Hukuki bir komedi yaşıyoruz şuan Türkiye'de. İster cemmat isterse en ahlaksızların bir ele geçirme operasyonu bile kabul edilse bu dava ŞİKE SABİTTİR. Deliller ve önceki iddianame ortadadır. Yasal olmayan dinleme diye Şike yaptıkları yani suç işledikleri gerçeğini değiştirmez. Bir tiyatro oynanıyor ve Fenerbahçe aklanıyor. Ey savcı ey kendini adalet bekçisi sanan savcı, İlhan Ekşioğluna Tarlaları süren Kahe ve Ömer Aysan'ı sordun mu? Fenerbahçe bağ bahçe işine mi girdi? Brezilyadan tarım işçisi mi ithal ediyor bu tarım işçilerii neden Manisasporda oynuyor? Sordun mu? Hepsi hakkında beraat öylemi. Bu ülkedeki yargının ve bu düzenş savunanların Allah belasını versin. Yazıklar olsun benim ve hemşerilerimin sevincini çalanlara. Adaletin tescil etmesinin önüne set koyana.

Bir tiyatro oynanıyor ve Fenerbahçe aklanıyor. Ey savcı ey kendini adalet bekçisi sanan savcı, İlhan Ekşioğluna Tarlaları süren Kahe ve Ömer Aysan'ı sordun mu?

Aziz Yıldırım, bu davayı bu aşamaya getirmekle çok büyük hata yaptı, yapıyor. Ben bu tipleri bilirim. Bunlar kendilerini diğer insanlardan daha akıllı zannederek kurnazca işler yaparlar ama kurnazlıkları kötü niyetli ve hainane olduğu için sonunda kaybeden yine kendileri olurlar. Şike davası sonuçta beraatle sonuçlansa bile kaybedenler hiç şüphesiz ki Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım olacaktır. Sokrates'i mahkeme kararıyla ölüme mahkûm ettiler; ama o karar hukuka aykırı olduğu için sonsuza kadar kaybedenler Sokrates'i ölüme mahkûm edenler oldu, insanlığın huzurunda kazanan ise sözde hükümlü gerçekte ise masum olan Sokrates oldu.

Kaybedilmiş bir davayı sürdürüp kendini bile bile daha da beter duruma düşürmek aptallıktır. Aziz Yıldırım, bu aptallığı kendini akıllı zannederek yapıyor.

Şark Kurnazı Aziz Yıldırım'ın aklanamayacağını bile bile bu davayı yeniden başlattırmasının; Fenerbahçe'ye, Fenerbahçelilere ve kendisine vereceği zararları madde madde anlatayım:

Zarar 1: Pazartesi günü savcının Aziz Yıldırım hakkında beraat talep etmesiyle birlikte Trabzonsporluların Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a olan öfkeleri ve nefretleri daha da arttı. Ayrıca Türkiye'de adalete olan güven bir kez daha sarsıldı. İnsanlarla alay etmesinler, bu hukuk mukuk değil! Senin de dediğin gibi oynanan resmen tiyatro. Cuma günü eğer Aziz Yıldırım hakkında beraat kararı çıkarsa Trabzonsporluların Fenerbahçe'ye ve Aziz Yıldırım'a olan öfkeleri ve nefretleri daha da artacaktır. Bunun başlıca sorumlusu da kendini akıllı zanneden ama gerçekte aklı iyi çalışmayan Şark Kurnazı Aziz Yıldırım'dır. Kendisinin haksızlıkla beraatinin Trabzonsporlulardaki Fenerbahçe'ye ve ona olan öfkeyi ve nefreti tavan yaptıracağını göremeyecek kadar zavallı durumda Aziz Yıldırım.

Zarar 2: Kendini akıllı zanneden ama aklı iyi çalışmayan Aziz Yıldırım, alabileceği hukuk dışı bir beraat kararıyla milyonlarca Fenerbahçeliyi kandırabileceğini zannediyor. Bugüne kadar Fenerbahçelilere yaptığı büyük kötülükler gibi onları boş yere umutlandırarak, onların hayalleriyle oynayarak onlara bir kez daha büyük bir kötülük daha yapıyor. Aziz Yıldırım, yerel mahkemeden de hatta daha sonra Yargıtay'dan da beraat kararı alsa bile aklanamaz; üstüne basa basa bir kez daha tekrarlıyorum: Ak-la-na-maz! Fenerbahçeliler üzgünüm ki eninde sonunda bu gerçekle yüzleşmek durumunda kalacaklar.

Zarar 3: Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım, şike davası beraatle sonuçlansa bile bu davadan kurtulamaz. Çünkü spor hukukuna göre Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın şike suçu sabittir. Şike davası CAS tarafından onanarak kesinleşmiştir.

Hadi projeksiyonu birlikte yapalım: Varsayalım ki cuma günü Aziz Yıldırım, yerel mahkemede beraat etti, daha sonra da 1 yıl içinde Yargıtay da o beraat kararını onadı ve Aziz Yıldırım'ın beraati Türkiye hukukuna göre kesinleşti. Daha sonra da Fenerbahçe, elindeki o beraat kararlarıyla CAS'a gitti ve, "Biz beraat ettik, tazminatımızı verin" dedi.

CAS'tan herhâlde şu cevabı bekliyor olacaklar: "Evet yaa, pardon Fenerbahçe, siz masummuşsunuz. 2010-2011 sezonunda şike mike hiçbir şey yokmuş. Fenerbahçe'nin tarlaları sürülmüş sadece, kimse şike yapmamış, şikeye, teşvik primi vermeye teşebbüs etmemiş. Lütfen kusura bakmayın. UEFA, Fenerbahçe'ye 250 milyon eurocuk ödesin barışalım. Alın şu 200 milyon euro + 50 milyon euro faiziyle birlikte toplam 250 milyon eurocuğu ve bu işi tatlıya bağlayalım." http://s25.postimg.org/6q8jbt38b/G_z_K_rpan_ve_G_len_Smiley_1.gif (http://postimage.org/)

Elin gâvuru salak değil. Adamlar işlerini ciddiyetle yapıyorlar. Bu davada şike olduğu, Aziz Yıldırım'ın şike yaptığı uluslararası spor hukuku tarafından tescil edilmiş ve kesinleşmiştir. Aziz Yıldırım, Fenerbahçeli taraftarları kandırıyor ve onların umutlarıyla, hayalleriyle oynuyor ve onlara bir kez daha büyük bir kötülük yapıyor diye işte bu yüzden diyorum. Eğer daha önce tesbit edilememiş delillerle CAS'ın karşısına gidilseydi belki farklı bir sonuca karar verilebilirdi; ama mevcut durumu tersine çevirecek yeni deliller olmadığı için Fenerbahçe, CAS'a gittiği zaman şike davası CAS'ta kesine yakın ihtimalle aynen onaylanacaktır.

Zarar 4: Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın şike yaptığı CAS'ta bir kez daha tescillenirse tescillenince buradaki muhtemel beraat kararının uluslararası spor hukuku bakımınından hiçbir hükmü olmayacaktır. Bu da Aziz Yıldırım'ın yapmış olduğu şikelerin geri dönüşsüz olarak tescili anlamına gelir.

Sonuçta; Fenerbahçe'ye, Fenerbahçelilere ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a elde kalacak olan nedir söyleyeyim mi kendini akıllı zanneden Şark Kurnazı Aziz Yıldırım?

1- Trabzonsporluların Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a olan öfkelerinin ve nefretlerin zirve yapması.

2- Şike yok, beraatimizle bunu kanıtladık diye kandırılan milyonlarca Fenerbahçeli'nin, şikenin CAS tarafından bir kez daha tescil edilirse o tesciliyle yıkılacak olan hayalleri, yok olacak olan umutları ve yaşayacakları çok büyük hayal kırıklığı.

3- Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın şikeciliğinin CAS tarafından çift dikiş tesciliyle 2010-2011 sezonunun gerçek şampiyonun Trabzonspor olduğu gerçeğinin reddedilemeyecek biçimde kesinleşmesi.

Yazık, koskoca Fenerbahçe'yi ne hâllere düşürdün ve aklın iyi çalışmadığı için çırpındıkça daha da batıyorsun Şark Kurnazı Aziz Yıldırım.