fatih kısaparmak balon baskılı balon Pantolonlu Başörtülüler - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Pantolonlu Başörtülüler


vaktileyl
05-27-2009, 19:58
Kadınlar pantolon giyebilir mi?
sorusunun cevabı gayet nettir.
Aklı başında herkesin bu soruya cevabı, giyemez şeklinde olur.
Mü’min hiçbir hanımefendi de böyle bir uygulamaya, ahiretteki hesaplaşmayı dikkate alarak giymek bir yana tevessül bile edemez.
Günümüzdeki uygulamasıyla pantolon giyen kadınların tamamı, dinen çıplak hükmündedir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.),
ilâhi rahmetten mahrum bırakacak giyim kuşamdan haber verirken, şu iki kelimeyi kullanmışlardır:“Kâsiyâtün, âriyatün...”
Giyinmişler;
ama çıplaktırlar.

Yani çıplak gibi tahrikci ve teşhirci görüntüleri vardır.
Peki, hanımların etek, pardüsü, çarşaf gibi üst giyeceklerin
altına pantolon giymeleri câiz olur mu?
Bu da olmaz.
Çünkü konumu ne olursa olsun pantolon, bir erkek kıyafetidir.

“Kadınlardan erkek giyimi,
erkeklerden kadın giyimi giyerek karşı cinse benzeyenlere...”
diye başlayan hadiste lânet bedduası vardır.

Bu ikaz dikkate alan hanımlar, giyimlerinde birinci olarak tesettürü esas aldıkları gibi, ikinci olarak da erkeğe benzememeyi esas alırlar.Bir olay vesilesiyle, Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz’in hadislerinden
birinde sirval kelimesi geçer.

Nedir sirval?
Önce olayı özetleyelim:
Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali (r.a.) ile Bâki mezarlığında iken
yoldan eşeğe binmiş bir kadın geçiyordu.

Hava az yağışlı olduğundan eşeğin ayağı bir çukura girdi.
Hayvan tökezleyince kadın yere düştü.

Peygamberimiz (s.a.v.) hemen yüzünü ters tarafa çevirdi.Ya Rasülûllah! Kadının üstünde sirval var dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):

“Allah’ım! Sirval giyen kadınları bağışla.
Ey insanlar! Hepiniz sirval giyiniz.
Kadınlarınız dışarıya çıkacakları zaman sirval kadar
örtülmesi gereken yerleri örten birşey yoktur.” buyurmuşlardır.
(Beyhaki, Edep. Şuabü’l-İman. Dârkutni, el-Efrâd, el-Kenz: 8/55. Hayatü’s-Sahabe: 3/367

Burada geçen sirval ne demektir?

Sirval: Uzun ve vücudu belli etmeyen bolluktaki don demektir.
Anadolu hanımlarının vücut hatlarını belli etmeyecek bollukta giydikleri şalvar tipinde bir dondur.

Bu derece bolluktaki donun kimseyi rahatsız etmeyeceği ayrıca tesettürü muhafaza edeceği malumdur.
Bazı zevat sirvali pantolon olarak açıklıyor ve üzerinde bir giyim olması halinde kadınların pantolon giyebileceklerini ifade ediyorlar.
Bu hatalı ve zorlamalı bir beyandır.
Asla isabetli de değildir.
Silvar, asla pantolon olamaz; o bir dondur.

Diz kapaklarına kadar dar bir üst elbise giyip, dizden aşağısında sadece pantolon bulunması sünnet ölçülerinden giyim şekli değildir ve tesettürü de oluşturmaz. Böyle giyinen kadın da tesettürlü değildir.Sadece pantolon giymek konumu ne olursa olsun 104 kitabın hiçbirinde yeri yoktur. Kesinlikle câiz değildir.

Giyenler Efendimiz (sa.v.)’in lânet bedduasının muhataplarıdırlar.
Etek altına pantolon, liberal modanın saçmalıklarından biridir.

Moda furyası kadınların yüzde 85’ini,
bu arada bir bölüm erkekleri de çekirdek gibi çatlattı.
Pantolon giyen, burunlarına hızma takan, kaşına göbeğine ve
bilumum yerlerine piercing takan “kız”lar piyasayı doldurdu.

Sağcısı-solcusu, başını örteni, örtmeyeni erkeği-kadını
hep aynı çizginin acınasıcıları oldular.Kadın-erkek gençliğin
(istisnaları hâriç) tümüne yakını 1980 sonrasında marka pantolon giymeye başladılar.
C 21 marka kot pantolonla başlayan mâcera Lee Cooper’le, Levis’la, Lee’yle, FBI’la sürüyor.
Başını örtenler de pardesü ve tunik altına (veya pardesüsüzler de) marka pantolonlar giyiyorlar.

Marka, toplum anlayışında önemli bir sınıf atlama taşıdır.
Bundan dolayı doğası gereği gizlenemez.

Pantolon markaları arkada ve bir hayli de üstte olduğundan bir kısımları pardesüyü kısalttılar.


Son yıllarda düşük bel pantolon modası çok sürmeden düşük kalça pantolon modasına inkilâp etti.
Çünkü kapitalizm insanların bedenlerini istiyor:

“Bedenini özgür bırak. Zihnini bana emanet et”
Kapitalizmin sömürü sloganı budur.
Bu slogana aldananlar kim olursa olsun kişiliksiz olmaya ve
evde kalmaya mahkumdurlar.
Kendilerini özgür zanneden köleler de bunlardır.

Mevlüt ÖZCAN

vaktileyl
05-27-2009, 19:58
SOKAKTA GİYİLEN ELBİSEDE YAPILAN YANLIŞLIKLAR:

1- İçi gösteren astarsız ve ince gömlek, elbise, özellikle etek (şifon ve organze türü):

Bazı kardeşlerimiz sokakta dış elbise olarak, güneş ışığı veya dükkanların ışıkları vurduğu zaman ve hatta ışık vurmadan bile içini gösteren ince elbise veya ceket altı etek giyiyorlar. Bu da çok vahim sonuçlara neden oluyor ve maalesef bazen içiniz görünüyor. Bu tür giyinme hatası geçen yaz mevsiminde had safhada idi bu yaz da öyle olacağa benziyor. Kardeşlerimiz bu tavırlarıyla yukarıda saydığımız 2, 3, 4 ve 5. hadislere aykırı davranıyorlar. Lütfen bu yanlışa düşmeyin.

2- Dar ve vücuda yapışan elbise, tişört ve gömlek:

Sokakta dış elbise olarak bu tür şeyler giyilince vücut hatları belli oluyor ve erkeklerin dikkatini çeker bir hale geliyor. Bu tür giyinişler de örtünme emrinin genel amaçları ile yukarıdaki 3. ve 4. hadislerin emirlerine aykırı. Lütfen sokakta dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

3- İçi göstermese ve dar olmasa bile kumaşının türü sebebiyle vücuda yapışan ve vücut hatlarını belli eden elbise ve etek. (Buzy, ipekli türü vb.):

bir üst maddedeki mahzurlar bu tür giyinişte de mevcut. Lütfen sokakta dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

4- Pantolon:

Bazı başörtülü hanım kardeşlerimiz dış giysi olarak beline kadar bir üst elbise veya ceket giydiği halde belden aşağısı açıkta kalacak şekilde altına pantolon, hatta bazen dar pantolon ve hatta ne kadar acıdır ki bazen de bulucin giyiyorlar. Bu da vücut hatlarını belli ediyor ve dikkat çekiyor. Üstelik başörtülü bir hanımın böyle giyinmesi daha çok dikkat çekiyor ve İslam`la alakası olmayan insanların bile "Şuna bak bir de başörtüsü takıyor!" demesine neden oluyor. Onların öyle demesi bir yana bu tür giyinişler örtünme emrinin genel amaçları ile çelişki halinde. Bir de bu tür bir giyiniş yukarıdaki 7. hadiste geçen Peygamber Efendimizin şiddetli yasağının sınırlarını zorluyor. Lütfen bu tür olumsuzluklara sebep ve bir erkek giysisi olan pantolonu sokakta giymeyiniz.

5- Kısa kollu elbise:

Hayret edilecek bir şekilde son zamanlarda bu tür giyinişlere de rastlıyoruz. Özellikle bazı genç hanım kardeşlerimiz de üstlerine delikli, dantelli veya saydam bir üst giyisisi alıyor ve kısa kollu giyisisi bunun altından görülüyor. Oysa örtünme emrinin gerçekleşmesi için kolların kapalı olması gerekiyor. Yukarıdaki 2. hadiste Peygamberimiz, hanımların yabancı erkeklere karşı yalnızca yüz ve ellerinin açık kalacabileceğini söylüyor. Lütfen bu noktaya dikkat edin ve bu tür yanlışlara düşmekten kaçının.

6- Yırtmaçlı etek:

Anlaşılması çok güç ama bazı kardeşlerimiz de dış elbise olarak altlarına yırtmaçlı etek giyiyorlar. Gene anlaşılması çok güçtür ki bu yırtmaç bazen diz kapaklarına kadar bile çıkabiliyor. Kardeşlerim! Böyle örtünme olur mu? Yanlış yapıyorsunuz! Yoksa son zamanlardaki tesettür tartışmaları, televizyon ve tesettür defileleri vs. bizlere temel bazı şeyleri, bazı değerleri unutturdu mu? Kardeşlerim bu tarzda bir giyinmeyle ayete de hadise de, örtünme emrinin amaçlarına da muhalefet ediyorsunuz. Tesettürlü bir hanımınefendinin böyle bir giyiniş tarzı olamaz. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.

7- Manto ve pardesü türlerinden:
1-İçini gösteren, 2-Çok aşırı süslü, 3-Çok dikkat çekici renkli (mesela kırmızı), 4-Dar, 5-Uzun yırtmaçlı, 6-Parlak deri, 7-Bele doğru daralan (Rus modeli):

Bu tür pardesü ve mantolar da dikkatleri üzerinize çekmenize veya bazen vücut hatlarınızın belli olmasına sebep oluyor. Oysa örtünme emrinin amaçları arasında bunları önlemek var. Lütfen pardesü ve mantonuzun böyle olmamasına özen gösterin ..

selam ve dua ile..
iktibas

Gökmen
05-27-2009, 20:37
Bu konu hakkında bir hikaye anlatmak istiyorum...




Karşılıklı bir kilise ve bir camii varmış, günlerden birgün kilise,nin papazı kilise,nin kapısının önünde otururken gözü bir kargaya takılmış ve o sırda kilise,de çan ve camii,de ise ezan okunmaya başlamış. Papaz bakalım demiş bu karga müslümanlardanmı yoksa hırıstiyanlardanmı, nereye konacak bir bakayım demiş ve karga dönüp dolaşıp gelmiş kilisenin çan,ının üzerine konmuş ve konar konmazda çan,ın üzerine pislemiş. Papazda kargaya doğru bakıp, yahu sana müslümnlardansın desem değilsin geldin kiliseye kondun, hırıstiyanlardansın desem oda değilsin çan,a pisledin, sen kimlerdensin karga demiş...




Benim gözümde ise başını örtüpte, darcık elbiseler giyinip vicut hatlarını ortaya çıkartan bayanların,da bu kargadan bir farkı yok ve işin en acı tarafı ise bu durum ne yazıkki Gayretullah,ın dahi gücüne gidiyor ve bu hanımlar ahirette ALLAH c.c gücüne giden bu durumun açıklamasını nasıl yapacaklar bilemiyorum...


Paylaşımın için teşekkür ederim kardeşim...

Beritan
05-27-2009, 22:17
pantol konusunda yorum yapmayacağım;ı:
fakat pardesü konusunda katılıyorum...
geçen kıyafet ve pardesü almaya çıktık...
bi baktımki ne göreyim....
fatihte koskoca caddede herkes tesettürlüye kıyafet yok diyor..
evet tekbir var oda tamamen tünik vede pantolon ...
pardesülere baktık...
pardesü modelleri bi tuhaf...
boylar kısalmış...adıda ara boy olmuş....
gerçekten tesettürden biz bile fire veriyorsak...
ne olacak halimiz bilmiyorum....

Feride
05-27-2009, 22:22
Pantolonla ilgili görüşlere katılıyorum kesinlikle. Nereye baksam pantolon tunik, pantolon tunik..Herkes olmuş tek tip..Ve tabi en önemlisi islama aykırı olması pantolonun..

Onun dışında tesettürün en güzelinin çarşafla olduğunu düşünüyorum. Ha ben giyiniyormuyum hayır, belki nefsime çok ağır geliyor. Ama giymeyi isterdim..

Bu güzel yazı için teşekkürler vaktileyl..

Abdullah KAÇ
05-27-2009, 22:33
Bu konuda uzman değilim. Ancak yorum yapacak kadar okumuşluğum olduğunu düşünüyorum. Önemli bir konu. Bu konuda konuşmak, böyledir diye kestirip atmak çok doğru değil.

Ancak islamiyette pantolon yasaktır diye bir ibare olmaz. Yoktur da.

Kural bellidir. Tesettür...

Vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmektir kural. Tabiki uzun tunik giymeden bel üzerinde bir ceketle pantolun giymek tesettüre uymaz. Ancak pantolonun üzerine uzun tunik giymek tesettür e ve islamiyete uyar. Çünkü esas kural vücut hatlarını meydana çıkarmayacak şekilde giyinmektir.

Bir ikincisi şimdi büyük şehirlerde yaşayan tesettürlü kişiler bir yerden bir yere giderken 3- 4 otobüs minibüs değiştirmek zorunda kalabiliyorlar. Ve otobüse binip iniyorlar... Etek giyildiğinde bu gibi durumlarda rahatsız oldukları durumlar olabiliyor. Bu gibi durumlarda pantolon üzerine uzun tunik giyilmesi çok daha doğru bir seçim olacaktır. Ve bu niyetle giyen bir çok kişide vardır. Tabiki herkesin niyeti farklıdır bunu bizimde sorgulamaya hakkımız yok.

Dikkat edeceğimiz esas kural tesettürdür. Tesettür de vücut hatlarını göstermeyecek belli etmeyecek, dikkat çekmeyecek şekilde giyinmektir diye biliyorum. Bu çerçevede değerlendirmenin özelliklede büyük şehirlerde yaşayan kişiler için daha doğru bir değerlednirme olacağını düşünüyorum...

Selam ve dua ile..

Beritan
05-27-2009, 22:44
Bu konuda uzman değilim. Ancak yorum yapacak kadar okumuşluğum olduğunu düşünüyorum. Önemli bir konu. Bu konuda konuşmak, böyledir diye kestirip atmak çok doğru değil.

Ancak islamiyette pantolon yasaktır diye bir ibare olmaz. Yoktur da.

Kural bellidir. Tesettür...

Vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmektir kural. Tabiki uzun tunik giymeden bel üzerinde bir ceketle pantolun giymek tesettüre uymaz. Ancak pantolonun üzerine uzun tunik giymek tesettür e ve islamiyete uyar. Çünkü esas kural vücut hatlarını meydana çıkarmayacak şekilde giyinmektir.

Bir ikincisi şimdi büyük şehirlerde yaşayan tesettürlü kişiler bir yerden bir yere giderken 3- 4 otobüs minibüs değiştirmek zorunda kalabiliyorlar. Ve otobüse binip iniyorlar... Etek giyildiğinde bu gibi durumlarda rahatsız oldukları durumlar olabiliyor. Bu gibi durumlarda pantolon üzerine uzun tunik giyilmesi çok daha doğru bir seçim olacaktır. Ve bu niyetle giyen bir çok kişide vardır. Tabiki herkesin niyeti farklıdır bunu bizimde sorgulamaya hakkımız yok.

Dikkat edeceğimiz esas kural tesettürdür. Tesettür de vücut hatlarını göstermeyecek belli etmeyecek, dikkat çekmeyecek şekilde giyinmektir diye biliyorum. Bu çerçevede değerlendirmenin özelliklede büyük şehirlerde yaşayan kişiler için daha doğru bir değerlednirme olacağını düşünüyorum...

Selam ve dua ile..
pantol giyilmeyecek diye bir kural vardı...
2 tunik tesettür değildir...
hele pantol giyen biri için hiç değildir...
hatta tek tesettür cilbaptır..
fakat biz nefsimize hükmedip bunu yapamıyoruz..
ama kalkıpta bu yokturda diyemeyiz..
Herkes Kur'an-ı kerimden hüküm çıkarabilseydi, hadis-i şerifler lüzumsuz olurdu
"Ey Peygamber! hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. ALLAH, Gafûrdur, Rahîmdir. " (el-Ahzab, 33/59).
ayetlerdede hadislerdede tesettürünün sınırı bellidir ha uyulur ha uyulmaz...
ama kişi kendi yorumlayamaz...
nasılki bir forumun yada bir ülkenin kanunları varsa islamiyetin ve tesettürün yasalarıda vardır..
ve bu değiştirilemez...

Abdullah KAÇ
05-27-2009, 22:53
pantol giyilmeyecek diye bir kural vardı...
2 tunik tesettür değildir...
hele pantol giyen biri için hiç değildir...
hatta tek tesettür cilbaptır..
fakat biz nefsimize hükmedip bunu yapamıyoruz..
ama kalkıpta bu yokturda diyemeyiz..
Herkes Kur'an-ı kerimden hüküm çıkarabilseydi, hadis-i şerifler lüzumsuz olurdu
"Ey Peygamber! hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. ALLAH, Gafûrdur, Rahîmdir. " (el-Ahzab, 33/59).
ayetlerdede hadislerdede tesettürünün sınırı bellidir ha uyulur ha uyulmaz...
ama kişi kendi yorumlayamaz...
nasılki bir forumun yada bir ülkenin kanunları varsa islamiyetin ve tesettürün yasalarıda vardır..
ve bu değiştirilemez...

Tamda bende onu diyorum. Pantolon giyilmez diye bir kural yok ki olamaz da. Neden olamaz? Pantolon 1400 yıl önce yoktu. Burada kural tesettürdür. Tesettüründe ne olduğu bellidir. Yani bu biranın ne olduğu gibidir. Bira içmek haramdır. Neden? Bira haramdır mı yazıyor hadis kitaplarında? Hayır. Ama hüküm sarhoşluk etkisi yapan herşeyin haram olmasıdır. Bu durumda bira da haramdır diyebiliyoruz.

Tesettürde aynı şekilde eskiden pantolon vardı yada yoktu diye tartışma yapılabilir. Ama tesettürün ne olduğu bellidir. Dikkat çekecek şekilde giyinmemek vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmek.

O halde pantolon giyip uzun tunik giyen birine haram işliyorsu demek doğru olmaz. Zaten bir kişi bir kaç otobüse binipgiydiği eteğinin açıldığını farkediyorsa pantolon giyip üzerine tunik alması daha doğru olacaktır bu şartlarda...

Yani hayat şartları değişebilir. Ama kuralalr bellidir. Önemli olan tesettürdür.

Gökmen
05-27-2009, 23:01
Abdullah kardeşim bu konuda sana hak veriyorum, sadece vicut hatlarının belli olmaması yetmiyor zira dikkat çekecek kadar renkli giyinmek veya yüzün burun altından değilde üstünden dahi kapanması sakıncalı oluyor zira gözlerde her zaman bir çekicilik oluyor, fakat burun dışarıda kaldığı vakit çekicilik söz konusu olmuyor.

Ayrıca mahremiyet haricinde güzel görünmek için çaba sarf etmek çok sakıncalı bir durum, ALLAH c.c muhafaza dinden dahi çıkma durumu söz konusu, buna sebep ise göz zinasıdır ve bakarkende güzele bakmak sevaptır demek, zira ALLAH c.c zinanın her türlüsünü yasak kılmıştır ve bu sözü söyleyen insan ALLAH c.c muhafza ALLAH,ın c.c ayetini inkar etmektedir ve göz ile zinanın helal olduğunu iddaa etmektedir ve buda kulu dinden çıkarmaktadır, söyleyen ve ona sebep olan açısından...

Beritan
05-27-2009, 23:03
Tamda bende onu diyorum. Pantolon giyilmez diye bir kural yok ki olamaz da. Neden olamaz? Pantolon 1400 yıl önce yoktu. Burada kural tesettürdür. Tesettüründe ne olduğu bellidir. Yani bu biranın ne olduğu gibidir. Bira içmek haramdır. Neden? Bira haramdır mı yazıyor hadis kitaplarında? Hayır. Ama hüküm sarhoşluk etkisi yapan herşeyin haram olmasıdır. Bu durumda bira da haramdır diyebiliyoruz.

Tesettürde aynı şekilde eskiden pantolon vardı yada yoktu diye tartışma yapılabilir. Ama tesettürün ne olduğu bellidir. Dikkat çekecek şekilde giyinmemek vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmek.

O halde pantolon giyip uzun tunik giyen birine haram işliyorsu demek doğru olmaz. Zaten bir kişi bir kaç otobüse binipgiydiği eteğinin açıldığını farkediyorsa pantolon giyip üzerine tunik alması daha doğru olacaktır bu şartlarda...

Yani hayat şartları değişebilir. Ama kuralalr bellidir. Önemli olan tesettürdür.
Tesettür, yani örtünmek, kendini haramdan gizleyip korumak dinimizin çok açık bir emridir. Dinimizin emirleri de, tartışılmak için değil, uyulmak içindir. Dinin emirlerine itaat etmeyip, dünyanın emrine girenler de, bir meta gibi kullanılmaktan kurtulamazlar.
Kadının pantolon giymemesinin güçlükle ne ilgisi vardır?
sizin bu yazınızdan şumu çıkmalı etek giyenler otobüste inip çıkarken biyeri gözüküyor...
bakın bende panyol giyiyorum ama pardesü altında..
ailem bu durumdan hoşlanmıyordu..
benide hemen bahanem hazırdı zorlanıyorum..
aslında ben kendi nefsimle savaşırken zorlanıyormuşum yeni anlıyorum....
kitapta etek yada pantol tartışması yoktur çünkü seçenek yoktur...
günümüz şartlarında uymuyoruz....ama inkar etmek uymamaktan daha kötüdür..
olan birşey vardır...
uymuyorsak günahı uymayana...
ama kalkıpta pantol tesettürler bağdaşır dersem....günah ikiye katlanır...
Kur'anda tek tesettür vardır...cilbap..
oda boydan boya...şimdi çarşaftır...
giymeyi nefsim kabul etse giyicem..işte bende nefsimle savaştayım..
bu konuda yazmak çok bilgi ister..
bence araştımadan yazmak hiç iyi değildir...
sizin ilkkez bir konuya yazdığınızı gördüm ve çok şaşırdım...enteresan bir yorum yaptınız..
saygılarımla

Seyyah
05-27-2009, 23:04
Çok önemli bir konu. Başına eşarp takıp yüzü gözü aşırı makyajlı modaya uyan pantolun ve topuklu ayakkabılar vs. Bu giyim tarzını benimseyen hanımlar hiçde iyi tepkiler almıyo. ( İçi dışı bir değil gibi.) Buruk bir duyguyla karşıyım...

sewecen
05-27-2009, 23:04
arkadaşlar bu kadar dar görüşlü olmayalım elbette vucüt hatlarını belli edecek şeylerin giyilmesi uygun değildir zaten gerçek manada kapalı olan hanımlar ne giyeceğini gayet iyi bilir, düşük bel pantalon giyip belini açmaz...bence bunu burada tartışmanın anlamı yoktur..saygılar...

Beritan
05-27-2009, 23:07
Çok önemli bir konu. Başına eşarp takıp yüzü gözü aşırı makyajlı modaya uyan pantolun ve topuklu ayakkabılar vs. Bu giyim tarzını benimseyen hanımlar hiçde iyi tepkiler almıyo. ( İçi dışı bir değil gibi.) Buruk bir duyguyla karşıyım...
islama uygun olsa sizce tepki alırmı???

Abdullah KAÇ
05-27-2009, 23:11
Tesettür, yani örtünmek, kendini haramdan gizleyip korumak dinimizin çok açık bir emridir. Dinimizin emirleri de, tartışılmak için değil, uyulmak içindir. Dinin emirlerine itaat etmeyip, dünyanın emrine girenler de, bir meta gibi kullanılmaktan kurtulamazlar.
Kadının pantolon giymemesinin güçlükle ne ilgisi vardır?
sizin bu yazınızdan şumu çıkmalı etek giyenler otobüste inip çıkarken biyeri gözüküyor...
bakın bende panyol giyiyorum ama pardesü altında..
ailem bu durumdan hoşlanmıyordu..
benide hemen bahanem hazırdı zorlanıyorum..
aslında ben kendi nefsimle savaşırken zorlanıyormuşum yeni anlıyorum....
kitapta etek yada pantol tartışması yoktur çünkü seçenek yoktur...
günümüz şartlarında uymuyoruz....ama inkar etmek uymamaktan daha kötüdür..
olan birşey vardır...
uymuyorsak günahı uymayana...
ama kalkıpta pantol tesettürler bağdaşır dersem....günah ikiye katlanır...
Kur'anda tek tesettür vardır...cilbap..
oda boydan boya...şimdi çarşaftır...
giymeyi nefsim kabul etse giyicem..işte bende nefsimle savaştayım..
bu konuda yazmak çok bilgi ister..
bence araştımadan yazmak hiç iyi değildir...
sizin ilkkez bir konuya yazdığınızı gördüm ve çok şaşırdım...enteresan bir yorum yaptınız..
saygılarımla

Peki hadis, fıkıh gibi ilimlerin yanında kıyas gibi bir ilim varmıdır islamiyette? Varsa bu ilim ne yapar? Ne ile ilgilenir?

Gökmen
05-27-2009, 23:11
islama uygun olsa sizce tepki alırmı???



Bir bayanın yürürken dahi ayak sesi duyulmamasının gerektiğini söyler Fıkıh,cılar, dikkat çekmemek için...

Seyyah
05-27-2009, 23:16
islama uygun olsa sizce tepki alırmı???
Boyalı bir yüz, tak tak tak eden süslü ayakkabılar İslama uyacağını pek sanmıyorum açıkcası. Gerikafalı diyebilirsiniz bence şık olmayan bir giyim şekli.

Beritan
05-27-2009, 23:18
Peki hadis, fıkıh gibi ilimlerin yanında kıyas gibi bir ilim varmıdır islamiyette? Varsa bu ilim ne yapar? Ne ile ilgilenir?
tamam...
peki ben size bir soru sorayım sayın forum başkanı..
sizin pantolun ve tuniğin islamiyete uygun olduğunu söylerken dayandığınız bir kaynak varmıdır..

Beritan
05-27-2009, 23:21
Boyalı bir yüz, tak tak tak eden süslü ayakkabılar İslama uyacağını pek sanmıyorum açıkcası. Gerikafalı diyebilirsiniz bence şık olmayan bir giyim şekli.
bakın bence de demiyorum..islami kurallara görede uygun değildir..
bunu yapan bi arkadaşımız var uyarırız....günah deriz derki biliyorum...kabul ederek yapıyo...kalkıp bana ayet yada hadis bulun demiyor..

Feride
05-27-2009, 23:22
Kıyas; şer'i hükmü malûm olmayan bir hâdiseyi; şer’î hükmü bilinen başka bir hâdiseye benzetmekle hüküm vermektir. Şöyleki; iki hâdiseden birinin sebebi gibi bir sebep, diğerinde de bulunursa, onun hükmü gibi bir hüküm bu ikinci hâdise için de verilebilir. Fıkıh kitaplarımız, kıyas ile tespit edilen hükümler ile doludur. Şunu da ifade edelim ki, kıyas yapmak zannedildiği gibi kolay bir iş değildir. Şöyle ki, bir hükmün çeşitli illetlerinin bulunması halinde bunların hangisinin fetvada esas tutulacağına karar vermek ancak konusunda uzman din bilginlerinin işidir..

Yani kıyas, hükmü açık bir şekilde belirtilmeyen durumlar içindir. Ve din bilginlerinin işidir. Herkes kendi kendine bir hüküm veremez Abdullah bey..

Yani dolmuşta pantolon giyilir, takside farklı bişey, yürürken farklı bişey giyilir..Pek mantıklı değil bu söylediğiniz..

Beritan
05-27-2009, 23:24
Kıyas; şer'i hükmü malûm olmayan bir hâdiseyi; şer’î hükmü bilinen başka bir hâdiseye benzetmekle hüküm vermektir. Şöyleki; iki hâdiseden birinin sebebi gibi bir sebep, diğerinde de bulunursa, onun hükmü gibi bir hüküm bu ikinci hâdise için de verilebilir. Fıkıh kitaplarımız, kıyas ile tespit edilen hükümler ile doludur. Şunu da ifade edelim ki, kıyas yapmak zannedildiği gibi kolay bir iş değildir. Şöyle ki, bir hükmün çeşitli illetlerinin bulunması halinde bunların hangisinin fetvada esas tutulacağına karar vermek ancak konusunda uzman din bilginlerinin işidir..

Yani kıyas, hükmü açık bir şekilde belirtilmeyen durumlar içindir. Ve din bilginlerinin işidir. Herkes kendi kendine bir hüküm veremez Abdullah bey..

Yani dolmuşta pantolon giyilir, takside farklı bişey, yürürken farklı bişey giyilir..Pek mantıklı değil bu söylediğiniz..

pek değil...hiç mantıklı değil feridecim:)

Seyyah
05-27-2009, 23:24
bakın bence de demiyorum..islami kurallara görede uygun değildir..
bunu yapan bi arkadaşımız var uyarırız....günah deriz derki biliyorum...kabul ederek yapıyo...kalkıp bana ayet yada hadis bulun demiyor..
Zaten bilmeyerek yapıyor demedimki sadece iyi tepkiler alınmıyo dedim. Şahsen benim annem bu tür manzaralarla karşılanca isyan ediyo ve annem gibi birçok insan var demek istediğim yararlı değil zedeleyici.

Abdullah KAÇ
05-27-2009, 23:26
Benim dediklerimi tekrar okursan ben asıl olanın tesettür olduğunu bununda kuralının açık olduğunu söyledim. Önemli olan çarşaf giymek yada pardesü giymek değil. Önemli olan tesettüre uymak. Ama pantolon giymek yasaktır giymek haramdır demek yanlış. Eğer bir kişi pantolon giyiyorsa tesettüre uyuyorsa. Yani vücut hatları belli değil dikkatide çekmiyorsa. Buna haram denilmez. Çünkü burada önemli olan tesettürdür.

Yani aslında yanlış birşey dediğimi sanmıyorum. Aynı biranın da haram sayılması gibi birşey bu. Önemli olan sarhoşluk etmesi ise. Buradada önemli olan tesettür yani dikkat çekmemek ve vücut hatlarını kapatmamak.

Neyse buradan sonrası atışmaya girer. Ben düşüncelerimi söylemek istedim...

Selam ve dua ile...

Seyyah
05-27-2009, 23:26
Neyse ben böylesi önemli bir konuda yorum yapacak kadar bilgili değilim yanlış bir yorum yapabilirim en iyisi susayım. Kişisel görüşümü belirttim iyi günler.

Beritan
05-27-2009, 23:27
Zaten bilmeyerek yapıyor demedimki sadece iyi tepkiler alınmıyo dedim. Şahsen benim annem bu tür manzaralarla karşılanca isyan ediyo ve annem gibi birçok insan var demek istediğim yararlı değil zedeleyici.
kardeşim aynı fikirdeyiz..
benim anlatmak istediğim Abdullah başkana...Her yaptığımız iş..Her yaptığımız davranış yapıyoruz diye doğru değildir..
Allah bizi doğru yolu bulanlardan Eylesin...
Nefsimizi bize gldürmesin..

Beritan
05-27-2009, 23:30
Benim dediklerimi tekrar okursan ben asıl olanın tesettür olduğunu bununda kuralının açık olduğunu söyledim. Önemli olan çarşaf giymek yada pardesü giymek değil. Önemli olan tesettüre uymak. Ama pantolon giymek yasaktır giymek haramdır demek yanlış. Eğer bir kişi pantolon giyiyorsa tesettüre uyuyorsa. Yani vücut hatları belli değil dikkatide çekmiyorsa. Buna haram denilmez. Çünkü burada önemli olan tesettürdür.

Yani aslında yanlış birşey dediğimi sanmıyorum. Aynı biranın da haram sayılması gibi birşey bu. Önemli olan sarhoşluk etmesi ise. Buradada önemli olan tesettür yani dikkat çekmemek ve vücut hatlarını kapatmamak.

Neyse buradan sonrası atışmaya girer. Ben düşüncelerimi söylemek istedim...

Selam ve dua ile...
bakın sayın Abdullah bey...
tunik ne kadar bol olursa olsun altta panto giydinmi o bol olan tüniğin hükmü gidiyor...
ve pantol üstü tünik giymek haramdır...
bunu isterseniz siz büyük hocalara ve alimlere sorun bu konudaki fikriniz değişecektir..
benim amacım sizinle atışmak değil...ama söylediklerinizin yanlış olduğunu söylemedende geçemiyeceğim kusura bakmayın...
umarım bu ne demek istediğimi anlata bilmişimdir...
saygılarımla..

vaktileyl
05-27-2009, 23:38
http://img478.imageshack.us/img478/5227/11718468in5tu3.jpg


--Kızlar pardesü veya manto altına pantolon giyebilirler mi?

--Manto veya etek veya pardesü altına pantolon giyebilirler. Sadece pantolon giyip de avret yerleri görülecek bir şekilde gezemezler. Yâni, pantolon giymek yasak değil; pantolonu üstünden etekle, pardesü ile veya entari ile örttü mü, pantolon giymek çok iyi... Çünkü pantolon daha iyi koruyor. Düşse de, bayılsa da hiç bir yeri açılmayacak, saçılmayacak. Tesettür bakımından uygun olduğundan pantolon iyi...

Peygamber Efendimiz, şalvar giyenlere, "ALLAH onlara rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin..." diye dua etmiş. O devirde tabii şalvar dikmek, giymek de kolay değil; teşvik etmiş. Şöyle bir peştemal gibi bir şeyi bürünüp öyle gezerlermiş. Kumaş yok, terzi yok, iplik yok, iğne yok... Bizim sahip olduğumuz şartlar yok...

Dünyanın bir çok yerinde böyledir. Malezyası, Hindistan'ı, Pakistan'ı, Afrika'nın bir çok yerleri hâlâ böyledir. Ne yapsın, böyle örtünüyor; içine bizim giydiğimiz gibi bir don giyemiyor. Ama içdonu giymek, şalvar giymek, pantolon giymek tesettürü sağladığı için, erkek için de iyidir, kadın için de çok iyidir.

Ama kadın, pantolonu giyer de üstüne bir şey giymezse çok fenâ oluyor. Niye fenâ oluyor?.. Câzibedar oluyor, haram yerler meydana çıkıyor. Bu sefer daha büyük günah oluyor. Örtünmüş olmuyor.

Örtünmenin esasını her zaman burda söylüyorum: Örtünmede vücut hatları örtülecek, belli olmayacak. Vücudun hatları saklanacak!.. Ne diyor:

(Velâ yübdîne zînetehünne) "Kadınlar zînetlerini izhar etmesinler, göstermesinler!" buyruluyor Kur'an-ı Kerim'de... Zînet nedir?.. Göğüs zînettir, kalça zînettir, bel zînettir, gerdan zînettir, saç zînettir; göstermeyecek bunları!.. Başını örtecek, saçını örtecek, boynunu örtecek... Vücudunu da bol bir şeyle örtecek ki, görünmesin!.. Göründü mü, veyahut belli oldu mu; olmaz!..

--Efendim böyle şey olur mu, Fâtıma Ana gömleği gibi?..

--Tabii ya, bak ne güzel söyledin, Fâtıma Ana gömleği diye... Bol olacak tabii...

Hacca gidiyor hacı hanımlar, köylü hacı teyzeler... Güzel, entarisi bol, omuzdan büzgülü, bol yapmış. Beline bir kuşak sarmış. Yâ kim söyledi sana bu kuşağı sar diye?.. Bir kuşak bağlamış, iyi olmamış. Neden?.. Her şeyi meydana çıkmış.

Pakistanlı hanımlar geliyor hacca... Onları memleketi çok sıcak galiba; başına incecik bir tül örtmüş, incecik bir tülden blüz yapmış... Terliyor da... Haydii, çıplak gibi oluyor. Kâbe-i Müşerrefe'yi tavaf ederken, orada namaz kılarken, bu kıyafetle oraya gelinir mi?.. Bunların hocaları yok mu, söylemez mi?.. Hocaların söylemesi lâzım!..

Olmaz böyle, bu tesettür değil... Altını göstermemesi lâzım!.. Altı göründü mü, tesettür değil... Şekli belli oldu mu tesettür değil... Erkek için de öyle... Şimdi kadın için söylüyoruz.

Erkek de bir blue-jean pantolon giyiyor; önü arkası boğum boğum, yumuk yumuk her tarafı meydanda... Olmaz! Namaz da olmaz. Arkasındakinin namazını da bozar.

Niye hocaefendiler cübbe giyip mihraba geçiyor?.. Tesettürü sağlasın diye... Erkeğin de tesettürü var, erkeğin de bir yerlerinin belli olmaması lâzım!.. Olmaz öyle şey...

Onun için, kızlar mantonun altına, eteğin altına, pardesünün altına pantolon giyebilirler. Pantolon yasak değil... Üstüne bir şey örtmeden, sırf pantolon giymek tahrik edici oluyor; o doğru değil...

Mahmut Esad Çosan R.a

vaktileyl
05-27-2009, 23:41
http://img125.imageshack.us/img125/9688/ykam17697a621764570fbysfa8.jpg

Sen yürüyeceksin…

Sen ağlayacaksın,belki horlanacaksın, belki dışlanacaksın ama, sen yürüyeceksin..

Kimi zaman nefsin karşına çıkacak,kimi zaman çevren, kimi zaman ailen, kimi zaman gücü elinde tutanlar.. Ama sen yürüyeceksin…

Belki anlamak istemeyecekler seni… Belki anlamazlıktan gelecekler… Belki gülecekler, belki küçümseyecekler ama, sen ’a dayanacak ve yürüyeceksin…

Belki güvendiğin dağlara kar yağacak, belki belki tuttuğun dallar kopuverecek ama sen Rabbine güvenip yürüyeceksin…

Belki sürüleceksin, belki taşlanacaksın,belki dışlancaksın, belki yalnız bırakılacaksın ama sen Rabbinin birlikteliğini bilip yürüyeceksin…

Kimi zaman düşeceksin,kimi zaman çelme atacaklar ayağına, kimi zaman set çekecekler,yorulacaksın kimi zaman fakat, yoluyun yüceliğini bilecek, bismillah diyecek ve yürüyeceksin.

Kırılacaksın belki, kıracaklar kimi zaman seni, için belki kan ağlayacak ama sen hasbiyALLAH diyecek ve yürüyeceksin.

Duranlar olacak, yolu terk edenler, belki yoldan çıkanlar, belki yolda saraylar yapanlar, belki geri dönenler ama sen yürüyeceksin.

Ağlayacaksın belki, belki ağlatacaklar seni ama sen gözyaşını azığın yapıp yürüyeceksin.

Belki kıymetin bilinmeyecek, belki kadir kıymet bilmezler kıymet bilmeyecek, belki halin sorulmayacak, belki vefasızlar seni unutacak ama, sen ev vefalı dostun yolunda yürüyeceksin.

Eğilenler olacak, belki yolu satanlar ama, sen dimdik yürüyeceksin.

Yolda yalnızım sanma, yürüdüğün yollu sakın başa kakma bil ki bu yolun yolcularının dostu ’tır…

Bismillah de, hasbiyALLAH de ve yürümene devam et… Elbette ulaştırılacaksın varılması gereken yere bir gün…

* * *

Gökmen
05-27-2009, 23:42
Abdullah bu konuda yanlış bir yaklaşımda bulunmadı arkadaşlar dedikleri doğru bencede, dikkat çekmemek, vicut hatlarının belli olmaması ve yüzün burun altından kapanması. Bunları yerine getirdikten sonra üzerine çuval dahi giye bilirsin. Sonuçta ne giydiğin önemli değil giydiğinin islami usule göre uygun olup olmaması önemli olan, ALLAH c.c Farz,ına uymasıdır...

Feride
05-27-2009, 23:45
[FONT=COMIS SANS MS]
Bira örneği verilmiş ama sarhoşluk vermesini biz baz almayacağız. yani 1 damlada içsen haramdır, bir şişe de içsen yine haramdır. Böyle bir kıyaslama yanlış.

Tesettürden kasıt, en doğrusu olandır. O da pantolon değildir. Ha uygularsınız ya da uygulmazsınız. Ama uygulamadığınız ya da uygulayamadığınız bir hususu toptan bir kenara atmak son derece yanlış Abdullah bey..

[FONT]

vaktileyl
05-27-2009, 23:48
Başörtüsünü kıyafetinin içine koymak tesettür değildir.

Saçlarını aşırı topuz yaparak başını örtmek tesettür değildir.

Başını örterek vücut hatlarını belli edecek derecede dar kıyafet tesettür değildir.

Başında örtü altında pantolon veya bluejean tesettür değildir.

(çünkü pantolon bolda olsa baseni belli eder.)

Başında örtü yüzünde makyaj ve parfümle gezmek tesettür değildir..

Başında örtü altında dizaltı etek ve ten çorap tesettür değildir..

Tamamen bedene oturmuş pardesü tesettür değildir.

İçini belli edecek incelikte kıyafet tesettür değildir .

Peki gerçek tesettür nasıl olmalıdır;
Dışarı çıkarken üzerine aldığın elbise bol ise tesettürdür.

Erkeklere ulaşacak parfüm yoksa üzerinde tesettürdür.

Başörtün omuzlarından aşağıya süzülüyorsa tesettürdür..

Sokaktaki yürüyüşün kırıtır şekilde değilse tesettürdür..

Çarşı pazar esnafıyla kırk yıllık ahbap gibi konuşmuyorsan tesettürdür..

Karşındaki erkeğin gözlerine bakmıyorsan tesettürdür..

Ulu orta yerlerde kahkaha atmıyorsan tesettürdür..

Yürüyüşün,konuşman,kıyafetin edep timsali ise tesettürdür.

vaktileyl
05-27-2009, 23:49
KADIN ÖRTÜ İÇİNDE OLMASI GEREKEN BİR VARLIKTIRKADIN EVİNİN DIŞINA ÇIKTIĞI ZAMAN ŞEYTAN ONA GÖZÜNÜ DİKER(ONU HARAMA NASIL ALET EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜR)


HADİS-İ ŞERİF



"Bir tohum nasıl kabuğunun içinde korunabiliyorsa, bir kadında ancak örtüsünün içinde korunabilir"

Özgür Çağrı
05-27-2009, 23:51
Çok bilgi sahibi olduğum bir konu değil fakat 2 kelam edebilirim galiba

Şimdi emredilen emir Cilbap giyiniz . Vucut Hatlarını belli olmayacak ve bunu en iyi sağlayan cilbaptır.
Türkiyede Cilbap insanlara hoş görünmüyor olsa gerek giymiyorlar . Tamam Pardesü giyilir Bol bir şekilde olmak kaydıyla ( Dar pardesüler olmaz ! )

Uzun yolamı çıkıyorsun Pantolon giy fakat üstüne ultra bol bir şeyler ört Bol Pardesü Bol Cilbap gibi Altına pantolon giydiğin belli olmasın

Yani Dikkat çekme

Renkli giyinme ! Emire uyacağım diye gidip pembe cilbap giyme ! Dikkat çekersin

Türkiyede tabiki pek bunlar önemsenmiyor . Tesettür modaları almış başını gitmiş. Çok kötü bir şekilde giyinip makyajını o biçim yapıp kafasını örtenler ortaya çıktı

Onlarda Baykalın Çarşaflılarından olsa gerek :)

Beritan
05-27-2009, 23:51
Abdullah bu konuda yanlış bir yaklaşımda bulunmadı arkadaşlar dedikleri doğru bencede, dikkat çekmemek, vicut hatlarının belli olmaması ve yüzün burun altından kapanması. Bunları yerine getirdikten sonra üzerine çuval dahi giye bilirsin. Sonuçta ne giydiğin önemli değil giydiğinin islami usule göre uygun olup olmaması önemli olan, ALLAH c.c Farz,ına uymasıdır...
abi lütfen tam oku....
bu konuda destek veya hak vermekle olmaz...
bu bir bakıştır...
eğer türkan saylana sorarsan saçın açık olabilir...
ama eğer bi alime sorarsan çarşaftan başkası olmaz....
benim demek istediğim...tesettürün çeşidi yoktur...
tek tir...
ha uyarız uymayız günahı sevabı bize...
ama kalkıpta tesettürde yok...yok çene altı çek çuval giyin..
bakın bizim şu anki gençliğimiz bizde içinde görsellik peşindeyiz...
en kırsal alandan tut en lüks kesime kadar...
bunu kabul edelim...
ve asla ama asla tunik pantol giyip çene altından başörtü götüren göremdim...
bir yanlışı kabullenerek ikinci bir yanlış yapıyorsunuz bende bunu kabullenemiyorum kusura bakmayın

Zeynep
05-27-2009, 23:54
Başörtüsünü kıyafetinin içine koymak tesettür değildir.

Saçlarını aşırı topuz yaparak başını örtmek tesettür değildir.

Başını örterek vücut hatlarını belli edecek derecede dar kıyafet tesettür değildir.

Başında örtü altında pantolon veya bluejean tesettür değildir.

(çünkü pantolon bolda olsa baseni belli eder.)

Başında örtü yüzünde makyaj ve parfümle gezmek tesettür değildir..

Başında örtü altında dizaltı etek ve ten çorap tesettür değildir..

Tamamen bedene oturmuş pardesü tesettür değildir.

İçini belli edecek incelikte kıyafet tesettür değildir .

Peki gerçek tesettür nasıl olmalıdır;
Dışarı çıkarken üzerine aldığın elbise bol ise tesettürdür.

Erkeklere ulaşacak parfüm yoksa üzerinde tesettürdür.

Başörtün omuzlarından aşağıya süzülüyorsa tesettürdür..

Sokaktaki yürüyüşün kırıtır şekilde değilse tesettürdür..

Çarşı pazar esnafıyla kırk yıllık ahbap gibi konuşmuyorsan tesettürdür..

Karşındaki erkeğin gözlerine bakmıyorsan tesettürdür..

Ulu orta yerlerde kahkaha atmıyorsan tesettürdür..

Yürüyüşün,konuşman,kıyafetin edep timsali ise tesettürdür.


:saygılar::saygılar::saygılar:

Feride
05-27-2009, 23:58
Abdullah bu konuda yanlış bir yaklaşımda bulunmadı arkadaşlar dedikleri doğru bencede, dikkat çekmemek, vicut hatlarının belli olmaması ve yüzün burun altından kapanması. Bunları yerine getirdikten sonra üzerine çuval dahi giye bilirsin. Sonuçta ne giydiğin önemli değil giydiğinin islami usule göre uygun olup olmaması önemli olan, ALLAH c.c Farz,ına uymasıdır...

Abi sen hiç, tunik altı pantolon giyip, sonrada yüzünü kapatan birini gördün mü..Gördüysen gerçekten garip bir olaydır diyeceğim.

Bi kere senin savunduklarını Abdullah bey savunmuyor ki. Sen pantolon olmasın en güzeli çarşaf vs.. diyebiliyorsun. Ama Abdullah bey, pantolon da olur diyor.

Ben mi yanlış anlıyorum senin söylediklerini. Öylseyse düzelt lütfen.

Saygılar..

Abdullah KAÇ
05-27-2009, 23:58
[FONT=COMIS SANS MS]
Bira örneği verilmiş ama sarhoşluk vermesini biz baz almayacağız. yani 1 damlada içsen haramdır, bir şişe de içsen yine haramdır. Böyle bir kıyaslama yanlış.

Tesettürden kasıt, en doğrusu olandır. O da pantolon değildir. Ha uygularsınız ya da uygulmazsınız. Ama uygulamadığınız ya da uygulayamadığınız bir hususu toptan bir kenara atmak son derece yanlış Abdullah bey..

[FONT]

Yazmayacağım dedim. Ancak nezaketen sizede cevap vermek isterim.

Ben bir şeyi toptan kenara atalım mı dedim farkında olmadan yoksa? Bu bir kere benim mesajlarımda yok.

Bir ikincisi ben sarhoşluk etkisi verip vermemesini biz baz almayacağız dediniz. Ve bir damlada olsa içmek haram dediniz bira için. Ben bir damlası haram değil demedim. Tabiki bir damlası bile haram. Ama neden haram? Yani peygamber efendimizin ağzından bira içmek haramdır lafı çıkmışmıdır? Yada kurani kerimde bira içmek haramdır varmıdır? Yoktur değilmi? Peki nede haram? Sarhoşluk etkisi yapan şeyler haramdır hükmüne göre buda haramdır.

Bira örneği verilmiş ama sarhoşluk vermesini biz baz almayacağız. demişsiniz ama yanlış demişsiniz. Tabiki haram olmasını nedeni sarhoşluk etkisi yapmasıdır. Bunun bir damlasını bir şişeside haramdır tabiki.

Dediğim gibi ben fıkıh hadis kıyas alimi değilim. Nacizane müslüman olarak islamiyeti yaşamak adına okumaya öğrenmeye çalışıyoruz. Ve okuduğum ile amel ederek düşüncelerimi yazdım.

Hata ettiysek affola...

Selam ve dua ile...

xhidayet
05-28-2009, 00:00
Tesettür ve teseddürü moda haline getiren 'Kapitalist' tesettür mağzaları...
İlk tesettür defileleri.. midemi bulandırmıştı ve hala bulandırır..
Normal yaşamlarında açık olan manken bayanlara; başörtüsünü reklam için giydiren sakalı uzun, işkembesi geniş patron.. paranın kokusundan sırıtıyor ve gazetelere verdiği beyanatta ;'Manken hanıma teşekkür ederim.. Müslüman bir kadına, başörtüsü nasıl yakışırmış.. gösterdi!' ??!..
Yıllar önce, başörtüsü mücadelesinin ilk başladığı ilk zamanlarda.. Protesto yürüyüşlerinde erkekler önde yürür, bacılar arkadan sesizce bizleri takip ederlerdi. Şimdi onlar ağızlarında düdük önde.. biz arkada şaşkın!?..
Aslında anlatacak o kadar şey var ki?!!..

Gökmen
05-28-2009, 00:01
[font=COMIS SANS MS]
Bira örneği verilmiş ama sarhoşluk vermesini biz baz almayacağız. yani 1 damlada içsen haramdır, bir şişe de içsen yine haramdır. Böyle bir kıyaslama yanlış.

Tesettürden kasıt, en doğrusu olandır. O da pantolon değildir. Ha uygularsınız ya da uygulmazsınız. Ama uygulamadığınız ya da uyguladığınız bir hususu toptan bir kenara atmak son derece yanlış Abdullah bey..

[FONT]




Feride, şöyle bir konuda söz konusu oluyor burada, Abdullah beyin söylemek istediği yani en azından benim anladığım bu. Pantolon giydiğini düşün ve onun üzerine çarşaf giy, bunda bir yanlış yoktur ve bira misalinde şarhoşluk demiş zati bu açıkca söylenmiş Kuran-ı Kerim,de bunun miktarı belirtilmemiş ve buna gerek yok zati aklı başında olan her insan bunun damlasının dahi haram olduğunu anlar.

Domuz da haram sonuçta ama miktar verilmemiş üstelik çok zor durumda kalınır ise şayet doymayacak şekilde çok az yenile bilir deniyor.Burada maddelere takılmamak lazım maddenin ne amaç içerisinde kullanıldığı önemli ve bu amaçta kullanım şekline göre manayı doğururki buda nefisi ortaya çıkarır...

Beritan
05-28-2009, 00:02
Feride, şöyle bir konuda söz konusu oluyor burada, Abdullah beyin söylemek istediği yani en azından benim anladığım bu. Pantolon giydiğini düşün ve onun üzerine çarşaf giy, bunda bir yanlış yoktur ve bira misalinde şarhoşluk demiş zati bu açıkca söylenmiş Kuran-ı Kerim,de bunun miktarı belirtilmemiş ve buna gerek yok zati aklı başında olan her insan bunun damlasının dahi haram olduğunu anlar.

Domuz da haram sonuçta ama miktar verilmemiş üstelik çok zor durumda kalınır ise şayet doymayacak şekilde çok az yenile bilir deniyor.Burada maddelere takılmamak lazım maddenin ne amaç içerisinde kullanıldığı önemli ve bu amaçta kullanım şekline göre manayı doğururki buda nefisi ortaya çıkarır...
domuzun az yenilebileceğini bir kenara bırakın..ismimi bile çok telaffuz edilmesi kalp karartırmış..

Özgür Çağrı
05-28-2009, 00:03
Tesettür ve teseddürü moda haline getiren 'Kapitalist' tesettür mağzaları...
İlk tesettür defileleri.. midemi bulandırmıştı ve hala bulandırır..
Normal yaşamlarında açık olan manken bayanlara; başörtüsünü reklam için giydiren sakalı uzun, işkembesi geniş patron.. paranın kokusundan sırıtıyor ve gazetelere verdiği beyanatta ;'Manken hanıma teşekkür ederim.. Müslüman bir kadına, başörtüsü nasıl yakışırmış.. gösterdi!' ??!..
Yıllar önce, başörtüsü mücadelesinin ilk başladığı ilk zamanlarda.. Protesto yürüyüşlerinde erkekler önde yürür, bacılar arkadan sesizce bizleri takip ederlerdi. Şimdi onlar ağızlarında düdük önde.. biz arkada şaşkın!?..
Aslında anlatacak o kadar şey var ki?!!..

:saygılar::saygılar::saygılar::güzel:

Beritan
05-28-2009, 00:07
Tesettür ve teseddürü moda haline getiren 'Kapitalist' tesettür mağzaları...
İlk tesettür defileleri.. midemi bulandırmıştı ve hala bulandırır..
Normal yaşamlarında açık olan manken bayanlara; başörtüsünü reklam için giydiren sakalı uzun, işkembesi geniş patron.. paranın kokusundan sırıtıyor ve gazetelere verdiği beyanatta ;'Manken hanıma teşekkür ederim.. Müslüman bir kadına, başörtüsü nasıl yakışırmış.. gösterdi!' ??!..
Yıllar önce, başörtüsü mücadelesinin ilk başladığı ilk zamanlarda.. Protesto yürüyüşlerinde erkekler önde yürür, bacılar arkadan sesizce bizleri takip ederlerdi. Şimdi onlar ağızlarında düdük önde.. biz arkada şaşkın!?..
Aslında anlatacak o kadar şey var ki?!!..
aslında çok ama çok haklısınız...
şu tesettür giyim mağazalarından çoğu ve marka olanlar...tesettürlü bayaların zaaflarını kullanıyor...ve tesettür denilen maneviyatı tamamen ortadan kaldırma çabasındaki emellerine ulaşıyor..
eskiden bayanlar başıma açmam der okumazdı...şimdi aman bi sınav ne olacak diyor açıyor...sınavımı kazandın?..aman ne olacak derslere girerken açsam nolurki....okul bitti mi?....iş zamanı eee işe girdinmi bide iş kamusal alansa...işe girerken açmak zorundayın...eskiden tesettür daha maneviyetlıydı...şimdi çıkan uyduruk imamları dinleyen ve hiç bir islami bilgisi olamayan ilahiyatçıların elinde genç bir kesim var.ve amaçlarına ulaşıyorlar.Rabbim sen bizim sonumuzu hayreyle

Gökmen
05-28-2009, 00:07
domuzun az yenilebileceğini bir kenara bırakın..ismimi bile çok telaffuz edilmesi kalp karartırmış..



Bu konuda haklısın hanelerde ve ALLAH c.c adının ardından dahi telaffuz edilmemesi gerekir hatta...

Beritan
05-28-2009, 00:09
Bu konuda haklısın hanelerde ve ALLAH c.c adının ardından dahi telaffuz edilmemesi gerekir hatta...
abi ben baştan beri haklıyımda bi kabul etsen;ı:

Feride
05-28-2009, 00:09
Feride, şöyle bir konuda söz konusu oluyor burada, Abdullah beyin söylemek istediği yani en azından benim anladığım bu. Pantolon giydiğini düşün ve onun üzerine çarşaf giy, bunda bir yanlış yoktur ve bira misalinde şarhoşluk demiş zati bu açıkca söylenmiş Kuran-ı Kerim,de bunun miktarı belirtilmemiş ve buna gerek yok zati aklı başında olan her insan bunun damlasının dahi haram olduğunu anlar.

Domuz da haram sonuçta ama miktar verilmemiş üstelik çok zor durumda kalınır ise şayet doymayacak şekilde çok az yenile bilir deniyor.Burada maddelere takılmamak lazım maddenin ne amaç içerisinde kullanıldığı önemli ve bu amaçta kullanım şekline göre manayı doğururki buda nefisi ortaya çıkarır...

İçkinin sarhoşluk vermesinden yola çıkılarak ayetler hatta parça parça inmiş, ve en sonunda bir damlası dahi yasaklanmıştır..Bu böyle..

Bakın pantolon giymek her halükarda lanetlenmiş, yasaklanmış. Daha ötesi var mı. İstersen çarşaf altına giy, ister tunik altına giy, ister pardesü altına giy. Her halükarda yasaklanmış bir hadiseyi, neden mübah bir duruma getirme çabası içerisindeyiz bilemiyorum.

Yasaksa yasaktır. Yasak ama ben uygulayamıyorum dersin, günah dersin, ama yapıyorum günahkarım dersin . Olay budur..

şahin noğay
05-28-2009, 00:12
başkanımmız abdullah beyin dediklerine tamamen katılıyorum

Beritan
05-28-2009, 00:13
başkanımmız abdullah beyin dediklerine tamamen katılıyorum
sizn katılıyor olmanız kimsenin fikrini değiştirmez

Gökmen
05-28-2009, 00:14
İçkinin sarhoşluk vermesinden yola çıkılarak ayetler hatta parça parça inmiş, ve en sonunda bir damlası dahi yasaklanmıştır..Bu böyle..

Bakın pantolon giymek her halükarda lanetlenmiş, yasaklanmış. Daha ötesi var mı. İstersen çarşaf altına giy, ister tunik altına giy, ister pardesü altına giy. Her halükarda yasaklanmış bir hadiseyi, neden mübah bir duruma getirme çabası içerisindeyiz bilemiyorum.

Yasaksa yasaktır. Yasak ama ben uygulayamıyorum dersin, günah dersin, ama yapıyorum günahkarım dersin . Olay budur..




Feride ALLAH tan c.c yanında değilim beni kesin döverdin he :ayutandım::w:

Ümmü sen hep haklısın zati hiç haksız olduğun görülmüşmü duyulmuşmudur şimdi yok haksızsın desem sende beni döversin :ayutandım: :w:

Eşref
05-28-2009, 00:15
Benim dediklerimi tekrar okursan ben asıl olanın tesettür olduğunu bununda kuralının açık olduğunu söyledim. Önemli olan çarşaf giymek yada pardesü giymek değil. Önemli olan tesettüre uymak. Ama pantolon giymek yasaktır giymek haramdır demek yanlış. Eğer bir kişi pantolon giyiyorsa tesettüre uyuyorsa. Yani vücut hatları belli değil dikkatide çekmiyorsa. Buna haram denilmez. Çünkü burada önemli olan tesettürdür.

Yani aslında yanlış birşey dediğimi sanmıyorum. Aynı biranın da haram sayılması gibi birşey bu. Önemli olan sarhoşluk etmesi ise. Buradada önemli olan tesettür yani dikkat çekmemek ve vücut hatlarını kapatmamak.

Neyse buradan sonrası atışmaya girer. Ben düşüncelerimi söylemek istedim...

Selam ve dua ile...

Bu konuda başkanımıza katılıyorum. Dinimiz ne giymemiz gerektiğini değil nasıl giyinmemiz gerektiğini söyler. Ne giyeceğimizi dine göre tartışmaya kalkarsak hiçbir sonuç elde edemeyiz.

Rabbimizin sınırlarını çizdiği bir kapanma şekli vardır. (Erkek için de bayan içinde) Bu kapanma şekline uyan her kıyafet, gönül rahatlığıyla giyilebilir.

Beritan
05-28-2009, 00:16
Feride ALLAH tan c.c yanında değilim beni kesin döverdin he :ayutandım::w:

Ümmü sen hep haklısın zati hiç haksız olduğun görülmüşmü duyulmuşmudur şimdi yok haksızsın desem sende beni döversin :ayutandım: :w:

:) kabul et dediklerimiz doğru abi..

Gökmen
05-28-2009, 00:19
:) kabul et dediklerimiz doğru abi..



Lanet olsun içimdeki bu insan sevgisine ;D kabul ediyorum :ayutandım: :w:

Beritan
05-28-2009, 00:21
Lanet olsun içimdeki bu insan sevgisine ;D kabul ediyorum :ayutandım: :w:
neyse benim çıkmam lazım ama bu konuda lütfen bir hocaya bir alime danışın...sizin için daha iyi olur..
ben babamdan öğrendiklerim dışında konuşamıyorum...
babam imam ama bu kadar öğrenebildik...:utangaç:
feridenin dediği bir sözü çok beğendim...

inandıklarımız gibi yaşamayınca.....yaşadığımız gibi düşünmeye başladık...

şahin noğay
05-28-2009, 00:23
benim bu konuda pek bilgim yoktur ama şunu söylemek istiyorum
peygamber efendimiz döneminde pantolon yoktu ozaman
erkeklerin pantolon giymesi günahmı
örtünme kuralarına uyuyorum diyebilmek için 1400 yıl önceyi yaşamakmı gerekiyo

Beritan
05-28-2009, 00:24
benim bu konuda pek bilgim yoktur ama şunu söylemek istiyorum
peygamber efendimiz döneminde pantolon yoktu ozaman
erkeklerin pantolon giymesi günahmı
örtünme kuralarına uyuyorum diyebilmek için 1400 yıl önceyi yaşamakmı gerekiyo
bu sorduğunuz soruya en mantıklı cevabı zekeriyya beyaz verir:)

Eşref
05-28-2009, 00:27
pantol üstü tünik giymek haramdır...


Bugün mesela bir sigara konusunda bile kesin bir haram hüküm koyamıyoruz. Sağlığa zararlı. Bağımlılık da yapıyor. Rabbimizin bunu hoş görmeyeceği de kesin. Ama yine de "sigara haramdır" diyemiyoruz. Neden?

Çünkü bizim dinimizde haram çok önemli bir sözcüktür. Bir şeyin haram olabilmesi için o şeyin mutlaka ayet veya hadisle bildirilmesi gerekir. Ayet veya hadislerde haram olduğu kesin olrak bildirilmeyen bir konu için haram hükmü koymak insanın tüylerini ürpertecek bir hata olur. Bu yüzden sigara için bile haram diyemiyoruz.

Merak ettiğim pantolun üstü tünik denen giyim şeklinin haramlığının nerden geldiğidir? Bu kadar şüphe götürmez bir ayet veya hadis var mıdır? Yoksa tüyleri bile ürpertecek bir hata içinde miyiz?

şahin noğay
05-28-2009, 00:31
zekariya hocanın deil sizin cevap vermenizi isterdim

Beritan
05-28-2009, 00:31
Lütfen arkadaşlar, hanımların tesettürü konusunda ayetler ve hadisler apaçık...
Nasıl olması gerektiğide..Lütfen kendinizi kandırmayın....
Vicdanen düşünün...Bence bu hususta pantalonun konuşulması bile saçma...
Pantalon erkek kıyafetiidr bu kadar ....

vaktileyl
05-28-2009, 00:32
Bayanın Pantolon Giymesi Caiz midir? Konuya farklı açılardan bakanlar farklı hükümler verebilirler. Her açının kendine göre hükmü olması da mümkündür. Ben de arz edeceğim açılardan bakacakhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif kendi görüşümü netleştirmeye çalışacağım. Takdir size aittir. Uygun bulursunuzhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif yahut ta yanlış telakki edersiniz. İkisi de mümkündür.

Bugün giyim kuşamda tam bir karmaşa yaşanmaktadır. Ne erkek ne de kadın giyimi geçmişteki gibi net ve tam ayrılmış değildir.

Bunu şunun için arz ediyorum.
Gerçekten de hanımların giyim kuşamında birinci ölçü tesettür isehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif ikincisi de erkek giyimi olmamasıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif erkek giyimine benzememesidir.

Efendimizin ikazı da bunu açıkça ifade etmektedir.
– Erkeklerden kadın giysisihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif kadınlardan da erkek giysisi giyerek karşı cinse benzeyenlere.. diye başlayan hadiste lanet bedduası vardır.

Bu ikazı unutmayan hanımlarhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif giyimlerinde birinci olarak tesettürü esas aldıkları gibihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif ikinci olarak ta erkeğe benzememeyi esas alırlar. Kimliklerini korumak isterler.

Toplumun böyle bir kimlik korumasına ihtiyacı da kesindir. Cinsiyet karışımı söz konusu olacak nerdeyse.

Ancak bugün erkek giyimi eskisi kadar kesin belirlenmiş değildir. Pantolon artık sadece erkek giyimi olmaktan çıkıp kadınların da büyük ölçüde giyimi haline gelmiştir.

Nitekim Suudi Arabistanlı erkeklerin de kadın giyimine benzeyen entarilerle dolaştıkları bilinmektedir. Demek ki sabit bir erkek giyimihttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif tartışmasız mevcut değildir.

Bence bugün kadının giydiği pantolonun erkek giyimi olmasından öncehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif dar olup olmadığıhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif üzerini örten bir başka şeyin giyilip giyilmediği esas alınarak konuya bakılmalıdır.

Beden hatlarını belli etmeyecek genişlikteki pantolonun üzerine üst kısmı örten bir şey giyiliyorsa artık bunun erkek giyimi olduğunu düşünmemek gerekir. Çünkü tesettürü daha iyi sağlamak özelliği söz konusudur.

Nitekim Efendimiz aleyhisselam İmam-ı Ali ile (Baki) mezarlığında iken yan yoldan bir kadınınhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif bindiği eşek üzerinde giderken yağışlı hava sebebiyle ayağı kayan eşekten düştüğü görülür. Derhal yüzünü başka tarafa dönen Efendimize:

– Kadın sirval giymişhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif bir yeri açılmadı! derler.

Bunun üzerine Efendimizinhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif bindiği eşekten düştüğü halde bir yerinin açılmasını önleyen sirvali giyen hanımlara dua ettiği duyulur.

Bu anlayış içinde pantolona baktığımızda üzerinde bir giyim olması halinde Efendimizin duasına mazhar olan bir giyim şekli dolduğunu düşünmek yanlış olmasa gerektir.

Çünkü geniş pantolonun dahttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif arabaya binip inerkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif merdivenden inip çıkarkenhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif sirval gibi tesettürü temin ettiği bilinmektedir.

Nitekim siyerde Efendimizin sirval satın aldığı kaydı da vardır. Bizzat kendisinin giydiği görülmediğine görehttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif yakınlarına hediye etmek için almıştır diye düşünmek de mümkündür.

Sirvalhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif Anadolu hanımlarının vücut hatlarını belli etmeyecek bollukta giydikleri şalvarı hatırlatıyor insana. Bu kadar bolluktaki şalvardan kimsenin şikayeti de olmamaktadır.
Ben konuya böyle bakmaktayım.

Siz bu bakışı zorlaştırıcı da bulabilirsinizhttp://www.ilahiyatforum.com/forum/images/smilies/virguli.gif kolaylaştırıcı da görebilirsiniz..
Bu biraz da sizin içinde bulunduğunuz şartlar ve kendi ruh halinizle ilgili olabilir.

Ahmed Şahin

Gökmen
05-28-2009, 00:33
neyse benim çıkmam lazım ama bu konuda lütfen bir hocaya bir alime danışın...sizin için daha iyi olur..
ben babamdan öğrendiklerim dışında konuşamıyorum...
babam imam ama bu kadar öğrenebildik...:utangaç:
feridenin dediği bir sözü çok beğendim...

inandıklarımız gibi yaşamayınca.....yaşadığımız gibi düşünmeye başladık...



Bunu söylememek isterdim ALLAH c.c affetsin, zira böbürlenmek veya gururlanmak olsun diye söylemiyorum ALLAH c.c benim içimdekini benden daha iyi biliyor.

Çoğu insan kulağında kulaklık ile müzik dinlerken ben Kuran-ı kerim mealini dinlerim ve bütün bir gün bu böyledir, Kuran-ı Kerim,in içindekilerinin çoğunu bilirim fakat tek zaafım ayetlerin yerlerini şaşırmaktır,onlarıda aşacağım ALLAH c.c izni ile ve bu tür konularda çok araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğum için bildiklerimi her zaman yazarım zira öğrendiğim ve sorduğum insanlar çok bilgili öğretim görevlileridir hatta içlerinde yakında DOÇ. ünvanı alacak bir abimde var. Bu sebepten bilmediğim bir konuda atmayı bırak fikir dahi yürütmem emin ol canım ablam ;1

Beritan
05-28-2009, 00:35
,,,,,,,,,,,,,,,,

Beritan
05-28-2009, 00:35
Bunu söylememek isterdim ALLAH c.c affetsin, zira böbürlenmek veya gururlanmak olsun diye söylemiyorum ALLAH c.c benim içimdekini benden daha iyi biliyor.

Çoğu insan kulağında kulaklık ile müzik dinlerken ben Kuran-ı kerim mealini dinlerim ve bütün bir gün bu böyledir, Kuran-ı Kerim,in içindekilerinin çoğunu bilirim fakat tek zaafım ayetlerin yerlerini şaşırmaktır,onlarıda aşacağım ALLAH c.c izni ile ve bu tür konularda çok araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğum için bildiklerimi her zaman yazarım zira öğrendiğim ve sorduğum insanlar çok bilgili öğretim görevlileridir hatta içlerinde yakında DOÇ. ünvanı alacak bir abimde var. Bu sebepten bilmediğim bir konuda atmayı bırak fikir dahi yürütmem emin ol canım ablam ;1
iyi ozaman bu konu hakkında en son düşünceniz nedir..

Gökmen
05-28-2009, 00:40
Bugün mesela bir sigara konusunda bile kesin bir haram hüküm koyamıyoruz. Sağlığa zararlı. Bağımlılık da yapıyor. Rabbimizin bunu hoş görmeyeceği de kesin. Ama yine de "sigara haramdır" diyemiyoruz. Neden?

Çünkü bizim dinimizde haram çok önemli bir sözcüktür. Bir şeyin haram olabilmesi için o şeyin mutlaka ayet veya hadisle bildirilmesi gerekir. Ayet veya hadislerde haram olduğu kesin olrak bildirilmeyen bir konu için haram hükmü koymak insanın tüylerini ürpertecek bir hata olur. Bu yüzden sigara için bile haram diyemiyoruz.

Merak ettiğim pantolun üstü tünik denen giyim şeklinin haramlığının nerden geldiğidir? Bu kadar şüphe götürmez bir ayet veya hadis var mıdır? Yoksa tüyleri bile ürpertecek bir hata içinde miyiz?



Eşref kardeşim desemki git bir camii,yi pislet bunu yaparmısın, asla diyeceksin biliyorum, çünki orası bir ibadet hane ve kutsal bir mekan öyle değilmi ama insanların yaptığı bir yer. Peki öyle ise insanların yaptığı bir yeri pisletmeye bu kadar korkarken ve çekinirken ALLAH c.c yaratmış olduğu ve bize emanet olarak verdiği bu bedeni neden bu kadar kolay kirlete biliyoruz, bana sorarsanız ince bir şekilde düşünürsek konuyu buda haram,a girer...

Gökmen
05-28-2009, 00:45
iyi ozaman bu konu hakkında en son düşünceniz nedir..



Ümmü_Seleme krdeşim bu konudaki düşüncemi zati belirttim fakat dikkatli okumamışsın :)


Burada maddelere takılmamak lazım maddenin ne amaç içerisinde kullanıldığı önemli ve bu amaçta kullanım şekline göre manayı doğururki buda nefisi ortaya çıkarır...

Amel vardır birde Salih amel vardır canım kardeşim...;1

Feride
05-28-2009, 00:52
Pantolon bir erkek kıyafeti değil midir..

Eğer öyleyse şu hadiste;

Erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere ALLAH lanet etsin! (Taberani)

Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun! [Buhari]

Eğer pantolon erkeklere has değil diyorsanız, diyebileceğim hiç bir şey yok!..

Eşref
05-28-2009, 00:56
Eşref kardeşim desemki git bir camii,yi pislet bunu yaparmısın, asla diyeceksin biliyorum, çünki orası bir ibadet hane ve kutsal bir mekan öyle değilmi ama insanların yaptığı bir yer. Peki öyle ise insanların yaptığı bir yeri pisletmeye bu kadar korkarken ve çekinirken ALLAH c.c yaratmış olduğu ve bize emanet olarak verdiği bu bedeni neden bu kadar kolay kirlete biliyoruz, bana sorarsanız ince bir şekilde düşünürsek konuyu buda haram,a girer...

Peki bugün ülkemizin doğusunda pek çok kişi (hem erkekler hem de bayanlar) bir pantolon türü olan şalvarı tercih ediyor. Bunlarda haram içinde mi?

İkincisi şalvarı özellikle tercih eden bazı kesimlerde var ki onlara göre de kot ve sıradan o kumaş pantolonlar (erkekler de dahil) haram. Bacak arasını belli etmeyen şalvar, onlara göre tek doğru çözüm.

Gökmen
05-28-2009, 01:09
Pantolon bir erkek kıyafeti değil midir..

Eğer öyleyse şu hadiste;

Erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere ALLAH lanet etsin! (Taberani)

Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun! [Buhari]

Eğer pantolon erkeklere has değil diyorsanız, diyebileceğim hiç bir şey yok!..


Şu bakış açısı ile bak birde Feride kardeşim, bir aile durumu yok v imkansızlıklar içerisinde ve hanımın çarşafının altın giye bilecek hiçbir eteği veya kilotlu çorabı yok ve eşinin pantolonunu çarşafının altın giyinmek zorunda kalsa bu kadın günahamı girecektir.

Ayrıca özenmek ile muhtaç kalmak arasındaki farkı ayırt edersen bence tüm olayı kavrarsın, sana bir örnek verceğim. Bülnet ERSOY hormon iğneleri ile kadın oluyor bu yanlıştır tabiki tartışılacak bir konu dahi değil, fakat benim mahallemde bir erkek çocuğu var ama ne yazıktırki bu insan doğuştan hormon bozukluğuna sahip ve kız gibi harket ediyor ve konuşuyor hatta nerede ise tüm arkadaşları bu yüzden kız. Şimdi bu ikisi arasındakini kıyas yap birisi kulun kendi isteği ve arzusu buda ameline etki eder, diğeri ise ALLAH c.c vermiş olduğu bir rahatsızlık...

Feride
05-28-2009, 01:12
Ya abi, bu biraz uç bir nokta değil mi sence. Zaruret halinde ki o zaruret halleri dini açıdan da bellidir heralde o malum hayvanın eti dahi yeniliyorsa, heralde okadar zor durumdaki bir kadın için de bir çıkar yol vardır.

Ama senin bu verdiğin örnek pek akla yatkın birşey değil. Söyleyeyim..

Gökmen
05-28-2009, 01:17
Peki bugün ülkemizin doğusunda pek çok kişi (hem erkekler hem de bayanlar) bir pantolon türü olan şalvarı tercih ediyor. Bunlarda haram içinde mi?

İkincisi şalvarı özellikle tercih eden bazı kesimlerde var ki onlara göre de kot ve sıradan o kumaş pantolonlar (erkekler de dahil) haram. Bacak arasını belli etmeyen şalvar, onlara göre tek doğru çözüm.



Siz zeki bir insansınız Eşref kardeşim, size şöyle bir misal vereceğim ve ne demek istediğimi anlayacağınıza eminim.

Bir ağaç düşünün dalları hanım, gövdesi eşi ve yapraklarıda hanımın örtüsü ve bu ağaca uzaktan bakınca yapraklarından dallarını görmüyorsunuz...

Gökmen
05-28-2009, 01:25
Ya abi, bu biraz uç bir nokta değil mi sence. Zaruret halinde ki o zaruret halleri dini açıdan da bellidir heralde o malum hayvanın eti dahi yeniliyorsa, heralde okadar zor durumdaki bir kadın için de bir çıkar yol vardır.

Ama senin bu verdiğin örnek pek akla yatkın birşey değil. Söyleyeyim..




Peygamber s.a.s efendimiz zamanında sahabelerden birinin sabah namazına sürekli son anda yetiştiğini ve geldiği vakitte soluk soluğa kaldığını fark eder bu çok dikkatini çeker. Namazdan sonra sahabeye sorar neden namaza geç kalıyorsun der ve sahabe cevap verin boynu bükük ve mahçup bir şekilde, efendimiz bizim birtek elbisemiz var sabahları hanımım giyer namazını kılar sonra o namazını bitirince ben giyerim ve namaza koşarım bu yüzden geç kalırım beni affedin der ve bu durum şimdi bendede olduğu gibi Peygamber s.a.s efendimizin ağlamasına sebep olur...

Eşref
05-28-2009, 01:28
Siz zeki bir insansınız Eşref kardeşim, size şöyle bir misal vereceğim ve ne demek istediğimi anlayacağınıza eminim.

Bir ağaç düşünün dalları hanım, gövdesi eşi ve yapraklarıda hanımın örtüsü ve bu ağaca uzaktan bakınca yapraklarından dallarını görmüyorsunuz...

Ben aslında anlıyorum sizlerin düşüncesini. Fakat düşünce yapım itibariyle, öncelikle iğneyi kendime batıranlardanım. Darılmak kızmak yok. Mesela biz erkekler için mezheplerin hiç biri caiz bulmazken altın bir yüzüğü nişanda düğünde parmağımıza takıveriyoruz. Neden? Veya uzun sayılabilecek bir saç ne derece doğru? Kılık kıyafet konusunda örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki saymakla bitmez.

Ama biz erkekler iğneyi bir kenara bırakıp çuvaldızı karşımızdakine batırmaktan başka birşey düşünmüyoruz sanırım.

Feride
05-28-2009, 01:30
Peygamber s.a.s efendimiz zamanında sahabelerden birinin sabah namazına sürekli son anda yetiştiğini ve geldiği vakitte soluk soluğa kaldığını fark eder bu çok dikkatini çeker. Namazdan sonra sahabeye sorar neden namaza geç kalıyorsun der ve sahabe cevap verin boynu bükük ve mahçup bir şekilde, efendimiz bizim birtek elbisemiz var sabahları hanımım giyer namazını kılar sonra o namazını bitirince ben giyerim ve namaza koşarım bu yüzden geç kalırım beni affedin der ve bu durum şimdi bendede olduğu gibi Peygamber s.a.s efendimizin ağlamasına sebep olur...

Bu hadiseyi biliyorum.
Zaruret hallerinde, dinin cevaz verdiği durumlar vardır mutlaka. Eğer hiç bir kıyafeti yoksa, dediğin heralde olur. Ama yani biz istisnalardan bahsetmiyoruz, biz günümüzde yoğun olarak karşılaştığımız bir durumdan bahsediyoruz. Garabet silsilesinden bahsediyoruz..

Bu konuda da sanırım bir fikir ayrılığı yok seninle..

Eşref
05-28-2009, 01:50
Pantolon bir erkek kıyafeti değil midir..

Eğer öyleyse şu hadiste;

Erkeklere benzeyen kadınlara ve kadınlara benzeyen erkeklere ALLAH lanet etsin! (Taberani)

Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun! [Buhari]

Eğer pantolon erkeklere has değil diyorsanız, diyebileceğim hiç bir şey yok!..


Feride hanım, aslında sizler daha iyi bilirsiniz. Pantolonların erkek için olanları vardır bayan için olanları vardır. Erkek pantolonlarını bayanlar da giysin demiyorum. Yukarda da belirttim. Mesela şalvar da bir pantolon türüdür.

Konuyu daha izah etmek için bir örnek vereyim;

http://img404.imageshack.us/img404/958/deliormangiyim2kw6.jpg

Mesela bu nasıl bir erkek giysisi olabilir? Şalvar bir pantolon türü. Ama rengiyle, kumaşının yapısıyla filan oynayınca ortaya bu şekilde bir sonuç çıkıyor. Ve bayanlara uygun oluyor. Erkekler bunu giyemez.

Sadece bu mu? Normal pantolonları düşünelim.


http://i43.tinypic.com/w2m0z7.jpg



Bu da bir pantolon türü. Ama bunu da erkekler giyemez. Demek ki deseniyle şekliyle yapısıyla kumaşıyla biraz oynayınca ortaya bayanların da giyecileceği pantolonlar çıkabiliyor.

Gökmen
05-28-2009, 01:58
Ben aslında anlıyorum sizlerin düşüncesini. Fakat düşünce yapım itibariyle, öncelikle iğneyi kendime batıranlardanım. Darılmak kızmak yok. Mesela biz erkekler için mezheplerin hiç biri caiz bulmazken bir yüzüğü nişanda düğünde parmağımıza takıveriyoruz. Neden? Veya uzun sayılabilecek bir saç ne derece doğru? Kılık kıyafet konusunda örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki saymakla bitmez.

Ama biz erkekler iğneyi bir kenara bırakıp çuvaldızı karşımızdakine batırmaktan başka birşey düşünmüyoruz sanırım.



Mezhepler yaşadığın bölgenin konumuna göre değiş bilir, nasıl diyeceksin. Şöyledirki örneğin Şafi mezhep,inde çizme dolusu kanda olsa abdest bozulmaz fakat Hanefi mezhebinde ise tam tersi kan deri üzerine çıkarsa abdest bozulur. Bunlara göre dağda bir çoban düşünelim abdest alacak suyu yok doğru düzgün ve bir yerinin kesilme ihtimali çok yüksek çünki dağda bayırda, bu insan Şafi mezhebine göre ibadetlerini sürdürebilir zira yaşadığı ortam bu mezhepe daha elverişlidir. Birde hanefi mezhebini düşünelim, metropolde yaşayan bir insan, bu kişi sürekli dolmuş ile gidip geliyor ve dolmuşa binerkende ister istemez bir bayana çarpa biliyor bu insan ise Hanefi mezhep,ine göre ibadetini yapar zira bu mezhepte hanıma dokunmak abdest,i bozmaz.

Kılık kıyafet konusuna gelince, sünnet olan birşeyi yapıyorsan şayet kendini ve nefsini kandırmadan tabiki bunda bir behis yoktur, örneğin ben 1 ay öncesin kadar şaçı uzun bir insandım fakat bunu sırf sünnet diye yapıyordum ve sünnetin gereğinide yapıyordum mesela namaz kılarken saçımı asla bağlamazdım zira namaz kılarken tüm uzuvların ALLAH c.c secde etmek zorundadır bağlı bir saç ile namaz kılmak sakıncalıdır. Sünnete bir örnekte Hoca efndiden vereyim örneğin, evlenmek bir sünnettir biliyorsun fakat Hoca efendi gibi bir yüksek değerde insan bu sünneti neden yapmamış, zira buna sebep Hoca efendinin yaşadığı şartlar ve davası bunu gerektiriyor ve bundan dolayıda evlenmemiştir. Şayet evlenmiş olsa idi sünnet uğruna bir vebal altında kalacaktı buda eşine kendisi ile beraber yaşadığı zorluklar olacaktı buradada bir hak söz konusu olacaktı ve bunu ne yazıkki günümüzde her hanım kaldıramaz sonu hüsran olur.

Feride
05-28-2009, 02:02
Şalvar hususunda net bir bilgim olmamakla beraber, elbisenin (eteğin) altına giyilebildiğini duydum. Ama ne kadar doğrudur bilemiyorum..

Şimdi bu sözüme de heralde abartı derler: ) Ama olsa olsa ancak böyle olur. Sadece eteksiz şalvarın doğru olduğunu düşünmüyorum. Gerçi benim düşünceme göre değil doğru neyse odur..(Sormak lazım tabi ehil birine bilinmeyen noktalar)

Gökmen
05-28-2009, 02:07
Bu hadiseyi biliyorum.
Zaruret hallerinde, dinin cevaz verdiği durumlar vardır mutlaka. Eğer hiç bir kıyafeti yoksa, dediğin heralde olur. Ama yani biz istisnalardan bahsetmiyoruz, biz günümüzde yoğun olarak karşılaştığımız bir durumdan bahsediyoruz. Garabet silsilesinden bahsediyoruz..

Bu konuda da sanırım bir fikir ayrılığı yok seninle..



Tabiki düşünceler aynı eğer imkan söz konusu ise yapman gerekiyor bunu. Eğer imkanlar sana bunu el verdiriyor ise bunu yapman gerekir fakat yoksa böyle bir imkanın oda kişinin niyetine amel veya amel-i salih ine bakar yani niyetleri ile ne işlediğine bakar. Buda ALLAH c.c ve onun arasındaki bir meseledir...

aşk-ı ilahi
05-28-2009, 13:46
Tesettür ve teseddürü moda haline getiren 'Kapitalist' tesettür mağzaları...
İlk tesettür defileleri.. midemi bulandırmıştı ve hala bulandırır..
Normal yaşamlarında açık olan manken bayanlara; başörtüsünü reklam için giydiren sakalı uzun, işkembesi geniş patron.. paranın kokusundan sırıtıyor ve gazetelere verdiği beyanatta ;'Manken hanıma teşekkür ederim.. Müslüman bir kadına, başörtüsü nasıl yakışırmış.. gösterdi!' ??!..
Yıllar önce, başörtüsü mücadelesinin ilk başladığı ilk zamanlarda.. Protesto yürüyüşlerinde erkekler önde yürür, bacılar arkadan sesizce bizleri takip ederlerdi. Şimdi onlar ağızlarında düdük önde.. biz arkada şaşkın!?..
Aslında anlatacak o kadar şey var ki?!!..

harika bir yorum

LeyaL
05-28-2009, 13:51
Haliyele konu çok geniş bütün yorumları okumadım ...

Önclikle örtünmenin saçı kapatmaktan ibaret olmadığını belirteyim.
Ne yazıkki günümüz Türkiye'sinde bu konunun idrakı eksik.
Pantalon giymenin doğru olduğunu düşünmüyorum ki zaten doğru değil..
Uzun tunik giyenlere de hadi neyse diyorum da bu
kot jinleri giyip üzerine bişey almayanları da ayrıyetten kınıyorum..
Ya tamam herkes özgürdür bana ne ama eğer bu yaptığı İSLAM!a laf getiriyorsa banane değil...İslamda belli bir kıyafet vardır moda diye bişey yoktur..

aşk-ı ilahi
05-28-2009, 14:20
Peki gerçek tesettür nasıl olmalıdır;
Dışarı çıkarken üzerine aldığın elbise bol ise tesettürdür.

Erkeklere ulaşacak parfüm yoksa üzerinde tesettürdür.

Başörtün omuzlarından aşağıya süzülüyorsa tesettürdür..

Sokaktaki yürüyüşün kırıtır şekilde değilse tesettürdür..

Çarşı pazar esnafıyla kırk yıllık ahbap gibi konuşmuyorsan tesettürdür..

Karşındaki erkeğin gözlerine bakmıyorsan tesettürdür..

Ulu orta yerlerde kahkaha atmıyorsan tesettürdür..

Yürüyüşün,konuşman,kıyafetin edep timsali ise tesettürdür.
yorumları istemeye istemeye okudum..
yorumlar bana samimiyetsiz geldi..bir dini hüküm tartışılıyor bencedeler havada uçuşuyor..eğer bir dini hüküm konuşuluyorsa..bunun dayanağı ayet ve hadislerdir.alimlerin içtahatlarıdır...

bizler islamı yaşamaya çalışıyoruz...hakkıyla yaşayabiliyormuyuz..bu muamma..ama bu konuda fikirlerimi belirtmek isterim..

arkadaşlar ayet ve hadisleri belirtmişler...haram kesin hükümlerle yasaklanmış bir emirdir..pantolun haram olduğuna dair bir hüküm yoktur..ne kuranda ne sünnette...
ama şu vardır..erkek kisvesine bürünmek..
eğer pantol üzerine topuklara kadar bir pardesü varsa..ve dar değilse..ve önüde ferace tarzı kapalıysaharam demek yanlıştır...
ama şu var...ameller niyetlere göredir..
pantol giyen bayan var..bayancık var..
biri pantol giyer..sanki sınıf atlamış...iyi bir halt etmiş...o pardesü düğmesi açık bırakılır...bacağa kadar açıktır...işte buda haramdır..değil diyen ayetleri yeniden incelesin..
yani tunik üzerine bencedesi yok haramdır..

vede arkadaşlar şuda var...dini konularda uymayız o başka...ama tesettür farz..bunun bilincindeyiz çok şükür..eğer dersekki kalp temiz olsun ne önemi var.olmazsa ne çıkar diye haşa dinden çıkarız...çünkü farzı inkardr...
ama farz biz uymuyoruz allah affettsin demek gerekir..

xhidayet
05-28-2009, 16:01
Ben Mazlum-Der 'Başörtüsü Komisyonu' nada yıllarca gönüllü olarak çalıştım.. Ağıtların, feryatların canlı tanığıyım..O gün bu feryatlarrı benimle işitenler makam tuttu.. eşleri feraha erdi kimiside fazla rehavetten (Ali Müfit Gürtuna'nın eşi, Kanal 7'nin ilk başörtülü spikeri gibi) başörtüsünü 'teferruat' olarak gördü..
Gün oldu devran döndü, okulum gereği araştırma yapmak için Maramara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne araştırma tezleri için sık sık gitmeye başladım.
Keşke gitmeseydim.. keşke oraları hiç görmeseydim..
Herkes takkesini önüne koymalı ve düşünmeli..;
'N'oldu bizler?..
N'oldu canım islama?..
İslami değerler neden bu kadar acz içinde.. "olmalı mıydı"??'
Üzülüyorum.. kahroluyoum.. Ama elimden de hiç bir şey gelmiyor..

redyellow
05-28-2009, 17:39
xhidayet arkadaşımızın yazılarına genel olarak katılıyorum. Fikirlerini paylaşıyorum.

BU vesile ile tekbir giyim denen rezalete dikkat çekmek istiyorum.

Ne olur;

Colaya dikkat ettiğiniz kadar bu tekbir giyime de dikkat edin.

Verdiğiniz paraları cola israile gönderiyor, tekbir giyim de mankenlere yediriyor.

Lütfen...

Erman İlhan
05-28-2009, 17:41
Tesetür ile ilgili bir çok şey yazlıp,çiziliyor..Oysa en garanti tesetür çarşaftır bence.Fazla söze gerek yok.

redyellow
05-28-2009, 17:46
Belki arkadaşlarımda görmüş okumuştur ama bir yazıyı paylaşmak istiyorum.

**

BAŞÖRTÜSÜ ÜZERİNE
Muhterem Başörtülü Hanımefendi Kardeşlerim,

Bendeniz İlahiyat Fakültesi mezunu, evli ve iki çocuk babası bir kardeşinizim. Her gün binlerce insanın geçtiği işlek bir yol üzerinde bir dükkanım var. Bu yüzden birçok farklı insan görüyor ve yine birçok insanla görüşüyorum. Sizlere bu mektubu yazmamın sebebi her gün gördüğüm insanların içinde yer alan yüzlerce başörtülü kardeşimin bazılarında tesbit ettiğim giyinme yanlışları hakkında sizleri uyarmak istememdir.

Buna cür`et etmemin sebebi de Yüce Rabbimiz Allah`ın şu ayeti ve önderimiz
Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın şu sözleridir:

*-"Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Al-i İmran Suresi Ayet 104)

*-"Sizden birisi bir kötülük görürse onu eli ile değiştirsin, buna gücü yetmezse dili ile değiştirsin, buna da gücü yetmezse kalbi ile bu durumu kötü görsün; ki bu da imanın en zayıfıdır." (Hadis-i Şerif)

*-"Ya iyiliği emreder, kötülüğü men edersiniz; ya da başınıza Allah`tan gelecek bir musibeti beklersiniz." (Hadis-i Şerif)

*-"Muhakkak ki din nasihattır." (Hadis-i Şerif)

Muhterem Kardeşlerim,

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bazı İslâm düşmanlarının iftiralarının aksine bu din, kadını hor gördüğünden değil; tam aksine onu herkesin istediği şekilde göremeyeceği nadide bir mücevher gibi kabul ettiğinden, onu kem gözlerden korumak istediğinden yani ona değer verdiğinden dolayı örtünme emrini getirmiştir. Şu bilinmelidir ki İslâm`dan başka hiçbir sistem, hangi inançtan olursa olsun, sonuçta bütün insanların ulaşmak istediği en değerli yer olan Cennet`i, "anneler`in ayağının altında" kabul edecek kadar; "Sizin en iyiniz kadınlarına karşı en iyi olanınızdır." ilkesini getirecek kadar ve doğum sırasında ölen kadını "şehid" kabul edecek kadar kadınlara değer vermemiştir.

Başörtüsü ve örtünme emri, farz olduğu "müslümanlar" tarafından kesin olarak bilinen bir emirdir; bu konuda hiç bir şüphemiz yoktur ve müslüman hanımlar bu emri severek yerine getirirler. Çünkü onlar Allah`ın ve Rasulunün emirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar ve "şiddeti her tarafa yayılacak olanbüyük bir günün azabından" korkarlar.

Biz müslümanlar için namaz, nasıl ki Peygamber Efendimiz zamanından bu yana "müslümanların" hepsinin ittifak ve uygulamalarıyla bu güne kadar gelmiş bir ibadetse; hanımların yabancı erkeklere karşı örtünmesi de aynı şekilde müslümanların ittifak ve uygulamalarıyla bu güne kadar gelmiş ve -Allah'ın izniyle- dünya durdukça da uygulanacak bir inançtır. Bu inancımızdan biz müslümanları hiçbir İslâm düşmanı uzaklaştıramadı ve yine -Allah'ın izniyle- kimse uzaklaştıramayacaktır.

Son senelerdeki başörtüsü tartışmaları; bazı bilgisiz, kötü niyetli veya satılmış kişilerin yanlış veya kasıtlı yorumları halkımızdan bazı kesimleri yanıltma ve sanki İslâm`da örtünme emri yokmuş gibi bir hava estirme amacı gütmektedir. Birtakım yeni yetme ve "zamanın hâkim güçlerine yaranarak birtakım menfaatler elde etme sevdalısı" İlahiyatçı veya din adamı görüntüsündeki şahıslar dünyada tek akıllı kendileri kalmış gibi Allah`ın ve Peygamberi`nin bu kesin emrini ilgili ayet ve hadisleri kendi hevesleri doğrultusunda yorumlayarak yozlaştırmaya çalışmaktadırlar. Bu kişilere sormak gerekir: "Örtünme emrini (hâşâ) Peygamber Efendimiz, sonra bütün Sahabe, sonra onların ardından gelen Müslümanlar ve herbiri yüzlerce eser vermiş bütün İslâm alimleri ve sonra bütün Müslümanlar yanlış anladı da; sizin gibi üç-dört uyduruk kitap yazmayla ve zamanın hâkim güçlerine yağcılık yapmakla profesör olan, makam sevdalısı yeni yetmeler mi doğru anlıyor(?)."

Tabii ki hayır...

Hadi bir anlık bütün dînî emir ve kavramları bir tarafa bırakalım, din diye bir şey yok farz edelim; bu durumda bile başörtüsü bizim için vazgeçilmezdir. Çünkü başörtüsü bizim örfümüzde, kültürümüzde, tarihimizde kayıtlıdır, kazılıdır: İşte Anadolu Kurtuluş Savaşında kağnıyla cepheye mermi taşıyan başörtülü ninelerimiz, işte köyüne saldıran düşmana satırla girişen Nine Hatunlar, işte örtüye uzanan bir düşman eli sebebiyle Maraş`tan Güneydoğu Kurtuluş hareketini başlatan Kahraman Maraş halkı ve işte "İstiklal Marşımızın yazarı" büyük şair, büyük insan Mehmet Akif Ersoy ve onun iki dizesi...:

Kızımın iffeti batmakta rezîlin gözüne;
Acırım tükrüğe billâhi tükürsem yüzüne!

Başörtüsüne karşı duran bir Anadolu insanı bırakın dinine karşı olmayı, kendi ülkesine ve kültürüne karşıdır demektir, bir zamanlar Maraş`ta örtüye el uzatan düşmanla ,aman dikkat!, "FRANSIZLA" aynı safta demektir...

Öyle ise sen de bu yanlışa düşme; bir zamanlar namusuna, örtüsüne, vatanına saldıran o düşmanla savaşan, bu uğurda kolunu, bacağını kaybeden ve hatta şehid düşen atalarının kemiklerini sızlatma ey Anadolu insanı, sızlatma ey

Anadolu insanı:

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensin yatanı!
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı,
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı!


Evet değerli kardeşlerim, bu önemli girişin ardından tekrar esas konumuza dönelim:

Çok Değerli Başörtülü Hanım Kardeşlerim,

Örtünme emrinin amaçları arasında siz değerli hanım kardeşlerimizi kem gözlerden, hain bakışlardan korumak ve yabancı erkeklerin dikkatinin üzerlerinize çekilmemesini sağlamak olmasına rağmen, bazı kardeşlerimiz bu emri yerine getirmeye çalışırken yaptıkları hatalarla bu amaçların tersinin gerçekleşmesine sebep oluyor ve maalesef örtünüyoruz sandıkları halde örtünmüyorlar.

Bu durum da sizleri seven ve saygı duyan biz erkek din kardeşlerinizi üzüyor. Çünkü siz bizler için çok değerlisiniz. Sizler bizim ya anamız, ya bacımız, ya kızımız ya da hanımımızsınız. Bizler sizin yalnızca Allah`ın emrini tutarak örtünmenizden dolayı sizlerle gurur duyuyoruz, sizler bizimnamusumuz ve Fatih`leri doğuran ve doğuracak en değerli varlıklarımızsınız, bizler sizin saçınızın bir telini bile esen rüzgardan sakınırız, kıskanırız.

Şimdi burada öncelikle konumuzla ilgili olan ve eğer müslümansak bizleri bağlaması gereken, hanımların giyinmesi ile ilgili bir ayeti, Peygamberimizin sözleri olan hadislerden birkaçını ve O`nun ocağında yetişmiş değerli hanımı

Hz. Aişe`nin iki sözünü sizlere hatırlatmak istiyorum:

1- Ayet: "Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları hariç,ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar...Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar..." (Nûr Suresi Ayet 31.)

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır esirgeyendir." (Ahzâb
Suresi, Ayet 59.)

2- Hadis: Hz. Aişe`den rivayet edildiğine göre bir gün kız kardeşi Esma ince bir elbise ile Rasulullah`ın huzuruna girmişti. Hz Peygamber bunun üzerine hemen ondan yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kadınlar erginlik çağına ulaşınca onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz Peygamber bunu söylerken yüzünü ve ellerini işaret etti. (Yani yüz ve eller dışındaki organların görünmesinin uygun olmadığını belirtti.) (Ebu Davud Libas 31.)

3- Hadis: Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: "Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar." (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52.)

4- Hadis: Bir gün Peygamberimiz bir arkadaşına Mısır`da dokunmuş bir keten kumaş vermiş, yarısından kendine gömlek diktirmesini, diğer yarısından ise hanımının giysi yapmasını istemiştir. Ancak daha sonra şöyle buyurmuştur:
"Hanımına git söyle altına bir gömlek diksin. Çünkü vücut şeklinin ortaya çıkmasından korkarım." (El Kurtubî, El Cami`, XIV, 156.)

5- Peygamberimizin Hanımı Hz. Aişe`nin Sözleri: Temim Oğulları kabilesinden bir takım kadınlar Hz Aişe`yi ziyarete gelmişlerdi. Üstlerinde ince giysiler vardı. Hz Aişe onlara şöyle dedi: "Eğer sizler mü`minler iseniz, bunlar inanmış hanımların giysileri değildir. Eğer mü`min değilseniz o zaman durum değişir."
Yine birgün onun huzuruna, ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Bunun üzerine O şöyle dedi: "Nûr Suresine inanan bir kadın bunu örtünmez." (El
Kurtubî, El Cami`, XIV, 157.)

6- Hadis: "Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına giderse zinaya bir adım atmış olur." (Tirmizi, Edeb, 35;
Nesâî, Zîne, 35)

7- Hadis: "Kadınlardan erkeklere benzeyenlerle; erkeklerden kadınlara benzeyenler bizden değildir." (Buhârî, Libas, 61)

Muhterem Başörtülü Kardeşlerim,

Şimdi sizlere bu mektubu yazma sebebim olan noktalara değinmeye geçebilirim. Burada bazı hanım kardeşlerimizin özellikle yaz aylarında düştükleri örtünme ve giyinme yanlışlarını madde madde sayarak sizleri uyarmak istiyorum:


A- SOKAKTA GİYİLEN ELBİSEDE YAPILAN YANLIŞLIKLAR:

1- İçi gösteren astarsız ve ince gömlek, elbise, özellikle etek (şifon ve organze türü):

Bazı kardeşlerimiz sokakta dış elbise olarak, güneş ışığı veya dükkanların ışıkları vurduğu zaman ve hatta ışık vurmadan bile içini gösteren ince elbise veya ceket altı etek giyiyorlar. Bu da çok vahim sonuçlara neden oluyor ve maalesef bazen içiniz görünüyor. Kardeşlerimiz bu tavırlarıyla yukarıda saydığımız 2, 3, 4 ve 5. hadislere aykırı davranıyorlar. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.

2- Dar ve vücuda yapışan elbise, tişört ve gömlek: Sokakta dış elbise olarak bu tür şeyler giyilince vücut hatları belli oluyor ve erkeklerin dikkatini çeker bir hale geliyor. Bu tür giyinişler de örtünme emrinin genel amaçları ile yukarıdaki 3. ve 4. hadislerin emirlerine aykırı. Lütfen sokakta ve yabancı erkeklerin yanında dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

3- İçi göstermese ve dar olmasa bile kumaşının türü sebebiyle vücuda yapışan ve vücut hatlarını belli eden elbise ve etek. (Buzy, ipekli türü vb.): Bir üst maddedeki mahzurlar bu tür giyinişte de mevcut. Lütfen sokakta ve yabancı erkeklerin yanında dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

4- Pantolon:

Bazı başörtülü hanım kardeşlerimiz dış giysi olarak beline kadar bir üst elbise veya ceket giydiği halde belden aşağısı açıkta kalacak şekilde altına pantolon, hatta bazen dar pantolon ve hatta ne kadar acıdır ki bazen de bulucin giyiyorlar. Bu da vücut hatlarını belli ediyor. Üstelik başörtülü bir hanımın böyle giyinmesi daha çok dikkat çekiyor ve İslâm`la alakası olmayan insanların bile "Şuna bak bir de başörtüsü takıyor!" demesine neden oluyor. Onların öyle demesi bir yana bu tür giyinişler örtünme emrinin genel amaçları ile çelişki halinde. Bir de bu tür bir giyiniş yukarıdaki 7. hadiste geçen Peygamber Efendimizin, kadınların erkeklere benzemesini yasaklayan emrinin sınırlarını zorluyor. Lütfen bu tür olumsuzluklara sebep ve bir erkek giysisi olan pantolonu burada belirttiğimiz şekliyle sokakta giymeyiniz.

5- Kısa kollu elbise:

Hayret edilecek bir şekilde son zamanlarda bu tür giyinişlere de rastlıyoruz. Özellikle bazı genç hanım kardeşlerimiz de yaz aylarında üstlerine delikli, dantelli veya saydam bir üst giyisisi alıyor ve kısa kollu giyisisi bunun altından görülüyor. Oysa örtünme emrinin gerçekleşmesi için kolların kapalı olması gerekiyor. Yukarıdaki 2. hadiste Peygamberimiz, hanımların yabancı erkeklere karşı yalnızca yüz ve ellerinin açık kalacabileceğini söylüyor. Lütfen bu noktaya dikkat edin ve bu tür yanlışlara düşmekten kaçının.

6- Yırtmaçlı etek:

Anlaşılması çok güç ama bazı kardeşlerimiz de dış elbise olarak altlarına yırtmaçlı etek giyiyorlar. Gene anlaşılması çok güçtür ki bu yırtmaç bazen diz kapaklarına kadar bile çıkabiliyor. Kardeşlerim! Böyle örtünme olur mu? Yanlış yapıyorsunuz! Yoksa son zamanlardaki tesettür tartışmaları, televizyon ve tesettür defileleri vs. bizlere temel bazı şeyleri, bazı değerleri unutturdu mu? Kardeşlerim bu tarzda bir giyinmeyle ayete de hadise de, örtünme emrinin amaçlarına da muhalefet ediyorsunuz. Tesettürlü bir hanım efendinin böyle bir giyiniş tarzı olamaz. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.

7- Manto ve pardesü türlerinden: a-)İçini gösterecek kadar ince, b-)Vücut hatlarını belli edecek kadar dar veya ince, c-)Çok aşırı süslü, d-)Çok dikkat çekici renkli (mesela kırmızı), e-)Uzun yırtmaçlı, f-)Parlak deri, g-)Bele doğru daralan (Rus modeli): Bu tür pardösü ve mantolar da dikkatleri üzerinize çekmenize veya bazen vücut hatlarınızın belli olmasına sebep oluyor. Oysa örtünme emrinin amaçları arasında bunları önlemek var. Lütfen pardösü ve mantonuzun böyle olmamasına özen gösterin.

B- BAŞÖRTÜSÜ YANLIŞLARI:

1- İçini gösteren ince türde baş örtüsü:

Yine arkadan ışık vurunca ve hatta bazen vurmadan bile içini gösteren başörtüler takılıyor. Bu durum da yukarıda 5. maddede Hz. Aişe`nin söylediği gibi dinin bu emrine açık bir muhalefet oluyor. Lütfen sokakta takacağınız başörtünüzü seçerken ve takarken içini göstermeyecek kalınlık ve kalitede olmasına dikkat edin.

2- Boynu örtmeyen baş örtüsü:

Bu yanlış uygulamaya da oldukça çok rastlanıyor. Yalnızca çene altında veya ensede bir düğüm atılınca boyun açık kalıyor ve yukarıdaki 1. ayette geçen "Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar" emri gerçekleşmiyor. Lütfen başörtünüzün ucunu boynunuzu da kapatacak şekilde yakanızın üzerine sarkıtın.

3- Saçı tam örtmeyen, saçtan arkaya kayan ve saçın önünü dışarı çıkaran baş örtüsü:

Bu yanlışa bir üst 2. maddedeki gibi başını bağlayan kardeşlerimiz düşüyor ve örtünme emri tam olarak gerçekleşmiyor. Lütfen başörtünüzü güzel ve sağlam bağlayarak veya altına tülbent takarak kaymamasını ve saçınızın hiçbir tarafının görünmemesini sağlayınız.

4- Aşırı süslü, dikkat çekici renkte (mesela kırmızı) ve yaldızlı başörtüsü:

Bu tür başörtüsü de dikkatleri ve bakışları üzerinize çekiyor. Oysa ki bu sonuç örtünme emrinin hedeflerinden değil. Lütfen sade veya aşırı süslü olmayan başörtülerini tercih edin.

5- Sarkan kısımları pardesü veya elbisenin içinde bırakılmak ve boyun veya ense üzerinde düğümlenmek suretiyle iyice sıktırılan, böylece başın veya saçın şeklini tamamen ortaya çıkaran başörtüsü:

Yukarıda saydıklarım kadar tehlikeli olmasa da bu uygulama özellikle genç hanım kardeşlerimiz arasında oldukça yaygın. Hele bazı kardeşlerimiz başörtülerini böyle bağlamakla birlikte bir de saçlarını topuz yapıyor veya yukarıya doğru topluyorlar. Bu durumda başları 3. hadiste geçen tabirle "deve hörgücü"ne benziyor. Takdir edersiniz ki bu da çok dikkat çekici oluyor. Bu kardeşinizi dinlerseniz lütfen sokakta başörtünüzün alt kısmını elbise ve mantonuzun içinde bırakmayıp ayette emredildiği gibi yakanızın üzerine koyarak sarkıtın derim.



C-AKSESUAR VE AYRINTI YANLIŞLARI:

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Bazı genç hanım kardeşlerimin kullandıkları;

-Özellikle nakışlı eşarp altı alın süsleri,
-Dış elbisenin üzerine giyilen çok süslü ve dikkat çekici delikli, dantelli,
saydam veya çok parlak deriden ceketler,
-Cafcaflı ve parlak çantalar,
-Aşırı süslü, dikkat çekici, uzun topuklu veya çok yüksek tabanlı
ayakkabılar,
-Tıbbî zorunluluğu olmayan ve gösteriş niyetiyle takılan güneş gözlükleri,
-Yukarıdaki 6. hadise aykırı olarak aşırı tarzda parfüm sürünme ve makyaj.

Çok Değerli Genç Hanımefendi Kardeşlerim!

Gençlik çağında olmanız sebebiyle güzel görünmek ve beğenilmek istediğinizi biliyorum. Ancak inanın ki siz kardeşlerimin güzel olmak ve beğenilmek için bu süslü şeylerin hiçbirine ihtiyacınız yok. Çünkü sizin yüzünüzde Allah`ın verdiği bir nur var, sizin yüzünüzde Peygamberimizin "İmandandır" dediğim "Hayâ"nın yani utanmanın güzelliği, berraklığı, temizliği var. Bu güzelliği ve nuru siz göremeseniz de biz görüyoruz; siz bilemeseniz de biz biliyoruz. Hatta öyle ki bu nurunuz bazı karanlık odakları ve yarasaları da rahatsız ediyor... Bu güzelliğiniz, bu nurunuz yıkılmak, yok edilmek isteniyor...

Kardeşlerim, tabii ki temiz, uyumlu ve size yakışanı giyeceksiniz, tabii ki paspal olmayacaksınız. Temizlik ve düzen zaten bizim dinimizin emirleri arasında. Ama bir müslümanın çoğu işinde olması gerektiği gibi orta yolu kaybetmeyeceğiz. Bahsettiğim türlerde yanlış giyinerek dikkat çekme sınırına geçmeyeceğiz.

Ve genç kardeşlerim şunu da bilin ki eğer evleneceğiniz erkek, sizi sadece görünüşünüzden ve güzelliğinizden dolayı beğenecekse bu durumun ileride sizin için bir felaket olma ihtimali vardır. Çünkü güzellik birgün gidebilir veya birgün sizden daha güzel bir insan çıkabilir; eğer o kişi sırf güzelliğinize bakıp da sizi tercih etmişse böyle bir durumda sizden uzaklaşması ihtimali de yüksektir. Buna karşılık beğenilmenizi ve tercih edilmenizi sağlayan sizin temizliğiniz, sadeliğiniz, iç güzelliğiniz, hayânız, terbiyeniz ve ahlâkınız olursa -Allah`ın izniyle- ömür boyu hiç bitmeyecek güzellikler başlar. Eğer imanlı ve dindar beyler istiyorsanız bu niyette olmanızı tavsiye ederim. Çünkü sizi arayacak olan müslüman ve dindar erkekler de Peygamber Efendimizin şu hitabıyla karşı karşıyadır ve ona göre hareket edeceklerdir:

"Kadın dört şeyi için nikâhlanır: Malı, güzelliği, soyu ve dini için. Sen dindar olanını tercih et..."


Değerli Başörtülü Hanım Kardeşlerim,

Bu söylediklerimi lütfen "İyi dost acı söyler." sözü çerçevesinde, sizleri seven bir kardeşinizin uyarısı olarak alın. Benim kimseye bir kastım veya ithamım yok. Allah ve Resulunu tasdik eden herkes müslümandır. Ancak Allah`ın bir emrini yerine getirirken bunu doğru uygulamak lazım; yoksa bilmeden zararlı çıkılabilir veya hedeflenen fayda elde edilmez. Dediğim gibi sizler bizim için çok değerlisiniz. Onun için bu kadar şey söyledim. Değerli olmasanız "hadi canım banane" der geçerim. Ama bunu yapamıyorum, çünkü sizler bizim umudumuzsunuz.

Son olarak sizlerden iki ricam var;

Birincisi, lütfen kitap okuyarak veya alim insanların katıldığı hanım toplantılarına katılarak, İslâmî radyoların programlarını dinleyerek bilginizi artırın ve dinimizi doğru öğrenin, doğru öğrenilmesini sağlayın. Dünya hayatınız ile ilgili bilgilerin yanında ahiret hayatınız için de bilgiler öğrenin. Benim burada anlattıklarım bazı yanlışlara dikkat çekmektedir, sizin başörtüsü ve diğer meseleler ile ilgili bilmediğiniz bir konu varsa ayrıntılı bilgi için güvenilir ilmihal kitaplarına başvurun ve bilgiyi tam kaynağından öğrenin.

İkincisi ve en önemlisi; lütfen burada yaptığım uyarıları tanıdığınız başörtülü arkadaşlarınıza da ulaştırın ve bunların mümkün olduğu kadar çok insana ulaşmasını sağlayın ki bu yanlış uygulamalar sona ersin.

Mektubuma burada son verirken hepinize en içten saygılarımı sunuyor ve sizleri Allah`a emanet ediyorum. Umarım siz de bana dua eder ve: "Allah`ım bu kardeşimize ilim yolunu nasib et, onun ilmini artır ve onu sâlih kullarından eyle." dersiniz.

Esselâmu Aleyküm.


****

(alıntıdır, kimin yazdığını bulamadım)

LeyaL
05-28-2009, 17:49
Tesetür ile ilgili bir çok şey yazlıp,çiziliyor..Oysa en garanti tesetür çarşaftır bence.Fazla söze gerek yok.

Evet Kur'an 'ın emrettiği örtünme biçimi..
Allah bana da nasip eder bir gün inşAllah..

*AZRA*
05-28-2009, 17:55
Ameller niyetlere göredir ama niyetinizi kendinize göre degil sünnete göre belirlemek gerekir
pantolon giymek veya etek ile pardesü altında pantolon veya etek giymek duruma mekana göre değişebilir
şimdi bir bayan toplantisinda veya bayanlarin oldugu yerde anlasilir normaldir giyilir
dışarıda da giyilir ama bir kafede veya bir yerde dinlenme yerinde rahat olmak için çıkartıldığında pantolonun veya eteğin üstünüz kapali da olsa bedeni belli etmeyecek şekilde giyilmesi gereklidir..


Buradaki husus tesettürde dikkat edilmesi gereken noktalarda yoğunlaşmalıdır..
zaten islam onun SINIRLARINI çizmiştir..

LeyaL
05-28-2009, 18:00
Redyellow kardeşim yazının okudum Allah razı olsun..
Tesettür dikkat çekmemek için uygulanır ve bu nedenle tesettürlü bayanlardan özellikle bu konuya dikkat etmeleri istenir..
Ama şimdi bu sık duyduğum bir şey üzülerek söylüyorum ve bunu söyleyenler erkek,
kapalıların açıklardan daha fazla dikkat çektiğini söylüyorlar.Ben bunda ailenin de suçu olduğunu düşünüyorum.

Feride
05-28-2009, 18:02
Tesetür ile ilgili bir çok şey yazlıp,çiziliyor..Oysa en garanti tesetür çarşaftır bence.Fazla söze gerek yok.

:güzel:

Enfal
05-28-2009, 18:03
Bu konuda hep aynı hadis yazılıyor ama hadis üzerinde kimse düşünmüyor. Erkeğin kadına kadının erkeğe benzemesi haram tamam da pantolon giymek ya da giymemekle olmaz ki bu iş. Mevzuya tersten bakalım. Bugün aşırı sıcak İslam ülkelerinin hemen hemen hepsinde erkekler bizim elbise dediğimiz şekilde bir giysi giyiyorlar. Çünkü insanların yaşadıkları yer onların kılık kıyafetinde etkilidir. Ayrıca şu şu erkek şunlar da bayan kıyafetleridir diye bir şey yok; söz konusu olamaz. Her ceket, gömlek giyen bayan erkeğe mi benzemiş olacak çok saçma. Ya da Araplar elbise giydi diye kadınlara benzeyip lanetlilerden mi oldular?

Ne çarşaf en iyi tesettürdür ne pardesü. Ne de sadece bir tunik giyen tesettürün dışına çıkmış olur. En başta niyet gelir. Sonra da
tesettürün tam olması için gerekli olan şartlar yerine getirilmelidir. Acayip derecede parlak, dikkat çeken bir pardesü mü yoksa gayet sade bir tunik mi tesettüre daha uygundur ? Bunlara dikkat etmek gerekir. Tesettür sadece şudur. İlla böyle olacak, olmazsa olmaz diye bir şey yoktur. Gelenek ve göreneğin de etkisi vardır. Yeter ki bayanlar kıyafetlerinde, tesettürün şartlarını gözetsinler.

xhidayet
05-28-2009, 18:12
xhidayet arkadaşımızın yazılarına genel olarak katılıyorum. Fikirlerini paylaşıyorum.

BU vesile ile tekbir giyim denen rezalete dikkat çekmek istiyorum.

Ne olur;

Colaya dikkat ettiğiniz kadar bu tekbir giyime de dikkat edin.

Verdiğiniz paraları cola israile gönderiyor, tekbir giyim de mankenlere yediriyor.

Lütfen...

Değerli kardeşim..
Tekfir..pardon Tekbir Giyim isim yaptı.. Daha irili ufaklı nice firmalar var; Hakgiyim, Dicle giyim birer örnek olarak karşımızda..
Firma islami radyo yayınlıyo.. Aynı bina içinde bir de 'Farklı' yayın yapan radyo kanalı var..
Sordum sahibine..'Neden böyle. aynı spiker.. "Heyy kızlar!" diyor..diğer odaya geçerek, "Bacılar Selamün Aleykum diyor!.. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?..'
Firma sahibi cevaben;'Garanti olsun..Reklam pastası daha da geniş olsun..ol..sun!!' dedi
İncelen sakallar.. daha da renklenen başörtüler..

O saf temiz kardeşlerim..

Başörtüsü renklendikçe, alacalı bulacalı hale geldikçe Acaba yıllar önce Milliyet Gazetesine manşet olan şu haber gibi mi?.. ;
'Ve müslümanlar Parayla tanıştı'..

"Beritan"
05-28-2009, 18:19
Eğer giyilen kiyafetin uzunluğu diz kapaklarını örtüyorsa
altına bol olması şartıyla pantolon giyilebilir diye biliyorum http://www.ihvanforum.org/images/smilies/thinking.gif

LeyaL
05-28-2009, 18:20
Eğer giyilen kiyafetin uzunluğu diz kapaklarını örtüyorsa
altına bol olması şartıyla pantolon giyilebilir diye biliyorum http://www.ihvanforum.org/images/smilies/thinking.gif

:olmaz: yanlış..
Pantalona izin yok

"Beritan"
05-28-2009, 18:26
:olmaz: yanlış..
Pantalona izin yok
Hımm öylemi yanlış biliyorum demekki aslında düşünüyordum :utangaç:

LeyaL
05-28-2009, 18:32
Hımm öylemi yanlış biliyorum demekki aslında düşünüyordum :utangaç:

Bende giyiyordum ne yalan söyleyeyim..
Ama bıraktım Allah'ın izniyle giymiyorum artık.
Evet çok rahat ama ne demiş hz. Ömer (r.a)

"İnandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanmaya başlarsın."

redyellow
05-28-2009, 18:40
Redyellow kardeşim yazının okudum Allah razı olsun..
Tesettür dikkat çekmemek için uygulanır ve bu nedenle tesettürlü bayanlardan özellikle bu konuya dikkat etmeleri istenir..
Ama şimdi bu sık duyduğum bir şey üzülerek söylüyorum ve bunu söyleyenler erkek,
kapalıların açıklardan daha fazla dikkat çektiğini söylüyorlar.Ben bunda ailenin de suçu olduğunu düşünüyorum.


Allah cümlemizden razı olsun. Aileler konusuna aynen katılıyorum, aile olarak hepimize büyük görev düşüyor.

İnşaallah yavrularına hakkıyla yetiştiren, Allaha layıkıyla kul olarak yetiştiren ailelerden oluruz.

selamlarımla kardeşim.

redyellow
05-28-2009, 18:43
redyellow Nickli Üyeden Alıntı http://www.akpartiforum.com/images/styles/orangeblue/buttons/viewpost.gif (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?p=624498#post624498)

xhidayet arkadaşımızın yazılarına genel olarak katılıyorum. Fikirlerini paylaşıyorum.

BU vesile ile tekbir giyim denen rezalete dikkat çekmek istiyorum.

Ne olur;

Colaya dikkat ettiğiniz kadar bu tekbir giyime de dikkat edin.

Verdiğiniz paraları cola israile gönderiyor, tekbir giyim de mankenlere yediriyor.

Lütfen...









Değerli kardeşim..
Tekfir..pardon Tekbir Giyim isim yaptı.. Daha irili ufaklı nice firmalar var; Hakgiyim, Dicle giyim birer örnek olarak karşımızda..
Firma islami radyo yayınlıyo.. Aynı bina içinde bir de 'Farklı' yayın yapan radyo kanalı var..
Sordum sahibine..'Neden böyle. aynı spiker.. "Heyy kızlar!" diyor..diğer odaya geçerek, "Bacılar Selamün Aleykum diyor!.. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?..'
Firma sahibi cevaben;'Garanti olsun..Reklam pastası daha da geniş olsun..ol..sun!!' dedi
İncelen sakallar.. daha da renklenen başörtüler..

O saf temiz kardeşlerim..

Başörtüsü renklendikçe, alacalı bulacalı hale geldikçe Acaba yıllar önce Milliyet Gazetesine manşet olan şu haber gibi mi?.. ;
'Ve müslümanlar Parayla tanıştı'..



Teşekkür ederim. Benim ilk aklıma o tekbir denen firma aklıma gelmişti onu yazmıştım, siz biraz daha açtınız.

Tanıtımlarında manken kullanan hiç bir firmaya tesettürü düşünen hiç kimse yüz vermemeli.

Varsın biraz kalitesi düşük olsun, hiç mühim değil, ama kadını bir reklam aracı olarak kullanan hiç kimseye, hiç bir firmaya vs. paramızın zırnığı dahi nasip olmasın kardeşler.

Selamlarımla.

vaktileyl
05-28-2009, 19:04
Helâl olanlar açıklanmıştır, haram olanlar da açıklanmıştır"Bu ikisi arasında (durumu açık olmayan) şüpheli şeyler vardır. Bunların (haram mı helal mı olduğunu ) çokları bilemez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Kim şüpheli şeyi işlerse harama düşer. Tıpkı, sürüsünü, yasak koruluğun etrafında güden çoban gibi.) Koyunları her an koruluğa kayabilir. Bilesiniz! Her melikin bir koruluğu olduğu gibi, (Allah'ın da bir koruluğu vardır.) Allah'ın koruluğu haramlardır. Bilesiniz! Vücudda bir et parçası vardır, bu sıhhatli oldu mu vücudun tamamı sıhhatlidir, bozuldu mu, vücudun tamamı sıhhatini kaybeder. İşte bu parça kalptir"(hadisi serif)


SOKAKTA GİYİLEN ELBİSEDE YAPILAN YANLIŞLIKLAR:

1- İçi gösteren astarsız ve ince gömlek, elbise, özellikle etek (şifon ve organze türü):

Bazı kardeşlerimiz sokakta dış elbise olarak, güneş ışığı veya dükkanların ışıkları vurduğu zaman ve hatta ışık vurmadan bile içini gösteren ince elbise veya ceket altı etek giyiyorlar. Bu da çok vahim sonuçlara neden oluyor ve maalesef bazen içiniz görünüyor. Bu tür giyinme hatası geçen yaz mevsiminde had safhada idi bu yaz da öyle olacağa benziyor. Kardeşlerimiz bu tavırlarıyla yukarıda saydığımız 2, 3, 4 ve 5. hadislere aykırı davranıyorlar. Lütfen bu yanlışa düşmeyin.

2- Dar ve vücuda yapışan elbise, tişört ve gömlek:

Sokakta dış elbise olarak bu tür şeyler giyilince vücut hatları belli oluyor ve erkeklerin dikkatini çeker bir hale geliyor. Bu tür giyinişler de örtünme emrinin genel amaçları ile yukarıdaki 3. ve 4. hadislerin emirlerine aykırı. Lütfen sokakta dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

3- İçi göstermese ve dar olmasa bile kumaşının türü sebebiyle vücuda yapışan ve vücut hatlarını belli eden elbise ve etek. (Buzy, ipekli türü vb.):

bir üst maddedeki mahzurlar bu tür giyinişte de mevcut. Lütfen sokakta dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.

4- Pantolon:

Bazı başörtülü hanım kardeşlerimiz dış giysi olarak beline kadar bir üst elbise veya ceket giydiği halde belden aşağısı açıkta kalacak şekilde altına pantolon, hatta bazen dar pantolon ve hatta ne kadar acıdır ki bazen de bulucin giyiyorlar. Bu da vücut hatlarını belli ediyor ve dikkat çekiyor. Üstelik başörtülü bir hanımın böyle giyinmesi daha çok dikkat çekiyor ve İslam`la alakası olmayan insanların bile "Şuna bak bir de başörtüsü takıyor!" demesine neden oluyor. Onların öyle demesi bir yana bu tür giyinişler örtünme emrinin genel amaçları ile çelişki halinde. Bir de bu tür bir giyiniş yukarıdaki 7. hadiste geçen Peygamber Efendimizin şiddetli yasağının sınırlarını zorluyor. Lütfen bu tür olumsuzluklara sebep ve bir erkek giysisi olan pantolonu sokakta giymeyiniz.

5- Kısa kollu elbise:

Hayret edilecek bir şekilde son zamanlarda bu tür giyinişlere de rastlıyoruz. Özellikle bazı genç hanım kardeşlerimiz de üstlerine delikli, dantelli veya saydam bir üst giyisisi alıyor ve kısa kollu giyisisi bunun altından görülüyor. Oysa örtünme emrinin gerçekleşmesi için kolların kapalı olması gerekiyor. Yukarıdaki 2. hadiste Peygamberimiz, hanımların yabancı erkeklere karşı yalnızca yüz ve ellerinin açık kalacabileceğini söylüyor. Lütfen bu noktaya dikkat edin ve bu tür yanlışlara düşmekten kaçının.

6- Yırtmaçlı etek:

Anlaşılması çok güç ama bazı kardeşlerimiz de dış elbise olarak altlarına yırtmaçlı etek giyiyorlar. Gene anlaşılması çok güçtür ki bu yırtmaç bazen diz kapaklarına kadar bile çıkabiliyor. Kardeşlerim! Böyle örtünme olur mu? Yanlış yapıyorsunuz! Yoksa son zamanlardaki tesettür tartışmaları, televizyon ve tesettür defileleri vs. bizlere temel bazı şeyleri, bazı değerleri unutturdu mu? Kardeşlerim bu tarzda bir giyinmeyle ayete de hadise de, örtünme emrinin amaçlarına da muhalefet ediyorsunuz. Tesettürlü bir hanımınefendinin böyle bir giyiniş tarzı olamaz. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.

7- Manto ve pardesü türlerinden:
1-İçini gösteren, 2-Çok aşırı süslü, 3-Çok dikkat çekici renkli (mesela kırmızı), 4-Dar, 5-Uzun yırtmaçlı, 6-Parlak deri, 7-Bele doğru daralan (Rus modeli):

Bu tür pardesü ve mantolar da dikkatleri üzerinize çekmenize veya bazen vücut hatlarınızın belli olmasına sebep oluyor. Oysa örtünme emrinin amaçları arasında bunları önlemek var. Lütfen pardesü ve mantonuzun böyle olmamasına özen gösterin ..

selam ve dua ile..
iktibas

vaktileyl
05-28-2009, 19:11
tesettürlü müyüm
Bu soruyu kendimize bir soralım..Bir çoğumuzun cevabı evet olacaktır..Peki tesettür yalnızca başını kapatmakmıdır??..Ve ya bir şekilde vücudunu çeşitli kumaşlarla örtmek mi?? Böyle olmadığına inanıyorsunuzdur eminim.

Günümüzde tesettür adına giyilenlere bir göz atalım,özellikle genç kesimin giyimine.....

Birde şu Ayet-i Kerime ve Hadis-i şerif'lere:
*"Mü`min kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları hariç, zinetlerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar...
Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar..." (Nûr Suresi Ayet 31.)

** "Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak,
bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar."
(Ebu Davud Libas 125, Cennet 52.)

***"Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına giderse zinaya bir adım atmış olur."
(Tirmizi, Edeb, 35; Nesâî, Zîne, 35)

****Birgün Peygamberimiz bir arkadaşına Mısır`da dokunmuş bir keten kumaş vermiş,
yarısından kendine gömlek diktirmesini, diğer yarısından ise hanımının giysi yapmasını istemiştir.
Ancak daha sonra şöyle buyurmuştur:
"Hanımına git söyle altına bir gömlek diksin. Çünkü vücut şeklinin ortaya çıkmasından korkarım."
(El Kurtubî, El Cami`, XIV, 156.)

Şimdi bu Ayet ve Hadis'leri de göz önüne alırsak;
Başörtüsünü kıyafetinin içine koymak tesettür değildir.
Tesettür, Allâh'ın Emridir.
Tesettürün, Rabbimiz ve Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- katında ne kadar önemli bir emir olduğunu âyetler ve hadîs-i şerifler ışığında hatırlamanın faydalı olacağını düşünüyorum:
"Ey Ademoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır." (el-A'raf, 26)
Bu âyet-i kerîmenin de dikkat çektiği üzere giysi, takvâ ile meczolunmalıdır.
"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zînet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnâdır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar… Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü'minler! Hepiniz Allâh'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız." (en-Nûr, 31)
Kadınların ev dışında veya yabancı erkeklerin yanında, normal ev içi elbisesinin üstüne bir dış elbise daha giymeleri gerekir. Bu husustaki âyet-i kerîmede şöyle buyurulur:
"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allâh çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir." (el-Ahzâb, 59)



Allâh Rasûlü'nün Îkazları
Örtünme ile ilgili bu âyetler inzâl oldukça, Allâh Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- de en yakınlarından başlayarak bu âyetlerde kastedilen örtünmenin şeklini tarif ve tebliğ etmiş; kendi hanımlarını, kızlarını ve bütün müminlerin hanımlarını Allâh'ın murâdına uygun örtünme hususunda yetiştirmiştir. Bu hususta pek çok fiilî örnek bulunmakla beraber, biz burada birkaç tanesiyle yetinmek istiyoruz.
Hazret-i Âişe'nin rivâyetine göre, birgün Hazret-i Ebû Bekir'in kızı (Hazret-i Âişe'nin kızkardeşi) Esmâ, ince bir elbise ile Allâh Rasûlü'nün huzuruna girmişti. Rasûlullâh (s.a.s) yüzünü başka tarafa çevirdi ve şöyle buyurdu:
"-Ey Esmâ! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hazret-i Peygamber bunu söylerken, yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebu Davûd, Libâs, 31)
Temimoğulları kabilesinden birtakım kadınlar, Hazret-i Âişe'yi ziyarete gelmişlerdi. Üstlerinde ince giysiler vardı. Hazret-i Âişe, onlara ikaz mâhiyetinde şöyle dedi:
"-Eğer sizler mü'minler iseniz, bunlar inanmış hanımların giysileri değildir. Eğer mü'min değilseniz o zaman durum değişir."
Yine bir gün onun huzuruna, ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Bunun üzerine O şöyle dedi:
"-Nûr Sûresine inanan bir kadın böyle örtünmez." (El-Kurtubî, El-Cami', XIV, 157)


Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler, gayet açık ve net bir şekilde Müslüman kadının giyim tarzını beyân etmektedir.

Bu âyet ve hadislerin ışığı altında zihinlerimizde ve kalblerimizde tesettür şeklimizi tekrar muhasebe etmeliyiz. Biz, tesettür anlayışımız ile bu emirlerin neresinde bulunuyoruz? Acaba bilerek veya bilmeden hatâ mı işliyoruz? Rabbimizin ve Peygamber Efendimizin çizdiği sınırları zorluyor muyuz?.

Tesettür bir parça bezle başı örtmek değildir. Tesettür bedenen ve ruhen günahlara karşı korunmaktır..Neden fazlasını kazanmak varken azla yetinelim..Neden yapıyoruz sandığımız ibadetleri yıkalım.
Şimdi aynı soruyu tekrar kendimize soralım,TESETTÜRLÜMÜYÜM
iktibas

vaktileyl
05-28-2009, 19:57
Son zamanlarda örtünme, başörtüsü ve türban ile ilgili tartışmalar arttı ve herkes kendi bildiğini söylemeye başladı.Bizler ALLAH(c.c)'ın ipine sarılarak elimizden geldiğince bu konuyu sadece Ayet ve Hadis yoluyla açıklamaya çalışacağız.

YÜCE RABBİMİZ MÜSLÜMAN ERKEKLERE ŞU EMRİNİ VERMİŞTİR.

"Mümin erkeklere söyle: Gözlerini harama bakmaktan çeksinler ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için daha temizdir." (Nûr 24/30)

YÜCE RABBİMİZ MÜSLÜMAN KADINLARA ŞU EMRİNİ VERMİŞTİR.

"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını korusunlar. Görülmesi tabii olan yerler hariç ziynet yerlerini açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynet yerlerini izin verilenler dışında kimseye göstermesinler. Bir de ayak bileklerine taktıkları gizli süsler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, (önceki kusurlarınızdan dolayı) hepiniz ALLAH'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nâil olursunuz." Nûr 24/31

VE ELMALILI HOCA'NIN TEFSİRİ DE ŞUDUR:

Bu âyette emredilen şudur: Kadınlar başlarını, saçlarını, kulaklarını, boyunlarını, gerdanlarını ve göğüslerini açık tutmayıp anlatıldığı gibi güzelce örtünsünler. Bunun için onu temin edecek baş örtüsü kullansınlar. Cahiliye (İslâm öncesi) kadınları da hiç baş örtüsü kullanmaz değillerdi. Fakat yalnız enselerini bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açık olurdu, ziynetleri görünürdü.

İslâm önce açıklığı yasaklamıştır. Sonra, kadınların başlarını örtüp başörtülerini yanları ve göğüsleri üzerine sarkıtmasını emretmiştir. Böylece sadece tesettürün farz oluşu değil, aynı zamanda onun ne şekilde olacağı da gösterilmiştir. Kadın edep ve nezaketinin en güzel ifadesi bundadır. NUR SURESİ 24/31


KADINLARA ÖRTÜYÜ EMREDEN DİĞER AYET AHZÂB SURESİ 59

"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, evlerinin dışına çıkarken cilbâblarını (dış elbiselerini) üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınması ve incitilmemesi için en uygunudur. ALLAH çok affedici ve çok esirgeyicidir." Ahzâb 33/59

Cilbâb; bütün bedeni örten elbiseye denir. Kadınların vücutlarını tamamen örttükleri her türlü elbise cilbâb yerine geçer.

ŞİMDİ HADİSLER:

Hz. Âişe (r.ah) anlatır:

Bir gün Hz. Ebû Bekir (R.A.) in kızı Esmâ ince bir elbise ile Resûlullah'ın (s.a.s) huzuruna girmişti, Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca onun şu yüzü ve elleri hariç diğer yerlerinin görülmesi helâl değildir." Ebû Davud, Libâs, 31.
Diğer bir hadiste şöyle buyrulmuştur:


"Sizin hepiniz birer çobansınız ve hepiniz yönettiğiniz kişilerden sorumlusunuz. Erkek ailesinin çobanıdır ve kıyamet gününde onlardan sorumlu olacaktır. Kadın da kocasının evinden ve çocuklarından sorumludur." Buhârî, Ahkâm, 1.

"Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır." Müslim, Sıyâm, 182.

"Kadın örtülmesi gereken bir varlıktır. Kadın dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker (onu günaha nasıl alet edeceğini hesap eder)." Tirmizî, Radâ, 18.

BAŞÖRTÜSÜNDE ÖLÇÜ DE ŞÖYLEDİR

Baş örtüsü, başı tamamen örtmelidir. Bu örtü, kadının bütün saçlarını, boyun ve göğüs kısımlarını örtecek ve bunlardan hiçbir şey göstermeyecek şekilde olmalıdır.

Başa örtülen şeyin maddesi ve şekli kadının maddî durumuna, yaşadığı iklime, alıştığı örfe ve çalıştığı işe göre değişik olabilir. Maksat, örtülmesi gereken yerleri örtmektir.

Başörtüsünde dikkat edilecek bir önemli husus, kadının saç şeklini ve modelini belli etmemesidir. Hz. Peygamber (s.a.v), bazı kadınların başlarını örttüğü halde, örtü altındaki saçlarına verdikleri tuhaf şekiller yüzünden lânete uğradıklarını, Ahmed, Müsned, 2/223. bu şekilde kıldıkları namazların bile kabul edilmediğini haber vermiştir. Bezzâr, Müsned, nr. 3015.

Hz. Âişe'nin (r.ah) huzuruna altını gösteren ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Onu şöyle uyardı:

"Nûr sûresine inanan bir kadın bunu örtünmez."
Başa örtülen şey, sırf erkeklere ait bir giysi olmamalıdır. Bir de diğer bâtıl din veya görüşlerin özel alâmeti olan giysilerden sakınmalıdır.

Örtü ile de güzellik gösterisinde bulunmak, dikkat çekmek ve şehveti tahrik etmek mümkündür. Hatta kadın bazan cazibeli bir örtü içinde daha dikkat çekici olabilir. Örtü bunlara alet edilmemelidir.

Örtü bir ibadettir. İbâdet ALLAH rızâsı için yapılmalıdır. Örtü edebince yapılırsa ibadet olur; yoksa âfete dönüşür.
Bir kadının kötü niyetli de olsa örtülü olması, iyi niyeti olup açık gezmesinden daha hayırlıdır.

Ve son olarak ALLAH'ın ayetlerine inanmayanları şu ayetle başbaşa bırakıyoruz:

"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun." Tahrîm 66/6.

Eşref
05-29-2009, 00:09
Bu konuda hep aynı hadis yazılıyor ama hadis üzerinde kimse düşünmüyor. Erkeğin kadına kadının erkeğe benzemesi haram tamam da pantolon giymek ya da giymemekle olmaz ki bu iş. Mevzuya tersten bakalım. Bugün aşırı sıcak İslam ülkelerinin hemen hemen hepsinde erkekler bizim elbise dediğimiz şekilde bir giysi giyiyorlar. Çünkü insanların yaşadıkları yer onların kılık kıyafetinde etkilidir. Ayrıca şu şu erkek şunlar da bayan kıyafetleridir diye bir şey yok; söz konusu olamaz. Her ceket, gömlek giyen bayan erkeğe mi benzemiş olacak çok saçma. Ya da Araplar elbise giydi diye kadınlara benzeyip lanetlilerden mi oldular?

Ne çarşaf en iyi tesettürdür ne pardesü. Ne de sadece bir tunik giyen tesettürün dışına çıkmış olur. En başta niyet gelir. Sonra da
tesettürün tam olması için gerekli olan şartlar yerine getirilmelidir. Acayip derecede parlak, dikkat çeken bir pardesü mü yoksa gayet sade bir tunik mi tesettüre daha uygundur ? Bunlara dikkat etmek gerekir. Tesettür sadece şudur. İlla böyle olacak, olmazsa olmaz diye bir şey yoktur. Gelenek ve göreneğin de etkisi vardır. Yeter ki bayanlar kıyafetlerinde, tesettürün şartlarını gözetsinler.

Bence tartışmaya nokta koyacak, kusursuz, eksiksiz ve gayet net bir yorumdu. +

Teşekkürler..

vaktileyl
05-29-2009, 00:24
Geçtiğimiz günlerde gazeteleri karıştırırken bir haber dikkatimi çekti. Haberde, beş yıldızlı bir otelde tesettürlü giyim üzerine yapılan defilenin çok ses getirdiği ifâde ediliyordu. Pahalı mankenlerin makyajlı, -güya- tesettürlü(!) boy boy fotoğrafları haberi tamamlıyordu. Fotoğraflara acı acı baktım. Çünkü resimler hiçbir şekliyle İslam ölçülerine göre tesettürlü bir hanımı tarif etmiyordu. Fakat bu resimler, moda rüzgârı sayesinde tesettür ismini siper ederek nicelerini bir yaprak gibi peşinde koşturuyordu. Bu garâbet ne kadar üzücüydü. İşte bir yansıma:

Geçenlerde çocuklarımı evimin yakınındaki parkta dolaştırıyordum. Genç bir kız dikkatimi çekti. Altında oldukça dar uzun bir etek, üzerinde uzun kollu dar bir penye ve uçları ensesine sıkıca bağlanmış başörtülü genç bir kızdı bu. Gazetelerden taklit ettiği -güya- tesettürü(!) ile elinde sigarası, yanındaki şımarık gence lâubali ve gevrek kahkahalar atarak bir şeyler anlatıyordu.

Cemiyetimizde hassas ruhlu insanları üzen bu gibi hadiselere, günümüzde -maalesef- daha nicelerini eklemek mümkündür. Tesettürün bu kadar yıpratılması, dejenere edilmesi ve basitleştirilmesi ve rûhânî vasfının iptal edilmesi, belki de toplumumuza bu konuyu tam ve doğru bir şekilde anlatamayışımızın neticesidir.

Tesettür ki, "bir müslümanın, dinimizce örtülmesi gereken yerleri yine dinin belirlediği şekilde örtmesi" demektir. Ve tesettür, İslam'ın en mühim emirlerinden biridir. O, müslüman hanımın iffetini, ve daha önemlisi şahsiyet ve vakârını korumayı amaçlar. Bu sebeple bedenin tesettürünü, rûhun ve kalbin tesettüründen ayrı düşünenler çok büyük bir hatâya düşerler. Öncelikle şunu iyi bilmelidir ki:

Tesettür, Allâh'ın Emridir.

Tesettürün, Rabbimiz ve Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- katında ne kadar önemli bir emir olduğunu âyetler ve hadîs-i şerifler ışığında hatırlamanın faydalı olacağını düşünüyorum:

"Ey Ademoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır." (el-A'raf, 26)

Bu âyet-i kerîmenin de dikkat çektiği üzere giysi, takvâ ile meczolunmalıdır.

"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zînet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnâdır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar… Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü'minler! Hepiniz Allâh'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız." (en-Nûr, 31)

Kadınların ev dışında veya yabancı erkeklerin yanında, normal ev içi elbisesinin üstüne bir dış elbise daha giymeleri gerekir. Bu husustaki âyet-i kerîmede şöyle buyurulur:
"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allâh çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir." (el-Ahzâb, 59)

Allâh Rasûlü'nün Îkazları
Örtünme ile ilgili bu âyetler inzâl oldukça, Allâh Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- de en yakınlarından başlayarak bu âyetlerde kastedilen örtünmenin şeklini tarif ve tebliğ etmiş; kendi hanımlarını, kızlarını ve bütün müminlerin hanımlarını Allâh'ın murâdına uygun örtünme hususunda yetiştirmiştir. Bu hususta pek çok fiilî örnek bulunmakla beraber, biz burada birkaç tanesiyle yetinmek istiyoruz.
Hazret-i Âişe'nin rivâyetine göre, birgün Hazret-i Ebû Bekir'in kızı (Hazret-i Âişe'nin kızkardeşi) Esmâ, ince bir elbise ile Allâh Rasûlü'nün huzuruna girmişti. Rasûlullâh (s.a.s) yüzünü başka tarafa çevirdi ve şöyle buyurdu:

"-Ey Esmâ! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hazret-i Peygamber bunu söylerken, yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebu Davûd, Libâs, 31)

Temimoğulları kabilesinden birtakım kadınlar, Hazret-i Âişe'yi ziyarete gelmişlerdi. Üstlerinde ince giysiler vardı. Hazret-i Âişe, onlara ikaz mâhiyetinde şöyle dedi:

"-Eğer sizler mü'minler iseniz, bunlar inanmış hanımların giysileri değildir. Eğer mü'min değilseniz o zaman durum değişir."

Yine bir gün onun huzuruna, ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Bunun üzerine O şöyle dedi:

"-Nûr Sûresine inanan bir kadın böyle örtünmez." (El-Kurtubî, El-Cami', XIV, 157)

* * *

Peygamberimiz, ashâb-ı kirâmdan birine Mısır'da dokunmuş keten bir kumaş vermiş ve yarısından kendine gömlek diktirmesini, diğer yarısından ise hanımının giysi yapmasını istemiştir. Ancak daha sonra şöyle buyurmuştur:

"-Hanımına git ve söyle: Altına bir gömlek diksin. Çünkü vücut şeklinin ortaya çıkmasından korkarım." (El Kurtubî, El Cami', XIV,156)

Hazret-i Peygamber, müslüman kadınların ibadetlerini îfâ ederken dikkat etmesi gereken bir hususa da: "Allâh Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez." (İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151) buyurarak dikkat çekmişlerdir.

Yine ümmetinin iffet, hayâ ve namusunu korumaya yönelik, Allâh Rasûlü'nün şu hadîs-i şerifleri, bilhassa bugünler çok ikaz edicidir:

"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli, fakat çıplak birtakım kadınlar olacaktır. Bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Ancak onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar." (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52)

"Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına uğrarsa, zinaya bir adım atmış olur." (Tirmizi, Edeb, 35; Nesâî, Zîne, 35)

"Kadınlardan erkeklere benzeyenlerle; erkeklerden kadınlara benzeyenler bizden değildir." (Buhârî, Libas, 61)

Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler, gayet açık ve net bir şekilde Müslüman kadının giyim tarzını beyân etmektedir.

Bu âyet ve hadislerin ışığı altında zihinlerimizde ve kalblerimizde tesettür şeklimizi tekrar muhasebe etmeliyiz. Biz, tesettür anlayışımız ile bu emirlerin neresinde bulunuyoruz? Acaba bilerek veya bilmeden hatâ mı işliyoruz? Rabbimizin ve Peygamber Efendimizin çizdiği sınırları zorluyor muyuz?

Tesettürde Dikkat Edilecek Hususlar
Sokaklarda bir çok müslüman hanım görüyor ve şaşırıyoruz. Bir çok giyim şeklinin sınırları zorladığına, hatta tesettür emrinin hikmetinin tam aksine, "dikkatleri üzerine çeken bir câzibe sebebi" olduğuna şâhid oluyoruz. Bu hususta yapılan yanlış uygulamaları ve hatalarımızı belli başlı maddeler hâlinde ele alarak, birbirimizi uyarmanın mühim bir vazifemiz olduğunu düşünüyorum.

1- Manto ve Pardesüler:
Şeffaf, dar, bele doğru daralan, uzun yırtmaçlı, parlak deriden imal edilmiş, çok süslü ve desenli, önü açık veya düğmelenmeyen manto veya pardesüler...

Örtünmenin amacı, vücut hatlarını belli etmemek ve cazibeyi gizlemek olduğu hâlde bu çeşit pardesü veya mantolar, bu gâyenin dışına çıkmakta ve tesettür emri ihlal edilmektedir.

2- Etek, gömlek ve tişörtler
Yukarıdaki âyet ve hadislerin zıddı şekilde "dar, içini gösteren veya vücuda yapışan" tipte etek, gömlek veya tişörtler, özellikle ışık vurunca tesettürü mânasız kılmaktadır. Böylece bütün dikkatleri üzerine toplamaktadır.

Uzun yırtmaçlı etekler, bazen diz kapağına kadar çıkabilmektedir.

Hadislerde "sadece el ve yüz açık kalabilir" buyurulmakta iken; mahremleri dışındakilerin yanında kısa kollu, hatta cezb edici dantelli elbiseler giymek, İslâm'ın rûhuna zıttır.

3- Pantolon
Son yıllarda müslüman hanımlar arasında yaygınlaşan pantolon, "erkeğe benzemek" yönüyle, Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- tarafından reddedilmiştir. Bazen yarım pardesü, bazen gömlek veya bluz altına giyilen pantolon, vücut hatlarını belli ederek ve erkek kıyâfeti olması sebebiyle tesettürün ruhunu zedelemektedir. Çocuklarımızı nasıl küçük yaşlardan itibaren namaza alıştırıyorsak, tesettür hassâsiyetine de alıştırmalıyız.

4- Başörtüsü
*Aşırı süslü, şeffaf, göz alıcı renkte ve yaldızlı başörtüsü: Örtünmenin hedefi "dikkat çekmemek" olduğu halde, bu tür başörtüler dikkatleri üzerine toplamaktadır. Şeffaf olanlar, içini göstererek hadislere açık bir muhalefet teşkil etmektedir.

*Boynu ve -baştan arkaya kayarak- saçı tam örtmeyen başörtüsü: Yalnız çene altından veya enseden bir düğüm atılınca, boyun açık kalmakta ve âyette geçen "başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar." emri terk edilmektedir. Altına tülbent takılmayan ve sağlam bağlanmayan başörtüleri de saçın bir bölümünü açıkta bırakmakta ve Rabbimizin emri ihlâl edilmiş olmaktadır.

*Pardesü ve elbisenin içinde bırakılmak veya ense üzerinde düğümlenerek sıktırılmak suretiyle, saçın şeklini ortaya çıkaran başörtüsü: Hadislerde geçen "deve hörgücü" tabirine benzeyen bu şekiller, dikkat çekici olarak örtünmenin amacını tehlikeye düşürmektedir.

5. Çoraplar
İnce, dantelli, desenli veya şeffaf çoraplar, pardesünün altında kalan kısımları tesettür ölçüsünün dışında bırakmaktadır. Tesettür, tenin görünmemesini amaçlarken ince çorap tesettür sağlamamakta ve Rabbimizin emrine uyulmamış olunmaktadır.

6- Bazı aksesuar ve teferruat hataları
Nakışlı eşarp altı alın süsleri,
Aşırı süslü, dikkat çekici, uzun topuklu ve yüksek tabanlı ayakkabılar.
Parlak renkli gösterişli çantalar,
Tıbbî zorunluluğu olmayan süslü güneş gözlükleri,
Aşırı parfüm ve cazibeli makyaj,
Sandalet tipi dikkat çekici ayakkabılar,
Gurur ve kibre sebep olacak markalı giysiler...
Günümüz insanı bir çok dış tesirin hücumu altındadır. Medya, çevre ve nefsinin taarruzları karşısında, sağlam bir kalb yapısı bulunmayan müslümanın, inandığı değerlerinin yara alması kaçınılmazdır. Kalbde başlayan bu hastalıklar daha sonra dışına da tesir ederek "ne yapalım, zaman bunu gerektiriyor, ALLAH affeder" aldatmacasına insanları sığındırmakta ve İslâm'ın emirlerini ihlal ettirmektedir.

Her geçen yıl tesettür husûsunda zaafların arttığına şahit olmaktayız. Yıllar önce hiç rastlamadığımız veya bu bir tesettür şekli diyemeyeceğimiz elbiseler, şimdilerde bizlere gayet normal gelmektedir. Yarım pardesüler, ince çoraplar, boyundan bağlanmış sıkı başörtüler, önü açık pardesüler…vb. her sene yeni icatlar karşımıza çıkmaktadır. Bunlarda en büyük mes'uliyet, defileler düzenleyerek tesettür giyimine ticârî noktadan yaklaşan bazı büyük mağazalar ve bunları giyerek emsâl olan hanımlardır.

Diğer tarafta bütün bunlara bakarak, İslam'ın tesettür emrini, yalnızca şekil ve renkten ibaret olarak anlayıp uygulamak da yanlıştır. Zira İslâm genel ölçüleri belirlemekle birlikte, bunun tatbikâtını o genel ölçüleri ihmal etmemek şartıyla, iklim, kültür ve insanların tercihlerine bırakmıştır. Bu sebeple tarih boyunca değişen çeşitli makul kültürlerin ve coğrafî şartların o toplumların kıyafetlerine yansıması çok tabiîdir. Farklı model ve renkler ve soğuk-sıcak iklimlere göre muhtelif tercihler insanlar tarafından seçilebilir. Ancak, bütün bunlarda asıl olan, daha önce de belirttiğimiz gibi, Rabbimizin sınırlarının titizlikle korunmasıdır. Bu hususta, Rabbimizin hudutlarına gereken dikkat gösterildikten sonra, pek çok farklı renk ve şekilde tesettür tarzı tercih edilebilir.

Şu da unutulmamalıdır ki, insanın güzelliği dışından ziyâde, ruh güzelliği iledir. Neticede dış güzellik, birgün yok olacak; ama hayâ, imân ve takvâ güzelliği ebediyyen bizimle kalacaktır. Bu yüzden sadece dış güzelliğe ihtimam göstererek, iç güzelliğimizi ihmal etmememiz lazımdır. Evlenirken bile Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, "Kadın dört şeyi için nikahlanır: Malı, güzelliği, soyu ve dini için. Sen dindar olanını tercih et..." buyurarak, bize asıl güzelliğimizin merkezini işaret etmişlerdir. Rabbimiz de yarın kıyâmette bizlere dış güzelliğimizden değil, dinimizi ne ölçüde yaşayıp yaşayamadığımız hususunda, hesaba çekecektir.

Tabii ki, temiz ve uyumlu şekilde giyinmek şiârımız olacaktır. Bu, zaten dinimizin de emridir. Ama bir Müslüman, bir çok işinde olması gerektiği gibi orta yolu kaybetmemelidir. Dinimizin emirlerini çiğnemek pahasına "gösterişli" giyinerek, dikkat çekme yanlışlığına düşmemelidir. Bizi gören insanlar, bizde İslam'ı görmeli ve takdir etmelidirler.

Kur'ân-ı Kerîm'de Allâh'ın sınırlarını koruyan, iffetine dikkat eden kadınların, âhirette daha güzeliyle mükafatlandırılacağı ifade edilmektedir. Âyetlerde mümin kadına birer nîmet ve mükafat olarak, cennette atlastan işlenmiş elbiseler, ipekler, inci, altın ve gümüş ziynetlerden bahsedilmektedir. Rabbimiz cennetteki bu nimetleri, sâliha mümin kadınlara vâat etmektedir.

Kadınlarla İlgili Birkaç Mesele
Bunların yanında aslında daha tafsîlatlı bir şekilde ele alınması gereken birkaç önemli hususa da temas etmek faydalı olacaktır:

İslam'ın rûhuna ters bazı fiiller, bizim âhiretimizi ziyana uğratmaktadır. Mesela:
* Tesettürlü bir hanımın "erkekler arasında" sekreter vb. olarak, İslam'a uygun olmayan işlerde çalışması,
* Yanında mahremi bulunmayan bir hanımın, yalnız başına uzun seyahatlere çıkması,
* Mahremi olmayan müslüman âilelerin aynı masada beraberce yemek yemeleri, aynı odada sohbet etmeleri,
* Dindar genç evlilerin, sokaklarda, ancak ev ortamında dolaşılabilecek görünümde gezmeleri,
* Tesettürlü bir hanımın toplum içinde sigara içmesi,

Rabbimiz hepimizi emrine itaat eden, üç günlük dünyanın fânî zevklerine aldanmayan, bu âlemdeki fânîlerin iltifatlarına kanmayıp, rızasını kazanan ve ebedî olarak cennet elbiseleri ile mükafatlanan kullarından eylesin.

Âmin…
(Tuba Öztürk

Gökmen
05-29-2009, 00:33
Bu hususta, Rabbimizin hudutlarına gereken dikkat gösterildikten sonra, pek çok farklı renk ve şekilde tesettür tarzı tercih edilebilir.


Bu yazıda hak ile batıl bir arada yoğrulmuş ve islamiyette hak ile batıl asla bir arada olmaz...

vaktileyl
05-31-2009, 00:13
Bugün adı müslüman olan, Mehmetler, Ayşeler maalesef birer başörtüsü

celladı kesilmişler..

Başörtüsünü düşman bellemişler.

-- Başörtüsünü düşman bellemişler..

BACIMIN iFFETi BATMAKTA REZiLiN GöZüNE..

ACIRIM TüKRüğE BiLLAHi ! TüKüRSEM YüZüNE

diyor merhum Akif

Reziller görevlerini yapıyorlar..

Peki ya bizler? Adı müslüman olan bizler..

Lafı gelince mangalda kül bırakmayan bizler, üzerimize sanki ölü toprağı

serpilmiş..

Bizler vazifemizi yapamasakta sen yine de üzülme..!

ümitvar ol..


BACIM..

Unutma! tez geçer zulmün ezası. Sabretmeyi bileceksin tamam mı?



çevirmez ahını ALLAH öksüzün Pek basittir, devrilmesi köksüzün Her kim

olsa haksızlığı haksızın Suratına çalacaksın tamam mı?



Yolunuz her zaman ALLAH yoludur! Bu öyle bir çileki, kökü şehid kanıdır!

Hak haklının en mukaddes malıdır. Vermezlerse alacaksın tamam mı?



Yalana hayır, bu gerçeğe evet Mücadeleden yılma, kalsanda tek fert

Birde ötesi var, buranın elbet, Nasıl olsa güleceksin... güleceksin...

Güleceksin tamam mı?



AllahIM, Bizlere yüzümüz ağırtan böyle nesiller verdiğin için sana

şükürler olsun..

AllahIM, Ayakları senin davanda sabit olan bu güzide evlatları, bütün

ümmeti muhammede ibret eyle, rehber eyle..

AllahIM, Bütün bu yapılanlar, ümmetin dağınıklığından.. En kısa

zamanda bütün müslümanlara, birbirini sevmeyi, birbirleriyle kardeş olmayı

ve birleşme şuurunu nasip eyle..

AllahIM sen Mevlamızsın.. Bizleri bağışla.. bizleri şuurlandır.. gözlerimizi

aç.. kalplerimizi yumuşat.. ayaklarımızı kaydırma.. davamızda zafer nasip

eyle..

AMiN... AMiN... AMiN

vaktileyl
05-31-2009, 00:15
“BenMüslümanım”diyen Hanımları ilgilendirir.Diğerleri alınmasın

Allâh (CC) Müslüman kadınlara “Kendilerini vitrinleyen kadınlar gibi bedenlerinizi başkalarının arzularına

peşkeş çekmeyin” buyuruyor. (Ahzab sûresi: 32-33)


Vücutlarını keyfemayeşa/sereserpe açanlar bunu “medeniyet” adına yaptıklarını iddia ediyorlar. “Açılmayı

medeniliğin gereği olarak yapıyoruz” diyorlar. Bu gerekçe zırzır cehalettir. Zaten açılıp saçılıp vücutları

nazarlara ve uzuvlara peşkeş çekmek de cahiliyye mantığıdır. Her cahiliyye mantığı taşıyan kadın açılır ve

mahremiyetlerini çevresine saçar.


“-Efendim olur mu hiç? Falanca bu kadar yıl okumuş profesör olmuş. Falanca 3 üniversite bitirmiş, 8 tane

lisan biliyor. Bir diğeri Bakan olmuş. Buncası milletvekili, genel müdür olmuş. Köşklerde yalılarda oturanlar

var. Yazarı-çizeri cabadan. Bir giydiğini bir daha giymiyor. Ekranlarda efkâr dağıtanları var. Bunlara mı cahil

diyorsun? Bizim bildiğimiz bunların tamamı medenidir.”



FesübhanAllâh!

Kardeşim benim birşey dediğim yok. Allâh (CC) buyuruyor ki, “Açılıp saçılmak kendini vitrinlemek, bedenini

birilerinin uzuvlarına peşkeş çekmek cahiliye vasfıdır/özelliğidir. Ey Müslüman kadınlar siz de bu cahiller gibi

olmayın.” Bu ifadeler Türkçe’ye çevirmeye çalıştığımız ilahi beyanlardır.

Medeniyet ile bedeviliği birbirine karıştırırsanız, açıklığı-saçıklığı da medeniyetle özdeşleştirirseniz ineklerin

medeniliğine asla erişemezsiniz. Açıklıkta hayvanlarla yarışa girenler için esfelesafilinin dibi vardır.


Bir de kendilerini kapalı zanneden güruh var. Bunlar sözüm ona başlarını kapatıyorlar, ondan aşağısı

tamamen karikatür bir “giyim” tarzı. Vücudun hatları belli, rengi belli, inceliği kalınlığı belli. Bedeni kapatmak

için değil, daha fazla dikkat çekebilmek için vücudu sarmış bir tarz. Çırılçıplaktan daha berbat bir örtüş.

Böyleleri Peygamberimiz (SAV) Efendimizin beddualarının muhatapları:

“Giyinik çıplaklara Allâh lânet etsin” buyuran Efendimize sahabe-i kiram:

-Ya RasulAllâh! Giyinik çıplaklar kimlerdir?diye sorduklarında, Efendimiz (SAV):

-Vücut hatlarını ve rengini gösteren daracık elbiseler giyenler örtülü çıplaklardır, buyurmuştur.

Peygamberimiz (SAV) Efendimiz’in beddualarına muhatap olmak ne büyük felâkettir. Buna nasıl cesaret

ederler? Akıl alacak gibi değil.

Şöyle diyelim:

Teşhircilik cesaret değil, esarettir.

Teşhircilik şeytanın istibdadıdır.

Nefs-i emmareye esir olmaktır.

Âhir zaman kadınının bir özelliği de teşhirciliktir.

Kadın fıtratından uzaklaştıkça/şuuru felce uğradıkça, ifsad edildikçe teşhir duygusu da artıyor.

Aşırı teşhirciliğin hayat tarzı haline getirildiği ülkemizde kadınlar maalesef meta durumuna düşürülmüştür.



Sözü Lâ Edri’nin iki mısralık beyanıyla bitirelim:

“Ne kürküdür, ne kolyesi, ne süsü

Kadına şahsiyet veren örtüsüdür örtüsü.”

iktibas

xhidayet
05-31-2009, 12:18
Bu hususta, Rabbimizin hudutlarına gereken dikkat gösterildikten sonra, pek çok farklı renk ve şekilde tesettür tarzı tercih edilebilir.


Bu yazıda hak ile batıl bir arada yoğrulmuş ve islamiyette hak ile batıl asla bir arada olmaz...

Bu ince bir o kadar da kırmızı hattı çizdiğiniz için Alah Razı olsun!..:ağla:
Bu arada 'Dertli kardeşlerime' ve Allah Razası doğrultusunda 'Akli-Zamani' değil, Kurani açıklık getirmeye çalışanlardan Bilcümle Rabbim mafakiyetler nasib etsin!..:güzel:

vaktileyl
04-19-2010, 17:55
Her genç kız bedenini örtmekle yükümlüdür
''Hz. Ebû Bekir'in kızı Esma ince bir elbise giymiş olduğu halde Allah Resûlü'nün (s.a.v.) huzuruna girdi. Allah Resûlü (s.a.v.) Esma'yı o halde görünce ondan yüzünü çevirerek şöyle dedi:

-Ey Esma kadın hayıza (büluğa) erince artık ondan şunun ve şunun dışında bedeninin hiçbir yerinin görünmesi uygun olmaz. (Allah Resûlü (s.a.v.) bu sözlerini söylerken kendi yüzüne ve ellerine işaret etti.)''

Ebû Davud

''Anneler günü'' bu asrın uyduruk bid'atı. Hakkında söylenen olumlu ya da olumsuz bütün söz ve görüntülere rağmen iyi anlamlar ve asil bir hedef taşıyor.

Fakat liderlere taç giydiren ve örnek şahsiyetler ortaya çıkaran idealizme gelince. O da tamamı ya maddi ya da menfaatçi olan belli birtakım kriterlere tabidir.

Keşke bu kriterleri geliştirseydik; imanı ve bu imandan kaynaklanan esasları bu kriterlerin ilki ve zirvesi yapsaydık.

Sevgili gençler.

Bu başlangıç/giriş ile Allah Resûlü'nün (s.a.v.) beşinci nasihatını bildirdiği hadis-i şerîf arasında bizi bu konuşmayı yapmaya iten münasebet; Hz. Ebû Bekir'in kızı güzide bir sahâbî hanım olan Esma'nın (r.a.) seçkin şahsiyetidir. Hz. Esma (r.a.) bebekliğinden ihtiyarlığının son demlerine kadar hem kendi şahsında hem de aile içerisinde Allah'ın emirlerine olan tam bağlılığıyla daima ideal bir genç kız ve anne olmuştu.

Hayra yönlendirme ve annelik hakkında söylenmiş en muazzam ve ulvi sözlerden biri de Hz. Esma'nın (r.a.) oğlu Abdullah b. Zübeyir'e (r.a.)söylediği o meşhur veciz sözüdür. Oğlu Abdullah 'Mekke'de Abdülmelik b. Mervan'ın Haccac b. Yusuf es-Sakafi komutasındaki ordusu tarafından kuşatma altına alınmıştı.

Her birinizden o nasihat dolu sözü ciddi bir şekilde araştırmanızı ısrarla istiyorum. Çünkü o sözde sizi yakından ilgilendiren size faydalı pek çok şey bulunmaktadır.

Bundan sonraki sözlerim sadece sevgili kızımadır. O İslam'ın genç kızına. İslam evladının annesine. İslam'ın şimdiki ve gelecek neslin terbiyecisine ve istikbalimizin köşe taşına.

Hadis-i şerîfte geçen ''uygun olmaz'' sözü üzerinde biraz istiyorum. Çünkü bu söz dayanak noktamızı oluşturmaktadır. Fitneye gelince o; sapıtmanın kavşağı tehlikeli bir viraj yoldan çıkışın uçurumu ve tali yolu çok olan bir caddedir. O derece ki bu caddede yürüyen insan sanki kendisini ''Nasreddin Hoca'nın evinde'' gibi hisseder. Ne tarafa dönse nihayetinde bir engele çarpar. Karşısına zifiri bir karanlık çıkar. Yitik vadilerde el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan kör gibi aranır durur. Kurtulmak çıkıp gitmek için ne bir yol bulabilir ne de bir gedik.

Bugün sıkıntısını çektiğimiz ya da özellikle gençlerimizin sıkıntısını çektikleri bela fitne şehvet arzu zevk ve haz kasırgaları budur. Bir çukurdan kurtulmalısın mutlaka diğerine yuvarlanır.

Sonra cadde ve sokaklarda halka açık genel alanlarda park ve kulüplerde kol gezen fitne yalnızca kendisine bela olmaz. Bilakis görünen ve görünmeyen fitneler tellerde elektrik akımının akışı gibi iki taraf -erkek ve kadın- arasında gider gelir.

Bugün toplumda hüküm süren ve kabul gören şey fesad ve ahlâkî çözülmeden başka nedir?

Hangi insaf sahibi insan bunun ahlâkî çözülmeden başka birşey olduğunu söyleyebilir?

Fesad (bozgun) ve salah (huzur) bir çelişkinin iki zıt uçu.

Allah Resûlü (s.a.v.) büluğ çağına erip kadınlık belirtileri ortaya çıkan Esma'yı ince elbiseler giymiş bir halde görünce mübarek yüzünü ondan çevirerek şöyle dedi:

''Ey Esma kadın hayıza (büluğa) erince artık ondan şunun ve şunun dışında bedeninin hiçbir yerinin görünmesi uygun olmaz. (Allah Resûlü (s.a.v.) bu sözlerini söylerken kendi yüzüne ve ellerine işaret etti.)

Hz. Peygamber (s.a.v.) Esma'ya (r.a.); ''Ey Esma genç kız.'' demedi; bilakis ''Ey Esma kadın.'' dedi. Çünkü Esma henüz evlenmemiş olsa da genç kızlık çağını çoktan gerilerde bırakmış olgunluk ve kemal çağına girmişti.

Bizzat kendisinin doğal olarak görülmesi caiz olan yüz; boya krem ve pudraların doldurduğu yüz değil aksine her türlü süs ve fitneden uzak kozmetik sektörünün tuzağına düşmemiş olan yüzdür. Tabi bu doğal ve temiz yüzün görülmesi de ancak fitneden emin olunan durumlar için geçerlidir.

Aynı şekilde görülmesi dinimizce caiz olan el faziletin kanına girmemiş olan eldir. Yoksa uzun sivri keskin ve boyalı tırnaklar değil!! Ama ne yazık ki bugün ayak tırnakları bile faziletin kanına girmekten bu kokmuş kan balçığına dalmaktan kendini kurtaramamıştır?!

Genç kızlarımız küstahça ve hayâsızca bir meydan okuyuşla bu saygın nebevi nasihatın tam aksini yapıyorlar!.

Örneğin; genç kız önceleri bütün bu çirkin hallerden uzakta bulunurken büluğ (hayız) çağına erip olgunluk devresine girdiğinde derhal süslenme ve güzelleştirme yöntemlerini uygulamada ve bedenin fitne çıkarıcı ve tahrik edici bölgelerini olduğu gibi açığa çıkaran elbise modellerini bulup geliştirmede son derece becerikli bir sanatkar oluveriyor!

Dosdoğru olan bir yaşam çizgisi eğrilip büğrülerek bozuluyor yol sallanıyor ve toplum bir kargaşa içinde dalgalanıyor.

Müslüman genç kızım.

Sen ya istikamet ve hidayet kaynaklarından bir kaynak ya da helak ve fesat uçurumlarından bir uçurumsun.

Ve bütün bunlar senin dünyana ve ahiretine yansımaktadır. Ya her türlü kötülükten uzak olmak (selâmet) ve sevap ya da her türlü kötülük içinde olmak (şekavet) ve azap. Allah&'tan kork dürüst erkekler ve dürüst kadınlarla Allah'a itaatkar erkekler ve Allah'a itaatkar kadınlarla Allah'a hakkıyla iman eden erkekler ve hakkıyla iman eden kadınlarla beraber ol ki en yüksek derecelere yükselesin.

fütüvvet
04-19-2010, 18:33
bu konu çok dallanmış..
çok su götürür hamur

kadına pantolon giyemessin desekte giyen giyiyor..
kitapta bile yerini bulabilir..en azından pantolon giyilmez diye bişey olmadığı için giyerim der..
beni tahrik ediyorsa giyemez dersek suçu bana atıverir..sende çok şeymissin der..
kendine hakim ol falan derler..
işimiz çok zor..her iki cins açısından hemde..
ahir zamandayız çünkü..zamanın sonu..dinin islamın yaşanacağı son perde...son beste..
damarlara dokunmadan dini tebliğ etmek zorlardan zor..
ne desek karşı tepkiler geliyor..çünkü bu asırda hele helede ülkemizde özellikle bayanlara tepki göstermeleri için tahrik ediliyor 70-80-90 yıldır hemde..100 ü de aşırabiliriz..kadını açarsak erkeğide peşine takarız o zaman işimiz kolaylaşır demişlerdir..
......
ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN

fütüvvet
04-19-2010, 18:37
AÇILMAYI NERESİNDEN BAŞLATIRSAN BAŞLAT DEVAM EDER..AÇILMAK SANKİ BİR VİRÜS VE TÜM VÜCUDA YAYILIYOR..
Kadındaki en güçlü dürtü açılma ve gösterme dürtüsü olduğu gibi erkektekide bakma seyretme gözünü harama baktırma dürtüsüdür..

vaktileyl
04-22-2010, 17:15
Bütün müslüman bayan arkadaşların birer islami elçi ve tebligci oldugunu kabul ederek
özellikle islama ve tesettüre yakışmayan hallerin zuhuru arttıgından
bu eklemeyi faydalı gördüm.
yollArda sigara içen,yanındaki erkege sarılan ,sesli bir şekilde kahkaha atan ve önüne gelene davetiye çıkaracak bir edepsizlikte olanlardan ,siz temiz bayan kardeşlerimi tenzih ederim.

Ahzap süresinin 33. ayet-i kerimesinde vakar ile evlerinizde oturun.Evvelki cahiliyet (devri kadınlarının kırıla döküle süsülerini göstere göstere yürüyüşü gibi yürümeyin"diye buyrulmuştur.

Bu ayet-i kerimenin peygamber efendimizin temiz zevcelerine tahsis edilmesi onların şeref ve mevkilerinin yüceliği sebebiyledir. Onlara tebean diğer mü'min kadınlar da aynı hükme dahildirler
(tefsiri kurtibi c.14. s.179.)


müsaade renk renk, kolsuz, dar ve kısa etekli elbiseler giyip ressam tablosuna dönmüş bir suratla sokağa parka çay bahçelerine ve benzeri yerlere gidip şehvetle açılmış gözlere endamını arzetmek için verilmiş değildir.

Ancak bu müsaade anne be baba gibi yakın hısımlarını itimad ettiği kadın arkadaşlarını ziyaret etmek; ahlakının olgunlaşmasına ve ilminin artmasına sebeb olacak va'z ve ilim meclislerine ve fetva sormaya gitmek gibi zaruri ve meşru hallerle sınırlanmıştır.Kadın böyle bir zarurete mebni dışarı çıkacağı zaman tesettüre son derece dikkat edecek ahlaksız kimselerin kendisine laf atmasına meydan vermeyecek şekilde hareket edecektir.

Hazret-i Peygamber(asm) başta olmak üzere sahabe-i kiramın erkeklerinin tesettürsüz kadınlarla konuşmaları ve başta ezvac-ı tahirat olmak üzere sahabe-i kiramın hanımlarının tesettürsüz erkeklerle konuşmaları ile alakalı hadisi şerifler ve tarihi vakalar, daha tesettür emri nazil olmadan önceki devreye aittir ve bu hüküm,tesettür ve hicab ayetleri ile mensuhtur.

Abdullah İbn-i Mes'ud (ra) 'ın rivayet ettiğine göre Nebiyyi Muhterem(sav) şöyle buyurmuştur:

''Kadın avrettir.Dışarı çıktığında şeytan onu gözetler(Fitneye sevk eder)Kadının, Rabbinin rahmetine en yakın olduğu hal, evinin içinde bulunduğu vakittir''(Tirmizi,İbn-i Hibban)



Mehmet Emre

vaktileyl
04-23-2010, 21:45
Belden Sıkma Pardösüler, Avuç İçi Eşarplar..



28 şubat dışardan, para pul içeriden vurdu

Bazen seksenli, doksanlı yılları özlüyorum. Lise ve üniversiteye talim ettiğim zamana tekabül eden yılları yani.

O yılları ama o yıllarda, hala uçup gitmemiş gençliğimi değil..

Saçma sapan lise müfredatını veya bir sömestrde kapısını ancak dört, beş kere açtığım kampusları da..

O günün heyecanlı, azimli ve takva sahibi insanları tütüyor burnumda.

Ha bre okuyan gençleri, dolu dolu sohbetleri, tarih dolu, bilgi dolu konferans ve seminerleri özlüyorum..

Şiir gecelerini.

Kimsenin, dini kendi saçma sapan yaşayışıyla tevil etmeye kalkışmadığı zamanları..

'Şekilci olmayın!' diye diye Müslüman'ın kızını, erkeğini halden hale sokan şekilsizlerin, bu günün 'ucubelerini' hazırlayan melanetlerin türemediği çağları..

O yıllarda 'hayat iman ve cihattı' yalnızca.

Sade ve etkileyiciydi.

ABD adına, tüm emperyalistler adına 'Mardin Fetvasını' gürültüye getirmek için komisyonlar kurulmamıştı daha.

Alengirli ve akçeli işler daha patlamamıştı.

'Bir ideal sahibi olmak' kifayet ediyordu.

Onun için solcu, faşist fark etmez; bir tek 'davası olan' muteberdi insanların gözünde.

Herkes, mücadelesini verdiği fikrin 'yaftasını' taşımaktan gurur duyardı.

Yalnızca 'eyyamcılardı' insandan sayılmayanlar.

İnkâr furyası hâlâ başlamamıştı.

Her gün yeni bir saza şarkı olmak yoktu.

'Hem öyleyim, hem böyle' sezonu daha açılmamıştı.

Yamukluk, 'her ortama ayak uydurma' övünülecek bir şey değildi.

..

Artık dünyaperestliğin muteber olduğu günlerdeyiz..

'Her yol uyar' aforizmasının dillere pelesenk olduğu zamanlarda..


'Hayat para ve makamdır'

Yeni trendin Müslüman camiayı getirdiği son noktaydı bu.

Ne mücahitlik kaldı, ne adam gibi sakal, ne eşarp, ne pardösü.

Hele 'bıyık bırakmak' İslami camia içinde kerih bir şey gibi algılanır oldu.
Mücahit, Enes, Şeyma, Esma, Talha gibi Ashap-ı hatırlatan, İslami kökleri işaret eden isimler yerlerini daha modernlere bıraktı.

Daha açık gözler, bu 'ağır' isimlerin ya başına ya sonuna modern/uyduruk isimler eklediler.

Böylece yeni trent, 28 Şubat ürküsünü de arkasına alıp, mücahitliğin mahiyeti kadar, onu çağrıştıran isimleri, sembolleri de büyük ölçüde sildi.
Belden sıkma pardösüler, avuç içi eşarplar..

Kadınların hali pür melâli de aynı oldu.

Nerede o seksenli yıllarda ki çarşaf gibi başörtüler!

Nerede o, giyildiği zaman insanı içinde kaybeden pardösüler!

Artık sohbetten sohbete, kitaptan kitaba koşturan şuurlu kızların yerini, vizyon filmleri ve moda da son trendi kovalayan 'avareler' aldı.

Yeni moda tesettür de bu yeni jenerasyonun omuzlarında yükseldi.

Bu trent ilkti.

Bin dört yüz yıldır ilk: Ne yapsan, ne etsen tesettürlü sayılıyordun.

Tesettür, tesettür olalı böyle bir acayiplik görmemişti ya..

Artık kızlar başlarını bağlıyor ama makyajsız çıkmıyorlardı.

Eşarpları vardı ama avuç içi kadarlardı.

Başörtüsünü, pardösünün ön ve arkasından sarkıtmak arkaik bulunuyordu.

Kaldı ki, öyle bir şey isteseler de mevcut eşarplarla mümkün değildi.

Dünün mağduru, mücahit müteahhitlerin çocukları, artık ulu orta yerlerde mücahide sevgilileri ile kol kola gezip tozuyorlardı.

Artık onların da kendi içlerinde gericileri, ilericileri vardı.

Kadınla tokalaşmayana dudak bükülüyordu.

Ortama ayak uyduramayıp kızlı erkekli gezilerde, eğlencelerde görünmek istemeyenler dışlanıyordu.

Bazıları, bazılarına giyiminden, tavır ve hareketlerinden dolayı yobaz muamelesi çekiyordu.

Bir yaman çelişki yaşanıyordu ki hafazanallah.

'Hayat iman ve cihattır', 'mülk Allah'ındır' çıkmalarını hiç bir araba, dükkan veya evde rastlamak imkansızdı artık.

İman ve cihat kesmez olmuştu mustazafları.

Para onları, tek kelimeyle, bozmuştu.

Dünün, mağdur ama mağrur kesiminin üzerinde odaklandığı iki nokta kalmıştı.

Bir; 'Müslüman iyi giyinmeli' mottosu.

İki; 'Müslüman'a zengin olmayı yasaklayan bir ayet yok' aforizması.

Kendini, giyinmeye ve para biriktirmeye fetva devşirmek için paralayan yepyeni bir kitle var artık.
..

Bir gençlik, bir gençlik..

Gerisini biliyorsunuz zaten.
Üzgünüz...Hem de çook.
kasım tiryaki

EZEL
04-24-2010, 01:11
Ben şahsen tesettürünü yapıpta düzgün yapmayanlara uyuz olurum ..

vaktileyl
07-26-2010, 00:38
çok sıcak…

Bu hava, bizim gibiler için bir imtihan mı?

Düşünüyorum.

Etraf gözümde sıcaktan buhar olup dalgalanırken, şeytanla olan mücâdeleme devam ediyorum.
Daralıyor, bunalıyorum.

Tesettürün gerektirdiği gibi giyiniyor, ama dayanamıyor, sorguluyorum.

İslâm’da neden bu mevsime özel bir hüküm yok? Neden ben de diğerleri gibi üzerimdekileri hafifleterek serinlemiyorum?

Aslında etrafımdaki et pazarı hâline dönmüşlere sorsan, onlar da sıcaklardan şikâyetçiydi nedense!? İçimde bir ses:

“−Nasıl giyinirsen giyin, sıcaktan rahatsız olmaman mümkün değil!..” diyordu bana. Ama şeytan, yine de rahat bırakmıyordu beni…
Bir adım atmalıydım, gerçeklere doğru... Savaşımı kazanmalıydım, içimdeki Firavun’a karşı... Ve nefsimin sorduğu her sorunun doğru cevabı için araştırmaya başladım.

Öncelikle aklıma bilimsel olarak İslâmî hükümlerin karşılığını bulmak geldi.
Düşünüyor ve anahtar cümleyi kuruyordu zihnim!..
“Güneşi yaratan da Allah, tesettürü emreden de!..”

Eee… Şimdi ben -hâşâ- O Yaratıcı’dan daha mı iyi mantık yürütecektim acaba?

Bu cümle, tüm kilitleri açacak bir şifre oluyor ve ben düşündükçe ufkumu aydınlatıyordu.

Ardından “Yazın Yapılması Gerekenler” diye bir sağlık araştırması çıktı karşıma... Dikkatimi çekti, okumaya başladım.

Güneşin cilt kanserine kadar varan büyük çaptaki zararları anlatılıyordu bu yazıda… Deride lekeler, çillenme, deride kalınlaşma ve kabalaşma, erken yaşlanma, ince damarların oluşması, deri esnekliğinin kaybolması ve nihayet deri kanserleri olarak artarda sırlanıyordu bu zararlar.
Neyse ki çaresini de söylüyorlardı, korunmanın... İşte tam bu noktada, araştırmam büyük bir değer kazanıyor ve nefsimin vesveselerine tokat gibi bir cevap oluyordu.

Güneşten korunmak için; özellikle başımızı, omzumuzu güneş ışınlarından korumamız gerektiğini, vücudu mümkün olduğu kadar örtebilen bol ve açık renkli, uzun kollu t-shirt veya elbiselerin tercih edilmesinin gereğini anlatan satırlar, gözlerimin fal taşı gibi açılmasına sebep oluyordu.
Heyecanla devam ediyordum; giyilen giysilerin, koruyucu kremlerden daha etkili olduğunu söyleyen herhangi biri de değildi, bir tıp doktoruydu.
Yazın kavurucu sıcağında, başımı Allah rızası için örtmem, tesettüre uygun kıyafetler giymem, beni benden çok tanıyan yüce Yaratıcı’mın, beni hastalıklardan muhafazasıydı aslında…

Gözyaşlarıma hâkim olamıyorum.

Nasıl bir merhamettir ki; ben şüphe etmiş, şeytanla bir olarak sorgulamıştım hükümlerin sebeplerini… Ancak O, bana ne kadar kıymet verdiğini, beni ne kadar çok sevdiğini bir kere daha göstermişti.

Okuduğum her satırda, O’na olan muhabbetim ve bana karşı olan sevgisini hissetmem, en büyük tesellim olmuştu yüreğimde…
Aslında bedenimi bunaltan güneş değil, O’na karşı duyduğum muhtaçlığın kavurucu tesiriydi sadece…
Affet yâ Rabbi, Sen’in hükümlerinde tereddüt edip kendi âciz aklımla sorguladığım için…

Ne güzel bir şey, Allâh’ın emir ve yasaklarına gönülden, tereddütsüz ve tâvizsiz teslim olabilmek!.. Rabbim, bu hâli bizlere de nasip et!..




Fatma Aladağ

Beylerbeyi
07-26-2010, 01:10
pardesü altına pantolon giymenin nesi sakıncalı onu anlamadım.

Mavera
07-26-2010, 01:13
pardesü altına pantolon giymenin nesi sakıncalı onu anlamadım.

bu pantolon konusunda bende bilgi sahibi degilim.. söyle bir durum var su anda tesettürlülerin büyük kismi pantolon ve kisa pardesü giyiyor acaba bunun dinen durumu nedir degisik görüsler var..

redyellow
07-26-2010, 01:14
pardesü altına pantolon giymenin nesi sakıncalı onu anlamadım.

kısa değil uzun pardesünün altında pantolon konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum acaba dini fetvası nedir?

Özgür Çağrı
07-26-2010, 01:15
Üstü mekke altı paris dediğimiz zatlar hele birde başörtüsünü yarım yamalak örtüp uzun kapri giyenler yokmu özgürlükçü olmasam katledecem bunları

Babam her bu üstü mekke altı parisleri gördüğünde çıldırıyor . yahu ya tam mekke olun yada tam paris olun .

Mavera
07-26-2010, 01:18
ya simdi degisen zamanla beraber nasilki yasam sartlari degisiyorsa giyim sartlarida degisiyor..
evet abartiya kacilmasin ama tamamende belli kiyafetleri dayatmak mi gerekir iste o noktada kafam karisik..

mehmetakif24
07-26-2010, 01:33
pantolon giyen bayanlar bi tarafa daha birkaç saat önce mini etekle birlikte başını örten bir bayanı gördüm.

yazık çok yazık.

Mavera
07-26-2010, 01:36
pantolon giyen bayanlar bi tarafa daha birkaç saat önce mini etekle birlikte başını örten bir bayanı gördüm.

yazık çok yazık.

evet evet o moda buralarda da var..

Beylerbeyi
07-26-2010, 01:36
pantolon giyen bayanlar bi tarafa daha birkaç saat önce mini etekle birlikte başını örten bir bayanı gördüm.

yazık çok yazık.

tam da bunu yazacaktım. bugün ben de aynen o şekilde giyinen birini gördüm. üstelik evli, çocuk arabası sürüyordu, kocası da yanındaydı. başını örtmüş ama eteği mini. amaçları ne? mini etek giyecek kadar dini hassasiyetten yoksunsan o zaman başörtüsünü neden takıyorsun?

Beylerbeyi
07-26-2010, 01:38
evet evet o moda buralarda da var..


zaten öylesine cıvıttılar ki yanılmıyorsam Viyanadaydı çıplak bir başörtülü heykeli yapmıştılar. Bi ara Türkler heykele saldırıp yıkmıştı, hala duruyor mu o heykel orada ?

mehmetakif24
07-26-2010, 01:39
tam da bunu yazacaktım. bugün ben de aynen o şekilde giyinen birini gördüm. üstelik evli, çocuk arabası sürüyordu, kocası da yanındaydı. başını örtmüş ama eteği mini. amaçları ne? mini etek giyecek kadar dini hassasiyetten yoksunsan o zaman başörtüsünü neden takıyorsun?
tabi bunlar bi tarafa kapanma arzusu içerisindeki bayanlara kötü örnek olmalarıda ayrı bir konu.
Allah hidayet versin

Mavera
07-26-2010, 01:39
zaten öylesine cıvıttılar ki yanılmıyorsam Viyanadaydı çıplak bir başörtülü heykeli yapmıştılar. Bi ara Türkler heykele saldırıp yıkmıştı, hala duruyor mu o heykel orada ?


yok yok bizim milli görüscüler bir gece operasyon düzenleyip yok ettiler yani ara sira ise yariyorlar :)

Beylerbeyi
07-26-2010, 01:40
yok yok bizim milli görüscüler bir gece operasyon düzenleyip yok ettiler yani ara sira ise yariyorlar :)

sana kalsaydı zaten sıttin sene geçse dokunmazdın o heykele ;D

Mavera
07-26-2010, 01:42
sana kalsaydı zaten sıttin sene geçse dokunmazdın o heykele ;D

abicim o heykelin canli halleri dolaniyor dokunsak onlara dokunacagiz :)

Beylerbeyi
07-26-2010, 01:43
abicim o heykelin canli halleri dolaniyor dokunsak onlara dokunacagiz :)


valla doğru söylüyorsun, sonuçta bazı sözde tesettürlülerin giyim kuşamları, hal ve hareketleri yabancıların dikkatini çekmiş ki öyle bir heykel yapıvermişler.

redyellow
07-26-2010, 02:00
yok yok bizim milli görüscüler bir gece operasyon düzenleyip yok ettiler yani ara sira ise yariyorlar :)

ara sırada da olsa bi de siz işe yarasanız:)

Bu başları örtülü, altları örtüsüz hanımefendiler konusu gerçekten çok vahim bir hal almaya başladı.

Bakıyorsunuz başı örtülü aaaa öbür tarafa bakıyorsunuz tesettürle, islami hanımefendi kimliğiyle zerre kadar alakası yok.

Bi de kadın-erkek ilişkisi var ki o da çok çirkin, parklarda, orda burda cıvık cıvık hareketler,hiç yakışıyor mu müslüman kadına?

Bi de düğünlerde vs. oynayan başörtülü kızları görüyorum son dönemlerde.

Bu konuda da çok duyarsızlaştı kızlarımız.

Beylerbeyi
07-26-2010, 02:05
İrana bazen kızıyorlar ama en iyisini yine onlar yapıyor. başörtüsünü mecburi yapmakla kalmadılar, başörtüsünün edeb çerçevesinde takılmasını sağlamak için ahlak polisleri oluşturdular. öyle saçma sapan kapanmanın önüne geçtiler. ya İran gibi yapacan, ya da tesettürün yozlaşmasına seyirci kalacan. ben iranı tercih ederdim.

redyellow
07-26-2010, 02:26
İrana bazen kızıyorlar ama en iyisini yine onlar yapıyor. başörtüsünü mecburi yapmakla kalmadılar, başörtüsünün edeb çerçevesinde takılmasını sağlamak için ahlak polisleri oluşturdular. öyle saçma sapan kapanmanın önüne geçtiler. ya İran gibi yapacan, ya da tesettürün yozlaşmasına seyirci kalacan. ben iranı tercih ederdim.

iranda başörtüsü zorunlu diyorlar ama görüntülere bakıyorum bizim burda eleştirdiğimiz kızların bir çoğunun aynısı orda da var, kafada bi bez yeterli görünüyor bu da yanlış.

Ya tesettür tam olmalı ya hiç olmamalı, bir hanımefendi tesettüre ya tam uymalı ya da hiç.

Beylerbeyi
07-26-2010, 03:01
iranda başörtüsü zorunlu diyorlar ama görüntülere bakıyorum bizim burda eleştirdiğimiz kızların bir çoğunun aynısı orda da var, kafada bi bez yeterli görünüyor bu da yanlış.

Ya tesettür tam olmalı ya hiç olmamalı, bir hanımefendi tesettüre ya tam uymalı ya da hiç.


doğru söylüyorsun abi, yalnız iran yönetimi bunun önüne geçebilmek için ahlak polisleri oluşturdu. çoktan beri var ama artık daha etkin hale getiriliyor. ayrıca bugün haberde iran yönetiminin erkeklere de el attığı haberi vardı. artık erkekler at kuyruğu şeklinde saç stili oluşturamayacak, uzun ense bırakamayacak.