ak_mavish
12-14-2007, 12:52
Birileri Türkiye’de yeni bir irtica furyası başlatmak mı istiyor?
Lafı dolandırıp durmanın gereği yok.
Irak’ın kuzeyine yönelik bilim kurgu maceraların sonunun feci olacağı anlaşılalı beri,
farklı frekanstan güçlü sinyaller geliyor.
Bu sinyalleri algılamak ve içeriğini anlamak için de medyum olmak gerekmiyor.
Manüplasyoncu medyanın son 1-1.5 aylık yayınlarına bakmak yeterli.
Birileri Türkiye’de yeni bir irtica furyası başlatmak istiyor.
Bu süreçte kullanılan / kullanılacak olan argümanlar da her zamankiler gibi...
Başı örtülü öğrenciler..
Dini bütün siyasetçiler..
İçki satmayan dükkanlar..
Senaryoda küçük oynamalar olsa bile oyuncular ve konu aynı.
Yıllar yılı farklı versiyonlarıyla tekrarlanan bu film;
seçilmiş hükümet / hükümetler daha fazla güçlenmesin,
Türkiye’nin zaten bin bir meşakkatle yürüdüğü AB yolculuğu tamamen akamete uğrasın,
demokrasi bu ülkede sağlam temellere oturmasın,
ülkeye şeffaflık hâkim olmasın,
bulanık suda devleti soyma dönemleri kapanmasın,
sivil toplum olması gereken noktaya ulaşmasın,
‘düşünce ve inanç özgürlüğü’ süslü laflar olmaktan çıkıp, gerçekten uygulanmaya başlamasın,
ve neticesinde Türkiye muasır medeniyetler seviyesine asla ama asla ulaşamasın
diye çekiliyor.
Peki senaristlere malzeme yok mu?
Elbette var, hem de çok.
75 milyonluk bir kalabalık içinde arayana istediği malzemeyi bilmeden verecek saflar veya bilerek verecek hainler bulmak elbette mümkün.
Ya sonra?
Gelsin 3-5 örnekten yola çıkılarak yapılacak inanılmaz genellemeler…
“Türban filan misli arttı” anketleri…
“Ülke muhafazakarlaştı” haberleri…
“Şeriat kapıda” yazıları…
Ve final sahnesi…
Türkiye’nin bir kez daha ve bekli de bir daha ışığı hiç görmemek üzere karanlığa gömülmesi.
Bu ülkeyi sevmeyen,
bu ülke insanından nefret eden,
bu milletin tarih sahnesinden silinmesini isteyen zavallıların,
böyle karanlık bir senaryo üzerinde çalışmaları belki de normal.
Ama bu ülkeyi gerçekten sevenlerin bunlara aradıkları malzemeyi vermesinin normal tarafı bulunmuyor.
Türkiye 2 asır geriden takip ettiği dünyayı, yakalama hamlesi yapmaya çalışıyor.
Küçük hataların vebali çok büyük olur.
AHMET BÖKEN
Lafı dolandırıp durmanın gereği yok.
Irak’ın kuzeyine yönelik bilim kurgu maceraların sonunun feci olacağı anlaşılalı beri,
farklı frekanstan güçlü sinyaller geliyor.
Bu sinyalleri algılamak ve içeriğini anlamak için de medyum olmak gerekmiyor.
Manüplasyoncu medyanın son 1-1.5 aylık yayınlarına bakmak yeterli.
Birileri Türkiye’de yeni bir irtica furyası başlatmak istiyor.
Bu süreçte kullanılan / kullanılacak olan argümanlar da her zamankiler gibi...
Başı örtülü öğrenciler..
Dini bütün siyasetçiler..
İçki satmayan dükkanlar..
Senaryoda küçük oynamalar olsa bile oyuncular ve konu aynı.
Yıllar yılı farklı versiyonlarıyla tekrarlanan bu film;
seçilmiş hükümet / hükümetler daha fazla güçlenmesin,
Türkiye’nin zaten bin bir meşakkatle yürüdüğü AB yolculuğu tamamen akamete uğrasın,
demokrasi bu ülkede sağlam temellere oturmasın,
ülkeye şeffaflık hâkim olmasın,
bulanık suda devleti soyma dönemleri kapanmasın,
sivil toplum olması gereken noktaya ulaşmasın,
‘düşünce ve inanç özgürlüğü’ süslü laflar olmaktan çıkıp, gerçekten uygulanmaya başlamasın,
ve neticesinde Türkiye muasır medeniyetler seviyesine asla ama asla ulaşamasın
diye çekiliyor.
Peki senaristlere malzeme yok mu?
Elbette var, hem de çok.
75 milyonluk bir kalabalık içinde arayana istediği malzemeyi bilmeden verecek saflar veya bilerek verecek hainler bulmak elbette mümkün.
Ya sonra?
Gelsin 3-5 örnekten yola çıkılarak yapılacak inanılmaz genellemeler…
“Türban filan misli arttı” anketleri…
“Ülke muhafazakarlaştı” haberleri…
“Şeriat kapıda” yazıları…
Ve final sahnesi…
Türkiye’nin bir kez daha ve bekli de bir daha ışığı hiç görmemek üzere karanlığa gömülmesi.
Bu ülkeyi sevmeyen,
bu ülke insanından nefret eden,
bu milletin tarih sahnesinden silinmesini isteyen zavallıların,
böyle karanlık bir senaryo üzerinde çalışmaları belki de normal.
Ama bu ülkeyi gerçekten sevenlerin bunlara aradıkları malzemeyi vermesinin normal tarafı bulunmuyor.
Türkiye 2 asır geriden takip ettiği dünyayı, yakalama hamlesi yapmaya çalışıyor.
Küçük hataların vebali çok büyük olur.
AHMET BÖKEN