ergin
07-23-2007, 13:35
Tayyip Erdoğan sizce köşke çıkmalı mı? Buna karşı olan Melih meriç'in şu sözü manidardır.
"Hatırlatmam gerekiyor ki, ben de Erdoğan'ın köşke çıkmamasından yanaydım. O’nu uzlaşmanın değil, bir kesimin sembolü olarak görüyordum. Ama gerçek şu ki, halk bana katılmıyor. Bugünden sonra da 16 milyon 340 bin seçmeni ikna edebileceğimi sanmıyorum. Seçmenin sigortasını attırmanın manası yok. Bu nedenle bugün diyorum ki, Erdoğan bizzat kendisi Köşk'e çıkmalıdır."
-------------------------------------------------------------------------------------------------
TAYYİP ERDOĞAN KÖŞK'E ÇIKMALIDIR
Melih Meriç yazıyor.. (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=29906&cat=110&dt=2007/07/23)
Lafı eğip bükmeye gerek yok. Bu seçim Cumhurbaşkanlığı'nı da oyladı.
Erken seçimi isteyen AKP değildi. Onlara kalsa seçim Kasım'da olacaktı. Seçime zorlayan, Tayyip Erdoğan'a "Sen veya senin partinden biri Cumhurbaşkanı olamaz" diyenlerdi. Türkiye'yi bu seçime Köşk kavgası getirdi. Doğal olarak da AKP, seçmenin önüne Çankaya tartışmasını götürdü. Halkın bu tartışmadaki kararı ortada.
Bu sonuç bana göre, Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanı olma hakkını verdi.
Abdullah Gül'ün adaylık süreci anayasa hukuku açısından daha önce bitmişti ama siyaseten bal gibi de sürüyordu. Fakat bu sonuçla Gül'ün adaylık süreci siyaseten de bitmiş, yepyeni bir süreç başlamıştır. Dün gece itibariyle yeni bir siyasi evrene girmiş bulunuyoruz. Bu evren canı isterse Erdoğan'a köşke çıkma imkanı veriyor.
Seçmenin yüzde 46.7'sinin oy verdiği Erdoğan’dan daha fazla halk desteği alacak biri olsaydı, zaten şu anda onu konuşuyor olurduk. Kaldı ki, halk 'Başka birini aramayın ben o kişiyi buldum' diyor.
Bu denli kampanyaya rağmen ancak yüzde 20’yi bulabilmiş CHP ile aynı politikayı sürdüren Cumhurbaşkanı Sezer, tarafsız olabiliyorsa, pekala yüzde 46.7 oy almış Tayyip Erdoğan da tarafsız olabilir.
Sonuçlara bakılırsa, seçmen zaten Erdoğan'ı bir taraf değil, uzlaşma subjesi olarak görüyor.
Seçmen Erdoğan'ı merkeze yerleştirdiğine göre, ona karşı olanları merkez dışı görüyor demektir. Bu durumda uzlaşma için gerekli odağın tam merkezinde Erdoğan'ın oturduğu seçimin mantıksal sonucu.
Peki neden Gül değil de, Erdoğan?
Erdoğan'ın uygun görmeyeceği biri Cumhurbaşkanı olamayacağına göre, acaba doğrusu Erdoğan'ın işaret edeceği biri midir, yoksa Erdoğan'ın bizzat kendisi mi?
Bana göre, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı'na bir ikinci adam değil, düşmüş kalkmış, zorlukları görmüş, sorumluluğu omzunda çekmiş bir lider yakışır. Bir düşünün hangi Cumhurbaşkanı kendisini, halktan yüzde 46.7 oy almış bir Başbakan'ın üstünde görebilir? Hangi özgüvenle? Dolambaçlı yollara gerek yok, gölgesi değil kendisi Köşk'e çıkmalıdır.
Hatırlatmam gerekiyor ki, ben de Erdoğan'ın köşke çıkmamasından yanaydım. O’nu uzlaşmanın değil, bir kesimin sembolü olarak görüyordum. Ama gerçek şu ki, halk bana katılmıyor. Bugünden sonra da 16 milyon 340 bin seçmeni ikna edebileceğimi sanmıyorum. Seçmenin sigortasını attırmanın manası yok. Bu nedenle bugün diyorum ki, Erdoğan bizzat kendisi Köşk'e çıkmalıdır.
Aday olup olmayacağı ise tabi ki kendi takdirinde. Köşk tartışmasının en başından bu yana söylediğim gibi, bu kişisel bir anayasal hak ve buna ancak bizzat o kişi karar verebilir.
Partiye kim lider olur, icraatlar nasıl sürer, arkasında nasıl bir parti bırakır gibi konular elbette önemli. Fakat seçimin bu sonucu verdiğini de açıkça ortaya koymak gerekiyor.
Eğer Erdoğan, bu kez Köşk'e çıkmazsa, işte o zaman ben buna özveri diyeceğim.
Erdoğan'ın adaylığına muhalefet liderlerinin karşı çıkacağını da sanmıyorum.
Çünkü, Erdoğan aday olur da köşke çıkarsa, belki Erdoğan’ın çekildiği siyaset sahnesinde onlara da bir gün Başbakan olma yolu görünür.
"Hatırlatmam gerekiyor ki, ben de Erdoğan'ın köşke çıkmamasından yanaydım. O’nu uzlaşmanın değil, bir kesimin sembolü olarak görüyordum. Ama gerçek şu ki, halk bana katılmıyor. Bugünden sonra da 16 milyon 340 bin seçmeni ikna edebileceğimi sanmıyorum. Seçmenin sigortasını attırmanın manası yok. Bu nedenle bugün diyorum ki, Erdoğan bizzat kendisi Köşk'e çıkmalıdır."
-------------------------------------------------------------------------------------------------
TAYYİP ERDOĞAN KÖŞK'E ÇIKMALIDIR
Melih Meriç yazıyor.. (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=29906&cat=110&dt=2007/07/23)
Lafı eğip bükmeye gerek yok. Bu seçim Cumhurbaşkanlığı'nı da oyladı.
Erken seçimi isteyen AKP değildi. Onlara kalsa seçim Kasım'da olacaktı. Seçime zorlayan, Tayyip Erdoğan'a "Sen veya senin partinden biri Cumhurbaşkanı olamaz" diyenlerdi. Türkiye'yi bu seçime Köşk kavgası getirdi. Doğal olarak da AKP, seçmenin önüne Çankaya tartışmasını götürdü. Halkın bu tartışmadaki kararı ortada.
Bu sonuç bana göre, Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanı olma hakkını verdi.
Abdullah Gül'ün adaylık süreci anayasa hukuku açısından daha önce bitmişti ama siyaseten bal gibi de sürüyordu. Fakat bu sonuçla Gül'ün adaylık süreci siyaseten de bitmiş, yepyeni bir süreç başlamıştır. Dün gece itibariyle yeni bir siyasi evrene girmiş bulunuyoruz. Bu evren canı isterse Erdoğan'a köşke çıkma imkanı veriyor.
Seçmenin yüzde 46.7'sinin oy verdiği Erdoğan’dan daha fazla halk desteği alacak biri olsaydı, zaten şu anda onu konuşuyor olurduk. Kaldı ki, halk 'Başka birini aramayın ben o kişiyi buldum' diyor.
Bu denli kampanyaya rağmen ancak yüzde 20’yi bulabilmiş CHP ile aynı politikayı sürdüren Cumhurbaşkanı Sezer, tarafsız olabiliyorsa, pekala yüzde 46.7 oy almış Tayyip Erdoğan da tarafsız olabilir.
Sonuçlara bakılırsa, seçmen zaten Erdoğan'ı bir taraf değil, uzlaşma subjesi olarak görüyor.
Seçmen Erdoğan'ı merkeze yerleştirdiğine göre, ona karşı olanları merkez dışı görüyor demektir. Bu durumda uzlaşma için gerekli odağın tam merkezinde Erdoğan'ın oturduğu seçimin mantıksal sonucu.
Peki neden Gül değil de, Erdoğan?
Erdoğan'ın uygun görmeyeceği biri Cumhurbaşkanı olamayacağına göre, acaba doğrusu Erdoğan'ın işaret edeceği biri midir, yoksa Erdoğan'ın bizzat kendisi mi?
Bana göre, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı'na bir ikinci adam değil, düşmüş kalkmış, zorlukları görmüş, sorumluluğu omzunda çekmiş bir lider yakışır. Bir düşünün hangi Cumhurbaşkanı kendisini, halktan yüzde 46.7 oy almış bir Başbakan'ın üstünde görebilir? Hangi özgüvenle? Dolambaçlı yollara gerek yok, gölgesi değil kendisi Köşk'e çıkmalıdır.
Hatırlatmam gerekiyor ki, ben de Erdoğan'ın köşke çıkmamasından yanaydım. O’nu uzlaşmanın değil, bir kesimin sembolü olarak görüyordum. Ama gerçek şu ki, halk bana katılmıyor. Bugünden sonra da 16 milyon 340 bin seçmeni ikna edebileceğimi sanmıyorum. Seçmenin sigortasını attırmanın manası yok. Bu nedenle bugün diyorum ki, Erdoğan bizzat kendisi Köşk'e çıkmalıdır.
Aday olup olmayacağı ise tabi ki kendi takdirinde. Köşk tartışmasının en başından bu yana söylediğim gibi, bu kişisel bir anayasal hak ve buna ancak bizzat o kişi karar verebilir.
Partiye kim lider olur, icraatlar nasıl sürer, arkasında nasıl bir parti bırakır gibi konular elbette önemli. Fakat seçimin bu sonucu verdiğini de açıkça ortaya koymak gerekiyor.
Eğer Erdoğan, bu kez Köşk'e çıkmazsa, işte o zaman ben buna özveri diyeceğim.
Erdoğan'ın adaylığına muhalefet liderlerinin karşı çıkacağını da sanmıyorum.
Çünkü, Erdoğan aday olur da köşke çıkarsa, belki Erdoğan’ın çekildiği siyaset sahnesinde onlara da bir gün Başbakan olma yolu görünür.