fatih kısaparmak balon baskılı balon Kur`an Ziyafeti... Vakit`e yaraşır bir kampanya... ( HASAN KARAKAYA ) - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kur`an Ziyafeti... Vakit`e yaraşır bir kampanya... ( HASAN KARAKAYA )


CeVHeR
01-07-2008, 14:03
Hani, bir söz vardır; "misafir umduğunu değil, bulduğunu yer" derler... Bir ev sahibi, hele hele "Müslüman" bir ev sahibi, evine gelen "misafir"e en güzel yiyecekleri ikram eder, onu en güzel yataklarda yatırır... Kısacası, "misafirin rahat etmesi" için elinden geleni yapar... Evet, "elinden geleni" yapar... Eğer "imkânı" yoksa, eğer "elinde ve evinde yoksa" ne yapsın?..
Herkes ister ki, misafirine "ziyafet" versin... Kimine göre; sadece kuş sütünün eksik olduğu bir sofra "ziyafet"tir, kimine göre ise "peynir-ekmek" sunmak!..
İşte Vakit de bir "ziyafet" sunuyor okuyucusuna... "Kur'an ziyafeti" sunuyor...
Geçen hafta "anons"larını gördüğünüz ve Cumartesi gününden bu yana da "kupon"larını yayınladığımız "kampanya"mız, okuyucularımız tarafından büyük ilgi gördü.

HERKESE KUR'AN ZİYAFETİ
"7'den 77'ye Vakit okuyan herkese" sunduğumuz "Kur'an Ziyafeti" gerçekten de "Vakit'e yaraşır" bir kampanya oldu.
"Farklı kıraati" ile hemen herkesin takdirini kazanan ünlü Hafız Abdüssa~med'in kendi görüntüsüyle okuduğu "kısa sureler" ve Hafız Mustafa El-Lahuni'nin sesinden sureler, öyle umuyorum ki; çok hoşunuza gidecek.
Dedik ya;
Her ev sahibi, kendi evinde ve kendi mutfağında olanları ikram eder... Bizim evimizde Kur'an var... Ve biz, "Kur'an ziyafeti" sunuyoruz okurlarımıza...
39 gün sonra vereceğimiz bu "ziyafet"ten, inşaallah herkesin "kalbi" doyar...

"MEDYA LİNCİNDEN KAçTIM"
Biz geçen hafta sadece "vereceğimiz hediye"nin değil, insanların maruz kaldığı "linç"lerin örneklerini de sunduk.
Bu "linç"lere, "yargısız infaz"lara geçmeden önce, bir hususun altını çizmek istiyoruz:
Bilirsiniz... "Mermeri delen, suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir" şeklinde bir söz vardır... Son derece doğru bir söz... Mermeri delen, gerçekten de "damlaların sürekliliği"dir!..
Malûm; Vakit hakkında, "kartel medyası"nın öteden beri bilinçli olarak yürüttüğü bir kampanya var... Hemen her fırsatta, bizim için, "hedef göstermek"ten tutun da "sert ve radikal" oluşumuza kadar bir sürü iftira ve suçlama yöneltiyorlar!..
Bunu, "sürekli" yapıyorlar ki, kafalara böyle bir "imaj" yerleşsin!..
Peki, Vakit'in yaptığı "hedef göstermek"tir de, kendilerinin yaptığı "yargısız infaz"lara, "linç girişimleri"ne ne demeli?..
İşte 2 Ocak tarihli manşetimiz:
"Yargıdan değil, medya lincinden kaçtım!"
Kim diyor bunu?..
Konya'da gerçekleştirilen El-Kaide operasyonu çerçevesinde 2 ayrı mahkemeden tutuklama kararı olan ve medyanın "El-Kaide Türkiye sorumlusu" olarak lanse ettiği Haydar Kırkan diyor... Haydar Kırkan, geçtiğimiz günlerde Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya gelerek teslim olmuş. Mahkeme Başkanı Kenan Seyran, Kırkan'a şimdiye kadar neden teslim olmadığını sormuş... O da, "Medya lincinden kaçtım" demiş...
Düşünebiliyor musunuz;
Bir insan, "yargı"dan değil, "medya linci"nden kaçıyor!.. Zira, medya onu "El Kaide Türkiye sorumlusu" olarak lânse etmiş!..
Eğer kaçmasa, o da, "diğer hedef gösterilenler" gibi hemen gözaltına alınacak ve boş yere "9 ay tutuklu" kalacaktı!..
öyle olmadı mı?..
"El Kaide evinde Yıldız Takımı eğitimi" başlıklı haberler üzerine onlarca kişi tutuklandı ve "tam 9 ay tutuklu kaldıktan" sonra, ilk duruşmada "tahliye" edildiler!..

"MEDYA, HAYATIMI KARARTTI"
Sadece Haydar Kırkan mı?.. Aynı operasyon çerçevesinde tutuklanan Naci Açış da, "medya linci yüzünden hayatı kararan" insanlardan!..
İşte, Naci Açış'ın söyledikleri:
"Medya, operasyonu yüzyılın suçluları yakalanmış gibi abartıp fotoğraflarımızı basınca, çevremizdeki insanlar bizden kaçar oldu. Hastalıklarım bir yana, çevrem ve sevdiklerimin hepsi benden uzaklaştı. Hayatım bitti. Evlenme planlarım suya düştü."
Bu sözlerin üzerine diyecek bir söz yok!..
Görüyorsunuz ya;
Kartel medyası; “ele veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı!”
Her fırsatta “Vakit’in hedef gösteren yayınlar yaptığı” iftirasını atıyorlar ama, kendilerinin hedef gösterdiği insanların hayatlarının nasıl karardığını, nasıl bir lince maruz kaldıklarını görmezden geliyorlar!..
Evet, kendilerini “sütten çıkmış ak kaşık” gibi gösteriyorlar, Vakit’i hedef göstermekle itham ediyorlar ama, kendilerinin “kararttıkları hayatlar”dan hiç bahis yok!..
İşte Vakit; bir yandan “Kur’an ziyafeti” sunarken, bir yandan da “kartel baskısı” ile mücadele ediyor... Evet, Türkiye’yi Nişantaşı’ndan ibaret sanan “Beyaz Türkler” ve onların “dindar insanlar”a yönelik baskıları ile...
Tabii, herkes “kendi görev”ini yapacak... Herkes, “üstlendiği misyon” doğrultusunda yayın yapacak!..
Bizim “görev”imiz, bizim “misyon”umuz belli... Biz; “Müslümana karşı müşfik, kafire karşı şedit” olmaya devam edeceğiz... Biz; “halkın gören gözü, işiten kulağı ve haykıran sesi” olmayı da sürdüreceğiz!..
Kim ne derse desin; “kem söz sahibine aittir” deyip, yolumuza devam edeceğiz!..
Selam, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizle...


Hasan KARAKAYA / VAKİT 07/01/2008

CeVHeR
01-07-2008, 14:08
Arkadaşlar galiba Hasan Karakaya' da bizim forumumuzu takip etmekte. 2-3 gün önce ak_mavish, Hasan Karakaya' nın biraz daha kısa yazılar yazması yönünde isteğini belirtmişti ve ben eski bir Vakit takipçisi olarak Hasan Karakaya' nın ilk kez bu kadar kısa bir yazı yazdığını görüyorum. Bu bir tesadüf müdür???
Ayrıca, aslında bu yazıyı eklemeyecektim, köşe yazısı mahiyetinde bir yazı olmamış sanki. Vakit' in editörlüğünün verdiği sorumlulukla reklam yapmış gibi biraz. Ama ben alıştım hergün Hasan KArakaya' nın yazılarını eklemeye. Kusura bakmazsınız inşallah...