ilim-irfan
11-04-2009, 20:08
Mahmut Toptaş - Milli Gazete
Aksine Sevgili peygamberimizin haberine göre "Her doğan çocuk (İslâm) fıtratı üzerine doğar. Sonra anne-babası onu ya Yahudi, ya Hıristiyan veya Mecusî yapar. Hayvanların doğumu gibi. O doğan yavruda sen eksik bir şey görür müsün?" buyurur. (Buhari cenaiz, 78, 91, hadis 1292,1319, Tirmizi Kader 5, Müslim Kader 25, hadis 2659)
Tertemiz çocukları kirleten sonra da onları suçlayanlar o çocukları büyütenlerdirler.
Alimler, şairler, kaşifler, sanatkarlar, ressamlar, cahiller, zorbalar, tembeller, bozguncular, hepsi yaptıkları, yazdıkları, çizdikleri, bozdukları, kırdıkları eserleri ile orantılı olarak toplumda değer kazanırlar veya kaybederler.
Türkiye'de veya dünyadaki birkaç tane zenginin adını milyonlarca insan bilmektedir.
Ne yapar bu insanlar?
Cıvata üretirler. Buzdolabı üretirler, araba üretirler, uçak üretirlerhttp://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif.
Ama fabrikalarında insan üretemezler.
Bu ürettiklerini de yine insanlar yazar, çizer, planlar, ölçer, biçer ve pazarlar.
İşte o ölçen, biçen, çizen, yazan, fabrikalar yapan, ülkeler fetheden insanları doğuran annedir.
Tertemiz annelerin, tertemiz babaların olduğu, haramdan ve yalandan uzak ailelerde meydana gelen çocuklara ihtiyaç var.
Bir tablosu milyonlarca dolara satılan ressamın tablosu kokmaz, konuşmaz, kendisi yerinden kıpırdamaz. Üzerine konan sineği kovamaz. Ama onu yapan ressamı doğuran annedir.
Hamile annenin yediği içtiği soluduğu havanın çocuk üzerinde etkisi olduğunu biliyoruz.
Rabbimiz:
"Rabbinin izniyle güzel beldeden (güzel) bitki çıkar. Kötü yerden de zor ( ve kötü) bitki çıkar." buyurur. (Araf 58)
Müziğin çiçekler üzerindeki olumlu etkilerini gözleyen ilim, ana rahmindeki çocuğun anneden duyduklarından ve konuştuklarından etkilendiğini de ortaya koymuştur.
Hamile kadınların eşi ve çevresiyle çekişmesi dırdır etmesinin çocuklarını etkilediğini doktorlarımız söylüyorlar.
Aldıkları havaya dikkat ettikleri gibi duydukları sözlere de dikkat edecekler. Rabbimizin verdiği ruh, Rabbin emrine karşı gelen seslerden tedirgin olur.
Ashab döneminde Mekke ve Medine sokaklarında dolaşan bir insan, evlerin arı kovanı gibi ses verdiğini ve içinde hep Kur'an okunduğunu haber verirler.
Hamile annenin kulaklarından Allah kelamı giriyor. Anne "Yasin" suresini mırıldanıyor ve rahmindeki yavrusunun ruhi gıdasını sunuyor.
Annenin gördükleri güzel olacaktır. Halkımız bu inceliği bildiği için hamile kadına kötü, çirkin şey göstermezler. Mehtaplı gecelerde dolunaya baktırırlar. Berrak sulara, kokulu çiçeklere baktırırlar.
Gözlerimiz gül görse yüzümüz güldüğü gibi bütün vücudumuz güler rahatlar. Kötü bir şey görünce de gözümüz büzülür ve bütün vücudumuz kasılır.
Ana karnındaki çocuk da annesinin bir parçası olduğundan annesinin gözüyle görür, burnuyla solur.
Anneler özellikle hamile iken güzel görecek, güzel düşünecek, güzel sesler duyacak, temiz havayı koklayacak, helal ve temiz şeyler yiyecek ve giyecek, güzel şeyler koklayacak.
Ufkunu kapatan kitaplardan, içini karartan haberlerden, ümitsizlik tohumu eken kurum, kuruluş ve kişilerden uzak duracak.
Cennet vadeden, gönül açan, umut veren, iyimserlik aşılayan, vermeyi öğütleyen, günahlardan uzak bir hayatın yollarını gösteren kitabı okuyacak ve dünyanın hiçbir yerinde bitmeyen ciğerparesini nur topu gibi dünyaya getirecek, nur borsasında büyütecek, dünyada alnına leke sürmeden ahrete gidecek ve mahşerde alnından nur parlayanlarla birlikte cennete layık olacak.
Aksine Sevgili peygamberimizin haberine göre "Her doğan çocuk (İslâm) fıtratı üzerine doğar. Sonra anne-babası onu ya Yahudi, ya Hıristiyan veya Mecusî yapar. Hayvanların doğumu gibi. O doğan yavruda sen eksik bir şey görür müsün?" buyurur. (Buhari cenaiz, 78, 91, hadis 1292,1319, Tirmizi Kader 5, Müslim Kader 25, hadis 2659)
Tertemiz çocukları kirleten sonra da onları suçlayanlar o çocukları büyütenlerdirler.
Alimler, şairler, kaşifler, sanatkarlar, ressamlar, cahiller, zorbalar, tembeller, bozguncular, hepsi yaptıkları, yazdıkları, çizdikleri, bozdukları, kırdıkları eserleri ile orantılı olarak toplumda değer kazanırlar veya kaybederler.
Türkiye'de veya dünyadaki birkaç tane zenginin adını milyonlarca insan bilmektedir.
Ne yapar bu insanlar?
Cıvata üretirler. Buzdolabı üretirler, araba üretirler, uçak üretirlerhttp://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif.
Ama fabrikalarında insan üretemezler.
Bu ürettiklerini de yine insanlar yazar, çizer, planlar, ölçer, biçer ve pazarlar.
İşte o ölçen, biçen, çizen, yazan, fabrikalar yapan, ülkeler fetheden insanları doğuran annedir.
Tertemiz annelerin, tertemiz babaların olduğu, haramdan ve yalandan uzak ailelerde meydana gelen çocuklara ihtiyaç var.
Bir tablosu milyonlarca dolara satılan ressamın tablosu kokmaz, konuşmaz, kendisi yerinden kıpırdamaz. Üzerine konan sineği kovamaz. Ama onu yapan ressamı doğuran annedir.
Hamile annenin yediği içtiği soluduğu havanın çocuk üzerinde etkisi olduğunu biliyoruz.
Rabbimiz:
"Rabbinin izniyle güzel beldeden (güzel) bitki çıkar. Kötü yerden de zor ( ve kötü) bitki çıkar." buyurur. (Araf 58)
Müziğin çiçekler üzerindeki olumlu etkilerini gözleyen ilim, ana rahmindeki çocuğun anneden duyduklarından ve konuştuklarından etkilendiğini de ortaya koymuştur.
Hamile kadınların eşi ve çevresiyle çekişmesi dırdır etmesinin çocuklarını etkilediğini doktorlarımız söylüyorlar.
Aldıkları havaya dikkat ettikleri gibi duydukları sözlere de dikkat edecekler. Rabbimizin verdiği ruh, Rabbin emrine karşı gelen seslerden tedirgin olur.
Ashab döneminde Mekke ve Medine sokaklarında dolaşan bir insan, evlerin arı kovanı gibi ses verdiğini ve içinde hep Kur'an okunduğunu haber verirler.
Hamile annenin kulaklarından Allah kelamı giriyor. Anne "Yasin" suresini mırıldanıyor ve rahmindeki yavrusunun ruhi gıdasını sunuyor.
Annenin gördükleri güzel olacaktır. Halkımız bu inceliği bildiği için hamile kadına kötü, çirkin şey göstermezler. Mehtaplı gecelerde dolunaya baktırırlar. Berrak sulara, kokulu çiçeklere baktırırlar.
Gözlerimiz gül görse yüzümüz güldüğü gibi bütün vücudumuz güler rahatlar. Kötü bir şey görünce de gözümüz büzülür ve bütün vücudumuz kasılır.
Ana karnındaki çocuk da annesinin bir parçası olduğundan annesinin gözüyle görür, burnuyla solur.
Anneler özellikle hamile iken güzel görecek, güzel düşünecek, güzel sesler duyacak, temiz havayı koklayacak, helal ve temiz şeyler yiyecek ve giyecek, güzel şeyler koklayacak.
Ufkunu kapatan kitaplardan, içini karartan haberlerden, ümitsizlik tohumu eken kurum, kuruluş ve kişilerden uzak duracak.
Cennet vadeden, gönül açan, umut veren, iyimserlik aşılayan, vermeyi öğütleyen, günahlardan uzak bir hayatın yollarını gösteren kitabı okuyacak ve dünyanın hiçbir yerinde bitmeyen ciğerparesini nur topu gibi dünyaya getirecek, nur borsasında büyütecek, dünyada alnına leke sürmeden ahrete gidecek ve mahşerde alnından nur parlayanlarla birlikte cennete layık olacak.