Ertuğrul ÖZGÜL
07-20-2010, 18:24
http://www.dunyabulteni.net/images/news/87444.jpg
SP lideri Kurtulmuş, aldıkları terbiye dolayısıyla medya önünde tartışmayacağını söyledi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, son seçimlerde yüzde 5.5 oy alan bir partinin kongresinin dünyanın hiçbir yerinde bu denli ilgi görmediğini belirtti. Kurtulmuş, "Saadet Partisi kongresi, bir önceki seçimde yüzde 5.5 almış olan bir parti olmasına rağmen, bu kadar çok siyasetin, kamuoyunun, medyanın gündemine geliyorsa, bunun bir tane karşılığı vardır. Bundan sonra Türkiye'nin iktidar alternatif Saadet Partisi'dir." dedi.
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, HAK –İŞ Başkanı Salim Uslu ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Kabulde konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin kamplaştıran, bölen, kavga eden bir siyaset üslubuna değil, bütün meselelere muhalefette de olsa, sanki iktidardaymış gibi elini, gövdesini taşın altına koyarak çözüm üretmeye çalışan bir siyasete ihtiyacı olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Bu siyaset üslubuna SP devam edecektir." diye konuştu.
Bir gazetecinin, 'Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e, sizin de başbakanlığa geleceğiniz yönündeki haberler medyada geniş yer buldu. Değerlendirmeniz ne olur?' şeklindeki sorusu üzerine Kurtulmuş, "Benim ya da partim hakkında yazılan yüzlerce makale var. Kimin hangi amaçla, hangi bilgiye dayanarak yazdığını bilmiyorum ve hiçbir yazarın görüşüne karşı hatta hiçbir habere karşı şu ana kadar bir şey söylemedim. Tamamen bir spekülasyon. Bu anlamda değerli yazarımızın kendi görüşlerini sarf ettiği bir makalesidir." açıklamasını yaptı.
Gazetecilerin, 'AK Parti mensuplarının özellikle hafta sonunda sizinle yakın ilgilendikleri yönünde köşe yazarının yazısı vardı. Sizin böyle bir koalisyon hesabı ile ilgili düşünceniz nedir?' sorusuna da Kurtulmuş, şu cevabı verdi: "Hayat sadece politikadan ibaret değil. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu gençlik yıllarından, kızı Meymune Davutoğlu'nu da bebeklik yıllarından bu yana tanırım. Dolayısı ile siyaseten görüşlerimiz farklı olabilir, çok farklı partilerde bulunabiliriz. Ancak sonuçta hayatta dostluklar var, arkadaşlıklar var. Hepimizin gündelik hayatta sürdürdüğümüz hayatımız var. Bu çerçevede eski bir arkadaşımızın düğününe gitmek doğal bir vesiledir. Meymune bizim yeğenimizdir. Onun düğününe gitmek doğal bir şeydir ve vazifemizdir. Orada eskiden beri tanıştığımız arkadaşlarla karşılaşmak da o düğünün icaplarından biridir."
Kurtulmuş, çok normal bir işi abartarak buradan politik sonuçlar çıkarmamak gerektiğini vurguladı.
Fatih Erbakan'ın olağanüstü kongreye yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, 11 Temmuz 2010 tarihinin kendisi için geride kaldığını söyledi. Kongrenin Türkiye kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi olmaya bugün bile devam ettiğini belirten Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir yerinde son seçimde yüzde 5 alan bir parti ile ne medya mensupları ne de siyaset çevreleri bu kadar yakın ilgilenir. Saadet Partisi kongresi, bir önceki seçimde yüzde 5.5 almış olan bir parti olmasına rağmen, bu kadar çok siyasetin, kamuoyunun, medyanın gündemine geliyorsa, bunun bir tane karşılığı vardır. Bundan sonra Türkiye'nin iktidar alternatif Saadet Partisi'dir. Herkes gözünü Saadet Partisi'ne dikmiştir ve Saadet Partisi'nin nasıl gelişme göstereceğini takip etmektedir." şeklinde konuştu.
"KİMSE KARDEŞLİK HUKUKUNU ZEDELEYECEK BİR TAKIM SÖZLERİ SÖYLEMESİN"
Bakış açısının 11 Temmuz değil, bundan sonraki Türkiye olduğunu ifade eden Kurtulmuş, iki liste çıkan her kongrede bazı kırgınlıklar ve maksadını aşan sözler olabileceğini kaydetti. Kurtulmuş, "Sadece prensip söylüyorum, hayat sadece politikadan ibaret değildir. Dostluklar, arkadaşlıklar, kardeşlikler var. Kimse, kardeşlik hukukunu zedeleyecek birtakım sözleri söylemesin; kimse de rica ediyorum 'sonradan yanlış anlaşıldım, onu kastetmemiştim' anlamına gelecek sözler söylemesin." dedi.
Olağanüstü kongre lafının telaffuz edilmesinin, bir takım ilave küskünlüklere, kırgınlıklara ve derin çatlaklara vesile olacağını dile getiren Kurtulmuş, "Onun için bu konuda herkesin itidalli olmasını, teenni içerisinde hareket etmesini tavsiye ederiz. Ayrıca Türkiye'de hukuk neyi gerektiriyorsa, onu da yerine getiririz." diye konuştu.
Olağanüstü kongre için kaç imza gerektiği yönünde açıklama yapmak istemediğini aktaran Kurtulmuş şöyle devam etti: "Kongre sonrasındaki mesele imza meselesi, tüzükte ne yazdığı meselesi değildir. Mesele, Türkiye'de Saadet Partisi'ni iktidara taşıyacak mıyız, yoksa Saadet Partisi'nin önüne bir takım engeller mi koyacağız meselesidir. Bizim vazifemiz, seçilmiş genel başkan olarak bu partiyi toplumdaki bu ivmeye cevap vererek, iktidara doğru hazırlamaktır."
Olağanüstü Kongreye gidilmesi ve başka bir genel başkan seçilmesi durumunda tepkisinin ne olacağının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Hukukun gereği neyse yaparız." ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, uzlaşma olup olamayacağı sorusuna ise "Biz parti içerisindeki meselelerimizi, öyle bir siyasi terbiye aldık ki, kamera önünde, medya önünde tartışmayız. Meselelerimizi kendi içimizde konuşuruz, ama bu tartışmaları kamuoyunun önüne taşımayız." diye konuştu.
Kaynak: Cihan
SP lideri Kurtulmuş, aldıkları terbiye dolayısıyla medya önünde tartışmayacağını söyledi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, son seçimlerde yüzde 5.5 oy alan bir partinin kongresinin dünyanın hiçbir yerinde bu denli ilgi görmediğini belirtti. Kurtulmuş, "Saadet Partisi kongresi, bir önceki seçimde yüzde 5.5 almış olan bir parti olmasına rağmen, bu kadar çok siyasetin, kamuoyunun, medyanın gündemine geliyorsa, bunun bir tane karşılığı vardır. Bundan sonra Türkiye'nin iktidar alternatif Saadet Partisi'dir." dedi.
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, HAK –İŞ Başkanı Salim Uslu ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Kabulde konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin kamplaştıran, bölen, kavga eden bir siyaset üslubuna değil, bütün meselelere muhalefette de olsa, sanki iktidardaymış gibi elini, gövdesini taşın altına koyarak çözüm üretmeye çalışan bir siyasete ihtiyacı olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Bu siyaset üslubuna SP devam edecektir." diye konuştu.
Bir gazetecinin, 'Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e, sizin de başbakanlığa geleceğiniz yönündeki haberler medyada geniş yer buldu. Değerlendirmeniz ne olur?' şeklindeki sorusu üzerine Kurtulmuş, "Benim ya da partim hakkında yazılan yüzlerce makale var. Kimin hangi amaçla, hangi bilgiye dayanarak yazdığını bilmiyorum ve hiçbir yazarın görüşüne karşı hatta hiçbir habere karşı şu ana kadar bir şey söylemedim. Tamamen bir spekülasyon. Bu anlamda değerli yazarımızın kendi görüşlerini sarf ettiği bir makalesidir." açıklamasını yaptı.
Gazetecilerin, 'AK Parti mensuplarının özellikle hafta sonunda sizinle yakın ilgilendikleri yönünde köşe yazarının yazısı vardı. Sizin böyle bir koalisyon hesabı ile ilgili düşünceniz nedir?' sorusuna da Kurtulmuş, şu cevabı verdi: "Hayat sadece politikadan ibaret değil. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu gençlik yıllarından, kızı Meymune Davutoğlu'nu da bebeklik yıllarından bu yana tanırım. Dolayısı ile siyaseten görüşlerimiz farklı olabilir, çok farklı partilerde bulunabiliriz. Ancak sonuçta hayatta dostluklar var, arkadaşlıklar var. Hepimizin gündelik hayatta sürdürdüğümüz hayatımız var. Bu çerçevede eski bir arkadaşımızın düğününe gitmek doğal bir vesiledir. Meymune bizim yeğenimizdir. Onun düğününe gitmek doğal bir şeydir ve vazifemizdir. Orada eskiden beri tanıştığımız arkadaşlarla karşılaşmak da o düğünün icaplarından biridir."
Kurtulmuş, çok normal bir işi abartarak buradan politik sonuçlar çıkarmamak gerektiğini vurguladı.
Fatih Erbakan'ın olağanüstü kongreye yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, 11 Temmuz 2010 tarihinin kendisi için geride kaldığını söyledi. Kongrenin Türkiye kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi olmaya bugün bile devam ettiğini belirten Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir yerinde son seçimde yüzde 5 alan bir parti ile ne medya mensupları ne de siyaset çevreleri bu kadar yakın ilgilenir. Saadet Partisi kongresi, bir önceki seçimde yüzde 5.5 almış olan bir parti olmasına rağmen, bu kadar çok siyasetin, kamuoyunun, medyanın gündemine geliyorsa, bunun bir tane karşılığı vardır. Bundan sonra Türkiye'nin iktidar alternatif Saadet Partisi'dir. Herkes gözünü Saadet Partisi'ne dikmiştir ve Saadet Partisi'nin nasıl gelişme göstereceğini takip etmektedir." şeklinde konuştu.
"KİMSE KARDEŞLİK HUKUKUNU ZEDELEYECEK BİR TAKIM SÖZLERİ SÖYLEMESİN"
Bakış açısının 11 Temmuz değil, bundan sonraki Türkiye olduğunu ifade eden Kurtulmuş, iki liste çıkan her kongrede bazı kırgınlıklar ve maksadını aşan sözler olabileceğini kaydetti. Kurtulmuş, "Sadece prensip söylüyorum, hayat sadece politikadan ibaret değildir. Dostluklar, arkadaşlıklar, kardeşlikler var. Kimse, kardeşlik hukukunu zedeleyecek birtakım sözleri söylemesin; kimse de rica ediyorum 'sonradan yanlış anlaşıldım, onu kastetmemiştim' anlamına gelecek sözler söylemesin." dedi.
Olağanüstü kongre lafının telaffuz edilmesinin, bir takım ilave küskünlüklere, kırgınlıklara ve derin çatlaklara vesile olacağını dile getiren Kurtulmuş, "Onun için bu konuda herkesin itidalli olmasını, teenni içerisinde hareket etmesini tavsiye ederiz. Ayrıca Türkiye'de hukuk neyi gerektiriyorsa, onu da yerine getiririz." diye konuştu.
Olağanüstü kongre için kaç imza gerektiği yönünde açıklama yapmak istemediğini aktaran Kurtulmuş şöyle devam etti: "Kongre sonrasındaki mesele imza meselesi, tüzükte ne yazdığı meselesi değildir. Mesele, Türkiye'de Saadet Partisi'ni iktidara taşıyacak mıyız, yoksa Saadet Partisi'nin önüne bir takım engeller mi koyacağız meselesidir. Bizim vazifemiz, seçilmiş genel başkan olarak bu partiyi toplumdaki bu ivmeye cevap vererek, iktidara doğru hazırlamaktır."
Olağanüstü Kongreye gidilmesi ve başka bir genel başkan seçilmesi durumunda tepkisinin ne olacağının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Hukukun gereği neyse yaparız." ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, uzlaşma olup olamayacağı sorusuna ise "Biz parti içerisindeki meselelerimizi, öyle bir siyasi terbiye aldık ki, kamera önünde, medya önünde tartışmayız. Meselelerimizi kendi içimizde konuşuruz, ama bu tartışmaları kamuoyunun önüne taşımayız." diye konuştu.
Kaynak: Cihan