Cihannur
06-20-2014, 06:11
Tamer Korkmaz
http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/842/1hej.png
Şato'nun Çatısı
İçerideki Ecnebiler Cephesi, şanslarını bu defa 'muhafazakâr' antetli 'Çatı Aday' üzerinden deneyecek.
Derin Amerika'nın baronlarına bağlı İstanbul Baronları'nın projesidir İhsanoğlu'nun Çankaya adaylığı...
Bu yolda, 'Yurttaş Kane' yani Aydın Doğan, Şubat 2010'da profesöre ilk teklifi yapan isimdir.
Aydın Doğan adına yapılan yalanlama, bu kapı gibi hakikati asla değiştiremez. Kimse bize hikâye anlatmaya kalkmasın!
Derin Baronlar, siyasal mühendislik projesinde rejisör olarak 'Yurttaş Doğan'ı tayin ettiler.
Kemal Derviş ile Hüsamettin Özkan, filmde 'yardımcı rollerde' oynuyorlar.
İhsanoğlu Projesi'nin destekçileri arasında...
Aynen 'batan' Mustafa Sarıgül Projesi'nde olduğu gibi, 'Amerikancı' Paralel Yapı da yerini almış durumdadır.
ŞOKE OLDULAR
'Çatı Aday' gezmesine çıkartılan Kılıçdaroğlu ile Bahçeli ise 'tanımadıkları bir profesörü' son sahnede 'mecburen, mecburiyetten' kabul etmiş olan, dayatmaya boyun eğmiş siyasi aktörlerdir.
CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu ile arası limoni olan muhalif isimler, İhsanoğlu'nun adaylığını duyunca şoke oldular, kulaklarına inanamadılar!
Özelde CHP'nin 'ulusalcıları' genelde ise parti teşkilatı ve tabanı...
Partilerini aslında kimin yönettiğini; son sözü söyleyenin 'İstanbul Baronları' olduğu gerçeğini...
Şu son Çatı Aday Tiyatrosu'ndan sonra hâl daha çakozlayamamışlarsa, onlara artık söylenecek bir söz kalmadı demektir!
NEDEN ACABA?
Baronlar'ın nüfuz alanındaki Radikal'in dünkü manşetinde Deniz Baykal için 'Rahatsız ama aday olmayacak.' cümlesi okunuyordu.
İstanbul Baronları'nın nefret ettiği Baykal'ın CHP'den ikinci bir aday çıkması fikrini veya kendi adaylığını devre dışı bırakmasından dolayı Radikal, derin bir nefes almış görünüyor!
Batmaya hazırlanan Radikal Gemisi, dört yıldır Deniz Baykal'a yönelik kaset operasyonunun arka plânına neden seyahat edemiyor acaba?
KARA MİZAH
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Radikal'in kapağında yer verilen 'Bu, (Çatı Aday) MHP-CHP ittifakından çok, toplumsal kesimlerin demokratik kararının bir tezahürüdür.' şeklindeki sözleri ise evlere şenliktir:
- Türkiye'deki mizah dergilerinin bittiği andır!
İhsanoğlu'nun adaylığından...
Bahçeli'nin sözünü ettiği toplumsal kesimlerin haberi dahi olmamıştır!
Hâliyle, 'akıllarından dahi geçirmedikleri' bir çatı adayı için nasıl olup da demokratik bir karar alabilmişlerdir?
Tam dört buçuk yıl önce İstanbul Baronları'nın tasarım torbasından çıkmış bir ismin 'Çatı Aday' yapılacağından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli dahi filmin son sahnesinden 'az önce' haberdar oldular!
GÜZELLEME
Ekmeleddin İhsanoğlu Güzellemesi'ne girişen Hürriyet'te...
Yurttaş Doğan'ın Taha Akyol'u, şu cümlelerle MHP tabanına da 'bir güzel' oynuyor:
'Onu ilk defa o zaman tanımıştım?
Yıllar önce, 1977 yılında Başbakan Yardımcısı merhum Alpaslan Türkeş Libya'ya resmî bir gezi yapmıştı...
Bu gezide Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkeş'in tercümanı ve Ortadoğu konularında danışmanıydı.
Ben de o geziye çiçeği burnunda bir danışman olarak katılmıştım...'
Merhum Ufuk Güldemir, Taha Akyol'u...
'Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın cebinden çıkan Hergün gazetesinin Yazı İşleri Müdürü...' diye tarif ederdi!
PERDE ARKASI
İpekçi'nin öldürülmesinden kısa süre sonra Milliyet el değiştirdi, o âna dek basın dünyasında adı sanı duyulmamış Aydın Doğan, gazetenin sahibi oluverdi. (1979)
Aydın Bey'in 'elinden tutup' onu Milliyet'in sahibi olmaya ikna eden yakın dostu İnan Kıraç'tı!
Aydın Doğan'ı ileriki yıllarda 'Yurttaş Doğan' hâline getirecek medya patronluğu süreci böylece başlamış oluyordu!
Vehbi Koç'un oğlu Rahmi Koch ile damadı İnan Kıraç, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı ile alâkalı şu dört buçuk yıllık süreçte acaba perdenin neresinde konuşlanmışlardır?
SANSÜR
Doğan Medyası ile tandem oynayan Paralel Medya'da 'Musul'a Sansür' diye manşet atanlar...
Sam Amca'larının yenilgisine atıfta bulunan 'ABD Irak'ta ektiğini biçiyor.' cümlesini dahi...
Sansür ettiklerini, unutacağımızı sanmasınlar!
11 Nisan 2002'de 'Yurttaş Doğan'ı anlatan bir yazıyı 'çapraz ateş' açarak sansürleyenlerden söz ediyorum!
Kaynak (http://yenisafak.com.tr/yazarlar/TamerKorkmaz/satonun-catisi/54404)
Yeni Şafak 19.06.2014
http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/842/1hej.png
Şato'nun Çatısı
İçerideki Ecnebiler Cephesi, şanslarını bu defa 'muhafazakâr' antetli 'Çatı Aday' üzerinden deneyecek.
Derin Amerika'nın baronlarına bağlı İstanbul Baronları'nın projesidir İhsanoğlu'nun Çankaya adaylığı...
Bu yolda, 'Yurttaş Kane' yani Aydın Doğan, Şubat 2010'da profesöre ilk teklifi yapan isimdir.
Aydın Doğan adına yapılan yalanlama, bu kapı gibi hakikati asla değiştiremez. Kimse bize hikâye anlatmaya kalkmasın!
Derin Baronlar, siyasal mühendislik projesinde rejisör olarak 'Yurttaş Doğan'ı tayin ettiler.
Kemal Derviş ile Hüsamettin Özkan, filmde 'yardımcı rollerde' oynuyorlar.
İhsanoğlu Projesi'nin destekçileri arasında...
Aynen 'batan' Mustafa Sarıgül Projesi'nde olduğu gibi, 'Amerikancı' Paralel Yapı da yerini almış durumdadır.
ŞOKE OLDULAR
'Çatı Aday' gezmesine çıkartılan Kılıçdaroğlu ile Bahçeli ise 'tanımadıkları bir profesörü' son sahnede 'mecburen, mecburiyetten' kabul etmiş olan, dayatmaya boyun eğmiş siyasi aktörlerdir.
CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu ile arası limoni olan muhalif isimler, İhsanoğlu'nun adaylığını duyunca şoke oldular, kulaklarına inanamadılar!
Özelde CHP'nin 'ulusalcıları' genelde ise parti teşkilatı ve tabanı...
Partilerini aslında kimin yönettiğini; son sözü söyleyenin 'İstanbul Baronları' olduğu gerçeğini...
Şu son Çatı Aday Tiyatrosu'ndan sonra hâl daha çakozlayamamışlarsa, onlara artık söylenecek bir söz kalmadı demektir!
NEDEN ACABA?
Baronlar'ın nüfuz alanındaki Radikal'in dünkü manşetinde Deniz Baykal için 'Rahatsız ama aday olmayacak.' cümlesi okunuyordu.
İstanbul Baronları'nın nefret ettiği Baykal'ın CHP'den ikinci bir aday çıkması fikrini veya kendi adaylığını devre dışı bırakmasından dolayı Radikal, derin bir nefes almış görünüyor!
Batmaya hazırlanan Radikal Gemisi, dört yıldır Deniz Baykal'a yönelik kaset operasyonunun arka plânına neden seyahat edemiyor acaba?
KARA MİZAH
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Radikal'in kapağında yer verilen 'Bu, (Çatı Aday) MHP-CHP ittifakından çok, toplumsal kesimlerin demokratik kararının bir tezahürüdür.' şeklindeki sözleri ise evlere şenliktir:
- Türkiye'deki mizah dergilerinin bittiği andır!
İhsanoğlu'nun adaylığından...
Bahçeli'nin sözünü ettiği toplumsal kesimlerin haberi dahi olmamıştır!
Hâliyle, 'akıllarından dahi geçirmedikleri' bir çatı adayı için nasıl olup da demokratik bir karar alabilmişlerdir?
Tam dört buçuk yıl önce İstanbul Baronları'nın tasarım torbasından çıkmış bir ismin 'Çatı Aday' yapılacağından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli dahi filmin son sahnesinden 'az önce' haberdar oldular!
GÜZELLEME
Ekmeleddin İhsanoğlu Güzellemesi'ne girişen Hürriyet'te...
Yurttaş Doğan'ın Taha Akyol'u, şu cümlelerle MHP tabanına da 'bir güzel' oynuyor:
'Onu ilk defa o zaman tanımıştım?
Yıllar önce, 1977 yılında Başbakan Yardımcısı merhum Alpaslan Türkeş Libya'ya resmî bir gezi yapmıştı...
Bu gezide Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkeş'in tercümanı ve Ortadoğu konularında danışmanıydı.
Ben de o geziye çiçeği burnunda bir danışman olarak katılmıştım...'
Merhum Ufuk Güldemir, Taha Akyol'u...
'Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın cebinden çıkan Hergün gazetesinin Yazı İşleri Müdürü...' diye tarif ederdi!
PERDE ARKASI
İpekçi'nin öldürülmesinden kısa süre sonra Milliyet el değiştirdi, o âna dek basın dünyasında adı sanı duyulmamış Aydın Doğan, gazetenin sahibi oluverdi. (1979)
Aydın Bey'in 'elinden tutup' onu Milliyet'in sahibi olmaya ikna eden yakın dostu İnan Kıraç'tı!
Aydın Doğan'ı ileriki yıllarda 'Yurttaş Doğan' hâline getirecek medya patronluğu süreci böylece başlamış oluyordu!
Vehbi Koç'un oğlu Rahmi Koch ile damadı İnan Kıraç, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı ile alâkalı şu dört buçuk yıllık süreçte acaba perdenin neresinde konuşlanmışlardır?
SANSÜR
Doğan Medyası ile tandem oynayan Paralel Medya'da 'Musul'a Sansür' diye manşet atanlar...
Sam Amca'larının yenilgisine atıfta bulunan 'ABD Irak'ta ektiğini biçiyor.' cümlesini dahi...
Sansür ettiklerini, unutacağımızı sanmasınlar!
11 Nisan 2002'de 'Yurttaş Doğan'ı anlatan bir yazıyı 'çapraz ateş' açarak sansürleyenlerden söz ediyorum!
Kaynak (http://yenisafak.com.tr/yazarlar/TamerKorkmaz/satonun-catisi/54404)
Yeni Şafak 19.06.2014