CeVHeR
08-08-2007, 03:26
Yok mu bu ülkenin akıllı, mantıklı, tutarlı, duyarlı insanları?...
Yok mu, '' Yahu siz ne yaptığınızın farkında mısınz, bu işler böyle olmaz'' diyecek babayiğitler.
Yok mu, '' Kesin bakalım şu şamatayı da sadete gelin'' diye ünleyecekler?
Yıllardan beri ülkemizde bir kör dövüşüdür gidiyor.
Öyle bir cepheleşme ki, kimin nerde durduğu, ne dediği, neyi savunduğu belli değil.
Bayrak benim de bayrağım, bu bayrağa iki dedemi şehit vermişim; gerekirse bu bayrak için bende canımı seve seve verebilirim diye düşünüyorum, ama derdimi kimseye anlatamıyorum...
Bana '' bayrak düşmanı'' muamelesi yapılıyor.
Vaktiyle birkaç ihmalkar 19 Mayıs 'ta Erzurum sokaklarına yeterince bayrak asmamış diye, bir general ''Onların bayrağı değil midir?'' diye soruyor...
Birkaç ihmalkar yahut sorumsuz ya da densiz yüzünden dinim, inancım sorgulanıyor, Bayrağıma ''düşman'' ilan ediliyorum!..
Bu beni yaralıyor...
Bu benim içime dokunuyor...
Bu fena halde yüreğimi acıtıyor...
Biryerlere doğru iteklendiğimi hissedip çok rahatsız oluyorum...
Ülke benim de ülkem ve ben bu ülkeyi çok seviyorum...
Ama mitingçilerle ağızbirliği içinde '' Kahrolsun şeriat... Yaşasın laiklik'' diye bağırmadığım için. neredeyse 'vatan haini'' muamelesi görüyorum.
Her gün ya Başbakan, ya bir bakan, ya AKP' nin bir il ve ilçe başkanı ya da bir belediye başkanı bahane edilerek, inançlarıma saldırılıyor.
Darbe tehditleri altında yaşamak mecburiyetinde bırakılıyorum...
Yaralanıyorum!..
Parçalanıyorum!..
Un ufak oluyorum!..
Zinayı savunmadığım için '' öteki taraf'' a konuyorum...
İçkiyi savunmadığım için '' gerici '' sayılıyorum...
Kumarı istemediğimden '' dinci '' oluyorum...
'' Başörtü yasağı, en az bikinili reklamı yasağı kadar önemsenmeli'' deyince, büyük medya inancıma çullanıyor...
'' Herkes milli iradeye saygı göstersin '' dediğim için '' mürteci '' ilan edeiliyorum...
Ne gericiliğim kalıyor, ne örümcek kafalılığım, ne cahilliğim...
Artık bıktım!..
Yoruldum artık!..
Kendimi anlatamamaktan bıktım.
Bu manzara laikliği de ziyan, dine de...
Laiklere de zarar, dindarlarada...
Çünkü gerçeği arama kaygısını inatlaşma almış. Korkunç bir cepheleşme ve cepheler arasında müthiş bir inatlaşma var.
Tartışma öyle sembollere indirgendi ki, ortaya şöyle bir görüntü çıktı: Laiksen zinayı, bikiniyi, içkiyi, kumarı savunacaksın!..
Bunları savunmadan laik olamazsın!..
Bazı belediyeler işgüzarlık yapıp belirli mekanlarda içki satışını yasakladılar mı, '' Laiklik elden gidiyor'' diye bağıracaksın!..
Laik görüntü verebilmek için, bikinili kadın fotoğraflarının reklam amacıyla belirli noktalara asılması yasaklanınca, çağdaşlık ve bilumum çağdaş değerlerin elden-ayaktan kesildiğini savunacaksın!..
Uyum yasalar çıkarken, zinanın suş sayılmasını isteyenlere'' mürteci'' , '' zina suç olmasın diyenlere de ''laik'' damgası vuracaksın!
Bir yandan ''feminist'' takılıp kadının istismarına karşı çıkar gibi yaparken, öte yandan podyumlarda ve televolelerde kadın vücudunun ölçüsüzce istismarını '' laiklik'' adına müdafaa edeceksin...
Cinsi sapıklığa ''cinsel tercih'' diye özgürlük tanırken, dini inançları ''aşırılık'' sayıp sınırlayacaksın!
Görüntüye bakın...
Zina çağdaşlık, nikah çağdışılık!..
Bikini çağdaşlık, başörtüsü çağdışılık!..
İçki içmek ve içilmesini savunmak çağdaşlık, ''ayık dolaialım'' demek çağdışılık!..
Sahiden yok mu, bu ülkenin akıllı, mantıklı, tutalı, duyarlı insanları?..
Yok mu '' Yahu siz ne yaptığınızın farkında mısınız, bu işler böyle olmaz!.. '' diyecek babayiğitler?..
Yok mu '' Kesin şu şamatayı da sadete gelin'' diye ünleyecekler?
Kesin artık ya, ölçüsüzlükten hem usanç, hem utanç geldi!....
VAKİT GAZETESİ YAZARI ''YAVUZ BAHADIROĞLU'' NUN 07/08/2007 TARİHİNDE YAYINLANAN KÖŞE YAZISI... ( ybahadiroglu@vakit.com.tr )
Yok mu, '' Yahu siz ne yaptığınızın farkında mısınz, bu işler böyle olmaz'' diyecek babayiğitler.
Yok mu, '' Kesin bakalım şu şamatayı da sadete gelin'' diye ünleyecekler?
Yıllardan beri ülkemizde bir kör dövüşüdür gidiyor.
Öyle bir cepheleşme ki, kimin nerde durduğu, ne dediği, neyi savunduğu belli değil.
Bayrak benim de bayrağım, bu bayrağa iki dedemi şehit vermişim; gerekirse bu bayrak için bende canımı seve seve verebilirim diye düşünüyorum, ama derdimi kimseye anlatamıyorum...
Bana '' bayrak düşmanı'' muamelesi yapılıyor.
Vaktiyle birkaç ihmalkar 19 Mayıs 'ta Erzurum sokaklarına yeterince bayrak asmamış diye, bir general ''Onların bayrağı değil midir?'' diye soruyor...
Birkaç ihmalkar yahut sorumsuz ya da densiz yüzünden dinim, inancım sorgulanıyor, Bayrağıma ''düşman'' ilan ediliyorum!..
Bu beni yaralıyor...
Bu benim içime dokunuyor...
Bu fena halde yüreğimi acıtıyor...
Biryerlere doğru iteklendiğimi hissedip çok rahatsız oluyorum...
Ülke benim de ülkem ve ben bu ülkeyi çok seviyorum...
Ama mitingçilerle ağızbirliği içinde '' Kahrolsun şeriat... Yaşasın laiklik'' diye bağırmadığım için. neredeyse 'vatan haini'' muamelesi görüyorum.
Her gün ya Başbakan, ya bir bakan, ya AKP' nin bir il ve ilçe başkanı ya da bir belediye başkanı bahane edilerek, inançlarıma saldırılıyor.
Darbe tehditleri altında yaşamak mecburiyetinde bırakılıyorum...
Yaralanıyorum!..
Parçalanıyorum!..
Un ufak oluyorum!..
Zinayı savunmadığım için '' öteki taraf'' a konuyorum...
İçkiyi savunmadığım için '' gerici '' sayılıyorum...
Kumarı istemediğimden '' dinci '' oluyorum...
'' Başörtü yasağı, en az bikinili reklamı yasağı kadar önemsenmeli'' deyince, büyük medya inancıma çullanıyor...
'' Herkes milli iradeye saygı göstersin '' dediğim için '' mürteci '' ilan edeiliyorum...
Ne gericiliğim kalıyor, ne örümcek kafalılığım, ne cahilliğim...
Artık bıktım!..
Yoruldum artık!..
Kendimi anlatamamaktan bıktım.
Bu manzara laikliği de ziyan, dine de...
Laiklere de zarar, dindarlarada...
Çünkü gerçeği arama kaygısını inatlaşma almış. Korkunç bir cepheleşme ve cepheler arasında müthiş bir inatlaşma var.
Tartışma öyle sembollere indirgendi ki, ortaya şöyle bir görüntü çıktı: Laiksen zinayı, bikiniyi, içkiyi, kumarı savunacaksın!..
Bunları savunmadan laik olamazsın!..
Bazı belediyeler işgüzarlık yapıp belirli mekanlarda içki satışını yasakladılar mı, '' Laiklik elden gidiyor'' diye bağıracaksın!..
Laik görüntü verebilmek için, bikinili kadın fotoğraflarının reklam amacıyla belirli noktalara asılması yasaklanınca, çağdaşlık ve bilumum çağdaş değerlerin elden-ayaktan kesildiğini savunacaksın!..
Uyum yasalar çıkarken, zinanın suş sayılmasını isteyenlere'' mürteci'' , '' zina suç olmasın diyenlere de ''laik'' damgası vuracaksın!
Bir yandan ''feminist'' takılıp kadının istismarına karşı çıkar gibi yaparken, öte yandan podyumlarda ve televolelerde kadın vücudunun ölçüsüzce istismarını '' laiklik'' adına müdafaa edeceksin...
Cinsi sapıklığa ''cinsel tercih'' diye özgürlük tanırken, dini inançları ''aşırılık'' sayıp sınırlayacaksın!
Görüntüye bakın...
Zina çağdaşlık, nikah çağdışılık!..
Bikini çağdaşlık, başörtüsü çağdışılık!..
İçki içmek ve içilmesini savunmak çağdaşlık, ''ayık dolaialım'' demek çağdışılık!..
Sahiden yok mu, bu ülkenin akıllı, mantıklı, tutalı, duyarlı insanları?..
Yok mu '' Yahu siz ne yaptığınızın farkında mısınız, bu işler böyle olmaz!.. '' diyecek babayiğitler?..
Yok mu '' Kesin şu şamatayı da sadete gelin'' diye ünleyecekler?
Kesin artık ya, ölçüsüzlükten hem usanç, hem utanç geldi!....
VAKİT GAZETESİ YAZARI ''YAVUZ BAHADIROĞLU'' NUN 07/08/2007 TARİHİNDE YAYINLANAN KÖŞE YAZISI... ( ybahadiroglu@vakit.com.tr )