek, kaos ve suikast planları yapmak ve darbeye teşebbüs etmekle suçlanan
-Hastalık bahaneleriyle gittikleri hastanelerde istediğini alamayan
- Bütün sulandırma, engelleme ve acındırma çabalarına rağmen kurtarılamayan Ergenekon sanıklarına destek için yapıldığını anlıyor.
Dahası kendisini yaldızlı laflarla bu mitinglere çağıranların;
-Türkiye’nin büyük bir kesimine “terörist” iftirası atmak için kurgulanan Danıştay baskınına suç ortağı olmaya
-Devam eden bir dava üzerinde baskı kurmaya
-Darbe günlüklerinin, ölüm kuyularının, faili meçhullerin, Türkiye’yi karıştırmak için işlenen cinayet ve provokasyonların üstünü örtmeye
-Halkın yüzüne “Vatan-Millet-Sakarya” nutukları atıp, terör örgütleriyle al gülü ver gülü yapanların ihanetlerini unutmaya ve unutturmaya
-İşi gücü provokasyon olduğu belirlenen bir örgüte yardım ve yataklık yapmaya
-Provokasyon olma ihtimaline karşı güvenlik güçlerinin, kimlerin gelip gittiğini tek tek takip ederek kayıt altına alacağı aşikar olan bir eyleme zorladığını görebiliyor.
Görünen o ki ADD mitingine adam toplamayı vazife edinenler, “hadi Ergenekonculara destek verelim” dediği insanların, Ergenekoncularca;
-“Cahil ve çabuk gaza gelen” bir millet olarak görüldüğünü
-Birbirine düşürülmeye, suikastlarla vurulmaya, iradesine engel olunmaya çalışıldığını,
-Demokrasi çok görüldüğü için namlunun ucuna konulduğunu
-“Darbe sonrasının Türkiye’sinde yer verilmeyen, bu ülkenin gerçek sahibi millet olduğunu” unutmuş görünüyor.
Kimse kusura bakmasın. Koskoca Ergenekon mitinglerinden Cumhuriyet tavşanı çıkarmaya çalıştığınızı, iftira ve paranoya üfleyerek darbe günlüklerini, cephaneleri, suikast planlarını görünmez yapmaya uğraştığınızı bu millet iyi biliyor. Dahası bugün “meydanlara çıkın” diyenlerin, en küçük bir olumsuzlukta “ben gazeteci kimliğimle oradaydım” diyerek, bu halkı yine satacağını da öğrendiler artık.