Ak_Zeynep
01-21-2008, 16:38
12 Eylül darbesinin tek adamı, şimdilerin ressamı Kenan Evren Paşa, lütfetmişler
12 Eylül darbesinin tek adamı, şimdilerin ressamı Kenan Evren Paşa, lütfedip, gündeme ilişkin konularda sevgili basın mensuplarına açıklamada bulunmuşlar. 1980’lerde “Hizaya girileceeeeek. Gir!” yasalarıyla ülkeye çeki düzen! veren, Evren Paşa, Türkiye’nin başörtüsünden daha önemli meseleleri olduğuna dikkat çekmişler. Ama kendilerini de bu konuda yorum yapmaktan alıkoymamışlar.
Sayın Evren Türkiye’deki başörtüsü yasağının mağdur ettiği insanların problemlerine çözüm arayan siyasilerin ufkunu açacak(!) yorumlarını nerede yapmış?
Eski dostu Manisalı işadamı M.A’nın Turgutlu’daki çiftliğinde. Evren Paşa, domates ve marul serasını gezmiş, ürünler hakkında da bilgi almış. Daha sonra da başörtüsünün dinde yerinin olup olmadığını açıklamış.
Sayın Evren’in neler söylediğini eminim merak ediyorsunuzdur. Öyleyse gözlerimizi hafiften kapatıp o meşhur sesini de kulaklarımızda duymaya çalışarak okuyalım.
“Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı. Yapamaz mıydı? Yapardı. Ama yapmamış.”
Emekli Cumhurbaşkanımız, bir tarihçi edasıyla başörtüsünün Türkiye’ye nereden geldiğini de açıklamış.
“Peki nereden çıkmış bu türban? İran’daki o ilk gelen Humeyni bunu soktu. Humeyni, 1979’dan sonra dehşetli para harcayarak bizim Türkiye’deki genç çocukları, kızları da bu yola sürükledi.”
Bir din alimi ve aynı zamanda tarihçi gibi açıklamalarda bulunan Evren Paşa’ya, bir din alimi ve tarihçi gibi davranarak cevap veremeyiz elbette. Ne başörtüsünün dinde olup olmadığını yorumlayacak sıfatımız, ne de Humeyni devriminden önce Türkiye’de başörtülü kadın var mıydı sorusuna cevap verecek tarihçi kimliğimiz var.
Bize düşen gerçekten bu sıfatları hak eden ilim adamlarına sormak ya da “yok” demeden önce Kur’an’a bakmak olur ki: Ahzab Sûresi’nin 60. ayetinde; ‘Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve Mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler. Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar’ buyurulmuş.
Bu ülkede diyanet diye bir kurum da var netekim. Peki onlar ne demiş? Bu konuda bir vatandaşın “Başörtüsü siyasi bir simge mi, Allah’ın emri mi?” sorusuna Diyanet 04.01.2007 tarihinde cevap vermiş. Ne denilmiş bu açıklamada? Başörtüsüyle örtünmek “dinimizin Kitap, Sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir.”
Evren Paşa’nın sözlerinin aksine bugün başörtüsünü yasaklayıp karşısında duranlar bile “dinin emri değildir” demekten ziyade “türban Türk kültüründe yoktur” demeyi tercih ediyorlar. Lütfen İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu’nu ve önceki gün yaptığı açıklamaları hatırlayın.
Şimdi yeniden dönelim Sayın Evren Paşa’nın “Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı.” açıklamalarına. Aslında konuyu biraz dağıttım sanırım. Sayın Evren’in bu açıklamalarının da bilimsel bir bilgi olmadığı görmek için din alimi ya da tarihçi olmaya da gerek yok. Kişinin (erkek ya da kadın) kendisine bir kere bakması yeterli. Bu noktada:
Evren Paşa’ya tek bir soru:
İlahi Sayın Paşam. Allah’ın yarattığı, ama sizin örttüğünüz şeyler de yok mu netekim?
19.Ocak.2008 11:00:46
nadir kılıç
12 Eylül darbesinin tek adamı, şimdilerin ressamı Kenan Evren Paşa, lütfedip, gündeme ilişkin konularda sevgili basın mensuplarına açıklamada bulunmuşlar. 1980’lerde “Hizaya girileceeeeek. Gir!” yasalarıyla ülkeye çeki düzen! veren, Evren Paşa, Türkiye’nin başörtüsünden daha önemli meseleleri olduğuna dikkat çekmişler. Ama kendilerini de bu konuda yorum yapmaktan alıkoymamışlar.
Sayın Evren Türkiye’deki başörtüsü yasağının mağdur ettiği insanların problemlerine çözüm arayan siyasilerin ufkunu açacak(!) yorumlarını nerede yapmış?
Eski dostu Manisalı işadamı M.A’nın Turgutlu’daki çiftliğinde. Evren Paşa, domates ve marul serasını gezmiş, ürünler hakkında da bilgi almış. Daha sonra da başörtüsünün dinde yerinin olup olmadığını açıklamış.
Sayın Evren’in neler söylediğini eminim merak ediyorsunuzdur. Öyleyse gözlerimizi hafiften kapatıp o meşhur sesini de kulaklarımızda duymaya çalışarak okuyalım.
“Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı. Yapamaz mıydı? Yapardı. Ama yapmamış.”
Emekli Cumhurbaşkanımız, bir tarihçi edasıyla başörtüsünün Türkiye’ye nereden geldiğini de açıklamış.
“Peki nereden çıkmış bu türban? İran’daki o ilk gelen Humeyni bunu soktu. Humeyni, 1979’dan sonra dehşetli para harcayarak bizim Türkiye’deki genç çocukları, kızları da bu yola sürükledi.”
Bir din alimi ve aynı zamanda tarihçi gibi açıklamalarda bulunan Evren Paşa’ya, bir din alimi ve tarihçi gibi davranarak cevap veremeyiz elbette. Ne başörtüsünün dinde olup olmadığını yorumlayacak sıfatımız, ne de Humeyni devriminden önce Türkiye’de başörtülü kadın var mıydı sorusuna cevap verecek tarihçi kimliğimiz var.
Bize düşen gerçekten bu sıfatları hak eden ilim adamlarına sormak ya da “yok” demeden önce Kur’an’a bakmak olur ki: Ahzab Sûresi’nin 60. ayetinde; ‘Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve Mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler. Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar’ buyurulmuş.
Bu ülkede diyanet diye bir kurum da var netekim. Peki onlar ne demiş? Bu konuda bir vatandaşın “Başörtüsü siyasi bir simge mi, Allah’ın emri mi?” sorusuna Diyanet 04.01.2007 tarihinde cevap vermiş. Ne denilmiş bu açıklamada? Başörtüsüyle örtünmek “dinimizin Kitap, Sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir.”
Evren Paşa’nın sözlerinin aksine bugün başörtüsünü yasaklayıp karşısında duranlar bile “dinin emri değildir” demekten ziyade “türban Türk kültüründe yoktur” demeyi tercih ediyorlar. Lütfen İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu’nu ve önceki gün yaptığı açıklamaları hatırlayın.
Şimdi yeniden dönelim Sayın Evren Paşa’nın “Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı.” açıklamalarına. Aslında konuyu biraz dağıttım sanırım. Sayın Evren’in bu açıklamalarının da bilimsel bir bilgi olmadığı görmek için din alimi ya da tarihçi olmaya da gerek yok. Kişinin (erkek ya da kadın) kendisine bir kere bakması yeterli. Bu noktada:
Evren Paşa’ya tek bir soru:
İlahi Sayın Paşam. Allah’ın yarattığı, ama sizin örttüğünüz şeyler de yok mu netekim?
19.Ocak.2008 11:00:46
nadir kılıç