.::ReyyaN::.
03-15-2011, 20:18
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A‘râf, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Hiçbir insan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Hâlbuki kişiye, kendisini ayakta tutacak birkaç lokma yeter. Şayet bir kimsenin mutlaka çok yemesi gerekiyorsa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırsın!”
Asr-ı saâdetteki şu hâdise de, yeme-içmede bu nebevî düsturlara riâyetin bereketini ne güzel ifade etmektedir:
İskenderiye Mukavkısı, Peygamber Efendimiz’e pek çok hediye ile birlikte bir de doktor göndermişti. Efendimiz (sav), doktora:
“−Âilenin yanına dönebilirsin. Çünkü biz acıkmadıkça yemeyen bir kavmiz. Yediğimiz zaman da doyuncaya kadar yemeyiz.” buyurdu. (Halebî, İnsânu’l-Uyûn, III, 299)
İşte bu nebevî beyanlar, asrımızdaki aşırı tüketim furyasının ve israf çılgınlığının yol açtığı birçok hastalıkların tedâvî reçetesini ihtivâ etmektedir.
''ALINTI''
“…Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A‘râf, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Hiçbir insan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Hâlbuki kişiye, kendisini ayakta tutacak birkaç lokma yeter. Şayet bir kimsenin mutlaka çok yemesi gerekiyorsa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırsın!”
Asr-ı saâdetteki şu hâdise de, yeme-içmede bu nebevî düsturlara riâyetin bereketini ne güzel ifade etmektedir:
İskenderiye Mukavkısı, Peygamber Efendimiz’e pek çok hediye ile birlikte bir de doktor göndermişti. Efendimiz (sav), doktora:
“−Âilenin yanına dönebilirsin. Çünkü biz acıkmadıkça yemeyen bir kavmiz. Yediğimiz zaman da doyuncaya kadar yemeyiz.” buyurdu. (Halebî, İnsânu’l-Uyûn, III, 299)
İşte bu nebevî beyanlar, asrımızdaki aşırı tüketim furyasının ve israf çılgınlığının yol açtığı birçok hastalıkların tedâvî reçetesini ihtivâ etmektedir.
''ALINTI''