CeVHeR
12-31-2007, 01:30
Bilirsiniz; "kendi rotalarını" çizemeyen ülkeler "başkalarının potalarında" erimeye mahkumdurlar... Türkiye de, maalesef bu ülkelerden biridir... "Kendisi" olmak yerine, hep "başkalarını taklit" etmiştir ki; sonunda, ne "onlardan" olabilmiş, ne de "kendi özü"ne dönebilmiştir!.. Hep derim ya; "keklik" gibi "seke seke yürüme"yi taklit etmek isterken, "ön ayakları bağlı eşek"ler misali, "saksağan"lar gibi zıplaya zıplaya yürümeye başlamıştır!.. Türkiye, güya bir "Müslüman ülkesi"dir!.. Güya, "halkının yüzde 99'u Müslüman"dır!.. Ama lütfen, "cadde"lerine bakın, "sokak"larına bakın, "mağaza"larına ve hatta "ev"lerine bir bakın!.. Her tarafta bir "Yılbaşı hazırlığı" var!.. Her taraf "Noel Baba"larla, "çam"larla ve "çan"larla dolu!..
"Kartel medyası" deseniz;
Sanki Türkiye'de değil de, "Hıristiyan Batı ülkesi"nde yayın yapıyorlar!..
Her sayfalarında "Noel Baba" resimleri, her sayfalarında "çan" ve "çam"lar!..
Ama itiraf edeyim;
"Domuzdan yana"lıklarında sonuna kadar "özgürlükçü"ler!.. "Bizden yana"lıklarında ise, son derece "yasakçı"lar!..
Hani, Kayahan'ın bir şarkısı vardı:
"Sana özgürlüğün yolları, bana kurşunlar!"
Aynen bunun gibi!..
"Hıristiyan"a özgürlüğün yolları, "Müslüman"a kurşunlar!..
Ya da, şöyle ifade edelim:
"Noel Baba"ya özgürlüğün yolları, "Nail Baba"ya kurşunlar!..
NOEL, BİR HIRİSTİYAN AZİZİ DEĞİL Mİ?
Herhalde, sizlerin de dikkatinizi çekiyordur;
Biz Müslümanları "dincilik" ve "İslâm tüccarlığı" ile itham edip, "din baronları"ndan filân dem vuran "holding medyası"na bakıyorum da; son bir haftadır, köşeyi dönmüş olmalılar!..
"İlâve"lerdeki sayfa sayısı, "gazete"yi ikiye katlamış durumda... Baştan sona "reklâm" dolu!.. "Cep"çilerden tutun da, "lüp"çülere kadar, ne kadar "giyim"ci, ne kadar "yiyim"ci ve ne kadar "zıkkım"cı varsa, reklâm üzerine reklâm vermişler!..
Hemen hepsi de;
"Yılbaşı için bize gelin" demekte!..
Reklâmların ebadı, "4x25"ten başlayıp, "yarım" ve hatta "tam sayfa"ya kadar uzanıyor!..
Dolayısıyla; "holding medyası", her yıl olduğu gibi, bu yıl da, epey "okkalı cukkalama" yapıp, köşeyi dönmüş olmalı!..
Diyecekler ki;
"Bu ilânların dincilikle ilgisi ne?.. Biz, yılbaşı reklâmı yayınlıyoruz!"
Doğru!.. Ama, sormak gerek;
Peki, o, her ilânın bir tarafında görülen "Noel Baba simgeleri" ne oluyor?..
"Noel Baba" kim?..
Adı;
İster Demre'de doğan "Aziz Nicholas" olsun, ister Kuzey Avrupa'da yaşadığı iddia edilen "Santa Claus!"
Hiç farketmez!..
Nihayetinde, her ikisi de bir "Hıristiyan Azizi" değil mi?..
O halde;
"Noel Baba"lı her reklâm, aynı zamanda "Hıristiyanlık simgesi" taşımaktadır ki, bu reklâmlardan elde edilen paraya da, pekalâ "din tüccarlığı"ndan elde edilen bir gelir olarak bakılabilir!..
Aksini iddia eden;
Hemen her reklâmın bir köşesine yerleştirilmiş "Noel Baba simgesi"ni izah etsin bana!.. O simge, orada varolduğu sürece; "holding gazeteleri"nin yaptığı da, "firmalar"ın yaptığı da, resmen ve alenen "din tüccarlığı"dır!..
Sadede gelecek olursak;
Bundan böyle, "din tüccarlığı"ndan her kim söz ederse, alınlarının ortasına, "Noel Baba" simgeli "ilân/reklâm"ları yapıştırırım!..
"İstismar"sa, al sana istismar!..
"Simge"yse, al sana simge!..
"Ticaret"se, al sana ticaret!..
"Beyin yıkama" ise, al sana beyin yıkamanın dik alâsı!..
"Hurafe" ise, al sana "en süslüsü"nden!..
Bundan böyle, eğer beyinlerinde azıcık "fikir namusu" varsa, "holding medyası"nın söyleyebileceği bir tek söz olmamalıdır!..
Olursa da, pek ciddiye almayın!.. çünkü efendim, Müslümanların "Nail"lerine dil uzatanlar, Hıristiyanların "Noel" simgelerini açıklamak mecburiyetindedir!..
BU DA BİR SİMGE DEĞİL Mİ?
Ne var ki;
Burasının "Türkiye" olduğunu da gözden uzak tutmayın!.. çünkü Türkiye'nin ve Türkiye'ye yön veren "egemen"lerin "kendilerine özel gerçekleri" vardır!..
Evet; "hizmetçi kırarsa ceza, evin hanımı kırarsa kaza!" gibi bir "özel" gerçek!?!
Adına; ister "çifte standart" deyin, ister "ikiyüzlülük", ya da "yüzsüzlük!"... Maalesef, böyle bir gerçeği var Türkiye'nin!.. Dolayısıyla; hançerenizi yırtarcasına bağırsanız da, "Noel hurafesi"ni duyuramaz, duyursanız da kabul ettiremezsiniz!..
çünkü onlar;
Bazı entel/dantel Müslümanlar gibi, "nerede hata yaptık?" diye soracak bir "aşağılık kompleksi" içinde değiller!.. "Pes" etmeyip, "yanlış"larında direniyorlar!.. "Yaşam tarzları"na yönelik en ufak bir eleştiride de, hemen bir araya gelip, "Bremen Mızıkacıları" gibi, başlıyorlar yaygaraya!.. Bu yaygaranın adına da, "kamuoyu" diyorlar, iyi mi?..
Nihayetinde;
"Azgın azınlık"ın çığırtkanlığı, "sessiz çoğunluk"un çığlığını bastırıyor!..
Her "Noel"de olduğu gibi!..
Olayın "medya boyutu"nu burada bırakıp, şimdi de "bahane" boyutuna gelelim...
Yazının başında da ifade ettiğim gibi; "dinî gün ve geceler"e karşı duyarsız kalan... Ramazan'larında "oruç"unu tutmayıp "bayram"ında tatile çıkan nice "çağdaş"lar, şöyle bir "savunma" içindeler:
"Biz Noel'i değil, Yılbaşı'nı kutluyoruz!"
Bu savunma da kendi içinde "çelişki"lerle dolu, ama farz edelim ki doğrudur!..
Ve fakat soralım:
Eğer "Yılbaşı"nı kutluyorsan, evinin bir köşesine koyduğun "çam" neyin nesidir... O çamın üzerine astığın "süs"lerin, "çorap"ların ve dibine koyduğun "paket"lerin ne anlama geldiğini, "neyin simgesi" olduğunu bilmiyor musun?..
Tüm bunlar, bal gibi "dinî simgeler"dir ve sen böyle yapmakla, farkında olmadan bir "Hıristiyan gecesi"ni kutluyor, bir "Hıristiyan geleneği"ni yaşatıyorsun!..
Hem de;
"Dinî simge" denilerek "başörtüsü"nün yasaklandığı ve halkı için "yüzde 99'u Müslüman" denilen bir Türkiye'de!..
KöYLü KIZI CAHİL, SEN çAĞDAŞ!
Sen ki;
"çağdaş" geçinirsin!.. Sen ki, "hurafe"lere karşı çıkarsın!.. Sen ki; "çanakkale Şehidleri" için anlatılan kahramanlıklara "hurafe" diye saldıran gazeteleri okursun!..
Sen ki;
"Laik, çağdaş, ilerici, Atatürkçü, devrimci..." olduğunu söyler, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde, "kısmetim açılsın!" diyerek ağaçlara "çaput" bağlayanlara, "yatırlara mum" yakıp dilek tutanlara, ya da "Oruç Baba"ya adak adayıp, "Telli Baba"dan tel kopartanlara "gerici, yobaz, örümcek kafalı ve cahil" der, bu yapılanlara da "hurafe" gözüyle bakarsın!..
İyi, hoş da;
Ya senin yaptığın nedir "çağdaş" bağyan!?!
"Telli Baba"nın sandukasına "tel" bağlamak "hurafe" oluyor da; senin "Noel Baba çamı"na çorap bağlaman "çağdaşlık" mı oluyor?
Söyle hele çağdaş adam/madam;
"Ağaca çaput" bağlayıp da dileğine "nail" olmayı bekleyen köylü kız ile, "çama çorap" asıp, "Noel"i bekleyen senin arandaki "fark" nedir?..
Köyün "cahil"(!) kızı, ağaca çaput bağlayıp, "çocuğuna baba" bekliyor!.. "çağdaş Türkiye'nin çağdaş Kızı" olan sen ise, evindeki çam dallarına "çorap" asıp, "Noel Baba"yı bekliyorsun!!!
Peki;
"Cahil" dediğin köylü kızı ile, "okumuş" olan senin arandaki "hurafe farkı" ne?..
Senin anlayacağın "çağdaş" ve "ilerici" bağyan; şu anda senin yaptığın "çama çorap bağlama" işinin temelinde "Hıristiyanî bir inanç", var!..
Hele, şimdi söyle bakalım sen, 'Noel Gecesi'ni mi, Yılbaşı'nı mı kutluyorsun?..
Yaptığın iş, resmen ve alenen, bir "Hıristiyan inancı"nı yaşamak ve aynı zamanda bir "hurafe"yi yaşatmaktır!..
Aksini iddia ediyorsan, hemen her yılbaşı arefesinde mağaza önlerinde peydahlanan "Noel Baba/Ana"ları kılığındaki "soytarı"ları ve de "süslü çam"ları izah et bana!..
Hayır çağdaş bağyan; sen "Yılbaşı"nı değil, "Hıristiyanların Noel"ini kutluyorsun!.. Aklınca "İslâm'a cephe" alıyorsun, ama "Hıristiyan'a yandaş" olduğunun farkında bile değilsin!..
Eğer "şuurlu bir İslâm düşmanı" değilsen, bil ki; "hurafe" bağlamında, ağaca "çaput" bağlayan "cahil kızlar"dan hiç farkın yok!..
Kim bilir,
Belki de, "çağdaş Türkiye"nin yeni "çağdaşlık konsepti" budur!..
NOEL, BİR ABD KAKALAMASI!
Bana öyle geliyor ki;
Bu işin altında da "Amerika" var!.. Bu tezgâh, "Amerikan pompalaması"na benziyor!..
Hele bakın "Noel Baba'nın renkleri"ne!.. Elbisesinde "kırmızı ve beyaz" var!..
Ne büyük tesadüf(!) ki;
Amerika'nın simgesi Coca-Cola'nın renkleri de kırmızı-beyaz!..
Hani diyorum ki;
"Temel Reis" çizgi filmleriyle "ıspanak ihracatı"nı artıran ABD, "Noel Baba" tiplemesiyle de, "Coca-Cola satışları"nı patlatmış olmasın sakın?!?
Hele dikkat edin;
Hangi ülkede "Noel Baba" varsa, orada mutlaka "Coca-Cola" vardır!..
Sizin anlayacağınız;
Noel Baba ile Coca-Cola, hem "renkdaş"tır, hem de “dindaş”!..
"Simge duyarlıları"na duyurulur!..
--------------------------------------------------------------
İki medeniyet farkı
- Noel Baba, "hayali"dir, çocukları "gerçeklik"ten koparır... Nasreddin Hoca'mızın ise, elle tutulan, gözle görünen bir merkebi var.
- Hoca karakterlidir... İtibar görmediği evde yemeği "kürkü"ne yedirir, ağzına lokma koymaz...
- Noel'i ise kapıdan kovsanız, "baca"dan girer!.. Bilirsiniz, bu tipler bütün hukuk sisteminde "haneye tecavüz"den yargılanırlar.
- Noel Baba, "bir günün yıldızı"dır!.. Reklâmlarla parlar!.. Hoca ise, "her günün yıldızı"dır, gönüllerde yaşar.
- Noel Baba, Avrupa yurtlarında turlar!.. Hoca'nın ise yeri-yurdu bellidir. Akşehir'de doğar, Sivrihisar'da yaşar.
- Noel Baba, kapitalist üretim şartlarının emrindedir. "Tüketim"i körükler!.. Nasreddin Hoca ise, "üretmek" umuduyla göle bile maya çalar.
- çağdaş Noelciler, Irak ve Filistinli bebekleri sevmez. Bacalardan misket bombası atar. Bubi tuzağından satın alana, "promosyon" olarak "ceset torbası"nı sıkıştırırlar.
- Noel Baba; babalığını görmediğiniz babalardandır. Ama Nasreddin Hoca, hocalığını hakkıyla yapar!..
Hasan KARAKAYA / VAKİT 30/12/2007
"Kartel medyası" deseniz;
Sanki Türkiye'de değil de, "Hıristiyan Batı ülkesi"nde yayın yapıyorlar!..
Her sayfalarında "Noel Baba" resimleri, her sayfalarında "çan" ve "çam"lar!..
Ama itiraf edeyim;
"Domuzdan yana"lıklarında sonuna kadar "özgürlükçü"ler!.. "Bizden yana"lıklarında ise, son derece "yasakçı"lar!..
Hani, Kayahan'ın bir şarkısı vardı:
"Sana özgürlüğün yolları, bana kurşunlar!"
Aynen bunun gibi!..
"Hıristiyan"a özgürlüğün yolları, "Müslüman"a kurşunlar!..
Ya da, şöyle ifade edelim:
"Noel Baba"ya özgürlüğün yolları, "Nail Baba"ya kurşunlar!..
NOEL, BİR HIRİSTİYAN AZİZİ DEĞİL Mİ?
Herhalde, sizlerin de dikkatinizi çekiyordur;
Biz Müslümanları "dincilik" ve "İslâm tüccarlığı" ile itham edip, "din baronları"ndan filân dem vuran "holding medyası"na bakıyorum da; son bir haftadır, köşeyi dönmüş olmalılar!..
"İlâve"lerdeki sayfa sayısı, "gazete"yi ikiye katlamış durumda... Baştan sona "reklâm" dolu!.. "Cep"çilerden tutun da, "lüp"çülere kadar, ne kadar "giyim"ci, ne kadar "yiyim"ci ve ne kadar "zıkkım"cı varsa, reklâm üzerine reklâm vermişler!..
Hemen hepsi de;
"Yılbaşı için bize gelin" demekte!..
Reklâmların ebadı, "4x25"ten başlayıp, "yarım" ve hatta "tam sayfa"ya kadar uzanıyor!..
Dolayısıyla; "holding medyası", her yıl olduğu gibi, bu yıl da, epey "okkalı cukkalama" yapıp, köşeyi dönmüş olmalı!..
Diyecekler ki;
"Bu ilânların dincilikle ilgisi ne?.. Biz, yılbaşı reklâmı yayınlıyoruz!"
Doğru!.. Ama, sormak gerek;
Peki, o, her ilânın bir tarafında görülen "Noel Baba simgeleri" ne oluyor?..
"Noel Baba" kim?..
Adı;
İster Demre'de doğan "Aziz Nicholas" olsun, ister Kuzey Avrupa'da yaşadığı iddia edilen "Santa Claus!"
Hiç farketmez!..
Nihayetinde, her ikisi de bir "Hıristiyan Azizi" değil mi?..
O halde;
"Noel Baba"lı her reklâm, aynı zamanda "Hıristiyanlık simgesi" taşımaktadır ki, bu reklâmlardan elde edilen paraya da, pekalâ "din tüccarlığı"ndan elde edilen bir gelir olarak bakılabilir!..
Aksini iddia eden;
Hemen her reklâmın bir köşesine yerleştirilmiş "Noel Baba simgesi"ni izah etsin bana!.. O simge, orada varolduğu sürece; "holding gazeteleri"nin yaptığı da, "firmalar"ın yaptığı da, resmen ve alenen "din tüccarlığı"dır!..
Sadede gelecek olursak;
Bundan böyle, "din tüccarlığı"ndan her kim söz ederse, alınlarının ortasına, "Noel Baba" simgeli "ilân/reklâm"ları yapıştırırım!..
"İstismar"sa, al sana istismar!..
"Simge"yse, al sana simge!..
"Ticaret"se, al sana ticaret!..
"Beyin yıkama" ise, al sana beyin yıkamanın dik alâsı!..
"Hurafe" ise, al sana "en süslüsü"nden!..
Bundan böyle, eğer beyinlerinde azıcık "fikir namusu" varsa, "holding medyası"nın söyleyebileceği bir tek söz olmamalıdır!..
Olursa da, pek ciddiye almayın!.. çünkü efendim, Müslümanların "Nail"lerine dil uzatanlar, Hıristiyanların "Noel" simgelerini açıklamak mecburiyetindedir!..
BU DA BİR SİMGE DEĞİL Mİ?
Ne var ki;
Burasının "Türkiye" olduğunu da gözden uzak tutmayın!.. çünkü Türkiye'nin ve Türkiye'ye yön veren "egemen"lerin "kendilerine özel gerçekleri" vardır!..
Evet; "hizmetçi kırarsa ceza, evin hanımı kırarsa kaza!" gibi bir "özel" gerçek!?!
Adına; ister "çifte standart" deyin, ister "ikiyüzlülük", ya da "yüzsüzlük!"... Maalesef, böyle bir gerçeği var Türkiye'nin!.. Dolayısıyla; hançerenizi yırtarcasına bağırsanız da, "Noel hurafesi"ni duyuramaz, duyursanız da kabul ettiremezsiniz!..
çünkü onlar;
Bazı entel/dantel Müslümanlar gibi, "nerede hata yaptık?" diye soracak bir "aşağılık kompleksi" içinde değiller!.. "Pes" etmeyip, "yanlış"larında direniyorlar!.. "Yaşam tarzları"na yönelik en ufak bir eleştiride de, hemen bir araya gelip, "Bremen Mızıkacıları" gibi, başlıyorlar yaygaraya!.. Bu yaygaranın adına da, "kamuoyu" diyorlar, iyi mi?..
Nihayetinde;
"Azgın azınlık"ın çığırtkanlığı, "sessiz çoğunluk"un çığlığını bastırıyor!..
Her "Noel"de olduğu gibi!..
Olayın "medya boyutu"nu burada bırakıp, şimdi de "bahane" boyutuna gelelim...
Yazının başında da ifade ettiğim gibi; "dinî gün ve geceler"e karşı duyarsız kalan... Ramazan'larında "oruç"unu tutmayıp "bayram"ında tatile çıkan nice "çağdaş"lar, şöyle bir "savunma" içindeler:
"Biz Noel'i değil, Yılbaşı'nı kutluyoruz!"
Bu savunma da kendi içinde "çelişki"lerle dolu, ama farz edelim ki doğrudur!..
Ve fakat soralım:
Eğer "Yılbaşı"nı kutluyorsan, evinin bir köşesine koyduğun "çam" neyin nesidir... O çamın üzerine astığın "süs"lerin, "çorap"ların ve dibine koyduğun "paket"lerin ne anlama geldiğini, "neyin simgesi" olduğunu bilmiyor musun?..
Tüm bunlar, bal gibi "dinî simgeler"dir ve sen böyle yapmakla, farkında olmadan bir "Hıristiyan gecesi"ni kutluyor, bir "Hıristiyan geleneği"ni yaşatıyorsun!..
Hem de;
"Dinî simge" denilerek "başörtüsü"nün yasaklandığı ve halkı için "yüzde 99'u Müslüman" denilen bir Türkiye'de!..
KöYLü KIZI CAHİL, SEN çAĞDAŞ!
Sen ki;
"çağdaş" geçinirsin!.. Sen ki, "hurafe"lere karşı çıkarsın!.. Sen ki; "çanakkale Şehidleri" için anlatılan kahramanlıklara "hurafe" diye saldıran gazeteleri okursun!..
Sen ki;
"Laik, çağdaş, ilerici, Atatürkçü, devrimci..." olduğunu söyler, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde, "kısmetim açılsın!" diyerek ağaçlara "çaput" bağlayanlara, "yatırlara mum" yakıp dilek tutanlara, ya da "Oruç Baba"ya adak adayıp, "Telli Baba"dan tel kopartanlara "gerici, yobaz, örümcek kafalı ve cahil" der, bu yapılanlara da "hurafe" gözüyle bakarsın!..
İyi, hoş da;
Ya senin yaptığın nedir "çağdaş" bağyan!?!
"Telli Baba"nın sandukasına "tel" bağlamak "hurafe" oluyor da; senin "Noel Baba çamı"na çorap bağlaman "çağdaşlık" mı oluyor?
Söyle hele çağdaş adam/madam;
"Ağaca çaput" bağlayıp da dileğine "nail" olmayı bekleyen köylü kız ile, "çama çorap" asıp, "Noel"i bekleyen senin arandaki "fark" nedir?..
Köyün "cahil"(!) kızı, ağaca çaput bağlayıp, "çocuğuna baba" bekliyor!.. "çağdaş Türkiye'nin çağdaş Kızı" olan sen ise, evindeki çam dallarına "çorap" asıp, "Noel Baba"yı bekliyorsun!!!
Peki;
"Cahil" dediğin köylü kızı ile, "okumuş" olan senin arandaki "hurafe farkı" ne?..
Senin anlayacağın "çağdaş" ve "ilerici" bağyan; şu anda senin yaptığın "çama çorap bağlama" işinin temelinde "Hıristiyanî bir inanç", var!..
Hele, şimdi söyle bakalım sen, 'Noel Gecesi'ni mi, Yılbaşı'nı mı kutluyorsun?..
Yaptığın iş, resmen ve alenen, bir "Hıristiyan inancı"nı yaşamak ve aynı zamanda bir "hurafe"yi yaşatmaktır!..
Aksini iddia ediyorsan, hemen her yılbaşı arefesinde mağaza önlerinde peydahlanan "Noel Baba/Ana"ları kılığındaki "soytarı"ları ve de "süslü çam"ları izah et bana!..
Hayır çağdaş bağyan; sen "Yılbaşı"nı değil, "Hıristiyanların Noel"ini kutluyorsun!.. Aklınca "İslâm'a cephe" alıyorsun, ama "Hıristiyan'a yandaş" olduğunun farkında bile değilsin!..
Eğer "şuurlu bir İslâm düşmanı" değilsen, bil ki; "hurafe" bağlamında, ağaca "çaput" bağlayan "cahil kızlar"dan hiç farkın yok!..
Kim bilir,
Belki de, "çağdaş Türkiye"nin yeni "çağdaşlık konsepti" budur!..
NOEL, BİR ABD KAKALAMASI!
Bana öyle geliyor ki;
Bu işin altında da "Amerika" var!.. Bu tezgâh, "Amerikan pompalaması"na benziyor!..
Hele bakın "Noel Baba'nın renkleri"ne!.. Elbisesinde "kırmızı ve beyaz" var!..
Ne büyük tesadüf(!) ki;
Amerika'nın simgesi Coca-Cola'nın renkleri de kırmızı-beyaz!..
Hani diyorum ki;
"Temel Reis" çizgi filmleriyle "ıspanak ihracatı"nı artıran ABD, "Noel Baba" tiplemesiyle de, "Coca-Cola satışları"nı patlatmış olmasın sakın?!?
Hele dikkat edin;
Hangi ülkede "Noel Baba" varsa, orada mutlaka "Coca-Cola" vardır!..
Sizin anlayacağınız;
Noel Baba ile Coca-Cola, hem "renkdaş"tır, hem de “dindaş”!..
"Simge duyarlıları"na duyurulur!..
--------------------------------------------------------------
İki medeniyet farkı
- Noel Baba, "hayali"dir, çocukları "gerçeklik"ten koparır... Nasreddin Hoca'mızın ise, elle tutulan, gözle görünen bir merkebi var.
- Hoca karakterlidir... İtibar görmediği evde yemeği "kürkü"ne yedirir, ağzına lokma koymaz...
- Noel'i ise kapıdan kovsanız, "baca"dan girer!.. Bilirsiniz, bu tipler bütün hukuk sisteminde "haneye tecavüz"den yargılanırlar.
- Noel Baba, "bir günün yıldızı"dır!.. Reklâmlarla parlar!.. Hoca ise, "her günün yıldızı"dır, gönüllerde yaşar.
- Noel Baba, Avrupa yurtlarında turlar!.. Hoca'nın ise yeri-yurdu bellidir. Akşehir'de doğar, Sivrihisar'da yaşar.
- Noel Baba, kapitalist üretim şartlarının emrindedir. "Tüketim"i körükler!.. Nasreddin Hoca ise, "üretmek" umuduyla göle bile maya çalar.
- çağdaş Noelciler, Irak ve Filistinli bebekleri sevmez. Bacalardan misket bombası atar. Bubi tuzağından satın alana, "promosyon" olarak "ceset torbası"nı sıkıştırırlar.
- Noel Baba; babalığını görmediğiniz babalardandır. Ama Nasreddin Hoca, hocalığını hakkıyla yapar!..
Hasan KARAKAYA / VAKİT 30/12/2007