Ak_Urfalı
01-08-2010, 12:05
http://image.samanyoluhaber.com/Images/News/201017/98160.jpg
Muhalefetten çifte standart
Bugün "devlet sırrı" diyerek Özel Harpte arama yapılmasına karşı çıkan siyasetçilerimiz ve gazetecilerimiz acaba bir kaç yıl önce "devlet sırrı" diyenleri yerden yere vurmuş olabilir mi?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun aranmasına öfkeli. Kemal Anadol'a göre iktidar "cambaza bak" yapıyor.
Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı o odalarda ne olduğunu bilmiyor. Ama Anadol "Devlet Sırrı"nda ısrarcı. Hatta Seferberlik Tetkik Kurulu ile ilgili, haberlere yayın yasağı getirmeyen yargıyı da çifte standart uygulamakla suçluyor.
http://image.samanyoluhaber.com/Images/Resim/Images/News/20091015/video_galeri.jpg (http://videogaleri.samanyoluhaber.com/)
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan da bugün hakimlerin STK'da arama yapmasına mesafeli duruyor. Doğan, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun temelinin Atatürk tarafından atıldığını ileri sürüyor ve bu işte kasıt var diyor.
Aslında Anadol ile Doğan'ın bu fikir birlikteliği ilk değil. Kemal Anadol ve Yalçın Doğan 2004'te de devlet sırlarıyla" ilgili ortak kanaatler dile getiriyordu. Ama bugün söyledikleri ya da yazdıklarıya o günki görüşleri arasında 180 derecelik bir açı farkı var. Bugün "Devlet sırrı" deyip odaların hakime kapatılmasını isteyen ikilinin, 5 yıl önce "suç ve suçluların " devlet sırrı" perdesine gizlendiği kanaatinde oldukları ortaya çıktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivlerine göre Anadol'un verdiği soru önergesi sayısı tam 150. Bunlar arasında birisi dikkat çekiyor. Önergenin tarihi 2004. Konu Milli İstihbarat Teşkilatı'nın faydalandığı kişiler.
Anadol'un, 2004 Temmuz ayında sorduğu bu haklı sorulara hükmet adına dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu cevap vermiş.
Anadol bu "devlet sırrı" açıklamasından tatmin olmamış ve ikinci bir soru önergesi ile konuyu tekrar gündeme taşıyor. Devlet sırrı kavramını ciddi şekilde sorguluyor.
O günlerde Yalçın Doğan da bu konuyu köşesinde yazanlar arasında. Yazının başlığı "Devlet sırrına saklanmak." İşte o yazıdan bir bölüm.
Doğan'a göre de "devlet sırrı" denilerek toplumun bilgi edinme hakkı engelleniyor.
Bir tarafta Anadol ve Doğan'ın bugün söyledikleri ve yazdıkları diğer tarafta ise arşivler. Ortada büyük bir çelişki olduğu açık. Kamuoyu'nun aklında ise bir soru var. "Devlet sırrı" iddiaları üzüm yemek için mi bağcı dövmek için mi
(samanyoluhaber)
Muhalefetten çifte standart
Bugün "devlet sırrı" diyerek Özel Harpte arama yapılmasına karşı çıkan siyasetçilerimiz ve gazetecilerimiz acaba bir kaç yıl önce "devlet sırrı" diyenleri yerden yere vurmuş olabilir mi?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun aranmasına öfkeli. Kemal Anadol'a göre iktidar "cambaza bak" yapıyor.
Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı o odalarda ne olduğunu bilmiyor. Ama Anadol "Devlet Sırrı"nda ısrarcı. Hatta Seferberlik Tetkik Kurulu ile ilgili, haberlere yayın yasağı getirmeyen yargıyı da çifte standart uygulamakla suçluyor.
http://image.samanyoluhaber.com/Images/Resim/Images/News/20091015/video_galeri.jpg (http://videogaleri.samanyoluhaber.com/)
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan da bugün hakimlerin STK'da arama yapmasına mesafeli duruyor. Doğan, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun temelinin Atatürk tarafından atıldığını ileri sürüyor ve bu işte kasıt var diyor.
Aslında Anadol ile Doğan'ın bu fikir birlikteliği ilk değil. Kemal Anadol ve Yalçın Doğan 2004'te de devlet sırlarıyla" ilgili ortak kanaatler dile getiriyordu. Ama bugün söyledikleri ya da yazdıklarıya o günki görüşleri arasında 180 derecelik bir açı farkı var. Bugün "Devlet sırrı" deyip odaların hakime kapatılmasını isteyen ikilinin, 5 yıl önce "suç ve suçluların " devlet sırrı" perdesine gizlendiği kanaatinde oldukları ortaya çıktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivlerine göre Anadol'un verdiği soru önergesi sayısı tam 150. Bunlar arasında birisi dikkat çekiyor. Önergenin tarihi 2004. Konu Milli İstihbarat Teşkilatı'nın faydalandığı kişiler.
Anadol'un, 2004 Temmuz ayında sorduğu bu haklı sorulara hükmet adına dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu cevap vermiş.
Anadol bu "devlet sırrı" açıklamasından tatmin olmamış ve ikinci bir soru önergesi ile konuyu tekrar gündeme taşıyor. Devlet sırrı kavramını ciddi şekilde sorguluyor.
O günlerde Yalçın Doğan da bu konuyu köşesinde yazanlar arasında. Yazının başlığı "Devlet sırrına saklanmak." İşte o yazıdan bir bölüm.
Doğan'a göre de "devlet sırrı" denilerek toplumun bilgi edinme hakkı engelleniyor.
Bir tarafta Anadol ve Doğan'ın bugün söyledikleri ve yazdıkları diğer tarafta ise arşivler. Ortada büyük bir çelişki olduğu açık. Kamuoyu'nun aklında ise bir soru var. "Devlet sırrı" iddiaları üzüm yemek için mi bağcı dövmek için mi
(samanyoluhaber)