Benide_Kapatın
08-21-2007, 14:28
Büyük yazarlar tarzı yazı
“Aaa, şu adam ses sanatçısı mı? Televizyondan tanıyorum...” “Yok yahu, belediye reisi...”
“Emin bir kaynak öyle demişti... Yanındaki kim?”
“Recep.”
“Kasımpaşalı futbolcu Recep mi?”
“Hayır canım, başbakan.”
“Lisan bilir mi bu Recep?”
“Arapça bilir, Farsça bilir.”
“Ay ne kadar banal şekerim... Çok avam...”
“Ama Abdullah İngilizce de bilir.”
“Necidir o?”
“Cumhurbaşkanı adayı.”
“Bakkal Cumhur anonim şirket kurmuş da bu da başkan mı olacak?”
“Yok yahu, devletin başına kalacak. Uyan uyan Gazi Kemal, Ankara’nın taşına bak.”
“Sen de isimlere bak... Recep, Abdullah... Ne kadar sıradan... Şöyle Boğaçhan, Dedemkorkut, Alpertunga, Bamsıbeyrek falan yok muydu?”
“Sevimli bir adam ama... Fazla halk tipi... Bıyığı da var, çok karşıdevrimci.”
“Yanındaki başı bağlı hanım ne iş yapar?”
“Eşidir.”
“Gündüzleri ne iş yapar?”
“İş işler, tahta siler, çok güzel dolma sarar.”
“Bizim İfakat Teyze’nin eltisi Hayrünnisa’ya benziyor... Risotto bilir mi?”
“Hayır, mantı bilir, keşkek bilir, hünkârbeğendi bilir.”
“Hünkâr mı? Çok gerici... Resim yapıyor mu resim?
“Hayır. Kocası da yapmıyor.”
“Bırak, hiç kıymeti yok... Bu hanım şimdi Çankaya’ya mı çıkacak?”
“Göbeğini kaşıyan mantıksız ayılar öyle istediler.”
“Vay vay vay... Ordu göreve!... Atatürk sağ olsaydı böyle mi olurdu?
“Atatürk ölmedi ki oğlum, yüz yirmi altı yaşında.”
“Acaba edebimizle istifa mı etsek ağabey? Kendi kendimize çok kötü film olduk yahu...”
“Sus ve kürek çekmeye devam et.”
“Hadi ulan kıçına solunum cihazı taktığımın bidon kafalısı sen de!”
“Ne o, morardın mı yavrum? Sıcaklar ve seçimler yaramadı galiba?”
“Morardım, karardım, sarardım, soldum, cumhuriyet mitingi olsa da gidip biraz açılsam... Temiz hava iyi gelir.”
Engin Ardıç
BİR SOĞAN SOYULUYORKEN YAŞARIYORDA GÖZLER,MEMLEKET SOYULURKEN ALDIRMAMIŞTI ÖKÜZLER..
“Aaa, şu adam ses sanatçısı mı? Televizyondan tanıyorum...” “Yok yahu, belediye reisi...”
“Emin bir kaynak öyle demişti... Yanındaki kim?”
“Recep.”
“Kasımpaşalı futbolcu Recep mi?”
“Hayır canım, başbakan.”
“Lisan bilir mi bu Recep?”
“Arapça bilir, Farsça bilir.”
“Ay ne kadar banal şekerim... Çok avam...”
“Ama Abdullah İngilizce de bilir.”
“Necidir o?”
“Cumhurbaşkanı adayı.”
“Bakkal Cumhur anonim şirket kurmuş da bu da başkan mı olacak?”
“Yok yahu, devletin başına kalacak. Uyan uyan Gazi Kemal, Ankara’nın taşına bak.”
“Sen de isimlere bak... Recep, Abdullah... Ne kadar sıradan... Şöyle Boğaçhan, Dedemkorkut, Alpertunga, Bamsıbeyrek falan yok muydu?”
“Sevimli bir adam ama... Fazla halk tipi... Bıyığı da var, çok karşıdevrimci.”
“Yanındaki başı bağlı hanım ne iş yapar?”
“Eşidir.”
“Gündüzleri ne iş yapar?”
“İş işler, tahta siler, çok güzel dolma sarar.”
“Bizim İfakat Teyze’nin eltisi Hayrünnisa’ya benziyor... Risotto bilir mi?”
“Hayır, mantı bilir, keşkek bilir, hünkârbeğendi bilir.”
“Hünkâr mı? Çok gerici... Resim yapıyor mu resim?
“Hayır. Kocası da yapmıyor.”
“Bırak, hiç kıymeti yok... Bu hanım şimdi Çankaya’ya mı çıkacak?”
“Göbeğini kaşıyan mantıksız ayılar öyle istediler.”
“Vay vay vay... Ordu göreve!... Atatürk sağ olsaydı böyle mi olurdu?
“Atatürk ölmedi ki oğlum, yüz yirmi altı yaşında.”
“Acaba edebimizle istifa mı etsek ağabey? Kendi kendimize çok kötü film olduk yahu...”
“Sus ve kürek çekmeye devam et.”
“Hadi ulan kıçına solunum cihazı taktığımın bidon kafalısı sen de!”
“Ne o, morardın mı yavrum? Sıcaklar ve seçimler yaramadı galiba?”
“Morardım, karardım, sarardım, soldum, cumhuriyet mitingi olsa da gidip biraz açılsam... Temiz hava iyi gelir.”
Engin Ardıç
BİR SOĞAN SOYULUYORKEN YAŞARIYORDA GÖZLER,MEMLEKET SOYULURKEN ALDIRMAMIŞTI ÖKÜZLER..