fatih kısaparmak balon baskılı balon MHP'den Kur'an'a el basarak yemin teklifi - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : MHP'den Kur'an'a el basarak yemin teklifi


Necip Fazıl
11-09-2012, 01:14
http://www.habervaktim.com/resim/resim271873_1.jpg (http://www.habervaktim.com/haber/271873/mhpden_kurana_el_basarak_yemin_teklifi.html)

MHP'nin önerisine AK Parti'den itiraz: "Bu bir Hıristiyan geleneği.."

TBMM'de üç partinin oluşturduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda MHP'nin önerisine AK Parti karşı çıktı. MHP, uzlaşma komisyonuna Kur'an'a el basılarak yemin edilmesi önerisinde bulundu..

KUR'AN'A EL BASARAK YEMİN TEKLİFİ
MHP, yeni anayasa teklifinde yasama bölümüne ilişkin önerisini sundu. Öneride vekillerin 'kutsal kitap'a el basarak, "Demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti huzurunda, bütün mukaddesatım, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim" şeklinde and içmesini teklif edildi. Ancak MHP'nin bu önerisi komisyonda destek görmedi.

AK PARTİ'DEN İTİRAZ: "HIRİSTİYAN GELENEĞİ"
MHP önerisinin Hristiyan geleneği olduğunu ileri süren AK Partili üyeler, "Kutsal kitaba el basarak yemin etmek Hıristiyan geleneği. Bizde böyle bir gelenek yok. Sadece 1928 Anayasası'na kadar 'Vallahi' denmiş. Ama kutsal kitaba yemin olmamış. Kaldı ki inançsız insanlar neye el basarak yemin edecek" diyerek, teklife karşı çıktı.

MHP'nin teklifinde parlamenter demokrasinin devamı istenirken, başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı gibi tüm sistemlere kapı kapatıldı. Teröre bulaşan milletvekilinin dokunulmazlık kapsamı dışında tutulması da istendi.

Habervaktim

onurcan
11-09-2012, 01:25
Kur-an'a el bassa ne olur Kur-anı yaşamadıktan sonra ,, kendi egolarınıza Kur-anı karıştırmayın bari
bunlar gündem yaratmadır. ülke menfaatine bir tane yasa teklifi getirdinizmi? getirenlere destek oldunuzmu?sen onlardan haber ver...

Necip Fazıl
11-09-2012, 01:29
Ak parti'nin tutumu da çok ilginç hıristiyan geleneğiymiş size incile el basın demiyolar ki...

Hıristiyanlar ayin vs. de yapıyor ona bakarsak namaz kılmayalım mı yani...

Garibüzzaman
11-09-2012, 01:33
Kur'an'a el basarak yemin edilebilir mi? Bu yemin geçerli midir?



İslami manadaki yemin, genellikle Allah adına yapılır. Bu da “Vallahi, Billahi” gibi ifadelerin söylenmesiyle olur. Fakat bu arada başta Kur’an-ı Kerim ve Kabe olmak üzere mukaddesler üzerine yapılan yeminler de yemin mefhumuna girer ve bunlar üzerine yapılan yeminler geçerlidir.

Yeminler çok kere örf ve adete göre şekillenir ve ona göre yemin edilir. Bilhassa ülkemizde bölgeden bölgeye değişen pek çok yemin çeşitleri vardır. Kur’an-ı Kerim üzerine yapılan yeminler de adet haline gelmiş olan yeminlerden birisidir. Mesela, “Kur’an üzerine yemin ederim ki, Kur’an hakkı için şu işi mutlaka yapacağım veya yapmayacağım” şeklinde yemin etmek gibi... Hatta bu yemin halk arasında diğer yeminlerden daha büyük ve mes’uliyeti daha ağır bir yemin çeşidi olarak bilinir. Bir mesele üzerinde anlaşamayan, mutabakata varamayan taraflar birbirlerini Kur’an’a el basmaya davet eder. Zaten çok ciddi bir mesele olmadıkça ve insan haklılığından tam emin olmadıkça böyle bir yemine teşebbüs ve cesaret de edemez.

Meselenin fıkhi yönüne gelince; Kur’an’la yemin etmek caizdir ve bu yemin sayılır. Çünkü, Allah’ın ezeli bir kelamı olan Kur’an’la yemin etmek Allah’ın İzzet ve Celaline yemin etmek gibidir.

İbni Kudame el-Muğni isimli eserinde “Kur’an ile, ondan bir ayetle ve kelamullah ile yemin etmek yemin olur. İbni Mes’ud, Katade, İmam malik ve Şafii ve bütün ehl-i ilim aynı şeyi söylemişlerdir.” (el- Muğni, 9/407(7981. Mesele)

Yukarıda da ifadeye çalıştığımız gibi, Kur’an üzerine yemin denilince, insanlar “Mushaf‘” üzerine el basarak yapılan yemin olarak bilirler. Bu da bir çeşit Allah’ın Kelam sıfatı üzerine yemin etmektir ki, o da yemindir.

Sahih-i Buhari’yi 32 ciltlik eseriyle şerh eden İmam Bedrüddin Ayni şunları söyler:
“Bana göre, bir kimse Mushaf ile yemin ederse veya üstüne elini koyarsa veya ‘Bunun hakkı için’ derse, o yemin sayılır. Bilhassa yalan yere yapılan yeminlerin çoğaldığı ve halkın Mushafla yemin etmeye çok rağbet ettikleri bu devirde...” Bu vesileyle İmam Ayni’nin 1440 senesinde rahmet-i Rahman’a kavuştuğuna da belirtelim.

Son devir alimlerinden Allame Kemal de bu hususta şöyle der:
“Şüphesiz, Kur‘an-ı Kerimle yemin etmek şimdi adet haline gelmiştir. Öyle ise onunla yemin etmek yemin sayılır. Çünkü yeminler örf ve adete göredir.”

Bütün bu izahlar açıkça göstermektedir ki, Kur‘an üzerine el basılarak edilen yemin bağlayıcılığı olan ve bozulunca keffareti gereken yemin sınıfına girer.

Kaynak
(http://www.sorularlaislamiyet.com/article/2903/kur-an-a-el-basarak-yemin-edilebilir-mi-bu-yemin-gecerli-midir.html)


Yukarıda belirtildiği üzere Hristiyan geleneği değildir. Uçuk kaçık fetva verip kafa bulandırmasınlar. Bu önerinin red edilmesinin ne manaya geldiğini iyi biliyoruz.

_Ednâ_
11-09-2012, 01:34
Ak parti'nin tutumu da çok ilginç hıristiyan geleneğiymiş size incile el basın demiyolar ki...

Hıristiyanlar ayin vs. de yapıyor ona bakarsak namaz kılmayalım mı yani...

o sözdeki kasıt o değil, kutsal kitaba el basarak yemin etmek hristiyanların adeti deniyor,
çok doğru denmiş, büsbütün batıl bir inanç.

Garibüzzaman
11-09-2012, 01:39
Kur-an'a el bassa ne olur Kur-anı yaşamadıktan sonra ,, kendi egolarınıza Kur-anı karıştırmayın bari
bunlar gündem yaratmadır. ülke menfaatine bir tane yasa teklifi getirdinizmi? getirenlere destek oldunuzmu?sen onlardan haber ver...

Son yapılan yasa tekliflerinde MHP AK Partinin bastonu gibi siyasi politika izliyor. Çok rahatsızım bu durumdan. Hala neye destek oldunuz diye mi soruyorsun ?

Yıldırım
11-09-2012, 01:59
Yukarıda belirtildiği üzere Hristiyan geleneği değildir. Uçuk kaçık fetva verip kafa bulandırmasınlar. Bu önerinin red edilmesinin ne manaya geldiğini iyi biliyoruz.

Kur'an'ın üzerine yemin etmekle el basmak arasında ki farkı iyi anlamak gerekiyor. Sünnette var mı yeri? diye sormak lazım.Yada İslam tarihinde kimler Kur'an'a el basarak yemin etmiştir bunları araştırmak ve cevaplandırmak gerekir?
Benim naçizane bildiğim ne peygamberimizin döneminde, ne dört büyük halife döneminde nede Osmanlıda böyle bir uygulama, ritüel yoktur.
Bu arada gerçekten Ak Parti'nin teklifi reddetmesinin ne manaya geldiğini çok merak ettim zira siz çok iyi bildiğinizi yazmışsınız.

Garibüzzaman
11-09-2012, 02:17
Kur'an'ın üzerine yemin etmekle el basmak arasında ki farkı iyi anlamak gerekiyor..


Fakat bu arada başta Kur’an-ı Kerim ve Kabe olmak üzere mukaddesler üzerine yapılan yeminler de yemin mefhumuna girer ve bunlar üzerine yapılan yeminler geçerlidir.






Meselenin fıkhi yönüne gelince; Kur’an’la yemin etmek caizdir ve bu yemin sayılır. Çünkü, Allah’ın ezeli bir kelamı olan Kur’an’la yemin etmek Allah’ın İzzet ve Celaline yemin etmek gibidir.

İbni Kudame el-Muğni isimli eserinde “Kur’an ile, ondan bir ayetle ve kelamullah ile yemin etmek yemin olur. İbni Mes’ud, Katade, İmam malik ve Şafii ve bütün ehl-i ilim aynı şeyi söylemişlerdir.” (el- Muğni, 9/407(7981. Mesele)

Yukarıda da ifadeye çalıştığımız gibi, Kur’an üzerine yemin denilince, insanlar “Mushaf‘” üzerine el basarak yapılan yemin olarak bilirler. Bu da bir çeşit Allah’ın Kelam sıfatı üzerine yemin etmektir ki, o da yemindir.

Fark nedir ? İlahiyatçı değilim, bu mevzuda farklı fikirler varsa dinleyebilirim. Kuran üzerine yemin etmek bu yukarıdaki açıklamaya göre caiz, el basarak yemin etmek bu da yukarıdaki açıklamaya göre caiz ve herhangi bir batıl inaçtır veya hristiyan geleneğidir diye bir ibare yok. MHP'nin öneriside kutsal kitaba el basarak yemin edilsin ? Fark nedir ?

Ertuğrul ÖZGÜL
11-09-2012, 02:33
Mhp'nin saçmalarından birisi işte... yahu adam Kur'anı Kerime inanmıyorsa el bassa ne olur basmasa ne olur.. şerefi üzerine yemin ediyor.. adam da yok ki ondan sonra tutamıyor işte... bence bu yemin konusunda genl çerçeve olmakla beraber herkes en değer verdiği şey üzerine yemin etmeli ki etkili olsun... mhp zamanında başörtü ile ilgili teklif sundu partimize kapanma davası açıldı... yemezler bu oyunları artık... gidin parkta oynayın derim mhpli şahıslara..

Yıldırım
11-09-2012, 02:47
Fark nedir ? İlahiyatçı değilim, bu mevzuda farklı fikirler varsa dinleyebilirim. Kuran üzerine yemin etmek bu yukarıdaki açıklamaya göre caiz, el basarak yemin etmek bu da yukarıdaki açıklamaya göre caiz ve herhangi bir batıl inaçtır veya hristiyan geleneğidir diye bir ibare yok. MHP'nin öneriside kutsal kitaba el basarak yemin edilsin ? Fark nedir ?




Siz bayağı bir şartlanmışsınız.Ya caiz olma(ma) konusunda yeterli bilginiz yok yada yazdıklarımı tam anlamıyla okumuyorsunuz.O yüzden biraz daha açık yazacağım.
Hristiyanlara da kimse İncil'in üstüne elinizi koyup yemin edin demedi.Sanırım Hristiyanlık açısından dokunursak daha iyi olur gibi bir algı tarafından ortaya atılmış bir ritüeldir.
Ben caiz değildir deyip fetva vermiyorum.
Böyle yaparsan dinden çıkarsın, günaha girersin yeminin olmaz da demiyorum.
Sorduğum tek soru bunun peygamberimiz dört halife yada Osmanlı'da bir uygulaması var mı?
Yada " elini Kur'an'a koy yemin et" diye bir hadis, ayet yada bir alimin görüşümü var?
Yazdıklarımı tekrar okursan elini Kur'an'a koyup yemin edersen günaha girersin gibi bir ifadem yok.

Ekstra açıklama:
Teklifin Hristiyan geleneği olması caiz değildir anlamına gelmez.
----------------------
Bu arada çok iyi bildiğinizi söylediğiniz Ak Parti'nin reddetme sebebini de açıklarsanız çok sevinirim.

Garibüzzaman
11-09-2012, 04:17
Ben zaten yeterli bilgim olduğunu iddia etmedim. Sahih geçerli bir siteden kaynak gösterdim. Amacın suallerin yelpezasini genişletip, ana temadaki tutarsız muhalefitinizi bertaraf etmek. Araştırıp bulsam, yine muhalefet edeceğine eminim. Kusura bakma, sebepsiz bir münazarada seni susturabilmek için programımı bozup, yeni araştırmalara geçemem.

Osmanlı devletin döneminde uygulandı mı ?
Peygamber Efendimiz(s.a.v) hiç yemin etti mi ?
İttihat ve Terakkiciler hiç yemin etti mi ?
4 Halifeden Yemin eden var mı ?
Osmanlı Devletinde Kadılar, mahkeme huzurundaki yemini nasıl teşkil ediyorlar ? :olmaz:



Kısaca laf cambazlığı ile mevzuyu şarampole yuvarlamak istiyorum de, tartışmayı burada noktalayalım.
.

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 15:43
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/534626_4545351919295_1397090039_n.jpg

Yuh olsun AKP'li milletvekillerine!..Bu resimlerden ibret alın yahu!...

Her ne kadar MHP Mmilletvekilleri Kur'an'a el basarak yemin edilsin diye söylemişlerse de onların bu görüşleri nasıl hıristiyan geleneği olabilir ki?Kur'an ile yemin etmek hırıstiyan geleneği ile ne alakası varmış? Biri bunu izah etsinde görelim bakalım ne diyecek?

Ben MHP'li de değilim ama MHP'lilerin o görüşüne katılıyorum.Mecliste bazı tabular yıkılmalıdır.

LAİK DÜZENE GÖRE YEMİN BEŞ PARA ETMEZ.SIKIYSA KUR'AN'A GÖRE YEMİN ETSİNLER.AKP BUNA CESARET EDEMİYORSA O ZAMAN O MECLİSİ TERKETSİNLER DİYORUM...

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 15:51
http://media.dunyabulteni.net/250x190/2011/06/12/meclis-i-mebusan-1908-ii-abdulhamid-locada-1.JPG

http://www.dunyabulteni.net/resim/250x190/2011/06/28/yeminjpg.jpg

Kuran’a inanmadığını söyleyerek yemin etmeyen İttihatçı
Osmanlılığa ve Kur’an’a inanmadığını, böyle bayat ve halk ağzına yakışan ifadeler uğruna canını feda edemeyeceğini beyan etmiş bu sözler üzerine cemiyet merkezinden kapı dışarı edilmişti




Emre Gül-Tarih Dosyası/Dünya Bülteni
II. Abdülhamit yönetimine karşı oluşan muhalefetin bir parçası olan gizli örgütlenmelerin ilki İstanbul’da Gülhane parkındaki Askeri Tıbbiye’de oluşmuştur. 4 Haziran 1889’ de “İttihad-ı Osmanî” adıyla bu cemiyeti kuranlar: Konyalı Hikmet Emin, Arapkirli Abdullah Cevdet, Diyarbakırlı İshak Sükuti, Ohrili İbrahim Ethem(Temo), Kafkasyalı Mehmet Reşit adlı beş talebedir.
İttihad-ı Osmanî, İtalyan devrimci Carbonari örgütü örnek alınarak hücreler halinde kurulmuştur. Cemiyetin maksadı, Devletin gittiği yolun çöküş olduğunu ve bunun baş sorumlusunun padişah olduğunu, etrafındakilerin de onun cinayetlerine vasıta olduğunu halka anlatmak, vatan ve milleti içinde bulunduğu tehlikeli durumdan kurtarmak için gereken her türlü fedakârlığı yapmaktı.
Cemiyete üye olmak yeminle olurdu
Bunun için önce kendileri birbirine yemin vermişler ve gizli olarak yemin etmek şartıyla üye kaydına karar vermişlerdi. Cemiyetin ilk çalışmaları daha çok yeni üyeler kazanmak, gizli toplantılar yapmak ve özgürlükçü yayınları okumaktan ibaret kaldı. Sivil ve askeri okullara, orduya, devlet dairelerine, serbest mesleklere sızmaya çalışan cemiyetin üye sayısı 1893 yılına gelindiğinde 900’e varmış bulunuyordu. Jön Türkler olarak da adlandırılan bu muhaliflerin düşüncesinin temeli bir “Osmanlı Vatanı” ve “Osmanlı Milleti” meydana getirerek farklı etnik grupları barındıran imparatorluğu parçalanma ve çöküşten kurtarmaktı. Fransız İhtilalı ile başlayan milliyetçilik akımı Yunan, Sırp, Romen, Bulgar, Ermeni, Arap ve Kürtleri etkisi altına aldı. Bu akımdan en geç etkilenen unsur ise Türkler oldu. Sonraki dönemde “İttihat ve Terakki Cemiyeti” adını alacak bu örgütü kuran Jön Türkler de milliyetçi akımın etkisiyle yayınlarında Türkçülük ve ulusal kültürün korunması gibi konulara yer vermekle birlikte çok uluslu imparatorluğu kurtarma amacında olduklarından ilk başlarda Osmanlıcılık ideolojisi ve siyaseti güttüler.
Mutlakıyet ve Abdülhamit idaresine karşı çıkmak, Kanun-u Esasi’nin yürürlüğe konmasını sağlamak ve Meşrutiyet’in ilanı gibi konulara öncelik veren bu cemiyete üye olabilmek için bir başkan ve iki üyeden oluşan tahlif heyeti(yemin heyeti) huzurunda merasimle yemin etmek gerekiyordu.
İşte bu noktada dönemin etkili şahıslarını bünyesinde toplamaya çalışan İttihatçılar, Osmanlıcılığı 1913’e kadar savunan ve çok uluslu yapının korunmasından yana olan Ziya Gökalp vasıtasıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olması için gönderilen Türkçülüğün önemli ismi Yusuf Akçura’nın yemin etmeme kriziyle karşı karşıya kaldılar.

http://www.dunyabulteni.net/resim/250x190/2011/06/28/cemiyet-merkezlerinden-biri.jpg

En başından beri Türkçülük söylemini savunan Yusuf Akçura, cemiyet merkezine geldiğinde kendisi için tahlif (yemin) malzemesi olarak bir masa, bir revolver, bir kama, bir Kur’an, üç kırmızı önlük, üç siyah peçe ve en önemlisi üç kişilik tahlif heyeti hazırlanmış, “dâhili cemiyet olmak için usulen yemin etmekliğiniz icab eder. Söylediklerimizi harfiyen ve kaimen tekrar ediniz” denilmiştir. “Dinim, vicdanım, namusum üzerine yemin ederim ki esas maksadı, İslamiyet’in tealisine ve Osmanlıların ittihat ve terakkisine çalışmaktan ibaret olan bu cemiyetin dâhili olduğum şu geceden itibaren her türlü usul ve kavaidine tatbik-i hareketle beraber hiçbir sırrını hariçten hiçbir kimseye hatta efrad-ı cemiyetten mezun olduklarımdan gayrısına katiyen faş etmeyeceğim. Yemin ederim ki millete hukuk-u hürriyetini bahşeden Kanun-u Esasi’nin tamamı tatbik ve dam-ı mer’iyetini maksat bilen cemiyetin kararlarını ve uhdeme tevdi edilecek olan vezaifini tamamen ifada tereddüt eylemeyeceğim. Hükümet-i hazıranın pençe-i zulmüne düşerek taht-ı tevkife alındığım halde dahi yine namusum üzerine yemin erdim ki etlerimi kemiklerimden ayıracak bir işkenceye çarpılacak olsam bile cemiyetin esrarını ve efraddan hiçbirinin ismini haber vermeyeceğim. Cemiyet efradından biri duçar-ı felaket olduğu takdirde kendisine ve ailesine vusum yettiği kadar nakden ve bedenen muavenette kusur etmeyeceğim. Şayet bunca taahhüdat-ı namuskaraneye rağmen hıyanet edecek olursam alçaklık edenlere nerede bulunursa bulunsun takibe memur edilen zabıta-i cemiyetin icra edeceği idam cezasına karşı şimdiden kanımı helal ederim. Vallahi ve Billahi”
Canını feda etmekten korktuğu için mi yemin etmemişti?
Şeklindeki yemin metininde “Osmanlı” ve “İslam” gibi kelimelere tesadüf eden Yusuf Akçura, Osmanlılığa ve Kur’an’a inanmadığını, böyle bayat ve halk ağzına yakışan ifadeler uğruna canını feda edemeyeceğini beyan etmiş bu sözler üzerine cemiyet merkezinden kapı dışarı edilmişti. Olaydan sonra cemiyetin hışmına ve takibine uğrayan Yusuf Akçura, yaşananları bilen İttihatçılar tarafından Osmanlılığa ve İslamlığa muhalif olduğu için değil, canını feda etmekten korktuğu için yemin etmemekle suçlanmıştı.
Kaynaklar
Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, İstanbul, 1996.
Kazım Karabekir, İttihat ve Terakki Cemiyeti, İstanbul, 1945.
Yahya Kemal Beyatlı, Siyasi ve Edebi Portreler, 1986


KAYNAK (http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=164980)

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 15:56
http://img.bugun.com.tr/ataturk-kur-an-uzerine-yemin-etmis_182228.jpg

Atatürk Kur'an üzerine yemin etmiş
Yakın tarihimizin üzerindeki sis perdesi ortaya çıkan tarihi belgelerle aralanmaya devam ediyor.




Mustafa Kemal Paşa’nın, Bandırma Vapuru ile Samsun’a gitmeden bir gün önce İstanbul’da, Kuran-ı Kerim üzerine el basarak yemin ettiği ortaya çıktı. Sultan Vahdettin’in huzurunda yemin eden Mustafa Kemal’in bu yemini 90 yıl sonra ortaya çıkan bir hatıratla gün ışığına çıktı.

Son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in döneminde Bahriye Nazırlığı ve Başyaverlik görevlerinde bulunan Ahmet Avni Paşa’nın kaleme aldığı çarpıcı detaylarla yüklü hatıratı, 90 yıl sonra ortaya çıkarıldı.

Yazar Osman Öndeş’in kaleme aldığı, “Vahdeddin’in Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor” isimli kitapta yer alan hatıratla, Vahdeddin’in Kurtuluş Savaşı’ndaki rolü ve Mustafa Kemal Paşa ile ilişkisine dair karanlıkta kalan birçok nokta aydınlandı. Kitapta yer alan bilgilere göre, Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa’yı, Osmanlı Ordusu’nun dağıtılması sürecini denetleme ve asayiş için görevlendirmeye karar veriyor. Vahdettin, Atatürk’e, üstleneceği görevi layıkıyla yerine getireceğine dair yemin ettiriyor. Yıldız Camii’ne gelen Mustafa Kemal, cuma selamında, 15 Mayıs 1919’da, Kuran-ı Kerim’e el basıp yemin ediyor.

İşte o yemin

Yemin olayı ise şöyle anlatılıyor: “Sadrazam Paşa, Yaver Paşa padişahın iki tarafında birer adım gerisinde idiler. Mustafa Kemal Paşa askeri duruşuna dini bir edâ dahi vererek ilerledi ve sağ elini Kuran-ı Kerim’in üzerine koyarak şu yemini eyledi. ‘Heyet-i Vükelaca tanzim olunup Padişah Hazretlerinin iradesine sunulan yirmi bir maddelik özel talimatta bana verilen yetkiler doğrultusunda padişah hazretlerimizin Anadolu vilayetlerindeki bütün mülki ve askeri memurlar üzerindeki teftiş ve tedkikat görevimi, padişah hazretlerinin müsaadeleri doğrultusunda iftiharla ve sahip olduğum yetkiler doğrultusunda tüm sadakatimle yapmaya gayret edeceğime vallâh billâhi.”

Vahdettin’in hayal kırıklığı

Yemin edildikten bir gün sonra, 16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Genel Müfettişi vazifesiyle 18 silah arkadaşıyla birlikte Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkıyor. Kitapta, Bandırma Vapuru’nu hazırlayan kişinin de Avni Paşa olduğu anlatılıyor.

Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun’a gidip Kurtuluş Savaşı sürecinin kıvılcımını çaktıktan sonra Vahdettin ve İstanbul’la ilişkileri koparmıştı. Avni Paşa, bu Vahdettin’in ülkeyi terk etmeden önce hem yakın çevresine hem de Mustafa Kemal’e serzenişte bulunduğunu anlatıyor. Avni Paşa, şunları yazıyor: “Anadolu’ya düşmanları defetmesi için görevlendirdiğimiz Mustafa Kemal’in ihtirası ve muvazaası karşısında kaldım. Her tarafımı istila eden kör ve nankörler arasında dolandım ve ıztırap içerisinde bunaldım. Bu şekildeki hilafete, kendimde ne direnme ve ne de itaat imkanını göremeyerek, ortalık sakinleşinceye kadar belirli bir süre için bu tehlikeli mıntıkadan uzaklaşmaya karar verdim.”

Ahmed Avni Paşa kimdir?

1878’de Batum’da doğan Ahmed Avni Paşa, 1897 Osmanlı-Yunan, Balkan Harbi ve Birinci Dünya Savaşları’na katıldı. Son padişah Vahdettin’in başyaverliği görevi ile Bahriye Nazırlığı görevlerini yürüttü. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924 yılında 150‘likler listesine dahil edilerek sürgüne gönderildi. Lübnan’ın sahil kasabası Cünye’ye yerleşti ve ölümüne kadar burada yaşadı.

VATAN GAZETESİ

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 15:58
Garibüzzaman kardeşim... Şimdi ikna oldunuz mu verdiğim delillere göre?...

_Ednâ_
11-09-2012, 16:25
Efendim birşeyleri şahit tutarak yemin etmek diye birşey var elbette,
zira Kur'anı Kerimde Rabbimizin hitaplarındada böylesi yeminler mevcuttur.
Lakin Kur'anı Kerimin üstüne el konularak yapılan yeminle, ağızla 'Kuranı Kerim üzerine yemin ederim' demek arasında hiçbir fark yoktur!
Toplumumuz bunu adet gelenek görenek bağlamında değerlendirmiş ve Kuranı Kerimin üzerine el basmayı sanki daha geçerli bir yemin gibi kabullenmiştir!
hayır asla ve kat'a Rabbimize karşı yapılan yemin, ister söz ile ağızdan çıkarak olsun, ister taşın üstüne el basarak olsun, ister suyun içine elini sokarak onu şahit tutsun,
kesinlikle arasında bir fark yok çünkü o yemin özünde Rabbimize karşı edilmiş bir yemindir!
ve o yemini eden ağızdan çıktığı vakit ondan mesul tutulur!
Ve ben böylesi riya kokan şeyleri şekilcilikten ibaret görüyorum!
Böylesi gösterişli yeminler kimseyi yemininde farklı kılmaz!

Yıldırım
11-09-2012, 17:10
Ben zaten yeterli bilgim olduğunu iddia etmedim. Sahih geçerli bir siteden kaynak gösterdim. Amacın suallerin yelpezasini genişletip, ana temadaki tutarsız muhalefitinizi bertaraf etmek. Araştırıp bulsam, yine muhalefet edeceğine eminim. Kusura bakma, sebepsiz bir münazarada seni susturabilmek için programımı bozup, yeni araştırmalara geçemem.

Osmanlı devletin döneminde uygulandı mı ?
Peygamber Efendimiz(s.a.v) hiç yemin etti mi ?
İttihat ve Terakkiciler hiç yemin etti mi ?
4 Halifeden Yemin eden var mı ?
Osmanlı Devletinde Kadılar, mahkeme huzurundaki yemini nasıl teşkil ediyorlar ? :olmaz:



Kısaca laf cambazlığı ile mevzuyu şarampole yuvarlamak istiyorum de, tartışmayı burada noktalayalım.
.
Yukarıda belirtildiği üzere Hristiyan geleneği değildir. Uçuk kaçık fetva verip kafa bulandırmasınlar. Bu önerinin red edilmesinin ne manaya geldiğini iyi biliyoruz.

Hristiyan geleneği olması caiz olmadığı anlamına gelmez.Aynı şekilde caizse Hristiyan geleneği değildir gibi bir sonuçta çıkarılamaz.
Kısıtlı "caiz ol(ma)ma" bilginizle bahsi geçen yemin tarzına "Hristiyan adetidir" denmesini "caiz değildir" olarak yorumlayıp muhalefetinizi bu noktadan yapmaktasınız.Bu bağlamda tutarsız olan sizin muhalefetinizdir.
Siz biraz caiz ne demek caiz olma ve olmama durumları ne şekilde olur vs. bu konulara yoğunlaşın vaktim yok diyorsanız da o zaman susun zira anlamadığınız bir konu hakkında hala tartışma peşindesiniz.Hadi bu konudan sizi kurtarayım ve bildiğiniz yerden 3. kez sorduğum soruyu yenileyeyim.Bildiğinizi iddia ettiğiniz Ak Parti'nin red sebebini bize açıklar mısınız?

Not:Bilmediğiniz konularda yorum yapmayınız çünkü verilen cevaplar sizlere (laf cambazlığı) kelime oyunu gibi gelebilir.

Ertuğrul ÖZGÜL
11-09-2012, 17:32
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/534626_4545351919295_1397090039_n.jpg

Yuh olsun AKP'li milletvekillerine!..Bu resimlerden ibret alın yahu!...

Her ne kadar MHP Mmilletvekilleri Kur'an'a el basarak yemin edilsin diye söylemişlerse de onların bu görüşleri nasıl hıristiyan geleneği olabilir ki?Kur'an ile yemin etmek hırıstiyan geleneği ile ne alakası varmış? Biri bunu izah etsinde görelim bakalım ne diyecek?

Ben MHP'li de değilim ama MHP'lilerin o görüşüne katılıyorum.Mecliste bazı tabular yıkılmalıdır.

LAİK DÜZENE GÖRE YEMİN BEŞ PARA ETMEZ.SIKIYSA KUR'AN'A GÖRE YEMİN ETSİNLER.AKP BUNA CESARET EDEMİYORSA O ZAMAN O MECLİSİ TERKETSİNLER DİYORUM...

Bekarsınya boşa karıları kolay kolay... öyle lafla olsaydı bu işler erbakan neler yapacaktı... mhpnin hangi zihniyetle bu teklifi yaptığını anlamayacak insan türü yoktur... anlamak isterse tabi... Uygulanan yemin sistemi düzensiz bende kabul ediyorum ama gaza gelipde böyle havalarda gezmekte uygun değil...

_Ednâ_
11-09-2012, 18:00
[QUOTE=MEÇHUL ADAM;1025748]https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/534626_4545351919295_1397090039_n.jpg


gerçekten hayret edilecek bir örnek olmuş!
bizler ibadetlerimizde ne zaman başka dinleri taklid eder olduk!

Efendimiz a.s.v. birgün saçlarını ortadan ikiye ayırarak tarayıp çıkıyor dışarı,
ve bir yahudininde aynı şekilde taradığını görünce eve geri dönüyor ve şeklini değiştirip tekrar çıkıyor...

Bizler başka dinleri taklid etmemekte bu kadar ince titiz davranan bir Peygamberin ümmetiyiz,

Biz kendisine özgün olan ve şekilcilikten uzak, şeklinden daha daha ziyade ibadetin özünü benimseyen bir dine sahibiz,
İstirham ediyorum bu dezenformasyon durdurulsun!

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 18:38
Laik düzende bir milletvekili mecliste Kur'an üzerine yemin etse bu batıl olur.Zira bu yemini tutmak istiyorsa laik düzenin tamamen değişmesi lazımdır ki işte o zaman bu yemin makbule geçsin.MHP milletvekili şuurlu olmadığı için böyle bir girişimde bulunmuştur.Açılımı dinen uygun olmuyor maalesef.

Her ne kadar mecliste Kur'an üzerine yemin etmesi polemiğe sebep olur.Zira bu laik sitemin bekası için yemin edilmez.Bu yüzden Allah katında mesuliyet altına girmiş olur.

Garibüzzaman
11-09-2012, 20:56
Hristiyan geleneği olması caiz olmadığı anlamına gelmez.Aynı şekilde caizse Hristiyan geleneği değildir gibi bir sonuçta çıkarılamaz.
Kısıtlı "caiz ol(ma)ma" bilginizle bahsi geçen yemin tarzına "Hristiyan adetidir" denmesini "caiz değildir" olarak yorumlayıp muhalefetinizi bu noktadan yapmaktasınız.Bu bağlamda tutarsız olan sizin muhalefetinizdir.
Siz biraz caiz ne demek caiz olma ve olmama durumları ne şekilde olur vs. bu konulara yoğunlaşın vaktim yok diyorsanız da o zaman susun zira anlamadığınız bir konu hakkında hala tartışma peşindesiniz.Hadi bu konudan sizi kurtarayım ve bildiğiniz yerden 3. kez sorduğum soruyu yenileyeyim.Bildiğinizi iddia ettiğiniz Ak Parti'nin red sebebini bize açıklar mısınız?

Not:Bilmediğiniz konularda yorum yapmayınız çünkü verilen cevaplar sizlere (laf cambazlığı) kelime oyunu gibi gelebilir.


Hala dilinde pelesenkleştirdiğin kelamları ısrar ve inatla tekrarlıyorsun. Caiz olup olmama konusunda takıldığım mevzular kaynak gösterdiğim siteden yardım alırım. Kaldı ki site, bu şekilde gerçekleştirilen bir yeminin geçerli ve sahih olduğunu, uygulanmaması durumunda kefarettinin gerekliliğini vurgulamış.

Senin derdin nedir ? Bu açıklama kafandaki sualleri bertaraf edecek mahiyette değil mi ?

MHP'nin teklifi gayet yerinde. AK Parti bu öneriye, öyle hassas ve tutarsız bir noktadan bahane uydurup, redddediyor. Sanki Diyanet İşleri Başkanlığından fetva aldılar. Hoş alsalar da ne olacak, ALEVİLİK İSLAMIN YOLUDUR diyen SARIKLI YALAKA bu hassas noktaya da, ilgili fetvayı çekinmeden verir.

Diğer bir konu, Ak Parti'nin bu yemini reddetmesi, şu an mecliste uygulanan bir yemin herhangi bir bağlayıcı yanının olmamasıdır, kısaca yemin edilen noktalara uyulmamasıdır.

Bir diğer konu, laik devlette bekası için yemin edilmez. Sütlaçtan bahane..!!! Yemini içeriği değiştirilir, sanki düzenleme yapılamayacak bir mevzu...!!





.

Yıldırım
11-09-2012, 21:12
Hala dilinde pelesenkleştirdiğin kelamları ısrar ve inatla tekrarlıyorsun. Caiz olup olmama konusunda takıldığım mevzular kaynak gösterdiğim siteden yardım alırım. Kaldı ki site, bu şekilde gerçekleştirilen bir yeminin geçerli ve sahih olduğunu, uygulanmaması durumunda kefarettinin gerekliliğini vurgulamış.

Senin derdin nedir ? Bu açıklama kafandaki sualleri bertaraf edecek mahiyette değil mi ?

MHP'nin teklifi gayet yerinde. AK Parti bu öneriye, öyle hassas ve tutarsız bir noktadan bahane uydurup, redddediyor. Sanki Diyanet İşleri Başkanlığından fetva aldılar. Hoş alsalar da ne olacak, ALEVİLİK İSLAMIN YOLUDUR diyen SARIKLI YALAKA bu hassas noktaya da, ilgili fetvayı çekinmeden verir.

Diğer bir konu, Ak Parti'nin bu yemini reddetmesi, şu an mecliste uygulanan bir yemin herhangi bir bağlayıcı yanının olmamasıdır, kısaca yemin edilen noktalara uyulmamasıdır.

Bir diğer konu, laik devlette bekası için yemin edilmez. Sütlaçtan bahane..!!! Yemini içeriği değiştirilir, sanki düzenleme yapılamayacak bir mevzu...!!
.

Güzel insan biz böyle yemin edilirse olmaz, caiz değildir demiyoruz.Bu bizim geleneğimizde yok diyoruz.Bunun için fetva filanda almak gerekmiyor.Alınsa da caizdir diyecekler.Burada ki şekilcilik Hristiyan geleneğidir.Hiçbir hadis yada bir ayet yok "elinizi koyun yemin edin" diye.Hal böyle olunca birileri bunu istediğinde "bu bir gelenektir" demenin neresi yanlış onu anlamış değilim.Bu yüzden Ak Parti'nin konuyu ele alış tarzı gayet makuldür.Siz hala yazdıklarımı anlamamış ve bir Hristiyan geleneğinin caiz olabileceğini kavrayamamışsınız.Biz sizin dediğiniz şeye itiraz etmiyoruz caiz değildir demiyoruz.Yani tutarsız olan Ak Parti'nin olayı ele alışı değil sizin " caizse Hristiyan adeti değildir" yaklaşımınızdır. Bu arada geçerli ve sahih yemin nedir Allah aşına:)
Yada geçersiz ve sahih olmayan yeminler nelerdir :)

Garibüzzaman
11-09-2012, 21:26
Yada geçersiz ve sahih olmayan yeminler nelerdir :)

Şu an parlementoda uygulanan yemin..

Necip Fazıl
11-09-2012, 21:38
Ak parti'nin yaptığı herşeye doğru demek çok ama çok yanlış her fırsatta söylediğim şeyi tekrarlamak isterim takım tutar gibi parti tutmanın anlamı yok...

Mhp'lileri kutluyorum 40 yılda 1 de olsa böyle doğru şeyler yapıyorlar...

Ak parti'nin son zamanlarda yaptığı yanlış işlerden birisi de bu açıklama olmuş yazık susup bişey söylemeseler daha iyiydi ama verilen demeçler çok yanlış... Ak parti'lilerin kendine çeki düzen vermesi gerekiyor hatırlayalım 1 hafta önce de İzmir teşkilatı ''kimsenin yaşam tarzına karışmıyoruz'' diyerek İstanbul'a turlar düzenleyip milletin nasıl rahat rahat içkisini içtiğini göstermeye çalışmıştı... Konuyla alakalı değil ama çeki düzenin şart olduğuna örnektir vesselam...

BlueMoon
11-09-2012, 21:40
daha önce cumhurbaşkanını yuhalamak hoş değil dediklerinde mhp yi takdir etmiştim. kuran-ı kerime el basıp yemin etme mevzusunda ise eğer samimi iseler güzel bir düşünce.

Yıldırım
11-09-2012, 22:27
Şu an parlementoda uygulanan yemin..

Gerçekten alemsiniz...
Sayenizde literatür canlandı :w:

MEÇHUL ADAM
11-09-2012, 23:10
Öncelikle anayasamızda ki "Türkiye cumhuriyeti laik devlettir" ibaresi kaldırılırsa işte o zaman şimdi ki mevcut yemin şekli değiştirilip Kur'an'a göre yemin edilebilir.Aksi takdirde bir çok polemiklere sebep olurlar.

BeldeiTAYYIBe
11-10-2012, 00:25
Polemik yapmak icin atilmis bir öneri adeta.

Mavera
11-10-2012, 00:37
Samimiyseler eyvallah ama mhp nin bu konudaki karnesi zayif.. gerci son zamanlarda bazi konularda olumlu bir tutumlari var ama yinede bahcelinin basinda oldugu bir mhp ye güvenemiyorum..