sumeyra_tonkal
02-14-2008, 17:17
Dr. İbrahim Bayraktar
Dindarlığın esasını iman vücuda getirirse de, kalpteki imanın varlığını fiilen ibadetler ortaya koyar. Esasen insan, Allah'a ibadet etmek için yaratılmıştır. Bilindiği gibi İslâm ahkamının bir kaynağı da Hz. Peygamberin bizzat yaptığı ibadetlerdir. O farz, vacib, sünnet derecesindeki ibadetleri işlediği gibi, ümmetinin yapması gerekmeyen nafile ibadetleri de çokça yapmıştır.
Hz. Peygamber günlük hayatını üç kısma ayırmış, bir kısmım ibadetlere, diğer kısmını kendisinin ve cemaatin işlerine, üçüncü kısmını da ailevî işlerine tahsis etmiştir.
NAMAZLARI
İslâm'ın beş şartından birisi, belki en önemlisi olan namaz, belirli fiil ve hususî rukünlerle Allah Teâlâ'ya kulluk etmektir. Namazın zahiri, birtakım hareket ve zikirden ibaret ise de gerçekte, ilmî her şeyi kapsayan Cenâb-ı Hakk'a tazarru ve niyazdan ibarettir. Beş vakit namaz hicretten bir buçuk sene önce miraçta farz kılınmıştır. Âkil ve bâliğ olan her Müslümanın yapması gereken farz-ı ayn bir ibadettir. Hz. Peygamber ümmetine öğrettiği namazı herkesten çok eda etmiş, onu gözünün nuru, gönlünün süruru olarak tavsif etmiştir.
Kaynaklarda, Hz. Peygamberin pek çok nafile namaz kıldığı, hatta bu sebeple ayaklarının bile şiştiği, bunu sadece Allah'a şükreden bir kul olmak maksadıyla yaptığı nakledilmektedir.
Peygamberimiz, farz namazlarını, ashabının gözü önünde kılmış, miktar ve hususiyetleri herkes tarafından tesbit edilmiş ve öğrenilmiştir. Ancak O'na mahsus olan bazı nafile namazlar herkes tarafından aynı açıklıkla bilinmiyordu. O'nun nafile namazları gece kıldıkları, gündüz kıldıkları ve diğer bazı nafile namazlar olmak üzere üç gurupta incelenebilir:
a) Gece Kıldıkları Nafile Namazlar
Hz. Peygamberin gece ibadetlerine başta hanımları olmak üzere, bazı yakınları ve bir kısım ashab-ı kiram da şahit olmuştur. Hz. Aişe, O'nun mutat gecelerinden birini tavsif ederken "... O, gecenin evvelinde uyur, son safhalarında ibadete kalkardı. Seher vakti girince vitir namazını kılar, sonra yatağına gelirdi..." demektedir.
İbn Abbas da Hz. Peygamberin evinde misafir olarak kaldığı gecede gördüklerini şöylece dile getirir: "Gecenin yarısı yahut biraz öncesi veya sonrası idi. Rasûlullah yataktan kalktı. Ellerini yüzüne sürerek uykusunu dağıttı. Sonra Âl-i İmrân sûresinin son âyetlerini okudu. Asılı duran su matarasından güzel güzel abdest aldı ve namaza başladı. Ben de kalktım. Abdest alarak sağ yanında namaza durdum. O, sağ elini başımın üzerine koyup okşadı. Sonra kulağımı hafifçe burdu. Sonra da, ikişer rekat olmak üzere, on iki rekat namaz kıldı. Sonunda da tek rekat namaz kılıp yattı. Müezzin sabah namazını kıldırması için kendisine durumu bildirince kalktı ve iki kısa rekat namaz kılıp mescide çıktı. Sonra da sabah namazının farzını eda etti."
Hz. Aişe Rasûlullah'ın ömrünün son senesinde oturarak namaz kılmaya başladığını, kıraatından 30 veya 40 âyet kaldığında ayağa kalkıp okuduğunu ve öylece kıldığını anlatmaktadır.
Secdelerinin ve kıyamlarının uzunluğu göz önünde tutulursa, Hz. Peygamberin her gece bir saatten fazla ibadet yaptığı söylenebilir.
b) Gündüz Kıldığı Nafileler
Hz. Peygamber gündüz boyunca da birçok nafile namaz kılmaya devam etmiştir. Öğlenin farzından önce dört sonra iki, akşamın farzından sonra iki, yatsının farzından sonra iki rekat namaz kılmıştır. Özellikle, sabahın farzından önce kılınan iki rekat sünnetin yerinin daha büyük olduğu nakledilmektedir. Bu namazlar müekked sünnet denilen hemen hemen hiç ihmal etmeksizin çoğunlukla kıldığı namazlardır. Gayri müekked diye vasıflandırılan namazlar ise bazı kere yaptığı üzere, ikindinin ve yatsının farzından önce kılındığı dört rekat namazlardır.
Mescide girildiğinde kılınan tahiyyatü'l-mescid isimli iki rekatlık namaz da nafile ibadetler cümlesindendir. Bu namazların yanında Hz. Peygamberin, kuşluk namazı diye bir namaz kıldığından da söz edildiği de görülmektedir.
c) Kıldığı Diğer Nafile Namazlar
Yukarda izah edilenlerin dışında Rasûlullah, teravih namazı ve çeşitli vesilelerle başka nafile namazlar da kılmıştır. Mesela yağmur duası ve namazı zikredilebilir. Güneş tutulduğu zaman da 2 rekatlık bir namazı cemaatle kılmıştır. Ayrıca ay tutulması sırasında da nafile namaz kılınmıştır.
Yolculuktan döndükten sonra 2 rekat bir namaz kılmak da müstehab sayılmıştır. Rasûlullah'ın böyle bir namazı kıldığı rivayet edilmektedir. Bu nafile namazlar arasında tesbih namazı isimli bir namaz da vardır. Bu arada istihare namazının varlığından söz edilmektedir. Akşamın 2 rekat sünnetinden sonra onu 6'ya tamamlamak hususunda da hadisler vardır. Fakat salâtu evvâbîn (tevbe edenlerin namazı) denen bu namazı ifade eden hadisler zayıftır. Ancak bu gibi fazilet sayılan yerlerde zayıf hadislerle amel edilebilir.
Dindarlığın esasını iman vücuda getirirse de, kalpteki imanın varlığını fiilen ibadetler ortaya koyar. Esasen insan, Allah'a ibadet etmek için yaratılmıştır. Bilindiği gibi İslâm ahkamının bir kaynağı da Hz. Peygamberin bizzat yaptığı ibadetlerdir. O farz, vacib, sünnet derecesindeki ibadetleri işlediği gibi, ümmetinin yapması gerekmeyen nafile ibadetleri de çokça yapmıştır.
Hz. Peygamber günlük hayatını üç kısma ayırmış, bir kısmım ibadetlere, diğer kısmını kendisinin ve cemaatin işlerine, üçüncü kısmını da ailevî işlerine tahsis etmiştir.
NAMAZLARI
İslâm'ın beş şartından birisi, belki en önemlisi olan namaz, belirli fiil ve hususî rukünlerle Allah Teâlâ'ya kulluk etmektir. Namazın zahiri, birtakım hareket ve zikirden ibaret ise de gerçekte, ilmî her şeyi kapsayan Cenâb-ı Hakk'a tazarru ve niyazdan ibarettir. Beş vakit namaz hicretten bir buçuk sene önce miraçta farz kılınmıştır. Âkil ve bâliğ olan her Müslümanın yapması gereken farz-ı ayn bir ibadettir. Hz. Peygamber ümmetine öğrettiği namazı herkesten çok eda etmiş, onu gözünün nuru, gönlünün süruru olarak tavsif etmiştir.
Kaynaklarda, Hz. Peygamberin pek çok nafile namaz kıldığı, hatta bu sebeple ayaklarının bile şiştiği, bunu sadece Allah'a şükreden bir kul olmak maksadıyla yaptığı nakledilmektedir.
Peygamberimiz, farz namazlarını, ashabının gözü önünde kılmış, miktar ve hususiyetleri herkes tarafından tesbit edilmiş ve öğrenilmiştir. Ancak O'na mahsus olan bazı nafile namazlar herkes tarafından aynı açıklıkla bilinmiyordu. O'nun nafile namazları gece kıldıkları, gündüz kıldıkları ve diğer bazı nafile namazlar olmak üzere üç gurupta incelenebilir:
a) Gece Kıldıkları Nafile Namazlar
Hz. Peygamberin gece ibadetlerine başta hanımları olmak üzere, bazı yakınları ve bir kısım ashab-ı kiram da şahit olmuştur. Hz. Aişe, O'nun mutat gecelerinden birini tavsif ederken "... O, gecenin evvelinde uyur, son safhalarında ibadete kalkardı. Seher vakti girince vitir namazını kılar, sonra yatağına gelirdi..." demektedir.
İbn Abbas da Hz. Peygamberin evinde misafir olarak kaldığı gecede gördüklerini şöylece dile getirir: "Gecenin yarısı yahut biraz öncesi veya sonrası idi. Rasûlullah yataktan kalktı. Ellerini yüzüne sürerek uykusunu dağıttı. Sonra Âl-i İmrân sûresinin son âyetlerini okudu. Asılı duran su matarasından güzel güzel abdest aldı ve namaza başladı. Ben de kalktım. Abdest alarak sağ yanında namaza durdum. O, sağ elini başımın üzerine koyup okşadı. Sonra kulağımı hafifçe burdu. Sonra da, ikişer rekat olmak üzere, on iki rekat namaz kıldı. Sonunda da tek rekat namaz kılıp yattı. Müezzin sabah namazını kıldırması için kendisine durumu bildirince kalktı ve iki kısa rekat namaz kılıp mescide çıktı. Sonra da sabah namazının farzını eda etti."
Hz. Aişe Rasûlullah'ın ömrünün son senesinde oturarak namaz kılmaya başladığını, kıraatından 30 veya 40 âyet kaldığında ayağa kalkıp okuduğunu ve öylece kıldığını anlatmaktadır.
Secdelerinin ve kıyamlarının uzunluğu göz önünde tutulursa, Hz. Peygamberin her gece bir saatten fazla ibadet yaptığı söylenebilir.
b) Gündüz Kıldığı Nafileler
Hz. Peygamber gündüz boyunca da birçok nafile namaz kılmaya devam etmiştir. Öğlenin farzından önce dört sonra iki, akşamın farzından sonra iki, yatsının farzından sonra iki rekat namaz kılmıştır. Özellikle, sabahın farzından önce kılınan iki rekat sünnetin yerinin daha büyük olduğu nakledilmektedir. Bu namazlar müekked sünnet denilen hemen hemen hiç ihmal etmeksizin çoğunlukla kıldığı namazlardır. Gayri müekked diye vasıflandırılan namazlar ise bazı kere yaptığı üzere, ikindinin ve yatsının farzından önce kılındığı dört rekat namazlardır.
Mescide girildiğinde kılınan tahiyyatü'l-mescid isimli iki rekatlık namaz da nafile ibadetler cümlesindendir. Bu namazların yanında Hz. Peygamberin, kuşluk namazı diye bir namaz kıldığından da söz edildiği de görülmektedir.
c) Kıldığı Diğer Nafile Namazlar
Yukarda izah edilenlerin dışında Rasûlullah, teravih namazı ve çeşitli vesilelerle başka nafile namazlar da kılmıştır. Mesela yağmur duası ve namazı zikredilebilir. Güneş tutulduğu zaman da 2 rekatlık bir namazı cemaatle kılmıştır. Ayrıca ay tutulması sırasında da nafile namaz kılınmıştır.
Yolculuktan döndükten sonra 2 rekat bir namaz kılmak da müstehab sayılmıştır. Rasûlullah'ın böyle bir namazı kıldığı rivayet edilmektedir. Bu nafile namazlar arasında tesbih namazı isimli bir namaz da vardır. Bu arada istihare namazının varlığından söz edilmektedir. Akşamın 2 rekat sünnetinden sonra onu 6'ya tamamlamak hususunda da hadisler vardır. Fakat salâtu evvâbîn (tevbe edenlerin namazı) denen bu namazı ifade eden hadisler zayıftır. Ancak bu gibi fazilet sayılan yerlerde zayıf hadislerle amel edilebilir.