Türkiye'nin en köklü siyaset okulundan mezun olan canlar nerdesiniz!Şimdi bilgi deneyim ve paylaşımlarınızı ak parti forum için anlatma zamanı,burada akademide ki anılarınızı günlerinizi ve yaşadıkalrınızı anlatmanızı bekliyorum.Bakalım bütün mezun arkadaşlarımızı toplayabilir miyiz?

sanırım forum da siyaset akademisinden mezun arkadaşlarımız bulunmamaktadırlar?

tüm bilgi ve tecrübelerini paylaşırsanız sevinirim inşaallah bu eğitimlerin devamı gelir geçmiş dönemi kaçırdığım için çok üzüldün siyaset akademisi ve sınavları hakkında her bilgiye açığım ülkemize ve partimize yararlı olmak için bilinçli bir gençlik olmamız lazım göstermiş olduğun ilgiye teşekkür ederim ishak

Esselamun Aelyküm...
Ben İmam Hatip lisesi ( Kartal) Mezunuyum...Sİyaset Akademisi İdeallerim Arasında bulunuyordu, Sİyaset Akademisinin ilk bakışta Katsatı zülmünden dolayı olamayacağını düşündüm...Fakat Şuan YEREL YÖNETİMLER okuyorum... Akademik seviyide Siyaset Bilimi VE Siyaset Sosyolojisi görmekteyim Fakat Allahın izni ile Siyasala Geçiş yapacam Akademik anlamda birikimlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarım...
saygılarımla...

Ülkemizde el yordamıyla ve deneme yanılma yöntemiyle işlerin kotarılmasının devri çoktan geçti. Artık her alanda, hem teorik bilgiye hem de yeterli tecrübeye sahip olanlar söz sahibi oluyor.Teori ve pratiğin bir dengeye oturtulması için yapılması gereken işlerden en önemlisi, kırk fırın ekmek yemek kadar kırk ambar kitap okumak ya da kırk alimle hemhal olmak, bilenlerden, bilenlerin sükutundan ders almak.
Çok meşhur hikayedir.Nasrettin Hoca eşekten düşmüş.Hocanın düştüğünü görenler yetişip “Hocam, hemen bir tabip çağıralım” demişler.Hoca da onlara “Bana eşekten düşmüş birini bulup getirin! “ diye mukabelede bulunmuş.Elbetteki Hace Nasrettin, tıp ilminin, tıp ilmini tahsil edip tabip olanların kıymetini çok iyi bilmekteydi.Ama onun asıl vurgulamak istediği hayattaki en önemli birikim olan tecrübeydi.Özellikle siyaset ve ticarette, tecrübenin ne kadar önemli bir sermaye ve güç olduğunu erbabı bilir.Siz dünyanın bütün siyasal bilgiler kitaplarını yalayıp yutun, o bilgileri hayata geçirmedikten sonra bir adım ilerlemeniz mümkün değildir.Bilmenin yaşamakla ve yapmakla eşdeğer olduğunun en bariz sahalarından birisi kuşkusuz siyasettir.
Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından başlatılan ve Ak Parti Genel Merkezi Araştırma ve Geliştirme Birimi tarafından uygulanan program konu başlıkları açısından oldukça ciddiydi.Türkiye’de siyasetin yozlaşan ve çürüyen çıtası dikkate alındığında, Siyaset Akademisi Programı , siyaset müessesesinin kökleşmesi, sosyal bilimlerin ilke ve prensipleri ışığında analiz edilmesi ve bilimsel kaynaklardan beslenmesi açısından önemli bir adım oldu.Bu iddialı adım, Ak Parti’nin saman alevi gibi ortaya çıkan bir siyasi hareket olmadığını aksine menziline doğru kararlılıkla seyreden büyük bir gemi gibi hareket ettiğinin göstergesi oldu.Bilgi ve deneyim paylaşımı esaslı bu çalışmanın benzerlerinin bazı üniversiteler ve siyasi partiler tarafından da örnek alınması bu önemli adımın başarıları arasında sayılabilir.
“Kentimiz evimizdir.Birlikte yönetelim!” sloganıyla kamuoyunun huzuruna çıkan program “kent,ev,aidiyet,istişare,katılımcı yönetim” anahtar kelimelerinin önümüzdeki dönemde yerel ve genel siyaset literatüründe ön plana çıkmasını hedefledi. 20 saat teorik, 10 saat kişisel gelişim, 10 saat deneyim paylaşımı dersi olmak üzere toplamda 40 saatlik bir program, nitelikli eğiticiler sayesinde katılımcılar üzerinde beklenen etkiyi rahatlıkla sağlayabilir.Bu açıdan eğitim süresinin yeterli olduğunu söyleyebiliriz.
”Toplum Önünde Etkili Konuşma, Etkili İletişim ve Beden Dili, Liderlik Sanatı,Hafıza Teknikleri (İsim-Yüz Hafızalar),Başarı ve Motivasyon” başlıklı kişisel gelişim dersleri çok klasikti.Amerikalı koçlardan ders ve ilham ilham almış,tercüme kitapların tekrarlayıcısı öğreticilerin katılımcılara çok fazla bir nosyon kazandırmadığı ve kazandıramayacağı kanaatindeyim.Eğitimcilerden Ahmet Şerif İzgören’in yurdum insanını konu alan yerli ve hoş tespitlerinin bu kanaatten müstesna olduğunu belirtmeliyim.
Türkiye’nin Siyasal ve İdari Yapısıana başlığı altında yer alan “ Türk Toplumu ve Değerleri,Türkiye’de Modernleşmenin Temel Parametreleri, Siyasal Alanı Etkileyen Unsurlar, Kadının Toplum ve Siyaset İçindeki Yeri, Yönetim Sisteminin Temel Öğeleri, İdari Taksimat ve Özellikleri”, Yerel Yönetimler ve Türkiye’de Belediyeciliğin Tarihi ana başlığı altında yer alan “Yerel Yönetim Düşüncesinin Ortaya Çıkışı, Demokrasi İçinde Yerel Yönetimlerin Yeri, Katılımcı Demokrasinin Temel Özellikleri, Yerel Yönetimlerin Dayandığı Değerler, Dünyada Belediyelerin Ortaya Çıkışı, Türkiye’de Osmanlı Döneminde İlk Belediye Örgütlenmeleri, Cumhuriyetin İlk Yılları ve Tek Parti Döneminde Belediyeler, Türkiye’de Demokratik Hayat İçinde Belediyelerin Rolü”,Belediyelerin Yönetim Yapısı ve Yerel Yönetimler Mevzuatı ana başlığı altında yer alan “İl sistemi ve Yerel Yönetimler, İl Genel Meclisi, Belediyelerin Yönetim Yapısı İçindeki Yeri, Belediyelerin Görev ve Yetkileri, Büyükşehir Belediyelerinin Görev ve Yetkileri, Merkezi İdare ve Belediyeler Arasında Görev ve Yetki Bölüşümü, Diğer Yerel Yönetim Organları İle Belediyelerin Görev Ve Yetkilerinin Karşılaştırılarak Değerlendirilmesi, Belediyelerin Organları ve Bunların İlişkileri, Görevleri Yetki ve Sorumluluklarıyla Belediye Meclisi, Belediye Encümeninin Sistem İçindeki Yeri ve Görevleri” Belediyelerde Mali Yönetim ve Belediyelerin Yerel Kalkınmadaki Rolüana başlığı altında yer alan “Belediyelerin Gelirleri, Belediyelerin Giderleri,Bütçe ve Program Hazırlama Süreci, Mali Denetim, Kalkınma Olgusu ve Kamu Yönetimi, Belediyelerin İktisadi teşebbüsleri, Özel-Sektör Belediye İşbirliği, Belediyeler ve İktisadi Girişimcilik” Siyasal İletişim ve Yerel Seçimlerde Seçmen Eğilimleri ana başlığı altında yer alan “Genel Olarak Siyasal İletişim Kavramı, Propagandanın Seçmen Davranışı Üzerine Etkisi, Kampanya Yürütme Teknikleri, Başarılı Seçim Kampanyası Örnekleri, Demokrasi Sürecinde Belediye Seçimleri, Seçmen Eğilimlerinin Genel Görünümü, Genel Seçim-Yerel Seçim Sonuçlarının Karşılaştırmalı Analizi, Seçmen Tercihlerini Etkileyen Başlıca Faktörler”, Kentleşme-Kent Sosyolojisi Ekseninde Türkiye’de Kentleşme Sorunları ana başlığı altında yer alan “Türkiye’de Kentleşmeyi Doğuran Dinamikler, Hızlı Kentleşme ve Etkileri, Göç Sorununun Analizi, Çarpık Kentleşme Olgusu, Gecekondulaşma ve Önlenmesi”, Yönetim Ahlâkı ve Sosyo-Kültürel Belediyecilik ana başlığı altında yer alan “Yönetim Ahlakı Kavramı, İşin Ehline Verilmesi ve kayırmacılığın Önlenmesi, Sosyal Devlet Kavramı, Belediyelerin Sosyal Çalışmaları, Yerel Kültürün Korunmasında Belediyelerin Rolü, Turizmin geliştirilmesi ve Belediyeler, Yardımlarda Koordinasyonun Sağlanması, STK’larla ve Diğer Organlarla İşbirliği”, Stratejik Kent Yönetimi ve Avrupa Birliği Sürecinde Türk Belediyeciliği ana başlığı altında yer alan “Stratejik Yönetim Anlayışına Giriş, Hizmette Halka Yakınlık İlkesi, İnsan Odaklı Yönetim Anlayışı, Yerellik ve Merkezilik Dengesi, Avrupa Birliği’nin Oluşumu ve Yapısı, Türkiye AB ilişkileri, AB üyesi Ülkelerde Belediyecilik Anlayışı, Türkiye’nin AB Üyeliğinin Belediyelere Etkisi, AB Fonlarından Belediyelerin Yararlanması” Belediyelerde İnsan Kaynakları Yönetimi ve Halkla İlişkiler ana başlığı altında yer alan “İnsan Kaynakları Yönetimine Giriş, Belediyelerin Personel Sistemi, Performans Değerlendirmesi ve Başarı Ölçütleri, Belediyelerde Norm Kadro Uygulamaları, Halkla İlişkiler Kavramı, Belediyelerde Halkla İlişkilerin Ana Hatları, Belediyelerde Basınla ilişkiler, STK-Belediye İlişkileri”, Belediyelerde Çevre Yönetimi ve Kent Planlaması ve İmar Hukuku ana başlığı altında yer alan “Çevre Sorunlarının Genel Görünümü,Belediyelerin Çevre Sorunlarını önlemede Rolleri, Çevresel Duyarlılık ve Belediyeler, Atık Yönetimi, Kent Planlamasına Giriş, İmar Uygulamalarında belediyelerin Rolü, İmar Mevzuatı, Kent Planlaması İle İlgili Sorunlar, Kentsel Dönüşüm Projeleri “ konuları, teorik derslerin muhtevasının ne kadar kapsamlı ve geniş olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu kadar geniş malumatın 20 saatte katılımcılara aktarılması elbette mümkün değildi.Şahsen, bu teorik dersleri, yerel yönetimin literatürüne vakıf olmak için önemli bir başlangıç olarak değerlendirdim.On yılı aşkın bir süre kaymakamlık görevini yerine getirdikten sonra Ankara Altındağ Belediye Başkanlığı görevini başarıyla sürdüren Veysel Tiryaki’nin “Türkiye’de ideal anlamda belediye başkanlığı görevini getiren tek bir kişi bile bulamazsınız” sözü üzerine, bu teorik çerçevenin içinin doldurulmasının o kadar da kolay olmadığını düşündüm.
Hiç şüphesiz Siyaset Akademisi Programı’nda en dikkat çekici ve etkileyici dersler “Deneyim Paylaşımı” dersleriydi. İstanbul’da gerçekleştirilen programın birinci döneminde, Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya,Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki,Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar. Özellikle Veysel Tiryaki ve Mehmet Özhaseki’nin, medyada ön planda olmamalarına rağmen , oldukça başarılı birer kent yöneticisi olduklarını düşündüm.Yeni nesil kent yöneticilerinin bu iki isimden alacakları çok dersler var.Bizim için son derece faydalı olan bu deneyim paylaşımlarından bazılarını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağım.

yukarıda yazdıkların yüzeysel ve fayladı bilgi olmasına karşın bize biraz daha derin ve işin puf noktası denilecek bilgiler verebilirsen çok daha fayladı olur almış olduğun notlar veya verilen kitapçık gibi belgeler sınavda sorulan sorular bize daha çok yardımcı olacaktır göstermiş olduğun ilgiye teşekkür eder bilgi akışının devamını dilerim ishak

Bu eğitime katılan kişiler sertifika sahibi olduktan sonra bu sertifikayı her hangi bir yerde kullanabiliyorlar mı acaba?

Akademi sonunda verilen diploma ve sertifikaların mutlaka faydası olacaktır.''Hiçbir emek sonuçsuz kalmayacaktır.''