Ak_Kelebek
09-01-2008, 15:33
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Kafkaslardaki huzurun Türkile ile Rusya arasındaki iyi ilişkilere bağlı olduğunu söyledi. Yazıcıoğlu, ''Türkiye ve Rusya, ilişkileri ne kadar iyi ve sağlıklı götürülebiliyorsa, Kafkaslar ve Türk coğrafyasında o nispette huzur olacak.
Özellikle süper güçlerin, çatışma alanı haline getirmek istediği bir coğrafyada Türkiye, bu güçlerin çatışma gerekçelerinin bir aracı pozisyonunda olmamalıdır.'' dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, savaş gemilerinin yardım amaçlı boğazlardan geçişini tamamen Montrö Anlaşması'nı delmek veya onu dejenere etmek maksadına yönelik bir girişim olarak gördüğünü söyledi. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerin iyi tutmasının hem bölgenin barışı, iki ülkenin karşılıklı çıkarları açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, ''Çünkü, Türk dünyasının huzuru, barışı, geleceği, Rusya ile Türkiye'nin iyi ilişkilerine bağlı. İki ülke ilişkileri ne kadar iyi ve sağlıklı götürülebiliyorsa Kafkaslar ve Türk coğrafyasında o nispette huzur olacak. Ve gelecek açısından da sorunsuz bir kalkınma imkanı ve fırsatı yakalanmış olacaktır.'' diye konuştu.
-"TÜRKİYE, KAFKAS KÖKENLİ YOĞUN BİR NÜFUSA SAHİP"-
BBP lideri Yazıcıoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nın Montrö Sözleşmesi'ni 72 yıldan beri titizlikle ve tarafsızlıkla uyguladığı' yönendeki açıklamasını da eleştirip, ''Montrö her ne kadar delinmedi diniyorsa da askeri bir gemi geçiyor. Tonajı açısından değerlendirerek bu açıdan Montrö'nün delinmediğini ifade ediyorlar. Sonuç itibariyle askeri nitelikli gemiler geçmiş oluyor. Bu bakımdan Rusya'nın hassasiyetlerini göz ardı etmemek gerekir.'' yanıtını verdi. Yazıcıoğlu, krizinin çözümüne yönelik Türkiye'nin yapması gerekenleri de şöyle izah etti:''Kafkaslarda birlik, barış ve dayanışmanın hakim olması Türkiye açısından çok önemli. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin 70 milyon vatandaşının akrabaları Kafkaslarda bulunmaktadır. Kafkas kökenli yoğun bir nüfusa sahibiz. Gelişmeler bu bağlan nedeniyle Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Kafkaslardaki halkların tek tek talepleri, onların tarihten gelen sorunları, beklentileri, talepleri dikkate alınarak büyük bir Kafkasya dayanışması için çaba harcamalıyız. Türkiye de bu çabaya, barışa katkıda bulanacak politikalar geliştirmeli. Özellikle süper güçlerin, çatışma alanı haline getirmek istediği bir coğrafyada Türkiye, bu güçlerin çatışma gerekçelerinin bir aracı pozisyonunda olmamalıdır.''
haber10
Özellikle süper güçlerin, çatışma alanı haline getirmek istediği bir coğrafyada Türkiye, bu güçlerin çatışma gerekçelerinin bir aracı pozisyonunda olmamalıdır.'' dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, savaş gemilerinin yardım amaçlı boğazlardan geçişini tamamen Montrö Anlaşması'nı delmek veya onu dejenere etmek maksadına yönelik bir girişim olarak gördüğünü söyledi. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerin iyi tutmasının hem bölgenin barışı, iki ülkenin karşılıklı çıkarları açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, ''Çünkü, Türk dünyasının huzuru, barışı, geleceği, Rusya ile Türkiye'nin iyi ilişkilerine bağlı. İki ülke ilişkileri ne kadar iyi ve sağlıklı götürülebiliyorsa Kafkaslar ve Türk coğrafyasında o nispette huzur olacak. Ve gelecek açısından da sorunsuz bir kalkınma imkanı ve fırsatı yakalanmış olacaktır.'' diye konuştu.
-"TÜRKİYE, KAFKAS KÖKENLİ YOĞUN BİR NÜFUSA SAHİP"-
BBP lideri Yazıcıoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nın Montrö Sözleşmesi'ni 72 yıldan beri titizlikle ve tarafsızlıkla uyguladığı' yönendeki açıklamasını da eleştirip, ''Montrö her ne kadar delinmedi diniyorsa da askeri bir gemi geçiyor. Tonajı açısından değerlendirerek bu açıdan Montrö'nün delinmediğini ifade ediyorlar. Sonuç itibariyle askeri nitelikli gemiler geçmiş oluyor. Bu bakımdan Rusya'nın hassasiyetlerini göz ardı etmemek gerekir.'' yanıtını verdi. Yazıcıoğlu, krizinin çözümüne yönelik Türkiye'nin yapması gerekenleri de şöyle izah etti:''Kafkaslarda birlik, barış ve dayanışmanın hakim olması Türkiye açısından çok önemli. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin 70 milyon vatandaşının akrabaları Kafkaslarda bulunmaktadır. Kafkas kökenli yoğun bir nüfusa sahibiz. Gelişmeler bu bağlan nedeniyle Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Kafkaslardaki halkların tek tek talepleri, onların tarihten gelen sorunları, beklentileri, talepleri dikkate alınarak büyük bir Kafkasya dayanışması için çaba harcamalıyız. Türkiye de bu çabaya, barışa katkıda bulanacak politikalar geliştirmeli. Özellikle süper güçlerin, çatışma alanı haline getirmek istediği bir coğrafyada Türkiye, bu güçlerin çatışma gerekçelerinin bir aracı pozisyonunda olmamalıdır.''
haber10