politikaci
07-12-2008, 17:56
Karl-Heinz’ın yaşı Michael’in yaşının 2 katından 12 ek****** ama….
*Karl-Heinz Türkiye liginin en yaşlı teknik direktörüdür. Michael ise Alman liginin en genç teknik direktörü unvanının sahibidir.
*Karl-Heinz monoloğa, Michael dialoğa inanır. Karl-Heinz yıllarca çalıştığı ülkenin bırakın dilini birkaç kelimesini bile öğrenmeye çalışmaz. Michael 'anlaşılma' isteğiyle sorulara İngilizce yanıt verir.* Karl-Heinz gazetecileri sevmez, hiçbir soruya doğru dürüst cevap vermez. Michael ise her gün güneşin altında soruları yanıtlar.
* Karl-Heinz lider oyuncuları, ağabeyleri, Hakan'ları, Hasan'ları küstürür, Michael ise kampa geç gelen yıldız (!) oyunculara karşı bile toleranslıdır. Olaylara 'Brezilyalı oyuncuların bu tür eğilimleri oluyor' gibi iyimser-milliyetçi bir yaklaşımla bakar.
* Karl-Heinz rest çeker, Michael ümit eder. Karl-Heinz '31 Ocak’a kadar transfer yapılmazsa bırakırım' der, Michael 'gerekli transferlerin yapılacağına inanıyorum' der.
* Karl-Heinz azarlar, antrenmandan kovar, düdük atar. Michael güler, över, sahip çıkar.
* Karl-Heinz oyuncularına aba altından sopa gösterir, 'X topu ayağında tutmaktan ya kendi isteğiyle vazgeçecek ya da oynamayacağı için ayağında tutma şansı olmayacak' der. Michael ise 'X bizim için önemli bir oyuncu, onu kaybetmek istemeyiz', 'Y çok yetenekli bir oyuncu, onunla çalışacağım için mutluyum' der.
*Karl-Heinz Türkiye liginin en yaşlı teknik direktörüdür. Michael ise Alman liginin en genç teknik direktörü unvanının sahibidir.
*Karl-Heinz monoloğa, Michael dialoğa inanır. Karl-Heinz yıllarca çalıştığı ülkenin bırakın dilini birkaç kelimesini bile öğrenmeye çalışmaz. Michael 'anlaşılma' isteğiyle sorulara İngilizce yanıt verir.* Karl-Heinz gazetecileri sevmez, hiçbir soruya doğru dürüst cevap vermez. Michael ise her gün güneşin altında soruları yanıtlar.
* Karl-Heinz lider oyuncuları, ağabeyleri, Hakan'ları, Hasan'ları küstürür, Michael ise kampa geç gelen yıldız (!) oyunculara karşı bile toleranslıdır. Olaylara 'Brezilyalı oyuncuların bu tür eğilimleri oluyor' gibi iyimser-milliyetçi bir yaklaşımla bakar.
* Karl-Heinz rest çeker, Michael ümit eder. Karl-Heinz '31 Ocak’a kadar transfer yapılmazsa bırakırım' der, Michael 'gerekli transferlerin yapılacağına inanıyorum' der.
* Karl-Heinz azarlar, antrenmandan kovar, düdük atar. Michael güler, över, sahip çıkar.
* Karl-Heinz oyuncularına aba altından sopa gösterir, 'X topu ayağında tutmaktan ya kendi isteğiyle vazgeçecek ya da oynamayacağı için ayağında tutma şansı olmayacak' der. Michael ise 'X bizim için önemli bir oyuncu, onu kaybetmek istemeyiz', 'Y çok yetenekli bir oyuncu, onunla çalışacağım için mutluyum' der.