İntifada
06-23-2010, 12:24
Siz hiç tabuttan kan sızdığını gördünüz mü? Şehit cenazelerinde tabutlardan kan sızıyor. O cenazelerin gözlerimizin önünden her geçişinde Kürtlerin gözyaşlarının içlerine aktığını biliyorum.
Bana Kürtçe konuştukları için ağızlarının üzerine tokat yiyen çocukları anlatmışlardı...
O meşum zamanlar geçti.
Ben şimdi kan sızdıran tabutlarla gözümün önünden geçen şehit cenazelerini anlatmak istiyorum size.
Ve sormak istiyorum: Ey Kürt, bu vahşeti daha ne kadar seyredeceksin?
Mazlumun ahını çalıp, o ah ile ecnebi politikalara servis verenler Kürt olduğunu iddia ediyor.
Onların Kürtlüğünden şüphen olduğunu söylemeyecek misin?
Benim bildiğim Kürt, Çanakkale'de şehit olandır.
Benim bildiğim Kürt, alnı secdeye varandır.
Benim bildiğim Kürt, Musul'da Fransız'a kurşun atandır.
Benim bildiğim Kürt, zalimin zulmünü yüzüne çarpandır.
Benim bildiğim Kürt, namus gününde Ayıntab'a koşandır.
Korku tüneli sana Kürt olduğunu unutturdu mu?
Soruyor musun kendine, 'kime ez, kine em?' Kimsin sen?
Emperyalistlerin eline oyuncak mı olacaksın, gencecik şehitlerin cenazesinde benimle saf mı tutacaksın?
Sen sesini yükseltmedikçe bitmeyecek bu vahşet.
Kürtçe konuşan çocukların ağzına o tokat atıldığında ilendiğini biliyorum.
Ben de seninle ilendim.
Ama şimdi sen, bu vahşete benimle birlikte ilenmeyecek misin?
Ey Kürt neredesin? Artık çıksın sesin.
Aramıza kandan bir sınır çizmeye çalıştıkları, aramızda kandan bir nehir akıtmaya çalıştıkları bu zamanda, konuşmak zor, biliyorum.
Ama... Zulmün karşısında susan şeytandır.
Soruyor musun kendine, 'Kime ez, kine em?'
Ben kimim, biz kimiz?
Biz bin yıldır birlikte yaşadığımız kavmin, ihanete sessiz kalarak kendini helak etmesine izin vermeyeceğiz.
Soruyor musun: Kime ez, kine em?
Şehidimiz geçerken gözyaşlarını içine akıttığını biliyorum.
Sen bu vahşet karşısında susacak insan değilsin.
Bu sabah anamı aradım, Mehmetçik için ağlıyordu.
Anamı ağlattılar...
Ey Kürt neredesin?
Lal mi oldu dillerin?
AKŞAM-Atılgan Bayar
Bana Kürtçe konuştukları için ağızlarının üzerine tokat yiyen çocukları anlatmışlardı...
O meşum zamanlar geçti.
Ben şimdi kan sızdıran tabutlarla gözümün önünden geçen şehit cenazelerini anlatmak istiyorum size.
Ve sormak istiyorum: Ey Kürt, bu vahşeti daha ne kadar seyredeceksin?
Mazlumun ahını çalıp, o ah ile ecnebi politikalara servis verenler Kürt olduğunu iddia ediyor.
Onların Kürtlüğünden şüphen olduğunu söylemeyecek misin?
Benim bildiğim Kürt, Çanakkale'de şehit olandır.
Benim bildiğim Kürt, alnı secdeye varandır.
Benim bildiğim Kürt, Musul'da Fransız'a kurşun atandır.
Benim bildiğim Kürt, zalimin zulmünü yüzüne çarpandır.
Benim bildiğim Kürt, namus gününde Ayıntab'a koşandır.
Korku tüneli sana Kürt olduğunu unutturdu mu?
Soruyor musun kendine, 'kime ez, kine em?' Kimsin sen?
Emperyalistlerin eline oyuncak mı olacaksın, gencecik şehitlerin cenazesinde benimle saf mı tutacaksın?
Sen sesini yükseltmedikçe bitmeyecek bu vahşet.
Kürtçe konuşan çocukların ağzına o tokat atıldığında ilendiğini biliyorum.
Ben de seninle ilendim.
Ama şimdi sen, bu vahşete benimle birlikte ilenmeyecek misin?
Ey Kürt neredesin? Artık çıksın sesin.
Aramıza kandan bir sınır çizmeye çalıştıkları, aramızda kandan bir nehir akıtmaya çalıştıkları bu zamanda, konuşmak zor, biliyorum.
Ama... Zulmün karşısında susan şeytandır.
Soruyor musun kendine, 'Kime ez, kine em?'
Ben kimim, biz kimiz?
Biz bin yıldır birlikte yaşadığımız kavmin, ihanete sessiz kalarak kendini helak etmesine izin vermeyeceğiz.
Soruyor musun: Kime ez, kine em?
Şehidimiz geçerken gözyaşlarını içine akıttığını biliyorum.
Sen bu vahşet karşısında susacak insan değilsin.
Bu sabah anamı aradım, Mehmetçik için ağlıyordu.
Anamı ağlattılar...
Ey Kürt neredesin?
Lal mi oldu dillerin?
AKŞAM-Atılgan Bayar