fatih kısaparmak balon baskılı balon RUHAT MENGİ’NİN AMACI NE? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : RUHAT MENGİ’NİN AMACI NE?


Ayşe_Berra
05-13-2008, 04:21
RUHAT MENGİ’NİN AMACI NE?

Kimdir, hangi dine inanır? Dinli midir dinsiz midir bilemem.
Bildiğim bir şey varsa, o da televizyon programlarında ısrarla ve her vesileyle Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya bayıldığıdır.
Onca memleket meselesi şöyle dursun, Galatasaray’ın şampiyonluğu bile ablamı başka konulara sevk edememiştir.
Nasıl olsa din adına ülkede herhangi bir otorite de yoktur. Var olanı da kimse önemsemez. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan milyonlarca vatandaşın inancı her isteyenin ağzında sakızdır. Atış serbesttir.
Konu din olunca en azından standart bir izlenme çıtası nasıl olsa yakalanmaktadır.
Böylece ablam, bu milletin inancı üzerinde hem Mengi’sini tatmin ederek program yapmakta ve hem de cukkayı götürmektedir.
***
Bir şekilde din ile ilişkilendirilen sapıkların sapıklıklarını, öte yandan kişisel veya kurumsal anlamda dünyalık adına dinlerinde ve inançlarında sapkınlıklara yönelenleri ve hatta emperyalist güçlerin dini ılımlılaştırma politikalarına vb. göz yuman “müdahane”cileri bahane ederek, İslam dininde güya akla mantığa aykırı yön, hadi açık söyleyelim “saçmalık” arar gibi bir gayret sergilemektedir.
Bu gayrete girişirken de kendini modern, çağdaş ve de laik, ve de Mustafa Kemal çizgisinde bir aydın göstermekte ve bu kendinden menkul tarafgirliğinden de büyük bir keyif almaktadır.
Oysa ablam, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dahi Nutuk’ta İslam dini için “En son ve ekmel din olarak şeref duyduğunu yazdığı, TBMM’nin ilk açılışının da bu ekmel dinin ve Mustafa Kemal’in ifadesiyle “Allah’ın yer yüzündeki vücud u mübarek dediği Hazreti Muhammed’in (sallallahü aleyhi vesellem) doğum gününe denk geldiği için Allah’a hamd ettiğini açıkladığı satırları bilmez veya bilmezden gelir. (Bkz. Nutuk Vesikalar 264.vesika)
Dolayısıyla gazeteci kimliğiyle kimi müptezel şahısların hâl ve hareketlerinden yola çıkarak güya İslam dininin demodeliğini dolaylı olarak da olsa ispatlamış(!) olmaktadır.
Hemi de çağdaş çağdaş…
***
Gazeteci kimliği vardır ya, soruyu G noktasına getirir ve sorar ablam:
“İslam’da dört kadınla evlenmenin mantığını açıklar mısınız?”
Ardından sanki Türkiye’de herkes dört kadınla evlenmek için kuyruğa girmiş gibi ilave eder, kim bilir hangi üç kıvrımlı beyinden duyduğu kıyaslamayı:
“Peki o zaman kadınlar da aynı şekilde dört erkek isterse ne olur?”
Karşısındaki, mantık ve zekâ dehası olduğundan şüphemiz olmayan koskoca Yaşar Nuri Öztürk Hoca, bu sorudaki hin oğlu hin çalımı fark ederek konuya girmekten kaçınmıştır.
“Yetimlerle ilgili geçen bir ayeti kerimede yetimlerle ilgili bir nüans var” diyerek konuyu geçiştirmeye ve konu içinde âdeta kendini gizlemeye çalışmıştır.
Çünkü ola ki cevabından “vardır!” türü mana çıkıverirse Mengi Ablam “Aaa!” diye feryadı basar da Yaşar Hocamın çağdaş hocalığı güme gidiverir.
Şevket Eygi muhterem ise bu bel altı soruya nezaket içersinde medeniyetlerden bahsederek izahat getirmeye çalışır beyhude...
***
Kimse de sormaz ablama bu marjinal örneği kanırtarak sormasındaki amacın ne olduğunu?
Bu hükmün, eğer var ise hikmetini mi merak ediyorsun?
Böyle bir hükmün olmadığını mı ortaya çıkartmak istiyorsun?
Ya da böyle bir hüküm var ise çağdaşlıkla alakası olmadığını mı ispat etmek istiyorsun?
Nedir amacın?
Sonra size bu kıyaslama fikrini verenler evlilik deyince seksten başka bir olgu düşünmez mi ki de dört kadın alan erkeğe karşı kadının da dört erkek isteme hakkı doğmaz mı diye saçma ötesi bir kıyaslamaya giderler?
Onlar için evliliğin başka unsurları hiç önem taşımaz mı?
Nesebin hiç önemi yok mudur sizce de?
Muhayyilenizdeki dört erkek isteyen o meçhul kadının, çocuğunun kimden olacağı ve kimin soyadını alacağı belli olmasa da fark etmez mi?
Yoksa birliktelik yaşayanlara has bir üslupla seks varken çocuk yapmak da nerden çıktı mı diyeceğiz?
Aynı mantıktan yola çıkıldığında örneğin bayanlar eşlerine “Ben senin soyadını taşıyorsam sen de benim soyadımı taşıyacaksın” diye bir istekte bulunmalı mıdır?
Sonuç olarak medeni kanunla bu milletin evliliği belli bir düzen içindeyken ve insanlar %99 tek eşli bir hayat sürerken; üstelik ülkede onca meseleye rağmen marjinal bir iki kişiden yola çıkarak bu konuyu gündeme taşımak istemenizdeki amaç nedir?
Bu iş araştırmacı gazetecilik ise Avusturya’daki dünyaca ünlü sapıktan yola çıkarak herhangi bir araştırmacı gazetecinin o ülkedeki insanların inancını sorguladığına bir örnek verebilir misiniz?

Ünal Bolat
Haberkuşağı.com