Orijinalini görmek için tıklayınız : Münazara Ligi Jüri Kararları
Evet arkadaslar yazilarinizi teker teker okudum. En ice ayrintisina kadar inceledim..
Gercekten bütün yazilar bilgi, birikim kokuyor ama bizlerde juri olarak yazilardaki olumsuz yönleri bulmak zorundaydik, tesptilerimizi yaptik..
Tesptitlerimiz dogrultusunda daha az yapan grup, daha fazla ikna edebilen grup kazanmistir..Ben katilan bütün gruplari tebrik ediyorum, karar verirken zorlandim ve cok az farklarla karar verdim diyebilirim..
Asagida yazilarin sirasina göre tespitlerimiz yer almaktadir ;
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga)
Akzeinbu: Cümleler birbirine girmis, yazida bütünlük yok
Ak_mavish :Yazi cok uzun tutularak olayin boyutu gelnisletilmis, yazida konudan konuya atlanmis.
Aga : Konunun özüne inilmemis, cümleler birbirine girmis,yazi gereksiz uzatilmis
Ak_Saliha : Alternatifler yeterince doyurucu olmamis
Akzeinbu: Yazi siyasi bir dilde yazilmamis, gereksiz konulara deginilmis
Ak_Saliha: imla kurallarina dikkat edilmemis, cümleler cok uzun tutulmus, örnekler aykiri kacmis
Aga: Girisin alintiyla olmasi yazinin özüne aykiri kacmis,kendi görüslerine cok fazla yer vermemis, son bölüm konunun özüne ters düsmüs.
Ak_saliha:Gereksiz kisaltmalar yapilmis, cümle bütünlügü yok, giris ve sonuc birbirini tutmuyor.
Akzeinbu: Resimler olayi duygusalliga dökmüs,yazi baska boyuta kaymis,cok fazla milliyetci öge var
bu degerlendirmeler isiginda benim görüsüme göre A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) basarili olmustur ve münazarayi önde bitirmistir...
ehl i münazara( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) ---CANYOLDAŞLARI (EpiVaTeS - Bayonet---yavuz_niksar)
Bayonet: Sinava alternatifler yeterince belirtilmemis, konu disina cikilmis, konunun özüne inilmemistir.
Selahattin_ay: Hükümetin tezleri yeterince cürütülmemis, konu cok dolandirilmis.
Yavuz_niksar: imla kurallarina dikkat edilmemis, konu disina cikilmis, öss kaldirilmali demis ama alternatif belirtilmemis..
ümitli_bekleyis: Kendi fikirlerine yer verilmemis, hükümetin tezleri tam olarak cürütülmemis, örnekler kisisel kacmis..
bayonet: Öss cok hafife indirgenmis, muhalefetin elestirilerine cevap verilmemis, öss den dem vurulmus ama alternatifleri üzerinde cok fazla durulmamis..
Selahattin_ay: Cok fazla gönderme yapilmis, alintilar fazla, karsilastirmalar hafif kalmis.
EpiVaTeS: Büyük harfle yazilmis olmasi konunun okunmasi zorlastiriyor, aciklama kisa olmus, öss nin alternatiflerindne hic bahsedilmemis..
ümitli_bekleyis : konu bütünlügü saglanamamis, cok fazla detaya inilmis.
bayonet: cümleler birbirine girmis, aciklama doyurucu olmamis.
selahattin_ay: Yazilar degisik renklerde yazmak konunun ciddiyetini azaltmis, aciklamalar tam doyurucu olmamis.
Yavuz_Niksar:Yazida bütünlük yok, cümleler birbirine girmis, önerilen cözüm önerisi cok gercekci degil.
bu degerlendirmeler isiginda benim görüsüme ehl i münazara( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) basarili olmustur ve münazarayi önde bitirmistir...
Arkadaslar yalniz sunu söylemeden gecemeyecegim bütün yarismacilar imla kurallarindan kalmistir..Yazilarinizi okumak cok zor, cümeler birbirine girmis, cümleler uzatilmis, paragraflara dikkat edilmemis..
Hepinize bir kez daha tesekkür ediyor, bir sonraki konuda görüsmek üzere diyorum..
saygilarimla...
Ayşe_Berra
11-27-2007, 20:48
Öncelikle şunu belirtmem gerek ki çok zorlu bir incelemeydi. Eleştiri yaparken hem kırıcı olmamak hem de tarafsızlığımı göstermek istedim. Buna siz de yürekten inanabilirsiniz ki asla kişisel olarak yorum yapmadım ve herkese eşit mesafede yaklaştım.
Benim görüşüme göre 4 grupta daha güzel savunmalar yapabilir ve karşı tarafın düşüncelerini çürütebilirdi. Bu konuda çok fazla eksik olduğu kanaatindeyim. Burada bizim ne kadar karar mercii olduğumuz konusunda tereddütleriniz olabilir; ancak bu görev verildi ve ben şahsım adına konunun bütünlüğünü dikkate alıp hangi tarafın ikna edip edemeyeceği üzerinde yoğunlaştım.
FİKİR AKIMI
Akzeinebu: Öncelikle Türkçenin kullanımından kaynaklanan hatalar (dilbilgisi, yazım, imla, noktalama) çok fazla. Konu ile ilgili muhalefetin tezlerini çürütmekten çok yeni bilgiler eklenmiş ve konu bütünlüğü bozulmuş. Kullanılan bazı cümleler ve eklenen resimlerle konu zaman zaman duygusal boyuta taşınmış ve savunulan düşünce tamamen amacından çıkmış.
Ağa: Takım arkadaşında olduğu gibi sende de Türkçenin kullanımından kaynaklanan hatalar çok fazla. Konu üzerindeki hâkimiyetini genel olarak alıntılarla kurmanı ve kendi yorumlarının eksikliğini dikkate alınca savunman çok yetersiz kalmış. Muhalefetin tezlerini çürütmekten çok kendi düşüncenizi desteklemeye çalışmışsın.
A TAKIMI:
Genel olarak bakıldığında muhalefet olarak güzel bir ekip çalışması yapılmış. Alıntılarınız yerinde kullanılmış. Özellikle hükümetin sunumundan yaptığınız alıntılarda güzel bir savunma yapılmış. Yalnız bir sunumunuzun daha olması gerekiyordu kapanış konuşmanızdan önce.
Ak_Mavish : Genel güzel bir Türkçe ile başlamış ancak sonlara doğru hatalar artmış.Zaman zaman yazı çok fazla uzamış ama genel olarak iyi ele alınmış.Benzetmelerin ve verdiğin örneklerin güzeldi.
Ak Saliha: Sunumun boyunca özellikle imla ve noktalama konusunda çok ciddi yanlışlar var özellikle üç nokta (…) ve büyük küçük harf kullanımında. Konuya iyi düzeyde hâkimiyet kurulmuş.“Hükümetin tezlerini daha başarılı bir şekilde çürütebilirdin” ibaresini ekleyerek belirtiyorum hükümetle kıyaslandığında başarılı bir savunma ve çürütme yapılmış.
Naçizane bu değerlendirmelere göre ; Muhalefet: A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) münazarayı önde götürerek başarılı olmuştur.
Can Yoldaşları:
Genel olarak bakıldığında başarılı bir ekip çalışması sergilenmemiş. Hükümetin kendi aralarındaki sunumları bile birbirlerinden kopuk görünüyor. Ve genel olarak çok fazla Türkçe kullanım hatası var.
EpiVaTeS: Açıklaman savunma ya da çürütme niteliğinde olmadığı gibi çok kısa olmuş. Ve ÖSS ye yönelik pek fazla açıklamada yok, sadece ÖSS hakkında kısa bir bilgi vermişsin.
Bayonet: Öncelikle ilk yazında düşünceni savunmaktan çok konuya bağlı açıklamalarla başlamış ve daha sonraki yazılarını alıntılarla süslemişsin. Alıntılarına kendi yorumların ise yok denecek kadar az. Savunulan düşünce yeterince iyi analiz edilememiş. Karşı tarafın tezlerine çok fazla itiraz edilmiş ancak muhalefetin eleştirileri cevapsız kalmış. Savunulan düşünceye çözüm yolları getirilemediği gibi, tezleri de çürütülememiş.
Yavuz_Niksar: İmla ve yazım kurallarında çok fazla hata var. Savunduğun düşünceyi her fırsatta belirtmişsin ancak çözüm üretmek ya da muhalefetin eleştirilerini cevaplayıp çürütmekten çok sınav sistemini eleştirmişsin.
Ehl-i Münazara:
Genel olarak iyi bir ekip çalışması yapılmış ancak sunum görsel olarak daha düzenli olabilir ve göze hitap edebilecek şekilde hazırlanabilirdi.(Seçtiğiniz renkler, sayfanın düzeni konuyu kopuk hale getirmiş.).Kişisel örneklerden çok daha güncel örnekler verilebilirdi.
Selahattin_ay: Düşünceni bence gayet güzel savunmuşsun özellikle hükümetin alıntıları ile yaptığın tez çürütme daha başarılı olabilirdi ama kıyaslama yapıldığında gayet başarılı. Yalnız zaman zaman konuyu çok fazla uzatmışsın.
ümitli_bekleyiş: Çok fazla ayrıntıya inerek zaman zaman konu bütünlüğü kaybedilmiş.Ve alıntı fazla kullanılmış.Bunun yanında seninde hükümete yaptığın savunmalar bence başarılı.
Naçizane bu değerlendirmelere göre ; Muhalefet:Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI-ümitli_bekleyiş,ehl-i münazara münazarayı önde götürerek başarılı olmuştur.
Katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum..Başarılarınızın daim olması dileklerimle..
öncelikle şunu belirtmek isterim.. juriye katılma teklifini geç saatlerde öğrenmem konulara adapte olma açısından olumsuz oldada 8 den bu yana konuları incelem ve karşılaştırmam bunu telafi edeceğini, sizin tarafınızcada kabul göreceğini umuyorum.. konuyu kısa zaman zarfında incelediğim için çetere üsülü uygulamış olduğumu belirtmek isterim, yani konuyu konuları incelerken gördüğüm, imla hataları sorulara verilen cevaplar, verilemeyen geçiştirilen cevaplar,alıntılar,takım içi uyuşma tarafımca artı eksi olarak değerlendirilip, konu sonunda toplanıp çıkarılarak karara varılmıştır..
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga)
ak_saliha-ak_mavish: savunulması gerçekten zor bir konuyu böylesini dik bir şekilde savunmanız tarafımca artı puan getirmiştir size.. lakin araştırmalarınızda alıntıların azlığı, istatistiklerin yazını boyutuna göre yetersizliği, son yazılarınızda elinizde olmayan sebeblerden dolayı acelece yazılmış imla hatalı yazılarınız bu durumu olumsuz etkiledi... fikir akımı ekibine sorduğunuz sorulara ısrarla cevap istemeniz ve cevapların yetersiz ve geçiştirmeli bir şekilde tarafınıza cevaplanması savunmanızdaki başarıyı göstermiştir.. takım arkadaşınızla aynı fikirde olduğunuzu belirten yazılarınız olmaması, bir birlerinizin tezleri destekleyen veya artı katan bir sunumunuz olmamasınıda olumsuz karşıladım..
AKzeinebu - Aga:takım olarak bence güzel bir birliktelik ortaya koymuşsunuz.. konuları tek aynı fikir doğrultunda takım ruhunun gerektirdiği gibi cevaplandırmışsınız.. ama sunum çok duygusallaştırılmış, benzetmeler çok daha güzel yapılabilir, diğer takım çok daha rahat köşeye sıkıştırıla bilirdi.. karşı takımın cevapların verilen kaçamak cevaplar bana göre haklı olunan bir davada pasif bir konuma yerleştirmiş sizi.. ağa nın karşı takımın tezlerini çürütme konusunda büyük gayreti olduğu ve bundada başarılı olduğunu düşünüyorun.. karşı tarafın siyasi ve politik bir dille yazdığı sunuma karşılık, sizin yazınızın daha anlaşılır dilde olması artı puan kazandırdı, tabi bu demek değildirki sunumda 'ya,yaw' kelimelerini olumlu karşıladım.. ama diğer takımında '...' (üç noktaları) göz önünde bulundurulduğunda bu eksiler birbirini götürdü.
kısaca başa baş giden artıların artıları,eksilerin eksileri götürdüğü bir durumda çok az bir farkla,hatta diyebilirimki yarım artı ile AKzeinebu - Aga takımının savunması daha başarılıdır diye düşünüyorum
( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) ---CANYOLDAŞLARI (EpiVaTeS - Bayonet---yavuz_niksar)
Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş: baştan sona kadar konuya hakim bir tavır sergilemişsiniz, kendinden emin tezler sunumu dahada renklendirmiş olup, karşı tarafın tezlerinin çürütülmesindede güzel bir başarı sağlanmış.. takım içindeki uyuşmada gerçekten karşı tarafın kıskanacağı kadar etkili...
EpiVaTeS - Bayonet---yavuz_niksar: sınav sisteminin kaldırılması konusunda yazdığınız sunum çok etkileyici, çok acıklayıcı ve ikna edici.. fakat bu tezi öne sürerken getirilen çözüm önerileri çok yetersiz.. muhalefetin bir alıntısında '5 kişilik masaya 50 kişi oturmak istiyorsa ne yapabilirz' sorusuna yeterli cevap verilmemiş bence.. beni en çok etkileyen bölümden biride buydu... tamam sınav sistemini kaldıralım ama yerine nasıl bir sistem koyalım, cevabını açıkca çok aradım sunumunuzda.. sanırım elde olmayan sebeblerden dolayı takım içindeki uyumsuzluk sunumda kendini ele vermiş.. birbirinden bağımsız tezler ortaya konulmuş, tezler başarılıda olsa tek başlarına fazal bir gecerlilik sağlamamış.
bence konuya hakim olan Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş takımı açık ara ile münazarayı başarıyla tamamlamıştır
degerli arkadaslar...
yazilariniz detaylica incelendi , izlenimler kagida döküldü ama bilgisayara aktarmak biraz zamanimi alacak..
ben meraginizin giderilmesi icin kendi kararlarimi acikliyorum..
FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga)--( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) münazarasanin galibi benim incelemelerime göre FIKIR AKIMI takimidir..
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish)--CANYOLDAŞLARI (EpiVaTeS - Bayonet---yavuz_niksar) münazarasinda oldukca zorlandim cünkü iki takimda birbirinden cekismeli yazilar eklemisler, defalarca yazilari okudum ve bu münazaranin galibide kendi görüsüme göre az farklada olsa CANYOLDAŞLARI (EpiVaTeS - Bayonet---yavuz_niksar)
başlamadan belirtmek isterim.: münazara jürü üyelerine yapılacak eleştiri ve önerilerde direk olarak bölüm yetkilisi veya forum yetkilisine gerekli görüşlerin iletilmesi daha doğru olacaktır. Ulu orta yerlerde jüri üyelerine yapacağınız eleştiriler, jüride piskolojik baskı yapacağı ve tarafsızlık tutumuna dışardan bakanlarca gölge düşeceğini belirtmek isterim
2.Hafta Maçı = ehl i münazara---FİKİR AKIMI
Konu: Özgürlüklerin sınırları olmamalıdır..
[b]Aslında bu konuyu ilk gördüğümde sıkıcı bir konu olduğunu düşünmüştüm, ve bu konu üzerinde ne kadar beyin fırtınası yapılabilirki diye kendimce tartmıştım... ama o kadar geniş çaplı ele alınmışkı konu iki tarafta büyük emek harcadığı sunumların her kelimesinden belli. Ayrıca şunuda belirteyim, sunumlarda imla kurallarına tam riayet edilmiş ve bu konuda iki tarafta tam not almıştır..
ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş):
"Ayrıca ilk yazımızda düşünce, ifade ve inanç özgürlüğünden bahsetmiştik onunla ilgili düşüncelerini merak ediyoruz…"
Diye belirtmişsiniz.Hemen bu konulara değiniyoruz.
İnanç özgürlüğü ile başlayalım.Allah u Teala yı düşünme özgürlüğümüzü bize açıklayabilir misiniz? Biz Allah u Teala yı tasvir etme özgürlüğüne bile sahip değiliz. Allah bize o gucu vermemis.Burada nasıl bir sınırsızlıktan bahsedebilirsiniz?
kaçamak cevap verilmiş, karşı takıma yeterli cevap en başta verilmiş olsaydı sunumların sonuna kadar ellerindeki bu kozu size karşı kullanamayıp üstün konuma gecebilirdiniz.. karşı takımında bu konunun üzerinde ısrarla durması, ısrarla cevap istemeside , bence onlara puan kazandırdı..
Sevgili hukumet sirkte oyun seyretmiyoruz lutfen ama istirham ediyoruz. Siz herseyi sinirlandirarak sinirsiz ozgurluk yaratmaya calisiyorsunuz. Sevgili jurimiz ve degerli arkadaslar, uc adet yazimiz yayinlandi. Bu dorduncusu olacak insallah. Tam dort yazidir hukumet kanadina sinirsiz ozgurlugu anlatmalari cagrisinda bulunuyoruz. Her koldan sinirlandirip, hukuk kurallari, doganin yaratilis hakikatleri ile hudutlar koyup sinirsiz ozgurluk savunulmaz. Umariz bu cagrilarimiz jurimizin gozunden kacmiyordur.
burada şunu belirtmek isterim, juri olarak saatlerimizi harcıyoruz sunumlarınızı incelerken. Noktasından virgülüne kadar tek tek en ince ayrıntıları bile gözden kaçırmamaya çalışıyoruz. Tarafsız adil bir karar vermek için uğraşıyoruz. Demem o durki jürinin gözünden bir şey kaçacak izlenimine kapılmanıza ve bunuda yazınızda belirtmenize gerek yok. Bu tür eylemler münazarada hoş karşılanılmayacağı gibi, jüri üzerinde herhangi bir etki veya piskolojik baskı bırakabileceği izlenimi doğuracağı için gereksiz olarak görüyorum. bir jüri olarak diğer jüri arkadaşlarımdan bağımsız bu uyarının genel sunumunu etkilediğini söylemek isterim..
Hükümetin tezlerini farklı boyutlara çekmişsiniz, mesela ibadet özgürlüğü. Bir insanın dinin gerektirdiği ibadetleri yapmasında, toplumsal veya diğer etkenlerin müdahalesi olmadığı sürece özgürdür. siz ise dinin ibadetler de özgür bırakmadığı derin konulara girmişsiniz.hükümet bu tarzda tez sunmuş sizler bunu dallara ayırmışşsınız. bu konuda hükümetin tezlerini daha ikna edici buldum.
FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral):
muhalefetin tezlerinizi çelişkili çürütmesi, tezleri abartarak çok çeşitli yönlerde ele alması bence sizin fazla zorlanmamanıza neden olmuş. iki tarafta çok güzel bir Türkce kullanmış, anlatmak istediklerini çok güzel dile getirmiş. çekişmeli geçen sunumunuzu gerçekten zevkle okudum ve sizin sunumunuz beni daha ikna edici geldi..
bu nedenlerden dolayı,FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) takımı münazarayı önde bitirmiştir.
2.Hafta Maçı= A TAKIMI---CANYOLDAŞLARI
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar):
öncelikle belirteyim, takımınızın genelde kendi yorumlarınızla sunumu hazırlamanız, bedavacılıktan kaçıp emek sarfettiğinizi,beyin yorduğunuzun göstergesiydi bu konuda taktir ettim sizleri..
Alıntı
Fikirleri yüzünden hapis yatmış bir başbakanın milleti olarak sorunu demokrasiyle çözmeliyiz.Demokrasiden taviz vermek sadece bize zarar verir.
Maalesef çok talihsiz bir açıklamada bulunmuşsunuz, Milli Eğitim Bakanlığının izni ile çıkarılan bir kitapta da yer alan bir eseri okuduğu için ceza alan bir başbakan ile, “ Tek Vatan, Tek Bayrak diyerek bizi birbirimize düşürdünüz diyen bir zihniyeti aynı kefeye koymaya çalışıyorsunuz." Bu talihsiz açıklamanızı tezinizi haklı çıkarma açısından kullandığınızı düşünerek Hüsnü Zanda bulunuyoruz.
Şunu unutmayalım ki, Demokrasi kelimesinin altına sığınarak devletin birliğine karşı çıkanlar bunun hesabını vereceklerdir.
muhalefetin bu tezini çürütmede ikna edici bir cevap vermemişsiniz. beni en çok etkileyen bölümlerden birisi bura oldu. daha güzel bu konu açılabilip, bu benzetme çürütülebilirdi...
Bunun anlamı açık.Demek istiyoruz ki "Güneydoğu halkının asıl temsilcisi benim, Kürt sorununu asıl çözecek siz değilsiniz". Bu iddianın çarpıcı gölgesi PKK'yı ve DTP'yi huzursuz ediyor; çünkü AK Parti'nin verdiği mesaj DTP'yi halkın değil, örgütün temsilcisi durumuna düşürüyor.Sonuçta DTP'nin 20, AK Parti'nin 75 Kürt milletvekili bulunuyor Meclis'te böyle bir noktada dtp de ya pkk gibi marjinelleşip olur ya da kendine gelip seçmenlerinin sorunlarına yönelir.bu tercihi dtp ye bu şekilde yaptırabiliriz.Yoksa dtpyi kapatırsak onları şiddete itekleriz.Ve bırakın kısmen çözüm olmayı sorunun ta kendisi olur.
muhalefetin bu ve bunun gibi açıklamalarına gerekli cevabı çok aradım sunumunuzda , eğer bu verilen örenekler çürütülmüş olsaydı çok daha farklı bi sonuç ortaya koyabilirdiniz.. muhalefet güzel örnekler vermiş size ama bu örneklere karşı örnekler verilmektense, konu farklı yönlere çevirilmiş. bu nedenden karşı taraf güzel açıklamalar yapmanıza rağmen sizden üstün konuma geçmiş.
geçen haftaki münazarada tüm jüriler özellikle belirtmesine rağmen, Türkcenin kullanımında, imla hatalarında çok büyük zaaflar vermişsiniz. kesin olan birşeyi tekrar söylüyorum, münazarada sunumlar etkili olduğu kadar Türkcenin kullanılması ve imla çok önemlidir.
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish)
Bize yapıldığı gibi kimseye niyet okumacaılığı yapmayacağız...Gizli ajanaları var demeyeceğiz..Yanlış anlamayın körü körüne inanalım demiyoruz...Ama o 20 milletvekilinden ağzını açmayan hiçbir kışkırtıcı bölücü açıklama yapmayan vekile(lere) de sen de onlardansın hadi hadi saklama demiyeceğiz.Yargısız infaz yapmak bize yakışmaz...Yakışmasını bırakın bir işe de yaramaz.Tekrar ediyoruz anayasa aykırı söylem ve davranışta olan milletvekilleri hakkında yargı süreci başlatılır ve hakettikleri cezayı da alırlar.Hem tek birinin dahi vekilliği düşse grup kurma avntajlarını kaybederler...bu da onlara hasmane tutum içerisine girerlerse kaybedecekleri tek şeyin bu olmadığını gösteririr.Vel hasıl kelam partiye blok olarak değil bireysel olarak yaklaşalım..Bizim devamlı arkasında durduğumuz ikinci önerimiz de budur arkadaşlar...Takdir sizlerin..
bu üç noktalardan '...' vazgeçmemedeki ısrarınıza bi anlam veremedim. Şayet karşı takımın imla kurallarına gerekli özeni göstermiş olsaydı ve sunumlarda beraberlik söz konusu olsaydı bu durumun kararımı etkileyeceğinden hiç şüpheniz olmasın.
Genel anlamda başarılı bir sunum yapmışsınız üç noktalar dışında Türkce yi çok güzel kullanmışsınız. Sunumda verdiğiniz örnekler, benzetmeler çok etkileyiciydi bu nedenlerden dolayı münazarayı
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) takımı önde bitirmiş olduğu kanaatindeyim..
Ayşe_Berra
12-03-2007, 23:43
ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş):
Öncelikle şunu belirteyim konuya girişteki açıklamalarınız birbirinden kopuktu.Özellikle 8.sunumunuzda sınırsız özgürlük kavramlarını açıklayarak yapmış olduğunuz giriş gereksizdi.Daha önce ilk sunumda şiir yerine bu açıklama ile girseniz daha uygun olurdu.
Sunum boyunca Türkçenin kullanımı,imla,noktalama gayet güzeldi.
Sevgili hukumet sirkte oyun seyretmiyoruz lutfen ama istirham ediyoruz. Siz herseyi sinirlandirarak sinirsiz ozgurluk yaratmaya calisiyorsunuz. Sevgili jurimiz ve degerli arkadaslar, uc adet yazimiz yayinlandi. Bu dorduncusu olacak insallah. Tam dort yazidir hukumet kanadina sinirsiz ozgurlugu anlatmalari cagrisinda bulunuyoruz. Her koldan sinirlandirip, hukuk kurallari, doganin yaratilis hakikatleri ile hudutlar koyup sinirsiz ozgurluk savunulmaz. Umariz bu cagrilarimiz jurimizin gozunden kacmiyordur.
Arkadaslar aslinda onlar da ellerinden geldigi kadar anlatmaya calisiyorlar. Avrupali birisinin inandigi, sahiplendigi gibi sahiplenemiyorlar konularini. Munazaranin getirilerinden bir tanesi de insanlarin empati yapma yetenegini gelistirmesidir. Hukumet kanadinin burada eksiklikleri seziliyor alenen.
Bu konuda jüri arkadaşıma sonuna kadar katıldığımı belirterek ifade ediyorum tutumunuz yersiz ve yanlıştı.
"Kaldı ki yine de kırmızı ışıkta geçme türü bir özgürlük, adam öldürme türü bir özgürlük ya da teröre destek verme türü bir özgürlükle eşdeğerdir. Sanırım bu tür bir özgürlüğün var olmadığı konusunda hepimiz aynı fikirdeyiz ?"
Hepimiz aynı fikirde isek, biz burada neden tartışıyoruz.Bizim savunmaya çalıştığımız konuya katılıyorsunuz.Peki ama bu arada siz neyi savunacaksınız? Bunu biz çok merak ettik.İsterseniz konuları değiştirelim.Böylelikle konular gerçekten Hükümet-Muhalefet arasında geçmiş olur.Ya da biz yazmayalım nasılsa siz bizi savunuyorsunuz.
Hükümetin sizlere yaptığı savunmalar ve çürütmeniz için size sunulan çoğu fikir havada kalmış ve farklı yönlere çekilmiş.Onların tezlerini çürütmekten çok konuyu açmışsınız ve konu fazlasıyla dağılmış.Gereksiz çok fazla ayrıntıya inilmiş.Daha başarılı olunabilirdi.
[b]FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral)
Yine diğer hususlarda özgürlükleri ele alırsak kişilerin sınırsız eğitim özgürlükleri vardır. Bu hiçbir şekilde sınırlandırılamaz. Kılık kıyafet konusunda insanlar sınırlandırılmamalıdır. İstedikleri gibi, özgürce giyinme hakkına sahiplerdir. Sonra şahıslar sağlık konusunda sınırsız yardım alma özgürlüğüne sahiplerdir. Bu özgürlükler kesinlikle sınırlandırılamaz.
İfade, hareket özgürlüklerine gelirsek;
Bu bölümde özgürlüklerin açılımlarını yaparken eğitim,sağlık,kılık kıyafet özgürlüklerini daha detaylı alabilirdin.Aradaki geçişlerde çok kopukluk olmuş.
Öncelikle, muhalefet ekibimizin şiirini ne kadar çok beğendiğimizi söyleyerek başlamak istedik. Ama özgürlüklerin sınırlandırılması adına yazılan bu şiirin içinde; inançlarının gereği olan başörtüsünü taktıkları için eğitim özgürlüğü sınırlandırılan bacılarımızı, kardeşlerimizi göremedik. Sonra sayın başbakanımız şiir okudu ve sonrasında düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlandırılıp, üstüne birde bu olaydan ötürü 4 ay yaşama özgürlüğü sınırlandırıldı. Bunu da göremedik… Özgürlükler sadece bu şiirdekilerden ibaret değildir.
Çok güzel bir açıklamaydı ve gayet güzel bir örnekti.
“Arkadaşlar bütün sistemler, sosyal yaşamin duzenini saglayan hukuki yaklasimlar ozgurlukleri sinirlandirmak icin vardir.” Diyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
Hukuk düzeninin, insanın doğal yapısına ve bundan ileri gelen ihtiyaçlarına, uygun olma zorunluluğunun olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu hukukun, sosyal yarar fonksiyonunun açılımıdır.
Hukukun düzen fonksiyonu, insanların barış ve güvenlik içinde bir arada yaşamaları sağlamaktadır. Örneğin; bahsettiğiniz, kırmızı ışıkta geçmemenin bir özgürlük sınırlaması olduğu tabiri, bu sosyal düzen fonksiyonunun bir tezahürüdür. Hukukun özgürlükleri sınırlamak için olduğu tabiri, hukuku kendi içinde, kendini var eden fonksiyonları ile yok saymaya eşdeğer bir yaklaşımdır. Doğal hukuk; belli bir toplumda, belli bir dönemde uygulanan değil, fakat uygulanması gereken, toplumun adalet anlayışını, sosyal gereksinimlerini en iyi karşılayacağı düşünülen hukuk dalıdır ve hukuk; birey ile toplum, birey ve birey arasındaki kuralları düzenleyen bir bilimdir. Amacı da; bireylerinin, adalet kavramı ekseninde yaşamasına olanak tanımaktır. Hukukun temel amacı bireysel özgürlükleri sınırlamak değildir!
“İnanç özgürlüğü ile başlayalım.Allah u Teala yı düşünme özgürlüğümüzü bize açıklayabilir misiniz? Biz Allah u Teala yı tasvir etme özgürlüğüne bile sahip değiliz. Allah bize o gucu vermemis.Burada nasıl bir sınırsızlıktan bahsedebilirsiniz?”
Felsefi anlamda bir kavram kargaşası içindesiniz. Ama biz daha net bir soru ile sorunumuzu biraz daha netleştirmek ve belirli bir konuya yönlendirmek istemiştik. Sorumuza net cevap alamadık. Eğer buraya kadar mutabıksak, sorumuzu tekrarlıyoruz. Özgürlükler kim tarafından sınırlanmalıdır ve nereye kadar sınırlanmalıdır. Özgürlükler önündeki en büyük engel nedir? İnanç özgürlüğünden anladığınız şey sadece Allah’ı düşünmek onu tasvir etmek midir? Bu mantıkla birey yaratıcısını istediği gibi düşünemez mi? Siz sıkça atıfta bulundurunuz için, ben de değinmekte bir sakınca görmüyorum tefekkür İslam kültürü açısından başlı başına bir olgu iken, nasıl olur da bu tür bir özgürlüğün bile sınırlanmasını yine aynı ahlak olgusuna atıfta bulunarak savunabiliyorsunuz? Hayretler içinde kaldık. Bir önceki yazımızda başörtülü öğrencilerin, eğitim özgürlüklerinin sınırlandırılması hakkındaki görüşlerinizi sorduk. Bu konu hakkında görüşlerinizi hala alamadık. ??? Eğer siz şahsi özgürlüklerin kısıtlanmasından yanaysanız, başörtülü öğrencilerin çektiği sıkıntıları doğru buluyorsunuz demektir…Mesela biz inanç özgürlüğünden bu ve benzeri kavramları anlıyoruz.
“Örneğin ;Youtube’ da yayınlanan M.Kemal Atatürk’ e hakaret içeren video.Bunu yapan kişiye sorsanız, bu benim kişisel görüşürüm diyerek savunma yapar.Ona göre bu da bir özgürlüktür.Ama yaptığının özgürlük olmadığının sizler ve bizler gayet iyi bilincindeyiz.” Demişsiniz...
Bunun bir özgürlük olmadığını söylüyorsanız eğer adam öldürmenin, cana kastetmenin de daha ciddi bir olay olduğunu ve bunlarında özgürlük olmadığını ve burada sınırlı yada sınırsız diye tartışılamayacağını da biliyorsunuzdur umarım.
Zira bize göre adam öldürmek zaten bir özgürlük değildir.
[
Geçen sunumda özellikle vurgulamıştım ikinizde de sunum boyunca gayet güzel bir Türkçeniz vardı.Gayet başarılı bir ekip çalışması sergilemişsiniz.Yine alıntıları çok kullanmış olmanızdan fazlasıyla şikayetçi olmuştum,ancak bu sunumda kendi fikirlerinizi bu kadar rahat ve düzgün cümlelerle ifade etmiş olmanız çok güzeldi.
Muhalefetin söylemlerine verdiğiniz cevaplar gayet başarılıydı.Özellikle bazı örnekleriniz ve savunmalarınız çok hoş ve etkileyiciydi.Yukarıda aldıklarım bi kaç tanesi.Sonuç olarak kendi fikrinizi iyi bir şekilde savunduğunuz gibi muhalefeti de gayet başarılı bir şekilde çürütmüşsünüz..
[b]FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga)--( Selahattin_Ay-TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) münazarasanin galibi bana göre Fikir Akımı. olmuştur.Tüm arkadaşları tebrik ediyorum.
Ayşe_Berra
12-06-2007, 03:58
2.Hafta Maçı= A TAKIMI---CANYOLDAŞLARI
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar):Öncelikle tebrik ederim arkadaşlar,gayet başarılı bir sunumdu.
Geçen haftaki açıklamamda da özellikle vurgulayarak belirtmiştim imla,noktalama,yazım..tüm hatalar mevcut fazlasıyla.Özellikle dikkat ettim tek tek inceledim ve hata olmamasını diledim kendimce ama bu konuda maalesef sonuç negatif oldu.
Sunumlarınız o kadar rengarenk olmayabilirdi.Eminim göze daha hoş görünür ve daha sağlıklı bir takip olurdu.
Açıklamalarınıza gelince; jüri arkadaşımın da dediği gibi,kendi cümlelerinizle yazmanız sizin açınızdan bir artı oldu.Emek sarfettiğiniz her cümlenizden belli.Bu da konuyu takip ederken daha zevkli bir hale getirmiş.Özellikle Yavuz Niksar,cümlelerin ve açıklamaların gayet güzeldi.
Bayonet çok fazla dikkatimi çekti yazılarında “yok öyle yağma”“(ohhh ne ala) ” “allah aşkına gülünç olmayın” gibi yaklaşımların olmasa daha hoş olacağı kanaatindeyim.
Sunumunuz güzeldi kendi düşüncenizi gayet güzel savunmuşsunuz ancak muhalefetin çok güzel tespitleri ve yaklaşımları vardı bunların hepsi havada kalmış.Başarılı bir şekilde çürütülebilirdi.
A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish)
Gelelim ‘yerel seçimlerde oy kaygısı ile kapatılmasın diyorsunuz’ diyerek bizi ayıplamanıza... Arkadaşlar bizim kapatılmasın deme sebeplerimiz arasında ilk sıralardadır bu sebep. Oy kaygısı diye küçümsediğiniz şey hizmettir arkadaşlar. Oradaki halka hizmet götürmektir. Diyarbakır kalesini yıkmaktır. Tunceli’de milletvekili çıkarmak; şuan ‘kapatılsın, giderler ‘ dediğiniz o insanlardan daha iyi alternatifleri olduğunu halka göstermektir. Bu sebebi küçümsemiyoruz. Birilerinin şoven duygularla o partiyi kapattırmasına onların ekmeklerine yağ sürmesine izin vermeyeceğiz. Kendilerini acındırıp hakları olmayan belediyeleri -halka hizmet yerlerini- almalarına izin vermeyeceğiz.
Arkadaşlar sizden farklı düşünüyoruz...Birincisi bu bir savaş değil operasyon..İkincisi eğer pkk yı bitiriyoruz dtpnin mecliste ne işi var derseniz zaten onun siyasi kolu kabul edersiniz...Biz hasta olan bir kolu kangren yapıp kesmek yerine Türkiye için daha hayırlı bir şey yapmak istiyoruz.O kolu iyileştirmek istiyoruz..Dtpnin pkk ile bağını kesebilirz.Bunun için uğraşalım.Ülkemizin faydası için.Hasılı kelam saydığımız sebeplerden dolayı dtpnin kapatılmasına karşıyız..
Fikirleri yüzünden hapis yatmış bir başbakanın milleti olarak sorunu demokrasiyle çözmeliyiz.Demokrasiden taviz vermek sadece bize zarar verir.Zaten partiyi kapatırsak aynı zihniyete sahip kadroyla fakat yeni bir isimle mecliste tekrar yer alırlar.Dtp yi kapatmaktan beter edecek tek yol yerel seçimleri kazanmaktır.Dtpye vurulacak en büyük darbe budur
Bize yapıldığı gibi kimseye niyet okumacaılığı yapmayacağız...Gizli ajanaları var demeyeceğiz..Yanlış anlamayın körü körüne inanalım demiyoruz...Ama o 20 milletvekilinden ağzını açmayan hiçbir kışkırtıcı bölücü açıklama yapmayan vekile(lere) de sen de onlardansın hadi hadi saklama demiyeceğiz.Yargısız infaz yapmak bize yakışmaz...Yakışmasını bırakın bir işe de yaramaz.Tekrar ediyoruz anayasa aykırı söylem ve davranışta olan milletvekilleri hakkında yargı süreci başlatılır ve hakettikleri cezayı da alırlar.Hem tek birinin dahi vekilliği düşse grup kurma avntajlarını kaybederler...bu da onlara hasmane tutum içerisine girerlerse kaybedecekleri tek şeyin bu olmadığını gösteririr.Vel hasıl kelam partiye blok olarak değil bireysel olarak yaklaşalım..Bizim devamlı arkasında durduğumuz ikinci önerimiz de budur arkadaşlar...Takdir sizlerin..
Öncelikle tebrik ediyorum gayet güzel bir sunumdu.Güzel bir ekip çalışmanız var.Hükümete de söylediğim gibi keşke tüm sunumlarınız 3.sunumdaki gibi sade,daha göze hitap eden ve daha sağlıklı okunabilen bir sunum olsaydı.Sizde de çok fazla renk karmaşası vardı.
Türkçenin kullanımı konusundaki hassasiyetiniz için ayrıca teşekkür ederim geçen sunumdaki eksikleriniz artık yok,(…) üç nokta dışında.Üç noktayı bu kadar ısrarlı kullanmazsanız daha güzel olacağı kanaatindeyim.
Genel olarak içeriğe gelirsek;cümleleriniz,hitaplarınız gayet güzeldi.Kendi cümlelerinizle savunmanızı yapmanız ise olumluyönlerinden biriydi.Alıntınız yok denecek kadar az,ancak kullandığınız alıntılar çok yerinde.Hükümetin alıntılarına cevaplarınız ise gayet düzgün.Yukarıda alıntı yaptığım yerler etkileyen bölümlerden bazıları. Verdiğiniz örnekler ise çok etkileyici olumş.Düşüncenizi yerinde ve güzel bir şekilde savundunuz hükümetin tezlerini ise başarılı bir şekilde çürüttünüz.
A TAKIMI---CANYOLDAŞLARI münazarasının galibi benim düşüncelerime göre A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) olmuştur.Katılan arkadaşların hepsini tebrik ediyor,başarılarının devamını diliyorum.
3.Hafta Maçı = ÇIĞLIK --- Ehl i münazara
ÇIĞLIK( ak_saliha-ak_mavish)
Güzel bir türkce kullanılmış teşekkürederiz, ayrıca üç noktalar için ayriyetten teşekkür etme ihtiyacı duydum.
Başlangıç olarak siz aşkın bir su ,hava gibi ihtiyaç olduğu döşüncesin de değilsinizdir.Sadece aşkın anlamını bilmeden tanımlamaya kalkmışsınızdır.Ya da sevgililik,nişanlılık döneminde karşılıklı sadece iyi yönlerinizi göstermiş, pahalı hediyeler ve sürprizlerle gönlünüzü hoş eylemiş olabilirsiniz.Baştan dürüst başlanmayan bir ilişki aşk gibi görünüp sizi evliliğe itince de evlilikte aşkın bittiğini düşünebilirsiniz.Yeterince denk olmayan ama duygularını aşk zanneden çiftlerde de sıklıkla görülebilen bir durumdur bu bitiş. Bir Hadis-i Şerif te Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: “Kadınlarınızın hayırlısı ile evlenmeye bakın. Denginiz olanlarla evlenin! Birbirlerine denk olanları evlendirin”..
"Peygamberimiz eşlerine karşı özel bir ilgi gösterirdi. Onları sevdiğine dair sevgi sözcüklerini kullanmaktan çekinmezdi. Aişe'ye özel bir sevgi sözcüğü vardı: "göz bebeğim"
Göz bebeğiydi eşleri onun.
Onları öyle severdi.
Onları öyle korurdu.
Öyle sakınırdı.
Tüm kem gözlerden saklardı.
O göz bebeklerini hiç kırmadı.
Hiç incitmedi.
Hiç üzmedi.
Hiç ağlatmadı.
Hiç azarlamadı.
Göz bebeği Aişe'ye derdi bazen:
"Ya Aişe konuş, gönlümüz açılsın."
Aişe'si konuşurdu. Eşinin konuşmasını isteyen bir eşti. Eşinin konuşmasından içi ferahlayan bir eş.
Peygamberliğin ağır yüküyle sıkıldığı zamanlarda Aişe'sinin elini tutardı.
"Ferahlat ya Aişe"derdi. Aişe'sinin eliyle ferahlardı.
O aynaydı. Yardımcı, arkadaş, yoldaş, nazik, dost olan Refik'in..."
Muhalefetin her yönden olduğu gibi dini yönden de alıntılar eklemesi sunumları farklı bir boyut katmış. Bu örneklere yeterli cevaplar verememişsiniz bence. bu örneklere daha açıklayıcı örneklerle güzel cevap verebilirdiniz
"Ama evliliğin böyle olması için aşka gerek yok diyoruz."
Biz sevgiyi yok sayarak sadece aşkın üzerine evlilik kuralım demiyoruz.Sevginin üzerini kapatalım sadece aşk yeter de demiyoruz.Zaten mevzuumuz “evlilik aşkı öldürür mü? “.Tamam sağlam bir sevgi gerekli evlilik için bunu kimse inkar etmiyor.Ama şöyle bir durum var ki bir süre sonra evliliğiniz monotonluğa girecektir.Zaten varolan bir aşktan bahsediyoruz.Öyleyse yeterli özveriyi gösterirsek ve Rabbimizin rızası için uğraşan,emirlerine uymaya çalışan kullar olursak var olan güzel şeyler neden eksilsin? Hepimiz evlenince bazı sorumlulukların ağırlık kazandığında hemfikiriz, ama bizim üzerinde durduğumuz konu bu sorumluluklara yenik düşmemeliyiz.Eğer yaşadığımız gerçek aşk ise…Kim aynı heyecanı kaybetmek ister ki.Herkes böyle olsun ister ama çabaya sıra gelince sorumluluklar var (!) Bunun çok güzel örnekleri de mevcutken sadece olumsuz örneklerden birkaç şey alıp engelleri kendimiz oluşturuyoruz.Neymiş efendim sorumluluk artınca aşk azalırmış.Sevgi azalır mı ?-Hayır.Ee peki aşk neden azalır ? Tabi ki kendi çizdiğim sınırlardan ,şartlandırmalardan…
muhalefetin düşüncelerinizi çürütürken kullanmış olduğu uslup, daha başarılı. yarumlarınız çürütülürken anlaşılır bir şekilde konuyu incelemeleri kaşı tarafa büyük avantaj sağlamıştır. bu ve bunun gibi yerlerde muhalefetin sizi daha iyi sıkıştırdığı kanaatindeyim. muhalefet hem sizin sunumunuzu çürütmekte hemde konularına artı katmakta sizden daha başarılılardı. şahsi görüşüm, bence bu konu uzmanlık alanınızın dışında kalmış,takımınız siyasi konularda çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum
ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş);
konuya adapte olmakta gayet başarılıydınız.Yerinde alıntılara güzel cevap vermeniz, kaçamak cevaplardan ziyade ciddi cevaplarınız bu işe beyin yorduğunuzun göstergesiydi bence. Özellikle hadisler ve peygamber efendimizin hayatından alıntılarla süslediğiniz yazınız gayet etkileyiciydi.
bu nedenlerden dolayı ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) münazarayı önde bitirmiştir.
3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar);
öncelikle yarışmayı yarıda bırakmayıp sonuna kadar mücadele ettiğiniz içi teşekkür ediyorum. fakat bunun jüri olarak sağduyulu davranıp bu defada sizin takımınıza puan vereyim gibi bir tavır takınma lüksümüz olmadığını belirtmek isterim.
Sunumunuzda hükümetin eline çok koz vermişsiniz, onlarda bunu çok güzel değerlendirmişler, özellikle napolyondan yaptığınız alıntıda paranın napolyonun başına neler getirdiğini göz önünde bulundurarak yapsaydınız daha etkileyici olurdu.
“Para olmasaydı, insanlar birbiriyle olan ilişkilerini düzene koyamazdı. İlkel metotlarla, değiş tokuşlarla hayatı sürdürmek ne kadar çekilmez olurdu…”
Para olmasaydı insanlar birbiriyle ilişkilerini düzene koyamazdı demişsiniz ama insanların ilişkileri düzene koyan karşılıklı hoş görü ve karşılıklı anlayıştır. Bunlar olmazsa, paranın bir değeri oluyor mu siz o zaman görün.
“Para hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Aynı zamanda da paraya sahip olmak, hayata hükmetmek anlamına gelir.”
Sorunda burada zaten, çok parası olanlar kendilerini bu hayata hükmedecekmiş gibi sanırlar. Yaratıcılarını unutacak kadar sapar bazıları, bencilleşir, her istediğini elde edeceğini zanneder ve kendinden müşkül durumda olanları her zaman küçük görürler. Benim, param olacaksa, eğer böyle bir insan olacaksam ve bundan haz duyacaksam hiç param olmasın daha iyi…
“Şu kesin bir gerçek, para insanın konuşmasını, yürüyüşünü ve davranışını değiştiren bir faktördür. Kişilere özgüven verir, güzel konuşturur, çevresine hoş görünmesini sağlar. Tüm bunların sonunda da; paralı kişilerin dostu çok, mutluluğu yerinde olur…”
Ne de güzel söylemişsiniz. Paralı kişilerin dostu çok olur diye. Magazinsel programlarda görüyoruz. Paralı insanların dostları çok oluyor. Sahte dostlar, çıkarcı dostlar sonra bir bakmışsınız istediklerini elde edemeyince sizi sırtınızdan vurmuşlar ya da arkanızdan konuşuyorlar. Param olduğu için dostum olacaklarsa, hiç olmasınlar daha iyi…
“Eğer parası olup ta mutlu olamayanlar varsa bunun nedeni para değil o kişilerin hasta ruhlarıdır.”
Demişsiniz bunu neye dayanarak söylüyorsunuz, dediğinize göre davranırsak bütün zengin ve mutsuz olan insanları akıl hastanelerine yatırmamız lazım, güldürmeyin bizi…
Hükümet tezlerinizi çürütürken fazla zorlanmamış. yorumlarına net ve ikna edici bir şekilde yanıtlamaları, alıntılarda hükümetin daha hakim olduğunu gösterdi. bu nedenlerden dolayıda sizi daha kolay pasifize konuma sokmuşlar.
Evlenmeye düşüncesinde olan bir çifti düşünün;
Çiftlerin korkulu rüyası evlenmeye kalkıyorsun yok, ev esyası yok; diyebilirsiniz ki önemli olan sevgi para önemli değil. Dediğimiz gibi parasız saadet geçmişte kaldı. Hadi diyelim evlendin paran olmadan nerede yatacak nerede kalkacaksın cocuklarına nasıl bir imkan saglayabilirsin ki.. Bu yüzden üzülerek ayrılmak zorunda kalan çiftleri düşünün bir..
Ya çocuklar;
Sana demezlermi baba okuldan para istediler yada baba bana ayakkabı alırmısın. Senin ekmek alacak paran yokken kalkıpta cocuga nasıl diyeceksin ''yavrucugum ben ögretmenin istedigi ayakkabıyı alamayacagım'' ya cocugun arkadasları arasındaki piskolojisi
Ya eş;
Bu sebepten karınla kavga edeceksin sen daha cocugunun ihtiyaclarını karsılamayan bir babasın demezmi evet der hemde daha alasını der al sana aile içi kavga sebebi siddet sebebi! Ya evinde eşine yemek hazırlayamayan bir kadın sizce o hangi psikoloji içinde olurdu. Yada eşine yemek parası getiremeyen erkek sizce psikolojisi ne olurdu.. Bu ailenin sonu nereye gidiyor arkadaşlar günümüzde ne yazık ki mahkeme salonlarına!
bu bölümden çok etkilendim. Çok güzel ele almışsızınız, zaten hükümetinde buna kayda değer bir cevabı olmayışı, güzel bir noktadan yakaladığınızın göstergesiydi. Bu ve bunun gibi örnekler çeşitlemiş olsaydınız sonuç çok farklı olacaktı... ama sadece bu yetmedi
Öncelikle şu dikkatimizi çekti. Muhalefet ekibimiz Napolyon örneğini verirken, acaba Napolyon’un para aşkı yüzünden savaş bile kaybettiğini, halkın isyanına uğradığını, dahası (bu bir ihtimal olarak gösteriliyor ama) zehirlenerek öldürüldüğünü biliyorlar mıydı acaba? Diktatör bir general olan Napolyon para vb maddi zenginlikler için savaş başlatan, acımasız bir generaldir. Para sevdası ve duygusuz bir insan oluşu ona sürekli kaybettirmiştir.
hükümet fırsatı iyi yakalamış, kendi kendinizin tezini çürütmüşsünüz. Zaten üsteki yazıyı henüz görmeden hemen aklıma napolyonun başına gelenler aklımdan geçmişti. Hükümetin yazısındada bunu yakalaması bana göre iyi bir fıratı değerlendirmiş olmalarıydı.. bu haftaki puanı size vermek için çok sebeb aradım, gönlümden geçende sizdiniz açık söylüyorum, lakin duygusallığın tarafsızlığa gölge düşüreceğinden ayrıca karşı tarafında emeğinin görmezden gelinemeyeceğinden dolayı, duygusallığımı bir kenara bırakıp tarafsız karar vermeye çalıştım. ayrıca bu haftaki eksik yazınız kararımı etkileyen diğer bir unsur olduğunu bilmenizi isterim
FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) ;
Muhalefetin sizi bazı yerlerde sıkıştırmasına rağmen konuya yeterince hakimdiniz bana göre. Özellikle konuyu ahiret ve manevi yönleriyle ele almanız beni gerçekten olumlu etkiledi. muhalefetin bazı sorularındaki kaçamak cevaplarınız ve atlamalarınız dışında sunumunuz başarılıydı, Türkcenin kullanımı ve imlada hatalar vardı, özellikle üç noktalar gelişi güzel konulmuş ama karşı takımındada aynı hataları görmek mümkün olduğundan bunlar kararımı pek etkilemedi..
bu nedenlerden dolayı münazarayı FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) önde bitirmiştir...
GÜLseven
12-11-2007, 03:01
3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
FİKİR AKIMI (AKzeinebu-Aga-bilgekral):
Takım olarak güzel bir beraberlik oluşturmuşsunuz.savunduğunuz konuları,takım ruhunun gerektirdiği şekilde açıklamışsınız.Alıntılara verdiğiniz cevaplar gayet başarılı,karşı tarafın tezini çürütmede etkisi büyük olmuş.Yazılarınızın bazı kısımlarında yazım yanlışları yapmanız,özellikle noktalama işaretlerini yanlış yerlerde kullanmanız anlatım bozukluklarına neden olmuş,bundan dolayı anlatmak istediğiniz düşüncelerin anlamlarında kaymalar olmuş.
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar):
Savunmak istediğiniz konuya verdiğiniz yerinde örnekler gayet başarılı.Yazım yanlışları,anlatım bozuklukları had safhada öyleki yaptığınız bu dil yanlışları,savunulan düşüncelerin anlamını esas anlamından oldukça uzaklaştırmış ama;bundan bağımsız, konunun ana fikrini başarılı savunmuşsunuz...
Benim değerlendirmelerime göre bu münazarada FİKİR AKIMI (AKzeinebu-Aga-bilgekral) başarılı olmuştur ve münazarayı önde bitirmiştir...
3.Hafta Maçı = ÇIĞLIK --- Ehl i münazara
ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş):
Savunduğunuz konuya verdiğiniz örnekler yazınızın en etkileyici kısımlarından biri olmuş,konunuzu şiirlerle renklendirmenizde...İmla hataları yok denecek kadar az.Düşüncenizi çok güzel,başarılı tekniklerle açıklamışsınız.Yazınızın genel düzeni hayli karışıktı...
ÇIĞLIK( ak_saliha-ak_mavish):
Yazılarınızın BİÇİM OLARAK genel düzeni-özellikle vurgulanmak istenen düşüncelerin renkli yazılarla belirtilmesi-gayet güzeldi.Düşüncelerinizi şiirlerle süslemenizde güzeldi.Yazım yanlışları ve noktalama işaretlerinin doğru kullanımı konusunda başarılıydınız.Yazılarınızın bazı kısımlarında konu amacından sapmış bu nedenle konu bütünlüğü sağlanamamış.Karşı tarafın tezlerini çürütmekte yeterli değildiniz.Yazılarınızda cümle düşüklüğünün çok fazla olması,genel akıcılığı bozmuş maalesef...
Benim değerlendirmelerime göre bu münazarada ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) başarılı olmuştur ve münazarayı önde bitirmiştir...
Ayşe_Berra
12-13-2007, 20:09
Öncelikle gecikme için özür dilerim,değerlendirmemi yapmış olsamda daha önceden bazı özel nedenlerden dolayı yeni ekleme fırsatım oldu.Hakkınızı helal edin..
3.Hafta Maçı = ÇIĞLIK --- Ehl i münazara
ÇIĞLIK( ak_saliha-ak_mavish):
Ne oluyor da, birbiri için bir zamanlar çılgına dönen çiftler zamanla kedi köpek gibi kavga etmeye başlıyor? El ele, diz dize, göz göze başlayan aşklar neden evlendikten sonra aynı sihrini koruyamıyor? Aşk, yeni doğmuş bir bebek gibi saf ve temizken, neden çirkinleşiyor, ölüyor ve cenazesi onu doğuranlar tarafından acımasızca kaldırılıyor.
Aşk sevginin süblimleşmiş halidir; sevgi katıdır ,aşk işe uçucudur.
Yani uzun lafın kısası biz diyoruz ki;evlilik aşkın katilidir.
Ayrıca yazılarınızda sürekli 'gerçek aşk' diyorsunuz.Nedir bunun kıstası?Kime göre aşk?Ben aşık oldum diyorsam aşık olmuşumdur.Kişinin içinde hissettiklerine 'hayır canım o aşk değil sen bilmezsin ben bilirim' diyemezsiniz ki.Siz o varolan aşk bitince diyorsunuz ki 'yok o zaten aşk değildi o dolayısıyla da bitmedi'.Bu bize mantıksız geliyor kusura bakmayın :-[
Diğer sunumlarda olduğu gibi bence gayet başarılır bir ekip çalışmanız var.Türkçenin kullanımı konusunda yine başarılıydınız ve sunumunuz görsel olarak da çok güzeldi.Özellikle bazı bölümlerinizde muhalefeti güzel köşeye sıkıştıracak,düşüncelerini çürütebilecek söylemleriniz vardı.Ama bunlar zaman zaman savunduğunuz düşüncenin gerisinde kalmış.Daha önce de söyledim fikrinizle zikrettiğiniz düşüncenin ayrı olduğu her şekliyle belliydi.Eklediğiniz şiirler sunuma farklı bir renk katmış ancak düşüncenizi savunmaya maalesef yetmemiş.
[color=teal]ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş):
"Evlilik aşkı öldürür mü?" sorusu fikirlerin gelişmesiyle, aşkta farklı arayışların ortaya çıktığının göstergesidir.Belki de aşkı tam anlamıyla bilmediğimiz veya yaşayamadığımız için ona zaman ve mekan sınırı koyuyoruz.Gerçek aşk bir imza ile silinecek bir kavram mıdır?
Tabi ki sorunlar olacak.Mesela para,sağlık problemleri vb..Bir süre sonra çocuklar girecek bu ortak hayata.işte o zaman aşkınızı hatırlamıycaksınız bile.Hadi hemen boşanın demiyoruz tabi ki.Aşk bitecek ama ardında çok büyük ve sağlam bir sevgi bırakacak.İşte evlilikleri yıllarca sürdüren insanların sırları bu.Kocaman bir sevgi..
Arkadaslar burada bir seyi yanlis aktariyoruz. Asik oldugunuzu zannederseniz, evlendiginiz kisiyi hayat ortaginiz olarak gorurseniz. Ilk dalgalanmada sizin ask zannettiginiz biter, evlilik biter. Ask hayat ortagi bulmak degildir. Ask diger yarini bulmaktir. Bizler asksiz tam degil, butun degiliz. Eger olaya ortak bulmak gozu ile bakarsak hataya duseriz.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak
hesaba sahip mudilik, ayrı kökenlerin birleşmesi, başı
hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir.
Evlilik kavramini ev arkadasligi, ayni evin paylasilmasi, birlesme , akrabalik diye tarif eden Can Dundar ìn sozlerine katilmak elbette mumkun degil. Onun gordugu, bize cizdigi bosanan insanlarin ilk gunleridir. Allah rizasi icin yapilan evliliklerin belirli bir hedefi vardir. Allah u Teala nin rizasini kazanmak olan bu hedef dogrultusunda ask gun be gun katlanir.
Ask, sevginin daha derin halidir. Ask, sadakat, guven ve sevgiyi de kapsar. Hukumet kanadi hepsini bir birinden ayirmis. Sizin evliligin yurumesi icin elzem gordugunuz seyleri birlestirince askin temeli ortaya cikacaktir.
Yukarida da anlatmaya calistigimiz gibi evlilik, zaman degildir aski olduren. Insanlar yaptiklari ile aski kendileri oldururler.
Ask heyecandir, baslangictir demissiniz. Arkadaslar ask dogru anlasilir hissedilir ise sadece baslama dudugu degildir. O da sevgi gibi bir surectir. Birbirimizin sevgisini nasil bitiriyorsak askimizida bitiririz. Ama bunun icin yapmamiz gereken onu dogru tahlil etmek, dogru analiz etmektir. Her carpintiyi ask carpintisi sanmamak, kucumsememek gerekir. Ozellikle ihtiyaclarimizi giderme amaci olarak gormemek.
Aşk, içimizdeki sevginin değişmesine yardım eder. Herşeye, herkese duyulan sevgi boyutundan çıkmasını sağlar. Aşk bitip yerini sevgiye bırakmaz.Eğer böyle olursa bu sevgide diğerleri gibi normal bir sevgi olur. Aşk ile beslenen sevgi içinizdeki güç demektir. Yaşam kaynağınız demektir.Birlikteliğin ömrü demektir. İlişkinizin dış etkenlere karşı kalkanı demektir. Aşk ve sevgiyi birbirinden ayırmak ikisini de öldürmüktir bence.
Kalbim icinde bulunmasi gereken gogus kafesine isyan bayragini cekmis.
Gunlerdir konusuyoruz, konusmak icin butun gecelerimi gunduz, gunduzlerimi ise gece ediyorum, ediyoruz.
Gozum gormez oldu baska bir seyi, baska kimseyi. Butun hayatimi ona gore yeniden planliyorum. "hayallerim" basligini siliyor, "hayallerimiz" yaziyorum.
Bakip dusunmekten derdimi anlatmaya yetisemiyorum.
Uzdugumu hissetmek katilin vicdan muhasebesini yaptiriyor her seferinde bana.
Gunlerimi onunla baslatip onunla bitiriyorum. Uykumdan uyanir uyanmaz, gun isigi degil onunla olan hayallerim aydinlatiyor odayi..
Her soyledigine verilecek cevaplarim hazir,"evet sen haklisin", "iyi ki geldin", "keske daha once gelseydin", "Sukurler olsun".
Dusunuyorum, kaybolup gidiyorum onlarin arasinda sonra yine bir yerlerde onunla karsilasiyorum.
Hic kizamiyorum ona.Hakli oldugumu savundugum tezi bir kere daha dusununce onun hakli oldugunu anliyorum.
Bir daha dusunursem kendi tezim oldugunu iddia etmeye basliyorum.
Yuce dinimiz Islam da evlenmenin vacip oldugu Peygamber Efendimizin hadisi serifine nail olanlar zumresine adimizi yazdirabilir miyiz diye soruyorum kendime. bunun icin yalvariyorum her seyin sahibine.
Tum bunlar benim yasadigim mecazi ask, ilahi aska kavusmak icin Mecnun olup collere duser miyim?
Birlikte ilahi ask ile sonsuzluga erisirebilir miyiz? Maddeden kendimizi siyirabilir miyiz? Her seyi O bilir.
Peki gayrimüslümler ya da ataistler aşık olmuyorlar mı?Aşk evrensel birşeydir.Ve illaki Allah rızası için birşeyler yaparak, efendimiz (s.a.v) örnek alarak devam ettiremezsiniz.O zaman sadece müslümanlar aşık ve mutlu olurdu.
Bahsettiğimizin bu olmadığını gayet iyi biliyorsunuz bizce.Ama biz yine de bir açıklama yapalım.Sadece Müslümanlarda aşk var demiyoruz.Bunu hangi sözümüzden çıkardığınız ayrıca merak konusu…Aşık iseniz ve bunu kaybetmek istemiyorsanız gayret etmeniz ,emek vermeniz gerekir.Eğer yeterli gayreti gösterebilirim dediyseniz zaten ölüm falan olmaz.Bir de üzerine sahip olduğumuz yüce dinimizin verdiği maneviyatı eklersek sevginin de temel de olduğu ama aşk heyecanın kaybedilmediği bir evlilik olur.Aşkın ne olduğunu tartışmıyoruz.Ama evrenseldir bunda hemfikiriz.
Öncelikle sizi tebrik ediyorum.Münazara başladığından beri en başarılı olduğunuz konuydu diyebilirim.Girişinden sonuna kadar çok güzel bir sunumdu.Hatta öyle bölümler vardı ki aynı cümleleri birkaç kez okuduğum oldu.Daha önceki bazı konularda eklenen şiirlerin konuyu dağıttığını düşünmüştüm ancak iki tarafında eklediği şiirler münazaraya ayrı bir renk katmış ve daha zevkli hale getirmiş.İmla,noktalama gayet güzeldi.Yok denecek kadar az hatalarınız vardı ancak konunun sunumu bunları kapatacak kadar başarılıydı.
Karşı taraftan yaptığınız alıntılar,cevaplarınız örnekleriniz gayet yerinde ve çok güzeldi.Kişisel örnekler genelde konunun akıcılığını bozar ya da dağıtır konuyu ama kendinden verdiğin örnekle aşkını çok güzel anlatmışsın Selahattin etkileyici bölümlerden biriydi.Netice olarak düşüncenizi çok güzel savunmuş ve hükümetin tezini çok başarılı bir şekilde çürütmüşsünüz.
Benim değerlendirmelerime göre bu münazarada ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) başarılı olmuştur ve münazarayı önde bitirmiştir...
3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
[b]FİKİR AKIMI (AKzeinebu-Aga-bilgekral):
Herkesi selamladıktan sonra hemen yazımıza geçiyoruz.
Öncelikle şu dikkatimizi çekti. Muhalefet ekibimiz Napolyon örneğini verirken, acaba Napolyon’un para aşkı yüzünden savaş bile kaybettiğini, halkın isyanına uğradığını, dahası (bu bir ihtimal olarak gösteriliyor ama) zehirlenerek öldürüldüğünü biliyorlar mıydı acaba? Diktatör bir general olan Napolyon para vb maddi zenginlikler için savaş başlatan, acımasız bir generaldir. Para sevdası ve duygusuz bir insan oluşu ona sürekli kaybettirmiştir.
“Hükümet üyelerimiz paranın azlığı çokluğundan bahsetmişmiş. Bizler az paradan değil olmayan paradan bahsediyoruz. Olmayan paranın da nelere yol açtığını daha önce anlatmıştık sanırım!” demişsiniz…
Arkadaşlar biz burada olmayan paranın, nelere yol açtığını tartışmıyoruz. Bizler burada saadeti, mutluluğu parada arayanların, mutlu olup, olamayacağını tartışıyoruz.
Alıntınız gerçekten güzelmiş arkadaşlar ama bizim yanlış gördüğümüz çok şey var. Mesela yazıyı eklerken ben bir bayan olarak, asla omzuma kadar bilezik istemem. Kaldı ki; omzuma kadar bileziğim olmadığı içinde asla ama asla alınmam! Bunlar cahilce şeyler. Eğer insanlarda değerli olan şeyin kolundaki bilezikler olmadığını, o değerli şeyin insanların kafasının içindeki olduğunu sizde anlasaydınız. Mutluluğunda o koldaki bilezikleri takmakta olmadığını anlardınız…
Evliliklerdeki yeni evlilerin ev eşyalarına gelince, şunu şu taraf alsın, bunu bu taraf alsın denmesinin sebebi, bir tarafın daha fazla masraf altına girilmesinin istenmemesidir. Kimseyi zor durumda bırakmaya gerek yok. Ortada yeni bir yuvanın kurulması söz konusu ise; her iki tarafta elinden geldiğini ortaya koymakla yükümlüdür.
Eğitim ve sağlık sorunlarından bahsetmişsiniz. Hükümetimiz sayesinde bu söyledikleriniz çok geride kaldı. Mağdur ailelerin çocuklarını okutması için çocuk başına maaş bağladıklarını biliyorsunuzdur herhalde. Sağlık konusuna gelince yeşil kartlar var söz konusu ailelerin devlet tarafından sağlık masrafları ödeniyor.
Güzel bir ekip çalışmanız ve başarılı bir sunumunuz vardı.Türkçenin kullanımı sizde de ilk sunumlarınıza göre başarılıydı.Alıntılarınızla verdiğiniz cevaplar,muhalefetin verdiği örneklerin çürütülmesi gayet başarılıydı.Konuyu tek yönlü değil maddi,manevi tüm yönleriyle ele alıp sunmanız etkileyici yönlerden biriydi.Bazı yerlerde muhalefete cevap vermeyi yokuşa sürmüş olsanız da savunmanız ve muhalefetin düşüncesini çürütmeniz gayet başarılıydı.
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar):
Yazım yanlışları,imla hataları vardı ancak önceki sunumlara göre daha düzgün bir Türkçe vardı.Yerinde ve güzel örnekleriniz vardı ancak hükümet sizin örneklerinizi size karşı gayet başarılı bir şekilde kullanmış.Örneklerinizi daha çok kullansaydınız ve kullandığınız örnekleri hem savunmada hem karşı tarafın tezini çürütmede kullanıp karşı tarafın sizi sizin örneğinizle sıkıştırmasına izin vermeseydiniz eminim daha başarılı olacaktı.
[b]Benim değerlendirmelerime göre bu münazarada [color=red]FİKİR AKIMI (AKzeinebu-Aga-bilgekral) başarılı olmuştur ve münazarayı önde bitirmiştir...
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.