turep
01-20-2009, 16:53
http://img2.blogcu.com/images/e/r/d/erdem43/1222171915emincolasann.gif (http://img2.blogcu.com/images/e/r/d/erdem43/1222171915emincolasann.gif)
Sözcü Gazetesi EMİN ÇÖLAŞAN
Tayyip’in Borazanı TRT
Ergenekon operasyonunun kilit ismi olarak Gösterilen Tuncay Güney’in İstanbul Emniyeti’nde verdiği ifadelerin gürültüleri geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Güney’in ifadelerinin ortaya çıktığı gün, Güney’in TRT’de 4 saat boyunca canlı yayında konuşturulması ise tepkilere neden oldu.
Usta kalem Emin Çölaşan, ART kanalında Mustafa Balbay ile birlikte hazırlayıp sunduğu Ankara Rüzgârı adlı programda, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Dört Saat Konuşturdular
Tuncay Güney’in 2001 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde alınan ifadesinin 6 saatlik bölümü basına dağıtıldı.
İfadenin basına dağıtıldığı günün gecesinde, Tuncay Güney, TRT-2’deki programa katıldı. O programı, başından sonuna kadar seyrettim. TRT-2’de bu adamın konuşturulduğu program tam 4 saat sürdü.
TRT nedir? TRT, bir kamu kurumudur. Anayasa’da yeri olan bir kamu kurumudur ve tarafsız olmakla yükümlüdür. Tamam, TRT her dönemde iktidar borazanlığı yapmıştır; ama bu olay inanılır gibi değil.
TRT resmen Tayyip Radyo Televizyonu oldu. Tayyip’in borazanı gibi çalışıyor. Ve hiç umulmadık bir anda Kanada’da yaşayan Tuncay Güney’i, canlı yayına çıkarıyorlar.
Bunları Kimse Bilmiyor
Tuncay Güney’deki bilgiler, ne gelmiş geçmiş MİT müsteşarlarında, ne gelmiş geçmiş genelkurmay başkanlarında, ne başbakanlarda, ne de emniyet müdürlerinde var.
Maşallah adam her şeyi biliyor. İddiası o… Bilmediği hiçbir şey yok… Ondan her şeyi bekleyebiliriz.
Bu adam TRT’nin ekranlarına 4 saat konuşturuluyor. Baştan sona dikkatle izledim, Tuncay Güney’in karşısında, bir şeyler ifşa etmesin, bekleyen 3 kişi var. Bu üç kişi de, Ergenekon olayında Tuncay Güney ile aynı kafa yapısına sahip… Konuşması sırasında kendisine hiçbir müdahale yok. “Sen ne diyorsun” diyen kimse yok…
Güney Atıp Tutuyor…
Tuncay Güney orada, CHP’den “Cesur Hırsızlar Partisi” diye söz ediyor. (Son dönem yolsuzlukların nerede yapıldığı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği belgelerle ortaya çıktı.)
CHP’nin başına Mahir Kaynak’ın geleceğini, ama deşifre olduğu için, MİT’in CHP’nin başına Baykal’ı getirdiğini iddia ediyor.
Tuncay Güney, önüne gelen herkes hakkında atıp tutuyor. Sonra, TRT’den bir anons geldi, “Cevap hakkı doğanlar cevap verebilir” diye. Bir de altyazıda telefon numarası…
Bunun üzerine, kendisine cevap hakkı doğan İşçi Partisi avukatı, canlı yayına bağlandı. Saat, 22.50…
İşçi Partisi’nin avukatının sözlerini ağzına tıktı oradaki sunucu, “Yayınımız saat 23.00’te bitiyor. Lütfen çok kısa…” Adam ne söyleyeceğini şaşırdı.
Yayın o saatte bitmemekle birlikte, saat 01,00’e kadar da uzadı… Böyle bir kepazelik olur mu? Bu TRT’nin işlediği bir kepazelik…
Kimi Kandırıyor
TRT Genel Müdürü, bu olayın üzerine, “Efendim, bizim muhabirlerimiz daha önce memur gibiydi. Şimdi gazetecilik yapıyorlar. Onun için Tuncay Güney’i canlı yayına çıkardılar” dedi.
Senin muhabirlerin artık gazeteciliğe başladıysa, AKP hakkında, büyük şehir belediyeleri hakkında bin tane yolsuzluk dosyası var. Onlardan birini çıkarsınlar ortaya. Deniz Feneri’ni yayınlasınlar. Kimi kandırıyor TRT Genel Müdürü? Ama kim, kime, neyi anlatacak.
Yayında da Tuncay Güney daha çok konuşsun, daha çok şey ifşa etsin diye önünü açıyorlar. İstiyorlar ki, Tuncay Güney onlara biraz daha ‘mama’ versin…
Ondan sonra da desinler ki, “Bakın işte biz haklıydık.” Ama oradakilerden hiçbiri, “Arkadaş, burası devletin televizyonu; sen öyle her istediğine iftira saçamazsın” demedi.
Bunu demek işlerine gelmedi. Muhtemelen, “Oh… Tuncay konuşuyor. Bizim adamımız Tuncay Güney, 3 kişiyi daha kattı işin içine” diyorlardı içlerinden. Seviniyorlardı, o her aklına gelene iftira attıkça…
Gündem Çarpıtılıyor
İşsizlik, ekonomik darboğaz, açlık, sefalet, borç… Hepsi kapımızın önünde. İnsanlar inim inim inliyor… Her gün binlerce insan işsizler ordusuna katılıyor. Türkiye’nin ana gündeminin bu konularla dolu olması gerekirken, Tuncay Güney’in ifadelerine dayanarak Ergenekon diye düzmece bir olay yarattılar; bizi onunla meşgul ediyorlar. Niye?.. Bir taşla iki kuş vuruyorlar. Hem seçim gündemini yok ediyorlar, hem de AKP’nin muhaliflerine gözdağı veriyorlar…
28 Şubat’ın İntikamı mı?
Tuncay Güney, PKK ile Çevik Bir Paşa’nın temas kurduğunu iddia ediyor. Var mı bir delil, ya da belgesi? Hiçbiri yok…
Ergenekon’un çekirdek kadrosunda, İsmail Hakkı Karadayı, Güven Erkaya, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Necip Torumtay gibi eski genelkurmay başkanlarının ve kuvvet komutanlarının olduğu iddia ediliyor.
Torumtay Paşa kimdir? Torumtay, 1990 yılında Genelkurmay Başkanı olarak görev yapıyordu. O dönemde Turgut Özal, “Bir koyup 20 alacağız” diyerek Irak’a ABD ile birlikte girmeyi isterken, Torumtay, tüm kariyerini bir anda noktalayıp istifa etmiş ve Özal’ı durdurmuştur. Ülkesinin böyle bir maceraya girmesini engellemiş bir askerdir.
Güven Erkaya ise, 28 Şubat sürecinin komutanlarındandır. 28 Şubat sürecinin intikamını, ABD’ye karşı olanların intikamını, çetecileri ve mafyayı da dahil ettikleri Ergenekon operasyonları ile almaya çalışıyorlar.
Neler Olacağını Nasıl Biliyorlar
Bir gazeteci, geçtiğimiz gün verdiği bir söyleşide, “Yakında Ergenekon’da 11’inci dalga gelecek. Bunda 1985 sonrası siyasetçileri, gazeteciler ve eski bir genelkurmay başkanı gözaltına alınacak” dedi.
Nerden biliyor?.. Bundan önce de bunların gazetecileri, Ergenekon soruşturması sürecinde gözaltına alınan isimleri tıkır tıkır yazdı. Nerden biliyorlardı kimin gözaltına alınacağını?..
YARSAV uyarıda bulunuyor. Genelkurmay uyarıda bulunuyor. Barolar uyarıda bulunuyor. Hatta Çankaya’da oturanzat bile uyarıda bulunuyor. Hepsinin ortak eleştirisi şu: “Bilgi kirliliği yaratılıyor.”
Peki, Tayyip ne diyor? “Daha işin başındayız.” Sen kimsin ve eğer yargı bağımsızsa, hangi sıfatınla işin başında mıyız, ortasında mıyız biliyorsun?..
Var mı böyle bir şey?.. O zaman çıksın, “Vatandaş sezgilerimle” desin. Ama biliyoruz ki öyle değil. Birileri gelip ona bilgi veriyor. “Şurasındayız Sayın Başbakanım” diyor.
Savcıların Tuncay Güney Kalesi Çöktü
Tuncay Güney olayı çok tartışılıyor. Kimdir bu Tuncay Güney? Burada önemli olan Tuncay Güney’in kişiliği değil. Cinsel ve dinsel tercihleri kendisine aittir…
Önemli olan bunu kullanan güçler, CİA mı vardır yoksa MOSSAD mı vardır işin içerisinde bilemem… Belki de Türkiye’deki birtakım karanlık güçler var arkasında.
Adam her şeyi biliyor. İfadelerinin ortaya çıkmasının ardından, psikologlar Tuncay Güney’in ruhsal durumunu incelediler, irdelediler. Hepsi Güney için “Hasta” dedi.
Baktığımız zaman, 2 bin 500 sayfalık Ergenekon iddianamesi büyük ölçüde Tuncay Güney’in ifadelerine dayanıyor. Üstelik, ifadelerinin bir bölümü de kayıp. Özellikle Fethullah gülen ile ilgili olan kısımları kayıp. Ayrıca Güney, TRT’de dedi ki, “Ben o ifadeleri kabul etmiyorum. Onlar işkence altında alınmış ifadeler.”
Ne yapacak şimdi Ergenekon savcıları?.. Tuncay Güney kalesi çöktü mü?...
Amaç Kafa Bulandırmak
Ergenekon bütünüyle çöktü. Şimdi geçmişte ne kadar katliam varsa hepsini Ergenekon olayına katmaya çalışıyorlar.
AKP yandaşı bir gazetenin manşeti şöyle, “Araştırmacı (…) dedi ki: Bu işi araştırdım, Sivas Madımak faciasının arkasında da Ergenekon var; Başbağlar katliamının arkasında da Ergenekon var…”
İsmini cismini bilemediğimiz bir araştırmacı bunu iddia ediyor, ama onca soruşturma yapan devletin görevlileri bunu bilmiyor (!)..
Eğer bir kanıtı, bir belgesi varsa bütün Türkiye olarak üstüne gidelim; en ağır cezayı verelim bu heriflere…
Madımak’ta bu ülkenin en seçkin 37 aydını, Başbağlar’da 33 insanımız öldü.
Yok böyle bir şey, ama manşetler atılıyor iktidar yalakası gazetelerde. Amaç kafaları bulandırmak…
Sözcü Gazetesi EMİN ÇÖLAŞAN
Tayyip’in Borazanı TRT
Ergenekon operasyonunun kilit ismi olarak Gösterilen Tuncay Güney’in İstanbul Emniyeti’nde verdiği ifadelerin gürültüleri geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Güney’in ifadelerinin ortaya çıktığı gün, Güney’in TRT’de 4 saat boyunca canlı yayında konuşturulması ise tepkilere neden oldu.
Usta kalem Emin Çölaşan, ART kanalında Mustafa Balbay ile birlikte hazırlayıp sunduğu Ankara Rüzgârı adlı programda, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Dört Saat Konuşturdular
Tuncay Güney’in 2001 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde alınan ifadesinin 6 saatlik bölümü basına dağıtıldı.
İfadenin basına dağıtıldığı günün gecesinde, Tuncay Güney, TRT-2’deki programa katıldı. O programı, başından sonuna kadar seyrettim. TRT-2’de bu adamın konuşturulduğu program tam 4 saat sürdü.
TRT nedir? TRT, bir kamu kurumudur. Anayasa’da yeri olan bir kamu kurumudur ve tarafsız olmakla yükümlüdür. Tamam, TRT her dönemde iktidar borazanlığı yapmıştır; ama bu olay inanılır gibi değil.
TRT resmen Tayyip Radyo Televizyonu oldu. Tayyip’in borazanı gibi çalışıyor. Ve hiç umulmadık bir anda Kanada’da yaşayan Tuncay Güney’i, canlı yayına çıkarıyorlar.
Bunları Kimse Bilmiyor
Tuncay Güney’deki bilgiler, ne gelmiş geçmiş MİT müsteşarlarında, ne gelmiş geçmiş genelkurmay başkanlarında, ne başbakanlarda, ne de emniyet müdürlerinde var.
Maşallah adam her şeyi biliyor. İddiası o… Bilmediği hiçbir şey yok… Ondan her şeyi bekleyebiliriz.
Bu adam TRT’nin ekranlarına 4 saat konuşturuluyor. Baştan sona dikkatle izledim, Tuncay Güney’in karşısında, bir şeyler ifşa etmesin, bekleyen 3 kişi var. Bu üç kişi de, Ergenekon olayında Tuncay Güney ile aynı kafa yapısına sahip… Konuşması sırasında kendisine hiçbir müdahale yok. “Sen ne diyorsun” diyen kimse yok…
Güney Atıp Tutuyor…
Tuncay Güney orada, CHP’den “Cesur Hırsızlar Partisi” diye söz ediyor. (Son dönem yolsuzlukların nerede yapıldığı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği belgelerle ortaya çıktı.)
CHP’nin başına Mahir Kaynak’ın geleceğini, ama deşifre olduğu için, MİT’in CHP’nin başına Baykal’ı getirdiğini iddia ediyor.
Tuncay Güney, önüne gelen herkes hakkında atıp tutuyor. Sonra, TRT’den bir anons geldi, “Cevap hakkı doğanlar cevap verebilir” diye. Bir de altyazıda telefon numarası…
Bunun üzerine, kendisine cevap hakkı doğan İşçi Partisi avukatı, canlı yayına bağlandı. Saat, 22.50…
İşçi Partisi’nin avukatının sözlerini ağzına tıktı oradaki sunucu, “Yayınımız saat 23.00’te bitiyor. Lütfen çok kısa…” Adam ne söyleyeceğini şaşırdı.
Yayın o saatte bitmemekle birlikte, saat 01,00’e kadar da uzadı… Böyle bir kepazelik olur mu? Bu TRT’nin işlediği bir kepazelik…
Kimi Kandırıyor
TRT Genel Müdürü, bu olayın üzerine, “Efendim, bizim muhabirlerimiz daha önce memur gibiydi. Şimdi gazetecilik yapıyorlar. Onun için Tuncay Güney’i canlı yayına çıkardılar” dedi.
Senin muhabirlerin artık gazeteciliğe başladıysa, AKP hakkında, büyük şehir belediyeleri hakkında bin tane yolsuzluk dosyası var. Onlardan birini çıkarsınlar ortaya. Deniz Feneri’ni yayınlasınlar. Kimi kandırıyor TRT Genel Müdürü? Ama kim, kime, neyi anlatacak.
Yayında da Tuncay Güney daha çok konuşsun, daha çok şey ifşa etsin diye önünü açıyorlar. İstiyorlar ki, Tuncay Güney onlara biraz daha ‘mama’ versin…
Ondan sonra da desinler ki, “Bakın işte biz haklıydık.” Ama oradakilerden hiçbiri, “Arkadaş, burası devletin televizyonu; sen öyle her istediğine iftira saçamazsın” demedi.
Bunu demek işlerine gelmedi. Muhtemelen, “Oh… Tuncay konuşuyor. Bizim adamımız Tuncay Güney, 3 kişiyi daha kattı işin içine” diyorlardı içlerinden. Seviniyorlardı, o her aklına gelene iftira attıkça…
Gündem Çarpıtılıyor
İşsizlik, ekonomik darboğaz, açlık, sefalet, borç… Hepsi kapımızın önünde. İnsanlar inim inim inliyor… Her gün binlerce insan işsizler ordusuna katılıyor. Türkiye’nin ana gündeminin bu konularla dolu olması gerekirken, Tuncay Güney’in ifadelerine dayanarak Ergenekon diye düzmece bir olay yarattılar; bizi onunla meşgul ediyorlar. Niye?.. Bir taşla iki kuş vuruyorlar. Hem seçim gündemini yok ediyorlar, hem de AKP’nin muhaliflerine gözdağı veriyorlar…
28 Şubat’ın İntikamı mı?
Tuncay Güney, PKK ile Çevik Bir Paşa’nın temas kurduğunu iddia ediyor. Var mı bir delil, ya da belgesi? Hiçbiri yok…
Ergenekon’un çekirdek kadrosunda, İsmail Hakkı Karadayı, Güven Erkaya, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Necip Torumtay gibi eski genelkurmay başkanlarının ve kuvvet komutanlarının olduğu iddia ediliyor.
Torumtay Paşa kimdir? Torumtay, 1990 yılında Genelkurmay Başkanı olarak görev yapıyordu. O dönemde Turgut Özal, “Bir koyup 20 alacağız” diyerek Irak’a ABD ile birlikte girmeyi isterken, Torumtay, tüm kariyerini bir anda noktalayıp istifa etmiş ve Özal’ı durdurmuştur. Ülkesinin böyle bir maceraya girmesini engellemiş bir askerdir.
Güven Erkaya ise, 28 Şubat sürecinin komutanlarındandır. 28 Şubat sürecinin intikamını, ABD’ye karşı olanların intikamını, çetecileri ve mafyayı da dahil ettikleri Ergenekon operasyonları ile almaya çalışıyorlar.
Neler Olacağını Nasıl Biliyorlar
Bir gazeteci, geçtiğimiz gün verdiği bir söyleşide, “Yakında Ergenekon’da 11’inci dalga gelecek. Bunda 1985 sonrası siyasetçileri, gazeteciler ve eski bir genelkurmay başkanı gözaltına alınacak” dedi.
Nerden biliyor?.. Bundan önce de bunların gazetecileri, Ergenekon soruşturması sürecinde gözaltına alınan isimleri tıkır tıkır yazdı. Nerden biliyorlardı kimin gözaltına alınacağını?..
YARSAV uyarıda bulunuyor. Genelkurmay uyarıda bulunuyor. Barolar uyarıda bulunuyor. Hatta Çankaya’da oturanzat bile uyarıda bulunuyor. Hepsinin ortak eleştirisi şu: “Bilgi kirliliği yaratılıyor.”
Peki, Tayyip ne diyor? “Daha işin başındayız.” Sen kimsin ve eğer yargı bağımsızsa, hangi sıfatınla işin başında mıyız, ortasında mıyız biliyorsun?..
Var mı böyle bir şey?.. O zaman çıksın, “Vatandaş sezgilerimle” desin. Ama biliyoruz ki öyle değil. Birileri gelip ona bilgi veriyor. “Şurasındayız Sayın Başbakanım” diyor.
Savcıların Tuncay Güney Kalesi Çöktü
Tuncay Güney olayı çok tartışılıyor. Kimdir bu Tuncay Güney? Burada önemli olan Tuncay Güney’in kişiliği değil. Cinsel ve dinsel tercihleri kendisine aittir…
Önemli olan bunu kullanan güçler, CİA mı vardır yoksa MOSSAD mı vardır işin içerisinde bilemem… Belki de Türkiye’deki birtakım karanlık güçler var arkasında.
Adam her şeyi biliyor. İfadelerinin ortaya çıkmasının ardından, psikologlar Tuncay Güney’in ruhsal durumunu incelediler, irdelediler. Hepsi Güney için “Hasta” dedi.
Baktığımız zaman, 2 bin 500 sayfalık Ergenekon iddianamesi büyük ölçüde Tuncay Güney’in ifadelerine dayanıyor. Üstelik, ifadelerinin bir bölümü de kayıp. Özellikle Fethullah gülen ile ilgili olan kısımları kayıp. Ayrıca Güney, TRT’de dedi ki, “Ben o ifadeleri kabul etmiyorum. Onlar işkence altında alınmış ifadeler.”
Ne yapacak şimdi Ergenekon savcıları?.. Tuncay Güney kalesi çöktü mü?...
Amaç Kafa Bulandırmak
Ergenekon bütünüyle çöktü. Şimdi geçmişte ne kadar katliam varsa hepsini Ergenekon olayına katmaya çalışıyorlar.
AKP yandaşı bir gazetenin manşeti şöyle, “Araştırmacı (…) dedi ki: Bu işi araştırdım, Sivas Madımak faciasının arkasında da Ergenekon var; Başbağlar katliamının arkasında da Ergenekon var…”
İsmini cismini bilemediğimiz bir araştırmacı bunu iddia ediyor, ama onca soruşturma yapan devletin görevlileri bunu bilmiyor (!)..
Eğer bir kanıtı, bir belgesi varsa bütün Türkiye olarak üstüne gidelim; en ağır cezayı verelim bu heriflere…
Madımak’ta bu ülkenin en seçkin 37 aydını, Başbağlar’da 33 insanımız öldü.
Yok böyle bir şey, ama manşetler atılıyor iktidar yalakası gazetelerde. Amaç kafaları bulandırmak…