maviinsan
06-21-2008, 12:10
Erdoğan olmazsa belediyeler var!
Siyasette bütün hesaplar AKP’nin kapatılması üzerine yapılıyor..
AKP kapatılmazsa veya bu hengâmeyi para yardımının kesilmesiyle atlatırsa ne olacağı belli..
Peki ya kapatılırsa!
Erken genel seçime mi gidilir?
Ara seçime mi gidilir? Belli değil..
Siyaset kulislerinde her iki olasılığa göre düşünce egzersizleri yapılıyor..
Erken seçime gidilirse, merkez sağda AKP’ye alternatif yeni bir oluşum arayışları var..
Bu arayış, Erdoğan’sız AKP’nin güç kaybedeceği tezine dayanıyor..
Kaptansız geminin tam yol gidemeyeceği veya ‘emanetçi’ sıfatını taşıyacak yeni başkanın seçmene güven vermeyeceği düşünülüyor..
Seçmenin emanetçiye itibar etmeyeceği varsayılıyor..
Bu hesapları yapanların gözden kaçırdığı önemli bir olgu var.. AKP, gücünü Tayyip Erdoğan kadar yerel yönetimlerden de alıyor..
Belediyeler AKP’nin ikinci büyük silahı..
Neredeyse Tayyip Erdoğan’ın ismi kadar önemli bir silah..
*
Adına ne derseniz deyin, bu hareketin yükselişi 1994 yerel seçimlerinin alınmasıyla başladı.. İstanbul ve Ankara dahil 6 büyükşehir belediyesi ile 329 belediyeyi kazanan Refah Partisi, bir yıl sonra genel seçimden birinci parti çıkarak iktidar ortağı oldu..
*
28 Şubat’la sarsılan, gücünü yitiren, partisini, liderini kaybeden İslamcı muhafazakâr hareket 1999 yerel seçimlerinde bile İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya gibi önemli merkezleri bırakmadı..
Bunda Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da başlattığı yeni belediyecilik anlayışının çok önemli rolü var..
Erdoğan, kentin oy deposu olan varoşlarına yöneldi.. Önce o insanların bireysel ihtiyaçlarını çözdü.. Müthiş bir yardım ağı kurdu..
Parktan, bahçeden, yol ve asfalttan önce gıda yardımı geldi.. Önlük parası geldi, kitap parası geldi..
Yıllar içinde öyle bir ağ kurdular ki o siyasi akıma ilgi duyup da yardım almayan kimse kalmadı..
Bu, teşvik edici oldu.. İnsanlar o akımın peşinden gittikçe daha büyük bireysel yararlar sağladı.. Yardım almayan, yardım almak için parti saflarına geçti..
*
Gelelim 2004 yerel seçimlerine.. AKP 16 büyükşehir belediye başkanlığından 12’sini aldı.. 46 il, 468 ilçe, 1247 belde AKP’nin oldu..
Ve bu anlayışı sürdürdüler..
İlçe, belde belediyeleriyle evlere kadar girdiler.. İl belediyeleri büyük olanaklar yarattı.. Büyükşehir belediyeleri muazzam gelirlerini kendilerine bağlı seçmen ağının genişletilmesi için kullandı..
Çek verdiler, burs verdiler.. Aklınıza gelecek her şeyi yaptılar..
*
Şunu da belirtmeden geçmeyelim.. Sadece yardım dağıtmadılar.. AKP’li belediyeler iyi çalıştı.. Bırakın İstanbul’u, Ankara’yı, Anadolu’daki çoğu kentin yüzü değişti..
Çoğu, kent gibi kent oldu..
*
Gelelim bugüne..
Ara seçime de gidilse erken genel seçime de gidilse Anayasa’ya göre yerel seçimle birlikte yapılacak.. AKP’nin yerine kurulacak partinin en büyük kozu da elindeki belediyeler olacak!
Erdoğan’ın boşluğunu yerel yönetimlerdeki başarı kapatacak..
MEHMET TEZKAN - Vatan
Siyasette bütün hesaplar AKP’nin kapatılması üzerine yapılıyor..
AKP kapatılmazsa veya bu hengâmeyi para yardımının kesilmesiyle atlatırsa ne olacağı belli..
Peki ya kapatılırsa!
Erken genel seçime mi gidilir?
Ara seçime mi gidilir? Belli değil..
Siyaset kulislerinde her iki olasılığa göre düşünce egzersizleri yapılıyor..
Erken seçime gidilirse, merkez sağda AKP’ye alternatif yeni bir oluşum arayışları var..
Bu arayış, Erdoğan’sız AKP’nin güç kaybedeceği tezine dayanıyor..
Kaptansız geminin tam yol gidemeyeceği veya ‘emanetçi’ sıfatını taşıyacak yeni başkanın seçmene güven vermeyeceği düşünülüyor..
Seçmenin emanetçiye itibar etmeyeceği varsayılıyor..
Bu hesapları yapanların gözden kaçırdığı önemli bir olgu var.. AKP, gücünü Tayyip Erdoğan kadar yerel yönetimlerden de alıyor..
Belediyeler AKP’nin ikinci büyük silahı..
Neredeyse Tayyip Erdoğan’ın ismi kadar önemli bir silah..
*
Adına ne derseniz deyin, bu hareketin yükselişi 1994 yerel seçimlerinin alınmasıyla başladı.. İstanbul ve Ankara dahil 6 büyükşehir belediyesi ile 329 belediyeyi kazanan Refah Partisi, bir yıl sonra genel seçimden birinci parti çıkarak iktidar ortağı oldu..
*
28 Şubat’la sarsılan, gücünü yitiren, partisini, liderini kaybeden İslamcı muhafazakâr hareket 1999 yerel seçimlerinde bile İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya gibi önemli merkezleri bırakmadı..
Bunda Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da başlattığı yeni belediyecilik anlayışının çok önemli rolü var..
Erdoğan, kentin oy deposu olan varoşlarına yöneldi.. Önce o insanların bireysel ihtiyaçlarını çözdü.. Müthiş bir yardım ağı kurdu..
Parktan, bahçeden, yol ve asfalttan önce gıda yardımı geldi.. Önlük parası geldi, kitap parası geldi..
Yıllar içinde öyle bir ağ kurdular ki o siyasi akıma ilgi duyup da yardım almayan kimse kalmadı..
Bu, teşvik edici oldu.. İnsanlar o akımın peşinden gittikçe daha büyük bireysel yararlar sağladı.. Yardım almayan, yardım almak için parti saflarına geçti..
*
Gelelim 2004 yerel seçimlerine.. AKP 16 büyükşehir belediye başkanlığından 12’sini aldı.. 46 il, 468 ilçe, 1247 belde AKP’nin oldu..
Ve bu anlayışı sürdürdüler..
İlçe, belde belediyeleriyle evlere kadar girdiler.. İl belediyeleri büyük olanaklar yarattı.. Büyükşehir belediyeleri muazzam gelirlerini kendilerine bağlı seçmen ağının genişletilmesi için kullandı..
Çek verdiler, burs verdiler.. Aklınıza gelecek her şeyi yaptılar..
*
Şunu da belirtmeden geçmeyelim.. Sadece yardım dağıtmadılar.. AKP’li belediyeler iyi çalıştı.. Bırakın İstanbul’u, Ankara’yı, Anadolu’daki çoğu kentin yüzü değişti..
Çoğu, kent gibi kent oldu..
*
Gelelim bugüne..
Ara seçime de gidilse erken genel seçime de gidilse Anayasa’ya göre yerel seçimle birlikte yapılacak.. AKP’nin yerine kurulacak partinin en büyük kozu da elindeki belediyeler olacak!
Erdoğan’ın boşluğunu yerel yönetimlerdeki başarı kapatacak..
MEHMET TEZKAN - Vatan