Orijinalini görmek için tıklayınız : Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Kur'an-ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır. Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar. Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar" âyet-i kerimesidir. Bir diğer âyet-i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır.
İslâm âlimleri, yukarıda mealleri yazılı âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadınların tesettürünün nasıl olması gerektiği konusunda pek çok beyanlarda bulunmuşlardır. Biz de âcizane, ulemânın bu beyanları ışığında "Kadının örtüsü nasıl olmalı?" konusunu şöyle bir gözden geçirelim. Malûmunuz geçen sayımızdaki tesettürle alâkalı yazımızda, Nur sûresi 31. âyet-i kerimeyi izaha çalışmıştık. Yazımızın sonunda da, yine kadının örtünmesi ile alâkalı Ahzab sûresi 59 âyet-i kerimeye kısaca değinmiş, âyet-i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradın ne olduğunu bir dahaki yazımızda detaylı olarak izah ederiz demiştik. İnşALLAH bu yazımızda bu konuyu izah etmeye gayret edelim.
CİLBAB
ALLAHu Teâlâ bu âyet-i kerimede mümin kadınlara, evlerinden çıkarken yabancı erkekler karşısında vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiştir. Bu hicab âyeti, geçen yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur. Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr-i avretten başka fazla bir örtünmedir. Dolayısıyla âyet-i kerimede geçen "Cilbab" kıyafeti hakkında, müfessirler değişik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleşmişler ve "cilbab"dan maksadın; kadının elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bütün vücudu örten bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.
ALLAHu Teâlâ burada kadının örtünmesiyle alâkalı olarak pek çok elbise şekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir?.. Elbette bunun pek çok hikmetleri vardır. En önemli hikmeti ise, kadınların tesettüründe en ideal örtünme kıyafeti olmasındandır. Çünkü cilbab, kadını baştan ayağı kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açık kapı bırakmamaktadır. Böylece kadın ile, art niyetli, kötü düşünceli ve kalplerinde maraz olan kişiler arasına bir perde çekilmiş, bu tür ahlâksız kişilerin sataşmasına fırsat verilmemiş olacaktır. Nitekim bu maksat âyet-i kerimede de:
"Bu cilbabı giydiğiniz zaman ki durumunuz tanınıp eziyet edilmemenize daha uygundur." şeklinde zikredilmiştir. Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadınlara sataşıp tacizde bulunmayı bir huy edinmiş olan, alçak karakterli bazı kanı bozukları, örtü engelleyecek değildir. Fakat imanlı, temiz kadınların, bu tür şehevânî ve kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan şekil de budur. Hâl böyle olunca, kadın bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açık bir vebal yüklenmiş oldukları ortaya çıkar.
Peki, kadının dış örtü örtmesi gerektiğinden söz eden bu ayet-i kerimede, örtünme için belli bir şekil ve model var mıdır? Yani kadının dış örtüsü nasıl ve ne şekilde olmalıdır?..
KUR'AN-I KERİM'DE ÇARŞAF GEÇİYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalı olarak Nur sûre'si 31. âyette geçen "başörtüsü" (hımar-humur) ve Ahzab sûresi 59. âyette geçen "Dış giysi" (cilbab-celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkıyor. Birincisi; saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne serbest bırakılan "başörtüsü"dür. İkincisi ise: "Dış giysi" olup, bunun şekli de iki türlü tarif edilmiştir. Başörtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça bir giysi veya başörtüsünün altında, boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânın bu konudaki beyanlarına geçmeden önce, hazır yeri gelmişken bazı Müslüman kardeşlerimizin sıkça sorduğu "Kur'an-ı Kerim'de çarşaf geçiyor mu?!" sorusuna açıklık getirelim.
Evet, Kur'an-ı Kerim'de çarşaf geçiyor!
Çarşafın adresi ise, Ahzab sûresinin 59. âyet-i kerimesidir. Şayet, "Bu âyet-i kerime çarşaftan değil, cilbabdan bahsetmektedir." derseniz, şöyle açıklayayım. Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadır. "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ın çoğuludur. Cilbab ise, Türkçe'de çarşaf mânasına gelir. Bu arada, "Kur'an'da çarşaf geçmiyor." diyenler, şayet birebir "çarşaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doğru söylüyorlar, Kur'an'da "çarşaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarşaf" Farsça bir kelimedir. Ama Türkçemizde de kullanılmaktadır. Oysa Kur'an-ı Kerim Arapça indirilmiştir. Yani bu mantığa göre, yanlış anlaşılmasın ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de Ya nasıl geçer? "Salât ve savm" şeklinde geçer.
TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.
Ulemâ âyet-i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşALLAH şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır."
"Tepeden tırnağa örten giysidir."
"Çarşaf ve peçedir."
Âyet-i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf-i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.
Elmalılı, âyeti kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." Demektedir.
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir.”
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir
Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide es-Selmani'ye, "Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."
Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."
Ebu's Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarşaftır." denildi.
Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."
ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler. Açıkça "çarşaf" demeyen müfessirler ise, âyet-i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır. Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, "ehram, peştamal dolama, şalvar atkı" gibi farklı isimlerle de zikredilmektedir. Tabi-î bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir. İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır. Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir.
Bu arada, âyet-i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olması" gibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir. Çünkü esas itibariyle örtünmek, ALLAH'ın emri ve dinin gereğidir.
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyet-i kerimede ALLAHu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:
"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun". ( Tahrim 6 )
Gerçekten çok güzel bir konuya değinmişsiniz , tereddütleri olanların delillerle ikna olmalarını sağlayacak bir yazı çok teşekkürler +beğeni
Çarşaf giymek her kadının harcı değildir. Hele bu zamanda! Çarşaf bir hanım için haktır! Gerçek giyisisi odur.
hafız_28
08-01-2007, 14:29
Çarşaf giymek her kadının harcı değildir. Hele bu zamanda! Çarşaf bir hanım için haktır! Gerçek giyisisi odur.
kesinlikle bir hanımı en güzel gizleyen çarşaftır.ama nefsi yenip hakkını verebilmek her kişinin harcı değil er kişinin harcıdır ;)
bu konuya değindiğiniz için teşekkür ediyorum Allah razı olsun
manifesto
08-01-2007, 21:32
Meseleyi ÇARŞAFA dolamadan hallettik sanırım
Kur'anda TESETTÜR vardır ve kadın ve erkeğin avret denilen yerlerini örtmesi hem kur'anın hem sünnetin hem islam şeriatının emridir
İlk müslümanlardan bugüne kadar müslüman inanan kadın bu emre uymuştur
ÇARŞAF osmanlı coğrafyasına Tanzimat dönemi ile İRAN dan girmiş o döneme kadar GELENEKSEL Türk ve Osmanlı kıyafetler ile örtünenler özellikle doğuda Çarşafı tercih etmeye başlamıştır
Ama şunu unutmamalı KERAMET çarşafta değil ;D
Çünkü Özellikle Yahudi dönmesi dediğimiz kesim uzun yıllar boyunca kendi kadınlarına da ÇARŞAF giydirmişlerdir
Meseleyi ÇARŞAFA dolamadan hallettik sanırım
Kur'anda TESETTÜR vardır ve kadın ve erkeğin avret denilen yerlerini örtmesi hem kur'anın hem sünnetin hem islam şeriatının emridir
İlk müslümanlardan bugüne kadar müslüman inanan kadın bu emre uymuştur
ÇARŞAF osmanlı coğrafyasına Tanzimat dönemi ile İRAN dan girmiş o döneme kadar GELENEKSEL Türk ve Osmanlı kıyafetler ile örtünenler özellikle doğuda Çarşafı tercih etmeye başlamıştır
Ama şunu unutmamalı KERAMET çarşafta değil ;D
Çünkü Özellikle Yahudi dönmesi dediğimiz kesim uzun yıllar boyunca kendi kadınlarına da ÇARŞAF giydirmişlerdir
keramet çarşafta olamyabilir ama sanırım hak onda
kesinlikle asıl kadın kıyafeti çarsaftır.. ama nefsimizi yenip giyemiyoruz :-\ giyenlere helal olsun
Çarşaf giymek her kadının harcı değildir. Hele bu zamanda! Çarşaf bir hanım için haktır! Gerçek giyisisi odur.
kesinlikle bir hanımı en güzel gizleyen çarşaftır.ama nefsi yenip hakkını verebilmek her kişinin harcı değil er kişinin harcıdır ;)
evet katılıyorum.. güzel bir konuya değinilmiş teşekkürler
ASLAN MASHADOV
08-07-2007, 20:25
MÜSLÜMAN ERKEKLER DÜŞÜNELİM...
SICAKLARDAN BUNALMAK BİZİM HADDİMİZE DEĞİL
ÇARŞAFLI VE BAŞÖRTÜLÜ HANIMLAR...
BU SIKINTIYI EN ÇOK ONLAR ÇEKİYORLAR...NEDEN?
ALLAH AŞKINDAN...!
RABBİMİZ İNŞALLAH BİZLERE ONUN YOLUNDA GİDENLERE HAYIRLAR NASİP EYLER...
BAŞÖRTÜSÜNE laf söylenen bir memlekette ÇARŞAF giyene helal olsun
unutmayın ki ÇANKAYA KÖŞKÜNDE ÇARŞAFA KARŞI OLANLAR VAR. AMA UNUTUUKLARI ŞU...
ÇANKAYADA ÇARŞAFLI BİR BAYAN FİRST LADY OLMUŞTUR.
Ravza_Ruveyda
08-31-2007, 00:37
Arkadaşlar Allah hakkıyla giyenlerden eylesin.
Kuran'da çarşaf ile ilgili bir ayet yok .Baş örtüsü veya çarşaf önemli olan onu hakkıyla taşımak . Dikkat edilmesi gereken bir konu bu . şimdi çevremde gördüğüm tesettürlü ama bunu hal ve hareketlerine yansıtmayan insanlar var.
Biz bayanlar ister örtülü ister değil hal ve hareketlerimiz ile bir müslüman bayanın nasıl olduğunu herkese anlatmalıyız değilmi ?
ahzap suresi 59. ayet çarşaf ayetidir orada "cilbab" diye geçer ama hangi sözlüğe bakarsanız cilbab'ın karşılı "çar,baştan ayağa giyilen örtü ve çarşaf "olarak geçer
AkSa- 34
08-31-2007, 03:52
Rasulullah (s.a.v.) şu iki kıyafeti yasakladı:
- Çok yüksek kıyafet
- Çok düşük kıyafet
bu ülkede neden biz hep tersine gidiyoruz ki!!!!
Rasulullah (s.a.v.) şu iki kıyafeti yasakladı:
- Çok yüksek kıyafet
- Çok düşük kıyafet
bu ülkede neden biz hep tersine gidiyoruz ki!!!!
yani???
AkSa- 34
08-31-2007, 04:29
Türkiye'de ayıplanmadan yaşamak isteyen birileri var gerçekten. Ama bunlar şortlu kızlar ve oğlanlar değil... Başını bağlayanlar, çarşaf giyenlerdir.
çok düşük ve çok yüksek kıyafetleri merak ettim de?
onun için "yani?" dedim
Ravza_Ruveyda
08-31-2007, 12:40
Bu konuda çok fazla yorum yapacak durumda değilim değerli kardeşim.
Ama Allah korusun olmayan şeyi olur gibi gösteremem. Size de bir şey söyleyemem. bu benim fikrim. ( aldığım eğitimlerden öğrendiğim bilgiler doğrultusunda)
Yorumunuz için Allah razı olsun . Ahzap süresinin tefsirine bakacağım inşaallah.
selametle.
CİLBAB: Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır. "Kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir." " Tepeden tırnağa örten giysidir", "Kadınların tesettür ettikleri her türlü elbise ve başka şeylerdir."
zeynep_akcin
10-03-2007, 22:53
çarşaf giymek gerçekten nefse çok ağır grlrn birşeydir.....giyebilenden Rabbim razı olsun......bizlere nasib olurmu bilmem.....ama Hak olduğu ve mükafatının çok büyük olduğundan eminim.....
ben gazetede okumuştum osmanlıda kadınlar için hangi kıyafet dine uygun olur demişler komisyon kurulmuş ve çarşaf belirlenmiş...dönem dönem güvenlik için yasaklanmış o ayrı...ama ben bu zamanda çarşaf giyebilenlerin iradelerine hayranım...Allah ecrini fazlasıyla verir inşallah!!!tabii biz çarşaf giymeyenlere de....
Ravza_Ruveyda
10-04-2007, 15:43
Hakkıyla giyinenlere bende hayranım. Ama çarşaf giyip sami yusuf konserine gidenlere değil :(
Rabbim herşeyi dine uygun yaşamayı nasip etsin İnşaallah ..
Hakkıyla giyinenlere bende hayranım. Ama çarşaf giyip sami yusuf konserine gidenlere değil :(
Rabbim herşeyi dine uygun yaşamayı nasip etsin İnşaallah ..
aslında katılıyorum . ama nedense iş kapanmaya gelince ya da çarşaf ya da islamın herhangi bir emrini yerine getirmeye gelince ya hep ya hiç olması isteniyor insanlardan. tabiki hakkıyla kapanıp ona göre hareketlerde bulunmak en güzeli. ama yine de yapılması gerekenleri hakkıyla yapamayıp yapmaya çalışanları da yermek doğru değil. uyarmak gerekir gerekli şekilde tabiki.. yanlış da ısrar edilmemesi açısından...
Ravza_Ruveyda
10-04-2007, 16:09
Feride canım sana katılyorum ama bazen bizler yanlış olduğunu bile bile yapıyoruz böyle şeyleri.
Bile bile yanlışa gidiyoruz ..Neyse Allah yardımcımız olsun.
selahattin_ay
10-05-2007, 20:52
cok guzel bir paylasim olmus Allah razi olsun +1
çarşaf en iyi örtünme şeklidir. ben çarflı değilim ama giyenlerede gıptayla bakarım. kimse onları eleştiremez ve çarşada gerek yok diyemez. sonuçta takva meselasi çarşaflı kadın pardesülü kadından daha takvalıdır.
Ahde Vefa
03-14-2008, 16:26
keşke herkes yapabilse dendiği gibi takva meselesidir.
ama biz ortam koşulları yüzünden anca başörtüsü takıp vücudumuzu örtüyoruz..
keşke onlar gibi olabilsek..
TÜRK EVLADI
03-14-2008, 16:34
Çarşaf giyen herkesle gurur duyuyorum...Özellikle de artık kızların iğrençleştiği ve ortalığın et pazarına döndüğü bu zamanda daha bir takdir ediyorum...
çarşaf giyenlere saygı duyuyorum.Takvanın çarşaflılarda fazla olduğu konusuna gelince yakın çevremde çarşaf giyen insanlar var.Çarşaf gyip beden örtüyolar belki ama malesef riyaya bulanmış kalplerini çarşafla kamufle edemiyorlar.Örtünmenin müslüman kadınlarında farz olduğunu hepimiz biliyoruz.Ama çarşafın farz olduğunu düşünmüyorum.Gerçekten takva sahibi tanıdığım hocalarım da var(fem) hiçbirsi çarşaf giymiyor.Sohbetlerinde kendimizden geçtiğimiz insanlar hepsi.Örtünmenin en güzeli pardüse ile olanındandır.Çarşafla daha çok dikkat çekiliyor...Amaç örtünmek illa çarşaf olması gerekmez...
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var ama, her defasında yanlış anlaşılmaktan korkuyorum
İslamda olup olmaması tabiki ulemalara bırakılması gereken bir konu.
Arapların yaşam tarzları kültürleri İslama geçtimi?
Buda islamı sonradan kabul eden diğer milletlere yansıdımı?
Bunlar ilginç ve düşünülecek sorular..
Çarşaf giydirmek, kadını tahrik unsuru görmek demektir bence.
Kadınlara çarşaf giydireceğimize, erkekler kalbini düzeltsin.
TÜRK EVLADI
03-14-2008, 16:49
Kur'an-ı Kerim'de bahsedilan çarşafın bizde şu anda kullanılan çarşaf olduğu kesin diye birşey yok zaten aslında...
Önemli olan el yüz ve ayaklar haricinde her yerin örtünmesi...
Bu yüzden de pardesü-başörtü ikilisiyni giyerek örtünmekle çarşaf giyerek örtünemk arasında bende fark görmüyorum...
Ama çarşaf giyen insanda bunu zevkten değil Sünnetlere ve farzlara en mükemmel şekilde uyabilmek için giyiyor...
KAmusal mışş
03-14-2008, 16:53
Çarşaf giyip kalpleri kötü fikirleri kötü olanlar var gibi yorumlardan hiç hoşlanmıyorum çünkü bahsettiğimiz konu tesettür konusu onlar ne güzel nefislerine yenik düşmeyerek en güzel şekilde örtünüyorlar biz onların yaptığını yapamıyoruz ve belki de bunu örtmek için ama kalbi kötü olanı var şusu var busu var diyoruz.Bırakın arkadaşlar kim ne dercede örtünmek isterse örtünsün.Bize onları tebrik etmek düşer bence.
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var ama, her defasında yanlış anlaşılmaktan korkuyorum
İslamda olup olmaması tabiki ulemalara bırakılması gereken bir konu.
Arapların yaşam tarzları kültürleri İslama geçtimi?
Buda islamı sonradan kabul eden diğer milletlere yansıdımı?
Bunlar ilginç ve düşünülecek sorular..
Çarşaf giydirmek, kadını tahrik unsuru görmek demektir bence.
Kadınlara çarşaf giydireceğimize, erkekler kalbini düzeltsin.
İyi de kardeş bu emir öncelikle peygamberimize gelmiş hanımlarına ve diğer hanımlara söylemesi için sizce (haşa) paygamberimizin kalbi bozukmuydu?
galiba yanlış anlaşıldım.Yazdıkalrım çarşaf giyen her insanın takvada üstün olduğunu gösterir yorumuna nazaran söylediğim birşeydi.Çarşaf giymeyi tercih edenlere saygı duyuyorum.Ama çarşaflı insanların takvası yüksektir tezine katılmıyorum...
Ahde Vefa
03-14-2008, 16:59
bencede haramdan kaçınmakla diğer kalp güzelliğini ayırt etmek gerek..
genelde kapalı olmayanlar "aman benm içim güzel " diye laf atarlar..
bükemediğin eli öpüceksin..
nefsine yenik düşüyosan yapana saygı duyup karalamıycaksın..
KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI?Kur'an–ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır.
Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar.
Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…" âyet–i kerimesidir. Bir diğer âyet–i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır.
İslâm âlimleri, yukarıda mealleri yazılı âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadınların tesettürünün nasıl olması gerektiği konusunda pek çok beyanlarda bulunmuşlardır. Biz de âcizane, ulemânın bu beyanları ışığında "Kadının örtüsü nasıl olmalı?" konusunu şöyle bir gözden geçirelim. Ayet–i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradın ne olduğunu İnşallah izah etmeye gayret edelim.
CİLBAB
Allahu Teâlâ bu âyet–i kerimede mümin kadınlara, evlerinden çıkarken yabancı erkekler karşısında vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiştir. Bu hicab âyeti, geçen yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur. Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr–i avretten başka fazla bir örtünmedir. Dolayısıyla âyet–i kerimede geçen "Cilbab" kıyafeti hakkında, müfessirler değişik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleşmişler ve "cilbab"dan maksadın; kadının elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bütün vücudu örten bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.
Allahu Teâlâ burada kadının örtünmesiyle alâkalı olarak pek çok elbise şekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir?.. Elbette bunun pek çok hikmetleri vardır. En önemli hikmeti ise, kadınların tesettüründe en ideal örtünme kıyafeti olmasındandır. Çünkü cilbab, kadını baştan ayağı kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açık kapı bırakmamaktadır. Böylece kadın ile, art niyetli, kötü düşünceli ve kalplerinde maraz olan kişiler arasına bir perde çekilmiş, bu tür ahlâksız kişilerin sataşmasına fırsat verilmemiş olacaktır. Nitekim bu maksat âyet–i kerimede de:
"Bu cilbabı giydiğiniz zaman ki durumunuz tanınıp eziyet edilmemenize daha uygundur." şeklinde zikredilmiştir. Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadınlara sataşıp tacizde bulunmayı bir huy edinmiş olan, alçak karakterli bazı kanı bozukları, örtü engelleyecek değildir. Fakat imanlı, temiz kadınların, bu tür şehevânî ve kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan şekil de budur. Hâl böyle olunca, kadın bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açık bir vebal yüklenmiş oldukları ortaya çıkar.
Peki, kadının dış örtü örtmesi gerektiğinden söz eden bu ayet–i kerimede, örtünme için belli bir şekil ve model var mıdır? Yani kadının dış örtüsü nasıl ve ne şekilde olmalıdır?..
KUR'AN–I KERİM'DE ÇARŞAF GEÇİYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalı olarak Nur sûre'si 31. âyette geçen "başörtüsü" (hımar–humur) ve Ahzab sûresi 59. âyette geçen "Dış giysi" (cilbab–celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkıyor. Birincisi; saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne serbest bırakılan "başörtüsü"dür. İkincisi ise: "Dış giysi" olup, bunun şekli de iki türlü tarif edilmiştir. Başörtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça bir giysi veya başörtüsünün altında, boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi… Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânın bu konudaki beyanlarına geçmeden önce, hazır yeri gelmişken bazı Müslüman kardeşlerimizin sıkça sorduğu "Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor mu?!" sorusuna açıklık getirelim.
Evet, Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor!
Çarşafın adresi ise, Ahzab sûresinin 59. âyet–i kerimesidir. Şayet, "Bu âyet–i kerime çarşaftan değil, cilbabdan bahsetmektedir." derseniz, şöyle açıklayayım. Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadır. "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ın çoğuludur. Cilbab ise, Türkçe'de çarşaf mânasına gelir. Bu arada, "Kur'an'da çarşaf geçmiyor." diyenler, şayet birebir "çarşaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doğru söylüyorlar, Kur'an'da "çarşaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarşaf" Farsça bir kelimedir. Ama Türkçemizde de kullanılmaktadır. Oysa Kur'an–ı Kerim Arapça indirilmiştir. Yani bu mantığa göre, yanlış anlaşılmasın ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de… Ya nasıl geçer? "Salât ve savm" şeklinde geçer.
TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.
Ulemâ âyet–i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşallah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır."
"Tepeden tırnağa örten giysidir."
"Çarşaf ve peçedir."
Âyet–i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf–i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.
Elmalılı, âyet–i kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." demektedir.(1)
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l–Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir."(2)
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir… Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide es–Selmani'ye, "…Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle…" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."(3)
Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."(4)
Ebu's–Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarşaftır." denildi. (5)
Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."
ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler. Açıkça "çarşaf" demeyen müfessirler ise, âyet–i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır. Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, "ehram, peştamal–dolama, şalvar–atkı" gibi farklı isimlerle de zikredilmektedir. Tabi-î bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir. İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır. Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir.
Bu arada, âyet–i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olması" gibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir. Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ın emri ve dinin gereğidir.
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyet–i kerimede Allahu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:
"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun"(6)
Dipnotlar:
1– "Hak Dini Kur'an Dili", c. 6, s. 337, 338
2– "Hulasatü'l–Beyan", c. 9, s. 3719
3– "Taberî Tefsiri", c. 22
4– "Bahru'l–Muhit", c. 5, s. 250
5– "Tacü'l–Aras", c. 1/186
6– Tahrim, 6
ben de size şunu hatırlatmak isterim ki dil değişken bir kavramdır.
bugün Türkçe sözlüklerde çarşaf anlamında geçen kelime, o günü düşünecek olursak başka bi anlama sahip olabilir.
herşeyden önce bir siyasi partinin forum sitesinde dinle ilgili bir bölüm olması bile çok büyük bir hatadır.
Lütfen olayları o günün şartlarına göre değerlendirelim böylece bu yanılgılara düşmemiş oluruz.
SAYGILARIMLA...
ben de size şunu hatırlatmak isterim ki dil değişken bir kavramdır.
Öyleyse bırakalım da Arapça'yı bilen İslam alimleri bu işi çözsün. Sen gidip Zekeriya Beyaza tabii olmakta serbestsin ama "ben Kur'an'a baktım başörtüsü yok" yollu cahil ve cesur, ne idüğü belirsiz, burada azcık tefsir, Kur'an, hadis külliyatı karıştıran insanların önünde kendini komik duruma düşürecek iddaalarda bulunma. Bilmiyorsan bence sus ... :-*
herşeyden önce bir siyasi partinin forum sitesinde dinle ilgili bir bölüm olması bile çok büyük bir hatadır.
Sebep alalım, mümkünse bilimsel, akılcı, ele avuca sığan birşey olsun ki cevap vermeye gerek duyabilelim. Slogan değil :-*
Lütfen olayları o günün şartlarına göre değerlendirelim böylece bu yanılgılara düşmemiş oluruz.
Buyurun değerlendirelim, bugünün şartları nedir, kim belirler, bu belirlenenlere neden uymak zorundayız, "uydurmaya" çalışanlar bu hakkı nerden alıyorlar, meşruiyetleri neye dayanıyor, önceden çarşaf giyiniyordu bugün ne değişti ki giyinmesine gerek kalmadı? :-*
ben de size şunu hatırlatmak isterim ki dil değişken bir kavramdır.
Öyleyse bırakalım da Arapça'yı bilen İslam alimleri bu işi çözsün. Sen gidip Zekeriya Beyaza tabii olmakta serbestsin ama "ben Kur'an'a baktım başörtüsü yok" yollu cahil ve cesur, ne idüğü belirsiz, burada azcık tefsir, Kur'an, hadis külliyatı karıştıran insanların önünde kendini komik duruma düşürecek iddaalarda bulunma. Bilmiyorsan bence sus ... :-*
herşeyden önce bir siyasi partinin forum sitesinde dinle ilgili bir bölüm olması bile çok büyük bir hatadır.
Sebep alalım, mümkünse bilimsel, akılcı, ele avuca sığan birşey olsun ki cevap vermeye gerek duyabilelim. Slogan değil :-*
Lütfen olayları o günün şartlarına göre değerlendirelim böylece bu yanılgılara düşmemiş oluruz.
Buyurun değerlendirelim, bugünün şartları nedir, kim belirler, bu belirlenenlere neden uymak zorundayız, "uydurmaya" çalışanlar bu hakkı nerden alıyorlar, meşruiyetleri neye dayanıyor, önceden çarşaf giyiniyordu bugün ne değişti ki giyinmesine gerek kalmadı? :-*
sizi tebrik ediyorumu tamda bende aynı şeyleri söyleyecektim arkadaşa. acaba akdol fetvalarını kimden alıyor? sayın Baykal dan mı? Baykal çıkıp Kur'anda baş örtüsü yoktur diyor hemen inanıyorlar. şimdide gelmişler bu konuda böyle yorumlar yapıyorlar. illginç
tam fitne fesat devri yani tessettüre eskisinden daha ihtiyaç var
sizi tebrik ediyorumu tamda bende aynı şeyleri söyleyecektim arkadaşa. acaba akdol fetvalarını kimden alıyor? sayın Baykal dan mı? Baykal çıkıp Kur'anda baş örtüsü yoktur diyor hemen inanıyorlar. şimdide gelmişler bu konuda böyle yorumlar yapıyorlar. illginç
tam fitne fesat devri yani tessettüre eskisinden daha ihtiyaç var
Hanım kardeşim bu arkadaşlar siyasi parti liderlerinin ve birkaç sözümonu islam teoloğunun (bana göre alim değiller) bir de kutb-ul azam Baykalın sözüne "her nedense" öyle itibar ediyorlar ki bize sadece sizin dini anlayışınız size bizimki bize demek kalıyor. Öyle ya ağzı torba değil ki büzülsün. Demek ki bunlar herkesten çok biliyormuş.
Dua etmek lazım, Allah'ın ayetlerini "küçük bir ücret karşılığında" çarpıtanları Allah bildiği gibi yapsın. Bunlara körü körüne inananları da bildiği gibi yapsın. Bir mazlumun bedduası tutar bakarsın...
İşin dikkat çeken boyutu din hürriyetimizi, eğitim hürriyetimizi sekteye uğratan bu güruh bir de gelip "Aaa Kur'anda başörtüsü yokmuş, ben okudum" vari ele avuca sığmaz iddalarla mağdur insanları takiyeci, yalancı konumuna düşürmesi.
Saygılı olmak ya da olmamak , işte bütün mesele bu.
Haddim olmayarak bende yorum yapmak istiyorum
Yüce kitabımızda geçen kelimenin şimdiki bildiğimiz çarşaf şekli olduğunu düşünmüyorum
Bencede zamanla kültürümüze karışmış bir giysi
Fakat en iyi örtünme şekillerinden olduğu kesin
Renk konusunda tutucu olmamamız gerek
Sıcak günleri hesaba katmamız lazım
Çünkü örtünmek eziyet görmek değil
Sıcak yaz günü siyah bir giysi pek yardımcı olmaz
Bence kalıplaşmış şekillerden çıkıp kendimize farklılıklar uygulamalıyız
Bizim örtümüzün şeklini kimse belirlemesin biz ayetler ışığında kendimiz tasarlıyalım
Hüküm açık vucut hatlarını belli etmiyecek bir dış kıyafet
sizi tebrik ediyorumu tamda bende aynı şeyleri söyleyecektim arkadaşa. acaba akdol fetvalarını kimden alıyor? sayın Baykal dan mı? Baykal çıkıp Kur'anda baş örtüsü yoktur diyor hemen inanıyorlar. şimdide gelmişler bu konuda böyle yorumlar yapıyorlar. illginç
tam fitne fesat devri yani tessettüre eskisinden daha ihtiyaç var
Hanım kardeşim bu arkadaşlar siyasi parti liderlerinin ve birkaç sözümonu islam teoloğunun (bana göre alim değiller) bir de kutb-ul azam Baykalın sözüne "her nedense" öyle itibar ediyorlar ki bize sadece sizin dini anlayışınız size bizimki bize demek kalıyor. Öyle ya ağzı torba değil ki büzülsün. Demek ki bunlar herkesten çok biliyormuş.
Dua etmek lazım, Allah'ın ayetlerini "küçük bir ücret karşılığında" çarpıtanları Allah bildiği gibi yapsın. Bunlara körü körüne inananları da bildiği gibi yapsın. Bir mazlumun bedduası tutar bakarsın...
İşin dikkat çeken boyutu din hürriyetimizi, eğitim hürriyetimizi sekteye uğratan bu güruh bir de gelip "Aaa Kur'anda başörtüsü yokmuş, ben okudum" vari ele avuca sığmaz iddalarla mağdur insanları takiyeci, yalancı konumuna düşürmesi.
Saygılı olmak ya da olmamak , işte bütün mesele bu.
ALLAH razı olsun çok güzel bir yorum. ALLAH herkeze doğru yolu göstersin
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 00:51
bu çevrilen ayetlerde ben çarşaf kelimesi falan görmedim. aslında başörtüsü de yoktur ama bazı istismarcılar Türkçeye o şekilde sokmuşlardır. sizler bilime göre kuran'ı değerlendirmiyorsunuz. O zamanlarda araplar üstlerine paçavralar giyiyorlar, kadınların tüm vücutları açıkta kalıyormuş. Hacca giden arkadaşlar var ise bilirler üstünüze giydiğiniz elbisenin altında çıplaksınızdır, havlu giyersiniz. Allah emretmiştir ki arap erkeklerinin kadınları taciz etmemesi ve kadınların rahat olması için elbiseleri olmayan arap kadınlarına vücutlarını örtün demiştir. Kuranda yazan herşeyi bugünkü teknobilig(teknoloji) ile değerlendirmek yanlıştır. Kuran kuşkusuz en kutsal ve en doğru kitaptır ancak o zamanın insanlarına öğüt edilen şeyler de taşır. Kaldı ki başörtüsü ile türban karıştırılmakta. Başörtüsü Türk kadınının geleneksel örtüsüdür, tarlada çalışırken, yemek yaparken engel olmasın diye takmıştır kadınımız. Türban ise sıkmabaştır, saç gözükmez ve şeriatın emridir.
Beyler!
Sizin kendinize mi güveniniz yok? yoksa Türk kadınının faziletine mi?
Kadınımız bizim en değerli varlığımızdır. Kadınımızın ayıp hiçbir yeri yoktur örtülemez. Namahrem yerlerle karıştırılmasın. Sizler faziletli Türk kadınına o şeriat, eşitsizlik, müslümanlığa ters, kokuşmuş karaçarşafları giydiremezsiniz. Çok istiyorsanız kendiniz giyin, modern Türk kadınını rahat bırakın!
niye inandığı gibi yaşamasın insan? dünyaya kaç kere geliyoruz.. sen dedin diye onlar çarşaflarını ben de başörtümü mü çıkaracağım? beğenmiyosun anladık bari hakaret etme.. bırak ben inandığım gibi yaşayım sen de.. neye inanıyosan artık.. ona göre yaşa.. bağnazlık yapıp milletin inandığı değerlere saygısızlık etme
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 13:10
sizler 3. sınıf insan muamelesini kendinize yakıştırıyorsanız hanımefendi, devam edin derim. Karaçarşaflılar erkeğin 3 adım ötesinden yürürler bilirsiniz. Hani nerede kaldı eşitlik? Sırf erkeklerin nefisleri kabarmasın diye saçlarınızı mı gizliyorsunuz? Erkekler saça bakarak tahrik mi oluyor? yada sizler erkeklere endeksli mi yaşıyorsunuz?
sizler 3. sınıf insan muamelesini kendinize yakıştırıyorsanız hanımefendi, devam edin derim. Karaçarşaflılar erkeğin 3 adım ötesinden yürürler bilirsiniz. Hani nerede kaldı eşitlik? Sırf erkeklerin nefisleri kabarmasın diye saçlarınızı mı gizliyorsunuz? Erkekler saça bakarak tahrik mi oluyor? yada sizler erkeklere endeksli mi yaşıyorsunuz?
Ben çarşaflı bir bayanım ve asla eşimin üç adım gerisinden yürümüyorum bilakis elele tutuşuyoruz :-*
Erkeklerin nefisleri kabarmasın diye değil Allah'ın(c.c) emri olduğu için örtünüyorum ama ne kadar anlatsam boş çünkü anlamazsınız anlamak istemezsiniz...
oturanboğa
03-23-2008, 14:51
elmalılı hamdi yazırın tefsirinde cilbabın bazı alimler tarafından çarşaf olarak yorumlandığı bazı alimler tarafındansa mahremlerin yanında giyilen kıyafetlerden farklı olarak namahremin yanında giyilen tesettüre uygun bir kıyafet olarak yorumlandığı yazıyor.çarşafınsa bazı alimlerce sadece tek gözü açık bırakabilecek şekilde olması gerektiği şeklinde yorumlandığı yazıyor.
tesettüre çok uygun bi kıyafet çarşaf ama günümüzde tesettürün tek bir unsuruna uymuyor. o da dikkat çekmek...dikkat çekmiceini bilsem biraz da tarzımdan taviz verebilsem çarşaf giyerdim
ayrıca da Kuranı Kerim'de örtünme erkeklerden sakınmak için farzdır diye bişey yok...müslüman kadınların müslüman olarak tanınmaları için farzdır...örtünen hiçbir kadın da kendini 3. sınıf insanmış gibi hissetmez...o dinin gereğini yerine getiriyodur ve bizim dinimiz kadını her zaman el üstünde tutmuştur.
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 14:54
Çarşaf çok başka birşey..engüzel giyinme şekli olabilir..ama nefis işin içine girince orada kalıyoruz maalesef..nefsine galip gelip çarşafı hakkıyla taşıyabilenlere gıpta ile bakıyorum ne mutlu onlara.. :)
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 15:11
kimin nasıl yorumladığı umrumda değil. Çarşaf allahın emri falan değil uydurmayın. Kuranda asla geçmiyor. Sizler herşeyi işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Ammavelakin geçmiş olsun. Küresel ısınma yazın sıcaklıkları uç noktalara taşıyacak. Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin. allah korusun sıcaktan ölürseniz de din için öldüm dersiniz.
kimin nasıl yorumladığı umrumda değil. Çarşaf allahın emri falan değil uydurmayın. Kuranda asla geçmiyor. Sizler herşeyi işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Ammavelakin geçmiş olsun. Küresel ısınma yazın sıcaklıkları uç noktalara taşıyacak. Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin. allah korusun sıcaktan ölürseniz de din için öldüm dersiniz.
Cehennemde yanmaktan iyidir küresel ısınma siz dert edinmeyin kendinize :D
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 15:17
Çarşafa Allah'ın emri demiyoruz zaten arkadaşım..Allah'ın emrettiği gibi örtünme şeklinde kişiye kalmış =) (ama engüzel örtünme biçimi sana göre olmasada şahsen öyle düşünüyorum ) :)
yalnız birşey söylemek isterim çarşaf giymedim bilmiyorum ancak pardesüde onunla eşdeğer gibi görerekten söylüyorum ne kadar sıcak olursa olsun,Sen eğer niçin örtündüğünü iyi bilenlerden isen Allah sana öyle bir sabır (sabır değilde güç diyelim) veriyorki yanındaki kapalı olmayan bayanlar sıcaktan terlerken sana birşey olmuyor=)
Tüm müfessirlerin yorumlarından yola çıkarak Kuran-ı Kerimde geçen 5 çeşit örtünme şekli var
1.çarşaf,cilbab
2.baştan aşağı bütün alınan bir örtü
3.şalvar pelerin
4.etek pelerin
5.yi şuan hatırlayamadım ama hatırlayınca yazarım bunlardan hangisini tercih edersen Yaratıcının emrine uymuş oluyorsun ki en önemliside bu...
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 15:36
peygamberimiz ne demiş? benim adıma yalan söz söyleyen cehennemden yerini hazırlasın demiş. hazırlayın yerinizi bakalım nasıl yanacaksınız. Çarşafmış falan da filan. Ne saçmalıyorsunuz allahaşkına sizler? kılla tüyle uğraşacağınıza, müslümanlığı günah sevap listesi haline getireceğinize adam gibi dininizi içinizde yaşayın, kafanızı bi kaldırın da bakın dünyada neler oluyor. Irakta 1 milyon müslüman öldürüldü sizler yok öyle örtünelim yok böyle bağlayalım, gırtlaktan bağlayın da kurtulalım!
Mehmet akif üzerinden siyaset yapmayı biliyorsunuz ama şehit kanlarıyla sulanan topraklarınız satılıyor karşı çıkmıyorsunuz.
biz size kuranın emri değil diyoruz, bilimsel konuşuyoruz, siz şeyhi ulemayı dinliyorsunuz! ilahiyat profç bahriye üçok kuranda türban yok, oruç farz değil dedi diye bombalanmadı mı?
Ey benim okuyup araştırmayan halkım! kaldırın artık kafanızı kaldırın bu kıl tüy meselelerinden! Peygamberimiz demiş: ilim çinde olsa gidip alınız! sizler yakınınızdaki kitapçılara gitmeye üşeniyorsunuz, erkeksiz sokağa çıkamıyorsunuz' bu ne rezalet allahaşkına! iran olmak istiyorsanız Mustafa Kemal'in ülkesinde işiniz ne? devrimleri almıyorsa kafanız ne arıyorsunuz üniversitelerde? sizler bilim yerine şıh şeyh dinliyorsunuz. Hani nerede peygamberimizin öğütleri?
Çarşaflı bayanlar dürüst cevap verin; kaçınız bilimle uğraşıyor? kaçınız kitap okuyor? kaçınız düşünebiliyor? kaçınız şıh şeyh laflarıyla yaşıyor? kaçınız erkeklerin kölesi gibi görüyor kendisini? Hanginiz Mustafa Kemal'i okuyup anlayabildiniz?
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 15:44
benim anlamadığım birşey var kusura bakmayın kıl,tüy diyorsunuz siz çarşafa mı yoksa örtünmeye mi karşısınız..
Peygamber efendimizin hadisi şarifini yazmışsınız her müslümanın bunu bilmesi lâzım bizde haberdarız elhamdülillah..Peygamber efendimiz adına uydurulmuş hadis te belirten görmedim..
dünyada olanlardan haberimiz var siz kafanızı yormayın bize ders vermek yerini önce kendinize bakın,kendinizi düzeltin,bizim üstümüze düşen sorumluluğu bize bırakın müsadenizle..
Allah insana en belirgin özellik olarak düşünmeyi vermiş..şükürler olsun biz onu becerebiliyoruz..ki burdayız ;)
peygamberimiz ne demiş? benim adıma yalan söz söyleyen cehennemden yerini hazırlasın demiş. hazırlayın yerinizi bakalım nasıl yanacaksınız. Çarşafmış falan da filan. Ne saçmalıyorsunuz allahaşkına sizler? kılla tüyle uğraşacağınıza, müslümanlığı günah sevap listesi haline getireceğinize adam gibi dininizi içinizde yaşayın, kafanızı bi kaldırın da bakın dünyada neler oluyor. Irakta 1 milyon müslüman öldürüldü sizler yok öyle örtünelim yok böyle bağlayalım, gırtlaktan bağlayın da kurtulalım!
Mehmet akif üzerinden siyaset yapmayı biliyorsunuz ama şehit kanlarıyla sulanan topraklarınız satılıyor karşı çıkmıyorsunuz.
biz size kuranın emri değil diyoruz, bilimsel konuşuyoruz, siz şeyhi ulemayı dinliyorsunuz! ilahiyat profç bahriye üçok kuranda türban yok, oruç farz değil dedi diye bombalanmadı mı?
Ey benim okuyup araştırmayan halkım! kaldırın artık kafanızı kaldırın bu kıl tüy meselelerinden! Peygamberimiz demiş: ilim çinde olsa gidip alınız! sizler yakınınızdaki kitapçılara gitmeye üşeniyorsunuz, erkeksiz sokağa çıkamıyorsunuz' bu ne rezalet allahaşkına! iran olmak istiyorsanız Mustafa Kemal'in ülkesinde işiniz ne? devrimleri almıyorsa kafanız ne arıyorsunuz üniversitelerde? sizler bilim yerine şıh şeyh dinliyorsunuz. Hani nerede peygamberimizin öğütleri?
Çarşaflı bayanlar dürüst cevap verin; kaçınız bilimle uğraşıyor? kaçınız kitap okuyor? kaçınız düşünebiliyor? kaçınız şıh şeyh laflarıyla yaşıyor? kaçınız erkeklerin kölesi gibi görüyor kendisini? Hanginiz Mustafa Kemal'i okuyup anlayabildiniz?
http://www.akpartiforum.com/index.php?board=208.0
Buyrun burası benim bölümüm bu birrrr...
İkincisi biz zaten Kuran ve hadisle size cevap veriyoruz şimdi bunda anlamazsınız siz Kuran-ı kerim= yani Rabbimiz tarafından bize yollanmış yapacaklarımız ve yapmayacaklarımız hakkında ayetlerin bulunduğu ilahi kitap
Hadis-i Şerif=Peygamberimiz(s.a.v) sözleri
şimdi Kur'an–ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır.
Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar.
Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…" âyet–i kerimesidir. Bir diğer âyet–i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır.
Buyrun bu da Hadis-i şerif:Abdullah İbn-i Mes'ud (ra)'ın rivayet ettiğine göre Nebiyy-i Muhterem (sav) şöyle buyurmuştur:
................
"Kadın avrettir. Dışarı çıktığında şeytan onu gözetler (Fitneye sevk eder.) Kadının, Rabbinin rahmetine en yakın olduğu hâl, evinin içinde bulunduğu vakittir." (Tirmizî, İbn-i Hibbân)
Yukarıda bahsi geçen Ayet-i kerimeler ve Tirmizi ve İbn-i Hibbân rivayet ettiği hadis-i şerif gibi bu konudaki sair Ehadis-i nebeviyye; kadınların yuvalarında kalmalarını, zaruret ve ihtiyaç olmadıkça erkeklerin içine karışmamaları gerektiğini ve dışarı çıktıklarında namahrem erkeklere karşı çarşafa bürün¬melerini emretmektedir.
Yani yalan filan yok....
Bizler yok öyle örtünelim yok böyle bağlayalım demiyoruz bilakis siz bize dikte etmeye çalışıyorsunuz...
Bu arada Irakta ki kardeşlerimiz için siz ne yaptınız biz hiç değilse dua ediyoruz...
evet haklısınız Kuran- ı kerimde örtü yok namaz yok oruç yok çünkü örtü "cilbab" olarak oruç "savm" namaz da "salat" olarak geçiyor bunu da aklı kıt olanlar yok diye yorumluyor altınada bilim diye imza atıyor...
Diğer sorularınıza cevap vermem gerekirse evimde kütüphanem var ve devamlı eklmeler yapıyorum ayrıca 3 kütüphaneye üyeyim haftada 4-5 kitap okuyorum eminim ki sizden fazladır verdiğim linke bakarsanız bilimle ne kadar iştigal ettiğimi de anlarsınız...
UMARIM............
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 16:00
hayde yine konu çarşaftan çıktı partimize ulaştı..buyrun =) bizde bir söz vardır kötü söz sahibine aittir diye..
siz yazılan yorumları okumuyorsunuz..bizde sizi kaale alıp sorularınızı cevap veriyoruz..
Aklın kimde olduğu belli siz bildiğiniz yolda devam edin..önceden kemalistim deseydiniz ona göre konuşurduk..konunun burda bitmesi iyi oldu çünkü kitap okuyun,bilimle ilgilenin vesaire diyerek öneri(!) yazmışsınız (kendinizce) ancak verilen cevapları okumaktan acizsiniz....Selametle..
"ne kadar anlatırsanız anlatın anlattıklarımız karşımızdakinin anlayacağı kadardır" ;) malesef çokta kale almaya gerek yok...Evet kardeşim biz örtülüyüz yanıyooooz bikinili arkadaşlarımız ferah ee napalım yani.Bak sen muhabbete biz örtünün altında yanarken onlar ferah ferah sana mı dert oldu anlayamadım doğrusu.Ne denli küçük dünyanız var sizlerin.Medeniyet açmaksa bedeni oo sokaklar medeni dört ayaklılarla dolu. : :-*
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 16:36
Arkadaş okumuyor zaten..siteden çıkış yapıyor yazısını hazırlıyor ve giriş yapıp gönderiyor sonra tekrar çıkış yapıyor :D .. 8)
Arkadaş okumuyor zaten..siteden çıkış yapıyor yazısını hazırlıyor ve giriş yapıp gönderiyor sonra tekrar çıkış yapıyor :D .. 8)
:D :D :D
Haklısın valla yoksa bir insan nasıl bu kadar saf(p) olabilir diye düşünmeye başlayacağım ;D
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 16:50
Arkadaş okumuyor zaten..siteden çıkış yapıyor yazısını hazırlıyor ve giriş yapıp gönderiyor sonra tekrar çıkış yapıyor :D .. 8)
:D :D :D
Haklısın valla yoksa bir insan nasıl bu kadar saf(p) olabilir diye düşünmeye başlayacağım ;D
(bizim insanlarımızda vardır ya işine geleni alma huyu)bunu okuyabilir.. :D :D
neyse konu kapandı sanırım kimin neyi anladığı(savunduğu) ;)
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 17:08
yazdıklarınızın hepsini okudum ama cevap vermeye gerek görmedim. Anladığım kadarı ile parti olarak sizler yanlış hesaplara alışıksınız. kemalistim deseydinde ona göre konuşsaydık demişsiniz mesela azönce. buna ne cevap vermemi bekliyorsunuz? ayetleri yazmışsınız falanda filan. o ayetleri ben zaten biliyorum siz ne gazel okuyorsunuz. medeni olmayan insanlar medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar! sizler amerikanın, batının ayakalrı altında eziliyorsunuz.
Biz bilimle uğraşırken siz kılla tüyle uğraşın kardeşim, benden söylemesi.
yazdıklarınızın hepsini okudum ama cevap vermeye gerek görmedim. Anladığım kadarı ile parti olarak sizler yanlış hesaplara alışıksınız. kemalistim deseydinde ona göre konuşsaydık demişsiniz mesela azönce. buna ne cevap vermemi bekliyorsunuz? ayetleri yazmışsınız falanda filan. o ayetleri ben zaten biliyorum siz ne gazel okuyorsunuz. medeni olmayan insanlar medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar! sizler amerikanın, batının ayakalrı altında eziliyorsunuz.
Biz bilimle uğraşırken siz kılla tüyle uğraşın kardeşim, benden söylemesi.
Bilimin hangi dalıyla uğraşıyorsunuz merak ettim :D
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 17:12
sizinn kıl,tüy demenize bile biz saygı duyarak cevap verme zahmetini gösterdik..size kemalistim derken birşeyle imâ etmeye çalışmadım.(haddim de değil zaten) konuşmamda da değişiklik olmazdı. konuyu bir yerlere getirdiniz amacından saptı onun için telaffuzda bulundum..yanlış anlamanızı istemem =)
öneriniz için saolun.. ;) (dikkate alacağım 8) )selametle..
bu çevrilen ayetlerde ben çarşaf kelimesi falan görmedim. aslında başörtüsü de yoktur ama bazı istismarcılar Türkçeye o şekilde sokmuşlardır. sizler bilime göre kuran'ı değerlendirmiyorsunuz. O zamanlarda araplar üstlerine paçavralar giyiyorlar, kadınların tüm vücutları açıkta kalıyormuş. Hacca giden arkadaşlar var ise bilirler üstünüze giydiğiniz elbisenin altında çıplaksınızdır, havlu giyersiniz. Allah emretmiştir ki arap erkeklerinin kadınları taciz etmemesi ve kadınların rahat olması için elbiseleri olmayan arap kadınlarına vücutlarını örtün demiştir. Kuranda yazan herşeyi bugünkü teknobilig(teknoloji) ile değerlendirmek yanlıştır. Kuran kuşkusuz en kutsal ve en doğru kitaptır ancak o zamanın insanlarına öğüt edilen şeyler de taşır. Kaldı ki başörtüsü ile türban karıştırılmakta. Başörtüsü Türk kadınının geleneksel örtüsüdür, tarlada çalışırken, yemek yaparken engel olmasın diye takmıştır kadınımız. Türban ise sıkmabaştır, saç gözükmez ve şeriatın emridir.
Beyler!
Sizin kendinize mi güveniniz yok? yoksa Türk kadınının faziletine mi?
Kadınımız bizim en değerli varlığımızdır. Kadınımızın ayıp hiçbir yeri yoktur örtülemez. Namahrem yerlerle karıştırılmasın. Sizler faziletli Türk kadınına o şeriat, eşitsizlik, müslümanlığa ters, kokuşmuş karaçarşafları giydiremezsiniz. Çok istiyorsanız kendiniz giyin, modern Türk kadınını rahat bırakın!
bilmediğiniz konularda yorum yapmayın istersiniz Kur'an da namaz kılın der ama namazın nasıl kılıncağını anlatmaz peki biz bunu nereden öğreniriz? tabiki Efendimizin hayatından. Kur'an da örtünün der ama nasıl örtüneceğimizi biz Efendilerimizden öğreniriz. tabi türk kadını çok değerlidir. ve kıymetli olan saklanır. sizin paha biçilemez bir elmasınız olsa onu evinizin en gizli yerinde en özel kasalarda saklarsınız öyle savunmasız ortalığa bırakmaz sınız değilmi. işte biz değerli olduğumuz için niyeti kötü erkeklerin nazarlarından korunmak için sadece cinsi arzulara hizmet eden erkeklerin görünce şehvani isteklerini arttıracak bir maddeden ibaret olmamak için tesettürlüğüz bizi değerli yapanda bu
Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin.
yaa tartışmanıza dahil olmak istemiyorum ama bu ne yaa :D :D bikini ve mayoyla dininden taviz vermeden güneşlenecekmiş :D
Hıfz-ı lisan
03-23-2008, 17:37
Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin.
yaa tartışmanıza dahil olmak istemiyorum ama bu ne yaa :D :D bikini ve mayoyla dininden taviz vermeden güneşlenecekmiş :D
sen bilmezsin,biz bilmeyiz aa :D bizler kitap alıp okuyanlardan bile değiliz.. ;)
Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin.
yaa tartışmanıza dahil olmak istemiyorum ama bu ne yaa :D :D bikini ve mayoyla dininden taviz vermeden güneşlenecekmiş :D
Evet hatta öğlen vakti girince kalkacak namazını kılacak sonra yatacak güneşlenecek iftarınıda Bordeaux şarapları ile açacak ama dininden taviz vermeyecek :D :D :D
anladım şimdi :D
napalım cahillik işte. öğrenecez zamanla :D
ümitli_bekleyis
03-23-2008, 17:52
Hakaret içeren söylemler tarafımdan silinmiştir.Lütfen yorum yaparken birbirimizi kırmamaya , rencide etmemeye , saygılı olmaya özen gösterelim.Aksi takdirde silinmeye devam edilecektir.
cerrahpaşa'ya hacettepe'den selamlar. ne sen cerrahpaşalı olduğun için ne de ben hacettepeli olduğum için burdaki diğer insanlardan üstün değiliz haddimizi bileceğiz. tek sen akıllı değilsin biz de düşünüyoruz okuyoruz. terbiyesizliğe başlama insan gibi yaz fikrini.
beğenemedik tabiiki dini bez parçasına filan indirgemiyoruz dinde örtünme de var okumak da. dini nefsine göre yorumlamak yok ama. biz kadını aşağılamıyoruz, örtünmek isteyen örtünür istemeyen örtünmez biz karışamayız diyoruz. çıkıp da bikini ile dinden taviz vermemeyi bir arada kullanırsan tabii güler herkes. ayrıca soytarılar gülmez, güldürür(sen daha iyi biliyorsundur)..
Üstad kusura bakma biz ancak bu kadar anlayabiliyoruz :-X :D
Ama bizler için üzülmeyin o temiz vicdanınız ve tam imanınızla dua edin belki iyileşiriz :D
Kadını eşya formatında gören sizlersiniz söylermisiniz neden en basiti bir araba fuarında illaki arabayı manken sergiliyor ve bir eşya gibi kullanılıyor.
Sağlıkta ki gelişmeleride yakından takip ediyorum ama söylediklerinizle alakalandıramadım işte akıllı insanın hali başka oluyor her konuyu istinasız getirip islama bağdaştırabiliyor bravo alkışlıyorum :D
güneşindoğduğuyer
03-23-2008, 18:03
Kardeşim sizleri düşünemeyen, zavallı, aşağılık bireyler olma yolundan çevirmek isteyene saldırıyorsunuz. hacettepeli ol olma umrumda değil bana hangi bilimle ugrastıgımı sordular ondan söyledim.
kalıplaşmış, kulaktan duyma şeyleri bana anlatmayın çok duydum. size bunları söyleyen, kendisine alim diyenlere sizde söyleyin ki biraz daha farklı şeyler öğretsinler, herkese aynı şeyler olmuyor. bak mesela düşünmeyi öğretebilir, böylece herkesin farklı fikirleri olur. basmakalıp konuşmaz kimse dimi haaaaaaaaaaaaaaaaaaacettepeli? =)
basmakalıp konuşmuyoruz burda herkes düşüncesini söylüyor ama aklın yolu bir işte napalım ceeeeerrahpasalı =)
murat kurt
03-23-2008, 18:08
yazdıklarınızın hepsini okudum ama cevap vermeye gerek görmedim. Anladığım kadarı ile parti olarak sizler yanlış hesaplara alışıksınız. kemalistim deseydinde ona göre konuşsaydık demişsiniz mesela azönce. buna ne cevap vermemi bekliyorsunuz? ayetleri yazmışsınız falanda filan. o ayetleri ben zaten biliyorum siz ne gazel okuyorsunuz. medeni olmayan insanlar medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar! sizler amerikanın, batının ayakalrı altında eziliyorsunuz.
Biz bilimle uğraşırken siz kılla tüyle uğraşın kardeşim, benden söylemesi.
Kardeşim sizleri düşünemeyen, zavallı, aşağılık bireyler olma yolundan çevirmek isteyene saldırıyorsunuz. hacettepeli ol olma umrumda değil bana hangi bilimle ugrastıgımı sordular ondan söyledim.
kalıplaşmış, kulaktan duyma şeyleri bana anlatmayın çok duydum. size bunları söyleyen, kendisine alim diyenlere sizde söyleyin ki biraz daha farklı şeyler öğretsinler, herkese aynı şeyler olmuyor. bak mesela düşünmeyi öğretebilir, böylece herkesin farklı fikirleri olur. basmakalıp konuşmaz kimse dimi haaaaaaaaaaaaaaaaaaacettepeli? =)
Seni anlıyoruz.Yani anlamaya çalışıyoruz.
Sen bu sistemin bu hale getirdiği insan.
Sana acıdım.Kızamadım.
Bilim mi diyorsun?
Senin gibilerin idare ettiği üniversitelerin haline bak.
Ama sana söyleyeceklerimin hepsini sen zaten biliyorsun.
Senin adın güneşin doğduğu yer ama sen güneşin doğduğu yere düşmansın
Ne diyeyim Selamet bul
Fasl-ı Gül
03-23-2008, 18:16
Dini konularda ülkemizde "ahkam kesen" ne kadar çok insan var. Evet din kimsenin tek elinde değil lakin "bilim yapmaktan" bahseden insanların bilimin yanına uğramayacak yorumlardan bahsetmeleri ne kadar da dikkat-i calibtir. Hadislerden misal veren arkadaşımız acaba başörtüsü ayetinin inzaliyle beraber toplumdaki değişmeyi gösteren hadislere de vakıf mıdır? merak ediyorum doğrusu. Dini konularda bütüncül yaklaşımlardan uzak cımbızla hüküm çıkarma faaliyetleri yaygınlaştıkça ve işi erbabına bırakmadıkça biz daha çok başörtüsünü konuşuruz. "Kılla tüyle" uğraşmayın diyen insanlar neden toplumun tek gündem maddesi "kadınların başörtüsü" imiş gibi davranıyor. Evet bence de kimse uğraşmasın başörtüsüyle. Başörtüsünün hükmü bellidir. Peygamberimiz döneminden beri kadının örtünmesi vardır ve hala devam etmektedir. Durum böyle iken birileri nasıl Kur'an'da başörtüsünün olmadığını iddia edebilir şaşıyorum. sözüm ona bilimsel kafaların(!) yanlışta bu kadar ısrarcı olmaları da büyük bir tezat değil midir? Düşünmeden geçemiyorum.
Moedrnliğin ölçüsü nedir? merak ederim. "sizler amerikanın, batının ayakalrı altında eziliyorsunuz." diyen arkadaş kendi cümleleri içinde bir tezat oluşturmuyor mu acaba? merak ediyorum. doğru ya "Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken" tabirinin Batı ile hiç alakası yoktur!!!!!!!! Faziletli türk kadınının "fazilet "ölüçüsü tarih boyunca ne omuştur? acaba arkadaş hiç okuyup düşündü mü? Ahhh!! Bunları okumak doğrusu kahrediyor beni. Gençliğin tarihinden , geçmişinden kendi değerlerinden koparılmış olması üzüntü verici....
“Utanırdı süt ninem burnunu göstermekten,
Kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem.”
Keşke bilimsellikten bahseden insanların bilim yapacak kadar cesaretli olsalar...
selam olsun değerlerin esahip çıkan, değerlerinin savunucusu olan insanlara...
Kardeşim sizleri düşünemeyen, zavallı, aşağılık bireyler olma yolundan çevirmek isteyene saldırıyorsunuz. hacettepeli ol olma umrumda değil bana hangi bilimle ugrastıgımı sordular ondan söyledim.
kalıplaşmış, kulaktan duyma şeyleri bana anlatmayın çok duydum. size bunları söyleyen, kendisine alim diyenlere sizde söyleyin ki biraz daha farklı şeyler öğretsinler, herkese aynı şeyler olmuyor. bak mesela düşünmeyi öğretebilir, böylece herkesin farklı fikirleri olur. basmakalıp konuşmaz kimse dimi haaaaaaaaaaaaaaaaaaacettepeli? =)
Asıl size acıyorum kıyamet günü gelip hesapların görüleceği, asıl gerçekleri gördüğünüz zamanda sağa sola saldıracaksınız belki bizlerin yakasına yapışıp ağlayarak biliyordunuz bana niye anlatmadınız neden bana gerçekleri göstermediniz diye haykıracaksınız. bizde o zaman şu cevabı vereceğiz biz size anlatmaya çalıştık ama siz anlamadınız. biz İLAHİ ADALETE güveniyoruz bu dünyada başöertülülere çektirdiğiniz zulme sabrediyoruz ama siz bağırıp çağırıp ortalığı yıkıyorsunuz. unutmayın bu dünyanın öbür dünyasıda vardır. en ufak bir kötülük bile cezasını bulacaktır. bence oturup o kadar ahını aldığınız zulm ettiğiğiniz baş örtülü üniversite gençlerinin hakkını nasıl ödeyeceğinizi düşünün. Hiçbirşeyden korkmuyorsanız ALLAH tan korkun.
bu çevrilen ayetlerde ben çarşaf kelimesi falan görmedim. aslında başörtüsü de yoktur ama bazı istismarcılar Türkçeye o şekilde sokmuşlardır. sizler bilime göre kuran'ı değerlendirmiyorsunuz. O zamanlarda araplar üstlerine paçavralar giyiyorlar, kadınların tüm vücutları açıkta kalıyormuş. Hacca giden arkadaşlar var ise bilirler üstünüze giydiğiniz elbisenin altında çıplaksınızdır, havlu giyersiniz. Allah emretmiştir ki arap erkeklerinin kadınları taciz etmemesi ve kadınların rahat olması için elbiseleri olmayan arap kadınlarına vücutlarını örtün demiştir. Kuranda yazan herşeyi bugünkü teknobilig(teknoloji) ile değerlendirmek yanlıştır. Kuran kuşkusuz en kutsal ve en doğru kitaptır ancak o zamanın insanlarına öğüt edilen şeyler de taşır. Kaldı ki başörtüsü ile türban karıştırılmakta. Başörtüsü Türk kadınının geleneksel örtüsüdür, tarlada çalışırken, yemek yaparken engel olmasın diye takmıştır kadınımız. Türban ise sıkmabaştır, saç gözükmez ve şeriatın emridir.
Beyler!
Sizin kendinize mi güveniniz yok? yoksa Türk kadınının faziletine mi?
Kadınımız bizim en değerli varlığımızdır. Kadınımızın ayıp hiçbir yeri yoktur örtülemez. Namahrem yerlerle karıştırılmasın. Sizler faziletli Türk kadınına o şeriat, eşitsizlik, müslümanlığa ters, kokuşmuş karaçarşafları giydiremezsiniz. Çok istiyorsanız kendiniz giyin, modern Türk kadınını rahat bırakın!
bilmediğiniz konularda yorum yapmayın istersiniz Kur'an da namaz kılın der ama namazın nasıl kılıncağını anlatmaz peki biz bunu nereden öğreniriz? tabiki Efendimizin hayatından. Kur'an da örtünün der ama nasıl örtüneceğimizi biz Efendilerimizden öğreniriz. tabi türk kadını çok değerlidir. ve kıymetli olan saklanır. sizin paha biçilemez bir elmasınız olsa onu evinizin en gizli yerinde en özel kasalarda saklarsınız öyle savunmasız ortalığa bırakmaz sınız değilmi. işte biz değerli olduğumuz için niyeti kötü erkeklerin nazarlarından korunmak için sadece cinsi arzulara hizmet eden erkeklerin görünce şehvani isteklerini arttıracak bir maddeden ibaret olmamak için tesettürlüğüz bizi değerli yapanda bu
Konunun bamteline işaret eden bir ifade tarzı ile hasbihal ettiniz bizleri teşekkürler +1
doğru bamtelinden duyduğum bir ifade olabilir maşALLAH kuvvetli bir hafızanız var
kimin nasıl yorumladığı umrumda değil. Çarşaf allahın emri falan değil uydurmayın. Kuranda asla geçmiyor. Sizler herşeyi işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Ammavelakin geçmiş olsun. Küresel ısınma yazın sıcaklıkları uç noktalara taşıyacak. Modern kadınımız bikiniler ve mayolarla namusundan ve dininden en ufak taviz vermeden güneşlenirken ve serinlerken, sizler karaçarşafların içinde 40 derece sıcaklarda pişmeyi tercih edin. allah korusun sıcaktan ölürseniz de din için öldüm dersiniz.
tamam sen ayet olmadığına inan.. ben de olduğuna..
senin inancın gereği bayan arkadaşların canlarının istediği gibi dolaşsınlar.. benim de inancım gereği de ben başörtülü dolaşayım..
nasılsa haklı olan bi şekilde bi yerde kendini kanıtlar.. burda olmazsa başka bi dünyada.. eğer başka bir dünya inancın yoksa gücenme.. benim var.. ondan öyle dedim..
Hüdaverdi
03-23-2008, 20:29
Faydalı konu ama çarşafta yetmez,yetmiyorda malesef.
Çarşaflıya dahi laf atan,ona olmadık sıfatlar koyanlar var malesef.
Ak parti çanakkale gezisinde rast geldim,umarmama rağmen dile getirdiler hata ağır sözler söylediler.
Yazık.
Ak partili olcklar birde.
Çarşaflı birisine öyle bir sıfatı yakıştıran kimse kendi annesine bacısına hangi sıfatları yakıştırıyor diye merak etmiyor değilim.
oturanboğa
03-23-2008, 21:07
peygamberimiz ne demiş? benim adıma yalan söz söyleyen cehennemden yerini hazırlasın demiş.
peygamberimiz o sözü sadece bizim için söylememiş herhalde.sen de üstüne alınsan iyi olur.Allahın ayetini inkar etmek bi lafa bakıyo dimi.senin modern kadının isterse her tarafı açık gezsin bizi ilgilendirmez.bizim tercihlerimiz de seni ilgilendirmesin.
MEDENİ OLMAK AÇMAK DEMEKSE TENİ BEDENİ DESENİZE HAYVANLAR BİLE SİZDEN DAHA MEDENİ
Tüm müfessirlerin yorumlarından yola çıkarak Kuran-ı Kerimde geçen 5 çeşit örtünme şekli var
1.çarşaf,cilbab
2.baştan aşağı bütün alınan bir örtü
3.şalvar pelerin
4.etek pelerin
5.yi şuan hatırlayamadım ama hatırlayınca yazarım bunlardan hangisini tercih edersen Yaratıcının emrine uymuş oluyorsun ki en önemliside bu...
dildade bu bölümde çok güzel mesajların var kardeşim ama bu hepsindengüzel..+1
"Zaman gösterdi ki cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil...", hepsi bu.
Tüm müfessirlerin yorumlarından yola çıkarak Kuran-ı Kerimde geçen 5 çeşit örtünme şekli var
1.çarşaf,cilbab
2.baştan aşağı bütün alınan bir örtü
3.şalvar pelerin
4.etek pelerin
5.yi şuan hatırlayamadım ama hatırlayınca yazarım bunlardan hangisini tercih edersen Yaratıcının emrine uymuş oluyorsun ki en önemliside bu...
dildade bu bölümde çok güzel mesajların var kardeşim ama bu hepsindengüzel..+1
Teşekkür ederim eddie teveccühün ;)
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.