fatih kısaparmak balon baskılı balon Şimdi Oku... Orada Okuyamazsın - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Şimdi Oku... Orada Okuyamazsın


Ateşdağlı
10-18-2008, 14:22
Şimdi Oku... Orada Okuyamazsın

Bakara
267- Ey iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin
için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Kendinizin göz
yummadan alıcısı olamıyacağınız fenasını vermeye yeltenmeyin.
Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve
hamde layıkolandır.

İSRA
31- Bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da,
size de rızkı biz veririz. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük
bir suçtur.
32- Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur.

HÜMEZE:
1-2- Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan
çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin
(hümeze ve lümezenin) vay haline!
3- Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanır.
4- Hayır, andolsun ki, o hutame (cehennem)ye atılacaktır.
5- Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?
6-7- O, kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.
8-9- Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde,
o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.
'************************************************* ******************

Dördüncü Söz
Namaz ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir
masraf ile kazanılır, hem namazsız adam ne kadar divâne ve zararlı
olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen,
şu temsilî hikâyeciğe bak, gör:
Bir zaman, bir büyük hâkim, iki hizmetkârını, herbirisine
yirmi dört altın verip, iki ay uzaklıkta, has ve güzel bir çiftliğine
ikàmet etmek için gönderiyor. Ve onlara emreder ki:
"Şu para ile yol ve bilet masrafı yapınız. Hem oradaki
meskeninize lâzım bâzı şeyleri mübâyaa ediniz. Bir günlük mesafede
bir istasyon vardır; hem araba, hem gemi, hem şimendifer, hem tayyâre
bulunur. Sermâyeye göre binilir."
İki hizmetkâr ders aldıktan sonra giderler. Birisi bahtiyar
idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat, o masraf
içinde, efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki,
sermâyesi birden bine çıkar. Öteki hizmetkâr bedbaht, serseri
olduğundan, istasyona kadar yirmi üç altınını sarf eder. Kumara mumara
verip zâyi eder. Birtek altını kalır. Arkadaşı ona der:
"Yahu, şu liranı bir bilete ver. Tâ, bu uzun yolda yayan ve aç
kalmayasın. Hem bizim efendimiz kerîmdir; belki merhamet eder, ettiğin
kusuru affeder. Seni de tayyâreye bindirirler. Bir günde mahall-i
ikàmetimize gideriz. Yoksa, iki aylık bir çölde aç, yayan, yalnız
gitmeye mecbur olursun."
Acaba, şu adam inad edip, o tek lirasını bir defîne anahtarı
hükmünde olan bir bilete vermeyip, muvakkat bir lezzet için sefâhete
sarf etse; gayet akılsız, zararlı, bedbaht olduğunu en akılsız adam
dahi anlamaz mı?
İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim!
O hâkim ise; Rabbimiz, Hàlıkımızdır.