Cihannur
07-03-2014, 21:44
İşte Başbakan'a bilezik veren kız!
http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/850/6ej6.jpg (https://imageshack.com/i/nm6ej6j)
Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken 1994'te başından geçen bir olayı anlatmıştı. İstanbul'daki seçim çalışmaları sırasında, 7 yaşındaki bir kız çocuğu, yanına giderek kolundaki altın bileziklerini Erdoğan'a vermişti. 20 yıllık bilezik hatırasını araştıran A Haber, bileziğini veren Nihal Karataş’a ulaştı.
"KOLUMDAN ÇIKARIP KENDİ BİLEZİĞİMİ VERDİM"
O gün zihnimde canlanıyor. Annemle Eminönü'nde dolaşırken, Başbakanımız da o sırada esnaf ziyareti yapıyordu. O zaman belediye başkan adayıydı. Annem de teşkilatlarda aktif olarak çalışırdı, ben de onunla beraber dolaşırdım. O yüzden ben de Başbakanımızı çok iyi tanıyordum o dönemde. O zaman yapılan yardımları görüyordum. Ben birden annemin kolundan çıkıp Başbakanımızın yanına gittim ve kendisine kolumdan çıkardığım bileziğimi verdim. Beni kucağına aldığını hatırlıyorum, gözümde canlanıyor. O an içimden geldi ve verdim. Annem beni böyle şeylere teşvik ederdi. O zaman 'dava aşkı' vardı. Türkiye'nin kurtarılması umudu, böyle şeyler aşılanıyordu. O zaman çocuktum, hangi niyetle gidip verdim bilmiyorum. Daha sonrasında annemin anlattığına göre o akşam bir yemek olmuş ve Başbakanımız o olayı orada anlatmış. Çok duygulu anlar yaşanmış, yardım toplanmış, herkes bu olaydan etkilenmiş.
"YILLAR SONRA RİZE'DE KARŞILAŞTIK, TANIDI"
Uzun bir zaman sonra 2000'li yıllarda Başbakanımızla Rize'de karşılaştık. Bizim köye gelmişti, karşılamıştım ve beni hatırlamıştı. O zaman da duygusal anlar yaşanmıştı. Bileziği verdikten sonra Başbakanımızın tepkisini hatırlayamıyorum ama beni kucağına alıp sevmişti. Bu olayı cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı konuşmada anlattı ama izleyemedim. Burada televizyon yok, imkân yo;k ama duydum, arkadaşlarım anlattı. Tabii ki çok gururlandım, hoşuma gitti. 20 yıl sonra tekrar dile getirmesi çok güzel bir şey.
"CEZAEVİNE GİRERKEN UĞURLAMAYA GİTMİŞTİK"
O gün duyduğum şey dava aşkı mı bilmiyorum. Biz başa geleceğine inanıyorduk. Bunun pırıltısını gözlerimde gördü. Cezaevine uğurlamaya gittiğimizi hatırlıyorum. O zamanlar çocuktum ve herkes üzülüyor diye ben de üzülüyordum. Bizi hatırlayacağını düşünmüyordum. Tamamen Allah'ın takdiriyle yapılmış bir hareket. O olaydan etkilenmesi, 20 yıl sonra tekrar bunu anması, manevi duygularının da iyi olduğunu, değerli olduğunu gösteriyor.
Başbakanımızı cumhurbaşkanlığı sürecinde destekleyeceğiz. Daha iyi işler yapmasını ve yolundan, çizgisinden ayrılmamasını, bu süreci dualarla geçirmesini istiyoruz. Biz de dua ediyoruz.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Aday Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada o olayla ilgili şunları söylemişti:
"İstanbul'un yoksul mahallelerinden birindeydik. Kalabalığın içinden 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu, yanıma geldi. Elinde bir şey vardı, elini uzattı, elini tuttum, 'bunları annem gönderdi' dedi. 'Annem, seçildikten sonra sakın bizi unutmasın' dedi. İki tane bileziği elime tutuşturdu. Daha ne olduğunu anlayamadan kendisi de o ince bileğindeki oyuncak bileziğini çıkardı, onu da elime tutuşturdu. Ben daha bir şey söyleyemedim, bayağı uzak kalabalığın içinde kaybolup gitti. O bilezikler İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında hep karşımda oldu. Ben asıl o gözleri unutamadım. Aradan 20 yıl geçti, 7-8 yaşlarındaki o çocuğun gözlerindeki parıltıyı, heyecanı unutamadım.
Pınarhisar Cezaevinde yatarken karşımda hep o çocuğun bakışları vardı ve o elime tutuşturduğu, annesinin gönderdiği iki bilezikle, bileğinden çıkardığı oyuncak bilezik… AK Parti'yi kurarken gözümün önünde o çocuğun gözleri vardı. Ankara'da Başbakanlık görevini yüklenirken karşımda hep o masum gözler vardı, attığım her imzada o gözler karşımdaydı. Gece yorgun başımı yastığa koyarken, sabah uyanınca o masum çocuğun gözlerindeki heyecan, o umut, parıltı, o beklenti hep karşımdaydı. Ne o gözleri ne de o gözlerin küçük sahibinin verdiği mesajı bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Annesi, 'seçildikten sonra bizi unutmasın' demişti ya… Allahıma hamd olsun, o büyük emaneti, büyük mesajı hiçbir zaman unutmadık, unutmadım."
(http://www.ahaber.com.tr/Gundem/2014/07/03/iste-basbakana-bilezik-veren-kiz-434967895277)Kaynak (http://www.ahaber.com.tr/Gundem/2014/07/03/iste-basbakana-bilezik-veren-kiz-434967895277)
A Haber 03.07.2014
http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/850/6ej6.jpg (https://imageshack.com/i/nm6ej6j)
Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken 1994'te başından geçen bir olayı anlatmıştı. İstanbul'daki seçim çalışmaları sırasında, 7 yaşındaki bir kız çocuğu, yanına giderek kolundaki altın bileziklerini Erdoğan'a vermişti. 20 yıllık bilezik hatırasını araştıran A Haber, bileziğini veren Nihal Karataş’a ulaştı.
"KOLUMDAN ÇIKARIP KENDİ BİLEZİĞİMİ VERDİM"
O gün zihnimde canlanıyor. Annemle Eminönü'nde dolaşırken, Başbakanımız da o sırada esnaf ziyareti yapıyordu. O zaman belediye başkan adayıydı. Annem de teşkilatlarda aktif olarak çalışırdı, ben de onunla beraber dolaşırdım. O yüzden ben de Başbakanımızı çok iyi tanıyordum o dönemde. O zaman yapılan yardımları görüyordum. Ben birden annemin kolundan çıkıp Başbakanımızın yanına gittim ve kendisine kolumdan çıkardığım bileziğimi verdim. Beni kucağına aldığını hatırlıyorum, gözümde canlanıyor. O an içimden geldi ve verdim. Annem beni böyle şeylere teşvik ederdi. O zaman 'dava aşkı' vardı. Türkiye'nin kurtarılması umudu, böyle şeyler aşılanıyordu. O zaman çocuktum, hangi niyetle gidip verdim bilmiyorum. Daha sonrasında annemin anlattığına göre o akşam bir yemek olmuş ve Başbakanımız o olayı orada anlatmış. Çok duygulu anlar yaşanmış, yardım toplanmış, herkes bu olaydan etkilenmiş.
"YILLAR SONRA RİZE'DE KARŞILAŞTIK, TANIDI"
Uzun bir zaman sonra 2000'li yıllarda Başbakanımızla Rize'de karşılaştık. Bizim köye gelmişti, karşılamıştım ve beni hatırlamıştı. O zaman da duygusal anlar yaşanmıştı. Bileziği verdikten sonra Başbakanımızın tepkisini hatırlayamıyorum ama beni kucağına alıp sevmişti. Bu olayı cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı konuşmada anlattı ama izleyemedim. Burada televizyon yok, imkân yo;k ama duydum, arkadaşlarım anlattı. Tabii ki çok gururlandım, hoşuma gitti. 20 yıl sonra tekrar dile getirmesi çok güzel bir şey.
"CEZAEVİNE GİRERKEN UĞURLAMAYA GİTMİŞTİK"
O gün duyduğum şey dava aşkı mı bilmiyorum. Biz başa geleceğine inanıyorduk. Bunun pırıltısını gözlerimde gördü. Cezaevine uğurlamaya gittiğimizi hatırlıyorum. O zamanlar çocuktum ve herkes üzülüyor diye ben de üzülüyordum. Bizi hatırlayacağını düşünmüyordum. Tamamen Allah'ın takdiriyle yapılmış bir hareket. O olaydan etkilenmesi, 20 yıl sonra tekrar bunu anması, manevi duygularının da iyi olduğunu, değerli olduğunu gösteriyor.
Başbakanımızı cumhurbaşkanlığı sürecinde destekleyeceğiz. Daha iyi işler yapmasını ve yolundan, çizgisinden ayrılmamasını, bu süreci dualarla geçirmesini istiyoruz. Biz de dua ediyoruz.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Aday Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada o olayla ilgili şunları söylemişti:
"İstanbul'un yoksul mahallelerinden birindeydik. Kalabalığın içinden 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu, yanıma geldi. Elinde bir şey vardı, elini uzattı, elini tuttum, 'bunları annem gönderdi' dedi. 'Annem, seçildikten sonra sakın bizi unutmasın' dedi. İki tane bileziği elime tutuşturdu. Daha ne olduğunu anlayamadan kendisi de o ince bileğindeki oyuncak bileziğini çıkardı, onu da elime tutuşturdu. Ben daha bir şey söyleyemedim, bayağı uzak kalabalığın içinde kaybolup gitti. O bilezikler İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında hep karşımda oldu. Ben asıl o gözleri unutamadım. Aradan 20 yıl geçti, 7-8 yaşlarındaki o çocuğun gözlerindeki parıltıyı, heyecanı unutamadım.
Pınarhisar Cezaevinde yatarken karşımda hep o çocuğun bakışları vardı ve o elime tutuşturduğu, annesinin gönderdiği iki bilezikle, bileğinden çıkardığı oyuncak bilezik… AK Parti'yi kurarken gözümün önünde o çocuğun gözleri vardı. Ankara'da Başbakanlık görevini yüklenirken karşımda hep o masum gözler vardı, attığım her imzada o gözler karşımdaydı. Gece yorgun başımı yastığa koyarken, sabah uyanınca o masum çocuğun gözlerindeki heyecan, o umut, parıltı, o beklenti hep karşımdaydı. Ne o gözleri ne de o gözlerin küçük sahibinin verdiği mesajı bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Annesi, 'seçildikten sonra bizi unutmasın' demişti ya… Allahıma hamd olsun, o büyük emaneti, büyük mesajı hiçbir zaman unutmadık, unutmadım."
(http://www.ahaber.com.tr/Gundem/2014/07/03/iste-basbakana-bilezik-veren-kiz-434967895277)Kaynak (http://www.ahaber.com.tr/Gundem/2014/07/03/iste-basbakana-bilezik-veren-kiz-434967895277)
A Haber 03.07.2014